Yerinden Olan Gazzelilerin Sayısı 1 Milyonu Aştı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı İsrail -Filistin çatışmaları ikinci haftasına girerken, Birleşmiş Milletler (BM), 1 milyondan fazla Filistinlinin Gazze’yi terk etmek zorunda kaldığını açıkladı.

İsrail hükümeti, Hamas’ın operasyonunda ölenlerin sayısının 1400’den fazla olduğunu açıklarken, Gazze’deki Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığ ise, İsrail’in bombardımanında 2.450 kişinin öldüğünü duyurdu. Batı Şeria’da da 54 Filistinli’nin hayatını kaybettiği bildirildi.

Gazze’ye su, gıda, elektrik ve yakıt tedarikine izin vermeyen ve bölgeye yönelik ablukayı tüm rehineler serbest bırakılana dek sürdüreceğini duyuran İsrail, kapsamlı bir kara harekâtı için hazırlıklarını da sürdürüyor.

İsrail ordusu, Gazze’ye hava ve deniz saldırılarını da içeren “büyük bir kara operasyonu” düzenleyeceğini duyururken cephe hattındaki askerleri ziyaret eden Başbakan Benyamin Netanyahu da “Sıradakine hazır mısınız? Daha fazlası geliyor” dedi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkesinin Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gruplarla savaşı için “ölümcül ve durumu sonsuza kadar değiştirecek” tanımlamasını yaptı.

İsrail’in kuzeydeki komşusu Lübnan sınırında da gerginlik tırmanıyor. İran destekli Hizbullah tarafından Lübnan’ın güneyinden İsrail’e yapılan saldırı ile İsrail’in bu saldırıya karşılık vermesinin ardından İsrail, Lübnan ile sınır hattı boyunca dört kilometrelik bir alanı “girişe yasak bölge” ilan etti ve Küresel Konumlama Sistemi’nin (GPS) sınırlandırıldığını bildirdi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, “Mevcut durumun değerlendirmesine ve İsrail’in kuzeyindeki saldırıya uygun olarak, Lübnan ile kuzey sınırından dört kilometreye kadar olan alan kapatılmıştır” denildi.

İsrail ordusu, bu alana girişin yasak olduğunu belirtti ve sivil halkı bu bölgeye girmemeleri konusunda uyardı. Ordu ayrıca kişilerin veya nesnelerin konumlarının tespit edilmesi için kullanılan GPS uygulamasının da “bazı operasyonel sebepler nedeniyle” kısıtlandırıldığını açıkladı.

“İsrail’in Gazze’ye kara harekatı ertelendi”

Öte yandan New York Times gazetesi, İsrail’in Gazze’ye yönelik olası kara harekatının detaylarını yazdı.  İsrail’in ‘on binlerce askerle Gazze’ye girme’ planı olduğunu yazan NYT, “Saldırının, İsrail’in 2006’da Lübnan’ı işgal etmesinden bu yana gerçekleştirdiği en büyük kara operasyonu olması bekleniyor” dedi.

Harekatın, bu hafta sonu gerçekleşmesinin öngörüldüğü ancak ‘hava koşulları nedeniyle’ birkaç gün ertelendiği ileri sürüldü.

Gazeteye konuşan ordu yetkilileri, İsrailli pilotların ve drone operatörlerinin kara kuvvetlerine hava desteği sağlamasını zorlaştıracak hava koşulları nedeniyle harekatın birkaç gün ertelendiğini söyledi. İsrail’in olası kara harekatının piyadelerin yanı sıra tanklar, istihkamcılar ve komandolardan oluşacağı belirtildi.

İsrail ordusundan kara harekatın ne zaman başlayacağına ilişkin resmi bir açıklama gelmediğini hatırlatan NYT, Gazze’ye baskınların sürdüğüne işaret etti.

İsrail’in ‘Gazze Metrosu’ adını verdiği Hamas’a ait tünel ağının kritik önemde olduğu belirtilirken, Hamas’ın giriş noktalarına ve dar sokaklara bubi tuzakları ve el yapımı bombalar koymuş olabileceği aktarıldı. Gazeteye konuşan bir Hamas yetkilisi ise, Gazze’nin kuzeyindeki gizli tünel açıklıklarından aniden çıkarak İsrail güçlerini pusuya düşürmeyi planladıklarını ileri sürdü.

NYT’ye konuşan subaylar, İsrail ordusunun angajman kurallarının gevşetildiğini ve ‘şüphelilere ateş açmadan önce daha az kontrol yapmasına izin verildiğini’ de aktardı.

“İnsanlık sınıfta kalıyor”

Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, Gazze’deki insani durumun “hızla devam edemez hale geldiğini” söyledi.

Griffiths, “Gazze’de elektrik, su, yakıt yok ve gıda da tehlikeli bir şekilde kıtlaşıyor” derken “İsrail’in tahliye uyarısından sonra “tıkalı, hasar görmüş yollarda güneye gitmeye çalışırlarken ailelerin bombalandıklarını” belirtti. Griffiths ayrıca “Korkarım daha kötüsünü göreceğiz. İnsanlık sınıfta kalıyor” dedi.

“Gazze’de insani koridorlar açılmalı”

Papa Francesco, Roma’da St.Peter Meydanı’nda yaptığı geleneksel ayinde, “İnsani yasalara uyulmalı, özellikle de Gazze’de. Gazze’de acilen insani koridorlar açmak ve halka yardım etmek gerekiyor” dedi. Papa “Hastaların, yaşlıların, çocukların ve kadınların çatışmaya kurban gitmemesi için güçlü bir çağrı yapıyorum” dedi.

Ne olmuştu?

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı. Gazze’den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 724’ü çocuk, 458’i kadın 2 bin 215 kişinin öldüğünü, 8 bin 714 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 55 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti. İsrail’in saldırılarında ayrıca Gazze’de 9, Lübnan’da ise 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.

Paylaşın

Netanyahu’dan Hamas’ı “Yok Etme” Sözü

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın başlattığı Filistin – İsrail savaşında dokuzuncu gün geride kalırken, İsrail Başbakan Benyamin Netanyahu, Hamas’ı “yok etme” sözü verdi.

Savaş nedeniyle kurulan acil durum kabinesinin ilk toplantısında konuşan Netanyahu, Hamas saldırılarında öldürülen İsraillilerin anısına gerçekleştirilen saygı duruşuyla başlayan toplantıdaki konuşmasında, acil durum hükümetine katılan muhalefet lideri Benny Gantz ve bu ismin partisinden siyasetçiler dâhil tüm bakanların aralıksız şekilde ve dayanışma içinde çalıştığını söyledi.

Gösterilen ulusal birliğin hem yurt içine hem yurt dışına hem de “düşmana” verilen net bir mesaj niteliğinde olduğunu söyleyen Netanyahu, Hamas’ı “ortadan kaldırmaya” yönelik hazırlıkların hızla sürdüğünü ifade etti. İsrail lideri, “Hamas dağılacağımızı sandı ama asıl biz Hamas’ı dağıtacağız” dedi.

Gazze Şeridi’ndeki sağlık bakanlığı, İsrail’in bu bölgeye düzenlediği saldırılarda şu ana kadar en az 2 bin 329 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Bakanlık, Gazze’deki yaralı sayısının ise 9 bin 714 olduğunu duyurdu. Batı Şeria’da da 54 Filistinli’nin hayatını kaybettiği bildirildi.

“İsrail’in Gazze’ye kara harekatı ertelendi”

Öte yandan New York Times gazetesi, İsrail’in Gazze’ye yönelik olası kara harekatının detaylarını yazdı.  İsrail’in ‘on binlerce askerle Gazze’ye girme’ planı olduğunu yazan NYT, “Saldırının, İsrail’in 2006’da Lübnan’ı işgal etmesinden bu yana gerçekleştirdiği en büyük kara operasyonu olması bekleniyor” dedi.

Harekatın, bu hafta sonu gerçekleşmesinin öngörüldüğü ancak ‘hava koşulları nedeniyle’ birkaç gün ertelendiği ileri sürüldü.

Gazeteye konuşan ordu yetkilileri, İsrailli pilotların ve drone operatörlerinin kara kuvvetlerine hava desteği sağlamasını zorlaştıracak hava koşulları nedeniyle harekatın birkaç gün ertelendiğini söyledi. İsrail’in olası kara harekatının piyadelerin yanı sıra tanklar, istihkamcılar ve komandolardan oluşacağı belirtildi.

İsrail ordusundan kara harekatın ne zaman başlayacağına ilişkin resmi bir açıklama gelmediğini hatırlatan NYT, Gazze’ye baskınların sürdüğüne işaret etti.

İsrail’in ‘Gazze Metrosu’ adını verdiği Hamas’a ait tünel ağının kritik önemde olduğu belirtilirken, Hamas’ın giriş noktalarına ve dar sokaklara bubi tuzakları ve el yapımı bombalar koymuş olabileceği aktarıldı. Gazeteye konuşan bir Hamas yetkilisi ise, Gazze’nin kuzeyindeki gizli tünel açıklıklarından aniden çıkarak İsrail güçlerini pusuya düşürmeyi planladıklarını ileri sürdü.

NYT’ye konuşan subaylar, İsrail ordusunun angajman kurallarının gevşetildiğini ve ‘şüphelilere ateş açmadan önce daha az kontrol yapmasına izin verildiğini’ de aktardı.

Ne olmuştu?

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı. Gazze’den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 724’ü çocuk, 458’i kadın 2 bin 215 kişinin öldüğünü, 8 bin 714 kişinin yaralandığını duyurmuştu.

Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 55 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 619 kişinin yaralandığı belirtilmişti. İsrail’in saldırılarında ayrıca Gazze’de 9, Lübnan’da ise 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.

Paylaşın

Hamas’ın Siyasi Liderlerinden Halid Meşal: İsrail Birkaç Saatte Yenilince Biz De Şaşırdık

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın başlattığı operasyon sonrası şiddetlenen Filistin – İsrail çatışmalarının sekizinci günü geride kalırken, örgütün siyasi kanadının liderlerinden Halid Meşal, yaptığı değerlendirmede, “İsrail, kendi ordusunun yenilmez olduğunu söylüyordu. Birkaç saat içinde yenilince biz de şaşırdık.” dedi.

Gazze halkının evlerini terk etmeyeceğini kaydeden Meşal, şu şekilde konuştu: “İsrail şu an Gazze’deki sivil halkımızdan yenildiği için intikam alıyor. Korkak düşman ancak sivillerden intikam alır. Gazze’yi tahliye etmeye çalışıyorlar ki bu bir soykırımdır. Sanıyorlar ki bu Hamas’ı zayıflatacak, halkımızı zayıflatacak. Vietnam’da 3,5 milyon kişi öldü. Cezayir’de soykırım yaptılar. Ne oldu? Cezayir kazandı, Vietnam kazandı.

1500 şehidimiz var, 500’ü çocuk. Sivillere karşı işlenen cinayetlere karşı dünya durmalı. Türkiye’ye saygım büyük. Türkiye, İsrail’in cinayetlerine dur demeli. Elektrik ve suyun kesilmesine dur demeli. Ne olursa olsun Gazze halkı oradan göçmeyecek. Türkiye’den ve İslam ülkelerinden bir İslam Zirvesi gerçekleştirmelerini bekliyoruz.”

‘Operasyonu kendisinin de televizyondan öğrendiğini’ belirten Meşal, Habertürk’ten Mehmet Akif Ersoy’a verdiği röportajda, bu olayın yeni başlamadığını, “işgalin 1948’den beri devam ettiğini, 7 Ekim saldırısının ise zincirin sadece son halkası” olduğunu dile getirdi.

Meşal, saldırının “İsrail işgalini sona erdirme girişimi” olduğunu belirterek Hamas üyeleri ile “gurur duyduğunu” söyledi. Kassam Tugayları’nın askeri inanışının, “işgali topraklarından defedene kadar savaşmak” olduğunu kaydeden Meşal, “İsrail, kendi ordusunun yenilmez olduğunu söylüyordu. Birkaç saat içinde yenilince biz de şaşırdık.” ifadesini kullandı.

Saldırının ‘doğal bir refleks’ olduğunu söyleyen Hamas lideri, Kassam gençlerinin Gazze bölüğüne saldırı ile harekata başladığını aktardı. Kassam savaşçılarının İsrail’in içine girip İsrail ordusu ile karşı karşıya geldiğini anlatan Meşal, Hamas üyelerinin yaşlıları, kadınları ve çocukları öldürmediğini ileri sürdü.

Ancak savaş sırasında sivil kayıplarının yaşanabileceğini belirten Meşal, “Karşı karşıya gelince muhakkak sivil ölümleri olur. İsrailliler de zaman zaman yanlışlıkla kendi askerlerini öldürmüyorlar mı?” sorusunu yöneltti.

Amaçlarının İsrailli askerleri tutuklayarak neticesinde esir takası gerçekleştirmek olduğunu aktaran Meşal, “arlarında kadınların ve çocukların da olduğu İsrail hapishanelerindeki 6 bin Filistinli mahkumun özgürleştirilmesini sağlamak” olduğunu dile getirdi.

Meşal, “Mescid-i Aksa’yı özgürleştirmenin yanı sıra Yahudi yerleşimcilerden kurtulmayı, Filistin topraklarına kavuşmayı ve Gazze ablukasını kırmayı istediklerini” anlattı. Kendilerinin “kasıtlı olarak sivil öldürmediklerini” söyleyen Meşal, İsrail askerleriyle çatışma başladıktan sonrasında bombardımanın da başladığını söyledi.

“İsrail’de esiri düşmana kaptırınca esirinizi de öldürün inanışı var” diyen Meşal, operasyon sırasında bazı yanlışların yapıldığını da kabul etti. Batı’nın Fiistinlilerin en ufak hatasını aradığını ancak İsrail’in en büyük hatalarını görmezden geldiğini söyleyen Meşal, Hamas’ın da Filistin halkının bir parçası olduğunu ifade etti.

“ABD ve Batı, camilere saldırması için İsrail’e füze veriyor”

“Bizler bu vatanın sahipleriyiz. Yabancı işgalci ile Filistin halkını bir tutamazsınız. Dışardan düşman gelince asker de öldürse sivil de öldürse düşman. Ülkeme gelen herkes düşmadır, suçludur. Ben bu toprakların sahibiyim.” diyen Meşal, “Batı, ABD çifte standart yaptıkları için, iki yüzlülük yaptıkları için İsrail’e istediklerini sunmaya çalışıyorlar. İsrail’e neden füze veriyorlar? Camileri, hastaneleri yıkmak için, Filistinli insanların üstüne atmak için.” sözleriyle Batı’ya tepki gösterdi.

Saldırıya dair “İran, Hizbullah ya da başka bir ülkenin haberi var mı?” sorusuna Hamas lideri, “Kesinlikle net bir şekilde cevaplayayım. Alınan kararlar tamamen Filistin’de alınmış kararlardır, Hamas’ın kararıdır. Bölgedeki ülkelerin saldırıdan haberi yoktu.” diye yanıt verdi.

Gazze halkının evlerini terk etmeyeceğini kaydeden Meşal, şu şekilde konuştu: “İsrail şu an Gazze’deki sivil halkımızdan yenildiği için intikam alıyor. Korkak düşman ancak sivillerden intikam alır. Gazze’yi tahliye etmeye çalışıyorlar ki bu bir soykırımdır. Sanıyorlar ki bu Hamas’ı zayıflatacak, halkımızı zayıflatacak. Vietnam’da 3,5 milyon kişi öldü. Cezayir’de soykırım yaptılar. Ne oldu? Cezayir kazandı, Vietnam kazandı.

1500 şehidimiz var, 500’ü çocuk. Sivillere karşı işlenen cinayetlere karşı dünya durmalı. Türkiye’ye saygım büyük. Türkiye, İsrail’in cinayetlerine dur demeli. Elektrik ve suyun kesilmesine dur demeli. Ne olursa olsun Gazze halkı oradan göçmeyecek. Türkiye’den ve İslam ülkelerinden bir İslam Zirvesi gerçekleştirmelerini bekliyoruz.”

Paylaşın

“Hamas’ın Lider Kadrosundan İki Kişi Öldürüldü” İddiası

İsrail, 7 Ekim’de başlayan operasyonların ana sorumlularından olduğunu iddia ettiği Hamas’ın lider kadrosundan Ebu Murad ve El Kadı’nın öldürüldüğünü öne sürdü. İddialar bağımsız kaynaklarca henüz doğrulanmadı.

Haber Merkezi / Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı’ operasyonuyla başlayan Filistin – İsrail savaşı sekizinci gününde devam ederken, İsrail ordusu, gece boyunca Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanını sürdürdü.

İsrail, saldırılarında Hamas’ın lider kadrosundan Murat Ebu Murad’ın öldürüldüğünü öne sürdü. Ordu, Ebu Murad’ın İsrail’e yönelik 7 Ekim’de başlayan operasyonun ana sorumlularından biri olduğunu iddia edildi. Hamas ise Murad Ebu Murad’ın öldürüldüğünü henüz doğrulamadı.

İsrail ayrıca, El Kadı isimli Hamas komutanının öldürüldüğünü açıkladı. Açıklamada, El Kadı’nın SİHA saldırısında öldüğü ve istibharatın Şin Ben aracılığı ile elde edildiği kaydedildi. El Kadı’nın da öldürüldüğü henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Gazze’de en az 2 bin 215 kişinin öldüğünü, 8 bin 714 kişinin yaralandığını açıkladı. Açıklamaya göre, Batı Şeria’da da 54 kişi yaşamını yitirdi, 1100 kişi yaralandı. Bakanlık açıklamasında, İsrail saldırılarında bugüne kadar ölenlerden 724’ünün çocuk ve 458’inin kadın olduğu kaydedildi.

İsrail’den yapılan son açıklamalara göre, 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı bilgisi paylaşılmıştı.

İsrail, Gazzelilere TSİ 16’ya kadar süre verdi

İsrail, Gazzelilere bölgenin güneyine güvenli gidiş için Türkiye saati ile 16’ya kadar süre verildiğini duyurdu.

Ordu sözcüsünün sosyal medyada yaptığı açıklamada, güneye giden iki yolun, “zarar görme endişesi taşımadan” kullanılabileceği mesajını verdi. Sivillere Beyt Hanun ve Han Yunus’a geçmeleri tavsiyesi yapılıyor.

İsrail ordusu dün de Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan 1 milyon 100 bin Filistinlinin güneye geçmesi için 24 saat süre tanımış ve bu süre dün akşam TSİ 20.00’de dolmuştu. İsrail’in çağrısı başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası toplumda da yoğun tepkilere neden olmuştu.

BM, 1 milyon 100 bin Filistinli’nin bölgedeki yaklaşık 2 milyon 300 binlik nüfusun neredeyse yarısı olduğuna dikkat çekerek, bu kadar çok kişinin büyük bir trajedi yaşanmadan 24 saatte güneye tahliyesinin imkansız olduğunu vurgulamıştı. BM, İsrail’den tahliye kararını geri almasını da talep etmişti.

Olası bir mülteci dalgasından endişe eden Mısır da Gazze sınırını kapattığı için bölgede Hamas ile İsrail arasında sıkışıp kalan ve gidebileceği yer olmayan sivillerin büyük bir insanlık dramı yaşamasından endişe ediliyor.

Öte yandan, sivillerin bölgeyi terk etmesi halinde İsrail’in hazırlandığı kara saldırısını başlatacağını düşünen Hamas’ın da güneye geçmek isteyen Filistinlileri durdurduğu ve zorla geri gönderdiği iddia edildi.

ısır, İsrail’in olası kara saldırısı öncesi geçişleri önlemek için Gazze sınırına beton bloklar yerleştiriyor. Refah Sınır Kapısı’nın açık olduğunu söyleyen Mısır  Gazze’den sınırlı sayıda insanı topraklarına kabul etti.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye’de yer alan El-Avde Hastanesi Müdürü Ahmed Muhenne, İsrail ordusunun bombalamak için süre vermesine rağmen sağlık ekiplerinin hastaneyi tahliye etmeyi reddettiğini söyledi.

Özellikle yoğun bakımdaki 5 hastanın tahliyesinin mümkün olmadığını belirten Muhenne, “Hastanemizin küçüklüğüne ve imkanların kıtlığına rağmen biz burada kalıp hastalara hizmet vermekte ısrar ediyoruz. Tahliyeyi reddediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Gazze’deki duruma ilişkin açıklama yaptı. Kuruluş “İsrail’in sivilleri öldürmesi ve Gazze Şeridi’ndeki tüm mahalleleri yok etmesi karşısında şok olduk ve dehşete düştük” ifadelerini kullandı.

Kuruluş açıklamasına şöyle devam etti: Derhal ateşkesin sağlanmadı, ablukanın kaldırılması ve Gazze Şeridi sakinlerine yönelik toplu cezalandırmaya son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.

Rusya, insani ateşkes çağrısında bulunacak ve sivillere yönelik şiddeti kınayacak bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) karar taslağı önerdi.

Reuters’in haberine göre, tek sayfadan oluşan karar taslağında ayrıca rehinelerin serbest bırakılması, insani yardımların engellenmeden ulaştırılması ve yardıma ihtiyacı olan sivillerin güvenli bir şekilde tahliye edilmesi çağrısında bulunuluyor.

Diplomatlar, metnin 15 üyeli konseye çatışmayla ilgili kapalı kapılar ardında yapılan bir toplantı sırasında verildiğini söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden, Philadelphia’da bir etkinlikte konuştu. ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu tekrarlayan Biden, şu ifadeleri kullandı:

“Saldırı hakkında daha fazla şey öğrendikçe, olay daha da dehşet verici hale geliyor. Aralarında en az 27 Amerikalının da bulunduğu bin masum insanın hayatını kaybettiren bu adamlar tam bir şeytan. Başından beri söylediğim gibi, Amerika Birleşik Devletleri, hiç kuşkunuz olmasın, İsrail’in yanındadır”

Biden ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin’in bölgeye yaptığı ziyaretlerin amacının “İsrail’in kendisini savunmak ve bu saldırılara karşılık vermek için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olduğundan emin olmak” olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze’nin kuzeyinin tahliyesinin ‘kesinlikle mümkün olmadığını’ söyledi.

Bölgeye insani yardım çağrısında bulunan Guterres kısa açıklamada, “Tüm bölge kuşatma altındayken, 1 milyondan fazla insanı yoğun nüfuslu bir savaş bölgesinden yiyecek, su ve barınma imkanı olmayan bir yere taşımak son derece tehlikeli ve bazı durumlarda kesinlikle mümkün değil” dedi.

Paylaşın

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’den Orta Doğu Ülkelerine ‘Hamas’ Uyarısı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında sekizinci güne girilirken, ABD’den Orta Doğu ülkelerine dikkat çeken bir uyarı geldi. ABD, ‘Hamas’la işlerin her zamanki gibi devam edemeyeceği’ mesajı verdi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın 7 Ekim sabahı İsrail’e karşı başlattığı operasyon ve sonrasında İsrail’in misillemesiyle tetiklenen Filistin – İsrail savaşında sivil can kayıpları artıyor. Gazze’de 1.900, İsrail’de 1.300 kişi hayatını kaybederken, yaralı sayısı binlerle ifade ediliyor.

Euronews Türkçe’de yer alan habere göre; İsrail ziyaretinin ardından yedi Orta Doğu ülkesini kapsayan tura çıkan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, görüştüğü liderlere ‘Hamas’la işlerin artık her zamanki gibi devam edemeyeceği’ mesajını ilettiğini söyledi.

Hamas’ın başlattığı beklenmedik saldırının ardından İsrail’e dayanışma ziyareti yapan ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Orta Doğu ülkeleri turu kapsamında Katar’da Başbakan ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi.

Görüşme sonrası Katar Başbakanı Sani ile ortak basın toplantısında konuşan Bakan Blinken, İsrail’de 1200 kişinin ölümüne neden olan Hamas’ın herkes tarafından kınanması gerektiğini söyledi.

Hamas’ın Katar’da bulunan ofisinin kapatılıp kapatılmamasıyla ilgili konuşmayan ABD’li Bakan, “Bu gezi boyunca yaptığım tüm görüşmelerde Hamas’la işlerin artık her zamanki gibi devam edemeyeceğini açıkça ifade ettim” dedi.

Hamas’ın siyasi ofisini kapatmayacaklarının sinyalini veren Başbakan Sani ise ofisi, ‘bölgede barış ve sükuneti sağlamanın ve iletişim kurmanın bir yolu olarak’ olarak niteledi.

Katar başbakanı, “İletişimi açık tuttuğunuz ve bu çatışmaya son vermeye odaklandığınız sürece bu yararlıdır ve bu günlerde ana odak noktamız bu” dedi.

Hamas, 7 Ekim’de beklenmedik bir saldırı başlatarak İsrail sınırından girerek 1200’den fazla kişiyi öldürdü. Karşı saldırı başlatan İsrail ise Gazze’yi bombalayarak 1800 Filistinliyi öldürdü.

Gazze sınırına askeri yığınak yapan İsrail’in kara harekatı başlatması bekleniyor.

Paylaşın

İsrail’den Savaş Suçu: Beyaz Fosfor Bombası Kullandı

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları’nın başlattığı Filistin – İsrail savaşında, Tel Aviv yönetiminin Gazze ve Lübnan’daki askeri operasyonlarda kullanımı yasak olan beyaz fosfor bombası kullandığı duyuruldu.

Beyaz fosfor bombası, savaş suçu kapsamına giren kimyasal bir silah. Beyaz fosfor olarak da anılan patlayıcı, infilak ettikten sonra yanarak havadan yere doğru iniyor. Dumanıyla perdeleme işlevi gören fosfor bombası, 155 milimetrelik top mermisi patladığında oksijenle temas kurarak ateş alıyor. Bu ateş, geniş bir alanı kaplıyor.

Yerde de patlamalar meydana geliyor. Fosfor bombasının çıkardığı dumana maruz kalanlar boğuluyor. Vücut, cilt altından içten dışa doğru yanıyor ve yanma durdurulamıyor. Beyaz fosfor yalnızca yakıcı değil, böbreği ve karaciğeri de etkiliyor. Organ yetmezliğine neden oluyor ve ölüme yol açıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki askeri operasyonlarda kullanımı yasak olan beyaz fosfor bombası kullandığını duyurdu. Örgüt, sırasıyla 10 ve 11 Ekim 2023 tarihlerinde Lübnan ve Gazze’de çekilen, Gazze limanı ve İsrail-Lübnan sınırındaki iki kırsal bölge üzerinde topçu ateşiyle beyaz fosfor patlamalarını gösteren videoları doğruladı.

HRW açıklamasında, “Dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan Gazze’de beyaz fosfor kullanımı sivillere yönelik riski artırmakta ve uluslararası insancıl hukukun sivilleri gereksiz yere riske atma yasağını ihlal etmektedir” uyarısında bulundu.

Konuyla ilgili açıklama yapan HRW Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Lama Fakih, “Beyaz fosforun sivillerin yaşadığı kalabalık bölgelerde kullanıldığı her durumda, dayanılmaz yanıklara ve ömür boyu sürecek acılara yol açma riski yüksektir. Beyaz fosfor, evleri yakabileceği ve sivillere korkunç zararlar verebileceği kalabalık kentsel alanlarda havadan patlatıldığında hukuka aykırı bir şekilde ayrım gözetmez” dedi.

Örgüt, videoyu inceleyerek Gazze’nin limanında çekildiğini doğruladı ve saldırıda kullanılan mühimmatın hava patlamalı 155 mm beyaz fosforlu top mermileri olduğunu tespit etti. HRW, yoğun beyaz duman ve sarımsak kokusunun beyaz fosforun özelliklerinden olduğunu da belirtti.

HRW, ayrıca 10 Ekim’de İsrail-Lübnan sınırına yakın iki yerden çekilmiş iki videoyu da inceledi. Her ikisinde de 155 mm’lik beyaz fosforlu top mermilerinin duman perdesi, işaretleme veya sinyalizasyon amacıyla kullanıldığı görülüyor.

Örgüt, Gazze’de nüfusun yoğun olduğu bölgelerde beyaz fosfor kullanılmasının, uluslararası insancıl hukukun sivillerin yaralanmasını ve hayatını kaybetmesini önlemek için mümkün olan tüm tedbirleri alma şartını ihlal ettiğini söyledi.

İsrailli yetkililer, beyaz fosfor kullanıp kullanmadıkları konusunda yorum yapmadı.

İsrail daha önce de kullanmıştı

İsrail ordusunun 2009 yılı da dahil olmak üzere Gazze’deki önceki çatışmalarda da beyaz fosfor bombası kullandığını hatırlatan HRW, “İsrail, hava patlamalı beyaz fosfor mühimmatlarının nüfusun yoğun olduğu bölgelerde istisnasız tüm kullanımını yasaklamalıdır” çağrısını yaptı.

Filistin 5 Ocak 2015’te, Lübnan ise 5 Nisan 2017’de Protokol III’e katılırken İsrail henüz onaylamadı.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

İsrail’den Gazze’deki Sivillere Kara Harekatı Öncesi Tahliye Emri

Hamas’ın askeri operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşında, Tel Aviv yönetimi, “tüm sivillerin” 24 saat içinde Gazze Şeridi’nden güneye tahliye edilmesi emrini verdi. Tel Aviv yönetiminin kararına tepkiler geldi.

İsrail, “Gazze Şehrindeki tüm sivillerin kendi güvenlikleri ve korunmaları için evlerinden güneye tahliye edilmeleri emrini verdiğini” duyurdu. Sivillerin Gazze Şehri’nin güneyindeki bir dere olan “Wadi Gaza’nın güneyindeki bölgeye taşınması” gerektiği belirtildi.  Açıklamada “Yeni bir duyuru yapılana kadar Gazze’ye dönmenize izin verilmeyecektir” denildi.

İsrail’in çağrısına Birleşmiş Milletler (BM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği’nden (AB) tepki geldi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail’in çağrısını yerine getirmenin “çok güç bir iş olacağını” belirterek bölgenin halihazırda çatışmaların sürdüğü yoğun nüfuslu bir yerleşim alanı olduğunu kaydetti.

“Çok kısa bir süre içinde yer değiştirmesi gereken çok fazla kişi” bulunduğunu ifade eden Kirby, “Yapmaya çalıştıkları şeyi ve bunu niye yapmaya çalıştıklarını anlıyoruz. Sivil halkı Hamas’tan ayırmaya çalışıyorlar. Gerçek hedefleri Hamas… Tahliyenin gerçekleştirilmesinin zorluklarını kimsenin hafife aldığını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler’den yapılan açıklamada da İsrail’in talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğu belirtilerek bunun insani açıdan korkunç sonuçlara yol açabileceği uyarısı yapılmıştı.

BM açıklamasında İsrail’in tahliye talimatının çok geç iletildiği belirtilerek Gazze’nin kuzeyinde tahliye edilmesi istenen 1 milyon 100 bin kişinin, bölgede yaşayan 2 milyon 300 bin kişinin neredeyse yarısı olduğuna dikkat çekilmişti.

İsrail’den BM’ye tepki

İsrail, tahliye emrini savunduğu ve BM’nin açıklamasının “utanç verici” olduğunu söylediği bir açıklama yaptı. Ülkenin BM Büyükelçisi Gilad Erdan, İsrail’in Gazze halkına erken uyarıda bulunduğunu ve Hamas’a yönelik askeri operasyonuna “dahil olmayanlara verilen zararı en aza indirmeye” çalıştığını söyledi.

“BM, Hamas’ın silahlandırılmasına ve Gazze Şeridi’ndeki sivil nüfusu ve sivil altyapıyı silahları ve cinayetleri için saklanma yeri olarak kullanmasına uzun yıllardır göz yumuyor” dedi. Erdan, “Şimdi de, vatandaşları Hamas teröristleri tarafından katledilen İsrail’in yanında durmak yerine İsrail’e vaaz veriyor” dedi.

“BM’nin artık rehineleri geri getirmeye, Hamas’ı kınamaya ve İsrail’in kendisini savunma hakkını desteklemeye odaklanması daha iyi olur” diye ekledi.

AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de İsrail’in talebini “gerçekçi değil” diye değerlendirdi.

Pekin’de Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ile görüşmesi sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Borrell, “Tabii ki sivillerin gerçekleştirilecek askeri operasyonlarla ilgili uyarılması gerekir. Ama bir milyon kişinin 24 saat içinde yer değiştirmesi hiç gerçekçi değil” dedi.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ise İsrail-Filistin anlaşmazlığını çözmek için doğru yolun “iki devletli çözüm”den ve barış müzakerelerinin derhal yeniden başlatılmasından geçtiğini kaydetti. Vang, BM’yi, Filistin sorununun çözümü için üzerine düşen rolü oynamaya çağırdı.

İngiltere de İsrail’in Gazze’deki sivillerin korunması için tedbirler alması konusunda ABD yönetiminden gelen açıklamalara katıldığını belirterek “İsrail, kendini müdafaa yönündeki meşru hakkını kullanırken sivilleri korumaya yönelik her tür tedbiri almalıdır” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların arkasındaki gücün ABD olduğunu savundu.

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu zirvesinde konuşan Putin, “Amerikalıların yıllar boyunca izlediği tek taraflı tutum, bölgedeki durumu çıkmaza sürükledi. İsrailliler ve Filistinlilerin şu an yaşadığı büyük çaplı trajedi, Ortadoğu’daki ABD politikalarının başarısızlığının sonucudur” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail’in Gazze’ye yönelik kara saldırısının siviller arasında kesinlikle kabul edilemez kayıplara yol açacağı uyarısında bulundu. Vladimir Putin, asıl önemli olanın akan kanı durdurmak olduğunu söyledi. Putin, çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini ve Rusya’nın iki devletli bir çözümü desteklediğini söyledi.

Yeni cepheler açılır

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının devam etmesi halinde “diğer cephelerde” de savaş çıkabileceği uyarısında bulundu. Hizbullah’ın elinde yaklaşık olarak 150 bin roket olduğu tahmin ediliyor ve bu cephanenin İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemini etkisiz hale getirebileceği belirtiliyor.

Lübnan’a bir ziyaret gerçekleştiren Amirabdullahiyan Hamas ile Filistin İslami Cihad temsilcileri ve Lübnanlı yetkililer tarafından karşılandı. Beyrut’a varışında gazetecilere konuşan Amirabdullahiyan, “Devam eden saldırganlık, savaş suçları ve Gazze’ye yönelik kuşatma ışığında, başka cephelerin açılması gerçek bir olasılık” dedi.

Ürdün’den uyarı

Ürdün Kraliyet Sarayı’ndan yapılan açıklamaya göre Ürdün Kralı 2. Abdullah, “Filistinlileri Filistin topraklarından sürmeye ya da sürülmelerini kışkırtmaya yönelik her türlü girişime” karşı uyarıda bulundu.

Cuma günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’i kabul eden 2. Abdullah, Hamas’a karşı savaş yürüten İsrail’in sabah saatlerinde Gazze’deki tüm sivillerin tahliyesini emretmesinin ardından “krizin komşu ülkelere sıçramaması ve mülteci sorununu ağırlaştırmaması gerektiğini” söyledi.

Paylaşın

“Hamas Savaşçılarını Wagner Eğitti” İddiası

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Rus paralı asker şirketi Wagner’in Ukrayna’nın doğusundaki şehirlere yaptığı saldırılara işaret ederek, “Onların stratejilerini çok iyi biliyorum. Hamas’ınkiler kesinlikle Wagner taktiği” dedi.

7 Haziran 2014-20 Mayıs 2019’da Ukrayna’nın lideri olarak görev yapan Poroşenko, iddialarını destekleyecek somut veriler sunmadan, sözlerine şöyle devam etti: Suriye’deki Rus Wagner eğitmenlerinin Gazze’deki Hamas’ın yanına transfer edildiğinden ve Gazze Şeridi’nden İsrail’e yönelik barbarca saldırıyı hazırlamak üzere teröristlerin eğitimine katıldığından kesinlikle eminim.

2003’te Afganistan’daki Birleşik Krallık kuvvetlerinin komutanı olarak Kabil’de görev yapan emekli Albay Richard Kemp de 9 Ekim’deki açıklamasında, Hamas’ın İsrail’e saldırısında Moskova’nın parmağı olduğunu iddia etmişti.

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Rus paralı asker şirketi Wagner’in, Aksa Tufanı operasyonu öncesinde Hamas militanlarını eğittiğini öne sürdü.

Avrupa Dayanışması partisinin lideri Poroşenko, Brüksel merkezli haber sitesi Euractiv’e verdiği söyleşide, Hamas’ın İsrail’e saldırısının “Wagner imzası” taşıdığını iddia ederek şu ifadeleri kullandı: Hamas’ın İsrail’e yönelik terör saldırısının hazırlanmasında Rusya’nın çıkarı ve parmağı olduğuna kesinlikle inanıyorum.

Poroşenko, Wagner’in Luhansk Oblastı’ndaki Lıçısank, Sievierodonetsk ve Donetsk Oblastı’ndaki Soledar’la Bahmut şehirlerine yaptığı saldırılara işaret ederek, “Onların stratejilerini çok iyi biliyorum. Hamas’ınkiler kesinlikle Wagner taktiği” dedi.

7 Haziran 2014-20 Mayıs 2019’da Ukrayna’nın lideri olarak görev yapan Poroşenko, iddialarını destekleyecek somut veriler sunmadan, sözlerine şöyle devam etti: Suriye’deki Rus Wagner eğitmenlerinin Gazze’deki Hamas’ın yanına transfer edildiğinden ve Gazze Şeridi’nden İsrail’e yönelik barbarca saldırıyı hazırlamak üzere teröristlerin eğitimine katıldığından kesinlikle eminim.

Öte yandan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı Ulusal Direniş Merkezi’nden yapılan açıklamada da benzer iddialar ortaya atıldı. Açıklamada, bazı Wagner savaşçılarının Hamas militanlarına saldırı tatbikatı ve drone kullanımı alanında eğitim verdiği ileri sürüldü.

Wagner’in haziranda Kremlin’e karşı başlattığı başarısız isyanın ardından bazı savaşçılar Belarus’a gönderilmiş, oradan da Afrika ülkelerine sevk edilmişti. Ukraynalı yetkililer, Hamas militanlarının eğitimlerinin de Afrika’da düzenlendiğini savundu.

Rusya’nın geçen yıl 24 Şubat’ta başlattığı savaşın ardından kurulan Ukrayna Ulusal Direniş Merkezi, iddialara ilişkin herhangi bir delil paylaşmadı.

2003’te Afganistan’daki Birleşik Krallık kuvvetlerinin komutanı olarak Kabil’de görev yapan emekli Albay Richard Kemp de 9 Ekim’deki açıklamasında, Hamas’ın İsrail’e saldırısında Moskova’nın parmağı olduğunu iddia etmişti.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın cumartesi sabahı roket atışlarıyla başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna İsrail, Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt verdi.

Hamas militanları Gazze Şeridi’ni geçip İsrailli sivilleri rehin alırken, İsrail ordusu da Gazze’yi ağır bombardımana tutuyor. Tel Aviv, işgal altında tuttuğu Gazze Şeridi’ndeki ablukayı sertleştirerek bölgeye gıda, yakıt ve ilaç tedarikini de durdurdu.

Çatışmalarda en az 1300 İsrailli öldürülürken, 3 bin 300 kişi de yaralandı. Batı Şeria’da ve Gazze’deyse yaklaşık 1235 Filistinli öldürülürken, 6 bine yakın kişi yaralandı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı; Birleşmiş Milletler’den İnsani Ateşkes Çağrısı

Çatışmaların giderek şiddetlendiği İsrail – Filistin savaşı altıncı gününe girerken, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, insani ateşkes çağrısında bulundu.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; UNOCHA Gazze Sorumlusu Hamade el-Beyari, ofisin resmi internet sayfasından yaptığı açıklamada, “Bu aşamada birinci dereceden yapılması gereken, ateşkes ya da insani ateşkes. Böylece, yardım çalışanları, durumları değerlendirme imkanı bulabilir. Biz, şu ana dek sahada, durumları değerlendirecek güvenli bir ortam bulamadık” ifadelerini kullandı.

“Gazze Şeridi’nde durumun gerçekten tehlikeli olduğu belli, zorlayıcı şartlar hiç olmadığı kadar ağır olabilir” diyen Beyari, bu şartlarda insani yardımların sunulmasının da tehlikelerle çevrili olduğuna işaret etti.

Beyari kentteki insani duruma ilişkin, şunları aktardı: Tek elektrik santrali yakıt olmadığı için çalışmasını durdurmak zorunda kaldı. Bu da Gazzelileri sağlık ve su hizmeti almak konusunda olumsuz etkileyecek. Kaynak sıkıntısı var, dış dünya ile Gazze arasındaki geçiş kapıları tamamen kapalı, kentte tedarik zinciri kopuk.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), devam eden İsrail bombardımanları nedeniyle Gazze’de yerinden edilenlerin sayısının 338 bin kişiyi geçtiğini duyurdu.

BM Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail-Filistin çatışmasının başlamasından bu yana 338 binden fazla Filistinlinin evlerinden ayrılmak zorunda kaldığı kaydedildi.

BM Genel Sekreteri daha önce yapmış olduğu açıklamada, 280 bin Filistinlinin Gazze’deki BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) bağlı tesislerde barındığını aktarmıştı. Ajansa bağlı bazı merkezlerin de sığınanları karşılamaya uygun olmadığını belirtildi.

ABD Başkanı Biden’den Netanyahu’ya “savaş kurallarına” uyma çağrısı

ABDBaşkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İsrail’e savaş kurallarına göre hareket etmesi yönünde mesaj verdi ve “Savaşın kuralları vardır” diye hatırlattı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun takma ismini kullanan Biden’in, “Bibi’yi 40 yıldır tanıyorum” sözleri de dikkat çekti.

ABD Başkanı, İsrail Başbakanı ile dün yaptığı telefon görüşmesinde İsrail ve ABD gibi demokratik ülkelerin hukuk devleti ilkelerine göre hareket etmesinin onları güçlü ve güvenli kıldığını söylediğini vurguladı. Biden, Hamas tarafından kaçırılan ABD vatandaşlarının güvenli şekilde ülkelerine geri getirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydetti.

Beyaz Saray’da Yahudi cemaatlerini kabul eden Biden, yaptığı konuşmada İranı da uyardı. Tahran’a dikkat olması için açık ve net bir uyarı mesajı verildiğini söyledi.

Trump’tan Binyamin Netanyahu’ya eleştiri

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İranlı General Kasım Süleymani’nin ölümüyle sonuçlanan suikastına katılmadığı için İsrail’i sert bir dille eleştirdi. Trump ayrıca, Hamas saldırılarının ardından İsrail’in “kendine çeki düzen vermesi” gerektiğini söyledi.

“Bibi Netanyahu’nun bizi hayal kırıklığına uğrattığını asla unutmayacağım.”diyen Trump, “Bu çok korkunç bir şeydi, bunu söyleyebilirim. Potansiyel olarak çok büyük bir güçle savaşıyorlar. İran’la savaşıyorlar ve yanlış şeyler söyleyen insanlar olduğunda, bu insanlar tarafından her şey sindiriliyor.”

Trump ayrıca, Netanyahu hükümetinin Hamas saldırısına hazırlıksız yakalandığını söyledi ve Netanyahu’nun siyasi duruşunun saldırı nedeniyle ‘büyük yara aldığı’ görüşünü dile getirdi.

İsrail bombardımanı sürüyor

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ederken bölgedeki Filistinlilerin durumunun da giderek daha da kötüleştiğine dikkat çekiliyor. İsrail saldırılarının derhal durdurulmasını talep eden Arap Birliği’ne üye ülkeler, saldırıların insani açıdan “felakete” yol açacak sonuçları ve çatışmaların daha da artmasıyla bölgede oluşabilecek güvenlik riskleri konusunda uyarıda bulundu.

Hamas’a yönelik hava bombardımanını sürdüren İsrail’in Gazze Şeridi’ne bir kara harekatı hazırlığı içinde olduğu tahmin ediliyor. İsrail’in kara harekatı için 300 bin askerle hazırlık yaptığı belirtiliyor.

Bir kara harekatı olasılığı artarken ABD’nin de İsrail ve Mısır hükümetleriyle, Mısır’ın Gazze Şeridi’ne kapalı tuttuğu sınırı sivillerin geçişine açması yönünde görüşmeler yürüttüğü bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in da bugün İsrail’e hareket ettiği ve Başbakan Benyamin Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşeceği belirtildi.

Paylaşın

ABD’den İsrail’e “Savaş Kurallarına” Uyma Çağrısı

Can kayıplarının binlerle ifade edildiği İsrail – Filistin savaşı altıncı gününe girerken, ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, İsrail’e savaş kurallarına göre hareket etmesi yönünde mesaj verdi ve “Savaşın kuralları vardır” diye hatırlattı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun takma ismini kullanan Biden’in, “Bibi’yi 40 yıldır tanıyorum” sözleri de dikkat çekti. Biden, İsrail Başbakanı ile dün yaptığı telefon görüşmesinde İsrail ve ABD gibi demokratik ülkelerin hukuk devleti ilkelerine göre hareket etmesinin onları güçlü ve güvenli kıldığını söylediğini vurguladı.

ABD Başkanı Biden, Hamas tarafından kaçırılan ABD vatandaşlarının güvenli şekilde ülkelerine geri getirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydetti. Beyaz Saray’da Yahudi cemaatlerini kabul eden Biden, yaptığı konuşmada İranı da uyardı. Tahran’a dikkat olması için açık ve net bir uyarı mesajı verildiğini söyledi.

Trump’tan Binyamin Netanyahu’ya eleştiri

Öte yandan eski ABD Başkanı Donald Trump, İranlı General Kasım Süleymani’nin ölümüyle sonuçlanan suikastına katılmadığı için İsrail’i sert bir dille eleştirdi. Trump ayrıca, Hamas saldırılarının ardından İsrail’in “kendine çeki düzen vermesi” gerektiğini söyledi.

“Bibi Netanyahu’nun bizi hayal kırıklığına uğrattığını asla unutmayacağım.”diyen Trump, “Bu çok korkunç bir şeydi, bunu söyleyebilirim. Potansiyel olarak çok büyük bir güçle savaşıyorlar. İran’la savaşıyorlar ve yanlış şeyler söyleyen insanlar olduğunda, bu insanlar tarafından her şey sindiriliyor.”

Trump ayrıca, Netanyahu hükümetinin Hamas saldırısına hazırlıksız yakalandığını söyledi ve Netanyahu’nun siyasi duruşunun saldırı nedeniyle ‘büyük yara aldığı’ görüşünü dile getirdi.

BM: Gazze’de 338 bin kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Gazze’de durumun çok tehlikeli olduğunu belirterek, insani ateşkes çağrısında bulundu.

UNOCHA Gazze Sorumlusu Hamade el-Beyari, ofisin resmi internet sayfasından yaptığı açıklamada, “Bu aşamada birinci dereceden yapılması gereken, ateşkes ya da insani ateşkes. Böylece, yardım çalışanları, durumları değerlendirme imkanı bulabilir. Biz, şu ana dek sahada, durumları değerlendirecek güvenli bir ortam bulamadık” ifadelerini kullandı.

“Gazze Şeridi’nde durumun gerçekten tehlikeli olduğu belli, zorlayıcı şartlar hiç olmadığı kadar ağır olabilir” diyen Beyari, bu şartlarda insani yardımların sunulmasının da tehlikelerle çevrili olduğuna işaret etti.

Paylaşın