İsrail’in Gazze’ye Yönelik Olası Kara Harekatı: Listenin Başında İki İsim Var

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının “Aksa Tufanı” operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşında 14. gün geride kalırken, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik olası kara harekatının hazırlıkları sürüyor.

Haber Merkezi / Bir süredir Gazze sınırına askeri yığınak yapan İsrail güçlerinin, kara harekatındaki en önemli hedeflerinden birinin de Hamas liderleri olması bekleniyor.

Arab News’te yer alan habere göre İsrail güçlerinin elindeki listenin başındaysa iki isim var: Askeri stratejist Muhammed Deif ve siyasi lider Yahya Sinvar. Daha önce İsrail hapishanelerinde kalan ve birkaç suikast girişiminden kurtulan Deif ve Sinvar, Hamas’ın Gazze’deki en önemli liderleri olarak görülüyor.

Yahya Sinvar kimdir?

Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar 1962 yılında doğdu. Sinvar, Hamas’ın iç güvenlik servisi olan Mecid’i kurdu. Bu servis, İsrail ajanı olduğu düşünülen kişilerin ortaya çıkarılması hedefini taşıyor.

61 yaşındaki Sinvar üç kez tutuklandı. 1988 yılındaki son tutuklanması sonrası dört kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Hamas tarafından kaçırılan ve dört yıl esir tutulan İsrail askeri Gilad Şalid karşılığında serbest bırakılan 1027 mahkum arasında o da yer alıyordu.

Sinvar hapis sonrası Hamas’ın lider kadrosunda yeniden yerini aldı ve 2017’de de Gazze içindeki en yüksek siyasi yönetici konumunda getirildi. ABD 2015 yılında Sinvar’ın ismini ‘uluslararası teröristler’ listesine ekledi.

Muhammed Deyif kimdir?

Muhammed Deyif, İzzeddin el-Kassam Tugayları olarak bilinen Hamas’ın askeri kanadının lideri. Filistinler onu “Deha” olarak tanımlıyor, İsrailliler için ise Deyif, “dokuz canlı bir kedi” olarak görülüyor.

İsrail askerlerinin yakalanması hedefleri arasında olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kurulması sonrası 1989 yılında tutuklandı. Salıverilmesi sonrası İsrail ve Gazze arasında Hamas savaşçılarının geçişine imkan veren tünellerin inşasına önayak oldu.

Deyif, İsrail’in en çok arananlar listesinin başındaki isimlerden biri. 1996 yılındaki otobüs bombalamalarının planlanması ve İsrail askerlerinin infaz emrinin verilmesi ile suçlanıyor.

2000 yılında cezaevine giren Deyif, ikinci Filistin ayaklanmasında hapisten kaçmayı başardı. O kaçış sonrası arkasında çok az iz bıraktı. Bilinen üç fotoğrafı bulunuyor. Bunlardan biri çok eski, ikincisi maskeli üçüncüsü ise gölgesine ait.

Onu hedef alan suikastların en önemlisi 2002’de gerçekleşti ve bu olayda bir gözünü kaybetti. İsrail’e göre bir elini ve ayağını bu saldırıda kaybetti ve konuşma güçlüğü de yaşıyor. 2014’te yapılan bir suikast girişiminde ise Deyif kurtuldu ama eşi ve iki çocuğu öldürüldü.

4 bin 137 kişi hayatını kaybetti

Öte yandan Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el-Kudra gazetecilere yaptığı açıklamada şu ana kadar İsrail saldırıları nedeniyle bin 661’i çocuk olmak üzere 4 bin 137 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. 13 bin 260 kişi yaralanırken 4 binden fazla kişiden ise haber alınamıyor.

Yedi büyük hastane ve 21 sağlık merkezinin şu anda kullanılamadığını belirten Kudra 46 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini 23 ambulansında tamamen imha edildiğini açıkladı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında En Az 4 Bin 137 Kişi Hayatını Kaybetti

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 14. gününde, Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü Eşref el-Kudra gazetecilere yaptığı açıklamada şu ana kadar İsrail saldırıları nedeniyle bin 661’i çocuk olmak üzere 4 bin 137 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Haber Merkezi / 13 bin 260 kişi yaralanırken 4 binden fazla kişiden ise haber alınamıyor. Yedi büyük hastane ve 21 sağlık merkezinin şu anda kullanılamadığını belirten Kudra 46 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini 23 ambulansında tamamen imha edildiğini açıkladı.

Filistin Sağlık Bakanlığı, Batı Şeria’nın Tulkerim kentindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalarda 5’i çocuk 13 kişinin öldüğünü duyurdu. Bu da, İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan savaşın ardından, Batı Şeria’da ölen Filistinlilerin sayısını 81’e çıkardı. Çatışma, aynı zamanda bir İsrail askerinin ölümüne ve birinin de yaralanmasına neden oldu.

“Filistinli çocukları ve diğer sivilleri büyük bir risk altında”

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Kordinasyoon Ofisi çatışmadaki tüm taraflarla görüşmelerin ileri aşamaya geldiğini ve Gazze’ye insani yardım sevkiyatının kısa süre içerisinde başlayacağını duyurdu. BM sözcüsü Jens Laerke “Tarafların yöntemler konusunda uzlaşma noktasına yaklaştığı ve ilk teslimatların yarın ya da ertesi gün başlayacağı haberleri ümit verici” ifadelerini kullandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail’in 11 Ekim’de Gazze’nin suyunu keserek 600 bin insanı temiz sudan yoksun bıraktığını duyurdu. HRW’nin, X sosyal platform hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in Gazze Şeridi’ne uyguladığı ablukasıyla Filistinli çocukları ve diğer sivilleri büyük bir risk altında bıraktığı kaydedildi.

İsrail’in 11 Ekim’de Gazze’nin suyunu keserek 600 bin insanı temiz sudan yoksun bıraktığı aktarılan açıklamada, su, yakıt ve elektrik girişine izin vermemenin insanların hayatlarını tehlikeye attığı ifade edildi. Açıklamada, İsrail’in hukuksuz Gazze ablukasının çocuklar için ölümcül olduğu kaydedildi.

“Acilen gıda, su, yakıt ve ilaca ihtiyacımız var”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze’ye “hızlı ve engelsiz insani erişim” talebinde bulundu; İsrail ile Hamas arasındaki savaşın 13. gününde “acil insani ateşkes” çağrısı yaptı. Guterres, “Uluslararası insani hukuka saygı gösterilmelidir. Acilen gıda, su, yakıt ve ilaca ihtiyacımız var, hem de çok fazla ve sürdürülebilir bir şekilde ihtiyacımız var” dedi.

İsrail ordusu ve Hamas’ın sorumluluğunu reddettiği Gazze’deki hastaneye yönelik saldırıya değinen Guterres, “Sivillerin korunması esastır. Hastanelere, okullara ya da BM altyapısına yönelik saldırılar uluslararası hukuka aykırıdır” şeklinde konuştu.

Hamas’ın saldırılarına atıfta bulunan Guterres, “Bu saldırılar ne kadar dehşet verici olursa olsun, Hamas kontrolündeki bölgede yaşayan 2.4 milyon Filistinlinin toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez” ifadelerini kullandı.

BM Genel Sekreteri, “Hamas rehineleri koşulsuz olarak serbest bırakmalı ve İsrail Filistinlilere hızlı ve engelsiz insani yardım erişimini garanti etmelidir” dedi.

Avrupa Parlamentosu Gazze’deki hastane saldırısı sonrası “insani duraklama” çağrısında bulunan bir karar tasarısını kabul etti.

Avrupa Komisyonu bu hafta başında Gazze’ye insani yardım malzemesi taşıyan iki uçağın Mısır sınırına doğru yola çıkacağını duyurdu. Salı günü AB liderlerinin olağanüstü toplantısının ardından konuşan Ursula von der Leyen, Komisyon’un “(AB) yardımlarımızın Gazze’ye girmesini sağlamak için Mısırlı yetkililerle temas halinde olduğunu” kaydetti. .

Hamas’tan “bölgesel savaş” uyarısı

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İsrail’in Gazze’ye yönelik süren saldırıların bölgesel bir savaşa dönüşebileceği uyarısında bulundu. Heniyye, yayımladığı video kaydında, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan cephesinde İsrail’le yaşanan çatışmalar ile siyasi gelişmeleri değerlendirdi.

ABD ile bazı Avrupa ülkelerinin, manevi destek için İsrail’e ziyaretlerde bulunduğunu anımsatan Heniyye, Washington yönetiminin tüm bu çabalarına rağmen “Gazze’ye saldırılar konusunda İsrail’e bölgesel ve uluslararası destek sağlama ve Araplara, tehciri kabul ettirme”de başarılı olamadığını belirtti.

Tüm baskılara rağmen Arap ve İslam ülkelerinin Filistinlilerin tehcir edilmesi konusundaki tavrının çok net olduğunu kaydeden Heniyye, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliğinin toplantılarında da bunun vurgulandığını ifade etti.

Başta Mısır olmak üzere Arapların ve İslam ülkelerinin tehcire karşı duruşunu öven Heniyye, bu duruşun desteklenmesi çağrısı yaptı. Heniyye, ABD yönetiminin, diğer cepheleri saf dışı bırakma ve insanları İsrail’in yalanlarına inandırma konusunda da başarılı olamadığını aktardı.

Hamas lideri, “Gazze’ye yönelik bu vahşi saldırıların, yıkımın ve kan dökmenin devam etmesi durumunda, bunun, bölgesel bir savaşa dönüşebileceği uyarısı yaptıklarını” kaydetti.

Geçen günlerde Arap ve İslam dünyasından pek çok yetkiliyle bir araya geldiklerini söyleyen Heniyye, bu görüşmelerde, “çözümün ancak işgalin son bulması ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdiklerini ve işgalci komutanların işledikleri suçlardan ötürü yargılanmasını ve Gazze’ye bir an evvel yardımların ulaştırılmasını talep ettiklerini” dile getirdi.

Heniyye son olarak, Filistin halkı ile Arap ve İslam dünyasını cuma günü “Gazze’ye saldırılar dursun, tehcir ve alternatif vatana hayır” sloganıyla sokağa inmeye çağırdı.

Paylaşın

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Batı’ya İkiyüzlülük Suçlaması

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşının 14. gününde, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), ABD ve müttefiklerini İsrail’in Gazze’deki eylemlerini eleştirmemekle suçladı.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; New York merkezli HRW’nin program direktör yardımcısı Tom Porteous, Washington ve birkaç istisna hariç Avrupa başkentlerinin İsrail’in 7 Ekim’den sonra Gazze’de gerçekleştirdiği eylemlere karşı sessiz kaldığını belirtti.

Porteous, “Nerede Gazze’ye 16 yıldır uygulanan ve savaş suçu niteliğindeki toplu cezalandırmaya varan ablukanın acımasızca sertleştirilmesine yönelik açık bir kınama?” diye sordu. HRW yetkilisi, “Bırakın hesap verme çağrısını, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında uluslararası normlara saygı göstermesine yönelik açık ve dolambaçsız bir çağrı dahi yok” diye ekledi.

Porteous, sivillerin korunmasına yönelik uluslararası insani hukukun gereklerinin herkese uygulanmak üzere belirlendiğini hatırlattı. Porteous, İsrailli liderleri de “bu yoğun nüfuslu bölgedeki mahalleleri enkaza çeviren bombardımanı yoğunlaştırma talimatı verirken bile Gazze’de sivil ve savaşçı arasındaki hayati önemi bulandırmaya çalışmakla” suçladı.

Yaşananları Batı’nın Rusya’nın Ukrayna’yı işgali karşısındaki tutumuyla da karşılaştıran Porteous, “Batılı devletlerin ikiyüzlülüğü ve çifte standardı açıkça ortada” dedi.

HRW yetkilisi, bu durumun insan hakları gruplarının ve bazı devletlerin “dünyanın dört bir yanında çatışmaların ortasında kalan sivillerin korunmasına yönelik normları standardize etmek ve güçlendirmek” için yıllardır itinayla sürdürdüğü çalışmalara da zarar verdiğini belirtti.

İsrail, AB ve ABD’nin terör örgütleri listesindeki Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği ve yüzlerce İsrailli’nin öldürülüp onlarcasının da rehin alındığı saldırıların ardından Gazze’yi havadan vurmaya başlamıştı. Gazze’ye su, gıda, elektrik ve yakıt tedarikine izin vermeyen ve bölgeye yönelik ablukayı tüm rehineler serbest bırakılana dek sürdüreceğini duyuran İsrail, olası bir kara harekâtı için hazırlıklarını da sürdürüyor.

Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığının verdiği bilgilere göre, İsrail saldırılarında şu ana kadar en az 3 bin 785 kişi hayatını kaybetti. İsrail ise Hamas saldırıları sonucunda bin 400’ü aşkın vatandaşının yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Hamas’tan “Çözüm” Açıklaması

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Arap ve İslam dünyasından pek çok yetkiliyle bir araya geldiklerini belirterek, bu görüşmelerde, çözümün ancak işgalin son bulması ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdiklerini söyledi.

İşgalci komutanların işledikleri suçlardan ötürü yargılanmasını ve Gazze’ye bir an evvel yardımların ulaştırılmasını talep ettiklerini” dile getiren Heniyye, Filistin halkı ile Arap ve İslam dünyasını, “Gazze’ye saldırılar dursun, tehcir ve alternatif vatana hayır” sloganıyla sokağa inmeye çağırdı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, yayımladığı video kaydında, Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’da İsrail’le çatışmalar ile siyasi gelişmeleri değerlendirdi.

Bianet’tin aktardığına göre; ABD ile bazı Avrupa ülkelerinin, manevi destek için İsrail’e ziyaretlerde bulunduğunu anımsatan Heniyye, “Washington yönetiminin tüm bu çabalarına rağmen Gazze’ye saldırılar konusunda İsrail’e bölgesel ve uluslararası destek sağlama ve Araplara, tehciri kabul ettirmekte başarılı olamadığını” belirtti.

Tüm baskılara rağmen Arap ve İslam ülkelerinin Filistinlilerin tehcir edilmesi konusundaki tavrının çok net olduğunu kaydeden Heniyye, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliğinin toplantılarında da bunun vurgulandığını ifade etti.

Başta Mısır olmak üzere Arapların ve İslam ülkelerinin tehcire karşı duruşunu öven Heniyye, bu duruşun desteklenmesi çağrısı yaptı. Heniyye, “ABD yönetiminin, diğer cepheleri saf dışı bırakma ve insanları İsrail’in yalanlarına inandırma konusunda da başarılı olamadığını” söyledi.

Hamas lideri, “Gazze’ye yönelik bu vahşi saldırıların, yıkımın ve kan dökmenin devam etmesi durumunda, bunun, bölgesel bir savaşa dönüşebileceği uyarısı yaptıklarını” kaydetti.

Geçen günlerde Arap ve İslam dünyasından pek çok yetkiliyle bir araya geldiklerini söyleyen Heniyye, “bu görüşmelerde, çözümün ancak işgalin son bulması ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdiklerini ve işgalci komutanların işledikleri suçlardan ötürü yargılanmasını ve Gazze’ye bir an evvel yardımların ulaştırılmasını talep ettiklerini” dile getirdi.

Heniyye son olarak, Filistin halkı ile Arap ve İslam dünyasını bugün “Gazze’ye saldırılar dursun, tehcir ve alternatif vatana hayır” sloganıyla sokağa inmeye çağırdı.

İsmail Haniye kimdir?

1980’lerden bu yana hareketin bir parçası olan İsmail Haniye, Hamas’ın lideri olarak kabul görüyor. İsrail, Haniye’ye 1989 yılındaki ilk Filistin ayaklanması sırasında üç yıl hapis cezası verdi.

1992 yılında hapisten çıkarıldı ve İsrail ile Lübnan arasındaki sahipsiz topraklara sürüldü. Beraberinde birçok Hamas lideri de bulunuyordu.

Sürgün sonrası Gazze’ye geri döndü. 1997 yılında Hamas’ın ruhani liderinin ofisinin yönetimine getirildi ve örgüt içindeki pozisyonunu güçlendirdi.

Haniye 2006 yılında, Hamas’ın seçim zaferi sonrasında, Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas tarafından başbakanlığa getirildi. Ancak bir yıl sonra, El Fetih ile Hamas arasında Gazze’de yaşanan ve bir hafta süren kanlı güç savaşının sonunda görevden alındı.

Haniye görevden almayı “anayasaya aykırı olduğunu” savunarak kabul etmedi. Hükümetinin “Filistin halkına karşı olan ulusal sorumluluklarından vazgeçmeyeceğini” söyleyerek Gazze’yi yönetmeye devam etti.

2017 yılında Hamas’ın siyasi liderliğine getirildi. 2018 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı Haniye’yi terörist olarak tanımladı. 61 yaşındaki Haniye son birkaç yıldır Katar’da yaşıyor.

Paylaşın

İsrail, Gazze’deki El Ehli Vaftiz Hastanesi’ni Vurdu: En Az 500 Ölü

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın başlattığı Filistin -İsrail savaşında 11. gün geride kalırken, İsrail, Gazze’deki El Ehli Vaftiz Hastanesi’ni vurdu. Saldırıda en az 500 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Haber Merkezi / Gazze Sağlık Bakanlığı, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Yüzlerce kurban hala enkaz altında” ifadelerini kullandı. Bakanlık, ölenler arasında hastaların yanı sıra binaya sığınan yüzlerce kişinin de bulunduğunu bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hastanenin vurulmasına Filistin’de bulunan “İslami Cihad’ın başarısız füze atışının” neden olduğunu iddia etti.

Netanyahu, sosyal medya hesabından, “İsrail ordusunun operasyonel sistemlerinin yaptığı analiz, Gazze’den teröristlerce roketlerin atıldığını ve El Ehli Hastanesi’nin vurulduğu sırada bu roketlerin bu noktadan geçtiğini gösteriyor” dedi.

Netanyahu, farklı kaynaklardan elde ettikleri delillerin İslami Cihad’ın başarısız füze atışının olaya neden olduğunu gösterdiğini iddia etti.

Gazze’nin ikinci en büyük örgütü olan İslami Cihad’ın başarısız füze saldırısı iddiasını reddetti. İsrail, 7 Ekim’den bu yana devam eden ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği savaşta  Gazze sınırlarındaki İslami Cihad örgütünü de hedef alıyor.

İsrail ordusu (IDF), Gazze’de en az 500 kişinin öldüğü El Ehli Vaftiz Hastanesi saldırısının Filistin İslami Cihad örgütü tarafından yapıldığını savundu.

IDF’den yapılan açıklamada, “İstihbarat servislerinden edindiğimiz ve çeşitli kaynaklara dayanan bilgilere göre, hastaneye yönelik başarısız roket saldırısından İslami Cihad sorumludur” denildi.

Hamas’ın lideri olarak kabul edilen İsmail Haniye, El Ehli Vaftiz Hastanesi’ne yapılan saldırıdan ABD’nin sorumlu olduğunu iddia etti.

ABD’nin İsrail’e “saldırganlığı için kılıf” sağladığını savunan Haniye, “Hastane katliamı düşmanın vahşetini ve yenilgi duygusunun boyutlarını teyit ediyor” dedi. Haniye, tüm Arapları ve Müslümanları İsrail’e karşı protesto gösterileri düzenlemeye çağırdı.

İsrail, Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği operasyonun ardından Gazze’yi havadan vurmaya başlamıştı. Gazze’ye su, gıda, elektrik ve yakıt tedarikine izin vermeyen ve bölgeye yönelik ablukayı sürdüreceğini duyuran İsrail, olası bir kara harekâtı için hazırlıklarını da sürdürüyor.

Filistinli yetkililer, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında şu ana kadar 3 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. İsrail ise Hamas saldırıları sonucunda bin 400’ü aşkın vatandaşının yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Paylaşın

Hamas’ın Üst Düzey Komutanlarından Ayman Nofal Öldürüldü

Filistin – İsrail savaşında 11. gün geride kalırken Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Genel Askeri Konsey üyesi ve Merkez Tugayı Komutanı Ayman Nofal’ın İsrail hava saldırısında hayatını kaybettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / Grubun telegram hesabından yapılan açıklamada Ebu Ahmed takma adlı Nofal’ın Gazze’nin orta kısımlarındaki el-Bureij kampına düzenlenen saldırıda öldürüldüğü belirtildi.

Filistin Yönetimi’nin İngiltere Büyükelçisi Hüsam Zomlot, Gazze ve Batı Şeria’da hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 2 bin 850’ye ulaştığını söyledi. “Gerçek rakamın çok daha yüksek” olduğu konusunda uyarıda bulunan Zomlot, kurtarma ekiplerinin henüz enkaz altında kalanlara ulaşamadığını belirtti.

Zomlot, ölenler arasında yaklaşık bin çocuk olduğunu, 50 ailenin ise “tamamen yok olduğunu” söyledi. Bölgede “derhal ateşkes” ilan edilmesi ve insani koridorun kurulması çağrısında bulunan Zomlot, “Ortadoğu’da çatışmaların tırmanma riski ne kadar yüksek?” sorusuna “10 üzerinden dokuz” yanıtını verdi.

Uluslararasi Af Örgütü’nden Avrupa Konseyi’ne mektup

Uluslararası Af Örgütü İsrail ve Filistin’de yaşanan korkunç olaylara ilişkin bugün yapılacak olağanüstü Avrupa Konseyi toplantısı öncesinde Konsey’e bir mektup yazdı.

Af Örgütü mektupta İsrail’e, Gazze’ye yönelik yasadışı ablukayı derhal kaldırması, su, yakıt, tıbbi malzeme, insani yardım ve elektriğin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlaması için baskı yapmaya ve tüm tarafları uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeye çağırmaları için derhal harekete geçmeye davet etti.

En az 15 gazeteci öldürüldü

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan savaşta şimdiye kadar en az 15 gazetecinin hayatını kaybettiğini söyledi.

CPJ, Lübnan’a yayılan çatışmalar sırasında yaralananlar da dahil olmak üzere, savaşta öldürülen, yaralanan, gözaltına alınan ve kaybolan gazetecilerin tümünü araştırıyor ve detaylarını web sitesinde kaydediyor.

Komitenin son açıklamasına göre ölen gazetecilerin 11’i Filistinli, üçü İsrailli ve biri Lübnanlıydı. Sekiz gazetecinin yaralandığı, üç gazetecinin ise kayıp olduğu veya gözaltına alındığı belirtiliyor.

BM’den uluslararası suç uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukanın ve sivillere yönelik tahliye emrinin ‘zorla nakil’ olduğunu ve uluslararası suç kapsamına girebileceğini söyledi.

‘Zorla nakil’ sivil nüfusun yer değiştirmek zorunda kalmasını ifade ediyor. Bu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) tarafından cezalandırılabilecek bir suç.

Paylaşın

İsrail’den Gazze Açıklaması: Savaş Sonrası, Statüsü ‘Küresel Bir Konu’ Olacak

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında on birinci gün geride kalırken, İsrail ordu sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari planlanan kara harekatı sonrası Gazze’nin statüsünün İsrailli politikacılar ve diğer ülkelerin tartışacağı “küresel bir konu” olacağını söyledi.

Haber Merkezi / 1967 yılında Mısır’dan ele geçirdiği Gazze şeridini 2005 yılında bırakan İsrail, 2007 Hamas’ın bölgenin yönetimine seçilmesinin ardından kıyı şeridine sıkı bir ambargo uygulamaya başlamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırılarında şu ana kadar 2 bin 800’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. İsrail ise Hamas saldırıları sonucunda bin 400’ü aşkın vatandaşının yaşamını yitirdiğini açıkladı.

İsrail ordusu, Hamas’ın saldırılarının ardından yarım milyona yakın İsraillinin yerlerinden tahliye edildiğini duyurdu. Ordu sözcüsü Jonathan Conricus, “Gazze Şeridi etrafındaki tüm topluluklar, hükümetin direktifleri doğrultusunda tahliye edildi. Sivillerin savaş bölgesinin yakınında olmasını istemiyoruz” dedi. Söz konusu 500 binden fazla kişi arasında Lübnan sınırındaki İsrailliler de bulunuyor.

İsrail, Hizbullah hedeflerini vurdu

İsrail Hava Kuvvetleri, Lübnan’da bulunan Hizbullah hedeflerini vurduğunu duyurdu. Ordunun sosyal medya hesabında operasyonlara ilişkin bir video paylaşıldı ve saldırıların Lübnan’dan İsrail’e açılan ateşe yanıt olduğu ifade edildi.

Lübnan Hizbullah’ı İsrail’in kuzeyindeki Hanita kibbutzundaki tanklara güdümlü füze attığını duyurdu. Saldırıda herhangi bir can kaybı olup olmadığı bilinmiyor. İsrail ordusu da Lübnan sınırındaki Metula yerleşkesinde silah sesleri geldiğini açıkladı.

Metula, İsrail’in Lübnan sınır boyunca iki kilometre derinliğindeki alanı savaş bölgesi olarak ilan edip tahliye ettiği 28 yerleşim yerinden birisi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzeddin El Kasım Tugayları, Tel Aviv ve Kudüs’e yönelik roket saldırısında bulunduğunu duyurdu. Yazılı açıklamada, roket saldırılarının İsrail’in “sivilleri hedef almasına” misilleme olduğu belirtildi.

İran’dan uyarı

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’in Gazze’de işlediği suçların devam etmesi halinde direniş güçlerini kimsenin durduramayacağını söyledi. Devlet televizyonunun haberine göre Hamaney, İsrailli yetkililerin Filistinlilere karşı işledikleri suçlar nedeniyle yargılanmaları ve Gazze’ye yönelik bombardımanın derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Rusya’nın önerisi BMGK’da reddedildi

Rusya’nın Gazze’de “insani ateşkes” çağrısı yapan ve her türlü sivil ölümü kınayan karar tasarısı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde reddedildi. Tasarı, 5 ‘evet’ oyu alırken, 6 ‘çekimser’ ve 4 ‘hayır’ oyuyla reddedildi. ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya ‘hayır’ oyu kullandı.

Rusya’nın karar tasarısında birebir Hamas’tan bahsedilmezken, tüm sivil ölümler kınandı. Rusya’nın tasarısına alternatif olarak Brezilya’nın ortaya koyduğu ve oylaması başka bir güne ertelenen tasarı ise “Hamas’ın terör saldırılarını” kınarken, ateşkes yerine “insani duraksama” talep ediyor.

BMGK’de bir karar tasarının onaylanabilmesi için en az 9 ‘evet’ oyu alması gerekiyor ve daimi üyelerden hiçbirinin tasarıyı veto etmemesi gerekiyor.

Paylaşın

Rusya’nın Gazze Tasarısı Birleşmiş Milletler’de Reddedildi

Hamas’ın başlattığı ve her geçen gün daha da şiddetlenen Filistin -İsrail savaşı onuncu gününe girerken, Rusya tarafından önerilen ve Gazze’de “insani ateşkes” çağrısı yapan karar tasarısı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) reddedildi.

Haber Merkezi / Tasarı, Rusya dahil 5 ülkede ‘evet’ oyu alırken, 6 ülke ‘çekimser’ kaldı, 4 ülke ise ‘hayır’ yönünde oy kullandı. Rusya ile birlikte Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Mozambik ve Gabon tasarıyı desteklerken ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya ‘hayır’ yönünde oy verdi. Çekimser kalanlar ise Arnavutluk, Brezilya, Ekvador, Gana, Malta, İsviçre.

Rusya’nın sunduğu tasarı, Hamas’a ya da farklı taraflara ismen atıfta bulunmadan, “sivillere yönelik tüm şiddet eylemlerini, tüm düşmanlıkları ve her türlü sivil ölümlerini kınamayı” öngörüyordu. Rusya’nın önerisinde rehinelerin serbest bırakılması, insani yardıma erişim ve ihtiyaç sahibi sivillerin güvenli tahliyesi çağrısı da yer alıyordu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde herhangi bir kararın kabulü için 15 üyeli Konsey’de en az dokuz “evet” oyu gerekiyor. Keza beş daimi üyeden (ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya) hiçbirinin tasarıyı veto etmemesi gerekiyor.

İsrail’den yapılan açıklamalara göre Hamas’ın saldırıları sonucunda bin 400’den fazla kişi öldü ve en az 199 kişi Gazze’ye kaçırılarak rehin alındı. Filistin tarafının açıkladığı rakamlara göre ise İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik aralıksız bombardımanında şu ana kadar 2 bin 750 kişi hayatını kaybetti.

İsrail Hava Kuvvetleri, Lübnan’da bulunan Hizbullah hedeflerini vurduğunu duyurdu. Ordunun sosyal medya hesabında operasyonlara ilişkin bir video paylaşıldı ve saldırıların Lübnan’dan İsrail’e açılan ateşe yanıt olduğu ifade edildi.

Lübnan Hizbullah’ı İsrail’in kuzeyindeki Hanita kibbutzundaki tanklara güdümlü füze attığını duyurdu. Saldırıda herhangi bir can kaybı olup olmadığı bilinmiyor. İsrail ordusu da Lübnan sınırındaki Metula yerleşkesinde silah sesleri geldiğini açıkladı.

Metula, İsrail’in Lübnan sınır boyunca iki kilometre derinliğindeki alanı savaş bölgesi olarak ilan edip tahliye etttiği 28 yerleşim yerinden birisi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzeddin El Kasım Tugayları, Tel Aviv ve Kudüs’e yönelik roket saldırısında bulunduğunu duyurdu. Yazılı açıklamada, roket saldırılarının İsrail’in “sivilleri hedef almasına” misilleme olduğu belirtildi.

İsrail ordusu, Hamas’ın ölümcül saldırılarının ardından yarım milyona yakın İsraillinin yerlerinden tahliye edildiğini duyurdu. Ordu sözcüsü Jonathan Conricus, “Gazze Şeridi etrafındaki tüm topluluklar, hükümetin direktifleri doğrultusunda tahliye edildi. Sivillerin savaş bölgesinin yakınında olmasını istemiyoruz” dedi.

Söz konusu 500 binden fazla kişi arasında Lübnan sınırındaki İsrailliler de bulunuyor.

Paylaşın

İran’dan Gazze Açıklaması: İsrail’in Eylemleri Sonuçsuz Kalmaz

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin -İsrail savaşı onuncu gününe girerken, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan İsrail’in sonuçları olmadan Gazze şeridine girmesine izin verilmeyeceğini söyleyerek direnişçi grupların önümüzdeki saatlerde önleyici eylemlerde bulunabileceğini vurguladı.

Haber Merkezi / Devlet televizyonuna konuşan Abdullahiyan “Direniş liderleri Siyonist rejimin Gazze’de bir eylemde bulunmasına izin vermeyecek…tüm seçenekler masada ve Gaza halkına karşı işlenen savaş suçlarına kayıtsız kalamayız,” ifadelerini kullandı.

İsrail’den yapılan açıklamalara göre Hamas’ın saldırıları sonucunda bin 400’den fazla kişi öldü ve en az 199 kişi Gazze’ye kaçırılarak rehin alındı. Filistin tarafının açıkladığı rakamlara göre ise İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik aralıksız bombardımanında şu ana kadar 2 bin 750 kişi hayatını kaybetti.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, daha önce sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, savaşın “diğer cephelere yayılma olasılığının kaçınılmaz bir aşamaya yaklaştığı” iddiasında bulundu.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin de Rusya lideri Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde “savaş ve çatışmanın diğer cephelere yayılma olasılığı” konusunda uyarıda bulunduğu belirtildi. Reisi, Rus lider ile görüşmesinde, savaşa diğer ülkelerin de dahil olması durumunda “Vaziyeti kontrol etmenin daha da zor olacağını” söyledi.

Cumhurbaşkanı Reisi’nin siyasi yardımcısı Muhammad Cemşidi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Reisi’nin “Siyonist rejimin suç eylemlerini sürdürmesine karşı uyarıda bulunduğunu” ifade etti.

İran daha önce de, İsrail’in Gazze’ye yönelik muhtemel kara harekatının çatışmayı körükleyeceği ve tepkilere yol açacağı konusunda defalarca uyarıda bulundu. Tahran, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği kapsamlı saldırıları savunuyor ancak saldırılara doğrudan müdahil olmadığını ileri sürüyor.

BMGK, Rusya’nın Gazze’de ‘insani ateşkes’ öneren tasarısını reddetti

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Rusya tarafından önerilen ve Gazze’de “insani ateşkes” çağrısı yapan karar tasarısını reddetti.

Hamas’a ya da farklı taraflara ismen atıfta bulunmayan Rusya’nın sunduğu tasarı, “sivillere yönelik tüm şiddet eylemlerini, tüm düşmanlıkları ve her türlü sivil ölümlerini kınamayı” öngörüyordu. Tasarı, Rusya dahil 5 ülkede ‘evet’ oyu alırken, 6 ülke ‘çekimser’ kaldı, 4 ülke ise ‘hayır’ yönünde oy kullandı.

Paylaşın

“Gazze’de Ateşkes” İddialarına İsrail Ve Hamas’tan Yalanlama

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının 7 Ekim’de gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan ve gittikçe şiddetlenen çatışmaların sona ermesi için ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığı iddiaları, İsrail ve Hamas tarafından yalanlandı.

İsrail, Hamas’la onuncu günde devam eden savaşta ateşkes anlaşması yapılmadığını duyurdu. İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Hamas’la ‘bu aşamada henüz bir ateşkes anlaşması’ yapılmadı.

Kısa süreli ateşkes için anlaşıldığı yolunda çıkan haberlerin ardından yapılan kısa açıklamada iddialar yalanladı. Açıklamada, “Yabancıların çıkışı karşılığında ateşkes ve Gazze’ye insani yardım girişi yok” ifadeleri yer aldı.

Hamas’ın medya ofisi ise İsrail’in ateşkes ve Mısır ile Refah sınır kapısının açılması konusunda anlaşmaya vardığı haberlerinin ardından, insani ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığına dair bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi.

Gazze’deki sağlık bakanlığı İsrail’in bu bölgeye yönelik hava saldırılarında şu ana kadar 2 bin 750 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bakanlık, yaklaşık 9 bin 700 kişinin de yaralandığını belirtti. İsrail ise Hamas saldırıları sonucunda bin 400’ü aşkın vatandaşının yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Times of Israel’in haberine göre İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Hamas’ın engelleme çabalarına rağmen 600 bin Filistinlinin Gazze’den güneye tahliye edildiğini kaydetti.

İsrail ordusunun, gelecek günler içinde Gazze Şeridi’nin kuzeyini yoğun şekilde hedef alacağını belirten Hagari, “Dünyayı temin ederim ki, olaylara karışmayan vatandaşlara en az zarar vererek uluslararası hukuka uygun hareket ediyoruz. Bizimle düşmanlarımız arasındaki fark budur” ifadelerini kullandı.

Daniel Hagari, daha önce 155 olduğu belirtilen kaçırılan kişi sayısının 199 olduğunu duyurdu. Ordu Sözcüsü, rehine alınan kişilerin ailelerinin bilgilendirildiğini kaydetti. Sözcü Hagari, açıklanan rakama yabancıların dahil olup olmadığı veya hangi örgüt tarafından kaçırıldıkları hakkında detay paylaşmadı.

İsrail Savunma Bakanlığı, Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah milislerinin saldırılarının ardından tahliye planının hayata geçirilmeye başlandığını duyurarak İsrail’in kuzeyindeki Lübnan sınırında bulunan yerleşim yerlerinin boşaltıldığını açıkladı.

Yazılı bir açıklama yapan Bakanlık, sınıra iki kilometreye kadar uzaklıkta yaşayanların devlete ait barınaklara yerleştirileceklerini kaydetti. Tahliyelerden 28 yerleşim yerinin etkileneceği de vurgulandı.

Abbas: İsrail’in Gazze’ye Saldırısı Derhal Durmalı

Filistin haber ajansı Wafa’nın haberine göre Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Görüşmede Abbas, “İsrail’in Gazze’ye saldırısı derhal durmalı. Filistinlilerin himaye edilmesi ve Gazze’ye insani yardım koridorlarının açılmasına izin verilmesi ve oradaki vatandaşlara su elektrik ve yakıt ulaştırılması gerekir” dedi.

Gazze’den halkın zoraki göç ettirilmesine tümüyle karşı olan Abbas, bunun ikinci Nekbe olacağını vurguladı. Abbas, her iki taraftan da sivillerin öldürülmesine karşı olduğunu belirterek, her iki tarafa da tutuklu, esir ve sivillerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

Şiddete karşı olduğunu tekrar ederek, Hamas’ın Filistin halkını temsil yetkisinde olmadığına işaret eden Abbas, “İşgali sonlandıracak olan, siyasi çözümün zorunluluğudur. Filistin halkının tek meşru temsilcisi, kararları, programları ve politikaları ile Filistin Kurtuluş Örgütü’dür. Başka bir örgütün politikaları değildir” ifadelerini kullandı.

Biden: Büyük Bir Hata Olur

İsrail’in Gazze’ye yönelik kara harekâtı için hazırlıkları sürerken uluslararası kamuoyu da bu yönde atılacak bir adıma dair endişe ve uyarılarını dile getirmeye devam ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in böyle bir adım atmasının “büyük bir hata” olacağını söyledi.

CBS kanalında yayımlanan 60 Minutes (60 Dakika) programında konuşan Biden, Gazze’nin İsrail tarafından yeniden işgal edilmesini destekleyip desteklemeyeceğine yönelik soruya “Bunun büyük bir hata olacağını düşünüyorum” yanıtını verdi. ABD Başkanı, Hamas’ın “tüm Filistin halkını temsil etmediğini” sözlerine ekledi.

Ancak “aşırılıkçıları etkisiz hâle getirmenin” de bir “gereksinim” olduğunu ifade etti. Biden daha önce “bir grup korkak” olarak tanımladığı Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılmasından yana olduğunu vurguladı. ABD’nin iki devletli çözüm çağrısını da yineleyen Biden, “Bir Filistin devletine giden bir yol olması gerekiyor” dedi.

Paylaşın