İsrail Başbakanı Netanyahu: Gizli Servis Beni Uyarmadı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Filistin – İsrail savaşında çatışmalar 23. gününde de devam ederken, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Hamas’ın olası bir savaş hazırlığı içinde olduğu konusunda, ülkesinin gizli servisi tarafından uyarılmadığını dile getirdi.

Haber Merkezi / Netanyahu, sosyal medya hesabından konuya dair yaptığı açıklamada, “Başbakan, hiçbir şekilde ve hiçbir zaman Hamas’ın savaş niyetleri konusunda uyarılmadı. Bilakis askeri gizli servis şefi ve Şin Bet’in (İsrail’in yurt içi gizli servis örgütü) başkanı dahil tüm güvenlik yetkilileri, Hamas’a karşı uyguladığımız caydırıcılığın işe yaradığını ve bu örgütün uzlaşma arayışı içinde olduğu fikrini dile getiriyordu” ifadelerini kullandı.

Başbakan Netanyahu mesajında, bu fikirlerin savaşın başlangıcına dek sürekli önüne konduğunu belirtti. İsrail’in üst düzey generalleri, gizli servis yöneticileri ve Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın aksine Netanyahu, 7 Ekim’de gerçekleşen Hamas saldırısı ile ilgili olarak herhangi bir sorumluluğu kabul etmiyor.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre; İsrail saldırılarında 7 Ekim’den bu yana Gazze’de öldürülenlerin sayısının 3 bin 195’i çocuk olmak üzere 7 bin 703’e çıktı, 19 bin 743 kişinin de yaralandı. Gazze’den düzenlenen saldırılarda ise 310’u asker olmak üzere 1400 İsrailli öldü, 5 bin 132 İsrailli yaralandı.

Öte yandan Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gruplar, Mısır’a, insani yardım girişi ve yaralıların tahliyesi için Refah Sınır Kapısı’nı açma çağrısında bulundu. Filistinli gruplardan yapılan ortak yazılı açıklamada, “Mısır’daki kardeşlerimize, yaralıların tahliyesi, insani yardım girişi, Gazze Şeridi’ni insani felaketten ve soykırımdan kurtarmak için Refah Sınır Kapısı’nı hemen açma çağrısı yapıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, İsrail’in yakıt, ilaç, yiyecek, su, iletişim ve internet kesintisini devam ettirerek Gazze’yi dış dünyadan izole etmeyi sürdürdüğü; Filistin halkına karşı suç işlediği ve katliamlar gerçekleştirdiği kaydedildi. Gazze Şeridi’ndeki yerel kaynaklar ve insani yardım kuruluşları, içeri giren yardımların çok sınırlı olduğunu ve yaşanan felakete göre yeterli olmadığını belirtiyor.

“İsrail, Filistinli siviller ile Hamas arasında ayrım yapmalı”

İsrail ordusu Gazze Şeridi’ndeki bombardıman ve kara operasyonlarını arttırırken ABD’den pazar günü gelen açıklamada İsrail’in askeri operasyonlarında Hamas ile Filistinli siviller arasında bir “ayrım” yapması gerektiği belirtildi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan CNN’e verdiği demeçte, “İnandığımız şey, bu askeri operasyonun her saatinde, her gününde, İsrail hükümetinin Hamas teröristleri ile sivilleri birbirinden ayırmak için mümkün olan her türlü önlemi alması gerektiğidir” dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze’deki Filistinlilerin, tüm dünyanın gözü önünde soykırıma ve katliama maruz kaldığını belirterek, Arap ülkelerinin liderlere, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının son bulması için “olağanüstü toplantı” çağrısında bulundu.

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, ABD yönetimi ve İsrail’i destekleyen Batılı ülkelerinin (Gazze’deki) bu soykırım ve akan kanın sorumluluğunda ortak olduğu belirtildi.

Gazze’de dökülen kanın “Filistin halkı ve özgür dünya halklarından İsrail’e karşı bir öfke volkanına dönüşeceği” kaydedilen açıklamada, Arap ve İslam ülkelerine Filistin halkına yönelik soykırım savaşı yürüten İsrail’e karşı bir tutum sergilemeleri çağrısı yapıldı.

Açıklamada, “Arap ve İslam ülkelerini ABD ve İsrail’e destek olan ülkelere karşı ellerindeki tüm araç ve kozları kullanarak, onlara kaybedecek bir şeyleri olduğunu hissettirmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler, “Gazze’de İnsani Ateşkes” Çağrısı Yapan Kararnameyi Kabul Etti

Hamas’ın akseri kanadı Kassam Tugaylarının “Aksa Tufanı” operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşının 22. günü, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Acil Özel Oturum’da Ürdün’ün sunduğu “ateşkes” tasarısını 120 lehte, 14 aleyhte ve 45 çekimser oy ile kabul etti.

Haber Merkezi / Karar, Hamas saldırıları ardından Güvenlik Konseyi’nin karar alamadan dağıldığı dört toplantı sonrasında BM’nin sürece ilk resmi yanıtı olması bakımından önem taşımakla birlikte üye ülkeler için bağlayıcı değil.

Karar, “derhal, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes” için çağrıda bulunuyor ve tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka uygun olarak Gazze Şeridi’ne temel malzeme ve hizmetlerin “sürekli, yeterli ve engelsiz” bir şekilde sağlanmasını talep ediyor.

Ayrıca, tüm esirlerin uluslararası hukuka uygun olarak güvenlik, esenlik ve insani muamele görmelerinin güvence altına alınması da dahil olmak üzere “derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını” talep ediyor.

ABD, Avusturya, Hırvatistan, Çekya, Fiji, Guatemala, Macaristan, İsrail, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay, Tonga ‘sivillerin korunması ve yasal ve insani sorumlulukların yerine getirilmesi’ni içeren kararnameye ret oyu verdi.

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, oylamadan önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye kara operasyonu düzenlemesinin “çok büyük boyutlarda bir felaketin” yaşanmasına yol açacağını söylemişti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de oylamadan öcne sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ateşkes çağrısında bulundu: Orta Doğu’da insani bir ateşkes ilan edilmesi, koşulsuz bütün rehinelerin serbest bırakılması, hayati erzakların sağlanması çağrımı tekrarlıyorum. Herkes sorumluluk almalıdır. Bu gerçekle yüzleştiğimiz andır. Tarih bizi yargılayacak.

İsrail, Gazze’ye saldırılarını yoğunlaştırdı

Öte yandan İsrail, abluka altında tuttuğu Gazze’ye yönelik hava ve kara saldırılarını yoğunlaştırdı.

İsrail Savunma Güçleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, son saatlerde Gazze’ye yönelik saldırıları yoğunlaştırdıklarını belirterek, “Hava Kuvvetleri çok kapsamlı bir şekilde yer altındaki hedeflere saldırı düzenliyor ve terörist altyapıyı hedef alıyor. Son günlerde düzenlediğimiz hücum faaliyetlerinin devamı olarak bu akşam kara birliklerinin operasyonlarını genişleteceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Hamas’ın Gazze’deki tünellerini yok etmek amacıyla planladıkları kara harekatının uzun süreceğini ve zorlu olacağını belirtmiş, bakanın sözleri ucu açık bir savaşa işaret ettiğinden endişeleri arttırmıştı.

Gazze’de kontrolü elinde bulunduran Hamas, İsrail’in kara operasyonlarını genişleteceği açıklaması ile ilgili olarak, “Arap, Müslüman ülkeleri ve uluslararası kamuoyunu sorumluluk almaya, bu suçları ve insanlarımıza karşı katliam dizisini durdurmaya çağırıyoruz” açıklaması yapmıştı.

Hamas’ın silahlı kanadı İzeddin El Kasım Tugayları, Gazze’nin kuzeyinde İsrail ordusu ile çatıştıklarını açıkladı. Hamas açıklamasında Gazze’nin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun ve merkezde yer alan Bureij’de İsrail güçleri ile “şiddetli çatışmaların” yaşandığını aktardı.

Gazze’de can kaybı 7 bin 326’ya yükseldi

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son 24 saatte 298 artarak 7 bin 326’ya yükseldiğini bildirdi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde, şu ana kadar 190 bin konut kısmi zarar görürken, 29 bin konut da tamamen yıkıldı. Gazze’deki hükümete göre, saldırılarda ayrıca 79 hükümet binası, 38 cami, 3 kilise ve 189 okul bombalandı. Okullardan 25’i hizmet dışı kaldı.

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin ve Nablus yerleşim birimlerine  baskın düzenledi. Baskınlarda 2 Filistinli öldü, 12 Filistinli de yaralandı. İsrail, Gazze’nin güneyinde bulunan Han Yunus kentinde, sivillerin evlerini hedef aldı. Saldırılarda  en az 15 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 7 bin 28 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların yüzde 40’ından fazlasının çocuk olduğunu söyledi. Açıklamasını Gazze’de Hamas kontrolündeki sağlık bakanlığından alınan verilere dayandıran DSÖ, öldürülen kişilerle ilgili önemli ayrıntılar görüldüğünü paylaştı.

DSÖ ayrıca 18 bin 482 kişinin yaralandığını, bunların da önemli bir kısmının çocuk olduğunu belirtti. Bölgedeki 35 hastanenin 23’ünün kısmen çalışmaya devam ettiği, diğer hastanelerin ve sağlık ocaklarının kapanmak zorunda kaldığı aktarıldı.

DSÖ, Gazze’de bin kişinin diyalize ihtiyaç duyduğunu, 30 prematüre bebeğin kuvözde olduğunu ve 2 bin kanser hastasının acil tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak hastane jeneratörlerini çalıştıracak yakıt olmadan bu tedavileri sağlamak imkansız.

Paylaşın

İsrail, Gazze’ye Yönelik Hava Ve Kara Saldırılarını Yoğunlaştırdı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının “Aksa Tufanı” operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşının 22. günü, İsrail, abluka altında tuttuğu Gazze’ye yönelik hava ve kara saldırılarını yoğunlaştırdı.

Haber Merkezi / İsrail Savunma Güçleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, son saatlerde Gazze’ye yönelik saldırıları yoğunlaştırdıklarını belirterek, “Hava Kuvvetleri çok kapsamlı bir şekilde yer altındaki hedeflere saldırı düzenliyor ve terörist altyapıyı hedef alıyor. Son günlerde düzenlediğimiz hücum faaliyetlerinin devamı olarak bu akşam kara birliklerinin operasyonlarını genişleteceğiz” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Hamas’ın Gazze’deki tünellerini yok etmek amacıyla planladıkları kara harekatının uzun süreceğini ve zorlu olacağını belirtmiş, bakanın sözleri ucu açık bir savaşa işaret ettiğinden endişeleri arttırmıştı.

Gazze’de kontrolü elinde bulunduran Hamas, İsrail’in kara operasyonlarını genişleteceği açıklaması ile ilgili olarak, “Arap, Müslüman ülkeleri ve uluslararası kamuoyunu sorumluluk almaya, bu suçları ve insanlarımıza karşı katliam dizisini durdurmaya çağırıyoruz” açıklaması yapmıştı.

Hamas’ın silahlı kanadı İzeddin El Kasım Tugayları, Gazze’nin kuzeyinde İsrail ordusu ile çatıştıklarını açıkladı. Hamas açıklamasında Gazze’nin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun ve merkezde yer alan Bureij’de İsrail güçleri ile “şiddetli çatışmaların” yaşandığını aktardı.

Birleşmiş Milletler ‘ateşkes’ çağrısı yapan kararnameyi kabul etti

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Acil Özel Oturum’da Ürdün’ün sunduğu “ateşkes” tasarısını 120 lehte, 14 aleyhte ve 45 çekimser oy ile kabul etti. Karar, Hamas saldırıları ardından Güvenlik Konseyi’nin karar alamadan dağıldığı dört toplantı sonrasında BM’nin sürece ilk resmi yanıtı olması bakımından önem taşımakla birlikte üye ülkeler için bağlayıcı değil.

Karar, “derhal, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes” için çağrıda bulunuyor ve tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka uygun olarak Gazze Şeridi’ne temel malzeme ve hizmetlerin “sürekli, yeterli ve engelsiz” bir şekilde sağlanmasını talep ediyor.

Ayrıca, tüm esirlerin uluslararası hukuka uygun olarak güvenlik, esenlik ve insani muamele görmelerinin güvence altına alınması da dahil olmak üzere “derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını” talep ediyor.

ABD, Avusturya, Hırvatistan, Çekya, Fiji, Guatemala, Macaristan, İsrail, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Papua Yeni Gine, Paraguay, Tonga ‘sivillerin korunması ve yasal ve insani sorumlulukların yerine getirilmesi’ni içeren kararnameye ret oyu verdi.

Gazze’de can kaybı 7 bin 326’ya yükseldi

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son 24 saatte 298 artarak 7 bin 326’ya yükseldiğini bildirdi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde, şu ana kadar 190 bin konut kısmi zarar görürken, 29 bin konut da tamamen yıkıldı. Gazze’deki hükümete göre, saldırılarda ayrıca 79 hükümet binası, 38 cami, 3 kilise ve 189 okul bombalandı. Okullardan 25’i hizmet dışı kaldı.

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin ve Nablus yerleşim birimlerine  baskın düzenledi. Baskınlarda 2 Filistinli öldü, 12 Filistinli de yaralandı. İsrail, Gazze’nin güneyinde bulunan Han Yunus kentinde, sivillerin evlerini hedef aldı. Saldırılarda  en az 15 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 7 bin 28 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların yüzde 40’ından fazlasının çocuk olduğunu söyledi. Açıklamasını Gazze’de Hamas kontrolündeki sağlık bakanlığından alınan verilere dayandıran DSÖ, öldürülen kişilerle ilgili önemli ayrıntılar görüldüğünü paylaştı.

DSÖ ayrıca 18 bin 482 kişinin yaralandığını, bunların da önemli bir kısmının çocuk olduğunu belirtti. Bölgedeki 35 hastanenin 23’ünün kısmen çalışmaya devam ettiği, diğer hastanelerin ve sağlık ocaklarının kapanmak zorunda kaldığı aktarıldı.

DSÖ, Gazze’de bin kişinin diyalize ihtiyaç duyduğunu, 30 prematüre bebeğin kuvözde olduğunu ve 2 bin kanser hastasının acil tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak hastane jeneratörlerini çalıştıracak yakıt olmadan bu tedavileri sağlamak imkansız.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den İsrail’e ‘Irkçı Dil’ Uyarısı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının “Aksa Tufanı” operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşında 21. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD), İsrail-Hamas savaşında İsrailli yetkililerin Filistinlilerle ilgili açıklamalarında “ırkçı nefret suçu söylemlerinin” arttığı endişesini dile getirdi.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Cenevre merkezli örgüt, 7 Ekim’deki Hamas saldırısından bu yana İsraillilerin Filistinlilere yönelik açıklamalarında “ırkçı nefret söylemlerinde ve insanlıktan çıkarmada keskin bir artış” gözlemlendiğini aktardı.

Örgütten yapılan açıklamada, üst düzey İsrailli yetkililerin, politikacıların ve kamuoyu önündeki isimlerin yaptığı konuşmaların “derin kaygı uyandırdığı” belirtildi. Örgüt, İsrail’i nefret söylemini kınamaya ve bu tür suçları kovuşturmaya çağırdı.

Örgütün açıklamasında İsrailli Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın 9 Ekim’de yaptığı açıklama da doğrudan eleştirildi. Gallant, açıklamasında “insansı hayvanlarla” savaş halinde olduklarını açıklamıştı. Örgütten yapılan açıklamada bu tür bir dilin “soykırım eylemlerini kışkırtabileceği” belirtildi.

Komite, Filistinli yetkililere yönelik nefret söylemi ve tahrik ile mücadele etme tavsiyesini de yineledi. İsrail’in Cenevre’deki diplomatik temsilciliği, komitenin açıklamasına tepki gösterdi. Açıklamada, komitenin “antisemitizm ve Yahudilere yönelik saldırılardaki artışı” görmezden geldiği vurgulandı ve “Tüm bunlar sinik bir şekilde bir kenara atıldı” dendi.

18 bağımsız uzmandan oluşan BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD), 1965 yılında yürürlüğe giren Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin uygulanmasını denetliyor. Söz konusu sözleşme hem İsrail hem de Filistin yönetimi tarafından imzalanmıştı.

Gazze’de can kaybı 7 bin 326’ya yükseldi

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son 24 saatte 298 artarak 7 bin 326’ya yükseldiğini bildirdi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde, şu ana kadar 190 bin konut kısmi zarar görürken, 29 bin konut da tamamen yıkıldı. Gazze’deki hükümete göre, saldırılarda ayrıca 79 hükümet binası, 38 cami, 3 kilise ve 189 okul bombalandı. Okullardan 25’i hizmet dışı kaldı.

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin ve Nablus yerleşim birimlerine  baskın düzenledi. Baskınlarda 2 Filistinli öldü, 12 Filistinli de yaralandı. İsrail, Gazze’nin güneyinde bulunan Han Yunus kentinde, sivillerin evlerini hedef aldı. Saldırılarda  en az 15 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 7 bin 28 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların yüzde 40’ından fazlasının çocuk olduğunu söyledi. Açıklamasını Gazze’de Hamas kontrolündeki sağlık bakanlığından alınan verilere dayandıran DSÖ, öldürülen kişilerle ilgili önemli ayrıntılar görüldüğünü paylaştı.

DSÖ ayrıca 18 bin 482 kişinin yaralandığını, bunların da önemli bir kısmının çocuk olduğunu belirtti. Bölgedeki 35 hastanenin 23’ünün kısmen çalışmaya devam ettiği, diğer hastanelerin ve sağlık ocaklarının kapanmak zorunda kaldığı aktarıldı.

DSÖ, Gazze’de bin kişinin diyalize ihtiyaç duyduğunu, 30 prematüre bebeğin kuvözde olduğunu ve 2 bin kanser hastasının acil tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak hastane jeneratörlerini çalıştıracak yakıt olmadan bu tedavileri sağlamak imkansız.

Paylaşın

Hamas’tan “Rehine” Açıklaması: Ateşkes Olmadan Bırakmayacağız

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun saldırıları, 21. gününde de devam ederken, Hamas, ateşkes üzerinde anlaşmaya varılana kadar rehineleri serbest bırakmayacağını açıkladı.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Hamas’ın İsrail’e saldırı düzenlediği 7 Ekim’den bu yana rehin tuttuğu 224 kişi ile ilgili açıklama yapmıştı. Hamas’ın İran’a sivil rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu açıkladığını ifade eden Bakan, bunun gerçekleşmesi için dünyanın İsrail’e Filistinli mahkumların serbest bırakılması için baskı yapması gerektiğini ifade etmişti.

Bakan, “İran İslam Cumhuriyeti, Katar ve Türkiye ile birlikte bu önemli insani çabada kendi rolünü oynamaya hazır. Elbette, cezaevlerindeki 6 bin Filistinlinin serbest bırakılması başka bir gereklilik ve uluslararası toplumun bir sorumluluğudur” demişti.

“Rehinelerin serbest bırakılması için sakin bir ortama ihtiyaç var”

26 Ekim’de Moskova’ya giden Hamas delegasyonunun temsilcisi Ebu Hamid, Hamas’ın çatışmaların ilk günlerinden bu yana “sivil tutukluları” serbest bırakma niyeti olduğunu ifade etti.

Hamas Temsilcisi açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Yüzlerce vatandaş ve çeşitli Filistinli gruplardan onlarca militan, 1948’de işgal edilen topraklara girdiler. İsrail Gazze Tümeni’nin düşmesinden sonra çoğu sivil onlarca kişiyi esir aldılar ve onları Gazze Şeridi’nde bulup serbest bırakmak için zamana ihtiyacımız var.

Ebu Hamid, rehinelerin serbest bırakılması için sakin bir ortama ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “İsrail bombardımanı şu ana kadar 50 tutuklunun ölümüne neden oldu” diye ekledi

Ebu Hamid ayrıca Moskova ziyareti sırasında Hamas heyetinin “Rusya’ya 7 Ekim saldırısının nedenlerine ilişkin bir genel bir tablo” sunduğunu açıkladı. Temsilci açıklamasında ayrıca şunları zikretti: Rusya Federasyonu Filistin halkı için dost bir ülkedir ve Filistin halkının tüm temsilcileriyle ilişkilerini sürdürmektedir. Çeşitli konularda kendileriyle istişare etmeye her zaman hazırız.

Gazze’de can kaybı 7 bini aştı

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden insan sayısının 7 binin üzerine çıktığını açıkladı. Bakanlık, yaşamını yitirenlerden 2 bin 900’ünün çocuk olduğunu duyurdu. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, son 24 saatte 500’den fazla kişi öldü. İsrail ise 7 Ekim saldırılarında bin 400 kişinin hayatını kaybettiğini, 200’den fazla kişinin de Hamas tarafından rehin tutulduğunu söyledi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde, şu ana kadar 190 bin konut kısmi zarar görürken, 29 bin konut da tamamen yıkıldı. Gazze’deki hükümete göre, saldırılarda ayrıca 79 hükümet binası, 38 cami, 3 kilise ve 189 okul bombalandı. Okullardan 25’i hizmet dışı kaldı.

Paylaşın

Hamas Liderlerinden Halid Meşal: Kara Harekatı Yaklaştı

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun saldırıları, 21. gününde de devam ederken, Hamas’ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik kara harekatının yaklaştığını ve bunun da tehlikeli bir aşamaya sürüklendiğini söyledi.

Haber Merkezi / İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “zafer” olmadan savaşı durduramayacağını belirten Meşal, “Şu anda daha fazla esirin serbest bırakılması, sınır kapılarının açılması ve siyaset ve medya aracılığıyla hedef alma dalgasının azaltılması yönünde görüşmeler yapılıyor” dedi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden insan sayısının 7 binin üzerine çıktığını açıkladı. Bakanlık, yaşamını yitirenlerden 2 bin 900’ünün çocuk olduğunu duyurdu. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, son 24 saatte 500’den fazla kişi öldü. İsrail ise 7 Ekim saldırılarında bin 400 kişinin hayatını kaybettiğini, 200’den fazla kişinin de Hamas tarafından rehin tutulduğunu söyledi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde, şu ana kadar 190 bin konut kısmi zarar görürken, 29 bin konut da tamamen yıkıldı. Gazze’deki hükümete göre, saldırılarda ayrıca 79 hükümet binası, 38 cami, 3 kilise ve 189 okul bombalandı. Okullardan 25’i hizmet dışı kaldı.

“Kara operasyonu uygun zamanda gerçekleşecek”

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail’in Hamas dışında hiçbir rakiple savaşa girmekle ilgilenmediğini ve Gazze’deki kara operasyonunun uygun zamanda gerçekleşeceğini söyledi.

Gazetecilerin İran ile çatışma ile olasılığına ilişkin bir soruya Gallant, “Güney cephesinde Hamas’a karşı savaş yürütüyoruz ve kuzeydeki her türlü gelişmeye hazırlıklıyız. Hizbullah çok sayıda kayıp yaşıyor. Ancak savaşı genişletmek bizim çıkarımıza değil” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, gece saatlerinde Gazze’de yeni bir “nokta operasyonu” düzenlediğini açıkladı. Operasyon sırasında hava araçları ve topçu birliklerinin Şücaiyye bölgesi başta olmak üzere Gazze’nin genelinde Filistin direniş gruplarına ait olduğu öne sürülen bölgeleri vurduğu belirtildi.

Paylaşın

İsrail’den “Hamas’a Saldırı Emrini İran Verdi” İddiası

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının operasyonu sonrası başlayan Filistin -İsrail savaşının 19. gününde, İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Hamas’ın İsrail’e İran’ın emri üzerine saldırdığı ileri sürüldü.

Haber Merkezi / İsrail’in bölgeyi ABD’li müttefikiyle birlikte izlediğini kaydeden İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, Yemen, Irak ve Lübnan’da Tahran destekli milislerin bulunduğunu belirtti.

Sözcü Tuğamiral Daniel Hagari televizyonda verdiği demeçte İran’ın Gazze’de Hamas’a istihbarat sağladığını ve internet üzerinden yürüttüğü mesaj kampanyalarıyla İsrail karşıtı duyguların küresel çapta körüklenmesine destek verdiğini de savundu.

Gazze’de can kaybı 6 bin 546’ya yükseldi

Öte yandan İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 755 artarak 6 bin 546’ya yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilileri, İsrail’in yaptığı bombardımanın neden olduğu can kayıplarının 755 artarak 6 bin 546’ya yükseldiğini açıkladı.

Saldırılarda can verenlerin 2 bin 704’nün çocuk olduğu belirtilirken 17 bin 439 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Gazze de dün de 704 sivilin öldürüldüğü duyurulmuştu.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı dün, Gazze’deki sağlık sisteminin “tamamen çöktüğünü” açıklamıştı. Açıklamada, “Gazze Şeridi’ndeki hastanelerin kapılarının açık tutulması, onlara akın eden yaralılara hizmet verdikleri anlamına gelmiyor” ifadeleri kullanılmıştı.

Birçok hastane ve 29’dan fazla tıp merkezinin hizmet dışı olduğu belirtilen açıklamada “prematüre bebek bölümündeki elektrik kesintilerinin bebeklerin anında ölümüne yol açacağı” yönünde uyarı yapılmıştı.

Açıklamada uluslararası toplumun acilen hastanelere yakıt göndermesi istendi ve İsrail’in saldırılarında yaralananları kurtarmak için özel sağlık ekiplerin bölgeye sevk edilmesi için çağrı yapılmıştı.

Gazze’de 600 bin kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), “Doğu Kudüs dahil Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki Durum: Savaşta 17 Gün” adıyla bir rapor yayımladı.

Raporda 7 Ekim’den bu yana devam eden İsrail saldırılarının ardından Gazze’de 600 bin kişinin yerinden edildiği, bu kişilerin UNRWA’ya ait 150 sığınakta barındığı aktarıldı.

Son 24 saatte 10 bin kişinin daha yerinden edildiği kaydedilen açıklamada, Gazze’nin orta kesiminin yanı sıra Han Yunus ve Refah bölgelerinde yaklaşık 430 bin Filistinlinin yerinden edildiği belirtildi.

Gazze’ye 21 Ekim’den bu yana 54 tır yardım ulaştırıldığı, yardım tırlarında gıda, su ve ilacın olduğu ancak yakıt sağlanamadığı bilgisine yer verilen raporda, yakıt temin edilemediği takdirde UNRWA’nın yakıtının “2 gün sonra tükeneceği” uyarısı yapıldı.

“Gazze’deki su kıtlığının tehlikeli boyutlara ulaştı”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) İsrail tarafından abluka altna alınan Gazze Şeridi’ndeki su sıkıntısı konusunda bir kez daha uyarıda bulundu. DSÖ Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Rick Brennan yaptığı açıklamada, su kıtlığının tehlikeli boyutlara ulaştığını vurguladı.

Ofisi Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan Brennan, DSÖ’nün Cenevre’deki merkezinde gazetecilerin sorularını video bağlantısıyla yanıtladı. Brennan, Gazze Şeridi’nde halihazırda kişi başına günlük üç litre su kaldığını tahmin ettiklerini, ancak içme, yemek pişirme ve kişisel hijyen için bir kişinin asgari su ihtiyacının 15 litre olduğunu söyledi.

Son zamanlarda neredeyse hiç kimsenin doğru dürüst duş almadığını ya da banyo yapmadığını belirten Rick Brennan, yerinden edilmiş yaklaşık bir milyon insanın acil tuvalet sorunu ile karşı karşıya kaldığını vurguladı.

Su kıtlığı ve buna bağlı hijyenik sorunlar nedeniyle bölgede sağlık sorunları yaşanacağına dikkat çeken Brennan, ishalli hastalıklar, deri ve solunum yolu enfeksiyonlarının görülmesinin an meselesi olduğunu kaydetti.

Her gün 180 ila 200 kadının doğum yaptığını, ancak doğum yapmak için güvenli alan bulamadıklarını sözlerine ekleyen DSÖ temsilcisi, hamilelerin komplikasyon durumunda hastanelere ulaşamadıklarını belirtti.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastaneler için yollanan insani yardım malzemelerinin güvenlik sorunu nedeniyle henüz DSÖ’ye ulaşmadığını bildiren Brennan, şu anda en çok hastanelerdeki jeneratörler ve deniz suyunu tuzdan arındırarak içme suyu haline getiren tesisler için yakıta ihtiyaç duyulduğunu aktardı.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler İle İsrail Arasında “Gazze” Gerginliği

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 18. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) İsrail-Hamas çatışması ile ilgili düzenlenen oturumda yaptığı konuştu.

Guterres’in “Hamas saldırılarının boşlukta gerçekleşmiş olmadığının idrak edilmesi de önemli. Filistin halkı, 56 yıldır süregelen boğucu bir işgal altında” sözleri İsrail ile Birleşmiş Milletler (BM) arasında gerginliğe neden oldu.

İsrail’in BM temsilcisi Gilad Erdan, Genel Sekreter’in açıklamalarını “şok edici” olarak nitelerken Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Guterres ile programlanmış toplantısını iptal etti. 2020-22 arasında İsrail Savunma Bakanı olan asker kökenli politikacı Benny Gantz, BM Genel Sekreterini “terör savunucusu” olarak adlandırdı.

Erdan, Guterres’in açıklamalarının “korkunç” ve “bölgedeki gerçeklikten tamamen kopuk” olduğunu söyledi. Büyükelçi Erdan, bu açıklamaların “terör ve cinayeti haklı çıkardığını” ve katliamları “anlayışla karşıladığını” ileri sürdü.

Guterres ne demişti?

“Orta Doğu’daki durum her saat daha da vahimleşiyor. Gazze’deki savaş şiddetleniyor ve bölge boyunca yayılma riski taşıyor. Bölünmeler toplumları parçalıyor, gerginlikler kabından taşmak üzere. Böylesi kritik anlarda, başta sivillere saygı gösterme ve koruma ilkesi gelmek üzere ilkeler konusunda netlik önemlidir.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’deki dehşet verici ve benzeri görülmemiş terör eylemlerini su götürmez bir biçimde kınadım. Sivillerin kasten öldürülmesi, yaralanması ve kaçırılması ya da sivil hedeflerin roketlerle vurulmasını hiçbir şey mazur gösteremez. Tüm rehinelere insanca muamele edilmeli ve hepsi derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır. Şimdi aramızda bulunanları ve aile üyelerini de saygıyla selamlıyorum.

Ayrıca, Hamas saldırılarının boşlukta gerçekleşmiş olmadığının idrak edilmesi de önemli. Filistin halkı, 56 yıldır süregelen boğucu bir işgal altında. Gözleri önünde toprakları yerleşimlerce biteviye yutuluyor, şiddete gömülüyor, ekonomileri köstekleniyor, insanları yerinden ediliyor ve evleri yerle bir ediliyor. Durumlarına bir siyasal çözüm bulma umudu gitgide yok oluyor. Ancak Filistin halkının talepleri, Hamas’ın dehşet verici saldırılarını mazur gösteremeyeceği gibi, bu dehşet verici saldırılar da Filistin halkının topluca cezalandırılmasını mazur gösteremez.

Savaşın dahi kuralları var. Tüm taraflardan uluslararası insancıl hukuka uygun davranmalarını, askeri operasyonlarını sivilleri gözetecek şekilde daimi bir dikkatle yürütmelerini, hastanelerin ve BM tesislerinin dokunulmazlığına saygı göstermelerini talep etmemiz gerekir. Bu tesisler bugün 600 bini aşkın Filistinliyi barındırıyor. İsrail güçleri Gazze’yi sürekli bombardıman altında tutarken, mahalleler toptan yok edilmeye devam ediyor ve sivil kayıpların düzeyi derin bir kaygı doğuruyor.

Son iki hafta içinde Gazze bombardımanında öldürüldükleri belirlenebilen en az 35 BM çalışanı onurlu mesai arkadaşımızı saygıyla anıyorum. Silahlı çatışmalarda sivillerin korunması her şeyden daha önemlidir. Sivilleri korumak, onları canlı kalkan olarak kullanmak anlamına gelmez. Sivilleri korumak, bir milyonu aşkın insanın barınağın, yiyeceğin, suyun, ilacın ve yakıtın bulunmadığı güneye tehcir emrini vermek ve onları orada da bombalamayı sürdürmek anlamına da gelmez. Gazze’de tanık olduğumuz uluslararası insancıl hukukun açık ihlallerinden derin kaygı duyuyorum. Şunu açıkça belirteyim: Silahlı çatışmaya taraf olanlar uluslararası insancıl hukukun üstünde değillerdir.

Sonunda bir miktar insani yardım Gazze’ye ulaşmaya başladı ama bunlar ancak ihtiyaçlar okyanusundaki bir damla kadarlar. Ayrıca, Gazze’deki BM yakıt stoklarımızın birkaç gün içinde tükenecek olması bir başka bir felaket. Yakıt olmaksızın yardımlar ulaştırılamaz, hastanelere elektrik verilemez ve içme suyu arıtılamaz veya pompalanamaz. Gazze halkı, ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacak düzeyde sürekli yardım gereksiniyor ve bu yardımın kısıtlamalar olmaksızın ulaştırılması gerekiyor. Gazze’deki tehlikeli koşullar altında çalışan ve ihtiyaç sahiplerine yardım sağlamak için hayatlarını tehlikeye atan BM mesai arkadaşlarımızı ve insani yardım ortaklarımızı selamlıyorum. Hepsi birer esin kaynağı.

Kelimelere sığmayan acıyı hafifletmek, yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak ve hiçbir güvenceleri olmayan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak üzere hemen şimdi bir insani ateşkes çağrımı tekrarlıyorum.

Bu ciddi ve yakın tehlike anında bile, gözümüzü barış ve istikrarın tek hakiki temeli olan iki devletli çözümden ayıramayız. İsrailliler meşru güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabilmeli ve Filistinliler Birleşmiş Milletler kararlarına, uluslararası hukuka ve eldeki anlaşmalara uygun olarak bağımsız bir devlete kavuştuklarını görmelidir.

Ve son olarak, insanlık onurunu yüksekte tutma ilkesi konusunda net olmalıyız. Kutuplaşma ve insandan saymama bir dezenformasyon tufanıyla körükleniyor. Yahudi düşmanlığı ve Müslüman düşmanlığı taassubuna ve nefretin her türlüsüne karşı durmalıyız.

Bugün BM Şartı’nın yürürlüğe girdiği 78. yılın anısını kutladığımız Birleşmiş Milletler Günü. Bu Şart, ortak taahhüdümüz olan barış, sürdürülebilir kalkınma ve insan haklarının ilerletilmesinin yansısıdır. Bu BM Günü’nde, bu kritik saatte, şiddet daha fazla yaşamı yok etmeden ve daha fazla yayılmadan herkesi uçurumun kenarından çekilmeye çağırıyorum.”

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırıda bin 400 kişi hayatını kaybetmiş, 200’den fazla kişi de rehin alınmıştı. Saldırının ardından İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırılarında 5 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Gazze’deki yaklaşık 2,2 milyon nüfusun 1,4 milyonu İsrail’in devam eden hava saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Gazze içinde yer değiştirmek zorunda kalanların sayısı, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinin boşaltılması uyarısı yaptığı 13 Ekim’den sonra daha da hızlı arttı.

Birleşmiş Milletler, acil sığınma alanı olarak kullanılan ve çoğu okul binası olan yaklaşık 150 kampa, 590 binden fazla kişinin sığındığını açıkladı. Buralarda kapasitenin iki katı kadar nüfusun yaşamaya çalıştığı belirtildi.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Hamas, Müzakere Şartlarını Açıkladı

Filistin – İsrail savaşında çatışmalar 18. gününde de devam ederken, Hamas’ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal, Hamas ile İsrail arasındaki barış müzakerelerinin başlayabilmesi için aradıkları şartları açıkladı.

Sputnik Türkçe’nin Sky News’den aktardığına göre Meşal, “İsrail’le barış müzakereleri için hala daha bir olasılık var. Eğer ateşkes olursa, yaşananların ana nedeni olan esas soruna, yani işgal sorununa geliriz. Dolayısıyla İsrail’in işgal altındaki tüm topraklardan çekilmesi gerekli, böylece biz de fırsatlar pencerecesine ve gerçek imkanlara sahip olacağız” dedi.

Halid Meşal, İsrail’i Gazze’ye yönelik bombardımanlara son vermeye ve insanları yerlerinden etmeye son vermeye de çağırırken sınır kapılarının açılması ve Gazze’ye insani yardım girmesine izin verilmesi gerektiğinin de altını çizdi

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırıları sonucu en az 5 bin 791 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Bu açıklamaya göre, dünden beri 700’den fazla kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ise bugün yaptığı açıklamada, son 24 saatte hava saldırılarının Gazze’de 400’den fazla hedefi vurduğunu ifade etti. Açıklamada, vurulan yerlerin “Hamas hedefleri” olduğu iddia edildi. İsrail ordusu, açıklamasında hedeflerden birinin cami olduğuna da yer verdi.

İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldılarını azaltmayacağını söyledi. Halevi yaptığı açıklamada “Hamas’ı tamamen tasfiye etmek istiyoruz” derken “Güneydeki kara operasyonları için iyi hazırlandık” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Joe Biden, Gazze için ateşkes görüşmelerinin ancak Hamas’ın kaçırdığı tüm rehineleri serbest bırakması halinde gerçekleşebileceğini söyledi.

“Rehinelerin serbest bırakılması karışlığında ateşkes anlaşması” formülünü destekleyip desteklemediği sorusuna ABD Başkanı soruya “Önce rehineler serbest kalmalı, sonra konuşabiliriz” yanıtını verdi.

Joe Biden’ın bu açıklaması, Hamas’ın İsrail’den kaçırdığı iki kadın rehineyi daha serbest bıraktığını duyurmasından kısa bir süre sonra geldi.

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, ateşkesin “Hamas’a dinlenme, yeniden techizatlanma ve İsrail’e karşı terör saldırılarını sürdürmeye hazırlanma fırsatı vereceğini” söyledi.

Rusya’dan Batı’ya eleştiri

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gazze’de tansiyonun düşmesi için çatışmaların durması gerektiğini belirterek, insani konuların çözüme kavuşturulmasının aciliyet taşıdığını söyledi.

Lavrov, “Bunun ardından elbette ki mevcut durumu daha geniş bir bağlam içerisinde değerlendirecek bir mekanizmaya ihtiyaç olacak” dedi.

İki devletli çözüme işaret eden Sergey Lavrov, Washington’u Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği ve Rusya’dan oluşan uluslararası arabuluculuk dörtlüsünün çalışmalarını yıllardır engellediğini belirtti.

Lavrov ayrıca ABD savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’de konuşlandırılmasını, “çatışmaya tehlikeli bir müdahale” sözleriyle eleştirdi. Rusya Dışişleri Bakanı, “bu tür adımlar atıldıkça çatışmanın genişleme tehlikesinin de artacağını” söyledi.

BMGK, savaş için toplanacak

Öte yandan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) Hamas’ın İsrail topraklarına saldırısının ardından başlayan savaşı görüşmek üzere perşembe günü toplanacağı duyuruldu.

BM Güvenlik Konseyi’nde konuyla ilgili yapılan görüşmelerde daha önce herhangi bir karar alınamadı. Rusya’nın ‘insani ateşkes’ çağrısında Hamas’ın adının yer almaması nedeniyle ABD, İngiltere ve Fransa karar tasarısını veto etti.

Konsey başkanlığını yürüten Brezilya’nın hazırladığı ikinci karar taslağı ise Amerika’nın vetosu nedeniyle engellendi. Washington, İsrail’in ‘kendini savunma hakkından’ söz etmeyen bu metni sert bir dille eleştirirken, 12 ülke lehte oy kullandı.

Güvenlik Konseyi’nden herhangi bir karar çıkması üzerine Arap grubu adına Ürdün, Rusya, Suriye, Bangladeş, Vietnam ve Kamboçya’nın da aralarında bulunduğu ülkeler, Genel Kurul Başkanı Dennis Francis’ten bu toplantının planlanmasını resmen talep etti.

Talep üzerine Genel Kurul’un konuyu görüşmek üzere perşembe günü toplanacağı açıklandı.

Paylaşın

“Birçok Hamas Komutanı Öldürüldü” İddiası

Filistin – İsrail savaşında çatışmalar 18. gününde de devam ederken, İsrail, Gazze’ye düzenlediği saldırılarda birçok Hamas komutanının öldürüldüğünü açıkladı. İsrail, olası bir kara operasyonu için de hazırlık yapıyor.

Haber Merkezi / Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırıları sonucu şu ana dek 2 bin 55’i çocuk, 1119’u kadın olmak üzere 5 bin 87 kişinin öldüğünü, 15 bin 273 kişinin yaralandığını açıkladı. Gazze’den düzenlenen saldırılarda ise 308’i asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarıldı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki farklı mahallelerde bulunan 400 yerin vurulduğu bildirildi. Açıklamada, vurulan yerlerin “Hamas hedefleri” olduğu iddia edildi. İsrail ordusu, açıklamasında hedeflerden birinin cami olduğuna da yer verdi.

Açıklamada, 5 bölgeye yoğunlaşan hava operasyonlarında Hamas’ın altyapısının ve İsrail topraklarına roketli saldırıların düzenlendiği noktaların hedef alındığı kaydedildi.

İsrail uçaklarının ayrıca Hamas militanlarının kıyı şeridine kolay erişimini sağlayan bir tünel ile komuta merkezini de vurduğu bildirildi. Saldırılarda Hamas’ın üç taburunda komutan yardımcılarının öldürüldüğü öne sürüldü.

ABD’den İsrail’e destek

Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden’ın operasyonlara danışmanlık yapmaları için birkaç üst düzey askeri yetkiliyi İsrail’e göndereceği iddialarını doğruladı.

Bu arada ABD Başkanı Joe Biden, Hamas’ın elindeki tüm rehineler serbest kaldıktan sonra İsrail-Filistin çatışması için ateşkesi görüşebileceklerini söyledi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, basın toplantısında bir gazetecinin “Korgeneral James Glynn ve diğer bazı kişilerin İsraillilere danışmanlık yapmaları için gönderildiğini teyit edebilir misiniz?” sorusunu yanıtladı.

Kirby, “İsrail’in düzenlediği ve ileride düzenleyebileceği operasyonlara uygun deneyime sahip olduğunu düşündüğümüz askeri yetkililerin, kendi deneyimlerini paylaşmak üzere orada olacağını söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

ABD’den yayın yapan Axios haber sitesi, Biden’ın, İsrail ordusuna danışmanlık yapması için başka üst düzey yetkililerle birlikte Irak’ta IŞİD’e karşı yürütülen özel operasyonlarda görev almasıyla bilinen Korgeneral James Glynn’i seçtiğini iddia etmişti.

BMGK, savaş için toplanacak

Öte yandan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) Hamas’ın İsrail topraklarına saldırısının ardından başlayan savaşı görüşmek üzere perşembe günü toplanacağı duyuruldu.

BM Güvenlik Konseyi’nde konuyla ilgili yapılan görüşmelerde daha önce herhangi bir karar alınamadı. Rusya’nın ‘insani ateşkes’ çağrısında Hamas’ın adının yer almaması nedeniyle ABD, İngiltere ve Fransa karar tasarısını veto etti.

Konsey başkanlığını yürüten Brezilya’nın hazırladığı ikinci karar taslağı ise Amerika’nın vetosu nedeniyle engellendi. Washington, İsrail’in ‘kendini savunma hakkından’ söz etmeyen bu metni sert bir dille eleştirirken, 12 ülke lehte oy kullandı.

Güvenlik Konseyi’nden herhangi bir karar çıkması üzerine Arap grubu adına Ürdün, Rusya, Suriye, Bangladeş, Vietnam ve Kamboçya’nın da aralarında bulunduğu ülkeler, Genel Kurul Başkanı Dennis Francis’ten bu toplantının planlanmasını resmen talep etti.

Talep üzerine Genel Kurul’un konuyu görüşmek üzere perşembe günü toplanacağı açıklandı.

Paylaşın