WP’den “Gazze İçin 5 Günlük Ateşkes Anlaşmasına Varıldı” İddiası

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşına dair ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post (WP) dikkat çeken bir iddia öne sürdü.

Gazete, ABD’nin arabuluculuğunda Gazze’de 5 günlük ateşkes anlaşmasına vardığını yazdı. ‘Ateşkes’ iddiasını yalanlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Rehinelerle ilgili olarak birçok asılsız söylenti, birçok yanlış rapor var. Şunu açıkça belirtmek isterim ki şu an itibariyle bir anlaşma yapılmadı” ifadelerini kullandı.

Washington Post gazetesi, İsrail ile Hamas’ın ABD’nin arabuluculuğunda 5 günlük ateşkes anlaşmasına vardığını iddia etti. 5 günlük ara karşılığında, Gazze’de tutulan kadın ve çocukların serbest bırakılması konusunda anlaşma sağlandığı ileri sürüldü. Ancak Tel Aviv ve Washington yönetimleri, söz konusu haberi yalanladı.

Washington Post, altı sayfalık anlaşmanın bir parçası olarak ‘başlangıçta her 24 saatte bir 50 veya daha fazla rehinenin küçük gruplar halinde serbest bırakılacağını’ yazmıştı. Gazete, ateşkesin aynı zamanda önemli miktarda insani yardımın da Gazze’ye girmesine izin vermeyi amaçladığını belirterek, anlaşma taslağının Katar’da haftalarca süren görüşmeler sırasında hazırlandığını da aktarmıştı.

‘Ateşkes’ iddiasını yalanlanan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Rehinelerle ilgili olarak birçok asılsız söylenti, birçok yanlış rapor var. Şunu açıkça belirtmek isterim ki şu an itibariyle bir anlaşma yapılmadı” ifadelerini kullandı. Netanyahu, anlaşma sağlandığı takdirde kamuoyuna duyurulacağını da belirtti.

Beyaz Saray sözcüsü ise, İsrail ve Hamas’ın geçici ateşkes konusunda henüz anlaşmaya varmadığını dile getirdi. Yetkili,  ABD’nin anlaşmaya varmak için çalışmaya devam ettiğini söyledi.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Hamas, 5 Günlük Ateşkes İçin 70 Rehine Teklif Etti

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşının 38. gününde, Hamas, ellerinde bulunan 70 kadar çocuk ve kadın rehineyi, 5 günlük ara karşılığında serbest bırakmaya hazır olduklarını açıkladı.

Açıklamayı yapan Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın sözcüsü Ebu Ubeyde, çatışmalarda arabuluculuk rolünü üstlenen Katar’a söz konusu kararı ilettiklerini aktardı. Ubeyde, ateşkes şartının Gazze Şeridi’ne insani yardım girmesine yönelik engellerin kaldırılmasını da içerdiğini belirtti.

Öte yandan İsrail’in Gazze’ye saldırıları aralıksız sürüyor. Şu ana kadar bölgeden gelen haberler arasında öne çıkan başlıklar:

Gazze’nin kuzeyindeki iki büyük hastane civarında İsrail havasaldırıları sürüyor. İki hastanede de oksijen, tıbbi malzeme, akaryakıt ve elektri kalmadığı için  yeni hasta alımını durdurdu.

Gazze Hastaneler Direktörü Muhammed Zakut sağlık ekiplerinin artık İsrail bombardımanına hedef olan bölgelere ulaşamadığı için can kaybı sayısını güncelleyemediklerini duyurdu. Pazar günü itibariyle 11 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail’in Filistinlilerin gitmesini istediği Gazze’nin güneyindeki Han Yunus şehrine hava saldırısı düzenlendi. El Cezire şehrin son 24 saatte 3 defa saldırıya uğradığını rapor etti.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, Lübnan sınırında yeniden çatışmalar yaşandığını duyurdu. İsrail ordusu Gazze içerisinde yaşanan çatışmalarda iki İsrail askerinin öldüğünü birinin de ağır yaralandığını açıkladı.

İsrail: Hamas, Gazze’de kontrolü kaybetti

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Hamas’ın Gazze’de kontrolü kaybettiğini” söyledi. Gallant, İsrail televizyonlarına konuştu. AFP, Gallant’ın şunları söylediğini aktardı: Teröristler güneye doğru kaçıyor. Siviller de Hamas üslerini yağmalıyor. Artık hükümete güvenleri yok.

İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, aralarında Hamas’ın eski Askeri İstihbarat Başkanı Muhammed Khamis Dababaş’ın da bulunduğu çok sayıda üst düzey Hamas yetkilisinin son birkaç gün içinde öldürüldüğünü söyledi

Sözcü, Dababaş’ın 2002 yılında beş İsraillinin ölümüne neden olan terö saldırısında” yer aldığını söyledi. Öldürülenler arasında Han Yunus Tugayı’nın Tanksavar Füze Düzeni Başkanı Yaakub A’ashur’un da olduğu ifade edildi.

İsrai ordusu, Tahsin Muslem, Cihad A’azem ve Münir Hareb’in de öldürüldüğünü ifade etti. Hagari’nin aktardığına göre tüm bu isimler Hamas’ın faaliyetlerinde önemli rollere sahipti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşmanın “olabileceğini” söyledi.

Netanyahu herhangi bir ayrıntı vermedi; Bu konuda ne kadar az konuşursam, gerçekleşme ihtimalini o kadar arttırırım. Netanyahu, bir anlaşmayı zorlayabilecek “tek şeyin” savunma gücünün Hamas üzerinde uyguladığı “askeri baskı” olduğunu söyledi.

Paylaşın

BM Genel Sekreteri Guterres: İsrail’in Operasyonlarında Yanlış Bir Şeyler Var

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 33. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’nde öldürülen sivillerin sayısının İsrail’in Hamas militanlarına karşı operasyonlarında “bir şeylerin yanlış olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” ifade etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, “Hamas’ın insanları canlı kalkan olarak kullandığında yaptığı ihlaller var. Ancak, askeri operasyonlarla öldürülen sivillerin sayısına bakıldığında da açıkça yanlış olan bir şeyler var” diye konuştu. BM Genel Sekreteri, Filistin halkının her gün yaşadığı korkunç insani tabloyu görmenin İsrail’in de çıkarına olmadığını belirterek, “Bu, küresel imajı açısısından İsrail’e de fayda sağlamıyor” dedi.

Antonio Guterres, Gazze’de öldürülen çocuk sayısının da BM’nin her yıl raporladığı çatışmalardaki çocuk ölümlerinden çok daha fazla olduğuna da dikkat çekti. BM Genel Sekreteri, “Gazze’de birkaç gün içinde binlerce çocuk öldürüldü, bu da açıkça bu askeri operasyonların gerçekleştiriliş şeklinde bir hata olduğuna delalet” diye konuştu.

Gazze’de can kaybı 10 bin 569’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

“Gazze’de insani arayı destekliyoruz”

G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının Japonya’nın başkenti Tokyo’daki zirvesi sona erdi. Gazze Şeridi’ndeki durumun ele alındığı zirvenin sonuç bildirisinde “Gazze’de kötüleşen insani krize eğilebilmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz” denildi.

Bildiride ayrıca “Acil ihtiyaç duyulan yardımları, sivillerin hareketini ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için insani araları ve insani koridorları destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bildiride “Tüm taraflar, gıda, su, tıbbi bakım, yakıt, barınak, insani yardım çalışanlarının erişimi dahil olmak üzere sivillere engelsiz insani destek sağlanmasına izin vermelidir” denildi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki terör saldırıları ve sürmekte olan füze saldırıları da kınandı. G7 dışişleri bakanları “İsrail’in saldırıların tekrar etmesini önlemek için uluslararası hukuka uyumlu şekilde kendini ve halkını savunma hakkı” olduğunu da ifade etti.

G7 Dışişleri Bakanları Bildirisi’nde Tahran’a da çağrıda bulunuldu. “İran’ı Hamas’a destek sağlamaktan kaçınmaya ve Lübnan Hizbullahı’na … destek vermek dahil olmak üzere Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran başka adımlar atmamaya çağırıyoruz” denildi.

“İsrail savaş suçu işliyor”

Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

Gazze’deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Rajagopal konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin “savaş suçu” anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda “insanlığa karşı suç” anlamına geldiğini ifade etti.

Rajagopal, apartmanlar, hastane, ambulans, okul, kilise, cami, altyapı tesisleri ve mülteci kamplarının askeri objeler olmadığını belirterek, İsrail’deki sivil konutların da bu kapsamda olduğunu ve buralara da Gazze’den veya başka bir yerden saldırılar düzenlemenin bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında 3 Bin 900’ü 9 Bin 500 Kişi Hayatını Kaybetti

Hamas’ın başlattığı operasyon sonrası İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanı ve kara hareketinin 30. gününde. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 3 bin 900’ü çocuk, 2 bin 509’u kadın olmak üzere 9 bin 500 kişinin öldüğünü, en az 24 bin kişinin de yaralandığını duyurdu.

Haber Merkezi / İsrail, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker bin 400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail’e göre, 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 25’e yükselirken, Kassam Tugaylarının elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.

Gazze’deki hastanelere ilişkin uyarıda bulunan bakanlık, 16 hastane ve 32 birinci sınıf sağlık ocağının hizmet dışı bırakıldığını açıkladı. Bakanlık ayrıca, İsrail ordusunun Hamas üyelerinin ambulansları kullanıldığı yönündeki iddiaları da reddetti.

ABD’li Özel Temsilci David Satterfield, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde hala 400 bin kişinin kaldığını söyledi. İsrail son haftalarda, Gazze sakinlerine bölgenin güneyine geçmeleri uyarısında bulunuyor.

İsrail Ordusu, bölgenin kuzeyini havadan ve kara saldırısıyla bombardıman altında tutuyor. Ancak güvenli alan ilan edilen güneye de hava saldırıları yapıldı. Satterfield ayrıca, Gazze’de yakıt tükendiğinde takviye yapmak için bir mekanizma üzerinde uzlaşıldığını belirtti.

Hamas’ın Gazze’deki liderlerinden Yahya Sinwar, İsrail’in düzenlediği saldırılar sonrası 60 esirin hayatını kaybettiğini açıkladı. Sinwar, İsrail ile “hemen” mahkum değişimine hazır olduğunu ancak İsrail’in oyalandığını söyledi. Örgüt şu ana kadar esirlerden dördünü insani gerekçelerle serbest bıraktı.

İsrail tünelleri keşfetti

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki İsrail ordusunun Hamas’ın yeraltı tünellerine ‘çoklu erişim noktaları’ keşfettiğini bildirdi. Sosyal medya üzerinden yayınlanan açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze’nin kuzeyindeki operasyonel faaliyetler sırasında çok sayıda erişim noktasına sahip tünelleri keşfetti” ifadelerine yer verildi.

Cumartesi günü açıklama yapan İsrail Savunma Kuvvetleri, düzinelerce Hamas savaşçısını öldürdüğünü ve Gazze Şeridi’ndeki Hamas altyapısını tahrip ettiğini bildirmişti.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Hamas’ın Gazze’deki liderine de atıfta bulunarak “Yahya Sinvar’a ulaşacağız ve onu ortadan kaldıracağız” diyerek Gazzelilerin Sinvar’ı daha önce ele geçirmesi halinde bunun savaşı kısaltacağını belirtti.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich verdiği bir mülakatta “En önemli şey Gazze’de Hamas’ın olmayacağı ve İsrail ordsunun yıllarca operasyonel kontrol sağlayacağıdır” diyerek Hamas’ı yok edeceklerini ve başka bir örgütün ortaya çıkamayacağını belirtti.

Haniyye: Amerikan yönetimi ve saldırganlığı himaye eden ülkeler…

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, “Amerikan yönetimi ve saldırganlığı himaye eden ülkeler, halklarının, Gazze’deki ‘soykırım savaşı’nın sona ermesi yönündeki çağrılarına kulak vermeli” ifadesini kullandı.

“Farklı uyruktan yüz binlerce kişinin gösterilerde bir araya geldiği kalabalıklar, tüm dünyaya, işgalciler ve vahşetlerine karşı haykırdı” değerlendirmesinde bulunan Heniyye, dünya halklarının, ‘Filistin’e özgürlük’, ‘direniş meşrudur’ ve ‘işgal yok olmayla karşı karşıya’ sözlerini söylediğini vurguladı.

Batı Şeria’da çatışmalar şiddetlendi

Öte yandan İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’ya bağlı Ramallah, Cenin, Nablus ve Selfit kentlerine gece baskınlar düzenledi.

Filistin haber ajansı WAFA’nın haberine göre, Selifit’in batısındaki Beni Hassan beldesinde İsrail güçleri ile girişlerine engel olmak isteyen Filistinliler arasında çatışmalar çıktı. İsrail askerleri, Filistinlilere ateş açtı, gaz bombaları fırlattı. Olaylarda bir Filistinli yaralandı, onlarcası da gazdan dolayı boğulma tehlikesi geçirdi.

Ramallah’ın Bilayn ve Abud köylerine baskın düzenleyen İsrail güçleri ile Filistinliler arasında çıkan olaylarda biri ağır olmak üzere iki Filistinli yaralandı.

Batı Şeria’da Cenin kentinin Hay Şarki ve El-Merah mahallerinde, arama yapmak üzere evlere baskın düzenleyen İsrail askerleri, Filistinlilerin direnişiyle karşılaştı. Hay Şarki Mahallesi’ndeki bir eve giren İsrail askerleri, daha önce tutuklu olup serbest kalan Muhammed Şihab es-Sanuri’yi gözaltına aldı.

İsrail güçleri, Cenin kentine bağlı Kabatiye beldesinde bir Filistinli ile Yabed beldesinde ateş açtıkları aracın içindeki bir genci gözaltına aldı.

Nablus kentinde ise İsrail askerleri tarafından açılan ateş sonucu 3 Filistinli genç yaralandı. Kentin doğu bölgesinde meydana gelen olayların ardından yaralılar hastanelere kaldırıldı.

BM Genel Sekreteri Guterres,: Bu sona ermeli

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail’in Gazze Şeridi’nde bir ambulans konvoyunu vurduğuna dair haberler karşısında şoke olduğunu söyledi. Saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada Guterres şu ifadelere yer verdi:

Gazze’de El-Şifa Hastanesi yakınlarında bir ambulans konvoyuna düzenlenen saldırıya ilişkin haberler karşısında dehşete düştüm. Hastanenin dışındaki sokağa saçılmış cesetlerin görüntüleri yürek parçalayıcı… Antonio Guterres,  aynı zamanda Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını, cinayetleri ve adam kaçırmaları da hatırladığını söyleyerek Gazze’de tutulan rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, aynı zamanda neredeyse bir aydır Gazze’de aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu sivillerin abluka altında olduğunu, yardım alamadıklarını, öldürüldüklerini ve bombardıman nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını da belirterek açıklamasında şu cümlenin altını çizdi:

Antonio Guterres, Gazze Şeridi’ndeki insani durumu vahim olarak nitelendirerek bölgeye yeterli gıda, su ve ilaç ulaştırılamadığını ve hastaneler ile su arıtma tesislerine güç sağlayan yakıtın tükenmekte olduğunu kaydetti.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın kapasitesinin neredeyse dört kat üzerinde insan barındırdığını belirten Guterres, bu insanların İsrail tarafından bombalandığını vurguladı. Morgların aşırı kalabalık, dükkanların ise bomboş olduğunu vurgulayan Genel Sekreter bilhassa çocuklar arasında hastalıkların arttığına dikkat çekti.

BM Genel Sekreteri Guterres, nüfuz sahibi herkesin savaş kurallarına saygı gösterilmesini sağlamak, acılara son vermek ve çatışmanın tüm bölgeyi saracak şekilde yayılmasını önlemek için bunu yapması gerektiğinin de altını çizdi.

Paylaşın

İsrail – Filistin Savaşı: Gazze’ye Can Kaybı 9 Bin 488’e Yükseldi

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının “Aksa Tufanı” operasyonuyla başlayan İsrail – Filistin savaşının 29. gününde, İsrail saldırılarında Gazze’de hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı en az 9 bin 488’e yükseldi.

Bakanlık, hayatını kaybedenlerin 3 bin 900’ünün çocuk olduğunu açıkladı. Bakanlık ayrıca, ölenlerin 2 bin 500’ünün kadın olduğu bilgisini de paylaştı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’deki ‘Aksa Tufanı’ saldırısıyla başlayan İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler hakkında son bilgileri paylaştı.

Gazete Duvar’ın Reuters haber ajansının aktardığına göre, Sağlık Bakanlığı, son 29 gün içinde İsrail’in saldırılarında Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısının en az 9 bin 488’e yükseldiğini bildirdi. Bu kişilerin 3 bin 900’ünün çocuk olduğu açıklandı. Açıklamada, ölenlerin 2 bin 500’ünün kadın olduğu bilgisi de paylaşıldı. Bakanlık açıklamasında, “Enkaz altında 1250’si çocuk 2 bin 200 kişi bulunduğu yönünde kayıp ihbarı aldık” denildi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı’ isimli kapsamlı saldırı düzenlemiş, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlatmıştı. İsrail, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail’e göre, Gazze’ye kara operasyonlarının başladığı 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 25’e yükselirken, Kassam Tugayları’nın elinde 242 İsrailli rehine bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü. Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler 144 Filistinliyi öldürdü.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda ise 56 Hizbullah mensubu ile dört İsrail askeri öldü.

Paylaşın

Hamas’tan Dikkat Çeken Açıklama: İsrail’i Ortadan Kaldırmalıyız

Hamas’ın üst düzey isimlerinden Gazi Hamad,, Tel Aviv yönetiminin bölgede büyük tehlike yarattığını öne sürerek, “İsrail’i ortadan kaldırmalıyız. Bunu söylemekten çekinmiyoruz” dedi.

“İsrail’in bizim topraklarımızda yeri yok” diyen Hamad, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de başlattığı operasyonda “sonuna kadar haklı olduğunu” savundu.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail, Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti.

Hamas’ın üst düzey isimlerinden Gazi Hamad, “İsrail yok olana kadar saldırıları devam ettireceklerini” söyledi.

Hamad, Lübnan’ın televizyon kanalı LBC International’da 24 Ekim’de yayımlanan konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:

İsrail’e bir ders vermeliyiz. Bunu da ikinci ve üçüncü kez saldırarak yapacağız. Aksa Tufanı operasyonu sadece ilk saldırıydı. Bunun ikincisi, üçüncüsü ve dördüncüsü de olacak. Bir bedel ödemek zorunda kalacak mıyız? Evet, biz bunu ödemeye hazırız. Bize şehitler ulusu deniyor ve şehit vermekten gurur duyuyoruz.

“İsrail’in bizim topraklarımızda yeri yok” diyen Hamad, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de başlattığı operasyonda “sonuna kadar haklı olduğunu” savundu.

Hamad, Tel Aviv yönetiminin bölgede büyük tehlike yarattığını öne sürerek, “İsrail’i ortadan kaldırmalıyız. Bunu söylemekten çekinmiyoruz” dedi.

Hamas militanları operasyonda Gazze Şeridi’ni geçip İsrail tarafına girerek birçok kişiyi rehin almıştı. İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) en son açıkladığı rakamlara göre militanların elinde en az 245 esir var.

Militanlar ayrıca Gazze Şeridi’ne yakın Re’im bölgesindeki Supernova Festivali’ne baskın da düzenlemişti. İsrail, müzik festivaline yapılan saldırılarda 260 kişinin öldürüldüğünü bildirmişti.

Hamad ise açıklamasında bu duruma ilgili “Sivillere zarar vermek istemedik ama sahada bazı karışıklıklar yaşandı” ifadelerini kullandı.

İsrail, Hamas militanlarının saldırılarına Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti.

Filistin Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze’de 3 bin 648’i çocuk, 2 bin 290’ı da kadın 8 bin 796 kişi öldürülürken, yaralananların sayısıysa 22 bin 219’a yükseldi.

İsrail ise Gazze’den düzenlenen saldırılarda 317’si asker 1400 kişinin öldürüldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Gazze’de Can Kaybı 8 Bin 796’ya Çıktı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan Filistin – İsrail savaşı 26. gününde, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında en az 8 bin 796 kişinin öldüğünü açıkladı. Bakanlık öldürülenlerin 3 bin 648’inin çocuk olduğunu kaydetti.

Haber Merkezi / Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ateşkes çağrısı yaptı. Fidan “bazı ülkelerin Gazze’deki kıyıma aleni destek vermesi, şiddeti teşvik etmesinin” kabul edilemeyeceğini söyleyerek, şunları kaydetti:

“Gazze’deki insanlık dramının bölge ülkelerini de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Bu nedenle bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri, kalıcı ve adil barışı teşvik etmeye çağırıyoruz. Bu bölgenin aktörleri olarak bölge sorunlarımızın çözümünü başkalarına havale etmemeliyiz.”

Abdullahiyan da savaş bir an önce durdurulmazsa tarafların kontrolünden çıkabileceğini söyleyerek, bunun sorumluluğunun “ABD, İsrail ve savaş suçlarını destekleyenlerde” olacağını belirtti.

İran Dışişleri Bakanı, “Gazze’de kadınlara ve çocuklara karşı saldırılar devam ederse, sonuçları çok ağır olacaktır ve destekleyenler bunun bedelini ağır ödeyeceklerdir” derken, durumun böyle devam etmesi halinde “direniş gruplarının başka sürpriz saldırılar düzenleyebileceğine” işaret etti.

Refah Kapısı açıldı

Katar’ın arabuluculuğunda Mısır, İsrail ve Hamas arasında varılan anlaşma sayesinde, bazı ağır yaralıların ve yabancı pasaport sahiplerinin Gazze’den Mısır’a geçişine izin veriliyor.

Mısır ile İsrail arasındaki Refah kapısında bekleyen ambulanslar sınırdan geçiş yapmaya başladı. Mısır basını çarşamba günü 80’den fazla yaralı Filistinlinin tedavi için Gazze’den Mısır’a getirileceğini bildirdi. Ambulansların Mısır tarafından Refah sınır kapısından geçtiği görüldü. Yaralıların sınırın yakındaki Şeyh Züveyd kasabasında kurulan sahra hastanesine götürülmesi bekleniyor.

Gelen bilgilere göre sınırdan öncelikle ağır yaralıların, ardından yabancı uyruklunun geçişine izin verilecek. Filistinli yetkililer 400’den fazla yabancı pasaport sahibinin Gazze’den ayrılmasına izin verileceğini belirtti. Gazze’de toplam 7 bin kadar yabancı uyruklunun bulunduğu sanılıyor.

Gazze’de geçişler ve sınırlardan sorumlu makamlar Refah kapısından geçmesine izin verilecek ,yabancıların isimlerinin yer aldığı bir liste yayınladı. Listede Avusturya, Japonya, Bulgaristan, Endonezya, İngiltere ve Avustralya vatandaşlarının ismini bulunduğu belirtildi.

Hamas: Bazı esirleri serbest bırakacağız

İzzettin El Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, katıldığı bir televizyon yayınında “Aracılara önümüzdeki birkaç gün içinde belirli sayıda yabancıyı serbest bırakacağımızı bildirdik” açıklamasını yaptı.

Ebu Ubeyde televizyonda yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik tehditlerini de sürdürdü. Sözcü, “Gazze düşmanlar, onların askerleri ile siyasi ve askeri liderleri için bir mezarlık ve bataklık olacak” ifadesini kullandı.

“Gazze’de halk sağlığı felaketi an meselesi”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaptığı açıklamada, aşırı kalabalık, kitlesel yerinden edilme ve altyapının zarar görmesi nedeniyle Gazze’de bir “halk sağlığı felaketinin” an meslesi olduğunu bildirdi.

DSÖ sözcüsü Christian Lindmeier, gazetecilere verdiği demeçte, “Kitlesel yerinden edilme, aşırı kalabalık, su ve sanitasyon altyapısının zarar görmesi ile ortaya çıkan halk sağlığı felaketi an meselesi” ifadesini kullandı.

BM Çocuklara Yardım Fonu da (UNICEF), Gazze’de normal seviyenin yüzde 5’i oranında su tüketimi nedeniyle dehidrasyona bağlı bebek ölümleri riski uyarısında bulundu.

UNICEF Sözcüsü James Elder, Gazzeli çocukların temiz su olmadığı için tuzlu su içtiklerini ve bu nedenle hastalandıklarını dile getirdi.

Kentteki çocuk ölümlerinden endişe duyduklarını ve “Gazze’nin çocuklar için mezarlığa dönüştüğünü” belirten Elder ayrıca, Gazze’de 940 çocuğun kayıp olduğunun bildirildiğini ve bazılarının enkaz altında kaldığının düşünüldüğünü kaydetti.

“Sivillerin korunması esasına saygı gösterilmeli”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların arasında kalan sivillerin korunması için çağrıda bulunarak tarafları “ölçülü ve ihtiyatlı” olmaya çağırdı. Sivillerin korunmasının önemini vurgulayan Guterres, bu esasa iki tarafın da saygı göstermesi gerektiğini söyledi.

BM Genel Sekreteri, “Uluslararası insancıl hukuk, görmezden gelinemeyecek net kurallar ortaya koyuyor. Bu, bir alakart menü değil ve seçmece bir biçimde uygulanamaz” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği terör eylemlerini şiddetle kınadığının bir kez daha altını çizen Gutaress, “Sivillerin öldürülmesi, yaralanması ve kaçırılmasının hiçbir bir meşruiyeti olamaz. Hamas tarafından tutsak olarak tutulan rehinelerin derhal ve koşulsuz salıverilmesi çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Gazze’de sivillerin öldürülmesini de kınadığını belirterek, “Öldürülenlerin üçte ikisinin kadın ve çocuklar olduğu yönündeki haberlerden dehşete düştüğünü” söyledi. Guterres, gerilimin Gazze’yi de aşmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.

Paylaşın

Gazze’nin Kaderi Ne Olacak? Olası Beş Senaryo

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan Filistin – İsrail savaşı 25. gününde de devam ederken, İsrail saldırıları altındaki Gazze’de yaşamını yitirenlerin sayısının  8 bin 525’e yükseldiği açıklandı. 

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim’de başlayan savaşta 3 bin 542’si çocuk olmak üzere toplam 8 bin 525 kişinin öldürüldüğünü duyurdu. İsrail saldırılarında can verenlerin 2 bin 187’sinin de kadın olduğu açıklandı. Pazartesi günü yapılan son duyuruda toplam can kaybı 8 bin 306 olarak açıklanmıştı.

Kara harekâtına hazırlanan İsrail ordusunun hedefi ise, Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’ı devirmek. Peki İsrail amacına ulaşırsa Gazze Şeridi’nin kaderi ne olacak?

İsrail hâlihazırda yaklaşık 350 bin yedek askerini seferber etmiş durumda. Kara kuvvetlerinin bir kısmı Lübnan sınırında, diğer bir kısmı da Gazze Şeridi sınırında konuşlandırıldı. İsrail uzun zamandır beklenen kara harekâtının amacının militan İslamcı örgüt Hamas’ın yok edilmesi olduğunu söylüyor. Hamas, Avrupa Birliği (AB), ABD ve Almanya da dahil olmak üzere birçok ülke tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan bir örgüt.

Peki İsrail, Hamas’ı yenme hedefinde başarılı olursa Gazze Şeridi’ni nasıl bir gelecek bekliyor? Bu sorunun yanıtı henüz belli değil. Ayrıca İsrail’in Hamas’ı tamamen yok etmeyi başarıp başaramayacağı belirsiz.

Uzmanlar, Gazze’de oluşacak siyasi bir iktidar boşluğunu, Taliban’ın Afganistan’da ve IŞİD’in Sahel bölgesinde yaptığı gibi, terör örgütlerinin istismar etmesi tehlikesi bulunduğunu söylüyor. İsrail karşıtı İran rejiminin de bu boşluktan fayda sağlamak suretiyle Gazze’de Hamas ve İslami Cihad gibi örgütleri yeni yöntemlerle desteklemesi tehlikesi de mevcut.

Peki bu şartlar altında Gazze Şeridi’nde nasıl bir yeni düzen oluşur?

1. Senaryo: Gazze Şeridi’ni yeniden İsrail kontrol eder

Bu senaryolardan biri, İsrail’in aynen 2005 yılına kadar olduğu gibi, Gazze Şeridi’ni bizzat askeri olarak kontrol etmesi. Başka bir deyişle, İsrail’in Gazze’ye işgalci güç olarak geri dönmesi. Bu yönde bir adım, yeni bir militan direnişi tetikleme tehlikesi yaratıyor. Buna ek olarak Alman uzman Stephan Stetter, böylesine bir gelişmenin bölgesel dengeler üzerinde de çok ciddi etkileri olabileceği uyarısında bulunuyor.

Olası senaryoları değerlendiren Alman Silahlı Kuvvetleri Üniversitesi’nden Stephan Stetter, “Bu gerçekleşirse, İsrail’de, Gazze Şeridi’nin yeniden iskan edilmesi yönünde talepler ortaya çıkacaktır. Bu da İsrail-Filistin çatışmasını alevlendirmek ve daim kılmak isteyenlerin değirmenine su taşıyacaktır” diye konuştu.

Öte yandan olası bir işgalci güç olarak İsrail, uluslararası hukuk çerçevesinde işgal altındaki halka karşı belirli yükümlülükleri üstlenmek zorunda kalacak. Stetter, “İsrail’in bu görevi kendisi üstlenmesi gerekecek. Bu, mâli olarak İsrail’in imkanlarını aşacaktır” dedi. Stetter, İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim tarihli saldırısından ekonomik olarak ciddi derecede etkilendiğini de hatırlattı.

Ayrıca, İsrail’in bölgede bir işgalci güç olarak kalmasına, ABD’nin başını çektiği Batılı müttefiklerinin siyaseten karşı çıkması da olasılıklar dahilinde. Diğer yandan olası bir işgalin İsrail’in, hâlihazırda barış anlaşması imzaladığı veya imzalamayı planladığı Arap ülkeleriyle ilişkilerini iyice zora sokma ihtimali de yüksek.

Stetter, “Tüm bu şartlar altında, işgal senaryosunu olası görmüyorum” diyor. Bu senaryonun İsrail açısından teşkil ettiği bir diğer sorun da kendisine düşman olan Gazze Şeridi’ne karşı kendisini izole etmeye devam etme zorunluluğu olacak. Kısa süre önce ABD merkezli dış politika dergisi Foreign Affairs’de yer alan bir makalede, “İsrail daima devasa bir hapishaneye hükmetmek zorunda kalacaktır” değerlendirmesi yapılmıştı.

2. Senaryo: İktidarı Filistin Özerk Yönetimi üstlenir

İhtimaller dahilinde olan bir diğer senaryo da Filistin Özerk Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesi ve buranın yönetimini yeniden devralması.

Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Merkezi’nde araştırmacı ve İsrail askeri istihbarat servisinin eski bir çalışanı olan İsrailli uzman Michael Milshtein’a göre bu planın en zayıf noktası; Mahmud Abbas liderliğindeki yönetimin, Batı Şeria’nın yalnızca bir kısmını kontrolü altında bulunduruyor olması. Bölgenin büyük kısmının yönetimi, İsrail’in kontrolü altında. Milshstein, bu senaryo değerlendirilirken Abbas’ın siyasi açıdan zayıf olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiriyor.

Filistin Özerk Yönetimi ve Abbas’ın lideri olduğu El Fetih partisine Batı Şeria’daki desteğin düşük olduğu belirtiliyor. Yolsuzluk ve yönetimin başarısızlığı nedeniyle Filistinliler sık sık protesto eylemleri düzenliyor.

Demokratik meşruiyet eksikliği de özerk yönetime yöneltilen bir diğer eleştiri. En son başkanlık seçimlerinin 2005 yılında düzenlendiği bölgede, Abbas herhangi bir seçim olmaksızın başkanlık koltuğunda oturmayı sürdürüyor. Son dönemde Hamas’a karşı yeterince mesafe almaması nedeniyle Batı’da da eleştirilerin odağına yerleşen Abbas’a Batı Şeria’da yöneltilen bir diğer eleştiri ise işgalci güç İsrail’e karşı yeterince sert ve kararlı bir şekilde karşı çıkamıyor oluşu.

Tüm bunlara ek olarak Stephan Stetter, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Filistin Özerk Yönetimi İsrail’in Hamas’a karşı zafer elde etmesi durumunda Gazze Şeridi’ne geldiği takdirde, savaşın mağlubunun sırtından iktidarı eline alan, savaşın kazananı olarak görülecektir.” Özerk Yönetim’in bu tür bir izlenim uyandırmama konusunda dikkatli olması gerektiğini kaydeden Stetter, “Bunun dışında tüm diğer senaryolarda, Filistin Özerk Yönetimi, Gazze için önemli bir rol oynayacaktır” diyor.

3. Senaryo: Karışık Filistin sivil yönetimi kurulur

Milshtein’a göre, ilk iki senaryodan daha iyi ancak hayata geçirilmesi zor olan bir diğer senaryo ise bölgede karışık bir Filistin sivil yönetiminin kurulması olur. Filistin halkına mensup olan, Filistin Özerk Yönetimi’yle de yakın ilişkileri bulunan çeşitli temsilcilerden oluşacak böylesine bir yönetim Mısır, ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından da desteklenebilir.

Ancak Milshtein’a göre, bu tür bir yönetim istikrarlı ve uzun ömürlü olamaz: “Ancak yine de diğer alternatiflere göre daha iyi bir seçenek.”

4. Senaryo: Yönetimi BM devralır

Stetter, bu tür bir durumda teorik olarak Birleşmiş Milletler’in (BM) de yönetim görevini devralabileceğinin altını çizdi.

Kosova ve Doğu Timor örneklerini veren Stetter, “Ancak bu Gazze Şeridi’nde pek gerçekçi değil. Bunun bu tür bir durumda hayata geçirilmesi, imkansız olmasa da çok zor. Bunun nedeni, dünya kamuoyunun dikkatlerinin bu çatışmada olması. Aynı zamanda Batılı devletlerin bölgede daha güçlü bir rol üstlenmesi eleştiri oklarını üzerine çekebilir” görüşünü aktardı. Öte yandan bu senaryonun gerçekleşmesi için, BM’nin üye devletler tarafından yetkilendirilmesi de zorunluluklar arasında.

5. Senaryo: Yönetimi Arap devletleri devralır

Stetter’e göre Gazze için bir diğer senaryo da bölgenin yönetimini Filistin Özerk Yönetimi ile işbirliği sürdürecek biçimde Arap devletlerinin devralması. Stetter, “Bu senaryo, Filistin’deki temsilcisi Hamas olan Müslüman Kardeşler hareketine şüpheyle yaklaşan Arap devletlerinin de çıkarına olur. Geçmişte Mısır’da Müslüman Kardeşler’e karşı çıkıldı, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de bu grupla mücadele ediliyor” dedi.

Söz konusu devletlerin hâlihazırda Filistin halkıyla dayanışma göstermek amacıyla İsrail karşıtı bir söylem benimsediğini hatırlatan Stetter, “Buna rağmen Hamas’ın savaşı kaybetmesi, Riyad ve Kahire’de pek olumsuz görülmeyecektir” dedi.

Hamas kaybettiği takdirde milli egemenlik ve iki devletli çözüm taleplerine sahip Filistin halkının ikna edilmesi gerektiğini kaydeden Stetter, “Bunu hayata geçirmek için, BM ve Batı ile işbirliği yapan, birlik içerisinde hareket eden kuvvetlere ihtiyaç olacak” diye konuştu. Stetter, bu tür bir modelin sürdürülebilmesi için siyasi desteğin yanı sıra mâli desteğin de büyük önem taşıyacağını kaydetti. Stetter, böylesine bir çözümün yalnızca Filistinlilere değil, İsrail’e de daha fazla güvenlik sağlayacağını savundu.

Ancak bugün binlerce kişinin yaşamını yitirdiği ortamda, Arap devletlerinin İsrail ile resmi ilişkilere başlamaya ne zaman ve hangi bedel karşılığında hazır olacağı belirsizliğini koruyor. Dolayısıyla bu tür bir modelin hayata geçmesi, kısa değil, ancak orta vadede mümkün olabilir.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Hamas Rehinelerin Bir Kısmını Serbest Bırakacağını Açıkladı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan Filistin – İsrail savaşı 25. gününde de devam ederken, Hamas, yabancı rehinelerin bir kısmının önümüzdeki günlerde serbest bırakılacağını bildirdi.

Haber Merkezi / İzzettin El Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, katıldığı bir televizyon yayınında “Aracılara önümüzdeki birkaç gün içinde belirli sayıda yabancıyı serbest bırakacağımızı bildirdik” açıklamasını yaptı.

Ebu Ubeyde televizyonda yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik tehditlerini de sürdürdü. Sözcü, “Gazze düşmanlar, onların askerleri ile siyasi ve askeri liderleri için bir mezarlık ve bataklık olacak” ifadesini kullandı.

İsrail Gazze’ye yönelik hava saldırılarını aralıksız sürdürürken Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, şimdiye kadar 3 bin 500’den fazlası çocuk olmak üzere 8 bin 525 kişinin saldırılarda öldürüldüğünü açıkladı.

Bakanlık’tan yapılan son açıklamada Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bir mülteci kampına düzenlenen hava saldırısı sonucu en az 50 kişinin öldüğü kaydedildi.

“Gazze’de halk sağlığı felaketi an meselesi”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaptığı açıklamada, aşırı kalabalık, kitlesel yerinden edilme ve altyapının zarar görmesi nedeniyle Gazze’de bir “halk sağlığı felaketinin” an meslesi olduğunu bildirdi.

DSÖ sözcüsü Christian Lindmeier, gazetecilere verdiği demeçte, “Kitlesel yerinden edilme, aşırı kalabalık, su ve sanitasyon altyapısının zarar görmesi ile ortaya çıkan halk sağlığı felaketi an meselesi” ifadesini kullandı.

BM Çocuklara Yardım Fonu da (UNICEF), Gazze’de normal seviyenin yüzde 5’i oranında su tüketimi nedeniyle dehidrasyona bağlı bebek ölümleri riski uyarısında bulundu.

UNICEF Sözcüsü James Elder, Gazzeli çocukların temiz su olmadığı için tuzlu su içtiklerini ve bu nedenle hastalandıklarını dile getirdi.

Kentteki çocuk ölümlerinden endişe duyduklarını ve “Gazze’nin çocuklar için mezarlığa dönüştüğünü” belirten Elder ayrıca, Gazze’de 940 çocuğun kayıp olduğunun bildirildiğini ve bazılarının enkaz altında kaldığının düşünüldüğünü kaydetti.

“Sivillerin korunması esasına saygı gösterilmeli”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların arasında kalan sivillerin korunması için çağrıda bulunarak tarafları “ölçülü ve ihtiyatlı” olmaya çağırdı. Sivillerin korunmasının önemini vurgulayan Guterres, bu esasa iki tarafın da saygı göstermesi gerektiğini söyledi.

BM Genel Sekreteri, “Uluslararası insancıl hukuk, görmezden gelinemeyecek net kurallar ortaya koyuyor. Bu, bir alakart menü değil ve seçmece bir biçimde uygulanamaz” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği terör eylemlerini şiddetle kınadığının bir kez daha altını çizen Gutaress, “Sivillerin öldürülmesi, yaralanması ve kaçırılmasının hiçbir bir meşruiyeti olamaz. Hamas tarafından tutsak olarak tutulan rehinelerin derhal ve koşulsuz salıverilmesi çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Gazze’de sivillerin öldürülmesini de kınadığını belirterek, “Öldürülenlerin üçte ikisinin kadın ve çocuklar olduğu yönündeki haberlerden dehşete düştüğünü” söyledi. Guterres, gerilimin Gazze’yi de aşmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 8 Bin 525’e Çıktı: 3 Bin 542’si Çocuk

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Filistin – İsrail savaşında çatışmalar şiddetlenirken, Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybdenlerin sayısı bir günde 200 artarak 8 bin 525’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, hayatını kaybedenlerin 3 bin 542’si çocuk; 2 bin 187’si ise kadın. Verilere göre, yaralananların sayısı ise 21 bini geçti.

Hayatını kaybedenler arasında 130 sağlık görevlisinin olduğu da açıklandı. Buna göre 15 hastane ve 32 sağlık merkezi de saldırılar nedeniyle çalışamaz hale geldi.

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7-26 Ekim tarihleri arasında, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin isimleri, kimlik bilgileri ve yaşlarının yer aldığı 212 sayfalık bir rapor yayımladı.

Rapora göre, 7-26 Ekim tarihlerinde İsrail saldırılarında, ölen 7 bin 28 kişinin 2 bin 913’ü çocuk. İsrail saldırılarında, henüz bir yaşını tamamlamamış 133 bebek, 1 yaşındaki 153, 2 yaşındaki 158 bebek olmak üzere 444 bebek yaşamını yitirdi.

İsrail bombardımanlarında, 3 yaşındaki 171, ilköğretim çağındaki (4-13 yaş) 1527, lise çağındaki (14-17 yaş) 523 çocuk hayatını kaybetti.

Saldırılardaki can kayıplarının 2 bin 262’sini kadınlar oluştururken, 60 yaş üzeri de 462 kişi öldürüldü. Raporda, saldırılarda ölen 281 kişinin kimliğinin tespit edilemediği kaydedildi.

“Gazze, çocuklar için mezarlığa dönüşüyor”

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında, İsrail ile Filistin arasında devam eden çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gazze’deki çocukların, 7 Ekim’den bu yana devam eden çatışmalardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Elder, “Gazze’de artan çocuk ölümlerinden endişe duyuyoruz. Gazze, çocuklar için mezarlığa dönüşüyor” dedi.

Elder, UNICEF’in çatışmalar için acil ateşkes ve Gazze’ye insani yardım malzemelerinin kesintisiz ulaştırılması çağrısını yineleyerek “Gazze’deki çocuklar yalnızca bombardımanlar nedeniyle ölmüyor, onlar ihtiyaç duydukları tıbbi bakım eksikliği nedeniyle de ölüyor” diye konuştu.

İsrail’in saldırıları devam ediyor

İsrail Ordusu Sözcüsü Yarbay Jonathan Conricus, ordunun “Gazze Şeridi’nin tüm kesimlerini vurduğunu” belirtti.

Conricus “Faaliyetlerimizi Hamas’ın ağırlık merkezi olan Gazze Şeridi’nin kuzeyine yoğunlaştıracağız. Ancak Gazze’nin diğer kesimlerini de vurmaya devam ediyoruz. Komutanlarını avlıyoruz, altyapılarına saldırıyoruz ve önemli bir hedef oldukça vuruyoruz” dedi.

Conricus ayrıca, İsrail’in sivillerin zarar görmemesi için elinden geleni yaptığını iddia ederken, Hamas’ı Gazze’nin en büyük hastanesi olan El Şifa’yı “sığınak olarak kullanmakla” suçladı.

İki hafta önce İsrail Gazze’deki sivillere bölgenin güneyine kaçmaları çağrısında bulunmuştu. İsrail Ordusu güçleri dün 600 bin kadar kişinin bulunduğu düşünülen Gazze Şeridi’nin kuzeyinde daha derinlere girdi. Filistinli görgü tanıklarına göre tanklar güneye doğru kaçış güzergahını kısa bir süre bloke etti.

İsrail Ordusu ayrıca, hava ve karadan saldırılarda son 24 saatte 300 civarında hedefin vurulduğunu açıkladı. İsrail Ordusu, “sayısız Hamas teröristinin öldürüldüğünü” bildirirken, “Terör hücreleri anti tank füzeleri kullandı ve makinalı tüfek ateşi açtı” denildi.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kasım Tugayları’nın Telegram kanalından yapılan açıklamada ise, Gazze’nin kuzeyinde İsrail Ordusuna ait üç araca baskın yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, kuzeydeki El Tawam bölgesinde Gazze’nin içlerine doğru girmeye çalışan araçlara anti tank füzeleri atıldığı kaydedildi. Hamas daha önce de, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Kerem geçiş kapısı yakınlarındaki İsrail askerlerine havan topu saldırısı düzenlendiğini bildirmişti.

Bu arada İsrail ordusu da Hamas’ın elindeki rehine sayısının en az 240 olduğunu açıkladı. İsrail ordusu dün rehine sayısının 239 olduğunu bildirmişti. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari rehinelerin yakınlarının bilgilendirildiğini belirtti. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamalara göre, rehinelerin çoğunun hayatta olduğu tahmin ediliyor.

Hamas’ın silahlı kanadı El Kassam Tugayları ise savaşçılarının Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ve güneyinde İsrail birliklerine ateş açtığını aktardı. Açıklamada Hamas militanları ile “Gazze’nin güney eksenine giren” İsrail silahlı kuvvetleri arasında çatışmalar yaşandığı belirtildi.

Paylaşın