DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kayyım atanan Halfeti Belediyesi önünde yaptığı konuşmada, “Emin olun askeri darbe dönemini aratan bir süreçle karşı karşıyayız. Ne demek sen seçemezsin. Ne demek sen seçilmezsin. Batıda ayrı bir hukuk uyguluyor, Kürt coğrafyasında ayrı bir hukuk uyguluyor” dedi ve ekledi:
“Sizlere çok net ve öz taleplerimizi iletmek istiyoruz: Kürtler çözüm istiyor. Kürtler demokrasi istiyor. Kürtler seçtikleri iradenin kendisini yönetmesini istiyor. Kürtler kavga istemiyor. Kürtler çatışma istemiyor. Şimdi siz karar verin, bu sınav sizin sınavınızdır. Çözüm diyorsanız buradayız. Çözüm istiyorsanız İmralı orada. Barış diyorsanız kayyım politikanızdan vazgeçin.”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Halfeti Belediyesine kayyınm atanmasını protesto için ilçeye gitti. Bakırhan ve Hatimoğullarına, DEM Parti Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Sezai Temelli, Ömer Öcalan, Ferit Şeyaşar Dilan Kunt Ayan, Zülküf Uçar, Mithat Sancar, Ayten Kordu, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, EMEP Genel Başkanı Seyit Arslan, EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca ile yerlerine kayyım atanan Halfeti Belediye Eşbaşkanları Saniye Bayram ve Mehmet Karayılan eşlik etti.
EHP, TÖP, TİP, EMEP, SMF, SYKP, SODAP, KKP, PİA, Devrimci Parti, ESP, İHD, Alevi Bektaşi Federasyonu, KESK’ten çok sayıda isim de ilçeye geldi. DEM Parti heyeti polis ablukasına alınan belediyenin önüne gitti.
Kayyım atanan Halfeti Belediyesi önünde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bu iktidar bize Kürt oy kullanamaz diyor. Kürt seçemez, seçilmez diyor. Anadilini konuşmaz diyor. Kürt dilini kullanmazsa, Kürt yerel seçimlerde, genel seçimlerde kendi temsilcilerini seçemiyorsa, Kürdün iradesine kayyım atanıyorsa, Kürdün iradesi cezaevine gönderiliyorsa bu iktidara Halfeti’den ‘Kürt ne yapsın’ diye sormak istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir darbe biçimi yok. Emin olun askeri darbe dönemini aratan bir süreçle karşı karşıyayız. Ne demek sen seçemezsin. Ne demek sen seçilmezsin. Batıda ayrı bir hukuk uyguluyor, Kürt coğrafyasında ayrı bir hukuk uyguluyor. Sanki barışı onlar istiyor sanki çözümü onlar istiyor da Kürtler istemiyor gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar” dedi.
İktidara tepkisini sürdüren Bakırhan, “Sizlere Kürtler inanmıyor, emekçiler inanmıyor. Çünkü sizler gerçek bir programa, gerçek bir siyasete sahip değilsiniz. Sizler sıkıştığınız zaman kayyıma başvuran, kolluğa yapışan, yargıyı bir sopa gibi kullanan bir anlayışın sahipsiniz. Sizlere çok net ve öz taleplerimizi iletmek istiyoruz: Kürtler çözüm istiyor. Kürtler demokrasi istiyor. Kürtler seçtikleri iradenin kendisini yönetmesini istiyor. Kürtler kavga istemiyor. Kürtler çatışma istemiyor. Şimdi siz karar verin, bu sınav sizin sınavınızdır. Çözüm diyorsanız buradayız. Çözüm istiyorsanız İmralı orada. Barış diyorsanız kayyım politikanızdan vazgeçin” diye konuştu.
Hattimoğulları: Faşizmin ta kendisidir
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hattimoğulları da “Kayyım seçimleri ortadan kaldırmak demektir. Bu iktidarın şu an büyük amacı yerel yönetimlerde seçimleri ortadan kaldırmaktır. Atadığı vali ve kaymakamlarla yeni bir düzen kurmak istiyorlar. Bu faşizmin ta kendisidir. Bu iktidar bir yandan Kürt sorununu çözelim dedi, iç barış diye el uzattı ama diğer diğer eliyle sopayla başta Kürtlerin ve bu ülkede yaşayan bütün halkların tepesine o sopayı indiriyor. Buna biat etmeyenleri de yargı yoluyla, şu an yaptıkları gibi bütün toplumu böyle işgal etmek istiyorlar. Türkiye işgal etmek istiyorlar. Yalandır bunların Türkiye partisi oldukları. Yalandır bunların iş barış dedikleri. İç barış isteyen kayyım atamaz” dedi.
HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, “.Bu darbeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz. Hakkari’de olduğu gibi burada büyük bir direniş var. Direnişinizi selamlıyoruz. Sopalar ile sandıktan çıkamadılar. Yine kaybettiler, yenildiler. Kaybetmeye mahkumlar. Burası Sayın Öcalan’ın memleketi. Bir yandan çağrı yapılıyor, bir yandan disiplin cezaları veriliyor. Çağrı değil adım atın, Özgürlük koşullarını oluşturun. Tecrit demokratik gösterilerek saldırı ile bir yere varamazsınız. Siz darbecisiniz. Sonuna kadar direneceğiz. Herkesi ortak mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, “Bir ellerinde hançer varken el uzatıyorlar. Bu koşullarda barış nasıl olacak? Kürt halkına büyük değer veriyoruz. Türkiye’nin her yerinde kardeşleriniz var. Eğer birlik olursak, tek vücut olursak bu iktidarı da kayyımları da göndeririz” dedi.
Nebiye Merttürk: Diktatörleri koltuklarında indireceğiz
Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, “Halkı kandırmak istiyorlar. Barış maskesi yüzlerinde durmuyor, o kadar yüzsüzler. Sadece 7 aydır kayyımın borcu ödensin diye büyük bir mücadele verilmiş. 7 ayda bu küçük ilçede büyük bir birikime imza atılmış. Bu mücadeleyi saygı ile selamlıyoruz. Bütün politikaların karşısında direndik. Diktatörleri koltuklarında indireceğiz. Omuz omuza mücadele edeceğiz” diye konuştu.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “Kürt ve Türk işçiler olarak ortak bir mücadele kuramadığımız sürece bu vahşi uygulamalar devam edecek. Kayyımları biran önce geri çekin. Kürt halkının çıkarları ve sorunları aynı zamanda Türk halkının da talep ve çıkarlarıdır. Güçlerimizi birleştirmek zorundayız” dedi.
Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçı, “Daha önce de dayanışma için buralara geldik. Türkiye halkları ile devrimcilerin kader birliği var. Kayyıma karşı da bir kader birliğimiz var. Direnişinizi selamlıyoruz. Biz kazanacağız” diye konuştu.
(Kaynak: Artı Gerçek)