Hafıza Merkezi isimli düşünce kuruluşu haziran ayında Türkiye’deki 28 ilinin 95 ilçesinde, 2 bin 235 gençle yüz yüze görüşerek yaptığı “Gençlerin İnsan Hakları Algısı” araştırmasının sonuçları bir rapor halinde yayınlandı.
Raporda gençlere sorulan sorulardan biri “Demokrasi algısı” oldu. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 90’ı Türkiye’de demokrasinin işleyişinden memnun olmadığını dile getirdi.
VOA Türkçe’den Mahmut Bozarslan‘ın aktardığına göre araştırmacılar memnuniyet artışının muhafazakarlaşmayla paralel olduğuna dikkat çekerek, “Gençlerin yüzde 90’ı 1-10 ölçeğinde Türkiye’de demokrasinin işleyişine 5 puan ve altında not veriyor. Gençlerin yüzde 48’i 1 puan vererek hiç memnun olmadığını söylüyor. Yaşın yükselmesi, hayatın muhafazakarlaşması ve dindarlık seviyesinin yükselmesiyle memnuniyet artıyor. Eğitim seviyesinin yükselmesiyle de düşüyor” dedi.
Peki gençler insan haklarına nasıl bakıyor? Araştırma sonuçlarına göre gençlerin insan hakları algısında “insan olabilme, yaşam hakkı” ilk sırada yer alıyor. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 23’ü ‘insan olabilme, yaşam hakkı’nın insan haklarını en iyi ifade eden kavramlar olduğunu düşünüyor. En önemli olan insan hakkının yüzde 37 ile ‘ifade ve düşünce özgürlüğü’ olduğunu düşünen gençlerin bu başlıktaki yanıtlarından bazıları raporda şu şekilde yer aldı: “Gençlere en önemli gördükleri üç insan hakkının hangileri olduğunu sorduğumuzda, en çok verdikleri yanıt yüzde 37 oranıyla ifade ve düşünce özgürlüğü oluyor. Bunu kadınların eşitlik hakkı, adil yargılanma hakkı ve adil çalışma koşulları takip ediyor. Araştırmamız protesto hakkının gençler tarafından ilk sıralarda sayılmadığını gösterdi ve bunun üzerine derin görüşmelerde bu konuya da eğildik. Gördük ki bir kısım genç, protestoyu ifade özgürlüğünün tamamlayıcısı, onun bir uzantısı olarak tanımlıyor.”
“Gençlere göre Türkiye’de en çok kadınların hakkı ihlal ediliyor”
Araştırmada gençlere Türkiye’de en çok hangi kesimin haklarının ihlal edildiği de soruldu? Gençlerin bu soruya verdiği yanıtlar rapora “Türkiye’de gençler insan hakları savunucularının en çok kadınların eşitlik hakkını savunduğunu düşünüyor ve bunu savunması gerektiğini de söylüyor. İfade ve düşünce özgürlüğü, adil çalışma koşulları, iyi bir eğitime erişme hakkının ise insan hakları savunucuları tarafından daha az savunulduğu ancak daha çok savunulması gerektiği belirtiliyor. Türkiye’de gençler, en çok kadınların, daha sonra da kendilerinin haklarının ihlal edildiğini düşünüyor. Çocukların haklarının ihlal edildiğini düşünen gençlerin oranı yüzde 35”cümleleriyle yansıdı.
“Türkiye’de insanlar en fazla hangi sebeplerden dolayı hak ihlaline uğruyor?”
Araştırmaya katılan kadınların bu soruyu “cinsiyetinden” ve “cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden” şeklinde cevaplama oranı erkeklere göre daha yüksek oldu. Erkekler ise büyük oranda “siyasi tercihinden” yanıtını verdi.
“Gençler hak ihlaline uğradığını düşünüyor”
Araştırmada gençlere sorulan sorulardan biri “Siz hiç hak ihlali yaşadınız mı?” oldu. Gençlerin yüzde 55’i bu soruya “evet” yanıtı verdi. Gençlerin Türkiye’de neden hak ihlalleri yaşandığı konusundaki görüşleri ise daha çok kanunların uygulanmaması ve kanunların yeterli olmaması ile devlete ve devlet-toplum ilişkisine yöneliyor. Bununla beraber her 100 gençten 35’i yeterli savunuculuk yapılmadığı için hak ihlali gerçekleştiği görüşünde.
“İnsan hakları savunucuları hakkında şunlardan hangisi size göre doğrudur?” şeklindeki soruya ise gençlerin yarıya yakını, insan hakları savunucularının herkesin temel haklarını savunduğu yanıtını verdi. Gençlerin yüzde 18’i “Siyasi amaçla hareket ettiklerini” ifade ederken, yüzde 6’sı “Türkiye aleyhine hareket ettiklerini” düşünüyor. Araştırma sonuçlarına göre gençlerin dörtte biri, insan haklarını savunan uluslararası kurumlara şüpheyle yaklaşıyor. Gençlerin 4’te 3’ü insan haklarını savunan uluslararası kurumların yürüttüğü çalışmaları değerli bulduğunu ifade ederken, her 4 gençten 1’i “ülkemin adalet ve hukuk sistemine güveniyorum. Dışarıdan müdahaleye gerek yok” şeklinde görüş belirtti.
“Geçmişle yüzleşilmeli”
Araştırmacıların sonucunu merak ettikleri konulardan biri de geçmişle yüzleşme oldu. Araştırma sonuçlarına göre her 5 gençten 1’i faillerin cezalandırılmasını ya da tazminat ödenmesini destekliyor. Gençlerin yüzde 18’i ülkenin geçmişle yüzleşme gibi bir sorunu olmadığını düşünürken, yüzde 48’i tüm dezavantajlı kimliklerle yüzleşilmesi gerektiğini söylüyor.
Hafıza Merkezi, kuruluş amacını “Geçmişte yaşanan hak ihlallerine ilişkin hakikatlerin ortaya çıkmasına, toplumsal hafızanın güçlenmesine ve bu ihlallerden etkilenenlerin adalete erişmesine katkı sağlamak hedefleriyle kuruldu” şeklinde bir tanımlamayla açıklıyor.
“Hukuk ve insan hakları alanında çalışanların çoğu genç”
Gençlerin insan hakları algısını VOA Türkçe’ye yorumlayan İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Abdullah Zeytun, hukuk ve insan hakları alanında çalışanların çoğunun genç olduğuna dikkat çekti. Zeytun, Türkiye’de gençlerin bekledikleri hak ve özgürlüklerin sağlanmadığı için çok sayıda gencin yurtdışına gittiğini belirtti. Gençler arasında insan hakları duyarlılığının artması gerektiğine vurgu yapan Zeytun, “Bizim çabamız insan hak ve özgürlüklerini sağlayabilecek insan hakları hareketi oluşturmak ve insan hakları hareketinin gençleştirilmesi, insan hakları hareketine duyarlı gençlerin çoğalmasıdır. Bu bir anlamda da Türkiye’deki temel hak ve özgürlükleriyle gelişmesine de katkı sağlayacaktır. Bu hakları kullanan gençler Türkiye’deki demokratik gelişimlere de katkı sunabilir” dedi.
“Gençler insan hakları mücadelesine güç veriyor”
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Şube Başkanı Murat Aba ise özellikle Kürt gençlerinin son dönemlerde çoğunlukla hukukçu olmayı tercih ettiklerine dikkat çekti. VOA Türkçe’ye konuşan Aba, özellikle bölgede gençlerin insan hakları algısının yüksek olduğunu ifade ederek, “Avukat olma talebi çok var. Bunların içinde bir kısmı meslekten ziyade, kendi hakkını savunmak içindir. Özellikle gençlerin insan hakları algısı yüksek. Bu bölgedeki gençler için söyleyeyim, insan hakları ihlali, haksızlık arttığı zaman insan haklarına sahip çıkan gençlerde, yeni kuşaklarda duyarlılık daha artıyor” diye konuştu.
Gençlerin ilgisinin artmasını insan hakları mücadelesine güç kattığını savunan Aba, “Haksızlık arttıkça, çalışma alanınız artar. Bu mücadele alanında birlikte olmamız, birlikte hareket etmemiz bize de güç veriyor. Onlarca hukuksuzluğa dair çalışabilecek on binlerce, yüz binlerce isim olması bizleri rahatlatıp, sesimizin daha yüksek çıkmasını sağlar. Bu meselede bizimle birlikte çalışanların olması, bu alanda emek verenlerin olması bizi de güçlendirir” dedi.