Kültür, turizm, sanat, finans ve ticaret merkezlerinden biri olan İzmir, gezilecek yerleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Hacı Hekim Hamamı; İzmir’in Bergama İlçesi, Turabey Mahallesi, Hacı Yamak Sokak üzerinde yer alır.
Erkek ve kadınlar için iki bölüme ayrıldığından Çifte hamamlar veya çarşı hamamı denilir. Kapısı üstündeki boşlukta kitabesinin bulunduğu sanılmaktadır. 1336(1918)tarihli berat bu hamamın Hacı Hekim Camisi’ne vakfedildiğini yazmaktadır. Hamam, 22×30 m. ölçüsündedir. Aynı teşkilatı bulunan erkek ve kadınlar bölümünde on ikişerden 24 kubbe vardır.
Cadde boyundaki iki kubbesi büyüktür. 4’ü orta,16’sı küçük kubbe olup, iki de tonoz örtü vardır. Erkekler hamamının kapısı çarşıya açılmıştır. Kanadın istinat ettiği basık kemerin içi Bursa tipi kemerdir. Kapıdan soyunma yerine inilmektedir. Ortada bir havuz, kenarlarda da kafesli soyunma odaları vardır. Burada bulunan büyük kubbeye geçidi temin için köşelerde ¼ küreler teşkil edilmiştir. Hamamın duvarları 1-1,5 m. kalınlığında olup, tuğla arasına yontu taş koyma usulü ile yapılmıştır.
Kirpi saçaklarının bir kısmı, cadde boyunca dizilmiş olan dükkânlar tarafından bozulmuştur. Soyunma yerinin son köşesinde bulunan bir kapıdan soğukluğa girilir. Burada büyükçe bir kubbenin etrafında dört küçük kubbe bulunmaktadır. Bunlardan sağdakiler ayakyolu ile temizlik odasıdır. Buradan bir kapı ile yıkanma yerine geçilir. Bu kapı da diğerleri gibi istalaktitlerle süslenmiştir. Yıkanma yerinin ortasında, orta büyüklükte bir kubbe ile örtülü göbek taşı, küçük kubbelerle örtülü iki halvet ve üç yıkanma odası sofa vardır.
Göbek taşı, yarım daire geçmelerle bağlanmış olan göbek taşının ortasındaki 8 köşe bir mermer, her iki mermer arasına konan kırmızı ve siyah somakilerle çerçevelenmiştir. Halvetlerde ikişerden 7 kurna vardır. Her kurnanın üzerindeki tezyinat ayrıdır. Halvetlerden birisinin döşemesi büyük bir zevkle işlenmiştir. Ortada yeşil somaki, etrafında 20cm.mermer bordur, bunun dışında 25 cm.
genişliğinde 6 köşe,3 köşesinde de mermer ve kırmızı somakilerle bir ikinci bordur çevrilmiştir. Bu bordur dışında 40 cm. genişliğinde mermer plaka ile zemin tezyin edilmiştir. Hamamın mermer plaka döşemesinin kenarlarındaki küçük oluklar kullanılmış suları kanala akıtmaktadır. Kubbelerdeki fanus ve cam örtülü yıldız biçimindeki küçük deliklerden hamamın içine ışık sızmaktadır. Hamamın ısıtma tertibatı
Külhana bağlıdır. Külhan hamamın arkasındadır. Burada bulunan kazanın sıcak suyu, yıkanma yerlerine akmaktadır. Soğuk su taksimi de aynıdır. Külhandan gelen alev ve sıcaklığın, mermer döşemenin altındaki 15 kadar cehennem yolunda (Köhnez) dolaşmasıyla hamam ısıtılmaktadır.
Bu yolların muhtelif yerlerinde delikler vardır. Bunlar göbek taşı ve oturaklar gibi yüksekçe olan yerlerin altındadır. Cehennem yolunun işlemesi ve buralara kaçan dumanın dışarı çıkması için de soğukluğun büyük kubbesine bitişik yan duvarının iç kısmında birer baca yapılmıştır. Ayrıca künkten havayı temizlemek için 35 baca vardır. Kadınlar bölümünün kapısı, Kulaksız Cami minaresinin karşısındadır. Merdivenle inilen eski kapısı kapatılmıştır.
Burada, bir mermer levha üzerinde (Sure-i İhlas)’ın yarısının çift yazısı vardır. Yeni açılan kapısından içeri girilince merdivenle soyunma yerine inilmektedir. Eskiden büyük kubbesinin etrafında bulunan süslerden bugün hiçbir iz kalmamıştır. Yalnız kubbe intikal şekillerini süsleyen istalaktitler durmaktadır. Hamamın dört tarafını saran dükkânlar kaldırıldığı zaman, Bursa’daki meydaneli hamama benzeyen ve devrinin sanat bakımından tarihi kıymeti haiz bir şaheseri olan bu binayı bütün görkemiyle görmek mümkün olabilecektir.
İzmir
Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir; çağdaş ve gelişmiş bir kent olmasının yanı sıra önemli bir kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezidir. Ege Denizi, lacivertten turkuaza mavinin tüm renklerine hakim koyları ve plajlarıyla bir dantel zarafetinde ilin batı kıyısı boyunca uzanır.
“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir; 8500 yıllık tarihi ile Anadolu yarımadasının batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer alır. Antik Dönem’in ünlü tarihçisi Herodot, tipik Akdeniz ikliminin yaşandığı kenti binlerce yıl öncesinde; “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular…” ifadesiyle tanımlamıştır.
Şehrin güneyinde yer alan Efes ve kuzeyinde yer alan Bergama, Antik Çağ’ın en büyük ve en ünlü kentleri arasında yer almaktaydı. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler yoğun sanatsal, kültürel, ticari ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu. Günümüzde de dünyaca bilinen Efes ve Bergama Antik Kentleri tarih meraklıları için büyüleyici birer çekim merkezidir. Şairlerin ustası Homeros’un doğduğu yer olan İzmir, Anadolu’nun hızla değişen tarihi ile Ege’nin renkli tarihinin bir harmanıdır. Kent, modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş yüzü olarak kültür, sanat, turizm, ticaret ve sanayi alanlarındaki gelişimini hızla sürdürmektedir.
İzmir; Tepekule(Bayraklı), Symrna, Efes, Pergamon(Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş olan uygarlıkların yaşadığı topraklara ve hâlâ gün yüzüne çıkmamış pek çok uygarlık merkezinin miraslarına sahip binlerce yıllık yerleşim yeridir.
İzmir tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç ve Çeşme-Şifne, Ilıca vb. şifa merkezleri ile günümüzde de özellikle İskandinav ülkelerinden ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine sağlıklı yaşam alternatiflerini sunan ve potansiyeli çok yüksek olan sağlık ve termal turizm merkezidir.