Özel’den “İmralı Ziyareti” Yorumu: Çözüm Zemini Meclis’te Olmalı

DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından yapılan açıklamayı değerlendiren CHP Lideri Özgür Özel, “Bizim sürece ilişkin yaklaşımımız net. Başından beri çözüm zemininin TBMM olması gerektiğini savunuyoruz. Sürecin şeffaf yürütülmesinden yanayız” dedi ve ekledi:

“En önemli kriterlerimizden birisi de şehit ailelerinin ve gazilerimizin hassasiyetlerinin gözetilmesidir. Bu çerçevede gelişmeleri takip ediyoruz, henüz elimizdeki bilgiler derinlemesine bir yorum yapmaya yeterli değil. Detaylara hakim olunca, yetkili kurullarımızda değerlendirmeleri yapıp, kamuoyu ile paylaşacağız.”

Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti heyetinin dün İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından DEM Parti’den yapılan açıklamayı ANKA’ya değerlendirdi. Özel, şunları kaydetti:

“Sayın Pervin Buldan ve Sayın Sırrı Süreyya Önder’in İmralı’da yaptıkları görüşmeden sonra duyurdukları açıklamayı okudum. Kendileri bizden de tıpkı diğer partiler gibi randevu isteyeceklerini belirttiler. Prensip olarak bütün partiler ile diyalog zeminindeyiz ve tüm iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz. Bizim sürece ilişkin yaklaşımımız net. Başından beri çözüm zemininin TBMM olması gerektiğini savunuyoruz. Sürecin şeffaf yürütülmesinden yanayız.

En önemli kriterlerimizden birisi de şehit ailelerinin ve gazilerimizin hassasiyetlerinin gözetilmesidir. Bu çerçevede gelişmeleri takip ediyoruz, henüz elimizdeki bilgiler derinlemesine bir yorum yapmaya yeterli değil. Detaylara hakim olunca, yetkili kurullarımızda değerlendirmeleri yapıp, kamuoyu ile paylaşacağız.”

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerine yer vermişti.

Bahçeli, bu açıklamasından kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı. Çağrının ardından gözler Adalet Bakanlığı’na çevrilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz  Tunç, geçen günlerde DEM Parti’den İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ın, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etmelerine izin verildiğini belirtti.

28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmenin ardından yapılan DEM Parti’nin açıklamasına göre Öcalan şunları söyledi: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.”

Paylaşın

Beşiktaş’ın Yeni Başkanı Serdal Adalı

Beşiktaş’ın 37. başkanı seçilen Serdar Adalı, “İnşallah Beşiktaş’ı güzel günlere hep birlikte taşıyacağız. Biz önce bu büyük camiayı tekrar bir araya getireceğiz. Artık Beşiktaş’ımız için yeni bir dönem başlıyor” dedi ve ekledi:

“Büyük Beşiktaş camiasının desteğini yanımızda görmek istiyoruz. Beşiktaş laik olduğu günlere ancak böyle ulaşacaktır. Beşiktaşlıların içi rahat olsun. Kazanan Beşiktaş olmuştur.”

Beşiktaş Kulübü Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısı, Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongre üyeleri 11.00 – 18.00 saatleri arasında oylarını kullandı.

Toplantı Divan Başkanı Ahmet Akpınar, oy sayımının ardından Serdal Adalı’nın 8 bin 901, Hüseyin Yücel’in ise 3 bin 637 oy aldıklarını açıkladı.

Beşiktaş’ın yeni başkanı seçilen Serdal Adalı, sonuçların ilan edilmesinden sonra yaptığı teşekkür konuşmasında şunları söyledi:

“Sözlerime Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Onursal Başkanımız Süleyman Seba’yı anarak başlamak istiyorum.

İki gün sonra 40. Evlilik yıl dönümü kutlayacağımız, hayattaki en büyük destekçim ve benim yüzümden başına gelmeyen kalmayan eşim Eren Adalı’ya teşekkür ediyorum. Çocuklarıma ayrıca teşekkür ediyorum.

Beşiktaş’a sahip çıkarak rekor katılımla bana bu gururu yaşatan sizlere teşekkür ediyorum.

Hüseyin Yücel’i de mücadelesinden dolayı tebrik ediyorum. Kendisine ve ailesine saygılarımı gönderiyorum.

Yediden yetmişe camiamıza teşekkür ediyorum. Beşiktaş hayatımın son on beş yılında benimle yol yürüyen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

3 Temmuz sürecinde hain terör örgütünün kumpası sonucunda benimle beraber cezaevinde kalan Tayfur Havutçu kardeşim ve eşi Neslihan kardeşime, Ahmet Ateş ile ailesine teşekkür ediyorum.

Aldığımız görevin sorumluluğunun farkındayız. Beşiktaş’ı güzel günlere taşıyacağız. Camiayı tekrar bir araya getireceğiz. Beşiktaş için yeni bir dönem başlıyor. Camianın tamamının desteğini görmek istiyoruz. Beşiktaş layık olduğu günlere bu şekilde ulaşacaktır. Beşiktaşlılar rahat olsun, kazanan Beşiktaş olmuştur.”

Serdal Adalı yönetimindeki yeni yönetim kurulu:

Başkan:

Serdal Adalı

Yönetim kurulu asıl üyeleri:

Hakan Daltaban
Murat Kılıç
Çağatay Abraş
A. Orhan Özalp
Mustafa Mollaoğlu
Uğur Fora
Kaan Kasacı
Merve Öztopaloğlu
Özkan Arseven
Toygun Batallı

Yönetim kurulu yedek üyeleri:

Esra Sayın
İbrahim Sağlam
Görkem Bilgi
Selahattin Solmaz
Turgut Koç

Paylaşın

Bakırhan’dan “Öcalan” Açıklaması: Tarihi Bir Sorumluluğa İşaret Ediyor

DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından yapılan açıklamayı değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın çözüm ve barış odaklı değerlendirmeleri, tarihi bir sorumluluğa işaret ediyor” dedi ve ekledi:

“Türk-Kürt ilişkilerini demokratik bir zemine çekmek ve Türkiye’de onurlu barışı tesis etmek. Bu çağrı, yalnızca bir çözüm önerisi değil, aynı zamanda ortak bir geleceğin inşası için tarihi bir fırsattır. Bu süreçte başta tüm siyasi çevreler olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) büyük sorumluluk düştüğü açıktır.”

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan İmralı’da DEM parti heyeti ile Abdullah Öcalan arasında gerçekleşen görüşme sonrası yayımlanan açıklamanın ardından sosyal medya hesaplarından birer paylaşım yaptı.

Tülat Hatimoğulları paylaşımında şunları söyledi: “Sayın Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı değerlendirmeler, Türkiye’nin ve bölgenin kaderini değiştirebilecek tarihi bir çağrıdır. Türk-Kürt ittifakını güçlendirmek ve demokratik bir barış sürecini başlatmak artık ertelenemez bir sorumluluk haline gelmiştir. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte, çözüm için tüm siyasi çevrelerin yapıcı ve cesur adımlar atması gerekiyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), bu sürecin en önemli zeminidir. Barışa, demokrasiye ve kardeşliğe giden yol; birlikte atılacak cesur adımlardan geçiyor. Bu noktada DEM Parti olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirecek, pozitif çözüm önerilerini büyüteceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz, geleceği hep birlikte aydınlatabiliriz.”

Tuncer Bakırhan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Şimdi onurlu barış için cesaret ve feraset zamanı” dedi ve şunları söyledi: “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’ın çözüm ve barış odaklı değerlendirmeleri, tarihi bir sorumluluğa işaret ediyor: Türk-Kürt ilişkilerini demokratik bir zemine çekmek ve Türkiye’de onurlu barışı tesis etmek. Bu çağrı, yalnızca bir çözüm önerisi değil, aynı zamanda ortak bir geleceğin inşası için tarihi bir fırsattır.

Bu süreçte başta tüm siyasi çevreler olmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) büyük sorumluluk düştüğü açıktır. Gazze ve Suriye’deki gelişmeler, ertelemeye tahammülü olmayan bir çözüm ihtiyacını gözler önüne seriyor. Barış, demokrasi ve kardeşlik çağrısına hep birlikte yanıt verelim. Türkiye ve bölge için demokratik dönüşüm imkanın arifesindeyiz. Şimdi onurlu barış için cesaret ve feraset zamanı”

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerine yer vermişti.

Bahçeli, bu açıklamasından kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı. Çağrının ardından gözler Adalet Bakanlığı’na çevrilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz  Tunç, geçen günlerde DEM Parti’den İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ın, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etmelerine izin verildiğini belirtti.

28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmenin ardından yapılan DEM Parti’nin açıklamasına göre Öcalan şunları söyledi: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.”

Paylaşın

Yeniden Refah Partisi’nden AK Parti’ye Geçen Vekil Geçmişini De Sildirdi

Meclis’e Liderliğini Fatih Erbakan’ın yaptığı Yeniden Refah Partisi (YRP) listelerinden giren İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu, seçimden yaklaşık 10 ay sonra istifa ederek Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) katıldı.

Geçtiğimiz 10 ay içinde AK Parti’de çalışmalarını sürdüren Pamukçu, Yeniden Refah Partisi (YRP) milletvekili olduğu dönemde verdiği 3 kanun teklifini geri almak için Meclis Başkanlığına başvurdu.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Pamukçu’nun “SGK bünyesinde sosyal sigorta uzmanlığının ihdas edilmesi ve kurumda görev yapan personel ve yöneticilerin mali haklarının iyileştirilmesi”, “Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasına dair teklifin önce Anayasa Komisyonu ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda görüşülmesi” ve “Kamu ve özel sektör işyerlerindeki engelliler için ayrılan kontenjanın artırılması” için verdiği kanun teklifleri Meclis Genel Kurulu’nda okunarak geri alındı. Böylece Pamukçu, Yeniden Refah Partisi milletvekili olduğu dönemdeki geçmişi silmiş oldu.

Öte yandan AK Parti’nin 8. Olağan Büyük Kurultay süreci devam ediyor. İl başkanlığı kongrelerinin başladığı partide İstanbul İl Başkanı da belli oldu. Mevcut il başkanı Osman Nuri Kabaktepe, 8 Şubat’ta gerçekleştirilecek İstanbul İl Kongresinde yeniden başkan adayı olmayacağını açıkladı, bayrağı Abdullah Özdemir’in taşıyacağını duyurdu.

Kongre henüz yapılmadı ancak yeni il başkanı olarak Bağcılar Belediye Başkanı olan Özdemir’in belirlenmesi partide büyük memnuniyet yarattı. Partililer AK Parti döneminde yetişen bir siyasetçi ve bürokrat Özdemir’in “genç, dinamik, vizyoner bir siyasetçi” olduğunu söyledi, bir AK Parti kurmayı, “İstanbul için olabilecek en iyi il başkanı” yorumu yaptı.

Paylaşın

Öcalan’ın Açıklamalarına MHP’den “Pozitif Bir Yaklaşım” Yorumu

DEM Parti heyetinin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeyi ve görüşmenin ardından yapılan açıklamayı değerlendiren MHP’li Mevlüt Karakaya, “Bu çağrıya pozitif bir yaklaşım içerisinde olduklarını kendileri ifade ediyorlar. Sayın Genel Başkan’ımızın değerlendirmesini beklememiz en doğrusu olacaktır” dedi.

DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin ardından yaptıkları açıklama ile ilgili ilk açıklama MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’dan geldi.

Kanal 7 yayınında yaptığı açıklamayı sosyal medya hesabından paylaşan Karakaya şunları söyledi: “Sayın Genel Başkan’ımızın Meclis’in açılış günündeki DEM Partililerle olan teması ve arkasından yapılan grup toplantılarında yaptığı çağrılar bu süreci hızlandırdı. Kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılması mümkün oldu.

Bu çağrının bir devlet politikası şeklinde devam etmesi bu süreci bugünkü aşamaya getirdi. Sabah açıklama yapıldı. Konu çok taze. Bu konu ile ilgili süreçte önemli bir rolü olan Sn. Genel Başkan’ımızın bir değerlendirmesi olacaktır. Bu çağrıya pozitif bir yaklaşım içerisinde olduklarını kendileri ifade ediyorlar. Sayın Genel Başkan’ımızın değerlendirmesini beklememiz en doğrusu olacaktır.”

Ne olmuştu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” ifadelerine yer vermişti.

Bahçeli, bu açıklamasından kısa bir süre sonra ise DEM Parti heyetine İmralı’ya gitmesi için izin verilmesi çağrısı yapmıştı. Çağrının ardından gözler Adalet Bakanlığı’na çevrilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz  Tunç, geçen günlerde DEM Parti’den İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ın, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etmelerine izin verildiğini belirtti.

28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmenin ardından yapılan DEM Parti’nin açıklamasına göre Öcalan şunları söyledi: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.”

Paylaşın

Ekonomi Politikaları Başarısız Bulanların Oranı Yüzde 74.4

Area Araştırma’nın 2 bin 24 kişiyle gerçekleştirdiği ankete göre; Hükümetin ekonomi politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 22.7’deyken başarısız bulanlar yüzde 74.4.

2024 yılı biterken, yılın son anketi ‘Türkiye siyasi gündem araştırması’ başlığıyla Area Araştırma’dan geldi. Asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak açıklandığı 24 Aralık’tan sonra yapılan araştırma 26 ilde ve 87 ilçede toplam 2 bin 24 kişiyle CATI (Bilgisayar destekli telefonla görüşme) yöntemiyle gerçekleştirildi.

Araştırmada, katılımcılara “Bugün bir seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?”, “Hükümetin ekonomi politikasını başarılı buluyor musunuz?” ve “2025 yılının aile ekonomisi beklentisi 2024’e göre nasıl?” soruları yöneltildi. Öte yandan yurttaşların en çok sıcak baktığı siyasetçiler de sıralandı.

“Bugün bir seçim olsa kararsızlar dağıtılmadan önceki durum” şöyle:

AK Parti: Yüzde 23.8
CHP: Yüzde 21
MHP: Yüzde 8
DEM Parti: Yüzde 6.8
İYİ Parti: Yüzde 5.6
Zafer Partisi: Yüzde 3.6
YRP: Yüzde 3
TİP: 1.7
Anahtar Parti: Yüzde 1.7
DEVA Partisi: Yüzde 1.4
Diğer: Yüzde 2.3
Kararsız: Yüzde 20.7

AK Parti’nin yüzde 30 ile ilk sırada yer aldığı, ardından CHP’nin yüzde 27.1 ile ikinci ve MHP’nin yüzde 10.1 ile üçüncü parti olduğu görülüyor. DEM Parti yüzde 8.6 ve İYİ Parti yüzde 7.1 ile yüzde 7 seçim barajını geçiyor.

Area’nın kasım ayı araştırmasında CHP 30 puan ile ilk sırada yer almıştı. AK Parti’nin oy oranı ise 29.5 olmuştu.

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde aşağıdaki isimlerin aday olmaları durumunda oy verme davranışınız nasıl olur?” sorusuna yanıtta Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ı geçti.

Mansur Yavaş yüzde 52,9, Erdoğan yüzde 32,4 iken; Ekrem İmamoğlu yüzde 46,1, Erdoğan ise yüzde 38,2 oran ile ikinci oluyor.

Hükümetin ekonomi politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 22.7’deyken başarısız bulanlar yüzde 74.4. Bu yanıtı verenler, “Ailenizin gelir düzeyi” sorusuna şu yanıtı verdi: “Gelirimiz giderimizden az yüzde 43.9, gelirimiz giderimize denk yüzde 36.1, gelirimiz giderimizden çok yüzde 20.”

Paylaşın

Abdullah Öcalan’dan “Barış” Mesajı

DEM Parti tarafından paylaşılan Abdullah Öcalan’ın açıklamasında, “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Açıklamada, “Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır” denildi.

“Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” denildi.

İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere Cumartesi günü adaya giden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan iki kişilik heyet Pazar sabah saatlerinde bir açıklama yayınladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi.

Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Sayın Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sunmuştur.

Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir: Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.

Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.

Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.

Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.

Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır. Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.”

Paylaşın

Güney Kore’de Meydana Gelen Uçak Kazasında En Az 167 Kişi Öldü

Güney Kore’nin Muan Uluslararası Havalimanı’nda Jeju Havayolları’na ait bir uçağın gövde üstü iniş yaptığı sırada pistten çıkması ve duvara çarparak alev topuna dönmesi sonucu en az 167 kişi hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Güney Kore Ulaştırma Bakanlığı, kazanın yerel saatle sabah 9:03’de meydana geldiğini açıkladı. Bakanlık, uçağın Tayland’ın başkenti Bangkok’tan 175 yolcu ve altı mürettebatla geldiğini bildirdi.

Güney Kore basınına yansıyan görüntülerde iniş takımı açılmaksızın pistte kayarak ilerleyen uçağın bir duvara çarptığı ve alevler içinde kaldığı görüldü.

Yonhap, görgü tanıklarının türbinlerden birinden alevler çıktığını gördüğünü ve birkaç patlama sesi duyduğunu bildirdi. Ajansın haberinde pilotların önce iniş yapmaya çalıştıkları ancak daha sonra bu girişimden vazgeçerek acil inişi denedikleri aktarıldı.

Ajansa konuşan bir itfaiye görevlisi, “Uçak neredeyse tamamen yok olmuş durumda ve hayatını kaybedenleri tespit etmek zor” ifadelerini kullandı. Kalıntıları toplama sürecinde olduklarını belirten görevli bunun zaman alacağını ifade etti.

Yonhap haber ajansı, yetkililerin kazaya neden olan iniş takımındaki arızanın kuş çarpması nedeniyle olma ihtimalini araştırdığını aktardı.

Tayland Başbakanı Paetongtarn Shinawatra, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda, kazada hayatını kaybedenlerin ailelelerine başsağlığı diledi, Dışişleri Bakanlığı’na derhal yardım ulaştırma talimatı verdiğini bildirdi.

Jeju Havayolları da bir açıklama yayınlayarak, kazadan dolayı “derin özürlerini” ifade etti ve “kaza sonrası sürecin idaresi konusunda ellerinden geleni yapacaklarını” belirtti.

Kaza, Güney Kore’nin havacılık tarihindeki en ölümcül felaketlerden biri oldu. Güney Kore en son 1997 yılında büyük çaplı bir hava felaketi yaşamış ve Kore Havayollarına ait bir uçağın Guam’da düşmesi sonucu 228 kişi ölmüştü.

2013 yılında da Asiana Havayolları’na ait bir uçak San Francisco’da düşmüştü, olayda üç kişi hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 200 kişi yaralanmıştı.

Uçuş takip sitesi Flightradar, iki gün önce uçağın Jeju’dan Pekin’e giderken 7700 (Acil) sinyali verdiğini ve Seul’e yönlendirildiğini paylaştı. Uçağın o zamandan beri programı yakalamaya çalıştığı ve gecikmelerle uçtuğu belirtiliyor.

Öte yandan, pilotların söz konusu uçuşta neden acil sinyali verdiği bilinmiyor. Dolayısıyla bu olayın kazayla ilgisi olup olmadığı da belirsiz.

Paylaşın

BMGK’dan Taliban’a “Kadın Hakları” Uyarısı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Taliban’a kadınlara yönelik kısıtlamalardan hızla vazgeçme çağırısında bulundu.

Haber Merkezi / Açıklamada, BMGK’nın 2681 (2023) sayılı kararını hatırlatarak, ülkenin geleceği ve uzun vadeli kalkınması için Afganistan’daki kadınların tam, eşit, anlamlı ve güvenli katılımının sağlanması gerekliliği vurguladı.

Taliban, Afganistan’ı ele geçirmesinden bu yana kadınların haklarına karşı kapsamlı bir saldırı yürütüyor ve kadınların hayatlarının hemen her alanını düzenliyor.

Taliban ve Afganistan

Taliban Afganistan’da yönetimi elinde bulunduran Diyubendi İslamcı hareket ve askeri organizasyondur. Kendilerine Afganistan İslam Emirliği demekte olup ülke içinde bir savaş (veya cihat) sürdürmüştür.

İslam şeriatını yayma amacıyla Molla Muhammed Ömer tarafından 1994 yılında kurulan Taliban’ın 2016’dan beri lideri Mevlevi Hibetullah Ahundzade’dir.

Taliban, 1996’dan 2001’e kadar, Afganistan’ın kabaca dörtte üçüne hükmetmiş ve kendilerine göre yorumladıkları şeriatı uygulamıştır. 1994 yılında Afgan İç Savaşı’nın önde gelen gruplarından biri olarak ortaya çıkmıştı ve büyük ölçüde Afganistan’ın doğu ve güneyindeki Peştun bölgelerindeki geleneksel İslami okullarda (medreselerde) eğitim görmüş ve Sovyet-Afgan Savaşı’nda savaşmış öğrencilerden (talebe) oluşmaktaydı.

Muhammed Ömer’in önderliğindeki hareket, Mücahid liderlerinden aldığı güçle Afganistan’ın çoğu bölgesine yayıldı. 1996’da totaliter Afganistan İslam Emirliği kuruldu ve Afganistan’ın başkenti Kandahar’a transfer edildi. 11 Eylül saldırılarının ardından Aralık 2001’de Amerikan liderliğindeki Afganistan işgaliyle devrilene kadar ülkenin çoğunu kontrol etti.

En etkin dönemlerinde, Taliban hükûmeti diplomatik olarak yalnızca Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından tanındı. Grup daha sonra Afganistan Savaşı’nda Amerikan destekli Hamid Karzai yönetimine ve NATO liderliğindeki Uluslararası Güvenlik Destek Gücü’ne karşı bir direniş hareketi olarak yeniden bir araya geldi.

Taliban, birçok Afgan’a uygulanan sert muameleyle sonuçlanan şeriat yorumu nedeniyle uluslararası alanda kınandı. 1996’dan 2001’e kadar olan iktidarları sırasında, Taliban ve müttefikleri Afgan sivillere karşı katliamlar gerçekleştirdi, açlıktan ölmek üzere olan 160.000 sivile Birleşmiş Milletler’in gıda tedarikini engelledi ve yakıp yıkma taktiği uyarınca geniş ve verimli toprakları yakarak on binlerce evi yok etti.

Taliban, Afganistan’ı kontrol ederken, insanları veya diğer canlıları tasvir eden resimler ve filmler ile def haricinde bir enstrümanın kullanıldığı müziği yasakladı, kadınların okula gitmesini engelledi, kadınların sağlık hizmetleri dışındaki işlerde çalışmasını yasakladı (erkek doktorların kadınları görmesi de yasaklandığı için) ve kadınların dışarıda bir erkek akraba ile dolaşmalarını ve burka giymelerini zorunlu kıldı.

Belirli kuralları çiğneyen kadınlar alenen kırbaçlandı veya idam edildi. Dini ve etnik azınlıklar, Taliban yönetimi altında ağır bir şekilde ayrımcılığa uğradı. Birleşmiş Milletler’e göre, 2010’da Afgan sivil ölümlerinin %76’sından, 2011 ve 2012’de ise %80’inden Taliban ve müttefikleri sorumluydu. Kültürel soykırıma da girişen Taliban, Bamyan’ın 1500 yıllık Buda heykelleri de dahil olmak üzere çok sayıda anıtı yok etmiştir.

Taliban’ın ideolojisi; Diyubendi köktendinciliği ve militan İslamcılığın, Peştunvali olarak bilinen Peştun sosyal ve kültürel normlarıyla birleştirilmesine dayanan “yeni” bir şeriat hukuku biçimi olarak tanımlanmıştır.

Uluslararası topluluklar ve Afgan hükûmeti; sıklıkla Pakistan’ın Servislerarası İstihbarat’ını ve ordusunu; kuruluşunda, iktidarda oldukları süre boyunca ve direniş süreci boyunca Taliban’a destek sağlamakla suçlamıştır. Pakistan ise 11 Eylül saldırılarından sonra gruba yönelik tüm desteğini kestiğini belirtmiştir. 2001 yılında, El Kaide lideri Usame bin Ladin komutasındaki 2.500 Arap’ın Taliban için savaştığı bildirilmiştir.

2020’nin Şubat ayında Trump yönetimi, 1 Mayıs 2021 itibarıyla tüm Amerikan güçlerinin Afganistan’dan çekileceğine dair Taliban ile anlaşma imzaladı. Karşılığında Taliban, El Kaide gibi terörist gruplarıyla bağlantısını kesecek, şiddeti azaltacak ve Amerika destekli Afgan hükûmetiyle müzakere edecekti. Her iki taraf da bu anlaşmanın şartlarını tam olarak yerine getirmese de, çekilme başladı.

15 Ağustos 2021’de Kabil’in düşmesiyle Taliban, Afganistan yönetimine tekrar sahip oldu.

Paylaşın

DEM Parti Heyeti İmralı’da Abdullah Öcalan İle Görüştü

Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti heyeti, İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yaklaşık 5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Buldan ve Önder’in bir açıklama yapacağı ifade ediliyor.

Haber Merkezi / DEM Parti’den konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyetimiz bugün İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu görüşme sona ermiş ve heyetimiz geri dönmüştür. Bu görüşmenin içeriği hakkındaki bilgileri ve değerlendirmeleri heyetimiz ilerleyen saatlerde basın ve kamuoyuyla paylaşacaktır” denildi.

DEM Parti’den görüşmenin detayları ile ilgili yeni bir açıklama geldi. Açıklamada “İmralı’ya giden heyetimizin açıklaması yarına kaldı, açıklamanın yazılı olmasını bekliyoruz” ifadesi kullanıldı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 26 Kasım’daki grup toplantısındaki konuşmasının hemen ardından DEM Parti’nin Abdullah Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya, 31 gün sonra yanıt verilmişti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, görüşme sürecine ilişkin önceki gün yaptığı açıklamada, hava şartlarının uygun olması durumunda görüşmenin 28 Aralık veya pazar günü gerçekleştirileceğini ifade etmişti. Tunç, “DEM Parti’nin talebine olumlu yanıt verdik. Görüşmeye Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan katılacak” açıklamasını yapmıştı.

DEM Parti heyetinin İmralı’ya gitmesiyle Kürt siyasi hareketi yaklaşık 9 yıl sonra Abdullah Öcalan’ı parti olarak ilk kez ziyaret etmiş oldu. Nisan 2015’ten sonra siyasetçilerin adaya gitmesine izin verilmemişti.

Abdullah Öcalan, 43 ayın ardından yeğeni ve DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ile görüşmüştü.

Paylaşın