Elazığ’ın Tarihi ‘Camiileri’

Elazığ gezilecek yerleri ve tarihiyle dikkat çekiyor… Tarihi M.Ö 2000’lere kadar uzanan Elazığ, Dogu Anadolu da tarihi Harput Kalesinin bulunduğu tepenin eteğinde kurulmuş bir şehirdir. 

1071’de Büyük Selçukluların Anadolu’yu fethiyle başlayan Türk döneminde, kısa süreli Çubukoğulları (1085-1113), ardından Artuklular (1113-1234) Elazığ’a hakkim olmuştur.

1234 yılında Anadolu Selçuklularının yönetimine giren topraklar, 1243 sonra kısa süreli bir Moğol istilasına uğramıştır. 1139 yılında merkezi Elbistan olan Dulkadiroğulları Beyliği’nin, ardından Akkoyunluların (1454-1465) topraklarına dahil olmuştur.

Osmanlı hükümdarı Fatih Sultan Mehmet’in Otlukbeli Savaşı’yla Osmanlı topraklarına kattığı Harput ve çevresi, 16. yüzyılda Safavi çekişmelerine sahne olmuş, ancak 1516 yılından itibaren kesin olarak Osmanlıların eline geçmiştir.

Çok sayıda kültüre ev sahipliği yapmış olan Harput ve çevresi birçok tarihi esere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu tarihi eserler arasında Camilerde önemli bir yer tutmaktadır.

Ulu Cami

Ulu cami 1156-1157 tarihinde Harputlu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırılmıştır. Bazı kaynaklar caminin yapılış tarihini farklı olarak vermektedirler.

“Anadolu’daki en eski Türk camilerindendir.” Cami 1899, 1905, 1996 yıllarında tamirat görmüştür. Halen ibadete açık olan caminin içerisi: iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı, duvarları moloz taştan kubbe kemerler ve minare tuğladan yapılmıştır. İki kapısı vardır.

Caminin minaresi bugün dahi eğri bir şeklide durmaktadır. Kimilerine göre kalın gövdeli ve gittikçe daralarak inşa edilen bu minarenin bilinçli bir şekilde eğri yapıldığını büyük çoğunlukla da bir deprem sonrası minarenin eğrildiği ifade edilmektedir.

Caminin giriş kapısı üzerinde bir kitabesi ile duvarından beyaz mermer levha üzerinden küfüden nesih yazıya geçişin bir örneği olarak kabul edilen vergi kitabesi bulunmaktadır.

Sara Hatun Camii

Sara Hatun Mahallesi’ndedir. 15. yüzyılda Akkoyunlu Sultanı Uzun Hasan’ın annesi Sara Hatun’un ahşap olarak yaptırdığı sanılmaktadır. Yapıyı 1585’te III. Murat döneminde Hacı Mustafa onartmıştır. 1843’te Abdülmecit dönemindeyse, Harput Müftüsü Hacı Ahmet Efendi yeniden yaptırmıştır.

Son cemaat yerinin sağında bulunan minare, 1898’de eklenmiştir. Bu onarım ve yenilemelerle yapı özgün biçimini yitirmiştir. Cami iyi durumdadır ve kullanılmaktadır.

Kurşunlu Camii

Harput’ta Osmanlı Devri camilerinin en güzel örneklerinden biridir. 1738 – 1739 yıllarında Çarsancak beylerinden Osman Ağa’nın yaptırdığı sanılmaktadır. Cami dikdörtgen plânlıdır. Kare plânlı harim kısmının üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbe kasnağında dört penceresi vardır.

Kubbelerinin kurşunla kaplı olması nedeniyle bu ismi almıştır. Caminin son cemaat mahalli üç kubbelidir. Ahşap mihrap Ulu Cami’den getirilmiştir. Minaresi kesme taştan yapılmıştır.

Esediye (Aslanlı) Camii

Anıtsal bir taç kapısı olan yapının Artuklu ve Selçuklu döneminde, 12. ve 13.yüzyıllarda yapıldığı düşünülüyor. Günümüze orijinal olarak sadece kapısı ve iki mihrabı ulaşabilmiş olan camide bu yönde araştırmalar yapılmaktadır.

Yapıda cami kısmının güneyde yer aldığı, onun önünde ise kullanıldığı dönemde medrese hücrelerinin bulunduğu tahmin edilen bir alan görülmektedir.

Camini sol tarafında ana dershane olarak nitelenebilecek bir başka mekana ait kalıntılar, yapının cami ve medreseden oluşan bir külliye olarak tasarlanıp inşa edildiğini ortaya koymaktadır.

Paylaşın

Elazığ’ın Doğa Harikası ‘Buzluk Mağarası’

Mağaralar, ülkemizde 1970’lerden sonra başta turizm olmak üzere çeşitli ekonomik amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır. Elazığ ili sınırları içerisinde yer alan Buzluk Mağarası’da turizm açısından ülkemizin önemli değerlerindendir.

Elazığ’a yolu düşen herkesin mutlaka görmesi gereken doğa harikası bu mağarayı gelin tanıyalım:

Buzluk Mağarası

Buzluk Mağaraları tarihi Harput beldesinin kuzeydoğusunda Elazığ’a 11 km. uzaklıktadır. Mağarada, jeomorfolojik yapısı; klimatolojik şartlar ve hava sirkülasyonu özelliğinden dolayı yaz ayları içinde doğal olarak tabakalar, sarkıt ve dikitler halinde hatta bazı kısımlarında bal peteği şeklinde buz tabakaları, kış aylarında ise tam tersine sıcak hava oluşmaktadır.

Doğal şartlar nedeniyle Buzluk Mağarası şu anda ziyaretçilere kapalıdır. Buzluk Mağarasının çevre düzeninin yapılması ve ziyarete açılalabilmesi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Elazığ Belediye Başkanlığının planlama çalışmaları devam etmektedir.

Elazığ kısa tarihi

Elazığ, Dogu Anadolu da Tarihi Harput Kalesinin bulundugu tepenin eteginde kurulmus bir sehirdir. Deniz seviyesinden 1067 metre yükseklikte bulunan sehir hafif meyilli bir zemin üzerindedir. Elazığ ın yerlesim yeri olarak tarihi yeni olmakla beraber bölgenin tarihi oldukça eskidir. Bu nedenle Elazığ tarihini, Harput un tarihi ile birlikte ele almamız gerekir.

Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput’un en eski sakinleri M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Doğu Anadolu’ya yerleşen Hurrilerdir. Yine tarihi kayıtlara göre Hurrilerden sonra bölgenin Hitit hakimiyeti altına girdiğini görmekteyiz. Çok uzun sürmeyen Hitit hakimiyetinden sonra M.Ö. 9. Asırdan itibaren Doğu Anadolu’da devlet kuran Urartular Harput’ta uzun süre hüküm sürmüştür.

Bugün bile tarihi heybetiyle ayakta duran Harput Kalesi Urartu devrinin izlerini taşımaktadır. Kale’de kaya içine oyulmuş merdivenler, tünel ve hücrelerle su yolu bulunduğu tespit edilmiştir. M.Ö. 9. Asırdan beri bu kalesiyle müstahkem mevkii olarak bilinen Harput, 4000 yıllık bir maziye sahiptir. Harput isminin ilk hecesi olan Har, taş (kaya) anlamına, son hecesi olan put (berd) ise kale anlamına gelmektedir. Günümüz Türkçe’si ile Taş Kale anlamını taşımaktadır.

Harput’un tarihini derinliğine incelediğimizde, M.S. 1. asırdan 3. asra kadar, zaman zaman Romalıların siyasi ve askeri nüfuzunda kaldığını görmekteyiz. Ancak Romalıları Anadolu’dan çıkarmak için uzun ve çetin mücadeleler yapan Pontus Kralı Mithradates devrinde ve ondan sonraki zamanlarda bir takım eller değiştirdiği de bilinmektedir. Bununla beraber, Miladi 3. asırda, İmparator Dioclatianus zamanından itibaren Harput bölgesi tamamen Roma İmparatorluğuna bağlanmıştır.

Daha sonra Sasanilerle, Bizanslılar arasında devam eden harplerde daima ihtilaf hududu olarak görülen ve zaman zaman Sasanilerin, zaman zaman Bizanslıların hakimiyetine girerek el değiştiren Harput’ta Bizans hakimiyetinin ilk devresi 7. asrin ortalarına rastlar. Ancak Hz. Ömer zamanında Suriye ve Irak’ı ele geçiren Arapların 7. asrin ortalarına doğru Harput ve çevresini de zapt ettiklerini görüyoruz. Bu şekilde başlayan Arap hakimiyeti, 10. asrin ortalarına kadar devam etmiştir. Romalılar devrinde olduğu gibi, Araplar devrinde de Harput’ta etkin bir ize rastlanmamıştır. Bölge, daha çok Bizans ve Arap siyasi ve askeri gücünün gövde gösterilerine sahne olmuştur.

Harput’un Bizanslıların hakimiyetine ikinci defa geçişi 10. asra rastlar. Bizanslıların İslam alemine karsı giriştikleri büyük seferlerin ilk hedefi daima Harput olmuştur. Nitekim, ilk taarruzda Bizanslılar Harput’u ele geçirmişler ve burada bir vilayet teşkilatı kurarak kaleleri tahkim etmişlerdir. Bizans tarihinde Harput, bugünkü söyleyişe çok yakın olarak “Harpote” diye geçmektedir. Aslında Harput bölgesi de “Mesopotamia” olarak adlandırılmaktadır. Harput’ta Bizans hakimiyeti aşağı yukarı 11. asrin sonuna kadar devam etmiştir.

Harput ve çevresi, 26 Ağustos 1071 Malazgirt muharebesinden sonra kesin olmamakla beraber 1085 yılında Türklerin eline geçmiştir. Bu ise Selçuklular devrine rastlamaktadır. Harput’un ilk Türk hakimi Çubuk Bey’dir. Çubuk Bey, burada diğer Selçuk ümerası gibi Selçuklu Sultanına bağlı olmak şartıyla bir Hükümet kurmuştur. Kendisine oğlu Mehmet Bey, halef olduğu içindir ki, Harput tarihinde bu devire “Çubukoğulları Devri” denir. Çubukoğulları ve onlarla birlikte gelen Türkmenlerin Harput halkının ecdadını teşkil ettiğine şüphe kalmamıştır.

Harput’un Türkler tarafından alınmasına kadar sadece müstahkem bir kale hüviyetinde kalan bu yer, Türklerle beraber büyüyen bir şehir haline gelmiştir. Çubukogulları devrinden sonra Harput’ta “Artukoğulları Devri” baslar. 12. asrin ilk yıllarında başlayan bu devir, 1234 yılına kadar devam etmiştir. Artukoğullarının, Türkmenleriyle beraber Doğu Anadolu’ya gelip yerleşmelerinden sonradır ki bir kolda Harput’a gelmiştir. Bunlara bu sebeple “Harput Artukluları” denmektedir.

Artukoğulları devrinde; adı hala Harput ve Elazığ’da anılan Belek (Balak) Gazi’nin Harput’un yetiştirdiği en ünlü Türk Fatihi olduğu bilinmektedir. (1965 yılında Harput Turizm Derneği tarafından Belek Gazi’nin, at üstünde güzel bir heykeli yaptırılmıştır.) Onun en önemli hizmeti, Haçlı seferleri sırasında görülmüştür. Selahattin Eyyubi ile mukayese edenler bile olmuştur. (Tarihçiler son araştırmalar ışığında Balak Gazi’nin asil isminin “Belek Gazi” olduğunu ifade etmektedirler.)

Balakgazi’den sonra 1185 yılına kadar Harput’ta yine Artukoğullarından gelen Prensler, hüküm sürmüşlerdir. Bunlardan Fahrettin Karaaslan’ında Harput tarihinde unutulmaz yeri ve eserleri vardır. Karaaslan 1148-1174 yılları arasında Harput’ta hüküm sürmüş ve burada bulunan Ulu Camiyi yaptırmıştır.

1234 yılında Harput’ta Artık Hanedanının hakimiyeti son bulur ve Harput Selçuklu Hanedanına ilhak olunur. Selçuklular devrinde Harput, bir Subaşı tarafından idare edilmiş ve bu devirde ” Arap Baba Camii “ve bitişiğindeki türbe hariç önemli bir eser bırakılmamıştır.

Anadolu Selçuklularının bölgedeki hakimiyeti sona erince, 14. asırda Harput’ta bir müddet İlhanlıların daha sonra da Dulkadiroğulları’nın hüküm sürdüklerini görüyoruz. Uzun sürmeyen Dulkadiroğluları devrinden sonra da Harput, 1465 de Uzun Hasan tarafından raptedilmiş ve 40 yil kadar Akkoyunlular’ın idaresinde kalmıştır. Akkoyunlular’dan sonra 1507 yılında Harput, Sah İsmail’in idaresine geçmiştir. 1516 yılında Çaldıran muharebesi’nden sonra Osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir.

Osmanlı İdaresine geçen Harput, başlangıçta Diyarbakır Eyaletine bağlı bir sancak halinde teşkilatlandırılmıştır. 1530 tarihli bir kayda göre Harput’ta o zaman 14 Müslüman, 4 ermeni mahallesi vardı. Kamus-ül-a’lam’a göre ise 19. Asrin sonlarında Harput’ta 2670 ev, 843 dükkan, 10 cami, 10 medrese, 8 kütüphane ve kilise, 12 han ve 90 hamam bulunmakta idi.

Yukarıda tarihi devirlerinden kısaca bahsettiğimiz Harput, birbirine benzeyen sebeplerle tarihe karışan birçok eski Türk şehirleri gibi nihayet terkedilmiş ve yerini bugünkü Elazığ’a bırakmıştır. Bugünkü Elazığ, II. Mahmut zamanında, 1834 yılında sark vilayetlerinde ıslahata ve devlet otoritesini yeniden kurmaya memur edilen Reşit Mehmet Pasa zamanında halk arasında ” Mezra ” denilen şimdiki yerine kurulmaya başlanmıştır.

Ayni yıl içinde (1834) hastane, kışla ve cephane binaları yapılmış Vilayet Merkezi Harput’tan buraya nakledilmiştir. Bu nakilde Harput’un artık bir hudut şehri olmaktan çıkması, ana yollara sapa kalması, bilhassa kış mevsiminde ulaşım güçlüğü ve mezranın güzel bir şehir kurulmasına elverişli bulunmaması rol oynamıştır.

Yeni kurulan şehir önceleri eyalet ve bilahare vilayet merkezi olmuş, bir ara Diyarbakır vilayetine bağlı bir Sancak haline gelmiştir. 1875’de Müstakil Mutasarrıflık, 1879’da da tekrar vilayet olmuştur. Osmanlı devletinin son yıllarında Malatya ve Dersim Sancakları da buraya bağlanmış 1921’de bu iki sancakta Elazığ’dan ayrılmıştır.

Sultan Addulaziz’in tahta çıkısının 5. yılında Hacı Ahmet İzzet Pasa devrinde buraya tayin edilen Vali İsmail paşanın teklifi ile 1867 yılında “Mamurat ül -Aziz” adı verilmiştir. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca “EL AZİZ” olarak söylenegelmiştir. Atatürk’ün 1937 yılında şehire teşrifleri sırasında “Azık İli” anlamına gelen “ELAZIK” adı verilmiş, bu isim daha sonra “ELAZIĞ”a dönüşmüştür.

Paylaşın

Kars’ta Yerel Seçimleri HDP Kazandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Kars’ta bulunuyor.

Ayhan Bilgen ve Şevin Alaca, Kars Belediyesi eş başkanları oldu.

Ayhan Bilgen Kimdir?

Ayhan Bilgen 1970 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi’nden mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünde yüksek tahsil gördü.

Bunun yanında Özgür Gündem ve Evrensel Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. Mazlum-Der Ankara Şube Başkanlığı ve genel yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Mayıs 2006’da kurumda iki yıl için genel başkanlığa seçildi.

30 Mart 2014 Yerel seçimlerinde HDP ‘nin Adana Seyhan ilçesi başkan adayı olmuştur. Daha sonra Haziran 2014’te Halkların Demokrat Partisi’nin ikinci olağan kongresiyle genel başkan yardımcılığına getirildi.

2015 yılında yapılan 25. Dönem Genel Seçimleri’nde Kars’tan HDP milletvekili seçildi. 1 Kasım 2015 tarihinde Türkiye genelinde yapılan erken seçimlerde Kars ilinden tekrar seçilerek 26. Dönem Kars Milletvekili olarak göreve başlamıştır.

2018 Genel Seçimleri, HDP(Halkların Demokratik Partisi ) Kars Milletvekili Adayı oldu. Ayhan Bilgen, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde HDP’nin Kars Belediyesi Eş Başkanı oldu.

Şevin Alaca Kimdir?

Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olan Şevin Alaca, İstanbul’da mali müşavirlik yapıyor.

Babası Kürt, annesi Çerkes olan Şevin Alaca, Kars doğumludur. Girdiği siyasi davalarla kentte bir döneme damga vuran avukat Abdurrahman Alaca’nın (Edo Dêran) kızı olan Şevin Alaca, kentte sevilen biri durumda.

2015 yılından bu yana HDP içinde aktif bir şekilde yer alan Şevin Alaca, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde HDP’nin Kars Belediyesi Eş Başkanı oldu.

Fotoğraf: Kars Manşet

Paylaşın

Siirt’te Yerel Seçimleri HDP Kazandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Siirt’te bulunuyor.

Berivan Helen Işık ve Resul Kaçar, Siirt Belediyesi eş başkanları oldu.

Berivan Helen Işık Kimdir?

Batman’ın Gercüş İlçesi Seki Köyü’nde dünyaya gelen Berivan Helen Işık, evli ve 1 çocuk sahibidir.

Siyasi sorunlardan dolayı ailesi batıya göçen Berivan Helen Işık, uzun zaman sonra Batman’a geri döndü.

Batman Belediyesi Selis Kadın Danışmanlık Merkezinde 3 yıl çalışan Berivan Helen Işık, kayyum atandıktan sonra işten çıkarıldı.

Berivan Helen Işık, 31 Mart yerel seçimlerinde HDP’den Siirt Belediye Eş Başkanı seçildi.

Resul Kaçar Kimdir?

Resul Kaçar, 31 Mart yerel seçimlerinde HDP’den Siirt Belediye Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın

Iğdır’da Yerel Seçimlerin Galibi HDP

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Iğdır’da bulunuyor.

Yaşar Akkuş ve Eylem Çelik, Iğdır Belediyesi eş başkanları oldu.

Yaşar Akkuş Kimdir?

1981 yılında Iğdır’ın Yüzbaşılar köyünde doğan Yaşar Akkuş, 2005 Yılında Iğdır Galericiler kooperatifini kurarak yönetiminde yer aldı.

İlk Köy Gençlik komisyonunu oluşturarak aktif bir şekil de başladığı parti çalışmalarına HADEP il gençlik komisyonuna dahil olarak devam etti.

Üniversite mezunu olan Akkuş, HADEP-DEHAP Gençlik Kolları Sekreterliği ve Başkanlığı görevlerini yürüttü. 2011 den 2013 e kadar da TZP Kurdi il sorumluluğu yaptı.

Yaşar Akkuş, 31 Mart yerel seçimlerinde HDP’den Iğdır Belediye Eş Başkanı seçildi.

Eylem Çelik Kimdir?

1979 Iğdır Aralık İlçesi Saraçlı köyü doğumlu Eylem Çelik, İlk, Orta ve Lise tahsilini Iğdır’da tamamladı. Daha sonra Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü ile Anadolu üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi.

Bilgi Üniversitesi ile İstanbul Avcılar Belediyesi Basın-Yayın Departmanında çalıştı.

İstanbul Esenyurt HDP İlçe Örgütünde yöneticilik yapan Eylem, 31 Mart yerel seçimlerinde HDP’den Iğdır Belediye Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın

Hakkari’de Seçimin Galibi HDP

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Hakkari’de bulunuyor.

Cihan Karaman ve Seher Kadiroğlu Ataş, Hakkari Belediyesi eş başkanları oldu.

Cihan Karaman Kimdir?

1977 Hakkâri doğumlu olan Cihan Karaman, üç çocuk babasıdır. Lise mezunu olan Karaman, DİSK Genel İş Hakkari Şube Başkanlığı görevini yürütmüştür. 31 Mart seçimlerinde HDP Hakkari Belediye  Eş Başkanı seçilmiştir.

Seher Kadiroğlu Ataş Kimdir?

1986 doğumlu olan Seher Kadiroğlu Ataş, üniversite mezunudur. 2012 yılında ayrı bir uzmanlık sınavı ile Van İşkur il Müdürlüğüne iş ve meslek danışmanı olarak atanan Seher Kadiroğlu Ataş, 5 yıllık kısa memuriyetlikten sonra 2017 de ihraç edildi. 31 Mart seçimlerinde HDP Hakkari Belediye  Eş Başkanı seçilmiştir.

Paylaşın

Batman’da Seçim Yarışını HDP Kazandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Batman’da bulunuyor.

Mehmet Demir ve Songül Korkmaz, Batman Belediyesi eş başkanları oldu.

Mehmet Demir kimdir?

Mehmet Demir, 1968 Batman’da doğdu. 1994 Dicle Universitesi Tıp Fakültesinden mezunu oldu. İstanbul Universitesinde uzmanlık eğitimini aldı. Nusaybin Devlet hastanesinde mesleğe başlayan Demir, Diyarbakır’da özel bir hastanede Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görev yaptı. Demir, bir dönem Batman Tabip Odası Başkanlığı görevini de yürüttü. Mehmet Demir 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde Batman Belediye Eş Başkanı seçildi.

Songül Korkmaz Kimdir?

1981 Batman doğumlu Songül Korkmaz, BDP’nin son yönetimine girdi. İlk resmi görevini 2014 yılında DBP ile yapan Korkmaz, ardından, DBP Batman İl Eş Başkanı seçildi.  Özgür Kadın Kongresi (TJA) Üyesi olan Korkmaz, 2016 yılında Batman TJA İl Sözcülüğüne getirildi. 3 yıl boyunca bu iki önemli görevi yürüttü.

DBP’nin 2016 yılı kongresinde yönetime girildi. 2018 Kasım’da HDP Yönetimine geçti, TJA sözcülüğüne devam etti. 2019 yılı 31 Mart Seçimlerinde HDP Batman Belediye Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın

HDP, Diyarbakır’ı Kayyumdan Geri Aldı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Diyarbakır’da bulunuyor.

Adnan Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları oldu.

Adnan Selçuk Mızraklı kimdir?

Selçuk Mızraklı Siverek’te ilkokul öğretmeni bir babayla ev emekçisi bir annenin çocuğu olarak 1963’te dünyaya gelir.

Üç yaşındayken babasının görevi nedeniyle Siverek’ten Eskişehir’in bir köyüne giderler. Üç yıl iki ayrı köyde görev yaptıktan sonra merkeze yerleşirler.

İlkokulu bitirdikten sonra İngilizce eğitim verilen Kadıköy Maarif Kolejini kazanır, daha sonra Türkiye sıralamasında yüksek bir puanla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaydını yaptırır.

Ardından Ankara’da Onkoloji Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz bölümünde çalışır. 1990’da iktisatçı Zeynep Mızraklı ile evlenir. Eşinin de desteğiyle girdiği sınavı kazanarak Dicle Üniversitesi Genel Cerrahi departmanına gelir.

2005’te Diyarbakır’da açılan Özel Veni Vidi Hastanesi’nde çalışmaya başlar. 2009’da gerçekleşen Mezopotamya Tıp Kongresi’nin yürütücülüğünü yapar.

2011 sonlarında bir grup arkadaşıyla birlikte Mezopotamya Üniversitesini kurmaya dönük olarak bir vakıf çalışması yürütürler. 2013 başlarında vakfın kuruluş sürecini tamamlarlar.

2018 genel seçimlerinde HDP Diyarbakır Milletvekili seçilen Adnan Selçuk Mızraklı, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçildi.

Hülya Alökmen Uyanık Kimdir?

Hülya Alökmen Uyanık, KESK’e bağlı Diyarbakır Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanı olarak görev yapıyordu. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın

HDP’li Buldan: Seçimin Kaybedeni Cumhur İttifakı’dır

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Diyarbakır İl Binası önünde toplanan partililere yaptığı açıklamada, “Seçimin kazananı demokrasi güçleri ve Kürtler, kaybedeni Cumhur İttifakıdır” ifadelerini kullandı.

Buldan, açıklamasının devamında, “Bu akşam tarihi bir sürece hep birlikte tanıklık ediyoruz. Amed’in büyük zaferine hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bu başarı kadınların gençlerin, bu başarı Kürtlerin başarısıdır. Bu başarı Türkiye halklarının başarısıdır” dedi.

HDP Eş Başkanı Buldan, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili halkımız, çok değerli Amedliler yaklaşık 1,5 aydır Türkiye’nin her yerini karış karış gezdik. Türkiye’nin her yerinde halkımız ile bir araya geldik. İşte bunun için başardık, bunun için kazandık.

Bu başarıyı açlık grevindeki arkadaşlarımıza atfediyoruz

Bu başarıyı bu zaferi açlık grevinde olan sevgili Leyla Güven’e ve tüm arkadaşlarımıza atfediyoruz. Bu başarıyı sevgili Leyla Güven başta olmak üzere bütün yoldaşlarımıza açlık grevinde olan bütün arkadaşlarımıza armağan ediyoruz.

Halkımız iktidara tecridi kabul etmediğinin mesajını vermiştir

Çok değerli halkımız, bugün özellikle AKP hükümetinin, iktidarın düşünmesi gereken, tartışması gereken birçok konu var. Bugün seçim sonuçları itibariyle halkımız iktidara tecridi kabul etmediğinin mesajını vermiştir. Halkımız iktidara, kayyım politikalarının çöktüğünün mesajını vermiştir. Halkımız iktidara, cezaevlerindeki arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması mesajını vermiştir.

Kayyımlar bitmiştir, kayyım politikası çökmüştür

İktidarın bu mesajı iyi okuması ve iyi değerlendirmesi lazım. Özellikle burada, bölgede kayyımlar artık bitmiştir. Kayyım politikası çökmüştür. Halkımız kayyım siyasetini benimsemediğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Türkiye’nin batısında da AKP’ye ve faşizme ders verdik

Sevgili halkımız, biz sadece burada kazanmadık. Biz Türkiye’nin batısında da AKP’ye ve faşizme ders verdik. Ankara’da, Antalya’da, Adana’da, Mersin’de büyükşehirlerde aday çıkarmayarak, demokratik güç birliklerini destekleyerek iktidara büyük bir ders verdik.

Şırnak’a dışarıdan 12 bin kişi oy kullanmak için getirildi

Şırnak’a dışarıdan sadece 12 bin kişi, oy kullanmak üzere gönderildi. Yani Şırnak bir şekilde gasp edildi. O yüzden biz Şırnak’ı kaybettik demiyoruz. Şırnak halkı kazandı.

Bu seçimin kaybedeni Cumhur İttifakı olmuştur

Bir kez daha bunu net olarak söylüyoruz. Bu seçimin kazananı Kürtler ve demokrasi güçleri olmuştur. Bu seçimin kaybedeni Cumhur İttifakı olmuştur.

Bu zafer sizin zaferiniz

Türkiye’nin kazananı demokrasi güçleri ve Kürtler olmuştur. Bir kez daha hepinize katkılarınız, emekleriniz, çabalarınız için binlerce kez teşekkür ediyoruz. Bu zafer sizin zaferiniz, bu başarı sizin başarınızdır. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Hepinizin emeğine sağlık.

(Haber Kaos)

Paylaşın

HDP Eş Başkanı Temelli: Umut, Barış, Demokrasi Kazanmıştır

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Sezai Temelli, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Umut, barış, demokrasi kazanmıştır” ifadelerini kullandı.

Temelli, açıklamasının devamında, “Seçim sonuçları tam netleşmedi ama ortaya çıkan tablo bize umudun ve demokrasinin kazandığını gösteriyor. Bu tabloda emeği olan herkesi kutlamak gerekiyor. Gerçekten zor bir süreçte Türkiye halkları, kadınları, gençleri, umudu, demokrasiyi büyütmüştür. Türkiye’nin değişim beklentilerine en iyi yanıtı sandıklarda vermiştir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, seçim sonuçlarına ilişkin Genel Merkezimizde basın toplantısı düzenledi.

Temelli’nin açıklamalarından öne çıkanlar söyle:

“Bildiğiniz gibi Türkiye gerçekten büyük bir adaletsizlik ve hukuksuzluk girdabında. Bu seçimler bu girdaptan çıkmanın vesilesi olsun. Umut kazanmıştır dedik. Demokrasi, barış kazanmıştır.

Çok zor bir süreçti. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kampanya yürüttük. Bu kampanyayı HDP’nin belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği kazanması için yürütmedik. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için, Türkiye’nin demokrasi sorununu çözmek için, Türkiye’nin hasretini duyduğu barışı var etmek için yürüdük. Türkiye halklarıyla birlikte yürüdük.

Hep birlikte Türkiye’yi kayyım utancından kurtardık. Kayyımcı zihniyete karşı AKP, MHP bloğuna karşı büyük bir başarı kazandık.

Yarattığımız seçenek karşılık buldu

AKP-MHP bloğundan, kayyım utancından Türkiye’yi kurtarırken hem de batıda AKP ve MHP’yi gerilettik. Bu yarattığımız bir seçenekti ve bu seçenek Türkiye’de karşılığını bulmuştur.

Bugün herkesin bu sonuçlardan çıkaracağı dersler var. Başta iktidarın çıkaracağı dersler var. Bu ders verme seçimi değil diyenlere, Türkiye emekçileri “Bu ders seçimidir” demiştir.

Türkiye halklarının bir arada yaşama iradesini bugüne kadar savunageldik. Bugün ortaya çıkan tablo bunu ortaya çıkarmıştır. Stratejimizin en önemli ayağı olan, batıda AKP-MHP iktidarını geriletme hamlemiz birlikte yaşama politikamızın sonucudur.

Bu kampanyada maruz kaldığımız baskıcı, şiddet, nefret dilinin bir an önce siyasetten ayıklamak lazım. Çünkü bu Türkiye siyasetine, Türkiye toplumuna yapılabilecek en büyük kötülüktür. Buna son verme zamanı gelmiştir.

Şırnak sonucunun halk nezdinde meşruiyeti yok 

Özellikle bir seçim mühendisliği sonucunda, garnizon oyları sonucu kazanılmasının ne halk nezdinde ne de bizim nezdimizde bir meşruiyeti vardır. Bu kabul edilemez.

Türkiye’nin çok ciddi sorunları vardır. Bu sorunları çözümü açısından HDP olarak kampanya döneminde nasıl bir strateji ortaya koyduysak, önümüzdeki dönemde çalışmalarımız bu doğrultuda devam edecek.

Cumhurbaşkanı kendi sınırlarına çekilmelidir

Biz bugün yürütmeye de bir çağrıda bulunmak istiyoruz; yürütme, Türkiye’yi bir gerilime sürükleyen anlayıştan kurtulmalıdır. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı sınırlarına çekilmelidir.

Stratejimize sahip çıkan seçmenlerimize teşekkür ediyoruz

Tekrar bölgede, özellikle kayyım yönetimlerinin olduğu illerimizde baskının, zulmün yoğun olduğu illerimizde büyük fedakarlıkla sandıklara sahip çıkan, iradesinden vazgeçmeyen halkımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Diğer taraftan, batıdaki seçmenlerimize de ayrı bir teşekkür borcumuz var. Bu stratejiye sahip çıkmak kolay değildi. Kararlı bir şekilde bu stratejiye sahip çıkarak Türkiye halklarının beklentilerine yanıt oldular.

(Haber Kaos)

Paylaşın