Hakkari’de Seçimin Galibi HDP

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Hakkari’de bulunuyor.

Cihan Karaman ve Seher Kadiroğlu Ataş, Hakkari Belediyesi eş başkanları oldu.

Cihan Karaman Kimdir?

1977 Hakkâri doğumlu olan Cihan Karaman, üç çocuk babasıdır. Lise mezunu olan Karaman, DİSK Genel İş Hakkari Şube Başkanlığı görevini yürütmüştür. 31 Mart seçimlerinde HDP Hakkari Belediye  Eş Başkanı seçilmiştir.

Seher Kadiroğlu Ataş Kimdir?

1986 doğumlu olan Seher Kadiroğlu Ataş, üniversite mezunudur. 2012 yılında ayrı bir uzmanlık sınavı ile Van İşkur il Müdürlüğüne iş ve meslek danışmanı olarak atanan Seher Kadiroğlu Ataş, 5 yıllık kısa memuriyetlikten sonra 2017 de ihraç edildi. 31 Mart seçimlerinde HDP Hakkari Belediye  Eş Başkanı seçilmiştir.

Paylaşın

Batman’da Seçim Yarışını HDP Kazandı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Batman’da bulunuyor.

Mehmet Demir ve Songül Korkmaz, Batman Belediyesi eş başkanları oldu.

Mehmet Demir kimdir?

Mehmet Demir, 1968 Batman’da doğdu. 1994 Dicle Universitesi Tıp Fakültesinden mezunu oldu. İstanbul Universitesinde uzmanlık eğitimini aldı. Nusaybin Devlet hastanesinde mesleğe başlayan Demir, Diyarbakır’da özel bir hastanede Göz Hastalıkları Uzmanı olarak görev yaptı. Demir, bir dönem Batman Tabip Odası Başkanlığı görevini de yürüttü. Mehmet Demir 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerinde Batman Belediye Eş Başkanı seçildi.

Songül Korkmaz Kimdir?

1981 Batman doğumlu Songül Korkmaz, BDP’nin son yönetimine girdi. İlk resmi görevini 2014 yılında DBP ile yapan Korkmaz, ardından, DBP Batman İl Eş Başkanı seçildi.  Özgür Kadın Kongresi (TJA) Üyesi olan Korkmaz, 2016 yılında Batman TJA İl Sözcülüğüne getirildi. 3 yıl boyunca bu iki önemli görevi yürüttü.

DBP’nin 2016 yılı kongresinde yönetime girildi. 2018 Kasım’da HDP Yönetimine geçti, TJA sözcülüğüne devam etti. 2019 yılı 31 Mart Seçimlerinde HDP Batman Belediye Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın

HDP, Diyarbakır’ı Kayyumdan Geri Aldı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, 3’ü büyükşehir olmak üzere 8 il ve 46 ilçeyi kazandı. HDP’nin kazandığı iller arasında Diyarbakır’da bulunuyor.

Adnan Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları oldu.

Adnan Selçuk Mızraklı kimdir?

Selçuk Mızraklı Siverek’te ilkokul öğretmeni bir babayla ev emekçisi bir annenin çocuğu olarak 1963’te dünyaya gelir.

Üç yaşındayken babasının görevi nedeniyle Siverek’ten Eskişehir’in bir köyüne giderler. Üç yıl iki ayrı köyde görev yaptıktan sonra merkeze yerleşirler.

İlkokulu bitirdikten sonra İngilizce eğitim verilen Kadıköy Maarif Kolejini kazanır, daha sonra Türkiye sıralamasında yüksek bir puanla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kaydını yaptırır.

Ardından Ankara’da Onkoloji Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz bölümünde çalışır. 1990’da iktisatçı Zeynep Mızraklı ile evlenir. Eşinin de desteğiyle girdiği sınavı kazanarak Dicle Üniversitesi Genel Cerrahi departmanına gelir.

2005’te Diyarbakır’da açılan Özel Veni Vidi Hastanesi’nde çalışmaya başlar. 2009’da gerçekleşen Mezopotamya Tıp Kongresi’nin yürütücülüğünü yapar.

2011 sonlarında bir grup arkadaşıyla birlikte Mezopotamya Üniversitesini kurmaya dönük olarak bir vakıf çalışması yürütürler. 2013 başlarında vakfın kuruluş sürecini tamamlarlar.

2018 genel seçimlerinde HDP Diyarbakır Milletvekili seçilen Adnan Selçuk Mızraklı, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçildi.

Hülya Alökmen Uyanık Kimdir?

Hülya Alökmen Uyanık, KESK’e bağlı Diyarbakır Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanı olarak görev yapıyordu. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçildi.

Paylaşın

HDP’li Buldan: Seçimin Kaybedeni Cumhur İttifakı’dır

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Diyarbakır İl Binası önünde toplanan partililere yaptığı açıklamada, “Seçimin kazananı demokrasi güçleri ve Kürtler, kaybedeni Cumhur İttifakıdır” ifadelerini kullandı.

Buldan, açıklamasının devamında, “Bu akşam tarihi bir sürece hep birlikte tanıklık ediyoruz. Amed’in büyük zaferine hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bu başarı kadınların gençlerin, bu başarı Kürtlerin başarısıdır. Bu başarı Türkiye halklarının başarısıdır” dedi.

HDP Eş Başkanı Buldan, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili halkımız, çok değerli Amedliler yaklaşık 1,5 aydır Türkiye’nin her yerini karış karış gezdik. Türkiye’nin her yerinde halkımız ile bir araya geldik. İşte bunun için başardık, bunun için kazandık.

Bu başarıyı açlık grevindeki arkadaşlarımıza atfediyoruz

Bu başarıyı bu zaferi açlık grevinde olan sevgili Leyla Güven’e ve tüm arkadaşlarımıza atfediyoruz. Bu başarıyı sevgili Leyla Güven başta olmak üzere bütün yoldaşlarımıza açlık grevinde olan bütün arkadaşlarımıza armağan ediyoruz.

Halkımız iktidara tecridi kabul etmediğinin mesajını vermiştir

Çok değerli halkımız, bugün özellikle AKP hükümetinin, iktidarın düşünmesi gereken, tartışması gereken birçok konu var. Bugün seçim sonuçları itibariyle halkımız iktidara tecridi kabul etmediğinin mesajını vermiştir. Halkımız iktidara, kayyım politikalarının çöktüğünün mesajını vermiştir. Halkımız iktidara, cezaevlerindeki arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması mesajını vermiştir.

Kayyımlar bitmiştir, kayyım politikası çökmüştür

İktidarın bu mesajı iyi okuması ve iyi değerlendirmesi lazım. Özellikle burada, bölgede kayyımlar artık bitmiştir. Kayyım politikası çökmüştür. Halkımız kayyım siyasetini benimsemediğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Türkiye’nin batısında da AKP’ye ve faşizme ders verdik

Sevgili halkımız, biz sadece burada kazanmadık. Biz Türkiye’nin batısında da AKP’ye ve faşizme ders verdik. Ankara’da, Antalya’da, Adana’da, Mersin’de büyükşehirlerde aday çıkarmayarak, demokratik güç birliklerini destekleyerek iktidara büyük bir ders verdik.

Şırnak’a dışarıdan 12 bin kişi oy kullanmak için getirildi

Şırnak’a dışarıdan sadece 12 bin kişi, oy kullanmak üzere gönderildi. Yani Şırnak bir şekilde gasp edildi. O yüzden biz Şırnak’ı kaybettik demiyoruz. Şırnak halkı kazandı.

Bu seçimin kaybedeni Cumhur İttifakı olmuştur

Bir kez daha bunu net olarak söylüyoruz. Bu seçimin kazananı Kürtler ve demokrasi güçleri olmuştur. Bu seçimin kaybedeni Cumhur İttifakı olmuştur.

Bu zafer sizin zaferiniz

Türkiye’nin kazananı demokrasi güçleri ve Kürtler olmuştur. Bir kez daha hepinize katkılarınız, emekleriniz, çabalarınız için binlerce kez teşekkür ediyoruz. Bu zafer sizin zaferiniz, bu başarı sizin başarınızdır. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyoruz. Hepinizin emeğine sağlık.

(Haber Kaos)

Paylaşın

HDP Eş Başkanı Temelli: Umut, Barış, Demokrasi Kazanmıştır

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Sezai Temelli, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Umut, barış, demokrasi kazanmıştır” ifadelerini kullandı.

Temelli, açıklamasının devamında, “Seçim sonuçları tam netleşmedi ama ortaya çıkan tablo bize umudun ve demokrasinin kazandığını gösteriyor. Bu tabloda emeği olan herkesi kutlamak gerekiyor. Gerçekten zor bir süreçte Türkiye halkları, kadınları, gençleri, umudu, demokrasiyi büyütmüştür. Türkiye’nin değişim beklentilerine en iyi yanıtı sandıklarda vermiştir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, seçim sonuçlarına ilişkin Genel Merkezimizde basın toplantısı düzenledi.

Temelli’nin açıklamalarından öne çıkanlar söyle:

“Bildiğiniz gibi Türkiye gerçekten büyük bir adaletsizlik ve hukuksuzluk girdabında. Bu seçimler bu girdaptan çıkmanın vesilesi olsun. Umut kazanmıştır dedik. Demokrasi, barış kazanmıştır.

Çok zor bir süreçti. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kampanya yürüttük. Bu kampanyayı HDP’nin belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği kazanması için yürütmedik. Türkiye’nin sorunlarını çözmek için, Türkiye’nin demokrasi sorununu çözmek için, Türkiye’nin hasretini duyduğu barışı var etmek için yürüdük. Türkiye halklarıyla birlikte yürüdük.

Hep birlikte Türkiye’yi kayyım utancından kurtardık. Kayyımcı zihniyete karşı AKP, MHP bloğuna karşı büyük bir başarı kazandık.

Yarattığımız seçenek karşılık buldu

AKP-MHP bloğundan, kayyım utancından Türkiye’yi kurtarırken hem de batıda AKP ve MHP’yi gerilettik. Bu yarattığımız bir seçenekti ve bu seçenek Türkiye’de karşılığını bulmuştur.

Bugün herkesin bu sonuçlardan çıkaracağı dersler var. Başta iktidarın çıkaracağı dersler var. Bu ders verme seçimi değil diyenlere, Türkiye emekçileri “Bu ders seçimidir” demiştir.

Türkiye halklarının bir arada yaşama iradesini bugüne kadar savunageldik. Bugün ortaya çıkan tablo bunu ortaya çıkarmıştır. Stratejimizin en önemli ayağı olan, batıda AKP-MHP iktidarını geriletme hamlemiz birlikte yaşama politikamızın sonucudur.

Bu kampanyada maruz kaldığımız baskıcı, şiddet, nefret dilinin bir an önce siyasetten ayıklamak lazım. Çünkü bu Türkiye siyasetine, Türkiye toplumuna yapılabilecek en büyük kötülüktür. Buna son verme zamanı gelmiştir.

Şırnak sonucunun halk nezdinde meşruiyeti yok 

Özellikle bir seçim mühendisliği sonucunda, garnizon oyları sonucu kazanılmasının ne halk nezdinde ne de bizim nezdimizde bir meşruiyeti vardır. Bu kabul edilemez.

Türkiye’nin çok ciddi sorunları vardır. Bu sorunları çözümü açısından HDP olarak kampanya döneminde nasıl bir strateji ortaya koyduysak, önümüzdeki dönemde çalışmalarımız bu doğrultuda devam edecek.

Cumhurbaşkanı kendi sınırlarına çekilmelidir

Biz bugün yürütmeye de bir çağrıda bulunmak istiyoruz; yürütme, Türkiye’yi bir gerilime sürükleyen anlayıştan kurtulmalıdır. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı sınırlarına çekilmelidir.

Stratejimize sahip çıkan seçmenlerimize teşekkür ediyoruz

Tekrar bölgede, özellikle kayyım yönetimlerinin olduğu illerimizde baskının, zulmün yoğun olduğu illerimizde büyük fedakarlıkla sandıklara sahip çıkan, iradesinden vazgeçmeyen halkımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Diğer taraftan, batıdaki seçmenlerimize de ayrı bir teşekkür borcumuz var. Bu stratejiye sahip çıkmak kolay değildi. Kararlı bir şekilde bu stratejiye sahip çıkarak Türkiye halklarının beklentilerine yanıt oldular.

(Haber Kaos)

Paylaşın

Galatasaray – Malatyaspor Turu Rövanşa Bıraktılar

Galatasaray – Malatyaspor, Ziraat Türkiye Kupası yarı final ilk ayağı maçında Türk Telekom Stadyumu’nda karşılaştı. Karşılaşma 0 – 0 beraberlikle sonuçlandı. Karşılaşmanın rövanşı, 25 Nisan Perşembe günü Yeni Malatya Stadı’nda oynanacak.

Karşılaşmanın 71. dakikasında kırmızı kart gören Christian Luyindama, Spor Toto Süper Lig’in 28. haftasındaki Fenerbahçe derbisinde görev yapamayacak.

Galatasaray’da bazı taraftarlar, oyundan alındıkları sırada Mbaye Diagne ile Henry Onyekuru’ya tepki gösterdi.

10. dakikada Galatasaray tehlikeli geldi. Emre Taşdemir’in pasıyla sol çaprazda topla buluşan ve şık bir şekilde iki oyuncudan sıyrılarak ceza sahasına sokulan Ndiaye’nin yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleci Farnolle’da kaldı.

24. dakikada ceza sahasında sırtı dönük bir şekilde topla buluşan Diagne, pasını Emre Taşdemir’e çıkardı. Bu oyuncunun ceza yayı üzerinden bekletmeden şutunda top üstten auta çıktı.

İkinci Yarı

60. dakikada Evkur Yeni Malatyaspor gole yaklaştı. Mina’nın pasında orta sahada topla buluşan ve rakiplerinden sıyrılarak hızla ceza sahasına giren Kamara’nın karşı karşıya pozisyonda yaptığı zayıf vuruşta meşin yuvarlak kaleci Muslera’da kaldı.

71. dakikada Galatasaray 10 kişi kaldı. Luyindama’nın Guilherme’ye yaptığı hareket sonrasında hakem Halil Umut Meler, sarı-kırmızılı oyuncuyu doğrudan kırmızı kartla oyun dışına gönderdi.

Stat: Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu

Hakemler: Halil Umut Meler, Mustafa Emre Eyisoy, Volkan Ahmet Narinç, Ali Şansalan

Var Hakemleri: Arda Kardeşler, Tarık Ongun

Galatasaray: Muslera, Mariano, Luyindama, Marcao, Emre Taşdemir, Fernando (Emre Akbaba 63’), N’diaye, Belhanda, Onyekuru (Sinan 83’), Feghouli, Diagne (Ahmet 78’)

Evkur Yeni Malatyaspor: Fabien, Issam, Mina, Mustafa, Bülent, Murat, Donald, Aleksic, Adem (Bifouma 89’), Guilherme (Ahmed 78’), Ömer (Kamara 57’)

Kırmızı Kart: Luyindama (71’)

Paylaşın

Fenerbahçe: 78 İzmit Belediyespor: 47

Fenerbahçe, Kadınlar Basketbol Süper Ligi 24. hafta mücadelesinde İzmit Belediyespor’a konuk oldu. Karşılaşma boyunca üstün olan Fenerbahçe, sahadan 78-47 galip ayrıldı.

Karşılaşmanın ilk sayıları Fenerbahçeli Anastasiya Verameyenka’dan geldi (0-5). Marina Bas’la ilk basketi bulan İzmit Belediyespor karşısında Fenerbahçe, Kia Vaughn’la skor üretmeye devam etti (2-7). İlk 5 dakika 4-9 Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle geçilirken; İzmit Belediyespor White’ın turnikesiyle skoru 6-9’a getirdi. Bu bölümde Melike Bakırcıoğlu’yla da basketler bulan ev sahibi İzmit Belediyespor farkı 1 sayıya indirdi (8-9). Son 3 dakikayı Anastasiya Verameyenka ve Kia Vaughn’un üst üste bulduğu basketlerle geçen Fenerbahçe, ilk çeyreği 10-15’lik skorla önde geçti.

İkinci çeyreğe Kia’nın 6-0’lık serisiyle hızlı başlayan Fenerbahçe, farkı çift hanelere çıkardı (10-21). Kelsey Plum ve Özge Yavaş’ın da skor yüküne ortak olmasıyla oyuna ağırlığını koyan Fenerbahçe, ilk beş dakikayı 10-26’lık üstünlükle geçti. Çeyreğin devamında Bria Hartley, Esra Ural Topuz ve Kelsey Plum üçlüsüyle sayılar bulan Fenerbahçe 10-36’lık üstünlüğü yakalarken; ev sahibi İzmit Belediyespor bu periyottaki ilk basketi bitime 3 dakika kala Gizem Yavuz’dan geldi (12-36). Son bölümü de iyi oynayan Fenerbahçe, soyunma odasına 17-39 önde girdi.

Müsabakanın üçüncü çeyreği Alexa Nıcole Hart ve Kia Vaughn’un karşılıklı basketleriyle başladıv(19-41). Çeyrek süresince rakibi İzmit Belediyespor karşısında üstün bir oyun ortaya koyan Fenerbahçe, Birsel Vardarlı Demirmen, Bria Hartley ve Tuğçe Canıtez’in skora katkı yaptığı ilk dakikalarda farkı 31 sayıya kadar çıkardı (23-54). İzmit Belediyespor, Marina Bas’la oyunda kalmaya çalışsa da, final periyotuna 29-58’lik skorla önde giren taraf Fenerbahçe oldu.

Final periyotuna harika başlayan Fenerbahçe, ilk dört dakika sonunda maçtaki en büyük farka ulaştı (35-72). İzmit temsilcisi İzmit Belediyespor, Emel Sığırcı, Marina Bas ve Melek Yusufoğlu’yla aradaki farkı kapatmaya çalışsa da, Fenerbahçe, mücadeleden 78-47 galip ayrıldı.

Paylaşın

Osmanlı Hanlarından ‘Deveci Han’

Defterhane, Eski Hapishane, Deveci Han, Moskoflar Han gibi isimlerle anılan Deveci Han, iki katlı bir yapıya sahip olup, Osmanlı Hanlarının erken örneklerindendir. Bekârların ve tüccarların konakladığı “hecegan” olarak isimlendirilen han tipinin Edirne’deki tek örneğidir.

Yapı özelliğine dayanılarak 15. Yüzyılın ilk yarısında yapıldığı tahmin edilmektedir. Vali Rüstem Paşa zamanında (1846) yapı tamir edilerek cezaevine dönüştürülmüştür, 1949 yılına kadar da cezaevi olarak kullanılmıştır.

Vali Hacı İzzet Paşa (1891 – 1892) zamanında esaslı bir onarım görmüş, hapishaneye ek olarak revir ve 4 oda eklenmiştir. Daha sonraki 50 yıllık süre içinde çeşitli kamu kurumlarının deposu olarak kullanılmıştır

İki katlı bir yapı olan Deveci Han’ın cephesinde dükkânlar bulunmadığından, ticaret fonksiyonundan uzak olduğu söylenebilir.

Edirne kısa tarihi

Edirne tarihi bir kent olup tarih boyunca da önem ve değerini korumuştur. Edirne’nin ilkçağlarda Orta Asya’dan göç edip buraya yerleşen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Sonradan Büyük İskender buraları Makedonya İmparatorluğu’nun uçsuz bucaksız sınırları içine katmıştır. Daha sonra Romalılar’ın hakim olduğu bu topraklar 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Bizans’ın payına düşmüştür.

Roma İmparatorlarından II.Hadrianus tarafından yeniden kurulmuşcasına imar edilen kent, onun adına izafeten (Hadrianapolis) adıyla anılmıştır. 586 yılında Avar Türkleri burayı kuşatmışlar ancak alamadan geri dönmüşlerdir. Bulgar Türkleri ise 914 yılında kenti ele geçirmeyi başarmışlardır.

Daha sonra tekrar Bizans’a geçen, 1050 ve 1078 yıllarında Peçenek Türkleri tarafından ikinci kez kuşatılan bu kent nihayet 1361 yılında I. Sultan Murat tarafından fetih edilerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun taht (baş) şehri olmuş ve 1453 yılında İstanbul fethedilinceye kadar 92 yıl payitaht (başkent) olarak kalmıştır. Bu yıllar içinde de tarihinin en görkemli günlerini yaşamıştır.

Edirne, Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Paşa Sancağı” adıyla Rumeli Beylerbeyine bağlı bir vilayetti. Beylerbeyliğinin merkezi ise Sofya’da bulunuyordu. Edirne, imparatorluğun üniversite şehri olarak tanınmaktaydı. XVII. Yüzyılda dünyanın en büyük birkaç şehrinden biri haline gelen kent, XVIII. Yüzyılda gerileme dönemine girdi. 1745 ve 1751 yıllarında çıkan iki büyük yangın Edirne’yi büyük oranda ortadan kaldırdı.

22 Ağustos 1829 yılında Rusların şehre girip birkaç ay kalmaları Edirne’nin uğradığı ilk işgal felaketi olmuştur. Edirne, 20 Ocak 1887’de tekrar Rusların 13 ay, 26 Mart 1913’te Bulgarların dört ay, 1920’li yıllarda Yunanlıların iki yıllık işgallerine de sahne olmuştur. Bugün yurdumuzun karayoluyla Avrupa’ya açılan sınır kapılarına sahip Edirne şehri, 25 Kasım 1922 yılında düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Paylaşın

Dünyanın En Uzun Taş Köprüsü ‘Uzunköprü’

1427 yılında yapımına başlanan ve 1443 yılında hizmete açılan Uzunköprü, Türkiye’nin ve Edirne’nin en önemli kültür miraslarından birisidir. Dünyanın en uzun taş köprüsü olan Uzunköprü’nün ustası Muslihittin Bey’dir.

Edirne Salnamesi’nde 1392 metre uzunluğunda, 5.50 metre genişliğinde olduğundan bahsedilen köprünün, bugünkü uzunluğu 1272 metredir. Genişliği ise 1964 onarımında iki yanına balkon biçiminde genişlemeler yapılarak 6.80 – 6.90 metreye çıkarılmıştır. İlk yapımında 174 yüksek kemerli olan köprünün, günümüzde 164 yüksek kemeri ayaktadır.

Ergene kesimine rastlayan büyük gözlerin sağ ve solunda, boşaltma gözleri yer almaktadır. Köprünün toplam yedi boşaltma gözü bulunmaktadır.

Köprü ayaklarında ve kemer kilit taşları üzerinde güç ve kuvveti sembolize eden bir takım hayvan figürleri ve stilize bitki motifleri bulunmaktadır. Burada yer alan hayvan figürlerinden aslanın arka ayakları arkasında Ay’ı temsil eden kadın başı görülmektedir. Bu betimleme ile aynı yüzde aksi içerisinde lale motifi de yer almaktadır. Ayrıca diğer yüzde, yine gücü ve uzun yaşamı sembolize eden fil betimi görülmektedir.

Köprübaşında yer alan ve sonradan taşınan çeşmesinin üzerinde orijinal hali Yunan işgalinde kazınmış olan Sultan II. Mahmud’un onarım yazıtını temsilen, günümüzde bu bölüme yeni harflerle yazılmış bir mermer kitabe koyulmuştur. Tamir kitabesinin alt ve üst kısmında “S” ve “C” kıvrımları ve gül motifleri mevcuttur.

Günümüzde halen kullanılmakta olan köprünün, 2.55 metre yüksekliğinde, 4.50 metre genişliğinde üçgen biçimli tarih köşkü ve iki balkonu bulunmaktadır.

Edirne kısa tarihi

Edirne tarihi bir kent olup tarih boyunca da önem ve değerini korumuştur. Edirne’nin ilkçağlarda Orta Asya’dan göç edip buraya yerleşen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Sonradan Büyük İskender buraları Makedonya İmparatorluğu’nun uçsuz bucaksız sınırları içine katmıştır. Daha sonra Romalılar’ın hakim olduğu bu topraklar 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Bizans’ın payına düşmüştür.

Roma İmparatorlarından II.Hadrianus tarafından yeniden kurulmuşcasına imar edilen kent, onun adına izafeten (Hadrianapolis) adıyla anılmıştır. 586 yılında Avar Türkleri burayı kuşatmışlar ancak alamadan geri dönmüşlerdir. Bulgar Türkleri ise 914 yılında kenti ele geçirmeyi başarmışlardır.

Daha sonra tekrar Bizans’a geçen, 1050 ve 1078 yıllarında Peçenek Türkleri tarafından ikinci kez kuşatılan bu kent nihayet 1361 yılında I. Sultan Murat tarafından fetih edilerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun taht (baş) şehri olmuş ve 1453 yılında İstanbul fethedilinceye kadar 92 yıl payitaht (başkent) olarak kalmıştır. Bu yıllar içinde de tarihinin en görkemli günlerini yaşamıştır.

Edirne, Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Paşa Sancağı” adıyla Rumeli Beylerbeyine bağlı bir vilayetti. Beylerbeyliğinin merkezi ise Sofya’da bulunuyordu. Edirne, imparatorluğun üniversite şehri olarak tanınmaktaydı. XVII. Yüzyılda dünyanın en büyük birkaç şehrinden biri haline gelen kent, XVIII. Yüzyılda gerileme dönemine girdi. 1745 ve 1751 yıllarında çıkan iki büyük yangın Edirne’yi büyük oranda ortadan kaldırdı.

22 Ağustos 1829 yılında Rusların şehre girip birkaç ay kalmaları Edirne’nin uğradığı ilk işgal felaketi olmuştur. Edirne, 20 Ocak 1887’de tekrar Rusların 13 ay, 26 Mart 1913’te Bulgarların dört ay, 1920’li yıllarda Yunanlıların iki yıllık işgallerine de sahne olmuştur. Bugün yurdumuzun karayoluyla Avrupa’ya açılan sınır kapılarına sahip Edirne şehri, 25 Kasım 1922 yılında düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Paylaşın

Kusursuz Simetriye Sahip ‘Edirne Evleri’

Edirne, gezilecek yerler ve tarihiyle dikkat çekiyor. Geleneksel Osmanlı ev mimarisiyle yapılmış olan Edirne Evleri, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı konumundaki Edirne’nin kent dokusunda önemli bir yere sahiptir.

Bu evler genellikle yanındaki daha yümsek saçaklara çift eğri öğe ile bağlanan bir çatıyla örtülü, az derinde kalan locanın içine yerleştirilmiş merkezi girişi ile kusursuz bir simetriye sahiptir.

Balkan Yarımadasının hemen her tarafında en küçüğünden en gösterişlisine kadar bütün evlerde “hayat” denilen bölümler vardır. Oda kapılarının açıldığı yer olan bu bölüm, doğrudan evin bahçesine bakan yönde 1,5 – 2 metrelik direkler üzerine dayandırılmıştır. Hayatların sonunda bir basamak yükseklikte dört köşe bir kısım ayrılarak, tahta sedirlerle çevrilirdi.

Evin harem ve selamlıklarında büyük kapıların açıldığı bahçı kısımları olan avluların uygun bir yerinde mermer bir çeşme bulunurdu. Bazı evlerde avluların ortasında küçük havuzlar, üzerine asma sardırılmış çardaklar vardı.

Harem ve Selamlık avlularından birbirine geçilecek küçük kapı bulunurdu. Geçiş yolları üzerinde bulunan kentin gelişme döneminde hem artan ekonomi ve ticaret yoğunluğunu karşılamak hem de cami ve imaretlere gelir sağlamak amacıyla bir çok han, bedesten ve çarşı inşa edildi.

Edirne kısa tarihi

Edirne tarihi bir kent olup tarih boyunca da önem ve değerini korumuştur. Edirne’nin ilkçağlarda Orta Asya’dan göç edip buraya yerleşen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Sonradan Büyük İskender buraları Makedonya İmparatorluğu’nun uçsuz bucaksız sınırları içine katmıştır.

Daha sonra Romalılar’ın hakim olduğu bu topraklar 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Bizans’ın payına düşmüştür.

Roma İmparatorlarından II.Hadrianus tarafından yeniden kurulmuşcasına imar edilen kent, onun adına izafeten (Hadrianapolis) adıyla anılmıştır. 586 yılında Avar Türkleri burayı kuşatmışlar ancak alamadan geri dönmüşlerdir. Bulgar Türkleri ise 914 yılında kenti ele geçirmeyi başarmışlardır.

Daha sonra tekrar Bizans’a geçen, 1050 ve 1078 yıllarında Peçenek Türkleri tarafından ikinci kez kuşatılan bu kent nihayet 1361 yılında I. Sultan Murat tarafından fetih edilerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun taht (baş) şehri olmuş ve 1453 yılında İstanbul fethedilinceye kadar 92 yıl payitaht (başkent) olarak kalmıştır. Bu yıllar içinde de tarihinin en görkemli günlerini yaşamıştır.

Edirne, Osmanlı İmparatorluğu döneminde “Paşa Sancağı” adıyla Rumeli Beylerbeyine bağlı bir vilayetti. Beylerbeyliğinin merkezi ise Sofya’da bulunuyordu.

Edirne, imparatorluğun üniversite şehri olarak tanınmaktaydı. XVII. Yüzyılda dünyanın en büyük birkaç şehrinden biri haline gelen kent, XVIII. Yüzyılda gerileme dönemine girdi. 1745 ve 1751 yıllarında çıkan iki büyük yangın Edirne’yi büyük oranda ortadan kaldırdı.

22 Ağustos 1829 yılında Rusların şehre girip birkaç ay kalmaları Edirne’nin uğradığı ilk işgal felaketi olmuştur. Edirne, 20 Ocak 1887’de tekrar Rusların 13 ay, 26 Mart 1913’te Bulgarların dört ay, 1920’li yıllarda Yunanlıların iki yıllık işgallerine de sahne olmuştur.

Bugün yurdumuzun karayoluyla Avrupa’ya açılan sınır kapılarına sahip Edirne şehri, 25 Kasım 1922 yılında düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Paylaşın