Bilim insanları, Uranüs’ün tam bir dönüşünü tamamlamasının 17 saat, 14 dakika ve 52 saniye sürdüğünü açıkladı. Bu, 1980’lerdeki tahminlerden 28 saniye daha uzun.
Haber Merkezi / Paris Gözlemevi’nden Laurent Lamy liderliğindeki bir ekip, Uranüs’ün bir tam dönüşünün (yani bir günü) 17 saat 14 dakika 52 saniye sürdüğünü açıkladı.
Bu, NASA’nın Voyager 2 uzay aracı tarafından 1980’lerde ölçülenden 28 saniye daha uzun.
28 saniyelik fark, bilimsel açıdan çok önemli, çünkü gezegenin manyetik alanını ve atmosferik dinamiklerini anlamak için daha doğru veriler sunuyor.
Nature Astronomy dergisinde yayımlanan araştırma, Hubble Uzay Teleskobu’nun 10 yıllık aurora gözlemlerine dayanıyor. Araştırma, Hubble’ın 35. yıldönümüne denk gelen bir dönemde duyuruldu (24 Nisan 1990’da yörüngeye yerleştirilmişti).
Araştırma, sadece Uranüs’ün gün uzunluğunu değil, aynı zamanda aurora ve manyetosfere sahip diğer gök cisimlerinin dönüş sürelerini hesaplama yöntemlerini de geliştirebilir.
13 Mart 1781’de William Herschel tarafından keşfedilen Uranüs, Güneş Sistemi’nde yedinci sırada yer alan gezegendir.
Uranüs’ün çapı yaklaşık 50 bin 724 kilometre olup, Dünya’nın yaklaşık 4 katı büyüklüğündedir. Bu, onu gaz devleri arasında (Jüpiter ve Satürn’dan sonra) üçüncü büyük gezegen yapar.
“Buz devi” olarak sınıflandırılan Uranüs, Dünya’nın 14.5 katı kütleye sahiptir, ama Jüpiter veya Satürn kadar yoğun değildir. Jüpiter ve Satürn gibi gaz devlerinden farklı olarak, içinde daha fazla su, amonyak ve metan buzu bulunur.
Güneş etrafındaki bir turu (yörünge süresi) yaklaşık 84 Dünya yılı sürer. Yani bir Uranüs yılı, ortalama bir insan ömründen daha uzundur!
Uranüs’ün en dikkat çekici özelliği, eksen eğikliğinin 97.77 derece olmasıdır. Bu, gezegenin neredeyse “yan yatmış” gibi dönmesine neden olur. Bu durumun, geçmişte büyük bir çarpışmadan kaynaklandığı düşünülüyor.
Uranüs’ün 13 bilinen halkası vardır, ancak bunlar Satürn’ün halkaları kadar parlak veya belirgin değildir. 1977’de keşfedildiler ve çoğunlukla toz ve küçük parçacıklardan oluşuyor.
Şu ana kadar 27 uydusu keşfedildi. En büyükleri Titania, Oberon, Umbriel, Ariel ve Miranda’dır. Bu uydular, Shakespeare’in oyunlarından ve Alexander Pope’un eserlerinden isimlendirilmiştir.