Goldman Sachs, Türkiye Tahminlerini Revize Etti: Faiz Yüzde 40’a Çıkabilir

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının geleneksel para politikalarına dönüşün bir işareti olarak yorumlanırken, ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs da Türkiye’ye ilişkin tahminlerini revize etti.

Goldman Sachs, Mehmet Şimşek’in Maliye Bakanı, Hafize Gaye Erkan’ın da Merkez Bankası Başkanı olarak atanmasının yeni yönetimde para ve mali ayarlamalara ihtiyaç duyulduğu anlayışının yaygın olduğuna işaret ettiğini belirtti.

Türkiye’ye ilişkin bir dizi tahminini revize eden banka, ekonominin istikrara kavuşturulmasının “döviz kurunda büyük ve süreksiz bir ayarlama gerektireceğini” kaydetti.

Bankanın ekonomistlerinden Clemens Grafe, müşterilerine gönderdiği bir bilgi notunda, her ne kadar bu aşamada para politikasının çerçevesi bilinmese de, “tamamen ortodoks politika yapıcılığın” döviz kurunun önceden ayarlanmasına izin vereceğini ve repo faizini ekonomideki faiz oranlarını sabitleyecek bir seviyeye yükselteceğini yazdı.

“Bize göre bu durum, ortodoks bir politika yapıcının faiz oranlarını mevduat faizlerinin mevcut seviyesi olan yüzde 40’a yükselteceğini göstermektedir.” diyen Grafe, döviz kuru ve enflasyon beklentisi istikrara kavuşmasının ardından, yıl sonunda faiz oranları hızla, büyük ihtimalle yüzde 25 civarına düşürülebileceğini de ifade etti.

Banka, ayrıca Türkiye’nin daha önce yüzde 2,9 olarak belirlediği yıllık gayrisafi milli hasıla tahminin yüzde 2,3’e düşürdü.

Dolar/TL beklentisi 28 seviyesinde

Öte yandan ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türk ekonomisine ilişkin bir raporunda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları doğrultusunda Türk lirasında değer kaybı ve yüksek faiz oranlarıyla daha konvansiyonel politikalar beklediğini bildirdi.

Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini haziran ayında yüzde 20, ağustos ayında ise yüzde 25’e yükselteceği tahminini paylaştı.

Raporda Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının geleneksel para politikasına dönüşün bir işareti olduğu belirtildi. Seçimlerin ardından Türk lirasında değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaşma beklediğini belirten kurum ekonomistleri, para biriminde sert değer kaybı beklemediklerini, dolar/TL’ye ilişkin yıl sonu tahminlerinin 28 civarında olduğunu ifade etti.

Merkez Bankası’ndan 2 yıldan uzun süre sonra ilk kez bu ay faiz artışı beklediklerini açıklayan kurum ekonomistleri, şu ifadeleri kullandı:

“Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve TCMB yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından politika faizinde normalleşme bekliyoruz.

Para politikasında kademeli bir normalleşmenin tercih edileceğini düşünüyoruz. 22 Haziran’da gerçekleşecek toplantıda politika faizinin yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye yükselmesini, Ağustos ayında da yüzde 25’e çıkabileceğini öngörüyoruz.”

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Dikkat Çeken Dolar Tahmini Ve Mehmet Şimşek Yorumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni ekibini açıklamasının ardından yayınlanan Goldman Sachs’ın bir notunda, “Mehmet Şimşek’in yeni hazine ve maliye bakanı olarak seçilmesinin para politikasının daha ortodoks bir yöne kayma olasılığını artırdığına inanıyoruz” denildi.

Goldman Sachs, dolar/TL tahminini de yeni dönem ışığında revize etti. Dolar TL tahmini 12 ay sonrası için 22 liradan 28 liraya yükseldi.

Amerikan yatırım bankası Goldman Sachs, yeni kabinenin ardından dolar/TL kuru tahminini güncelledi. Banka uzmanlarına göre, Mehmet Şimşek’in kabineye atanması yeni seçilen hükümetin daha ortodoks ekonomi politikalarına döneceğinin sinyalini verdi.

Reuters’ta yer alan habere göre, Erdoğan’ın yeni ekibini açıklamasının ardından yayınlanan bir Goldman Sachs notunda, “Mehmet Şimşek’in yeni hazine ve maliye bakanı olarak seçilmesinin para politikasının daha ortodoks bir yöne kayma olasılığını artırdığına inanıyoruz” denildi.

Banka, dolar/TL tahminini de yeni dönem ışığında revize etti. Dolar TL tahmini 12 ay sonrası için 22 liradan 28 liraya yükseldi.

Goldman Sachs

Çokuluslu bir ABD yatırım bankasıolan Goldman Sachs, kurumsal müşterilere yatırım bankacılığı, finansal danışmanlık, finansal yönetim, vb. finansal servisler sunar. 1869 yılında kurulan şirketin merkezi New York’tadır.

Goldman Sachs, gelir açısından dünyanın en büyük bankalarından biri ve toplam gelir açısından Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük şirketlerinin yer aldığı Fortune 500 listesinde 57. sıradadır.

2005 yılında Goldman Sachs, Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya’nın 2010 yılına kadar ekonomik kalkınma yolunda olacağını ve en yüksek ekonomik büyüme oranına sahip olacağını öngördü, daha sonra tahminin doğru olduğu ortaya çıktı ve bu da bankanın itibarını arttırdı.

Ayrıca bu bankaya göre bazı ülkeler 2015 ile 2025 yılları arasında en yüksek ekonomik büyüme oranına sahip olabilir ve yatırımcıları ülkelerine çekebilir. Bu ülkelerin bazısı: Meksika, Endonezya, Türkiye, Vietnam, Mısır, Filipinler ve Nijerya.

Paylaşın

Goldman Sachs’dan Müşterilerine “Türk Bankaları” Uyarısı

Müşterilerine gönderdiği bir yazılı bildiride, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Türk bankalarına karşı “temkinli” olduklarını söyleyen Goldman Sachs, ükümetin Kasım ayından itibaren faizde düşüş yönünde sürdürdüğü ekonomik politikalarının ardından bankaların olası faiz artışlarına karşı daha savunmasız olduğu belirtti.

Goldman Sachs, faizde yapılan düşüşlerin ardından bankaların daha kısa vadeli borç vermeye başladığını ve kendilerini böylece koruduğunu söyledi.

ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs, Türk bankalarına karşı ihtiyatlı olunması gerektiğini ve seçim sonrası olası faiz artışının halka açık banka hisselerini diğer hisse senetlerine göre daha savunmasız hale getirebileceğini belirtti.

Ekonomim’in haberine göre müşterilerine yolladığı notta Türkiye’de bulunan bankalara karşı ‘ihtiyatlı’ yaklaşılması gerektiğini tavsiye eden Goldman Sachs analistleri, 14 Mayıs seçimlerinin ardınından olası bir faiz artırımı sonrası, halka açık banka hisselerinin diğer hisse senetlerine göre daha savunmasız olabileceğini ifade etti.

Goldman Sachs, müşterilerine yazdığı notta, Türk bankalarının tarihsel olarak yüksek faiz oranlarından yararlandığını, ancak hükümetin düşük faiz oranlarını tercih ederek politika değişikliğine gitmesinin ardından, bankalara piyasaya düşük orandan borç vermeleri için yeni kurallar getirildiğini ve dolayısıyla yeni getirilen bu kuralların bankaların dinamik ve geleneklerinde bozulmaya yol açtığı belirtildi.

Türkiye’de bankaların son gelişmelerle birlikte kısa vadeli borç vermeye daha istekli olduklarının altını çizen Wall Street bankası, Kur Korumalı Mevduat hesaplarındaki faiz üst sınırının kaldırılmasına rağmen bankaların olası bir faiz etkisinden etkilenme riskini artırdığını söyledi.

Paylaşın

Seçimler Öncesi Döviz Piyasasına İlişkin Uyarı

14 Mayıs’ta yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri öncesi döviz piyasasına ilişkin ABD yatırım bankası Goldman Sachs’tan di,kkat çeken bir uyarı geldi.

Goldman Sachs, seçimler öncesi döviz piyasasında istikrarsızlık ve çalkantı yaşanabileceği yorumunda bulundu.

Goldman Sachs’ın yayımladığı araştırma notunda, Türkiye’de döviz likiditesi risklerinin özel sektörden kamuya kaydığı belirtilerek, “Seçimlerin ardından gelecekte para politikasının nasıl olacağına dair belirsizlik, zamanında yönetilmesi gereken likidite risklerini beraberinde getiriyor” yorumu yapıldı.

Reuters’ın haberleştirdiği bilgi notunda ayrıca, bankanın analistleri, “Enstrümanların kısa vadeli doğası dikkate alındığında, zamanın yetkililerin lehinde olması pek olası değil. Bu nedenle, ara çözümlere ihtiyaç duyulacağına inanıyoruz. Mevcut piyasa belirsizliği önemli riskler oluşturuyor” görüşlerini paylaştı.

Bankaya göre ayrıca, “alınacak önlemlere rağmen Türk Lirası’nda değer kaybı yaşanabileceğinin ve önemli likidite risklerinin mevcut olduğununun” altı çizilerek, daha ortodoks ekonomi politikalarına geri dönüşün uzun vadede Türkiye için faydalı olabileceği kaydedildi.

Goldman Sachs altın, ikili takas hatları ve IMF Özel Çekme Hakları gibi likit olmayan varlıklar denklemden çıkarıldığında, depremlerin ardından Türkiye’nin rezervlerinin 42 milyar dolar olduğunu tahmin ediyor.

Dünya Bankası yayınladığı son raporda, Türkiye’deki depremlerin ekonomiye faturasının 34 milyar doları aşabileceğini bildirmişti.

Paylaşın

Goldman Sachs: TCMB Faizleri Düşürmeye Devam Edecek

Goldman Sachs, “TCMB’yi para politikası duruşuyla bağlantısı olmayan bir kurum olarak gördüğümüz için, TCMB’nin faizleri düşürmeye devam edeceğini bekliyor ve yıl sonuna kadar her ay 100 baz puan büyüklüğünde faiz indirimi öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.

Açıklamada, şimdiye kadar kısıtlayıcı finansman ve makro-ihtiyati politikaların seçimler yaklaştıkça belirgin şekilde gevşeyebileceği de belirtildi.

ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıl sonuna kadar faizin tek haneli rakamlara düşmesi yönünde yaptığı açıklamaların ardından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yıl sonuna kadar her ay 100 baz puan indirmesinin beklendiği söyledi.

Goldman Sachs’tan dün yapılan açıklamada, “TCMB’yi para politikası duruşuyla bağlantısı olmayan bir kurum olarak gördüğümüz için, TCMB’nin faizleri düşürmeye devam edeceğini bekliyor ve yıl sonuna kadar her ay 100 baz puan büyüklüğünde faiz indirimi öngörüyoruz” denildi.

Açıklamada, şimdiye kadar kısıtlayıcı finansman ve makro-ihtiyati politikaların seçimler yaklaştıkça belirgin şekilde gevşeyebileceği de belirtildi.

TCMB’nin son iki ayda beklenmedik şekilde 100’er baz puan faiz indirimine gitmesinin ardından politika faizi oranı yüzde 12 seviyesinde.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın

Goldman Sachs’dan Dikkat Çeken Rapor: Piyasa Krizi Küçümsüyor

ABD merkezli çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs, yayınladığı son raporunda, piyasanın içinde bulunulan krizi küçümsediği belirtilerek, “Biz bu krizin 1970’lerdeki petrol krizinden daha derin olacağını öngörüyoruz” ifadelerine yer verdi.

Goldman Sachs analistlerine göre, Avrupalı hane halklarının enerji faturaları tepe yapacakları 2023 ilk çeyreğe kadar 2 trilyon euro artacaklar.

Avrupalı hane halklarının enerji faturaları tepe yaptıklarında Avrupa’nın toplam gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 15’i civarına ulaşacaklar.

Piyasanın içinde bulunulan krizi küçümsediğini de savunan analistler, “Biz bu krizin 1970’lerdeki petrol krizinden daha derin olacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandılar.

Goldman Sachs raporunda enerji üretimine fiyat sınırı getirilmesi halinde AB’nin enerji faturalarında 650 milyar euro civarında tasarruf olabileceğini de belirtti.

Fitch’ten Euro Bölgesi’ne ‘resesyon’ uyarısı 

Öte yandan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Kuzey Akım’ üzerinden gaz sevkiyatının durması Euro Bölgesi’nde resesyon olasılığını artırdığı uyarısında bulundu.

Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Kuzey Akım boru hattının tamamen kapatılmasının 2023’te Eurp Bölgesi Gayrisafi Yurt İçi Hasılası’nda (GSYH) kuruluşun haziran ayında yaptığı tahminlere kıyasla 1.5-2 puanlık düşüşe neden olacağı öngörüldü.

Fitch, haziran ayında yaptığı tahminlerde, Euro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 2.6 ve 2023’te yüzde 2.1 büyümesinin beklendiğini açıklamıştı.

Açıklamada, Kuzey Akım boru hattı üzerinden gaz arzının tamamen durmasının Euro Bölgesi’nde resesyon olasılığını daha da artırdığı kaydedildi.

Rus gazının durmasının etkilerinin Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında farklılık göstereceği belirtilen açıklamada, Almanya gibi Kuzey Akım boru hattına yüksek bağımlı ve gaz kaynaklarını çeşitlendirmek için düşük seçeneklere sahip olan ülkelerin sınırlı manevra alanına sahip olduğu aktarıldı.

Açıklamada, yüksek doğalgaz fiyatlarının Avrupalı şirketlerin marjları ve nakit akışları üzerindeki baskıyı artırdığına işaret edilerek, bölgedeki gübre ve metal şirketlerinin uluslararası emsallerine kıyasla üretim ve rekabet gücünün azalması riskleriyle karşı karşıya olduğu ifade edildi.

Rus enerji şirketi Gazprom, 2 Eylül’de, Kuzey Akım boru hattından doğalgaz sevkiyatının belirsiz bir süreliğine durdurulduğunu açıklamıştı.

Paylaşın