Adıyaman: Gerger Kalesi

Gerger Kalesi; Adıyaman’ın Gerger İlçesi, Eski Gerger veya Nefs-i Gerger Oymaklı köyünde yer almaktadır. Ulaşım özel araçlarla sağlanmaktadır.

Tarihi Geç Hitit Beylikleri Dönemi’ne kadar dayanır. Ancak Eski Gerger Kenti’nin MÖ. 3’üncü yüzyılda Arsames adında Seleukos kralı zamanında kurulduğu bilinmektedir. MÖ. II. yüzyılda ise Fırat (Euphrat) Arsameiası olarak adlandırılmaktaydı.

Kale sarp bir kayalık üzerinde bulunmaktadır ve sağlam duvarlarla çevrilmiştir. Büyük bir kaya yüzeyinde Kommagene Kralı Mithridates Kallinichos’un babası ve Antik Kommagene Krallığı’nın Başkenti Somosata’nın (Samsat) kurucusu Kral Samos’un (MÖ. 140-100) devasa büyüklükteki bir kabartması ve Grekçe yazıtlar yer almaktadır.

Daha sonraki dönemlerde Memlukluların Gerger kalesinde uzun bir süre hüküm sürdüklerini ve imar çalışmalarında bulundukları bilinmektedir. Geç dönemde de kullanılan kalenin içerisinde cami, dükkân, su sarnıçları ve benzeri sosyal yapıların kalıntılarını görmek mümkündür.

Paylaşın

Adıyaman: Üzeyir Peygamber Türbesi

Üzeyir Peygamber Türbesi; Adıyaman’ın Gerger İlçesi, Sutepe Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Ulaşım özel araçlarla sağlanmaktadır.

İsrail oğullarına göre meşhur bir Peygamber olan Üzeyr (a.s)’in adi Kur’an-i Kerim’de geçmektedir. Fakat İslâm’a göre onun peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır. Üzeyr (a.s)’in adı hakkında da alimlerin farklı yorumları vardır. Bazı alimlere göre onun adı Arapça bir isimdir. Diğer bazı âlimlere göre ise, Üzeyr kelimesi Arapça değil, İbranicedir. (el-Ukberî, imlau ma menne bihi’r Rahman, Misir, 1961, II, 7).

İbranicede Üzeyr kelimesinin karşılığı “Azra”dır. Tevrat’ın bu dildeki nüshasında böyle geçmektedir (Biblio Hobraica, nsr. Rud. Kittel, Stuttgart,1952; Esra, VII,1; Nehemio, VIII,13). Üzeyr (a.s), Harun Peygamber’in neslinden gelmektedir (es-Sa’lebî, el-Arais, Misir, 1951, 344). Tevbe Suresi 9/30, 31 ayetlerde ismi açıkça zikredilen Üzeyir Peygamberin hikayesi Bakara suresinde (259. Ayet) açıkça anlatılmaktadır. Bazı rivayetlere göre makam olan ve bazı rivayetlere göre de türbe olan mekanın türbe olma ihtimali oldukça yüksektir.

Günümüzde hala arpa şeklinde görülen ve hiç tükenmeyen taşların varlığı bu zatın kerametinin bir işareti olarak kabul edilmektedir. Üzeyr (a.s) ile ilgili bulunduğu söylenen bir ayet de şöyledir; “Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin çatıları duvarları üzerine çökmüş (yıkık dökük olmuş) ıssız bir kasabaya uğradı. “Ölümünden sonra Allah bunları nasıl diriltir acaba!” dedi. Hemen Allah onu öldürdü yüz sene sonra tekrar diriltti. ‘Ne kadar kaldın burada?’ dedi. ‘Bir gün yahut birkaç saat’ dedi. Allah ona: ‘Bilakis yüz sene kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır. Bir de eşeğine bak. Seni İnsanlar için bir ayet (ibret işareti) kılalım diye (yüz sene ölü tuttuk sonra tekrar dirilttik). Şimdi sen kemiklere bak, onları nasıl birbiri üstüne koyuyor, sonra ona nasıl et giydiriyoruz’ dedi. Durum kendisince anlaşılınca, ‘Şüphesiz Allah’ın her şeye kadir olduğunu bilmeliyim’ dedi.” (Bakara, 2/259).

Peygamber olsun veya olmasın, Üzeyr (a.s) Allah’a tam manasıyla inanmış, kamil, iman sahibi olan bir zattı. Hayati boyunca, Allah’ın rızasını kazanmak için hayra koşmuştur. Çevresindeki İnsanları da bu şekilde inanmaya ve Allah’ın emir ile yasaklarına riayet etmeye davet etmiştir.

Paylaşın