Hamas’tan Dikkat Çeken Açıklama: İsrail’i Ortadan Kaldırmalıyız

Hamas’ın üst düzey isimlerinden Gazi Hamad,, Tel Aviv yönetiminin bölgede büyük tehlike yarattığını öne sürerek, “İsrail’i ortadan kaldırmalıyız. Bunu söylemekten çekinmiyoruz” dedi.

“İsrail’in bizim topraklarımızda yeri yok” diyen Hamad, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de başlattığı operasyonda “sonuna kadar haklı olduğunu” savundu.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail, Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti.

Hamas’ın üst düzey isimlerinden Gazi Hamad, “İsrail yok olana kadar saldırıları devam ettireceklerini” söyledi.

Hamad, Lübnan’ın televizyon kanalı LBC International’da 24 Ekim’de yayımlanan konuşmasında, şu ifadeleri kullandı:

İsrail’e bir ders vermeliyiz. Bunu da ikinci ve üçüncü kez saldırarak yapacağız. Aksa Tufanı operasyonu sadece ilk saldırıydı. Bunun ikincisi, üçüncüsü ve dördüncüsü de olacak. Bir bedel ödemek zorunda kalacak mıyız? Evet, biz bunu ödemeye hazırız. Bize şehitler ulusu deniyor ve şehit vermekten gurur duyuyoruz.

“İsrail’in bizim topraklarımızda yeri yok” diyen Hamad, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de başlattığı operasyonda “sonuna kadar haklı olduğunu” savundu.

Hamad, Tel Aviv yönetiminin bölgede büyük tehlike yarattığını öne sürerek, “İsrail’i ortadan kaldırmalıyız. Bunu söylemekten çekinmiyoruz” dedi.

Hamas militanları operasyonda Gazze Şeridi’ni geçip İsrail tarafına girerek birçok kişiyi rehin almıştı. İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) en son açıkladığı rakamlara göre militanların elinde en az 245 esir var.

Militanlar ayrıca Gazze Şeridi’ne yakın Re’im bölgesindeki Supernova Festivali’ne baskın da düzenlemişti. İsrail, müzik festivaline yapılan saldırılarda 260 kişinin öldürüldüğünü bildirmişti.

Hamad ise açıklamasında bu duruma ilgili “Sivillere zarar vermek istemedik ama sahada bazı karışıklıklar yaşandı” ifadelerini kullandı.

İsrail, Hamas militanlarının saldırılarına Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti.

Filistin Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze’de 3 bin 648’i çocuk, 2 bin 290’ı da kadın 8 bin 796 kişi öldürülürken, yaralananların sayısıysa 22 bin 219’a yükseldi.

İsrail ise Gazze’den düzenlenen saldırılarda 317’si asker 1400 kişinin öldürüldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 9 Bini Aştı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan Filistin – İsrail savaşının 27. gününde, Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 9 bin 61’e yükseldi.

Haber Merkezi /  Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, hayatına kaybedenlerden 3 bin 760’ının çocuk, 2 bin 326’sının kadın olduğunu kaydetti. Bakanlık açıklamasında, 32 binden fazla kişinin de yaralandığını da belirtti.

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü, Refah Sınır Kapısı’nın yaralılara ve yabancı ülke vatandaşlarına açılmasına ve Mısır tarafına geçişler olmasına rağmen hâlâ 20 binden fazla yaralının Gazze Şeridi’nden çıkamadığını açıkladı.

Bir kısım ağır yaralının ve 22 uluslararası MSF çalışanının sınır kapısından geçtiğini belirten örgüt açıklamasında, “Ne var ki, Gazze’de hâlâ ablukadan dolayı sağlık hizmetlerine ancak sınırlı erişimi olan 20 binden fazla insan var” ifadesini kullandı.

Gazze’den ayrılmak isteyenlere daha fazla bekletilmeden izin verilmesi gerektiğini savunan MSF, bu kişilerin geri dönüşlerine de olanak tanınması gerektiğini ifade etti.

Açıklamada, MSF’nin Filistin personelinin hâlâ bölgede hizmet verdiği kaydedilerek, bir başka uluslararası ekibin de “koşullar izin verir vermez” bölgeden ayrılan ekibin yerini almak için beklediği ifade edildi.

Birleşmiş Milletler ve diğer insani yardım örgütleri, 2 milyon 400 bin nüfuslu Gazze Şeridi’nde gıda, yakıt ve ilaç eksikliğinde emsalsiz bir felaket yaşandığına dikkat çekiyor.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail bombardımanında hayatını kaybedenlerin sayısının 8 bin 786’ya çıktığını açıklamıştı. Bakanlığın verilerine göre öldürülenlerin 3 bin 648’i çocuk.

İsrail, bir tabur komutanının öldürüldüğünü doğruladı

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki Hamas savunma hattını kırdığını ve bölgenin merkezindeki mevzilerin kontrolünü ele geçirdiğini söyledi.

Hagari, açıklamasında, “Askerlerimiz, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Hamas savunma hatlarını tahrip etmeye ve merkezi bölgeleri kontrol altına almaya devam ediyor. Faaliyetlerimizi yoğunlaştırarak kendimize belirlediğimiz plan ve hedefler doğrultusunda ilerlemeye devam ediyoruz. Avaşın her safhasında avantaja sahibiz. Savaş alanındaki birliklerimize sürekli mühimmat ve koruyucu ekipman tedariki devam ediyor” dedi.

Tuğgeneral Itzik Cohen’den alıntı yapan Haaretz’in dünkü haberinde, İsrail Savunma Kuvvetleri’ne bağlı 162. Tümen’e ait birliklerin Gazze şehrinin kapılarına yaklaştığı bildirilmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcü Birimi yaptığı açıklamada 53. Tabur Komutanı Yarbay Salman Habaka‘nın Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki çatışmada öldürüldüğünü doğruladı.

İsrail’in kuşatma altındaki bölgeye yönelik askeri harekâtını genişletmesinden bu yana öldürülen toplam asker sayısı 18’e yükseldi. Salman Habaka‘nın şu ana kadar ölen en rütbeli İsrail askeri olduğu iddia edildi.

Refah Sınır Kapısı’ndan geçişler başladı

Refah Sınır Kapısı’ndan yaralı ve yabancı pasaportlu kişilerin geçişi Çarşamba günü başladı. Mısır Dışişleri, ülkeye kabul edilecek yabancı pasaportlu sayısının 7 bin civarında olacağını kaydediyor.

Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı İsmail Hayrat, 60’tan fazla ülke vatandaşlığı olan yaklaşık 7 bin kişinin Gazze’den çıkarılacağını söyledi. Mısır’da Refah Kapısı yakınlarında kurulan sahra hastanesine de daha fazla yaralı kabul edileceği aktarılıyor.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Gazze’de Can Kaybı 8 Bin 796’ya Çıktı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan Filistin – İsrail savaşı 26. gününde, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında en az 8 bin 796 kişinin öldüğünü açıkladı. Bakanlık öldürülenlerin 3 bin 648’inin çocuk olduğunu kaydetti.

Haber Merkezi / Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ateşkes çağrısı yaptı. Fidan “bazı ülkelerin Gazze’deki kıyıma aleni destek vermesi, şiddeti teşvik etmesinin” kabul edilemeyeceğini söyleyerek, şunları kaydetti:

“Gazze’deki insanlık dramının bölge ülkelerini de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Bu nedenle bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri, kalıcı ve adil barışı teşvik etmeye çağırıyoruz. Bu bölgenin aktörleri olarak bölge sorunlarımızın çözümünü başkalarına havale etmemeliyiz.”

Abdullahiyan da savaş bir an önce durdurulmazsa tarafların kontrolünden çıkabileceğini söyleyerek, bunun sorumluluğunun “ABD, İsrail ve savaş suçlarını destekleyenlerde” olacağını belirtti.

İran Dışişleri Bakanı, “Gazze’de kadınlara ve çocuklara karşı saldırılar devam ederse, sonuçları çok ağır olacaktır ve destekleyenler bunun bedelini ağır ödeyeceklerdir” derken, durumun böyle devam etmesi halinde “direniş gruplarının başka sürpriz saldırılar düzenleyebileceğine” işaret etti.

Refah Kapısı açıldı

Katar’ın arabuluculuğunda Mısır, İsrail ve Hamas arasında varılan anlaşma sayesinde, bazı ağır yaralıların ve yabancı pasaport sahiplerinin Gazze’den Mısır’a geçişine izin veriliyor.

Mısır ile İsrail arasındaki Refah kapısında bekleyen ambulanslar sınırdan geçiş yapmaya başladı. Mısır basını çarşamba günü 80’den fazla yaralı Filistinlinin tedavi için Gazze’den Mısır’a getirileceğini bildirdi. Ambulansların Mısır tarafından Refah sınır kapısından geçtiği görüldü. Yaralıların sınırın yakındaki Şeyh Züveyd kasabasında kurulan sahra hastanesine götürülmesi bekleniyor.

Gelen bilgilere göre sınırdan öncelikle ağır yaralıların, ardından yabancı uyruklunun geçişine izin verilecek. Filistinli yetkililer 400’den fazla yabancı pasaport sahibinin Gazze’den ayrılmasına izin verileceğini belirtti. Gazze’de toplam 7 bin kadar yabancı uyruklunun bulunduğu sanılıyor.

Gazze’de geçişler ve sınırlardan sorumlu makamlar Refah kapısından geçmesine izin verilecek ,yabancıların isimlerinin yer aldığı bir liste yayınladı. Listede Avusturya, Japonya, Bulgaristan, Endonezya, İngiltere ve Avustralya vatandaşlarının ismini bulunduğu belirtildi.

Hamas: Bazı esirleri serbest bırakacağız

İzzettin El Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, katıldığı bir televizyon yayınında “Aracılara önümüzdeki birkaç gün içinde belirli sayıda yabancıyı serbest bırakacağımızı bildirdik” açıklamasını yaptı.

Ebu Ubeyde televizyonda yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik tehditlerini de sürdürdü. Sözcü, “Gazze düşmanlar, onların askerleri ile siyasi ve askeri liderleri için bir mezarlık ve bataklık olacak” ifadesini kullandı.

“Gazze’de halk sağlığı felaketi an meselesi”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaptığı açıklamada, aşırı kalabalık, kitlesel yerinden edilme ve altyapının zarar görmesi nedeniyle Gazze’de bir “halk sağlığı felaketinin” an meslesi olduğunu bildirdi.

DSÖ sözcüsü Christian Lindmeier, gazetecilere verdiği demeçte, “Kitlesel yerinden edilme, aşırı kalabalık, su ve sanitasyon altyapısının zarar görmesi ile ortaya çıkan halk sağlığı felaketi an meselesi” ifadesini kullandı.

BM Çocuklara Yardım Fonu da (UNICEF), Gazze’de normal seviyenin yüzde 5’i oranında su tüketimi nedeniyle dehidrasyona bağlı bebek ölümleri riski uyarısında bulundu.

UNICEF Sözcüsü James Elder, Gazzeli çocukların temiz su olmadığı için tuzlu su içtiklerini ve bu nedenle hastalandıklarını dile getirdi.

Kentteki çocuk ölümlerinden endişe duyduklarını ve “Gazze’nin çocuklar için mezarlığa dönüştüğünü” belirten Elder ayrıca, Gazze’de 940 çocuğun kayıp olduğunun bildirildiğini ve bazılarının enkaz altında kaldığının düşünüldüğünü kaydetti.

“Sivillerin korunması esasına saygı gösterilmeli”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların arasında kalan sivillerin korunması için çağrıda bulunarak tarafları “ölçülü ve ihtiyatlı” olmaya çağırdı. Sivillerin korunmasının önemini vurgulayan Guterres, bu esasa iki tarafın da saygı göstermesi gerektiğini söyledi.

BM Genel Sekreteri, “Uluslararası insancıl hukuk, görmezden gelinemeyecek net kurallar ortaya koyuyor. Bu, bir alakart menü değil ve seçmece bir biçimde uygulanamaz” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği terör eylemlerini şiddetle kınadığının bir kez daha altını çizen Gutaress, “Sivillerin öldürülmesi, yaralanması ve kaçırılmasının hiçbir bir meşruiyeti olamaz. Hamas tarafından tutsak olarak tutulan rehinelerin derhal ve koşulsuz salıverilmesi çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Gazze’de sivillerin öldürülmesini de kınadığını belirterek, “Öldürülenlerin üçte ikisinin kadın ve çocuklar olduğu yönündeki haberlerden dehşete düştüğünü” söyledi. Guterres, gerilimin Gazze’yi de aşmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.

Paylaşın

Gazze’nin Kaderi Ne Olacak? Olası Beş Senaryo

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan Filistin – İsrail savaşı 25. gününde de devam ederken, İsrail saldırıları altındaki Gazze’de yaşamını yitirenlerin sayısının  8 bin 525’e yükseldiği açıklandı. 

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim’de başlayan savaşta 3 bin 542’si çocuk olmak üzere toplam 8 bin 525 kişinin öldürüldüğünü duyurdu. İsrail saldırılarında can verenlerin 2 bin 187’sinin de kadın olduğu açıklandı. Pazartesi günü yapılan son duyuruda toplam can kaybı 8 bin 306 olarak açıklanmıştı.

Kara harekâtına hazırlanan İsrail ordusunun hedefi ise, Gazze Şeridi’ni kontrol eden Hamas’ı devirmek. Peki İsrail amacına ulaşırsa Gazze Şeridi’nin kaderi ne olacak?

İsrail hâlihazırda yaklaşık 350 bin yedek askerini seferber etmiş durumda. Kara kuvvetlerinin bir kısmı Lübnan sınırında, diğer bir kısmı da Gazze Şeridi sınırında konuşlandırıldı. İsrail uzun zamandır beklenen kara harekâtının amacının militan İslamcı örgüt Hamas’ın yok edilmesi olduğunu söylüyor. Hamas, Avrupa Birliği (AB), ABD ve Almanya da dahil olmak üzere birçok ülke tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan bir örgüt.

Peki İsrail, Hamas’ı yenme hedefinde başarılı olursa Gazze Şeridi’ni nasıl bir gelecek bekliyor? Bu sorunun yanıtı henüz belli değil. Ayrıca İsrail’in Hamas’ı tamamen yok etmeyi başarıp başaramayacağı belirsiz.

Uzmanlar, Gazze’de oluşacak siyasi bir iktidar boşluğunu, Taliban’ın Afganistan’da ve IŞİD’in Sahel bölgesinde yaptığı gibi, terör örgütlerinin istismar etmesi tehlikesi bulunduğunu söylüyor. İsrail karşıtı İran rejiminin de bu boşluktan fayda sağlamak suretiyle Gazze’de Hamas ve İslami Cihad gibi örgütleri yeni yöntemlerle desteklemesi tehlikesi de mevcut.

Peki bu şartlar altında Gazze Şeridi’nde nasıl bir yeni düzen oluşur?

1. Senaryo: Gazze Şeridi’ni yeniden İsrail kontrol eder

Bu senaryolardan biri, İsrail’in aynen 2005 yılına kadar olduğu gibi, Gazze Şeridi’ni bizzat askeri olarak kontrol etmesi. Başka bir deyişle, İsrail’in Gazze’ye işgalci güç olarak geri dönmesi. Bu yönde bir adım, yeni bir militan direnişi tetikleme tehlikesi yaratıyor. Buna ek olarak Alman uzman Stephan Stetter, böylesine bir gelişmenin bölgesel dengeler üzerinde de çok ciddi etkileri olabileceği uyarısında bulunuyor.

Olası senaryoları değerlendiren Alman Silahlı Kuvvetleri Üniversitesi’nden Stephan Stetter, “Bu gerçekleşirse, İsrail’de, Gazze Şeridi’nin yeniden iskan edilmesi yönünde talepler ortaya çıkacaktır. Bu da İsrail-Filistin çatışmasını alevlendirmek ve daim kılmak isteyenlerin değirmenine su taşıyacaktır” diye konuştu.

Öte yandan olası bir işgalci güç olarak İsrail, uluslararası hukuk çerçevesinde işgal altındaki halka karşı belirli yükümlülükleri üstlenmek zorunda kalacak. Stetter, “İsrail’in bu görevi kendisi üstlenmesi gerekecek. Bu, mâli olarak İsrail’in imkanlarını aşacaktır” dedi. Stetter, İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim tarihli saldırısından ekonomik olarak ciddi derecede etkilendiğini de hatırlattı.

Ayrıca, İsrail’in bölgede bir işgalci güç olarak kalmasına, ABD’nin başını çektiği Batılı müttefiklerinin siyaseten karşı çıkması da olasılıklar dahilinde. Diğer yandan olası bir işgalin İsrail’in, hâlihazırda barış anlaşması imzaladığı veya imzalamayı planladığı Arap ülkeleriyle ilişkilerini iyice zora sokma ihtimali de yüksek.

Stetter, “Tüm bu şartlar altında, işgal senaryosunu olası görmüyorum” diyor. Bu senaryonun İsrail açısından teşkil ettiği bir diğer sorun da kendisine düşman olan Gazze Şeridi’ne karşı kendisini izole etmeye devam etme zorunluluğu olacak. Kısa süre önce ABD merkezli dış politika dergisi Foreign Affairs’de yer alan bir makalede, “İsrail daima devasa bir hapishaneye hükmetmek zorunda kalacaktır” değerlendirmesi yapılmıştı.

2. Senaryo: İktidarı Filistin Özerk Yönetimi üstlenir

İhtimaller dahilinde olan bir diğer senaryo da Filistin Özerk Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesi ve buranın yönetimini yeniden devralması.

Tel Aviv Üniversitesi Moşe Dayan Merkezi’nde araştırmacı ve İsrail askeri istihbarat servisinin eski bir çalışanı olan İsrailli uzman Michael Milshtein’a göre bu planın en zayıf noktası; Mahmud Abbas liderliğindeki yönetimin, Batı Şeria’nın yalnızca bir kısmını kontrolü altında bulunduruyor olması. Bölgenin büyük kısmının yönetimi, İsrail’in kontrolü altında. Milshstein, bu senaryo değerlendirilirken Abbas’ın siyasi açıdan zayıf olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiriyor.

Filistin Özerk Yönetimi ve Abbas’ın lideri olduğu El Fetih partisine Batı Şeria’daki desteğin düşük olduğu belirtiliyor. Yolsuzluk ve yönetimin başarısızlığı nedeniyle Filistinliler sık sık protesto eylemleri düzenliyor.

Demokratik meşruiyet eksikliği de özerk yönetime yöneltilen bir diğer eleştiri. En son başkanlık seçimlerinin 2005 yılında düzenlendiği bölgede, Abbas herhangi bir seçim olmaksızın başkanlık koltuğunda oturmayı sürdürüyor. Son dönemde Hamas’a karşı yeterince mesafe almaması nedeniyle Batı’da da eleştirilerin odağına yerleşen Abbas’a Batı Şeria’da yöneltilen bir diğer eleştiri ise işgalci güç İsrail’e karşı yeterince sert ve kararlı bir şekilde karşı çıkamıyor oluşu.

Tüm bunlara ek olarak Stephan Stetter, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Filistin Özerk Yönetimi İsrail’in Hamas’a karşı zafer elde etmesi durumunda Gazze Şeridi’ne geldiği takdirde, savaşın mağlubunun sırtından iktidarı eline alan, savaşın kazananı olarak görülecektir.” Özerk Yönetim’in bu tür bir izlenim uyandırmama konusunda dikkatli olması gerektiğini kaydeden Stetter, “Bunun dışında tüm diğer senaryolarda, Filistin Özerk Yönetimi, Gazze için önemli bir rol oynayacaktır” diyor.

3. Senaryo: Karışık Filistin sivil yönetimi kurulur

Milshtein’a göre, ilk iki senaryodan daha iyi ancak hayata geçirilmesi zor olan bir diğer senaryo ise bölgede karışık bir Filistin sivil yönetiminin kurulması olur. Filistin halkına mensup olan, Filistin Özerk Yönetimi’yle de yakın ilişkileri bulunan çeşitli temsilcilerden oluşacak böylesine bir yönetim Mısır, ABD, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından da desteklenebilir.

Ancak Milshtein’a göre, bu tür bir yönetim istikrarlı ve uzun ömürlü olamaz: “Ancak yine de diğer alternatiflere göre daha iyi bir seçenek.”

4. Senaryo: Yönetimi BM devralır

Stetter, bu tür bir durumda teorik olarak Birleşmiş Milletler’in (BM) de yönetim görevini devralabileceğinin altını çizdi.

Kosova ve Doğu Timor örneklerini veren Stetter, “Ancak bu Gazze Şeridi’nde pek gerçekçi değil. Bunun bu tür bir durumda hayata geçirilmesi, imkansız olmasa da çok zor. Bunun nedeni, dünya kamuoyunun dikkatlerinin bu çatışmada olması. Aynı zamanda Batılı devletlerin bölgede daha güçlü bir rol üstlenmesi eleştiri oklarını üzerine çekebilir” görüşünü aktardı. Öte yandan bu senaryonun gerçekleşmesi için, BM’nin üye devletler tarafından yetkilendirilmesi de zorunluluklar arasında.

5. Senaryo: Yönetimi Arap devletleri devralır

Stetter’e göre Gazze için bir diğer senaryo da bölgenin yönetimini Filistin Özerk Yönetimi ile işbirliği sürdürecek biçimde Arap devletlerinin devralması. Stetter, “Bu senaryo, Filistin’deki temsilcisi Hamas olan Müslüman Kardeşler hareketine şüpheyle yaklaşan Arap devletlerinin de çıkarına olur. Geçmişte Mısır’da Müslüman Kardeşler’e karşı çıkıldı, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de bu grupla mücadele ediliyor” dedi.

Söz konusu devletlerin hâlihazırda Filistin halkıyla dayanışma göstermek amacıyla İsrail karşıtı bir söylem benimsediğini hatırlatan Stetter, “Buna rağmen Hamas’ın savaşı kaybetmesi, Riyad ve Kahire’de pek olumsuz görülmeyecektir” dedi.

Hamas kaybettiği takdirde milli egemenlik ve iki devletli çözüm taleplerine sahip Filistin halkının ikna edilmesi gerektiğini kaydeden Stetter, “Bunu hayata geçirmek için, BM ve Batı ile işbirliği yapan, birlik içerisinde hareket eden kuvvetlere ihtiyaç olacak” diye konuştu. Stetter, bu tür bir modelin sürdürülebilmesi için siyasi desteğin yanı sıra mâli desteğin de büyük önem taşıyacağını kaydetti. Stetter, böylesine bir çözümün yalnızca Filistinlilere değil, İsrail’e de daha fazla güvenlik sağlayacağını savundu.

Ancak bugün binlerce kişinin yaşamını yitirdiği ortamda, Arap devletlerinin İsrail ile resmi ilişkilere başlamaya ne zaman ve hangi bedel karşılığında hazır olacağı belirsizliğini koruyor. Dolayısıyla bu tür bir modelin hayata geçmesi, kısa değil, ancak orta vadede mümkün olabilir.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Hamas Rehinelerin Bir Kısmını Serbest Bırakacağını Açıkladı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan Filistin – İsrail savaşı 25. gününde de devam ederken, Hamas, yabancı rehinelerin bir kısmının önümüzdeki günlerde serbest bırakılacağını bildirdi.

Haber Merkezi / İzzettin El Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, katıldığı bir televizyon yayınında “Aracılara önümüzdeki birkaç gün içinde belirli sayıda yabancıyı serbest bırakacağımızı bildirdik” açıklamasını yaptı.

Ebu Ubeyde televizyonda yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik tehditlerini de sürdürdü. Sözcü, “Gazze düşmanlar, onların askerleri ile siyasi ve askeri liderleri için bir mezarlık ve bataklık olacak” ifadesini kullandı.

İsrail Gazze’ye yönelik hava saldırılarını aralıksız sürdürürken Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, şimdiye kadar 3 bin 500’den fazlası çocuk olmak üzere 8 bin 525 kişinin saldırılarda öldürüldüğünü açıkladı.

Bakanlık’tan yapılan son açıklamada Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bir mülteci kampına düzenlenen hava saldırısı sonucu en az 50 kişinin öldüğü kaydedildi.

“Gazze’de halk sağlığı felaketi an meselesi”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaptığı açıklamada, aşırı kalabalık, kitlesel yerinden edilme ve altyapının zarar görmesi nedeniyle Gazze’de bir “halk sağlığı felaketinin” an meslesi olduğunu bildirdi.

DSÖ sözcüsü Christian Lindmeier, gazetecilere verdiği demeçte, “Kitlesel yerinden edilme, aşırı kalabalık, su ve sanitasyon altyapısının zarar görmesi ile ortaya çıkan halk sağlığı felaketi an meselesi” ifadesini kullandı.

BM Çocuklara Yardım Fonu da (UNICEF), Gazze’de normal seviyenin yüzde 5’i oranında su tüketimi nedeniyle dehidrasyona bağlı bebek ölümleri riski uyarısında bulundu.

UNICEF Sözcüsü James Elder, Gazzeli çocukların temiz su olmadığı için tuzlu su içtiklerini ve bu nedenle hastalandıklarını dile getirdi.

Kentteki çocuk ölümlerinden endişe duyduklarını ve “Gazze’nin çocuklar için mezarlığa dönüştüğünü” belirten Elder ayrıca, Gazze’de 940 çocuğun kayıp olduğunun bildirildiğini ve bazılarının enkaz altında kaldığının düşünüldüğünü kaydetti.

“Sivillerin korunması esasına saygı gösterilmeli”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaların arasında kalan sivillerin korunması için çağrıda bulunarak tarafları “ölçülü ve ihtiyatlı” olmaya çağırdı. Sivillerin korunmasının önemini vurgulayan Guterres, bu esasa iki tarafın da saygı göstermesi gerektiğini söyledi.

BM Genel Sekreteri, “Uluslararası insancıl hukuk, görmezden gelinemeyecek net kurallar ortaya koyuyor. Bu, bir alakart menü değil ve seçmece bir biçimde uygulanamaz” ifadelerini kullandı.

Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği terör eylemlerini şiddetle kınadığının bir kez daha altını çizen Gutaress, “Sivillerin öldürülmesi, yaralanması ve kaçırılmasının hiçbir bir meşruiyeti olamaz. Hamas tarafından tutsak olarak tutulan rehinelerin derhal ve koşulsuz salıverilmesi çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Gazze’de sivillerin öldürülmesini de kınadığını belirterek, “Öldürülenlerin üçte ikisinin kadın ve çocuklar olduğu yönündeki haberlerden dehşete düştüğünü” söyledi. Guterres, gerilimin Gazze’yi de aşmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.

Paylaşın

Gazze’de Can Kaybı 8 Bin 525’e Çıktı: 3 Bin 542’si Çocuk

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Filistin – İsrail savaşında çatışmalar şiddetlenirken, Gazze’de İsrail saldırılarında hayatını kaybdenlerin sayısı bir günde 200 artarak 8 bin 525’e çıktı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, hayatını kaybedenlerin 3 bin 542’si çocuk; 2 bin 187’si ise kadın. Verilere göre, yaralananların sayısı ise 21 bini geçti.

Hayatını kaybedenler arasında 130 sağlık görevlisinin olduğu da açıklandı. Buna göre 15 hastane ve 32 sağlık merkezi de saldırılar nedeniyle çalışamaz hale geldi.

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7-26 Ekim tarihleri arasında, İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin isimleri, kimlik bilgileri ve yaşlarının yer aldığı 212 sayfalık bir rapor yayımladı.

Rapora göre, 7-26 Ekim tarihlerinde İsrail saldırılarında, ölen 7 bin 28 kişinin 2 bin 913’ü çocuk. İsrail saldırılarında, henüz bir yaşını tamamlamamış 133 bebek, 1 yaşındaki 153, 2 yaşındaki 158 bebek olmak üzere 444 bebek yaşamını yitirdi.

İsrail bombardımanlarında, 3 yaşındaki 171, ilköğretim çağındaki (4-13 yaş) 1527, lise çağındaki (14-17 yaş) 523 çocuk hayatını kaybetti.

Saldırılardaki can kayıplarının 2 bin 262’sini kadınlar oluştururken, 60 yaş üzeri de 462 kişi öldürüldü. Raporda, saldırılarda ölen 281 kişinin kimliğinin tespit edilemediği kaydedildi.

“Gazze, çocuklar için mezarlığa dönüşüyor”

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında, İsrail ile Filistin arasında devam eden çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gazze’deki çocukların, 7 Ekim’den bu yana devam eden çatışmalardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Elder, “Gazze’de artan çocuk ölümlerinden endişe duyuyoruz. Gazze, çocuklar için mezarlığa dönüşüyor” dedi.

Elder, UNICEF’in çatışmalar için acil ateşkes ve Gazze’ye insani yardım malzemelerinin kesintisiz ulaştırılması çağrısını yineleyerek “Gazze’deki çocuklar yalnızca bombardımanlar nedeniyle ölmüyor, onlar ihtiyaç duydukları tıbbi bakım eksikliği nedeniyle de ölüyor” diye konuştu.

İsrail’in saldırıları devam ediyor

İsrail Ordusu Sözcüsü Yarbay Jonathan Conricus, ordunun “Gazze Şeridi’nin tüm kesimlerini vurduğunu” belirtti.

Conricus “Faaliyetlerimizi Hamas’ın ağırlık merkezi olan Gazze Şeridi’nin kuzeyine yoğunlaştıracağız. Ancak Gazze’nin diğer kesimlerini de vurmaya devam ediyoruz. Komutanlarını avlıyoruz, altyapılarına saldırıyoruz ve önemli bir hedef oldukça vuruyoruz” dedi.

Conricus ayrıca, İsrail’in sivillerin zarar görmemesi için elinden geleni yaptığını iddia ederken, Hamas’ı Gazze’nin en büyük hastanesi olan El Şifa’yı “sığınak olarak kullanmakla” suçladı.

İki hafta önce İsrail Gazze’deki sivillere bölgenin güneyine kaçmaları çağrısında bulunmuştu. İsrail Ordusu güçleri dün 600 bin kadar kişinin bulunduğu düşünülen Gazze Şeridi’nin kuzeyinde daha derinlere girdi. Filistinli görgü tanıklarına göre tanklar güneye doğru kaçış güzergahını kısa bir süre bloke etti.

İsrail Ordusu ayrıca, hava ve karadan saldırılarda son 24 saatte 300 civarında hedefin vurulduğunu açıkladı. İsrail Ordusu, “sayısız Hamas teröristinin öldürüldüğünü” bildirirken, “Terör hücreleri anti tank füzeleri kullandı ve makinalı tüfek ateşi açtı” denildi.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kasım Tugayları’nın Telegram kanalından yapılan açıklamada ise, Gazze’nin kuzeyinde İsrail Ordusuna ait üç araca baskın yapıldığı belirtildi.

Açıklamada, kuzeydeki El Tawam bölgesinde Gazze’nin içlerine doğru girmeye çalışan araçlara anti tank füzeleri atıldığı kaydedildi. Hamas daha önce de, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Kerem geçiş kapısı yakınlarındaki İsrail askerlerine havan topu saldırısı düzenlendiğini bildirmişti.

Bu arada İsrail ordusu da Hamas’ın elindeki rehine sayısının en az 240 olduğunu açıkladı. İsrail ordusu dün rehine sayısının 239 olduğunu bildirmişti. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari rehinelerin yakınlarının bilgilendirildiğini belirtti. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamalara göre, rehinelerin çoğunun hayatta olduğu tahmin ediliyor.

Hamas’ın silahlı kanadı El Kassam Tugayları ise savaşçılarının Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ve güneyinde İsrail birliklerine ateş açtığını aktardı. Açıklamada Hamas militanları ile “Gazze’nin güney eksenine giren” İsrail silahlı kuvvetleri arasında çatışmalar yaşandığı belirtildi.

Paylaşın

Netanyahu Ateşkesi Reddetti: Şimdi Savaş Zamanı

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, “Pearl Harbor’un bombalanmasından veya 11 Eylül terör saldırılarından sonra ABD nasıl ateşkesi kabul etmediyse, İsrail de 7 Ekim’deki korkunç saldırılar sonrasında Hamas ile çatışmaları durdurmayı kabul etmeyecek” dedi.

Haber Merkezi / Benyamin Netanyahu, “İsrail’e ateşkesi kabul et çağrıları, Hamas’a, terörizme, barbarlığa teslim ol çağrılarıdır. Bu olmayacak… İncil der ki, barışın zamanı var ve savaşın zamanı var. Şimdi savaş zamanı” ifadelerini kullandı.

“Her uygar ulus İsrail’in yanında yer almalı ve ön koşul olmaksızın rehinelerin serbest bırakılmasını talep etmelidir” diyen Netanyahu, “Uygar güçler ile barbar güçler arasında” bir çizgi çektiklerini ifade etti.

Uygar ülkelerin İsrail’e destek vermesini umduğunu belirten Benyamin Netanyahu, “Çünkü İsrail’in mücadelesi sizin mücadeleniz. Çünkü Hamas ve İran’ın oluşturduğu şer ekseni kazanırsa, bir sonraki hedef siz olacaksınız. Bu nedenle İsrail’in zaferi sizin zaferiniz olacak” ifadelerini kullandı. Netanyau, Hamas’ı “tarihin çöplüğüne fırlatacaklarını” da sözlerine ekledi.

Askeri yetkililerin değerlendirmelerine işaret eden Benyamin Netanyahu, İsrail birliklerinin Gazze Şeridi’ne yönelik kara harekatının rehinelerin kurtarılmasını mümkün kılabileceğini söyledi. Netanyahu, “Hamas, baskı olmadığı sürece bunu yapmayacak” dedi.

İsrail Başbakanı Netanyahu, Gazze Şeridi’nde hayatını kaybeden sivillerin sayısının artmasına yönelik eleştirilere de yanıt verdi. Sivillerin İsrail’in çağrısına uyarak, Gazze Şeridi’nin güneyine gitmelerinin sivil kayıplarını önleyeceğini ifade eden Netanyahu “Hiçbir sivil ölmemeli” dedi. İsrail Başbakanı, Hamas’ı da sivillerin güneye gitmesini engellemekle suçladı.

ABD ‘şimdilik’ ateşkes taraftarı değil

İsrail ile Hamas arasındaki savaşta bir ateşkesin “şu an için doğru olmayacağını” ve Hamas’ın “bundan tek kazançlı çıkan taraf olacağını” açıkladı.

Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby ayrıca, Amerikan yönetiminin daha fazla insani yardımın bölgeye ulaşmasına izin vermekten yana olduklarını söyledi. Kirby, “Gazze’yi güney yoluyla terk etmek isteyen insanların tahliyesine yardımcı olmak için de geçici konaklamalardan” yana olduğunu sözlerine ekledi.

“Gazze’nin tüm kesimlerini vurduk”

İsrail Ordusu Sözcüsü Yarbay Jonathan Conricus, ordunun “Gazze Şeridi’nin tüm kesimlerini vurduğunu” belirtti. Conricus “Faaliyetlerimizi Hamas’ın ağırlık merkezi olan Gazze Şeridi’nin kuzeyine yoğunlaştıracağız. Ancak Gazze’nin diğer kesimlerini de vurmaya devam ediyoruz. Komutanlarını avlıyoruz, altyapılarına saldırıyoruz ve önemli bir hedef oldukça vuruyoruz” dedi.

Conricus ayrıca, İsrail’in sivillerin zarar görmemesi için elinden geleni yaptığını iddia ederken, Hamas’ı Gazze’nin en büyük hastanesi olan El Şifa’yı “sığınak olarak kullanmakla” suçladı.

İki hafta önce İsrail Gazze’deki sivillere bölgenin güneyine kaçmaları çağrısında bulunmuştu. İsrail Ordusu güçleri dün 600 bin kadar kişinin bulunduğu düşünülen Gazze Şeridi’nin kuzeyinde daha derinlere girdi. Filistinli görgü tanıklarına göre tanklar güneye doğru kaçış güzergahını kısa bir süre bloke etti.

İsrail Ordusu ayrıca, hava ve karadan saldırılarda son 24 saatte 300 civarında hedefin vurulduğunu açıkladı. İsrail Ordusu, “sayısız Hamas teröristinin öldürüldüğünü” bildirirken, “Terör hücreleri anti tank füzeleri kullandı ve makinalı tüfek ateşi açtı” denildi.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kasım Tugayları’nın Telegram kanalından yapılan açıklamada ise, Gazze’nin kuzeyinde İsrail Ordusuna ait üç araca baskın yapıldığı belirtildi. Açıklamada, kuzeydeki El Tawam bölgesinde Gazze’nin içlerine doğru girmeye çalışan araçlara anti tank füzeleri atıldığı kaydedildi.

Hamas daha önce de, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Kerem geçiş kapısı yakınlarındaki İsrail askerlerine havan topu saldırısı düzenlendiğini bildirmişti.

Gazze’de can kaybı 8 bin 300’ü aştı

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 8 bin 306’ya ulaştığını açıkladı. Öldürülenlerden 3 bin 457’sinin çocuk, 2 bin 136’sının kadın ve 480’inin de yaşlı olduğu belirtildi.

Dünya Sağlık Örgütü, Gazze’deki hastanelerin elektrik ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok zor şartlar altında faaliyet gösterdiğini belirtiyor. 7 Ekim’den beri Gazze Şeridi’ne dışardan yakıt girişine izin verilmiyor. Hastaneler, barınaklar, fırınlar, su ve kanalizasyon tesislerinin işleyebilmesi için acil yakıta ihtiyaç duyuluyor.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Gazze’de Can Kaybı 8 Bin 306’ya Yükseldi

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan Filistin – İsrail savaşı 24. gününde, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, devam eden İsrail saldırılarında 8 bin 306 kişinin öldüğünü, bunların 3 bin 457’sinin çocuk olduğunu duyurdu.

Haber Merkezi / İsrail işgali altındaki Batı Şeria’daki sağlık bakanlığı ise Batı Şeria’da Ocak’tan bu yana ölenlerin sayısının 329’a, 7 Ekim’den bu yana ölenlerin sayısının ise 121’e yükseldiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nun (UNRWA) başkanı, Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerde yüzlerce hastanın mahsur kaldığını ve fiziksel olarak güneye hareket edemeyeceklerini söyledi.

Tom White, doktorların ve diğer yardım kuruluşlarının söylediklerini yineledi: Gazze’nin kuzeyindeki El Kudüs Hastanesi gibi hastanelerden hastaları nakletmek imkansız. Filistin Kızılayı, İsrail’in kendilerine Pazar günü hastane yakınlarda saldırılar devam ederken, hastaneyi boşaltmalarını söylediğini bildirdi.

White, “Kuzeydeki birçok insan UNRWA okullarına sığınıyor, hastanelere sığınıyor” dedi. “Bu hastanelerden birindeydim ve taşınamayacak yüzlerce hasta var” dedi. White, Kuzeydeki pek çok insanın (sadece hastalar değil) “fiziksel olarak ulaşım imkanları olmadığı için hareket edemediklerini” kaydetti.

White, insanlar “çok aç, çok susamış ve çok korkmuş durumdalar” dedi ve birçoğunun ekmek kırıntılarıyla karnını doyurduğunu, mümkün olduğunda onlara konserve yiyecek dağıttıklarını söyledi.

İsrail’den kara harekatı açıklaması

Öte yandan İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, ordunun kara operasyonunu genişletmeleri kapsamında son 24 saatte daha fazla İsrail askerinin Gazze Şeridi’ne girdiğini söyledi.

Hagari, yaptığı basın açıklamasında, İsrail birliklerinin Filistinli direnişçilere doğru ilerlediğini kaydederek, barikatlar kuran silahlı unsurlara karşı havadan saldırı düzenlediklerini belirtti.

Ordu Sözcüsü, “Kademeli ilerleme kaydediyoruz, saldırı faaliyeti savaşın aşamalarına ve hedeflerine göre yoğunlaşacak” dedi. Hamas’ın elindeki esirlerin sayısına ilişkin güncel bilgiler de paylaşan Hagari, Gazze’de alıkonulan 239 kişinin bulunduğunu ve ailelerine bilgi verdiklerini açıkladı.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’ndeki Ez-Zeytun Mahallesi’nin doğusuna giren İsrail’e ait iki askeri aracın hedef alındığını duyurdu. Örgütten yapılan açıklamada, “Zeytun Mahallesi’nin doğusuna giren iki Siyonist askeri aracı ‘Yasin 105’ roketiyle hedef alındı” ifadesi kullanıldı.

Hamas, 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırı sırasında rehin aldığı üç kadını gösterdiği iddia edilen bir video yayınladı. Halen rehin tutulan ve hangi koşullarda konuştuğu doğrulanamayan kadınlardan birinin, İsrail’in rehine krizine tepkisini eleştiren kısa bir açıklaması duyuluyor.

Hamas’ın silahlı kolu Kassam Tugayları bünyesindeki militanlar, İsrail sınırından sızarak düzenledikleri baskın sırasında yaklaşık 240 kişiyi esir almış ve İsrail’in elinde tuttuğu binlerce Filistinli mahkum karşılığında onları serbest bırakacaklarını ilan etmişti.

“Savaş Avrupa’da bireysel hakların kısıtlanmasına yol açıyor”

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Avrupalı hükümetlerin İsrail ile Gazze’deki Filistinli silahlı gruplar arasındaki çatışmalara yönelik kararlarının Avrupa’daki insan hakları üzerinde zararlı etkiler yarattığını söyledi.

Örgüt, hükümetlerin artan antisemitizm ve İslamofobi şikayetlerine yetersiz yanıt vermesi; Arap, Filistinli veya Müslüman olarak algılanan kişilere karşı ayrımcılığa yol açabilecek göç politikaları uygulaması ve Filistin yanlısı barışçıl protesto ve gösterilere yönelik yasakların bu yöndeki endişeleri artırdığını vurguladı.

“Avrupa ülkelerindeki yetkililerin herkesin güvende olmasını, şiddet ve ayrımcılıktan korunmasını sağlama sorumluluğu var,” diyen HRW Avrupa ve Orta Asya Direktör Yardımcısı Benjamin Ward, “Yetkililerin insanların barışçıl protesto ve ifade haklarını koruması ve hükümetlerin şiddete karşı güvenlik önlemlerinin haklara zarar vermemesini sağlaması da önemli,” ifadelerini kullandı.

HRW’den yapılan açıklamaya göre birçok ülke, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana antisemitik olaylarda artış olduğunu bildirdi. Londra Metropolitan Polisi, ekim ayının ilk 18 gününde 218 antisemitik olay kaydetti. Birleşik Krallık’taki topluluk gözlemcileri, 2022’nin aynı dönemindeki 81 olaya kıyasla 7 ile 23 Ekim arasında ülke çapında 600 şikayet aldı.

BMGK Gazze’yi görüşecek

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün Gazze’deki insani krizi görüşmek üzere olağanüstü toplanacak. Birleşik Arap Emirlikleri’nin talebiyle toplanacak olan BMGK’ye, BM’nin Filistinlilere yardım eden örgütü UNRWA da bilgi verecek.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cumartesi günü, İsrail’in uluslararası toplumun sağladığı yardımların Gazze’ye geçmesine izin vermek yerine askeri operasyonlarını artırmasını eleştirmişti.

BMGK’de 7 Ekim’den beri yapılan dört ayrı ateşkes çağrısı oylaması ABD veya Rusya’nın vetoları nedeniyle sonuçsuz kalmıştı. BM bölgeden gelen bilgilere göre, Gazze’nin kuzeyine düzenlenen hava saldırılarının yerleşim yerlerini sistematik bir şekilde yok ettiğini belirtiyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında 3 Bin 342 Çocuk Hayatını Kaybetti

Filistin -İsrail savaşının 24. gününde, Gazze’deki Filistin Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 3 bin 342’si çocuk, 2 bin 262’si kadın olmak üzere 8 bin 5 Filistinlinin öldürüldüğünü, 20 bin 242 kişinin yaralandığını bildirdi.

Haber Merkezi / İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında ise 120 Filistinli öldü, yaklaşık 2 bin Filistinli yaralandı. İsrail bombardımanında Gazze’de 35, Lübnan’da bir gazeteci yaşamını yitirdi.

İsrailli yetkililer, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 312’si asker 1400 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

BMGK Gazze’yi görüşecek

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün Gazze’deki insani krizi görüşmek üzere olağanüstü toplanacak.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin talebiyle toplanacak olan BMGK’ye, BM’nin Filistinlilere yardım eden örgütü UNRWA da bilgi verecek.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cumartesi günü, İsrail’in uluslararası toplumun sağladığı yardımların Gazze’ye geçmesine izin vermek yerine askeri operasyonlarını artırmasını eleştirmişti.

BMGK’da 7 Ekim’den beri yapılan dört ayrı ateşkes çağrısı oylaması ABD veya Rusya’nın vetoları nedeniyle sonuçsuz kalmıştı.

BM bölgeden gelen bilgilere göre, Gazze’nin kuzeyine düzenlenen hava saldırılarının yerleşim yerlerini sistematik bir şekilde yok ettiğini belirtiyor.

UNRWA: Sivil düzen bozulmaya başladı

BM Filistinli mültecilere yardım kuruluşunun (UNRWA) Gazze sorumlusu Thomas White, depolara yapılan baskınların “üç haftalık savaşın ve Gazze’ye uygulanan sıkı kuşatmanın ardından sivil düzenin bozulmaya başladığının endişe verici bir işareti olduğunu söyledi. White, “İnsanlar korkmuş, sinirli ve çaresiz” dedi.

UNRWA, İsrail’in Mısır’dan sadece küçük bir miktar yardımın girişine izin verdiğini, bunun da bir kısmının girilen depolardan birinde saklandığını söyledi.

Gazze’de yüz binlerce insana temel hizmetler sağlayan UNRWA, bölgedeki okullarını çatışma nedeniyle yerlerinden edilen Filistinlilerin barındığı sığınaklara dönüştürdü. Ajans sözcüsü Juliette Touma, insanların dört tesise girdiğini kaydetti.

Gazze’ye 18 bin tondan fazla patlayıcı atıldı

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne 18 bin tondan fazla patlayıcı atıldığını bildirdi. Saldırıların büyük bir yıkıma, 10 binden fazla kişinin ölmesi ve yaralanmasına neden olduğu kaydedildi.

İsrail ile Hamas arasında rehine pazarlığı

Bu arada Hamas’ın Gazze’deki üst düzey lideri Yehia Sinwar, İsrail’in hapishanelerinde tuttuğu binlerce Filistinlinin tamamını serbest bırakması halinde Filistinli militanların tüm rehineleri serbest bırakmaya “derhal hazır” olduğunu söyledi. İsrail askeri sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari ise bu teklifi “psikolojik terör” olarak nitelendirdi.

İsrail ordusu, Gazze’de Hamas’ın elindeki esir sayısının 239 olduğunu açıkladı. Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında, Hamas’ın elindeki esirlerin sayısına ilişkin güncel bilgileri paylaştı.

Gazze’de “alıkonulan” 239 kişinin bulunduğunu ve ailelerine bilgi verdiklerini kaydeden Hagari, bunlar arasında yabancı işçilerin de olduğunu belirtti.

Paylaşın

İsrail’in Gazze’deki Kara Harekatı Genişliyor

Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan Filistin -İsrail savaşının 24. gününde, İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı kara harekatı giderek genişliyor.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere Filistinliler arasında ölü sayısının 8.000’i geçtiğini duyurdu. Bakanlık, bu sayıya 3.300’den fazla çocuk ve 2.000’den fazla kadının da dahil olduğunu kaydetti.

Enkaz altında 1.700 kişinin mahsur kaldığı belirtiliyor. İsrail kara harekatını sürdürdükçe bu rakamın daha da hızla artması bekleniyor.

Gazze genelinde 1,4 milyondan fazla insan evlerini terk etti ve neredeyse yarısı BM okullarına ve sığınaklarına akın etti.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, kara harekâtı kapsamında Gazze’deki güçlerin “kademeli olarak ilerlediğini” ve Hamas savaşçılarıyla “doğrudan temas” kurulduğunu belirtti.

İsrail , pazar günü “600 Hamas hedefini vurduğunu” duyurdu. İsrail, cumartesi günü “450 Hamas hedefini vurduklarını” açıklamıştı.

İsrail ordusuna ait tanklar, bugün Gazze Şeridi’nin eteklerindeki bir mahalleye girdi ve Gazze’nin kuzeyi ve güneyini birbirine bağlayan Selahaddin yolunu kapattı. Görgü tanıkları, tankların Gazze’nin kuzeyindeki Zeytun mahallesinin eteklerine ulaştığını belirtti.

İsrail ordusu dün akşam Suriye’de bazı hedeflere saldırı düzenlediğini açıkladı. Sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan ordu, Suriye’deki roket rampalarını hedef aldığını duyurdu.

Bunun, önceki gece İsrail’e düzenlenen roket saldırılarına bir yanıt olarak gerçekleştirildiği belirtildi.

İsrail ordusu, Gazze’de Hamas’ın elindeki esir sayısının 239 olduğunu açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında, Hamas’ın elindeki esirlerin sayısına ilişkin güncel bilgileri paylaştı.

Gazze’de “alıkonulan” 239 kişinin bulunduğunu ve ailelerine bilgi verdiklerini kaydeden Hagari, bunlar arasında yabancı işçilerin de olduğunu belirtti.

Bu arada Hamas’ın Gazze’deki üst düzey lideri Yehia Sinwar, İsrail’in hapishanelerinde tuttuğu binlerce Filistinlinin tamamını serbest bırakması halinde Filistinli militanların tüm rehineleri serbest bırakmaya “derhal hazır” olduğunu söyledi.

Hizbullah: Bir İsrail İHA’sı düşürdük

Hizbullah, İsrail’e ait bir insansız hava aracını (İHA) düşürdüklerini açıkladı. Bu, 7 Ekim’den bu yana Hizbullah’ın İHA düşürdüğüne dair ilk açıklaması oldu.

Örgüte göre İHA, Lübnan’ın İsrail sınırına beş kilometre uzaktaki Kiyam kentinin semalarında hedef alındı; vurulduktan sonra İsrail’e düştü.

ABD ve İngiltere tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hizbullah, 7 Ekim’den bu yana 46 savaşçılarının öldürüldüğünü, 43’ünün de yaralandığını duyurdu.

Örgüt İsrail birlikleriyle her gün çatışmaya girdiklerini, bugüne kadar 42 noktada 84 saldırı düzenlediklerini belirtti. İsrail ordusu 7 Ekim’den bu yana yedi askerlerinin öldürüldüğünü açıklamıştı.

BMGK Gazze’yi görüşecek

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün Gazze’deki insani krizi görüşmek üzere olağanüstü toplanacak.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin talebiyle toplanacak olan BMGK’ye, BM’nin Filistinlilere yardım eden örgütü UNRWA da bilgi verecek.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Cumartesi günü, İsrail’in uluslararası toplumun sağladığı yardımların Gazze’ye geçmesine izin vermek yerine askeri operasyonlarını artırmasını eleştirmişti.

BMGK’de 7 Ekim’den beri yapılan dört ayrı ateşkes çağrısı oylaması ABD veya Rusya’nın vetoları nedeniyle sonuçsuz kalmıştı.

BM bölgeden gelen bilgilere göre, Gazze’nin kuzeyine düzenlenen hava saldırılarının yerleşim yerlerini sistematik bir şekilde yok ettiğini belirtiyor.

Paylaşın