Hamas, 5 Günlük Ateşkes İçin 70 Rehine Teklif Etti

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşının 38. gününde, Hamas, ellerinde bulunan 70 kadar çocuk ve kadın rehineyi, 5 günlük ara karşılığında serbest bırakmaya hazır olduklarını açıkladı.

Açıklamayı yapan Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın sözcüsü Ebu Ubeyde, çatışmalarda arabuluculuk rolünü üstlenen Katar’a söz konusu kararı ilettiklerini aktardı. Ubeyde, ateşkes şartının Gazze Şeridi’ne insani yardım girmesine yönelik engellerin kaldırılmasını da içerdiğini belirtti.

Öte yandan İsrail’in Gazze’ye saldırıları aralıksız sürüyor. Şu ana kadar bölgeden gelen haberler arasında öne çıkan başlıklar:

Gazze’nin kuzeyindeki iki büyük hastane civarında İsrail havasaldırıları sürüyor. İki hastanede de oksijen, tıbbi malzeme, akaryakıt ve elektri kalmadığı için  yeni hasta alımını durdurdu.

Gazze Hastaneler Direktörü Muhammed Zakut sağlık ekiplerinin artık İsrail bombardımanına hedef olan bölgelere ulaşamadığı için can kaybı sayısını güncelleyemediklerini duyurdu. Pazar günü itibariyle 11 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail’in Filistinlilerin gitmesini istediği Gazze’nin güneyindeki Han Yunus şehrine hava saldırısı düzenlendi. El Cezire şehrin son 24 saatte 3 defa saldırıya uğradığını rapor etti.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, Lübnan sınırında yeniden çatışmalar yaşandığını duyurdu. İsrail ordusu Gazze içerisinde yaşanan çatışmalarda iki İsrail askerinin öldüğünü birinin de ağır yaralandığını açıkladı.

İsrail: Hamas, Gazze’de kontrolü kaybetti

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Hamas’ın Gazze’de kontrolü kaybettiğini” söyledi. Gallant, İsrail televizyonlarına konuştu. AFP, Gallant’ın şunları söylediğini aktardı: Teröristler güneye doğru kaçıyor. Siviller de Hamas üslerini yağmalıyor. Artık hükümete güvenleri yok.

İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, aralarında Hamas’ın eski Askeri İstihbarat Başkanı Muhammed Khamis Dababaş’ın da bulunduğu çok sayıda üst düzey Hamas yetkilisinin son birkaç gün içinde öldürüldüğünü söyledi

Sözcü, Dababaş’ın 2002 yılında beş İsraillinin ölümüne neden olan terö saldırısında” yer aldığını söyledi. Öldürülenler arasında Han Yunus Tugayı’nın Tanksavar Füze Düzeni Başkanı Yaakub A’ashur’un da olduğu ifade edildi.

İsrai ordusu, Tahsin Muslem, Cihad A’azem ve Münir Hareb’in de öldürüldüğünü ifade etti. Hagari’nin aktardığına göre tüm bu isimler Hamas’ın faaliyetlerinde önemli rollere sahipti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşmanın “olabileceğini” söyledi.

Netanyahu herhangi bir ayrıntı vermedi; Bu konuda ne kadar az konuşursam, gerçekleşme ihtimalini o kadar arttırırım. Netanyahu, bir anlaşmayı zorlayabilecek “tek şeyin” savunma gücünün Hamas üzerinde uyguladığı “askeri baskı” olduğunu söyledi.

Paylaşın

Gazze’den İsrail’e 9 Binden Fazla Roket Atıldı

İsrail, 7 Ekim’den bu güne kadar Gazze Şeridi’nden İsrail topraklarına yaklaşık 9.500 roket fırlatıldığını duyurdu. İsrail Ordusu sözcüsü, aralarında Demir Kubbe, David Sling, MIM-104 Patriot ve Arrow’un da bulunduğu ülkenin tüm hava savunma sistemlerinin farklı türdeki hava tehditlerini engellemek üzere etkinleştirildiğini söyledi.

Haber Merkezi / İsrail’in açıklamasına göre, Gazze’den fırlatılan roketlerin yaklaşık yüzde 12’si Filistin yerleşim bölgelerine isabet etti. İsrail askeri sözcüsü, İsrail topraklarına fırlatılan 9 binden fazla roketten 4 bininin, 7 Ekim’de gerçekleştirilen ilk saldırıda atıldığını belirtti.

Gazze’de 32 bin ton patlayıcı kullanıldı

Gazze’deki Hükümet Enformasyon Ofisi, İsrail’in saldırıların başlamasından bu yana Gazze Şeridi’ni yaklaşık 32 bin ton patlayıcı ve 13 binin üzerinde bombayla vurduğunu duyurdu. Bunun da kilometre başına ortalama 87 ton patlayıcı anlamına geldiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre, Hükümet Enformasyon Ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’deki konutların yüzde 50’sinden fazlasının hasar gördüğü, 40 bin konutun ise tamamen yıkıldığı bilgisi verildi.

Gazze’de can kaybı 11 bin 78’e yükseldi

Öte yandan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı ölü sayısının 11 bin 78’e yükseldiğini açıkladı. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında, hayatını kaybedenlerden 4 bin 506’nın çocuk olduğu belirtildi. Bakanlık açıklamasında, 27 binden fazla yaralı olduğu bilgisine de yer verdi.

İsrail ise Filistin Sağlık Bakanlığı’nın rakamları abarttığını ifade ediyor, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise rakamların güvenilir olduğuna inanıyor.

Gazze’de ölen İsrail askerlerinin sayısı 36’ya yükseldi

İsrail merkezli The Times of Israel Gazetesi, Gazze’deki çatışmalarda bir İsrail askerinin daha öldürüldüğünü bildirdi. Gazete böylece, devam eden kara operasyonlarının başlangıcından bu yana İsrail ordusunda ölenlerin sayısının 36’ya yükseldiğini aktardı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 11 Bin 78’e Yükseldi

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 35. gününde, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı ölü sayısının 11 bin 78’e yükseldiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında, hayatını kaybedenlerden 4 bin 506’nın çocuk olduğu belirtildi. Bakanlık açıklamasında, 27 binden fazla yaralı olduğu bilgisine de yer verdi.

İsrail ise Filistin Sağlık Bakanlığı’nın rakamları abarttığını ifade ediyor, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise rakamların güvenilir olduğuna inanıyor.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 100’den fazla çalışanının hayatını kaybettiğini açıkladı. UNRWA Başkanı Philippe Lazzarini, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada 100’ün üzerinde meslektaşı için yas tuttuklarını belirtti.

UNRWA İletişim Direktörü Juliette Touma ise “Onlar Gazze halkının başına gelenleri temsil ediyorlar. BM için çalışıyorlar. Onlar ve Gazze Şeridi’ndeki diğer tüm siviller asla öldürülmemeliydi.” şeklinde konuştu.

BM personelinin pazartesi günü bir dakikalık saygı duruşunda bulunacağı ve bayrakların yarıya indirileceği bildirildi. UNRWA, Filistinli mültecilere okul, sağlık ve insani yardım gibi hizmetler sunuyor.

Gazze’de 32 bin ton patlayıcı kullanıldı

Gazze’deki Hükümet Enformasyon Ofisi, İsrail’in saldırıların başlamasından bu yana Gazze Şeridi’ni yaklaşık 32 bin ton patlayıcı ve 13 binin üzerinde bombayla vurduğunu duyurdu. Bunun da kilometre başına ortalama 87 ton patlayıcı anlamına geldiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre, Hükümet Enformasyon Ofisi tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’deki konutların yüzde 50’sinden fazlasının hasar gördüğü, 40 bin konutun ise tamamen yıkıldığı bilgisi verildi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Filistinli sivillerin korunması için, günde dört saat bombardımanın durdurulması kararının yanı sıra “yapılabilecek ve yapılması gereken” başka şeyler olduğunu söyledi. Bunun için İsrail’le görüşüldüğünü belirti. Blinken, detay vermedi.

Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki bölgelerde bombardımana her gün 4 saat ara vereceğini söyledi. John Kirby, aralardan üç saat öncesinden bir duyuru yapılacağını kaydetti.

Kirby, “İsrailliler bize bu ara süresince bu bölgelerde askeri operasyon yapılmayacağını ve bu sürecin bugün başlayacağını söylediler” diye ekledi.

İsrail ordusu daha önce “Gazzeli sivillere insani yardım için taktiksel, bölgesel aralar uyguladığını” söylemiş ve bunun “ateşkes olmadığını” belirtmişti.

İsrail’in bu kararının “önemli bir ilk adım” olduğunu belirten Kirby, “Açıkçası biz bunların ihtiyaç duyulduğu sürece devam etmesini istiyoruz” dedi. Kirby ayrıca şu anda ateşkes zamanı olmadığı yönündeki ABD’nin görüşünü tekrarlayarak böyle bir ateşkesin Hamas’ın 7 Ekim’de “yaptıklarını meşrulaştırmasına” yarayacağını söyledi.

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, İsrail’in Gazze’de her gün 4 saatlik insani yardım arası vermeyi kabul ettiğini duyurmasının “özellikle ciddi bir hata” olduğunu söyledi. Sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda Ben-Gvir, “[Gazze’de] yaşayanların güneye doğru hareket etmeleri için [insani] koridoru” korurken “savaşmaya devam etmeliyiz” diye yazdı.

Filistin Sağlık Bakanlığı: İsrail hastaneleri vuruyor

Öte yandan İsrail’in bombardımanı devam ediyor. Hamas tarafından kontrol edilen Gazze’de yetkililer İsrail’in Cuma günü hastane yakınlarına en az üç hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı yetkilisi Esref El Kidra yaptığı açıklamada İsrail’in birçok hastaneye aynı anda saldırı düzenlediğini, Gazze’nin en büyük hastanesi olan El-Şifa Hastanesi’nin de hedef alındığını aktardı. İsrail tarafından henüz bir açıklama yapılmadı.

Gazzeli yetkililer El-Şifa hastanesine tahminen 60 bin kişinin sığındığını belirtirken, Rantisi çocuk hastanesi ve Endonezya hastanesinin de gece boyunca ateş altında kaldığını söyledi. Bombardımanda yaralılar olduğu can kaybı bulunmadığı belirtildi. Endonezyalı yetkililer hastanenin hedef alınmasını kınadı.

Gazze’de ölen İsrail askerlerinin sayısı 36’ya yükseldi

İsrail merkezli The Times of Israel Gazetesi, Gazze’deki çatışmalarda bir İsrail askerinin daha öldürüldüğünü bildirdi. Gazete böylece, devam eden kara operasyonlarının başlangıcından bu yana İsrail ordusunda ölenlerin sayısının 36’ya yükseldiğini aktardı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 10 Bin 800’ü Aştı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 34. gününde, Gazze’de Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında ölenlerin sayısının 10 bin 812’ye yükseldiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı, hayatını kaybedenlerden 4 bin 412’sinin çocuk olduğu bilgisini de verdi. İsrail iseFilistin Sağlık Bakanlığı’nın rakamları abarttığını ifade ediyor, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise rakamların güvenilir olduğuna inanıyor.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, Gazze Şehri’nin içlerine doğru ilerlemeye çalışan İsrail güçlerine karşı koyduklarını açıkladı.

Gazze’nin kuzeyindeki Cebaliye Mülteci Kampı ve Gazze Şeridi’in batısındaki Sabra’da ise gece boyunca süren yoğun İsrail bombardımanlarında onlarca Filistinli öldürüldü.

Katar, Mısır ve ABD’nin arabuluculuğunda, Gazze’deki yaklaşık 10 rehinenin serbest bırakılması karşılığında üç günlük insani ateşkes için müzakereler devam ediyor.

İsrail ordusu bugün Gazze’nin kuzeyinde saldırıların yoğunlaştığı bölgedeki sivillerin güneye geçebilmeleri için bir tahliye koridorunu yeniden açtığını açıkladı.

Haftalardır Gazzelilere güneye gitmeleri çağrısı yapan İsrail ordusu Gazze’yi boydan boya geçen ana yolda Selahaddin koridorunun üst üste beşinci günde de açık olacağını söylüyor.

Ordunun sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, koridorun geçişler için yerel saatle 10:00 ile 16:00 arasında açık olacağını söyledi. Bu süre düne göre bir saat daha uzun.

BM, dün yaklaşık 50.000 kişinin bu yol üzerinden kuzeyden güneye geçtiğini ve bunun Pazar günü açılan koridorda bir günde gerçekleşen en büyük sayı olduğunu söyledi. BM, yol üzerinde ve çevresinde çatışmaların ve bombardımanın devam etmesi nedeniyle bu yolculuğu yapanların hala risk altında olduğunu bildirdi.

DSÖ’den Gazze’de salgın hastalık uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), İsrail’in ablukası ve yoğun saldırıları altında olan Gazze’deki sağlık durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Gazze’ye yönelik yoğunlaşan saldırılar nedeniyle ölümler ve yaralanmaların arttığı belirtilen açıklamada, bu durumun da insanların sağlığı üzerinde tehlike oluşturduğu kaydedildi:

“Sağlık tesisleri, su ve sanitasyon sistemlerinin altüst olduğu Gazze’de hastalıkların yayılma riski artıyor. Bu endişe verici eğilimler şimdiden ortaya çıkıyor.”

Yakıt eksikliğinin, tuzdan arındırma tesislerinin kapatılmasına yol açtığı vurgulanan açıklamada, bu durumun, insanların kirli su tüketmesine ve ishal gibi bakteriyel enfeksiyonların yayılma riskinin önemli ölçüde artmasına neden olduğunun altı çizildi.

“Ekim’in ortasından bu yana 33 bin 551’den fazla ishal vakası bildirildi. Bunların yarısından fazlası 5 yaş altındaki çocuklarda görüldü. 2021 ve 2022 yılları boyunca 5 yaş altındaki çocuklarda görülen aylık ortalama 2 bin vakayla kıyaslandığında bu önemli bir artış. 8 bin 944 uyuz ve bit, 1005 su çiçeği, 12 bin 635 deri döküntüsü vakasının yanı sıra 54 bin 866 üst solunum yolu enfeksiyonu vakası rapor edildi.”

DSÖ, Gazze’deki rutin aşılama faaliyetlerinin kesintiye uğraması ve bulaşıcı hastalıkların tedavisine yönelik ilaçların bulunamamasının, hastalıkların hızla yayılma riskini daha da artırdığını belirtti:

“Sınırlı internet bağlantısı ve telefon sisteminin işleyişi, potansiyel salgınları erken tespit etme ve bunlara etkin müdahale etme yeteneğimizi daha da kısıtlıyor. Sağlık tesislerinde hasar gören su ve sanitasyon sistemleri ile azalan temizlik malzemeleri, temel enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirlerinin sürdürülmesini neredeyse imkansız hale getirdi.”

Gazze Şeridi’ne yakıt, su, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil insani yardıma acil ve hızlandırılmış erişim sağlanması çağrısında bulunulan açıklamada, çatışmanın taraflarına, siviller, sağlık hizmetleri ve sivil altyapıyı korumaya yönelik uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülükleri hatırlatıldı:

“DSÖ, daha fazla ölüm ve acının önlenmesi için tüm rehinelerin koşulsuz serbest bırakılması ve insani ateşkes çağrısında bulunuyor.”

“Hem İsrail hem de Hamas savaş suçu işledi”

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, beş günlük Ortadoğu ziyareti kapsamında, Refah sınır kapısının Mısır tarafını ziyaret etti. Türk, “7 Ekim’de bu yana hem İsrail hem de Hamas’ın savaş suçları işlediğini” söyledi.

Returs Haber Ajansına göre Türk “Filistinli silahlı grupların 7 Ekim’de gerçekleştirdiği katliamlar tiksindiriciydi, hala ellerinde rehinlerin olması da öyle” dedi. BM yetkilisi “İsrail’in Filistinli sivilleri toptan cezalandırması da aynı zamanda savaş suçu, sivillerin zorla kanunsuz şekilde zorla tahliye edilmesi de” diye de ekledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’nde öldürülen sivillerin sayısının İsrail’in Hamas militanlarına karşı operasyonlarında “bir şeylerin yanlış olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” ifade etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, “Hamas’ın insanları canlı kalkan olarak kullandığında yaptığı ihlaller var. Ancak, askeri operasyonlarla öldürülen sivillerin sayısına bakıldığında da açıkça yanlış olan bir şeyler var” diye konuştu.

BM Genel Sekreteri, Filistin halkının her gün yaşadığı korkunç insani tabloyu görmenin İsrail’in de çıkarına olmadığını belirterek, “Bu, küresel imajı açısısından İsrail’e de fayda sağlamıyor” dedi.

Antonio Guterres, Gazze’de öldürülen çocuk sayısının da BM’nin her yıl raporladığı çatışmalardaki çocuk ölümlerinden çok daha fazla olduğuna da dikkat çekti.

BM Genel Sekreteri, “Gazze’de birkaç gün içinde binlerce çocuk öldürüldü, bu da açıkça bu askeri operasyonların gerçekleştiriliş şeklinde bir hata olduğuna delalet” diye konuştu.

Paylaşın

Dünya Sağlık Örgütü’nden Gazze’de Salgın Hastalık Uyarısı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonuyla başlattığı Filistin – İsrail savaşının 34. gününde, DSÖ, Gazze’deki rutin aşılama faaliyetlerinin kesintiye uğraması ve bulaşıcı hastalıkların tedavisine yönelik ilaçların bulunamamasının, hastalıkların hızla yayılma riskini daha da artırdığını belirtti ve ekledi:

“Sınırlı internet bağlantısı ve telefon sisteminin işleyişi, potansiyel salgınları erken tespit etme ve bunlara etkin müdahale etme yeteneğimizi daha da kısıtlıyor. Sağlık tesislerinde hasar gören su ve sanitasyon sistemleri ile azalan temizlik malzemeleri, temel enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirlerinin sürdürülmesini neredeyse imkansız hale getirdi.”

DSÖ açıklamasının devamında, Gazze Şeridi’ne yakıt, su, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil insani yardıma acil ve hızlandırılmış erişim sağlanması çağrısında bulundu.

Bianet’te yer alan habere göre; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), İsrail’in ablukası ve yoğun saldırıları altında olan Gazze’deki sağlık durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Gazze’ye yönelik yoğunlaşan saldırılar nedeniyle ölümler ve yaralanmaların arttığı belirtilen açıklamada, bu durumun da insanların sağlığı üzerinde tehlike oluşturduğu kaydedildi:

“Sağlık tesisleri, su ve sanitasyon sistemlerinin altüst olduğu Gazze’de hastalıkların yayılma riski artıyor. Bu endişe verici eğilimler şimdiden ortaya çıkıyor.”

Yakıt eksikliğinin, tuzdan arındırma tesislerinin kapatılmasına yol açtığı vurgulanan açıklamada, bu durumun, insanların kirli su tüketmesine ve ishal gibi bakteriyel enfeksiyonların yayılma riskinin önemli ölçüde artmasına neden olduğunun altı çizildi.

“Ekim’in ortasından bu yana 33 bin 551’den fazla ishal vakası bildirildi. Bunların yarısından fazlası 5 yaş altındaki çocuklarda görüldü. 2021 ve 2022 yılları boyunca 5 yaş altındaki çocuklarda görülen aylık ortalama 2 bin vakayla kıyaslandığında bu önemli bir artış. 8 bin 944 uyuz ve bit, 1005 su çiçeği, 12 bin 635 deri döküntüsü vakasının yanı sıra 54 bin 866 üst solunum yolu enfeksiyonu vakası rapor edildi.”

DSÖ, Gazze’deki rutin aşılama faaliyetlerinin kesintiye uğraması ve bulaşıcı hastalıkların tedavisine yönelik ilaçların bulunamamasının, hastalıkların hızla yayılma riskini daha da artırdığını belirtti:

“Sınırlı internet bağlantısı ve telefon sisteminin işleyişi, potansiyel salgınları erken tespit etme ve bunlara etkin müdahale etme yeteneğimizi daha da kısıtlıyor. Sağlık tesislerinde hasar gören su ve sanitasyon sistemleri ile azalan temizlik malzemeleri, temel enfeksiyon önleme ve kontrol tedbirlerinin sürdürülmesini neredeyse imkansız hale getirdi.”

Gazze Şeridi’ne yakıt, su, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil insani yardıma acil ve hızlandırılmış erişim sağlanması çağrısında bulunulan açıklamada, çatışmanın taraflarına, siviller, sağlık hizmetleri ve sivil altyapıyı korumaya yönelik uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülükleri hatırlatıldı:

“DSÖ, daha fazla ölüm ve acının önlenmesi için tüm rehinelerin koşulsuz serbest bırakılması ve insani ateşkes çağrısında bulunuyor.”

“Hem İsrail hem de Hamas savaş suçu işledi”

Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, beş günlük Ortadoğu ziyareti kapsamında, Refah sınır kapısının Mısır tarafını ziyaret etti. Türk, “7 Ekim’de bu yana hem İsrail hem de Hamas’ın savaş suçları işlediğini” söyledi.

Returs Haber Ajansına göre Türk “Filistinli silahlı grupların 7 Ekim’de gerçekleştirdiği katliamlar tiksindiriciydi, hala ellerinde rehinlerin olması da öyle” dedi. BM yetkilisi “İsrail’in Filistinli sivilleri toptan cezalandırması da aynı zamanda savaş suçu, sivillerin zorla kanunsuz şekilde zorla tahliye edilmesi de” diye de ekledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’nde öldürülen sivillerin sayısının İsrail’in Hamas militanlarına karşı operasyonlarında “bir şeylerin yanlış olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” ifade etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, “Hamas’ın insanları canlı kalkan olarak kullandığında yaptığı ihlaller var. Ancak, askeri operasyonlarla öldürülen sivillerin sayısına bakıldığında da açıkça yanlış olan bir şeyler var” diye konuştu. BM Genel Sekreteri, Filistin halkının her gün yaşadığı korkunç insani tabloyu görmenin İsrail’in de çıkarına olmadığını belirterek, “Bu, küresel imajı açısısından İsrail’e de fayda sağlamıyor” dedi.

Antonio Guterres, Gazze’de öldürülen çocuk sayısının da BM’nin her yıl raporladığı çatışmalardaki çocuk ölümlerinden çok daha fazla olduğuna da dikkat çekti. BM Genel Sekreteri, “Gazze’de birkaç gün içinde binlerce çocuk öldürüldü, bu da açıkça bu askeri operasyonların gerçekleştiriliş şeklinde bir hata olduğuna delalet” diye konuştu.

Gazze’de can kaybı 10 bin 569’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Gazze’de Can Kaybı 10 Bin 569’a Çıktı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 33. gün geride kalırken, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı İsrail’in saldırılarında öldürülenlerin sayısının 10 bin 569’ı geçtiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Bakanlık Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

G7: Gazze’de insani arayı destekliyoruz

G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının Japonya’nın başkenti Tokyo’daki zirvesi sona erdi. Gazze Şeridi’ndeki durumun ele alındığı zirvenin sonuç bildirisinde “Gazze’de kötüleşen insani krize eğilebilmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz” denildi.

Bildiride ayrıca “Acil ihtiyaç duyulan yardımları, sivillerin hareketini ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için insani araları ve insani koridorları destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bildiride “Tüm taraflar, gıda, su, tıbbi bakım, yakıt, barınak, insani yardım çalışanlarının erişimi dahil olmak üzere sivillere engelsiz insani destek sağlanmasına izin vermelidir” denildi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki terör saldırıları ve sürmekte olan füze saldırıları da kınandı. G7 dışişleri bakanları “İsrail’in saldırıların tekrar etmesini önlemek için uluslararası hukuka uyumlu şekilde kendini ve halkını savunma hakkı” olduğunu da ifade etti.

G7 Dışişleri Bakanları Bildirisi’nde Tahran’a da çağrıda bulunuldu. “İran’ı Hamas’a destek sağlamaktan kaçınmaya ve Lübnan Hizbullahı’na … destek vermek dahil olmak üzere Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran başka adımlar atmamaya çağırıyoruz” denildi.

“İsrail savaş suçu işliyor”

Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

Gazze’deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Rajagopal konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin “savaş suçu” anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda “insanlığa karşı suç” anlamına geldiğini ifade etti.

Rajagopal, apartmanlar, hastane, ambulans, okul, kilise, cami, altyapı tesisleri ve mülteci kamplarının askeri objeler olmadığını belirterek, İsrail’deki sivil konutların da bu kapsamda olduğunu ve buralara da Gazze’den veya başka bir yerden saldırılar düzenlemenin bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

ABD: İsrail, Gazze’yi yeniden işgal etmemeli

Japonya’nın başkenti Tokyo’da G-7 dışişleri bakanları toplantısının ardından konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze ve Batı Şeria’nın Filistin Yönetimi altında birleşmesi gerektiğini söyledi ve savaşın sonlanmasının ardından Gazze’de yeniden bir İsrail işgalinin olmaması gerektiğini belirtti.

Blinken, çatışmaların sona ermesiyle birlikte sağlanması gereken koşulları şöyle sıraladı:

Gazze, terörist ve şiddet saldırıları için kullanılmamalı.
Gazze, çatışmaların sonlanmasının ardından yeniden işgal edilmemeli.
Gazze’yi abluka altına alma girişimleri olmamalı.
Gazze topraklarında azalma olmamalı.
Batı Şeria’dan hiçbir terör tehdidinin gelmemesi sağlanmalı.

İsrail’den ‘Gazze şehir merkezine girdik’ açıklaması

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail askerlerinin abluka altındaki Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Gazze şehrinin merkezine doğru ilerlediğini iddia etti.

Gallant, Tel Aviv’de düzenlediği basın toplantısında İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail güçlerinin Gazze şehrindeki Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarına ait “hedeflere” havadan, karadan ve denizden koordineli olarak saldırdığını söyleyen Gallant, Gazze şehrindeki kuşatmayı sıkılaştırdıklarını ifade etti.

Gallant, İsrail güçlerinin kuzeyden ve güneyden Gazze şehrinin “kalbine” doğru ilerleme kaydettiklerini ve yerleşim bölgelerine girmeye çalıştığını öne sürdü.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler Raportörü: İsrail Gazze’de Savaş Suçu İşliyor

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 33. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

Sputnik Türkçe’nin aktardığına göre; Gazze’deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Rajagopal konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin “savaş suçu” anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda “insanlığa karşı suç” anlamına geldiğini ifade etti.

Rajagopal, apartmanlar, hastane, ambulans, okul, kilise, cami, altyapı tesisleri ve mülteci kamplarının askeri objeler olmadığını belirterek, İsrail’deki sivil konutların da bu kapsamda olduğunu ve buralara da Gazze’den veya başka bir yerden saldırılar düzenlemenin bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

Gazze’de can kaybı 10 bin 569’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

“Gazze’de insani arayı destekliyoruz”

G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının Japonya’nın başkenti Tokyo’daki zirvesi sona erdi. Gazze Şeridi’ndeki durumun ele alındığı zirvenin sonuç bildirisinde “Gazze’de kötüleşen insani krize eğilebilmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz” denildi.

Bildiride ayrıca “Acil ihtiyaç duyulan yardımları, sivillerin hareketini ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için insani araları ve insani koridorları destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bildiride “Tüm taraflar, gıda, su, tıbbi bakım, yakıt, barınak, insani yardım çalışanlarının erişimi dahil olmak üzere sivillere engelsiz insani destek sağlanmasına izin vermelidir” denildi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki terör saldırıları ve sürmekte olan füze saldırıları da kınandı. G7 dışişleri bakanları “İsrail’in saldırıların tekrar etmesini önlemek için uluslararası hukuka uyumlu şekilde kendini ve halkını savunma hakkı” olduğunu da ifade etti.

G7 Dışişleri Bakanları Bildirisi’nde Tahran’a da çağrıda bulunuldu. “İran’ı Hamas’a destek sağlamaktan kaçınmaya ve Lübnan Hizbullahı’na … destek vermek dahil olmak üzere Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran başka adımlar atmamaya çağırıyoruz” denildi.

Paylaşın

İsrail Savunma Bakanı Gallant: Gazze Kent Merkezine Girdik

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında bir ay geride kalırken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “İsrail ordusunun kuzey ve güneyden taarruza geçtiğini, kara, hava ve deniz kuvvetlerinin tam koordinasyonu içinde Gazze merkezine ulaştığını” söyledi.

Haber Merkezi / İsrail Savunma Bakanı Gallant, “İsrail silahlı kuvvetleri yürüyerek, zırhlı araçlar ve tanklarla, askeri mühendislerle birlikte ilerliyor ve tek bir hedefleri var: Gazze’deki Hamas teröristleri, altyapıları, komutanları, sığınakları, iletişim odaları” diye konuştu.

Kentin altında kilometreler uzunluğunda tüneller bulunduğunu ve bu tünellerin okulların ve hastanelerin altından geçtiğini belirten Yoav Gallant, “Gazze şimdiye kadar insan eliyle inşa edilmiş en büyük terör üssüdür” dedi.

Yoav Gallant, savaş bittiğinde Gazze’yi kimin yöneteceği şeklinde bir soruya ise “Size Gazze’yi kimin yönetmeyeceğini söyleyebilirim. Yöneten Hamas olmayacak ve İsrail de olmayacak. Bunun dışında her şey mümkün” yanıtını verdi.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, Gazze halkına, kendi güvenlikleri için güneye gitmeleri çağrısını da yineledi. İsrail harekâtın başlarında bu çağrıyı yapmasına rağmen sivillerin kaçtığı güney bölgelerini de bombalaması nedeniyle tepkilere neden olmuştu.

İsrail ordusunun Gazze kent merkezine girdiğini duyurmasının ardından günlük basın toplantısında soruları yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, Gazze Şeridi’nin uzun vadede İsrail işgali altında kalmasına karşı olduklarını söyledi.

Patel ABD’nin, Filistinlilerin Gazze dışında bir yere yerleştirilmelerini de desteklemeyeceklerini belirtti: Bizim görüşümüz Filistinlilerin bütün bu karar alma süreçlerinin merkezinde olması. Gazze Filistin toprağıdır, Filistin toprağı kalacaktır.

“Gazze’de ateşkes olmayacak”

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Gazze’de askeri operasyonlarına “taktik kısa aralar” verebileceklerini ancak Gazze’de ateşkes olmayacağını söyledi.

İsrail Başbakanı Netanyahu, ABC News televizyon kanalına yaptığı açıklamada,  “Rehineler bırakılmadan Gazze’de ateşkes, genel bir ateşkes olmayacak. Taktik kısa aralar vermeyle ilgili olaraksa, diyelim bir saat orada bir saat burada, bunlar daha önce de oldu. Sanıyorum insani yardımların girişine ya da rehinelerimizin, münferit rehinelerimizin ayrılmasına izin vermek için şartları gözden geçireceğiz. Ama genel bir ateşkes olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Benyamin Netanyahu ateşkesin “savaş seferberliğine”, “rehinelerin geri alınması için gösterilen çabalara” köstek olacağını belirtti. Çatışmalar sona erdiğinde İsrail’in Gazze’de “belirsiz bir süreliğine” “güvenlik sorumluluğunu üstleneceğini” söyleyen Netanyahu “Çünkü bu güvenlik sorumluluğuna sahip olmadığımızda ne olduğunu gördük” diye konuştu.

Can kaybı 10 bin 328’e yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı yetkilileri, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 10 bin 328’e yükseldiğini duyurdu. Açıklamada şu ana kadar ölenler arasında 4 bin 237 çocuk ile 2 bin 741 kadının bulunduğu ve yaklaşık 26 bin kişinin de yaralandığı bildirildi.

DSÖ’den Gazze’de insani ateşkes çağrısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, tüm tarafları Gazze’de insani bir ateşkesi kabul etmeye ve “kalıcı barış için çalışmaya” çağırdı.

Ghebreyesus sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze’de bir aydır devam eden “yoğun bombardıman” sırasında 4.000’den fazlası çocuk olmak üzere 10.000 kişinin öldüğünü söyledi.

“Bu insanlık felaketi daha ne kadar sürecek?” diye soran Ghebreyesus, insani ateşkes ve Gazze’de tutulan rehinelerin derhal serbest bırakılması çağrısını yineledi ve ekledi: Tarih hepimizi bu trajediyi sona erdirmek için yaptıklarımızla yargılayacak.

6 Kasım’da, aralarında DSÖ direktörünün de bulunduğu birçok Birleşmiş Milletler organının başkanı Gazze’de derhal insani ateşkes sağlanması için ortak bir çağrıda bulundu. “Artık yeter. Buna artık bir son verilmeli” denilen çağrı şöyle devam etti: Bütün bir nüfus kuşatma ve saldırı altında, hayatta kalmak için gerekli olan temel ihtiyaçlara erişimi engelleniyor, evleri, sığınakları, hastaneleri ve ibadet yerleri bombalanıyor. Bu kabul edilemez.

“Gazze çocuk mezarlığına döndü”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’ndeki durumu “insanlık krizi” diye nitelendirerek “Gazze çocuk mezarlığına dönüşüyor. Her gün yüzlerce çocuğun öldüğü ya da yaralandığı haberleri geliyor” dedi.

Hamas’ı rehin alarak Gazze’ye kaçırdığı kişilerin de derhal serbest bırakılması çağrısı yapan BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail ile Hamas arasında acilen bir insanî ateşkesin gerekliliğine dikkat çekti.

Antonio Guterres, “İsrail ordusunun kara operasyonları ve devam eden bombardımanlarda siviller, hastaneler, mülteci kampları, camiler, kiliseler ve BM kuruluşları vuruluyor. Çadırlar dahil. Kimse güvende değil” diyerek Hamas ve diğer milis güçlerin de sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını ve İsrail’e yönelik saldırıları sürdürdüğünü vurguladı.

Savaş öncesinde günde insani yardım taşıyan 500 kamyonun Gazze Şeridi’ne giriş yaptığını, bu sayının son iki haftada toplam 400’e gerilediğini belirten Guterres, özellikle hastaneleri açık tutmak için gerekli yakıtın bölgeden içeri sokulamadığını kaydetti.

BM Genel Sekreteri, artan antisemitizm ve Müslüman düşmanlığından da derin endişe duyduğunu belirterek çatışmaların yayılması tehlikesine karşı uyardı. Guterres, “Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’a, Yemen’e… Halihazırda gerilimin tırmandığı bir sarmalla karşı karşıyayız. Bu tansiyon durmak zorunda” dedi, itidalin ve diplomatik çabaların galip gelmesi gerektiğini söyledi.

Paylaşın

Gazze’de Ölü Sayısı 10 Bin 300’ü Aştı, 4 Bin 100’den Fazlası Çocuk

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında bir ay geride kalırken, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında öldürülenlerin sayısının 10 bin 328’e yükseldiğini açıkladı.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı ayrıca, öldürülenlerin 4 bin 100’ünün çocuk olduğu aktarıldı. Bazı siyasetçiler Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın Hamas kontrolünde olması nedeniyle bu sayıların güvenilirliğini sorgulasa da Dünya Sağlık Örgütü, verilerin güvenilir olduğunu söylüyor.

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) bir doktor Gazze’deki toplam 35 hastanenin 15 kadarının hizmet dışı olduğunu söyledi.

DSÖ Doğu Akdeniz direktörü Dr. Ahmed Al-Mandhari, bu hastanelerin “doğrudan saldırılar” ve “yakıt eksikliği” yüzünden hizmet dışı kaldığını kaydetti. Mandhari, “Geri kalan hastaneler de kısmen çalışıyor. Son iki gündür hastanelerin çoğu yakıt olmadığı için hizmet vermiyor” dedi.

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, Gazze Şeridi’nde yaşayanların yüzde 70’inin yerlerinden edildiğini söyledi.

Selame Maruf, halkın yaklaşık yüzde 2’sinin ölüm ya da yaralanma şeklinde İsrail saldırılarına maruz kaldığını belirtti: İsrail saldırıları başladığından bu yana Gazze’deki hastaneler her 1 dakikada bir yaralı ve her 1 saatte 15 şehit kabul ediyor. Bunların ortalaması ise 6’sı çocuk ve 5’i kadın olmak üzere her bir saatte hastaneye getiriliyor.

“Gazze’ye 30 bin ton patlayıcı atıldı, her 1 kilometreye 82 ton patlayıcı düşüyor” diyen Maruf, kentteki hastanelerin yarısının ve ilkyardım merkezlerinin yüzde 62’sinin hizmet dışı kalarak çalışmalarını durdurduğunu vurguladı.

Maruf, kentteki okulların yüzde 33’ünün saldırılardan hasar gördüğünü, yaklaşık yüzde 9’unun hizmet dışı kaldığını, camilerin ise yüzde 14’ünün zarar gördüğünü, yüzde 5’inin de tamamen yıkıldığını dile getirdi.

Netanyahu: Gazze’de ateşkes olmayacak

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Gazze’de askeri operasyonlarına “taktik kısa aralar” verebileceklerini ancak Gazze’de ateşkes olmayacağını söyledi.

İsrail Başbakanı Netanyahu, ABC News televizyon kanalına yaptığı açıklamada,  “Rehineler bırakılmadan Gazze’de ateşkes, genel bir ateşkes olmayacak. Taktik kısa aralar vermeyle ilgili olaraksa, diyelim bir saat orada bir saat burada, bunlar daha önce de oldu. Sanıyorum insani yardımların girişine ya da rehinelerimizin, münferit rehinelerimizin ayrılmasına izin vermek için şartları gözden geçireceğiz. Ama genel bir ateşkes olacağını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Benyamin Netanyahu ateşkesin “savaş seferberliğine”, “rehinelerin geri alınması için gösterilen çabalara” köstek olacağını belirtti. Çatışmalar sona erdiğinde İsrail’in Gazze’de “belirsiz bir süreliğine” “güvenlik sorumluluğunu üstleneceğini” söyleyen Netanyahu “Çünkü bu güvenlik sorumluluğuna sahip olmadığımızda ne olduğunu gördük” diye konuştu.

“Gazze çocuk mezarlığına döndü”

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’ndeki durumu “insanlık krizi” diye nitelendirerek “Gazze çocuk mezarlığına dönüşüyor. Her gün yüzlerce çocuğun öldüğü ya da yaralandığı haberleri geliyor” dedi.

Hamas’ı rehin alarak Gazze’ye kaçırdığı kişilerin de derhal serbest bırakılması çağrısı yapan BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail ile Hamas arasında acilen bir insanî ateşkesin gerekliliğine dikkat çekti.

Antonio Guterres, “İsrail ordusunun kara operasyonları ve devam eden bombardımanlarda siviller, hastaneler, mülteci kampları, camiler, kiliseler ve BM kuruluşları vuruluyor. Çadırlar dahil. Kimse güvende değil” diyerek Hamas ve diğer milis güçlerin de sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını ve İsrail’e yönelik saldırıları sürdürdüğünü vurguladı.

Savaş öncesinde günde insani yardım taşıyan 500 kamyonun Gazze Şeridi’ne giriş yaptığını, bu sayının son iki haftada toplam 400’e gerilediğini belirten Guterres, özellikle hastaneleri açık tutmak için gerekli yakıtın bölgeden içeri sokulamadığını kaydetti.

BM Genel Sekreteri, artan antisemitizm ve Müslüman düşmanlığından da derin endişe duyduğunu belirterek çatışmaların yayılması tehlikesine karşı uyardı. Guterres, “Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’a, Yemen’e… Halihazırda gerilimin tırmandığı bir sarmalla karşı karşıyayız. Bu tansiyon durmak zorunda” dedi, itidalin ve diplomatik çabaların galip gelmesi gerektiğini söyledi.

Paylaşın

‘Barış Akademisyenleri’nden İsrail İle İlişkileri Kesme Çağrısı

Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuna cevap olarak başlayan İsrail saldırılarında bir ay geride kalırken, Barış İçin Akademisyenler, dünya kamuoyunu, siyasetçilerini ve medyasını İsrail’in katliamlarına karşı tavır almaya ve Türkiye’yi, işgal sona erene ve barış tesis edilene kadar İsrail ile askeri, ticari ve diplomatik ilişkisini kesmeye çağırdı.

Haber Merkezi / İsrail’in 56 yıldır Filistin topraklarını işgal ettiği ve 2006 yılından beri uluslararası hukuka aykırı olarak Gazze Şeridi’ni abluka altında tuttuğu hatırlatılan bildiride, hastane ve ambulans konvoylarının vurulmasının savaş hukukuna aykırı olduğu belirtildi.

190 akademisyenin imzası bulunan “İsrail’e dur de” başlıklı bildiri şöyle: “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de belirttiği gibi tam 56 yıldır Filistin topraklarını yasadışı olarak işgal eden ve 2006’dan beri de uluslararası hukuka aykırı olarak Gazze’yi kuşatan İsrail, bugün tüm dünyanın gözü önünde Filistin halkına karşı bir insanlık suçu daha işlemektedir.

Hamas diye bilinen, ama anlaşıldığı kadarıyla toplam 12 çok farklı çizgiden Filistinli örgütten oluşan “Filistin Direniş Grupları Ortak Operasyon Odası” 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze sınırından İsrail’e geçerek havadan ve karadan saldırılarla çoğu sivil 1400’ü aşkın insanı öldürmüş, bunun üzerine İsrail devleti Hamas’ın bu katliamını gerekçe göstererek, hatta bunu bir fırsata çevirerek Filistin halkına yönelik bugüne kadarki en ağır devlet terörünü uygulamaya başlamıştır.

Bu kıyımların arasında iki hastanenin yerle bir edilişine, ambulans konvoylarının bombalanmasına ve İsrail devletinin açıkça hiçbir savaş hukukunu tanımayacağını ilan edişine tanıklık ettik. Gazze’de 6 Kasım tarihi itibariyle ölenlerin sayısının, binlercesi çocuk ve kadın olmak üzere 10,000’i geçtiği tahmin ediliyor.

İsrail hükümeti bugün yaptığı katliamlar için Hamas’ın son saldırılarını bahane etmektedir, ama biliyoruz ki henüz Hamas’ın olmadığı zamanlarda da Filistin halkı İsrail güvenlik güçlerinin yoğun baskı ve şiddetine uğramıştır. Birçok Yahudi diaspora inisiyatifi yanında İsrail yurttaşlarınca oluşturulmuş siyasi ve sivil inisiyatiflerince de Apartheid rejimi olarak adlandırılan İsrail hükümeti, dünyanın gözü önünde 2,2 milyon olduğu tahmin edilen Gazze halkının yeryüzünden silinmesini hedeflediğini ima etmektedir. İsrail’in başlattığı kara harekâtı etnik temizlik ve hatta soykırım anlamındadır.

Halihazırda bu korkunç yok etme girişimine karşı çıkan birçok İsrailli akademisyenin, gazetecinin ve düşünürün ses verdiğine , devletin resmi söylemini sorguladıkları için bizzat devletleri tarafından ağır bir cadı avına uğradıklarına, hedef gösterildiklerine şahit oluyoruz. Kendi devletinin haksız savaşına ve katliamlarına karşı çıkan bu cesur insanların seslerini 2014 yılındaki Gazze bombardımanı sırasında da duymuştuk. Bu sese katılanların sayısının İsrail’in bugünkü Gazze katliamları sonrası katlanarak arttığını görmek umut vericidir.

Türkiyeli Barış Akademisyenleri olarak devletlerin özellikle savaş gibi olağanüstü durumlarda muhalif seslere karşı ne türden susturma ve yıldırma yöntemleri kullanabildiklerini çok yakından biliyoruz ve bundan dolayı hem Filistinli meslektaşlarımızla hem İsrail’de resmi görüşe aykırı ses çıkarabilen meslektaşlarımızla dayanışma içindeyiz.

Biz aşağıda imzası bulunan Türkiyeli Barış Akademisyenleri dünya kamuoyunu, siyasetçilerini ve medyasını İsrail’in katliamlarına karşı tavır almaya ve Türkiye Cumhuriyeti devletini işgal sona erene ve barış tesis edilene kadar İsrail ile askeri, ticari ve diplomatik ilişkisini kesmeye çağırıyoruz. Dünyadaki tüm çatışmalarda olduğu gibi kalıcı barışın inşası ancak ve ancak zulme uğrayan halkın eşit bir şekilde masada yer aldığı bir barış süreciyle mümkün olacaktır.”

Metni imzalayan 190 akademisyen: Adalet B. Alada, Adnan Şahin, Ahmet Çinici, Ahmet Bülent Özer, Akın Atauz, Ali Taşıran, Ali Yalçın Göymen, Aliye Kovanlıkaya, Alper Açık , Alper Kaliber, Aslı Davas, Aslı Odman, Aslı Takanay, Aslı Telli, Atakan Büke, Aydın Ördek, Aydoğan Kars, Ayfer Bartu Candan, Aynur Özuğurlu, Ayşe Durakbaşa, Ayşe Erzan , Ayşe Gözen, Ayşe Serdar, Banu Can, Barış Ünlü, Barış Yapışkan, Bediz Yılmaz, Beyza Üstün, Biray Kolluoğlu, Bülent Küçük , Can Candan, Can Şeker, Caner Doğan, Caner Ercan, Cem Oyvat, Cem Özatalay , Cemil Yıldızcan, Ceren Özselçuk, Ceren Şengül, Cesim Çelik, Cumhur İzgi, Cüneyt Başbuğu, Çare Olgun Çalışkan,

Demet Bolat, Derya Keskin, E. Ahmet Tonak, Ebru Işıklı, Eda Aslı Şeran, Efe Arık, Elif Sandal Önal, Emrah Günok, Emre Çetin Gürer, Ercan Şen, Erdal Gilgil, Erdem Üngür, Ergün Özgür, Erhan Yalçındağ, Erol Köroğlu, Esmeray Yoğun, Esra Dabağcı, Esra Ergüzeloğlu , Esra Mungan , Fatma Gök, Fatma Ünsal, Ferda Fahrioğlu-Akın, Feryal Saygılıgil, Fikret Uyar, Fuat Özdinç, Funda Karapehlivan, Gençay Gürsoy , Görkem Akgöz, Gözde Aytemur, Gülcan Ergün, Gülsün Güvenli, Gürel Tüzün, Hacer Ansal, Hacı Çevik, Hakan Altun, Hakan Koçak, Halis Ulaş, Hazel Başköy, Hilal Alkan, Hülya Dinçer, Hülya Doğan,

İ. Kuban Altınel, İbrahim Yaman, İlkay Özküralpli, İlkay Yılmaz, İlker Cörüt, İrfan Eroğlu, Kaan Ağartan, Koray Sakarya, Kumru Toktamış, Kuvvet Lordoğlu , Latife Akyüz, Leyla Şimşek-Rathke, Lülüfer Körükmez, Lütfiye Bozdağ, Mehmet Onur Yılmaz, Melek Zorlu, Melih Kırlıdoğ, Meral Camcı, Meral Demirel, Meryem Koray, Mesut Coşkun, Murat Büyükyılmaz, Murat Gülsoy, Murat Koyuncu, Murat Özbank, Mustafa Altıntop, Mustafa Çapar, Mustafa Kemal Coşkun, Mustafa Kerem Yüksel, Mustafa Oğuz Sinemillioğlu, Mustafa Şener, Muzaffer Kaya,

Nagehan Tokdoğan, Nazan Üstündağ, Nazım Dikbaş, Nazlı Bülay Doğan, Nergis Perçinel, Neşe Özgen , Neşe Şen, Nil Mutluer, Nilay Etiler, Nilgün Toker, Nur Bekata Mardin, Nur Betül Çelik, Nurçin İleri, Nuri Ersoy, Nüket Esen, Nükhet Sirman, Olcay Akyıldız, Olcay Kunal, Olga Selin Hünler, Onur Hamzaoğlu, Orhan Kaya, Osman İşçi, Öget Öktem Tanör, Ömer Faruk Yekdeş, Özge Ertem, Özgür Çiçek, Özgür Müftüoğlu, Özgür Orhangazi, Özlem Özkan, Öznur Yaşar Diner, Pınar Şenoğuz, Ramazan Kurt, Rana Gürbüz, Rıfat Okçabol,

Saadet Sorgunlu, Seçil Doğuç, Seçkin Özsoy, Selda Altınok, Selime Güzelsarı, Serdar Başçetin, Serdar Tekin, Sevil Çakır, Seyhan Çamlıgüney, Sezai Ozan Zeybek, Sibel Irzık, Sibel Özbudun, Sibel Perçinel, Suzan Yazıcı, Şahan Yatarkalkmaz, Şebnem Oğuz, Şükrü Boylu, Tahsin Yeşildere, Tamer Demiralp, Tijen Tunalı , Tuba Akıncılar, Tuna Altınel , Turan Keskin, Ülkü Güney, Ümit Biçer, Veli Deniz, Volkan Çidam, Yasemin Özgün, Yaşar Akdağ, Yücel Demirer , Z. Gizem Sayın, Z. Tül Akbal Süalp, Zafer Yenal, Zerrin Kurtoğlu Şahin, Zeynep Gambetti, Zeynep Kadirbeyoğlu, Zeynep Kıvılcım, Zeynep Uysal, Zeynep Yürekli, Zişan Kürüm.

Paylaşın