Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 17 Bin 487’ye Yükseldi

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 63 gündür devam eden saldırılarına ilişkin açıklama yapan Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, son 24 saatte 310 Filistinlinin daha öldürüldüğünü ve toplam can kaybının 17 bin 487’ye yükseldiğini söyledi.

Haber Merkezi / Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra, son saldırılar sonrasında hastanelere 558 yaralının getirildiğini ve toplam yaralı sayının 46 bin 480’e çıktığını söyledi. Kudra ayrıca Gazze’de hizmet verebilen hastanelerdeki sıkıntılara da dikkati çekti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine göre Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyon 200 bin kişinin 1 milyon 800 bini, yani nüfusun yaklaşık yüzde 80’i savaş sırasında zorla yerinden edildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi birkaç saat içinde toplanarak Gazze’de acil ateşkes çağrısı yapılıp yapılmamasını oylayacak. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in BM tüzüğünün 99. Maddesini devreye sokması üzerine bu oylama yapılacak.

Bu madde genel sekretere ” uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebileceğini düşündüğü herhangi bir konuyu” Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunma yetkisi veriyor.

Guterres, “Gazze’de insani yardım sisteminin çökmesi gibi ciddi bir riskle karşı karşıya olan Konsey’i insani bir felaketin önlenmesine yardımcı olmaya ve insani ateşkes ilan edilmesine çağırıyorum” demişti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin hazırladığı karar taslağının oylamaya sunulması için en az dokuz lehte oya ve daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, Fransa ya da İngiltere’nin veto etmemesi gerekiyor.

“ABD’den Gazze’deki sivil kayıplarla ilgili İsrail’e ilk sert eleştiri”

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’in Gazze’nin güneyine yönelik saldırısındaki tutumunu eleştirerek, “sivilleri koruma niyeti ile sahada yaşananlar arasında uçurum” olduğunu söyledi.

Bakan Blinken, İsrail’in Gazze’nin güneyinde yürüttüğü ‘kampanyanın’ üzerinden neredeyse 1 hafta geçtiğini hatırlattı. Blinken, sivillerin zarar görmemesi ve gittikleri bölgelere gıda, ilaç ve su temin edilmesini sağlamak için İsrail’in somut adımlar atması gerektiğini vurguladı.

Antony Blinken, “Güneydeki bu harekatın üzerinden hemen hemen bir hafta geçti. İsrail’in sivillerin korunmasına öncelik vermesi zorunluluğu devam ediyor. Ve tam da oradayken söylediğim gibi, sivilleri koruma niyeti ile sahada gördüğümüz gerçek sonuçlar arasında tam bir uçurum var” değerlendirmesinde bulundu.

Blinken, siviller için güvenli bölgelere sahip olmanın yanı sıra, insanların nereye ne zaman gidebileceklerini bilmeleri ve bir yerden diğerine geçebilecekleri sürelerin net olması için iletişimin de önemli olduğunu söyledi.

Bu alanların çatışma bölgesinin dışında kalması ve hiçbir askeri aracın kullanılmamasının da kilit önemde olduğunu belirten Blinken sözlerini şöyle sürdürdü: Bu konu, bugün olduğu gibi yakın zamanda ve Başkan’ın Başbakan Netanyahu ile bugün yaptığı görüşme de dahil olmak üzere, İsraillilerle düzenli olarak konuştuğumuz bir konu.

“ABD ile birlikte savaş sonrası Gazze planı üzerinde çalışıyoruz”

Filistin Yönetimi Başbakanı Muhammed Iştiyye, Gaze’nin savaştan sonraki durumuyla ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) yetkililerle birlikte bir plan üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Amerikan Bloomberg yayınıyla Batı Şeria’daki ofisinde yapılan röportajda, Filistinli yönetici, ABD’li yetkililerin savaştan sonra Gazze’nin yönetimine ilişkin bir planı görüşmek üzere bu hafta başında kendisini ziyaret ettiğini söyledi.

Buna göre her iki taraf da İsrail’in Gazze’yi yeniden işgal etmemesi, tampon bölge olarak Filistin topraklarını daraltmaması veya Filistinlileri bölgeden sürmemesi konusunda hemfikirdi.

Iştiyye İsrail’in Hamas’ı tamamen yok etme hedefinin gerçekçi olmadığını ve bunun yerine Hamas’ın yeni bir yönetim yapılanmasına katılması gerektiğini savundu.

Iştiyye, 7 Ekim’de başlayan çatışmaların sonucunda, Hamas’ın daha geniş Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) bünyesinde küçük bir ortak haline gelerek Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ü kapsayan yeni bağımsız bir devletin inşasına yardımcı olmasını tercih edeceğini söyledi:

“Eğer bir anlaşmaya varmaya ve FKÖ’nün siyasi platformunu kabul etmeye hazırlarsa, o zaman konuşmaya yer olacaktır. Filistinliler bölünmemeli”.

Iştiyye, “İsrail’in askeri planını uygulamak için Gazze’ye gitmeyeceğiz. Bir mekanizmaya ihtiyacımız var ve bunun üzerinde uluslararası toplumla birlikte çalışıyoruz.”

Benyamin Netanyahu: Hamas’ı yok edeceğiz

Iştiyye’nin sözleri sonrasında bir açıklama yapan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ise “Bu öneriyi yapanın Filistin Yönetimi olması gerçeği, izlediğim politikanın doğruluğunu ortaya koyuyor: Filistin Yönetimi çözüm olamaz” ifadelerini kullandı. Netanyahu, “Hamas olmayacak, onu yok edeceğiz” dedi.

İsrail, savaş sonrasında Gazze’de kendi kontrolünde bir geçiş dönemi olmasını savunuyor. Gazze’de bir tampon bölge oluşturulması ve güvenliğin İsrail askerlerince sağlanması da İsrail’in kamuoyuna yansıyan planları arasında.

ABD ise yaptığı çeşitli açıklamalarda Gazze’de yeni bir işgal istemediğini, tampon bölge fikrine karşı olduğunu ve bölgenin geleceğine Filistinlilerin kendilerinin karar vermeleri gerektiği vurgusu yapmıştı.

ABD, savaş sonrası bölgede kurulacak düzenle ilgili Filistin Yönetiminin muhatap alınması gerektiğini de çeşitli vesilelerle dile getirmişti. İsrailli yetkililer ise Filistin Yönetimine güvenmediklerini vurguluyor.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Ölenlerin Sayısı 17 Bini Aştı

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında ikinci ay geride kalırken, Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 17 bin 177’e yükseldiğini açıkladı.

Haber Merkezi / İsrail ise şu ana kadar 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi’ne düzenlenen kara saldırılarında 86, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.

Kuzey Gazze’nin büyük bir kısmı, şiddetli çatışmalar ve bombardıman nedeniyle halihazırda moloz yığınına döndü ve Birleşmiş Milletler (BM) rakamlarına göre 1,9 milyon insan yerinden edildi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı açıklamada, İsrail’in 13 Ekim 2023’te Lübnan’da Reuters muhabiri Issam Abdallah’ın öldüren ve diğer altı gazeteciyi yaralayan iki saldırısının kasıtlı yapıldığını söyledi. HRW açıklamasında, açıkça sivillere yönelik düzenlenen bu saldırıların savaş suçu olduğunu belirtti.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordunun Gazze’deki Hamas lideri Yahya Sinvar’ın, Gazze’nin güneyinde bulunan Han Yunus’taki evini kuşattığını söyledi.

İsrail ordusu çarşamba günü yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde Gazze’de yaklaşık 250 hedefi vurduğunu ve askerlerin, bölgenin kuzeyindeki bir klinik ve okulun yakınında “sivil nüfusun arasında” büyük bir silah deposu bulduğunu söyledi. Açıklamada, “Depoda yüzlerce RPG füzesi ve çeşitli tiplerde rampalar, düzinelerce tanksavar füzesi, patlayıcı ve insansız hava aracı bulunuyordu” denildi.

Hamas, çarşamba günü geç saatlerde Telegram’da savaşçılarının “Gazze Şeridi’ne yönelik saldırının tüm eksenlerinde” İsrail birliklerine karşı şiddetli çatışmalara girdiklerini ve Han Yunus ile Beyt Lahia’da iki düzine askeri aracı imha ettiklerini söyledi.

Bu arada İsrailli yetkililer bin 700’den fazla yeni evin inşasını onayladı. İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now, bu kararın işgal altındaki Doğu Kudüs’teki yerleşimlerin genişletilmesi anlamına geldiğini ve bin 738 konuttan oluşan “yeni mahallenin” yarısının şehrin ilhak edilmiş doğusunda olacağını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Yahudi yerleşimcilere yönelik vize yaptırımıyla ilgili açıklamasında “Batı Şeria’da barış, güvenlik ve istikrarın zedelenmesine katkı sağlayanlara” ya da “sivillerin hayati önemdeki hizmetlere ve temel ihtiyaçlara erişimini kısıtlayacak eylemlerde bulunanlara” ABD’ye giriş izni verilmeyeceğini duyurdu.

Blinken açıklamasında, “Batı Şeria’daki Filistinlilere karşı şiddet içerikli saldırılar gerçekleştiren aşırılıkçı yerleşimcilerden hesap sorulması için daha fazlasının yapılması gerekliliğini İsrail hükümeti nezdinde vurguladık. Başkan Biden’ın da defalarca ifade ettiği üzere bu saldırılar kabul edilemez. Batı Şeria’da istikrarsızlık hem İsrail hem de Filistin halkına zarar vermekte, İsrail’in ulusal güvenlik çıkarlarını tehdit etmektedir. Bunun sorumlularından hesap sorulmalıdır” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Çarşamba günü BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği bir mektupta Gazze’de kamu düzeninin çökmekte olduğu uyarısında bulunarak, BM Şartı’nın 99. maddesini devreye soktu. Bu adıma tepki gösteren İsrail Dışişleri Bakanı, Guterres’in genel sekreterliğinin “dünya barışı için bir tehlike” olduğunu söyledi.

99. madde, “Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabilir” hükmünü içeriyor.

İsrail Dışişleri Bakanı, BM Genel Sekreteri’ne sert bir şekilde tepki gösterdi ve onun genel sekreterliğinin “dünya barışı için bir tehlike” olduğunu söyledi. Eli Cohen, sosyal medya hesabı üzerinden, “Onun 99. maddeyi yürürlüğe koyma talebi ve Gazze’de ateşkes çağrısı Hamas terör örgütüne destek anlamına gelir” diye yazdı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 16 Bin 248’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşında ikinci ay geride kalırken, Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında 16 bin 248 kişi hayatını kaybetti. Batı Şeria’da ise İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 260’a yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 40 binden fazla Filistinlinin yaralandığını ve bunların yüzde 70’inden fazlasının kadın ve çocuk olduğunu açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki sivillerin durumuyla ilgili uluslararası kuruluşların uyarıları da sürüyor. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Filistin bölge sorumlusu Richard Peeperkorn, Gazze Şeridi’ndeki sivillerin durumunun her saat daha da kötüye gittiğini, her on dakikada bir çocuğun öldüğünü belirterek “Her yerde yoğun bombardıman var. İnsanlar çaresiz ve sürekli bir şok hali içindeler. İnsanlığın en karanlık anına yaklaşıyoruz” dedi.

Bombardımanın derhal durması ve kalıcı ateşkes çağrısı yapan DSÖ yetkilisi, 7 Ekim’den bu yana 120 bin akut solunum yolu enfeksiyonu, 26 bin uyuz ve bit, 44 bini beş yaş altındaki çocuklarda olmak üzere 86 bin ishal vakası kaydedildiğini, bunun beklenebilecek normal rakamlardan 20-30 kat fazla olduğunu belirtti.

Peeperkorn, Gazze Şeridi’nde farklı kapasitelerde hizmet veren hastanelerde toplam bin 400 yatak bulunduğunu, 5 bin yatağa ihtiyaç olduğunu belirterek “Geriye kalan birkaç hastanede dehşet görüntüleri yaşanıyor. Hastanelerde yatak sayısının iki katı hasta bulunuyor, ağır yaralılar tedavi edilemeden yerlerde yatıyor” diye konuştu.

BM çocuklara yardım kuruluşu Unicef’in sözcüsü James Elder da İsrail’in sivillere yaptığı tahliye çağrılarını eleştirerek “İnsanlara gitmeleri için gösterilen yerler küçücük çorak araziler ya da sokak köşeleri, kaldırımlar, yarım kalmış inşaatlar. Su yok, tesis yok, soğuk ya da yağmurdan korunacak bir barınak yok, sıhhi tesisat yok. Güvenli bölge diye gösterilen bu yerler hastalık alanlarına dönüşme tehlikesi barındırıyor” dedi.

Elder, iki saat içinde 5 bin kişinin vardığı yerler bulunduğunu, Gazze’de 30 bin kişinin sığındığı bir barınakta 400 kişiye bir tuvalet düştüğünü, insanların ihtiyaçlarını gidermek için beş saate kadar sıra beklemek zorunda olduğunu belirtti.

İsrail’in işgalci güç olarak sivillere gıda, barınak ve ilaç sağlama yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatan UNICEF sözcüsü, İsrailli yetkilileri özellikle de kadın ve çocukların durumuna karşı “ölümcül bir kayıtsızlıkla” suçladı.

Gazze’de öldürülen gazetecilerin sayısı 61’e çıktı

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Ekim’de Hamas’ın İsrail’de düzenlediği saldırı ve ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanıyla başlayan süreçte öldürülen, yaralanan, kayıp ya da gözaltında olan gazetecilerin sayısını güncelledi.

3 Aralık itibarıyla öldürülen gazeteci sayısının 61 olduğu belirtilirken yaralı gazeteci sayısı 11 olarak kaydedildi. 19 gazetecinin gözaltında olduğu bildirildi. 3 kişi ise kayıp. Çok sayıda gazeteci de görev sırasındayken aile üyelerinden kayıplar verdi.

İsrail, Han Yunus’u kuşatmaya başladı

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail kuvvetlerinin Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’u kuşatmaya başladığını söyledi.

Tümgeneral Halevi, “Savaşın başlamasından 60 gün sonra kuvvetlerimiz şimdi Han Yunus bölgesini kuşatıyor. Gazze Şeridi’nin kuzeyinde Hamas’ın birçok kalesini kontrol altına aldık, şimdi de Hamas’ın güneydeki kalelerine karşı operasyon yürütüyoruz” dedi.

İsrail Savunma Kuvvetleri Güney Komutası Generali Yaron Finkelman da, Gazze işgalinin başlangıcından bu yana bugün en ağır çatışmaların yaşandığını söyledi. General Finkelman, “Kara harekatının başlamasından bu yana en yoğun çatışmaların olduğu günü yaşadık” dedi.

İsrail kuvvetlerinin Gazze kent merkezinin ve doğudaki Şucaiyye’nin kuzeyindeki Cebaliye’de ve Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta savaştığını söyleyen Finkelman, “Cebaliye’nin, Şucaiyye’nin ve şimdi Han Yunus’un tam ortasındayız” dedi.

İsrail hükümet sözcüsü Eylon Levy, çatışmalar hakkında, “Şimdi ikinci aşamaya geçiyoruz. İkinci aşama askeri açıdan zor olacak” dedi. Levy, İsrail’in, Hamas’ı yok etme hedefiyle uyumlu olduğu sürece, sivillere gelecek zararı azaltma konusunda “yapıcı geribildirimlere” açık olduğunu da söyledi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlendiği bildirildi. Açıklamada, karadaki operasyonun önceliğinin hava operasyonlarıyla koordinasyon olduğu belirtildi.

İsrail ordusu Gazze’deki Cibaliye Mülteci Kampı’nı kuşattığını duyurdu. Ordu, Hamas’ın saldırı düzenlemek için kullandığı üsleri ele geçirdiğini belirtti.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 16 Bine Yaklaştı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 59. gün geride kalırken, Gazze’de israil saldırılarında ölenlerin sayısının 376 artarak 15 bin 899’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, ölenlerin yüzde 70’inin çocuklar ve kadınlardan oluştuğu aktarıldı.

Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

İsrail, bir hafta süren ateşkesinden sona üç gün süren ağır bombardımanın ardından Gazze’nin güneyinde kara operasyonu başlattı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail’in güneyindeki bulunan askerlere yaptığı açıklamada, Gazze’nin güneyindeki operasyonun kuzeyindeki kadar “güçlü ve kapsamlı” olacağını söyledi.

Daha sonra bir ordu sözcüsü, İsrail’in “kara saldırısını genişletmeye devam ettiğini” doğruladı ve “teröristlerle yüz yüze çatışmalar yaşandığını” söyledi.

İsrail kamu yayın organı Kan tarafından yayınlanan ses kaydında, Şin Bet Başkanı Bar’ın, dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek Hamas liderlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söylediği duyuldu.

Bar, “Kabine bize bir hedef belirledi. Sokak ağzıyla, Hamas’ı ortadan kaldırmayı. Bu bizim Münih’imiz. Bunu her yerde yapacağız. Gazze’de. Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da. Birkaç yıl alacak. Ama bunu yapmak için orada olacağız” dedi.

İsrail, 11 vatandaşının öldürüldüğü 1972 Münih Olimpiyatları saldırısının ardından yıllarca çeşitli ülkelerde düzenlediği suikast operasyonlarıyla bu terör eyleminin faillerini ve organizatörlerini hedef almıştı.

Kan’ın haberinde Bar’ın bu sözleri ne zaman ve nerede sarf ettiği belirtilmedi. Kan, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına Hamas’tan yanıt geldiğini bildirdi.

Kan’ın haberine göre, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına yanıt veren Hamas, liderlerine yönelik bu tehditlerin, “düşmanda Filistin halkının ve cesur direniş güçlerinin mukavemeti nedeniyle baş gösteren siyasi ve askeri krizi yansıttığını” savundu.

Hamas, bu söylemlerin “örgüt liderlerini korkutmadığını”, ancak “düşmanın üst düzey yetkililerinin bahsettiği kardeş ülkelerin egemenliğini” açık bir şekilde ihlal ettiğini ve bu ülkelerin güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğunu bildirdi.

Ateşkese dönük umutlu mesajlar yok

Yeniden geçici bir ateşkes için yürütülen müzakereler ise çökmüşe benziyor. İsrail Cumartesi günü müzakerelerin yürütüldüğü Katar’da Mossad istihbarat servisindeki müzakerecilerini geri çektiğini açıkladı.

Hamas da şu anda müzakerelerin yapılmadığını belirtiyor ve savaş bitene kadar rehinelerin serbest bırakılmayacağını kaydediyor. Örgüt, savaş bitene kadar İsrail’le rehinelere karşı cezaevindeki Filistinliler’in takasının olmayacağını belirtti.

Paylaşın

İsrail’den Hamas Liderlerine Gözdağı: Dünyanın Neresinde Olursa Olsun…

Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı Filistin – İsrail savaşında çatışmalar artarak devam ederken, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in başkanı Ronen Bar, dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek Hamas liderlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söyledi.

Haber Merkezi / Şin Bet ve dış istihbarat servisi Mossad’ın, 7 Ekim saldırılarını düzenleyen Hamas mensuplarının yakalanıp öldürülmesi için bir özel harekât merkezi de kurduğunu bildirmişti.

İsrail saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bin 523’e yükseldi. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 41 bin 316 kişinin yaralandığını duyurdu. Bakanlık daha önce, İsrail saldırılarında öldürülenlerin yüzde 70’nin kadın ve çocuk olduğunu bildirmişti.

Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarında çoğu sivil, yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü, 240 civarında insanın da rehin alındığı duyurulmuştu.

DW Türkçe’nin Times of Israel’den aktardığına göre, İsrail kamu yayın organı Kan tarafından yayınlanan ses kaydında, Şin Bet Başkanı Bar’ın, dünyanın neresinde olursa olsun ele geçirene dek Hamas liderlerinin peşlerini bırakmayacaklarını söylediği duyuldu.

Bar, “Kabine bize bir hedef belirledi. Sokak ağzıyla, Hamas’ı ortadan kaldırmayı. Bu bizim Münih’imiz. Bunu her yerde yapacağız. Gazze’de. Batı Şeria’da, Lübnan’da, Türkiye’de, Katar’da. Birkaç yıl alacak. Ama bunu yapmak için orada olacağız” dedi.

İsrail, 11 vatandaşının öldürüldüğü 1972 Münih Olimpiyatları saldırısının ardından yıllarca çeşitli ülkelerde düzenlediği suikast operasyonlarıyla bu terör eyleminin faillerini ve organizatörlerini hedef almıştı.

Kan’ın haberinde Bar’ın bu sözleri ne zaman ve nerede sarf ettiği belirtilmedi. Kan, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına Hamas’tan yanıt geldiğini bildirdi.

Kan’ın haberine göre, Şin Bet Başkanı’nın açıklamalarına yanıt veren Hamas, liderlerine yönelik bu tehditlerin, “düşmanda Filistin halkının ve cesur direniş güçlerinin mukavemeti nedeniyle baş gösteren siyasi ve askeri krizi yansıttığını” savundu.

Hamas, bu söylemlerin “örgüt liderlerini korkutmadığını”, ancak “düşmanın üst düzey yetkililerinin bahsettiği kardeş ülkelerin egemenliğini” açık bir şekilde ihlal ettiğini ve bu ülkelerin güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğunu bildirdi.

İsrail, kara operasyonunu genişletti

İsrail, üç gün süren ağır bombardımanın ardından Gazze’nin güneyinde kara operasyonu başlattı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail’in güneyindeki bulunan askerlere yaptığı açıklamada, Gazze’nin güneyindeki operasyonun kuzeyindeki kadar “güçlü ve kapsamlı” olacağını söyledi.

Daha sonra bir ordu sözcüsü, İsrail’in “kara saldırısını genişletmeye devam ettiğini” doğruladı ve “teröristlerle yüz yüze çatışmalar yaşandığını” söyledi.

Bir hafta süren ateşkesin Cuma günü sona ermesinden bu yana İsrail, Gazze’ye yönelik geniş çaplı bombardımanına yeniden başladı. Gazze’nin güneyindeki Han Yunus sakinleri bunu şu ana kadarki en ağır bombardıman olarak tanımladı.

Yedi günlük ateşkes sırasında, Hamas 110 rehineyi, İsrail de bunun karşılığında hapishanelerinden 240 Filistinliyi serbest bıraktı.

Pazar sabahı İsrail ordusu, Han Yunus’un birçok bölgesinde insanları derhal bölgeyi terk etmeye çağırdı. İsrailli yetkililer, Hamas liderlerinin, savaşın ilk aşamalarında kuzeydeki çatışmalardan kaçan yüzbinlerce insanın sığındığı güneyde saklandığına inanıyor.

Gazze’deki Hamas hükümeti ve Filistinli resmi haber ajansı Wafa, İsrail saldırılarında kuzeydeki Kemal Advan Hastanesi’nin girişinin de vurulduğunu bildirdi.

İsrail ordusu dün savaşın başından beri yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığının sözcüsü Eşref el Kudra, “Son birkaç saatte enkaz altından 316 kişi cansız, 664 kişi de yaralı çıkarıldı. Birçok insan da hâlen enkaz altında” dedi.

İsrail ise dün ateşkesin sona ermesinden sonra ilk kez asker kaybettiğini duyurdu. İsrailli iki askerin savaşta öldüğü açıklandı.

Paylaşın

İsrail, Kara Operasyonunu Gazze’nin Her Yerine Genişletti

Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı Filistin – İsrail savaşında çatışmalar artarak devam ediyor. Son olarak, İsrail, Gazze’deki kara operasyonunu bölgenin tamamını kapsayacak şekilde genişlettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / İsrail saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bin 523’e yükseldi. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 41 bin 316 kişinin yaralandığını duyurdu. Bakanlık daha önce, İsrail saldırılarında öldürülenlerin yüzde 70’nin kadın ve çocuk olduğunu bildirmişti.

Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarında çoğu sivil, yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü, 240 civarında insanın da rehin alındığı duyurulmuştu.

İsrail, üç gün süren ağır bombardımanın ardından Gazze’nin güneyinde kara operasyonu başlattı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İsrail’in güneyindeki bulunan askerlere yaptığı açıklamada, Gazze’nin güneyindeki operasyonun kuzeyindeki kadar “güçlü ve kapsamlı” olacağını söyledi.

Daha sonra bir ordu sözcüsü, İsrail’in “kara saldırısını genişletmeye devam ettiğini” doğruladı ve “teröristlerle yüz yüze çatışmalar yaşandığını” söyledi.

Bir hafta süren ateşkesin Cuma günü sona ermesinden bu yana İsrail, Gazze’ye yönelik geniş çaplı bombardımanına yeniden başladı. Gazze’nin güneyindeki Han Yunus sakinleri bunu şu ana kadarki en ağır bombardıman olarak tanımladı.

Yedi günlük ateşkes sırasında, Hamas 110 rehineyi, İsrail de bunun karşılığında hapishanelerinden 240 Filistinliyi serbest bıraktı.

Pazar sabahı İsrail ordusu, Han Yunus’un birçok bölgesinde insanları derhal bölgeyi terk etmeye çağırdı. İsrailli yetkililer, Hamas liderlerinin, savaşın ilk aşamalarında kuzeydeki çatışmalardan kaçan yüzbinlerce insanın sığındığı güneyde saklandığına inanıyor.

Gazze’deki Hamas hükümeti ve Filistinli resmi haber ajansı Wafa, İsrail saldırılarında kuzeydeki Kemal Advan Hastanesi’nin girişinin de vurulduğunu bildirdi.

İsrail ordusu dün savaşın başından beri yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığının sözcüsü Eşref el Kudra, “Son birkaç saatte enkaz altından 316 kişi cansız, 664 kişi de yaralı çıkarıldı. Birçok insan da hâlen enkaz altında” dedi.

İsrail ise dün ateşkesin sona ermesinden sonra ilk kez asker kaybettiğini duyurdu. İsrailli iki askerin savaşta öldüğü açıklandı.

İsrail ile Hamas arasında geçen Cuma günü sona eren ateşkesin ardından çatışmalar yeniden başlamıştı. Katar arabuluculuğundaki ateşkes bir hafta sürmüştü. Ateşkes sırasında Hamas kadın ve çocuk rehineleri serbest bırakırken İsrail’de Filistinli mahkûmlar arasındaki kadın ve çocukları salıvermişti.

Ateşkese dönük umutlu mesajlar yok

Yeniden geçici bir ateşkes için yürütülen müzakereler ise çökmüşe benziyor. İsrail Cumartesi günü müzakerelerin yürütüldüğü Katar’da Mossad istihbarat servisindeki müzakerecilerini geri çektiğini açıkladı.

Hamas da şu anda müzakerelerin yapılmadığını belirtiyor ve savaş bitene kadar rehinelerin serbest bırakılmayacağını kaydediyor. Örgüt, savaş bitene kadar İsrail’le rehinelere karşı cezaevindeki Filistinliler’in takasının olmayacağını belirtti.

Paylaşın

Filistin – İsrail Savaşı: Gazze’de Her Beş Kişiden Dördü Yerinden Edildi

7 Ekim’de Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının saldırısı ile başlayan Filistin – İsrail savaşında, İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de 1,8 milyon yaşayan kişi yerini terk etmek zorunda kaldı.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi, bu sayının tam olarak belirlenmesinin oldukça zor olduğunu da ekledi. Bunun nedeni, geçici ateşkes döneminde evlerine geri dönenlerin sayısının bilinmiyor olması.

İsrail saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bin 523’e yükseldi. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 41 bin 316 kişinin yaralandığını duyurdu. Bakanlık daha önce, İsrail saldırılarında öldürülenlerin yüzde 70’nin kadın ve çocuk olduğunu bildirmişti.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarında çoğu sivil, yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü, 240 civarında insanın da rehin alındığı duyurulmuştu.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Birimi, İsrail saldırıları sonucu yıkılan binaların enkazı altında binlerce ölü bulunduğunu, süregelen bombardıman ve ekipman yetersizliği nedeniyle cesetlerin çıkarılamadığını bildirdi.

Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, Gazze’deki İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan yazılı açıklamasında, “Binlerce şehit hâlâ enkaz altında ve onları çıkaramıyoruz. Kabiliyet ve mekanizmalarımızda açık ve çok büyük eksiklikler var. Gazze Şeridi’nin kuzeyinde enkaz altındaki cesetlere ulaşamıyoruz” bilgisini paylaştı.

Gazze’de sivil savunma ekiplerini destekleyecek ekip ve mekanizmaların devreye sokulması çağrısını yinelediklerini vurgulayan Basal, “Ekiplerimiz İsrail bombardımanının sürekli hedefi haline geldi.” ifadelerine yer verdi.

İsrail, savaşın başlangıcından bu yana yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı. Açıklamada, karadaki operasyonun önceliğinin hava operasyonlarıyla koordinasyon olduğu belirtildi.

Başbakan Binyamin Netanyahu cumartesi gecesi yaptığı konuşmada, “Tüm hedefle ulaşana kadar savaşı sürdüreceğiz ve kara operasyonu olmadan bu hedeflere ulaşmak imkansız” dedi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, İsrail ve Hamas arasındaki savaşta tarafları uluslararası hukuka uymaya davet etti.

İsrail ve Batı Şeria’ya gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından açıklama yapan Khan, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi için de çağrıda bulundu. UCM Başsavcısı, “Hukuk, insani yardımın girişi konusunda şüpheye yer bırakmamaktadır” dedi.

Sivillerin temel gıda, su ve acilen ihtiyaç duyulan tıbbi malzemelere “gecikme olmaksızın, hızla ve yeterli şekilde” erişebilmesinin şart olduğunu belirten Khan, Hamas’ın da bu yardımı istismar etmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Khan, “Tüm aktörler uluslararası hukuka riayet etmeli. Böyle yapmıyorsanız, ofisimin harekete geçmesi gerektiğinde de şikâyet etmeyin” dedi.

Bölgede dört gün kalan ve İsrail’de Hamas’ın 7 Ekim saldırılarında hedef aldığı yerlere de giden Khan, ziyaretinin “araştırıcı mahiyette olmadığını”, ancak her iki taraftan mağdurlarla konuşma imkânı bulabildiğini söyledi.

UCM Başsavcısı Khan, “Ofisim, bu duruma ilişkin incelemelerini ilerletmeye yönelik çabalarını daha da yoğunlaştıracak” dedi. Khan, “Mevcut çatışmalardaki suçlara ilişkin muteber iddialar, zamanında yapılan, bağımsız tetkik ve incelemelere tabi tutulmalıdır” diye ekledi.

Netanyahu ile Gallant arasındaki anlaşmazlık büyüyor

İsrail’de yayın yapan Maariv gazetesi, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze’ye saldırılarının Savunma Bakanı Yoav Gallant ile arasındaki eski anlaşmazlıkları daha da derinleştiğini yazdı.

Gazetenin, Savunma Bakanı Gallant’ın dün Netanyahu’nun ortak basın toplantısı teklifini reddetmesini, “tercihini yaptı” başlığıyla duyurduğu haberinde, ikili arasındaki anlaşmazlığın derinleştiği yorumu yapıldı.

Haberde, Gallant’ın ortak basın toplantısı teklifini reddetmesinin gerekçe olarak, “Netanyahu’nun savaş kabinesi üyelerini Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasındaki başarıya ortak etmeyi tercih etmemesi” gösterildi.

Savunma Bakanlığı basın ofisinin Gallant’ın söz konusu basın toplantısına davet edilmediği yönündeki açıklamalarına yer verilen haberde, İsrail Başbakanlık Ofisi ile Savunma Bakanlığı ofislerinin farklı yöndeki açıklamalarına ve iki kurum arasındaki anlaşmazlığa vurgu yapıldı.

Paylaşın

Gazze’de İsrail Saldırılarında 15 Bin 523 Kişi Hayatını Kaybetti

7 Ekim’de Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugaylarının saldırısı ile başlayan Filistin – İsrail savaşında, İsrail saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bin 523’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, 41 bin 316 kişinin yaralandığını duyurdu. Bakanlık daha önce, İsrail saldırılarında öldürülenlerin yüzde 70’nin kadın ve çocuk olduğunu bildirmişti.

Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarında çoğu sivil, yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü, 240 civarında insanın da rehin alındığı duyurulmuştu.

İsrail, savaşın başlangıcından bu yana yaklaşık 10 bin hava saldırısı düzenlendiğini açıkladı. Açıklamada, karadaki operasyonun önceliğinin hava operasyonlarıyla koordinasyon olduğu belirtildi.

Başbakan Binyamin Netanyahu cumartesi gecesi yaptığı konuşmada, “Tüm hedefle ulaşana kadar savaşı sürdüreceğiz ve kara operasyonu olmadan bu hedeflere ulaşmak imkansız” dedi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Karim Khan, İsrail ve Hamas arasındaki savaşta tarafları uluslararası hukuka uymaya davet etti.

İsrail ve Batı Şeria’ya gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından açıklama yapan Khan, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi için de çağrıda bulundu. UCM Başsavcısı, “Hukuk, insani yardımın girişi konusunda şüpheye yer bırakmamaktadır” dedi.

Sivillerin temel gıda, su ve acilen ihtiyaç duyulan tıbbi malzemelere “gecikme olmaksızın, hızla ve yeterli şekilde” erişebilmesinin şart olduğunu belirten Khan, Hamas’ın da bu yardımı istismar etmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Khan, “Tüm aktörler uluslararası hukuka riayet etmeli. Böyle yapmıyorsanız, ofisimin harekete geçmesi gerektiğinde de şikâyet etmeyin” dedi.

Bölgede dört gün kalan ve İsrail’de Hamas’ın 7 Ekim saldırılarında hedef aldığı yerlere de giden Khan, ziyaretinin “araştırıcı mahiyette olmadığını”, ancak her iki taraftan mağdurlarla konuşma imkânı bulabildiğini söyledi.

UCM Başsavcısı Khan, “Ofisim, bu duruma ilişkin incelemelerini ilerletmeye yönelik çabalarını daha da yoğunlaştıracak” dedi. Khan, “Mevcut çatışmalardaki suçlara ilişkin muteber iddialar, zamanında yapılan, bağımsız tetkik ve incelemelere tabi tutulmalıdır” diye ekledi.

Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi’nde beş kişiden dördünün savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldığını tahmin ediyor. Buna göre, 2,2 milyon kişinin yaşadığı Gazze’de 1,8 milyon kişi yerinden edildi.

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi, bu sayının tam olarak belirlenmesinin oldukça zor olduğunu da ekledi. Bunun nedeni, geçici ateşkes döneminde evlerine geri dönenlerin sayısının bilinmiyor olması.

Netanyahu ile Gallant arasındaki anlaşmazlık büyüyor

İsrail’de yayın yapan Maariv gazetesi, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze’ye saldırılarının Savunma Bakanı Yoav Gallant ile arasındaki eski anlaşmazlıkları daha da derinleştiğini yazdı.

Gazetenin, Savunma Bakanı Gallant’ın dün Netanyahu’nun ortak basın toplantısı teklifini reddetmesini, “tercihini yaptı” başlığıyla duyurduğu haberinde, ikili arasındaki anlaşmazlığın derinleştiği yorumu yapıldı.

Haberde, Gallant’ın ortak basın toplantısı teklifini reddetmesinin gerekçe olarak, “Netanyahu’nun savaş kabinesi üyelerini Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasındaki başarıya ortak etmeyi tercih etmemesi” gösterildi.

Savunma Bakanlığı basın ofisinin Gallant’ın söz konusu basın toplantısına davet edilmediği yönündeki açıklamalarına yer verilen haberde, İsrail Başbakanlık Ofisi ile Savunma Bakanlığı ofislerinin farklı yöndeki açıklamalarına ve iki kurum arasındaki anlaşmazlığa vurgu yapıldı.

Paylaşın

ABD’den İsrail’e “Stratejik Mağlubiyet” Uyarısı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail’e uyarıda bulunarak, Gazze’deki sivil halkın korunmasını sağlamaya çağırdı. Irak’ta IŞİD’e karşı savaşırken edindiği deneyimlerini aktaran Austin, Hamas’ın da IŞİD gibi kentsel alanlara yerleştiğini söyledi.

Haber Merkezi / IŞİD’e karşı yürütülen en şiddetli çatışmalarda dahi uluslararası ittifakın sivilleri korumak ve insani koridorları oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiğini savunan Bakan, “Bundan çıkarılacak ders; kentsel alanlarda savaşın sivilleri koruyarak da kazanılabileceği değildir, kentsel alanlarda savaşın yalnızca sivilleri koruyarak kazanılabileceğidir” diye konuştu.

7 Ekim’de yaklaşık bin 200 kişinin hayatını kaybettiği Hamas saldırısının ardından İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 15 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden 6 binden fazlasının çocuk olduğu belirtiliyor. Yaralananların sayısı da 40 bini aştı. Bunların yüzde 70’inin de kadın ve çocuklar olduğu kaydedildi.

Birleşmiş Milletler gözlemcileri son tahliye çağrısından önce yayımladıkları bir raporda, yaşadıkları bölgeden ayrılmaları istenenlerin Gazze nüfusunun üçte birini oluşturduğunu belirtti. Raporda, söz konusu bölgede savaştan önce 800 bin kişinin yaşadığına dikkat çekildi.

Dünyanın en yoğun nüfusuna sahip bölgelerinden olan Gazze Şeridi’ndeki 2 milyon 300 binlik nüfusun çoğunluğu İsrail’in saldırılarının başlamasının ardından sivillerin kuzeyi terk etmeleri talimatıyla güneye gitmişti.

İsrail, Gazze’de geçici ateşkesin sona ermesinden bu yana 400’den fazla hedefe saldırı düzenlendiğini duyurdu. İsrail Ordusu’nun yazılı açıklamasına göre hava, deniz ve kara kuvvetleri Gazze’yi hedef aldı ve buna bölgenin güneyi de dahil.

Açıklamada “Savaş uçakları Han Yunus bölgesine yönelik kapsamlı saldırıda 50’den fazla hedefi vurdu” denildi. İsrail, Gazze’nin kuzeyinde İslami Cihat örgütü tarafından komuta merkezi olarak kullanıldığını iddia ettiği bir caminin de vurulduğunu bildirdi.

ABD ve İsrail, Irak ile Suriye’de İran destekli birlikleri hedef alan saldırılar düzenliyor. Şimdiye kadar çok sayıda İran hedefinin vurulduğu duyuruldu ancak Tahran yönetimi Gazze’de savaşın başlamasından bu yana herhangi bir askeri kayıp bildirmemişti.

İran devlet medyası bugün Suriye’de danışman olarak görevli iki Devrim Muhafızı’nın İsrail saldırısı sonucu öldüğünü duyurdu.

İran Devrim Muhafızları’nın açıklamasında saldırıya ilişkin detay verilmedi. Ancak Suriye yönetimi sabah saatlerinde İsrail’in füze saldırısının hava savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Suriye yönetimi, işgal atındaki Golan Tepeleri’nden başkent Şam’ın dışına yapılan füze saldırısının hava savunma sistemleri tarafından önlendiğini kaydetti.

İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkesin Cuma günü sona ermesiyle çatışmalar yeniden başlamış, gerilimin tırmanması bir diğer ateşkes ihtimaline ilişkin umutların azalmasına neden olmuştu.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, “hedeflerine ulaşana kadar savaşmaya devam edeceklerinin” bir kez daha altını çizmiş, bu hedeflere ulaşmanın “kara operasyonu olmadan mümkün olmadığını” belirtmişti.

Yeniden geçici bir ateşkes için yürütülen müzakereler ise çökmüşe benziyor. İsrail Cumartesi günü müzakerelerin yürütüldüğü Katar’da Mossad istihbarat servisindeki müzakerecilerini geri çektiğini açıkladı.

Hamas da şu anda müzakerelerin yapılmadığını belirtiyor ve savaş bitene kadar rehinelerin serbest bırakılmayacağını kaydediyor. Örgüt, savaş bitene kadar İsrail’le rehinelere karşı cezaevindeki Filistinlilerin takasının olmayacağını belirtti.

Geçici ateşkes süresince 240 İsrailli rehineden 110’u serbest bırakılmıştı. Karşılığında da İsrail çoğu kadın ve çocuk 240 Filistinliyi serbest bırakmıştı.

Paylaşın

İsrail: Üst Düzey Hamas Komutan Asaf Hamami Öldürüldü

‘İnsani ara’nın bitmesinin ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını yeniden başlatan İsrail, Gazze Tümeni Komutanı’nın 7 Ekim’de öldürüldüğünü duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, Albay Hamami’nin 7 Ekim’de öldürüldüğü ve cesedinin de Hamas’ın elinde bulunduğu ifade edildi.

Haber Merkezi / İsrail basınında yer alan haberlerde, Albay Hamami’nin, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim’de düzenlenen saldırının ardından esir alınan en üst düzey rütbeli İsrail askeri olduğu belirtildi.

Öte yandan Hamas yöneticisi Salih El Aruri, El Cezire televizyonuna verdiği demeçte, Gazze’den ateşkes sağlanana kadar bir daha esir takası yapmayacaklarını söyledi. Aruri, Katar merkezli Arapça yayın yapan El Cezire televizyonuna açıklamalarda bulundu. Aruri, hali hazırda Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin, İsrail askeri ya da İsrail ordusuna daha önce hizmet etmiş kişiler olduğunu söyledi.

Gazze’de savaş bitmeden rehine takası yapmayacaklarını söyleyen Aruri, “Bırakalım savaş kendi seyrinde devam etsin. Bu nihai kararımızdır ve bu kararımızdan geri adım atmayacağız” ifadelerini kullandı.

Aruri, İsrail’in Hamas’ın elinde halen kadın ve çocuk rehineler bulunduğu açıklamasına karşılık olarak da “Elimizdeki tüm kadın ve çocukları teslim ettiğimizi ve şu anda sadece erkek ve askerlerin kaldığını açıklamamıza rağmen İsrail, hala kadın ve çocuklar olduğu konusunda ısrar ediyor. Bizim bakış açımıza göre elimizdeki yetişkinler orduda görev yaptı ve bazıları hala yedek görevde” diye konuştu.

İsrail ile Hamas arasındaki ‘insani ara’nın sona ermesinin ardından bölgede çatışmalar yeniden alevlendi. İsrail ordusu, sabah yaptığı son 24 saatte 400’ü aşkın hedefe saldırdığını duyurdu. Söz konusu saldırılarda hava, teçhizat ve kara güçlerinin dağıtıldığı İsrail ordusu, savaş uçaklarının Gazze’nin yaygınki “Han Yunus ağırlıklı toplu saldırıda 50’den fazla hedef” vurduğu bildirildi.

İsrail ordusunun sözcülerinden Jonathan Conricus, gazetecilere yaptığı açıklamalarda, “Şu an yapıldı, Gazze Şeridi’nin dört bir yanındaki Hamas askeri hedeflerini vurmak” dedi.

Gazze Şeridi’ndeki Hamas hükümeti, İsrail’in ateşkesin sona ermesinin ardından organize edilen saldırılarda 240 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Hamas üyelerinin ayrıntılarında, saldırılarda 650 kişinin de yaralandığı belirtildi. Açıklamada, özellikle de Han Yunus’ta “onlarca evin içlerinde insanların varken yerle bir olduğu” bildirildi.

BM’den insani ateşkes çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, Gazze’de çatışmaların yeniden başlamasının ardından yaptığı yazılı açıklamayla İsrail ve Hamas’ı çatışmalara son vermeye yeniden çağırdı.

Birleşmiş Milletler, ateşkesin sona ermesinin, Gazze’deki acil insani durumu daha da kötüleştireceğini bildirdi. BM İnsani İşler Koordinasyon Dairesi (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, “Dünyadaki cehennem Gazze’ye geri döndü” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yedi günlük geçici ateşkes sonrasında yeniden çatışmaların başlamasından üzüntü duyduğunu, tek çarenin yeniden uzlaşma masasına dönülmesi olduğunu söyledi. Guterres, taraflara daha fazla rehinenin serbest bırakılmasını kolaylaştırmanın bir yolunu hızla bulma çağrısı da yaptı.

Antonio Guterres, “Gazze’de zaten felaket boyutunda olan insani durumu daha da kötüleştirebilecek daha fazla askeri eylem düzenlememe çağrısında bulunuyorum. Sivilleri daha fazla acı çekmekten kurtarmak için insani ateşkes çağrımı yineliyorum’’ dedi.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric de, 7 gün süren geçici ateşkes sırasında Mısır ve Filistin Kızılayı ve BM kuruluşlarının desteğiyle, Gazze’ye temel malzemelerin ulaştırılmasında büyük bir artış sağlandığını ancak bunun hala yeterli olmadığını söyledi.

Sözcü Dujarric, “Gazze’ye yönelik yardım artmış olsa da yapılan yardım, giderek artan ihtiyaçları karşılamakta tamamen yetersiz kaldı” dedi.

BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder da, bombardıman ve çatışmaların geçici ateşkesin sona ermesinden çok kısa bir süre sonra başladığını belirterek, “çocuklara karşı bir savaş” olarak nitelediği yaşananları kınadı. Elder, “Savaşta yaralanan çocuklar her yerde, yaralı çocuklar hala koridorlarda yatıyor’’ dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, İsrailli siyasi ve askeri liderlerin Gazze’ye yönelik askeri saldırıyı genişletmeyi ve yoğunlaştırmayı planladıkları yönünde yaptıkları açıklamalardan derin endişe duyduğunu söyledi.

Turk, savaşan taraflar üzerinde etkisi olan tüm devletleri, insan hakları temelinde ateşkes sağlamak için gösterdikleri çabaları derhal iki katına çıkarmaları çağrısında bulundu.

Volker Turk, “Gazze’deki düşmanlıkların yeniden başlaması bir felakettir. Şiddete derhal son verilmeli. Tüm rehineler derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalı. Filistinliler’in ve İsrailliler’in insan haklarına tam olarak saygı gösterilmeli. Siviller, uluslararası insani hukuka uygun olarak korunmalı’’ dedi.

DSÖ: Çatışmaların yeniden başlamasından endişeliyiz

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bölgedeki temsilcisi Dr. Richard Peeperkorn da, Gazze’de yaklaşık 5 bin yatağa ihtiyaç duyulduğunu, ancak sadece 1500 civarında yatağın hazır olduğunu belirtti.

Peeperkorn, şu anda 72 temel sağlık tesisinden yalnızca 51’inin çalışır durumda olduğunu belirterek, “Gazze’deki sağlık sistemi devam eden çatışmalar nedeniyle felce uğradı. Daha fazla hastaneyi veya hastanede bulunan yatak kapasitesini kaybetmeyi göze alamayız” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail’in Gazze’de saldırılarına yeniden başlamasına ilişkin sosyal medya platformu üzerinden açıklama yaptı.

“Gazze’de çatışmaların yeniden başlamasından son derece endişeliyiz. Sağlık sistemi devam eden çatışmalar nedeniyle felce uğradı” değerlendirmesinde bulunan Ghebreyesus, Gazze’nin, daha fazla hastaneyi veya yatak kapasitesini kaybetmeyi kaldıramayacağını belirtti.

Ghebreyesus, “(Gazze’de) Ateşkese ihtiyacımız var. Kalıcı bir ateşkes. Barışa doğru ilerleyen bir ateşkes” dedi.

Paylaşın