“Seçimi Kim Kazanırsa Kazansın En Büyük Zorluk Enflasyon”

“Mayıs ayında Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri yapılacak. Seçimi kim kazanırsa kazansın, bir sonraki hükümetin öncelikle halletmesi gereken ekonomik sorunlar nelerdir?” sorusuna yanıt veren OECD Türkiye Masası Şefi Machlica şu ifadeleri kullandı:

“Ekonomi yavaşlamaya hazırlanırken makroekonomik çerçevenin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda, seçimin ardından enflasyon beklentilerinin çıpalanması önemli bir zorluk olacaktır. Enflasyon, 2023’ün başından bu yana yüzde 50’nin üzerinde kalarak hane halkının satın alma gücünü cciddi şekilde azalttı. 2022’de küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki artış ile TL’deki değer kaybının etkisiyle çok artan cari açık da, seçim sonrası dönemin en önemli sorunlarından biri olarak görünmeye devam ediyor.”

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye Masası Şefi Gabriel Machlica, Ekonomi’den Elif Karaca‘ya konuştu.

Enflasyonun, hane halkının satın alma gücünü ciddi şekilde azalttığını ifade eden Machlica, seçim sonrası yeni dönemde Türkiye’nin şoklara karşı dayanıklılığının artırılmasının rekabet ve regülasyonlarla ilgili temel yapısal zayıflıkların ele alınmasını gerektireceğine dikkat çekti.

Machlica, “Bu, iş ortamını iyileştirecek ve kaynakların en doğru faaliyetlere ve firmalara akmasını sağlayacaktır. Özellikle, izinler, lisanslar veya imtiyazlar almak için karmaşık ve külfetli idari prosedürler, iş kurmayı zorlaştırıyor. İşgücü piyasası düzenlemeleri, daha fazla ve daha kaliteli istihdam yaratılmasını engellemekte. Son on yıldaki ilerlemeye rağmen, işgücünün önemli bir bölümü, özellikle kadınlar ve gençler, hala kayıtlı işgücü piyasasına katılamamış durumda. İstihdam üzerindeki yüksek vergi yükü ve medyan ücretlere göre yüksek asgari ücret, kayıtlı istihdam yaratılmasını engellemektedir” dedi.

“Mayıs ayında Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği genel seçimleri yapılacak. Seçimi kim kazanırsa kazansın, bir sonraki hükümetin öncelikle halletmesi gereken ekonomik sorunlar nelerdir?” sorusuna yanıt veren Machlica şu ifadeleri kullandı:

“Ekonomi yavaşlamaya hazırlanırken makroekonomik çerçevenin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda, seçimin ardından enflasyon beklentilerinin çıpalanması önemli bir zorluk olacaktır. Enflasyon, 2023’ün başından bu yana yüzde 50’nin üzerinde kalarak hane halkının satın alma gücünü cciddi şekilde azalttı. 2022’de küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki artış ile TL’deki değer kaybının etkisiyle çok artan cari açık da, seçim sonrası dönemin en önemli sorunlarından biri olarak görünmeye devam ediyor.

Seçim sonrası yeni dönemde Türkiye’nin şoklara karşı dayanıklılığının artırılması rekabet ve regülasyonlarla ilgili temel yapısal zayıflıkların ele alınmasını gerektirecek. Bu, iş ortamını iyileştirecek ve kaynakların en doğru faaliyetlere ve firmalara akmasını sağlayacaktır. Özellikle, izinler, lisanslar veya imtiyazlar almak için karmaşık ve külfetli idari prosedürler, iş kurmayı zorlaştırıyor.

İşgücü piyasası düzenlemeleri, daha fazla ve daha kaliteli istihdam yaratılmasını engellemekte. Son on yıldaki ilerlemeye rağmen, işgücünün önemli bir bölümü, özellikle kadınlar ve gençler, hala kayıtlı işgücü piyasasına katılamamış durumda. İstihdam üzerindeki yüksek vergi yükü ve medyan ücretlere göre yüksek asgari ücret, kayıtlı istihdam yaratılmasını engelliyor. Türkiye, asgari ücretin medyan ücrete oranının OECD içinde en yüksek olduğu ülkelerden biri.”

Röportajın tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın