İkinci El Otomobilde “Kur” Zammı Yolda

Oto Merkezi CEO’su Muhammed Ali Karakaş, bayram etkisi, yaz aylarına giriş, kiralama sezonunun açılması ve araç tedarikinde yaşanan problemlere paralel haziran ayının son haftasına kadar ikinci el otomobillerde yüzde 4 ila yüzde 6 arasında fiyat artışı öngördüklerini söyledi.

Karakaş, ikinci el piyasasında satışlara yönelik beklentilerini ve piyasayı şekillendirecek gelişmeleri şöyle anlattı: “Yaz sezonu, kiralamanın artışı hızı, kurun artış hızı yatırım aracına dönüşe hizmet etmesi gibi etkiler devam ederse ticaret hızlanır. Bu durumda doğal olarak ikinci elde adetler yükselmeye devam eder. İkinci el otomobil pazarında yılsonunda 7.5 milyon adetin üzerinde bir satış beklentimiz var. 2022’de 6,4 milyon adet ikinci el otomobil satılmıştı.”

Diğer yandan, döviz kurunun seyrine bağlı olarak araç satışında farklı eğilimler olabileceğine de işaret eden Muhammed Ali Karakaş, “Kurdaki hızlı yükseliş devam ederse birçok kişi araç satışını askıya alıp beklemeye geçebilir” dedi.

Son dönemin en gözde yatırım araçlarından biri haline gelen otomobilde zamlar durulmuyor. Bu hafta döviz kurunda yaşanan hızlı yükseliş, sıfır kilometre araçlarda yeni fiyat artışlarına neden oldu. Zam dalgası kısa sürede ikinci el piyasasına da sıçradı.

Ekonomim.com’dan Aysel Yücel’in haberine göre, Oto Merkezi CEO’su Muhammed Ali Karakaş, bayrama kadar ikinci el araçlarda fiyatların yükselmeye devam edeceğini söyledi.

Karakaş, “Kurdaki değişime bağlı olarak sıfır otomobillere gelen zamlar, ikinci el piyasasına da yansımaya başladı. Dijital bir piyasa olduğu için özellikle ilan sitelerine fiyat yansımaları artık 24 saati bulmuyor” dedi.

Yüzde 4-6 oranında zam bekleniyor

Muhammed Ali Karakaş, bayram etkisi, yaz aylarına giriş, kiralama sezonunun açılması ve araç tedarikinde yaşanan problemlere paralel haziran ayının son haftasına kadar ikinci el otomobillerde yüzde 4 ila yüzde 6 arasında fiyat artışı öngördüklerini söyledi.

Karakaş, ikinci el piyasasında satışlara yönelik beklentilerini ve piyasayı şekillendirecek gelişmeleri şöyle anlattı: “Yaz sezonu, kiralamanın artışı hızı, kurun artış hızı yatırım aracına dönüşe hizmet etmesi gibi etkiler devam ederse ticaret hızlanır. Bu durumda doğal olarak ikinci elde adetler yükselmeye devam eder. İkinci el otomobil pazarında yılsonunda 7.5 milyon adetin üzerinde bir satış beklentimiz var. 2022’de 6,4 milyon adet ikinci el otomobil satılmıştı.”

Diğer yandan, döviz kurunun seyrine bağlı olarak araç satışında farklı eğilimler olabileceğine de işaret eden Muhammed Ali Karakaş, “Kurdaki hızlı yükseliş devam ederse birçok kişi araç satışını askıya alıp beklemeye geçebilir” dedi.

Ekonomideki yeni yol haritasının sektörün kaderini belirleyeceğini ifade eden Karakaş, “Hükümetin rasyonel ekonomi politikalarına dönüşü yabancı yatırımcı başta olmak üzere üretici olan markaları da Türkiye de yeni planlar yapmaya sevk edecek.

Yeni ekonomi politikalarına dönüş, sürdürülebilirlik, piyasanın tekdüze olması gibi etkilerin minimum 3-4 ayda etkisini göstermesiyle vergide de çeşitli yöntem değişiklikleri bekliyoruz. Özellikle elektrik otomobili teşvike yönelik vergisel anlamda tüketiciye avantaj yaratacak hamlelerin sektörde geniş yankı uyandıracağı kesin. Bu bağlamda kur, faiz, enflasyon dengesinde piyasa kendi yolunu bularak bir fiyatlama yapacak” diye konuştu.

Paylaşın

Sektör Temsilcilerinden Otomobil Alacaklara Fiyat Uyarısı

İMAS Başkanı Hayrettin Ertemel, “Şu an dünya genelinde de otomobil fiyatları yükselmektedir. Ülkemizde de özellikle suni fiyat artışlarının temelinde halen devam eden arz sıkıntısı yatmaktadır. Arz sıkıntısının devam etmesine rağmen bu yıl üretim geçmiş yıllara kıyasla daha yüksek gerçekleşecek” dedi ve ekledi:

“Arz sıkıntısının en erken 2025 yılında pandemi öncesi sayılara ulaşacağını öngörmekteyiz. Sorun ortadan kalktığında yol açtığı bir takım piyasa olumsuzlukları da ortadan kalkacaktır. Arz sorununun yarattığı piyasa ortamı beraberinde Kayıt dışı ticaret, araçların stoklanması, fazla ücretler talep edilmesi gibi suni fiyat artışları yaratan başka sorunlara yol açmaktadır.”

Ertemel, açıklamasının devamında, “Bu sorunların en önemlilerinden bir tanesi kayıt dışı ticarettir. Hiçbir vergi ve gider sorumluluğu olmayan kişiler, bu durumun avantajı ile araçları diledikleri rakama diledikleri sürede satışa sunuyorlar. Bir süre sonra istenen bu yüksek rakamlar piyasa oluşturarak suni artışlara sebep oluyor.

Elimizdeki veriler gösteriyor ki, satışların %45’i yani neredeyse her 2 satıştan 1 tanesi kayıt dışı ticaret maksadıyla yapılıyor. Sebep olduğu suni artışların yanı sıra, yarattığı vergi kaybı sebebiyle ekonomimiz açısından da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Birçok vatandaş bayide sıfır otomobil bulamazken bazıları ise ikinci ele yöneldi. Her geçen gün artan araç fiyatları için hangi önlemler alınmalı?

Milliyet’te yer alan habere göre; İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

“Tüm dünyayı gerek sosyal gerekse ekonomik açıdan etkileyen ciddi bir pandemi süreci yaşadık. Bu süreç içerisinde her sektör derin şekilde etkilendi.

Otomotiv sektöründe modüler üretim sistemi hakim. Yani çelik üretimi bir yerde, elektronik aksamların üretimi farklı bir yerde gerçekleşiyor. Pandemi süresince üretim ciddi şekilde aksadı. Bununla beraber hammadde ve lojistik problemleri önemli ölçüde etkilendi.

Diğer yandan otomobillerin kablo gibi elektrik tesisatlarının birçoğu Ukrayna’da üretilmekteydi. Rusya-Ukrayna savaşı enerji krizinin yanında üretime de mani olunca bu gibi durumlar otomotiv sektörünü diğer sektörlere nazaran daha fazla etkiledi.

Genel olarak tüm sektörler pandemi sürecinin etkilerini geride bırakmış olmasına rağmen, otomotivde global arz sıkıntısı ciddi sorunlar barındırdığından etkisini sürdürmektedir.

Şu an dünya genelinde de otomobil fiyatları yükselmektedir. Ülkemizde de özellikle suni fiyat artışlarının temelinde halen devam eden arz sıkıntısı yatmaktadır. Arz sıkıntısının devam etmesine rağmen bu yıl üretim geçmiş yıllara kıyasla daha yüksek gerçekleşecek. Arz sıkıntısının en erken 2025 yılında pandemi öncesi sayılara ulaşacağını öngörmekteyiz. Sorun ortadan kalktığında yol açtığı bir takım piyasa olumsuzlukları da ortadan kalkacaktır.

Arz sorununun yarattığı piyasa ortamı beraberinde Kayıt dışı ticaret, araçların stoklanması, fazla ücretler talep edilmesi gibi suni fiyat artışları yaratan başka sorunlara yol açmaktadır.

Bu sorunların en önemlilerinden bir tanesi kayıt dışı ticarettir. Hiçbir vergi ve gider sorumluluğu olmayan kişiler, bu durumun avantajı ile araçları diledikleri rakama diledikleri sürede satışa sunuyorlar. Bir süre sonra istenen bu yüksek rakamlar piyasa oluşturarak suni artışlara sebep oluyor. Elimizdeki veriler gösteriyor ki, satışların %45’i yani neredeyse her 2 satıştan 1 tanesi kayıt dışı ticaret maksadıyla yapılıyor. Sebep olduğu suni artışların yanı sıra, yarattığı vergi kaybı sebebiyle ekonomimiz açısından da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Bu ve diğer sözünü ettiğimiz sorunları asgariye indirme noktasında, gerek İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) olarak, gerekse otomotiv sektörünü temsil ettiğimiz İstanbul Ticaret Odası çatısı altında çalışmalar yürütmekteyiz. Geçtiğimiz yıl 6+6 yönetmeliği gibi bazı uygulamalara gidildi. Geldiğimiz noktada uygulamaların beklenen etkiyi yaratmadığını görmekteyiz.

Bu ve diğer sözünü ettiğimiz sorunları asgariye indirme noktasında, gerek İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) olarak, gerekse otomotiv sektörünü temsil ettiğimiz İstanbul Ticaret Odası çatısı altında çalışmalar yürütmekteyiz. Geçtiğimiz yıl 6+6 yönetmeliği gibi bazı uygulamalara gidildi. Geldiğimiz noktada uygulamaların beklenen etkiyi yaratmadığını görmekteyiz.

Bizim bu konuda beklentimiz, daha rasyonel ve sürdürülebilir adımlar atılması açısından, Bakanlıklarımızın bizlerin saha tecrübelerinden faydalanarak müşterek akıl ile oluşturulan uygulamalar hayata geçirilmesidir.

Şu anda piyasadaki en düşük sıfır araç hangi marka ve modelde?

Ülkemizde bayi satış fiyatı olarak en uygun fiyatlı araç C Segment aile otomobili olan baz model Fiat Egea. Ancak bayide oldukça limitli araç olduğundan, nadir bulunan ürüne her sektörde olacağı gibi spot piyasada kıymetinden daha yüksek fiyatlar talep ediliyor.

Satışlar ne durumda?

Seçim öncesi geçen ocak-mayıs süresinde hem piyasanın sürekli artan grafiği, hem de seçim sonrası fiyatların artacağı yönünde var olan genel kanaat neticesinde talep oldukça yüksekti.

Bir bayinin aksesuar için 100 bin TL talep etmesi tepki çekti. Vatandaşlar böyle bir durumla karşılaştıklarında ne yapmalılar, nereye şikayet etmeliler?

Ticaret Bakanlığımız konu ile alakalı geçtiğimiz haftalarda bir yönetmelik yayımlayarak, bu tür talepte bulunan bayilerin ikinci el araç satışını süreli olarak engelleyeceğini ve maddi cezai müeyyide uygulayacağını tebliğ etti.

Bu sebeple piyasamızın istikrarı ve sektörümüzün sağlam temellerle büyümesi açısından tüm bayi ve ikinci el otomobil satıcısı meslektaşlarımızın yönetmeliklere ve kanunlara uyması oldukça önemlidir. Bu tür taleplerle karşılaşan vatandaşlarımızın resmi kurumlar üzerinden ilerleyerek Ticaret Bakanlığına konuyu aktarmaları doğru olacaktır.”

Paylaşın

Türkiye Genelinde Kiralar 4 Yılda 6 Kat Arttı

Türkiye genelinde kiralar son 4 yılda 6 kat arttı, büyükşehirlerde bu oran çok daha yüksek. Dar ve orta gelirli vatandaşlar için sıfırdan bir ev alabilmek ise neredeyse hayal. Gayrimenkul krizi en çok hem kendine ait bir mülkü bulunmayan hem de yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalan alt ve orta gelirli vatandaşları kesimi vuruyor.

Sektör temsilcilerine göre gayrimenkul sektöründeki kriz esas olarak yıldan yıla bozulan arz-talep dengesi sebebiyle yaşanıyor. Ayrıca, sektör temsilcilerine göre bu sorunu tek bir cevapla yanıtlamak pek mümkün değil.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin ortaya koyduğu verilere göre, 2019-2023 arasında ülke genelinde kiralarda %583 artış gerçekleşti, büyükşehirlerdeki ortalama artış oranı %697 oldu.

En fazla kira artışı %1109 ile Antalya’da gerçekleşirken; onu %963 ile Mersin, %935 ile Muğla, %833 ile Ankara ve %713 ile İstanbul takip etti.

Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan, “Dolardaki artışın bile üzerine 3-4 kat arttı, gayrimenkul tarihinde ilk defa böylesi bir fiyat yükselmesiyle karşı karşıyayız” diyor.

Gayrimenkul sektöründeki kriz en çok dar ve orta gelirli vatandaşları vuruyor. Bu kesim için artık ev sahibi olabilmek bir hayalken, yüksek kira bedellerini ödemek de her geçen gün zorlaşıyor.

Gökçe, Türkiye nüfusunun yüzde 75’inin yaşadığı 30 büyük şehirde, ortalama kira bedelinin asgari ücretin yüzde 79’unu aştığını kaydediyor:

“Tüm Türkiye’de 2019 yılının Nisan ayında kira bedeli ortalama ücretin sadece yüzde 27’si kadarken, bugün yüzde 45’e ulaşmış. Muğla’da kira bedeli ortalama ücretin yüzde 187’si, Antalya’da yüzde 120’si, İstanbul’da yüzde 117’si kadar.”

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e konuşan sektör temsilcilerine göre gayrimenkul sektöründeki kriz esas olarak yıldan yıla bozulan arz-talep dengesi sebebiyle yaşanıyor.

Giderek artan konut ihtiyacı karşısında inşaat sektöründe yaşanan durgunluk ve yeni konutların dar ve orta gelirlilere yönelik değil, yatırım amaçlı lüks daireler olarak planlanması sektördeki açığı büyütüyor.

Taylan, tedbir alınmadığı sürece kira bedellerindeki artışın süreceğini değerlendirerek, doğru yorumlar yapabilmek için yeni hükümetin politikaları görmek gerektiğini söylüyor:

“Son birkaç yılda 6-7 kat artan rakamlar…Bunu kimse tahmin edemezdi. Sonrasını görebilmek için artık bizim uzmanlığımız da yetmiyor. Fakat tedbir alınmadığı takdirde kira artışları devam edecektir.”

‘Yatırımcılar sadece çok kârlı, lüks projelere giriyor’

Türkiye’de alt ve orta gelirli vatandaşların bulunduğu % 40’lık bir kesim için konut ihtiyacı olduğunu söyleyen Taylan, bu açığın yakın gelecekte kapanamayacağını değerlendiriyor.

Gayrimenkul krizi de en çok hem kendine ait bir mülkü bulunmayan hem de yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalan bu kesimi vuruyor.

Gökçe, mevcut konut projelerinin daha çok yatırım amaçlı lüks daireler olarak planladığını, bu durumun krizi artırdığını değerlendiriyor:

“Yatırımcılar, kâr marjı çok yüksek olmayan işlerde, işe başladıktan bir süre sonra zarar eder hale geliyor. Hammadde fiyatlarının çok hızlı arttığı bir yerde, yatırımcı sadece çok kârlı projelere giriyor. Arz daha çok orta ve dar gelirli gruplar için kısıldı çünkü onların konutlarındaki kâr marjı düşük.”

“Dar gelirli ve orta gelirli için yeterince konut üretilmiyor, devlet bu anlamda kendini göstermiyor, özel sektör bu alan kârlı olmadığı ve enflasyonist ortamda kaybetmeye çok müsait olduğu için bu alana girmiyor.”

Gökçe’ye göre arz talep dengesinin bozulmasının temel sebepleri arasında konutun bir yatırım aracına dönüşmesi, dövize bağlı maliyetler sebebiyle inşaat piyasasında yaşanan durgunluk ve yatırım için güven vermeyen piyasa şartları yer alıyor:

“Birçok malzemenin dövize endeksli olduğu ve dövizin bu kadar arttığı bir ortamda hiç kimse önünü göremediği için arz kısıldı. Yatırımcı hammadde almıyor, tüketici kredi bulamıyor, bulsa çok yüksek faizin altına giremiyor, bu sarmal konut sektöründe arzı daraltmış durumda.”

“Vatandaşlar şaşkınlık içerisinde, bakıyor dağ taş beton oldu, her yere inşaat yapılıyor ama ben kiralık ev bulamıyorum diyor. Çünkü birileri 20. konutunu alıyor, birileri kira fiyatlarını belirleyecek sayıda konut yapıp boş tutmayı akıl ediyor ama dezavantajlı kesimlerin konut ve barınma sorunu çözülemiyor.”

Yabancılara satışların etkisi ne kadar?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2017-2022 döneminde yabancılar 274 bin 258 konut aldı. Bu rakam, toplam satışların % 5’ine tekabül ediyor.

2022 yılında yabancıların en çok konut aldığı 3 il ise İstanbul, Antalya ve Mersin oldu. Bu iller aynı zamanda en çok kira artışı yaşanan illerin başında geliyor.

Gökçe, sığınmacıların yoğun yaşadığı ilk 10 ildeki kira artışlarının ise Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu belirtiyor:

“Kira bedelleri yüzde 702 zamlanmış. Bu illerde kira bedelinin asgari ücrete oranı 2019’da yüzde 46 iken bugün yüzde 86’ya çıkmış. Yani asgari ücret kira bedeli karşısında erimiş.”

Taylan, gayrimenkul fiyat artışlarında yabancı satışların önemli bir yer tuttuğunu söylüyor:

“100 tane gayrimenkulün satılık olduğu bir sokakta, bir gayrimenkul döviz ile yüksek fiyattan alıcı bulduğunda, o yüksek rakam diğer 99 gayrimenkulün de fiyatını belirleyen taban fiyatını oluşturuyor. Biz buna ‘marjinal satış’ diyoruz. Yabancı satışın oranı küçük gibi görünse de fiyatlara etkisi büyük oluyor.”

Rusya-Ukrayna savaşından sonra yabancıların Antalya’da çok yoğun bir talep yarattığını söyleyen Taylan, Türkiye’deki en yüksek fiyat artışlarının bu yüzden Antalya’da yaşandığını söylüyor.

Antalya’daki talebin başka bir kıyı kenti olan Mersin’e de taştığını belirten Taylan hem depremlerden sonraki iç göç hem de yabancıların talebi sebebiyle Mersin’de de ciddi fiyat artışlarının görüldüğünü belirtiyor.

‘İstanbul’da güvenli konut talebi arttı’

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra özellikle Marmara Bölgesi ve İstanbul’da “güvenli konut” talebinin arttığı belirtiliyor.

Gökçe, “Deprem sonrası daha güvenli konutta oturma ihtiyacı çoğaldıkça, büyük bir kira krizi çıktı. Kimse uygun kiralık evde bulamaz vaziyette” diyor.

2022 Ağustos ayında Kentsel dönüşüm alanlarındaki riskli yapılarda oturan kiracılara ve hak sahiplerine yapılan yardımı 4 bin 500 liraya çıkardıklarını söyleyen Gökçe, artık bu rakamın da yetmediğini belirtiyor.

Depremden sonra göç alan kentlerden olan Ankara, Mersin, Adana, Kayseri ve Antalya’da da son birkaç ayda radikal kira artışları görülüyor.

Taylan, “Depremden sonra göç alan kentlerde kira fiyatları, bıçak kemiğe dayandı denilecek noktada. Hala da artış eğilimi devam ediyor” diyor.

Ev sahipleri haksız artış mı yapıyor?

Sektör temsilcilerine göre bu soruyu tek bir cevapla yanıtlamak pek mümkün değil.

Her ne kadar spekülatif artışlar, yatırım amaçlı dairelerin piyasayı tırmandıran etkisi ve denetimsizlik konuları ön plana çıksa da ülkede ev almak giderek zorlaştıkça kiraların da buna paralel yükselmesi, olağan bir durum.

Taylan, “Konut kredileri bir yıl öncesine göre çok daha yüksek ve bankalar konut kredisi vermekte çok iştahsız. Ev almak ne kadar pahalıysa, kiralar da o kadar yüksek olur” diyor.

Bundan 2-3 yıl öncesine kadar Türkiye’de bir evin kira bedeliyle kendini amorti etme (yatırılan parayı karşılama) süresinin 15-18 yıl olduğunu söyleyen Taylan, bugün, yüksek kiralara rağmen bu sürenin 25-35 yıla kadar çıktığını kaydediyor:

“Bu bizim sektörde daha önce hiç görülmeyen bir şey. Aslına gayrimenkulün fiyatıyla kira getirisini karşılaştırdığınızda kiraların hala biraz aşağıda olduğunu da söyleyebiliriz. Ama tabii ki esas sıkıntı, insanların alım gücü.”

Neler yapılmalı?

“Memur kenti” olarak bilinen ve kiraların görece daha düşük olduğu Ankara’da da artık vatandaşlar neredeyse İstanbul ile yarışan yüksek kira bedelleri ödemek zorunda kalıyor.

Artık başkentte görev yapan memurların maaşlarından konut kirası çıktıktan sonra gıda, ulaşım, giyinme ve temel ihtiyaçlarına ayırabileceği az bir miktar kalıyor.

Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, kentte zaten geçmişten gelen bir konut eksiği olduğunu, bunun üzerine resmi verilere göre 350-400 bin depremzedenin geldiğini aktarıyor.

Akçam, “Ankara’da 3+1 ara katta normal yapılı bir ev en az 8 bin liradan başlıyor, 20 bin liraya kadar çıkıyor” diyor.

Akçam’a göre, lokasyona göre tavan kira bedeli belirleyen kent kurullarının oluşturulması ve aksini uygulayan mal sahiplerine ceza getirilmesi gerekiyor.

Akçam ayrıca kira artışlarına yıllık %25 sınır getiren uygulamanın da pratikte daha yüksek kira fiyatlarına sebep olduğunu değerlendiriyor:

“Mal sahipleri yıl sonunda %25 artış ile kısıtlanacağını bildiği için, evini ilk kiraya verdiğinde yüksek rakamla başlamak istiyor. Bu uygulamayı sürdürmek piyasayı sakinleştirmez.”

Taylan da “%25 sınırı da bir çözüm olmuyor, bu sefer sulh ceza mahkemelerinde bu kiracı davalarıyla dolmuş durumda” diyor.

Geçtiğimiz yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı kira sözleşmelerinin E-devlet üzerinden yapılabilmesi için harekete geçmiş, düzenlemenin 2024 yılına kadar hayata geçeceği belirtilmişti.

Bu uygulamaya bir an önce geçilmesi gerektiğini savunan Akçam, “Devlet son kiracının hangi rakamla evden çıktığının takibini daha rahat yapabilsin, son kiracısı 3 bin liradan çıkan bir kişi 10 bin lira kira isteyemesin” diyor.

Öte yanda mal sahipleri, evinin değerini genellikle ilan sayfalarındaki emsallerine bakarak değerlendiriyor.

Akçam, ilan sayfalarındaki fiyatların anlık değişmemesi gerektiğini, aylık artış için %10-20 oranında bir tavan belirlenmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca Kiracı-ev sahibi uzlaşmazlıklarıyla ilgili Eylül ayında devreye girmesi planlanan arabulucu sisteminin de mahkemelerdeki dosya yükünü biraz hafifletmesi bekleniyor.

“Dar gelirlilere kira yardımı yapılmalı”

TÜRK-İŞ Mayıs ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin 362 TL oldu.

Dört kişilik bir ailenin kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise 33 bin 752 TL’ye yükseldi.

Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, yoksulluk sınırı altında yaşayan ve düşük ücretli çalışanların kiralarının kamu tarafından ödenmesi gerektiğini, bunun artık bir zorunluluk olduğunu söylüyor.

Kira artışlarına getirilen %25’lik sınıra pek çok mal sahibinin uymadığını belirten Çakar, “Çok ciddi bir denetimsizlik söz konusu, insanlar birbirlerine bakarak kiraları yükseltmeye başladılar” diyor ve ekliyor:

“Yoksulluk sınırı altında yaşayan hanelere bir çözüm gerekiyor. Dar gelirlilerin ve asgari ücretlilerin kirasını devlet ödemelidir. Bu insanlar yemiyor içmiyor, çoluk çocuğu beslenmiyor ve kirasını ödemek durumunda kalıyor.”

 

Paylaşın

Otomobil Yatırım Aracı Oldu: İkinci El 16 Ayda Yüzde 87 Kazandırdı

Özellikle son bir yılda ikinci el araca yapılan yatırım, alıcılarına yüksek kazanç sağlıyor. Ocak 2022’de alınan ikinci el bir otomobil Mayıs 2023’e kadar geçen 16 aylık sürede ortalama yüzde 87’lik bir değer kazandırdı.

Öte yandan talebin yüksek olduğu ve üst üste satış rekorlarının kırıldığı sıfır kilometre araç pazarında haziran ayıyla birlikte fiyatlar artmaya başladı. Sıfır kilometre araçlara yapılan zamların ikinci elde de önümüzdeki günlerde fiyatları yukarı çekmesi bekleniyor.

İkinci el araç sektörünün şirketlerinden VavaCars’ın Perakende Grup Başkanı Serdıl Gözelekli, tüketicilerin döviz ve altından daha çok kazançlı gördükleri otomobile yatırım yapmaya devam ettiğini söyledi.

Ekonomi gazetesinin haberine göre; Serdıl Gözelekli, 2020’nin başından bu yana devam eden çip krizi başta olmak üzere, piyasada sıfır otomobillerin zor bulunmasının ve bu otomobillerin liste fiyatının üzerinde bedeller talep edilmesinin, tüketiciyi ikinci ele yönlendirdiğini söyledi.

Özellikle yüksek enflasyon sonrasında yaşanan değer kaybına paralel olarak, TL birikimlerini bu değer kaybına karşı korumak isteyenlerin, hem ihtiyacını karşılaması hem de yatırım aracı olarak görmesi sebebiyle ikinci el otomobile yüksek bir talep gösterdiğini ifade eden Gözelekli, “Gelinen noktada Ocak 2022’den Nisan 2023’e kadar geçen yaklaşık bir buçuk yıllık sürede ikinci el otomobiller nerdeyse iki kat değerlendi. Söz konusu süreçte ikinci el araç alıcılarının döviz ve altını tercih edenlere oranla daha kazançlı olduğu söylemleri yoğunlaştı” dedi.

Önümüzdeki dönemde de ikinci el otomobillerin değer kazanmaya devam edeceğine vurgu yapan Serdıl Gözelekli, “İkinci el otomobillerde yılın ilk çeyreğinde ortalama yüzde 15 ila 20 arası bir fiyat artışı yaşandı. Yine sıfır otomobil tedarikindeki sorunların etkisiyle ikinci el piyasalarında, geçmiş istatistiki verilerin ışığında, önümüzdeki üç ay içinde yüzde 10-15 arası bir fiyat artışı olabileceğini öngörüyoruz.

Ancak beklenen bu fiyat artışlarını sadece tedarik sorununa bağlamamak gerekiyor. Havaların ısınması, yaz ve bayram tatili gibi mevsimsel ihtiyaçlara bağlı olarak her ay artan talep yoğunluğu da piyasa üzerinde önemli bir etki yaratıyor. Bu kapsamda imkânı olan tüketiciler, fiyatların daha da artacağını öngörerek otomobil almaya devam ediyor. Böylece tüketici bir yandan otomobil ihtiyacını karşılarken, diğer yandan da ekonomik anlamda kendisine döviz ve altından daha çok kazandıracak bir yatırım yaptığına inanıyor” ifadelerini kullandı.

Özellikle son bir yılda ikinci el araca yapılan yatırım, alıcılarına yüksek kazanç sağlıyor. Indicata verilerine göre, Ocak 2022’de alınan ikinci el bir otomobil Mayıs 2023’e kadar geçen 16 aylık sürede ortalama yüzde 87’lik bir değer kazandı. Investing.com sitesine göre bu oran altında yüzde 58, dövizde ise yüzde 43’te kaldı.

Sıfır araçlara haziranda yüzde 8’e varan zam geldi

Talebin yüksek olduğu ve üst üste satış rekorlarının kırıldığı sıfır kilometre araç pazarında haziran ayıyla birlikte fiyatlar artmaya başladı.

Nissan, Renault, Dacia, Fiat, Peugeot, Opel ve Citroen bayiliğini yapan Gülan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gülan, haziran ayında markaların modele göre değişmekle birlikte otomobillere yüzde 2 ila yüzde 8 arasında zam yaptığını söyledi.

Sıfır kilometre araçlara yapılan zamların ikinci elde de önümüzdeki günlerde fiyatları yukarı çekmesi bekleniyor. Cardata verilerine göre, ikinci el otomobil fiyatları mayıs ayında yüzde ortalama yüzde 8 artmıştı.

Paylaşın

Ev Sahibi Oranı Düşüyor; Kiracı Oranı Artıyor

2006’da ev sahibi oranı yüzde 60,9 seviyesindeyken, 2022’de kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,7 oldu. 2006’da kirada oturanların oranı yüzde 23,5’ken 2022 yılında bu oran yüzde 27,2 oldu.

2011 yılının başından bu yana konut fiyatlarında yıllık artış oranı ilk kez 2020 yılının nisan ayında yüzde 20’yi aştı. Yeni ekonomi modeline geçilmesiyle konut fiyatları hızla artışa geçti. Son verinin açıklandığı Mart 2023’de konut fiyatlarında yıllık artış oranı yüzde 133 oldu.

Türkiye’de konut ve kira fiyatları son yıllarda rekor seviyelere yükseldi. İnşa edilen konut sayısında yaşanan artışa rağmen kendi konutunda oturanların oranı son sekiz yıldan bu yana aralıksız düşüyor. Kirada oturanların oranı ise son 10 yıldan bu yana her yıl yükseliyor.

Türkiye’de halkın yüzde kaçı kendi evinde oturuyor, kiracı oranı kaç?

Kiraya ilişkin verilerin toplanmaya başladığı 2006’da kirada oturanların oranı yüzde 23,5’di. Bu oran 2012’de yüzde 20,9’a kadar düştü. Ancak 2012’den bu yana her sene kiracı oranı yükseliyor. 2018’da yüzde 25’i aşan kiracı oranı 2022 yılında yüzde 27,2 oldu.

10 yılda her 100 kişiden 6’sı daha kiracı oldu

Bu ne demek? 2012 yılında her 100 kişiden yaklaşık 21’i kiracıydı. 2022’de ise her 100 kişiden yaklaşık 27 kişi kiracı durumda. Bu da her 100 kişiden 6’sının daha kiracı ordusuna katıldığını gösteriyor. Aslında bu sayı 6’dan biraz daha yüksek çünkü artış yüzde 6,3 puan.

2006’da ev sahibi oranı yüzde 60,9 seviyesindeydi. Bu oran 2014’te yüzde 61,1’e kadar yükseldi. 2014’ten bu yana ise ev sahibi oranı her sene geriledi. 2022’de kendi evinde oturanların oranı yüzde 56,7 oldu.

2012’da her 100 kişiden yaklaşık 61 kişi ev sahibi iken bu oran 2022’de yaklaşık 57 oldu. Bu da son 10 senede her 100 kişiden 4’ü artık kendi evinde oturmadığını gösteriyor. Düşüş oranı yüzde 3,9 puan. Son 8 senedeki düşüş oranı ise yüzde 4,4 puan.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre konut fiyat endeksinde yıllık artış 2022 yılının eylül ayında yüzde 189’u aştı.

2011 yılının başından bu yana konut fiyatlarında yıllık artış oranı ilk kez 2020 yılının nisan ayında yüzde 20’yi aştı. Yeni ekonomi modeline geçilmesiyle konut fiyatları hızla artışa geçti. Son verinin açıklandığı Mart 2023’de konut fiyatlarında yıllık artış oranı yüzde 133 oldu.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

İkinci El Araç Sektörü Krizde!

Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, ikinci elde piyasanın kısır döngüye döndüğünü söyledi. Yanık, “Satmaya araba bulamıyoruz. Bulunan arabaların fiyatları da piyasaya göre çok yüksek” dedi.

Sıfır araçların satışının olmaması nedeniyle insanların ikinci ele yöneldiğini belirten Yanık, “Piyasada fiyatların yükselmesinden dolayı arz ve talep birbirini dengelemiyor. Bu nedenle araba bulmakta ciddi anlamda sıkıntı yaşıyoruz. Talep çok ama talebi karşılayacak arz az” diye konuştu.

Eskiden her türlü aracın satıldığı ikinci el araba pazarlarında bu yıl durum değişti. Pandemiyle birlikte yurtdışından araba ithalatının azalması, sıfır araç satıcıları tarafından arabaların stoklanması ve enflasyonun etkisiyle otomobil sektörü daraldı.

Araba pazarlarında bireysel satıcılardan çok galericiler bulunuyor. Üst segment arabalar, hemen hemen hiç bulunmazken fiyatı daha uygun olan Fiat, Renault, TOFAŞ marka arabalar öne çıkıyor.

NİLVAK Açık Oto Pazarı’nda araç satmak isteyenler, 70 lira giriş bedeli ödeyerek araçlarını pazarda satışa sunabiliyor. Önceden Nilüfer Belediyesi’ne ait olan yer, özelleştirilerek Çelebi İnşaat’a satılmış. Önceden 50 dönüm arazi üzerinde kurulan alan, şimdilerde daha küçük ve büyük bir kısmı da boş.

17 seneden beri her hafta araba pazarında satış yaptığını söyleyen Efecan Otomotiv sahibi Ahmet Nedir, iki sene önce 70 bin lira olan aracın fiyatının, bu yıl 550 bin liraya yükseldiğini ifade etti. Nadir “En çok prim yapan otomotiv sektörü oldu. Toyota, Vokswagen, Egea marka araçlar daha çok tercih ediliyor. Almanya menşeili araçlar daha sessiz ve sağlam olduğu için, TOFAŞ’ın yedek parçası daha kolay bulunduğu için tercih ediliyor” dedi.

Bankaların seçime kadar kredileri kısmamasının araba satışlarında azalmaya neden olduğunu belirten Nedir, “Her gün fiyatlara zam geliyor. Bugün aldığın araç dünden pahalı, yarından ucuz oluyor. Enflasyondan dolayı geçen sene 300 bin lira olan Polo, şimdi 550-600 bin lira. Büyük bayilerde araba var, vermiyorlar. Stokçuluk yapılıyor. Firmadan bin tane araç alıyorsa, 20 tanesini satıyor” diye konuştu.

Mustafa K., 20 yıldır oto pazarında bez, temizleyici malzeme satışı yapıyor. Bilecik, Balıkesir, Bandırma gibi çevre illerden araçların olduğunu ama ilgilinin, satışların azaldığını aktardı:

“Eskiden lokanta, çay ocakları vardı, dolu olurdu. Şimdi oralar kapatıldı, alan küçüldü. Döküntü arabaya bile en az 80 bin lira istiyorlar. Şahin, Doğan alt kesim arabasıydı, şimdi cumhuriyet altını gibi olsu. Herkes kendine göre fiyat yükseltiyor. Bugün 80 bin lira yazılan arabaya, bir sonraki hafta 110 bin lira yazıyorlar.”

32 yıldır oto pazarında araç satışı yapan Mahmut Bargil, önceden dizel araçların, şimdi az yaktığı için LPG’li araçların daha çok satıldığını belirtiyor. Bargil, fiyat artışını ise şu şekilde anlattı:

“Her hafta araçların fiyatları 5 bin lira artıyor. Geçen sene 30 bin liraya satılan aracı şimdi 90 bin liraya satıyoruz. Kıbrıs’taki ikinci el arabalarla buradaki ikinci el arabalar arasında iki kat fiyat farkı var. Kıbrıs’ta ikinci el araçlar daha ucuz.”

Kayra Mehmet Emin, fiyatı 70-150 bin lira arasında olan Tofaş, Renault Broadway marka araçların satışının daha fazla olduğunu söylerken, 20 yıldır araç satışı yapan Sedat Yılmazer, “Fiyatı uygun olduğunda her araba satılıyor” yorumunu yaptı.

Pazara araba bakmak için gelenler de fiyatlardan yakınıyor. İsmini vermek istemeyen bir alıcı, istediği aracı bulamadığını söyleyerek, “Aynı arabaya biri 200 bin lira, diğeri 300 bin lira istiyor. ‘Kimi kandırırsam’ diye bakıyorlar. Aldatıcı bir düzen” diye konuştu.

Ticari araç satın almak isteyen Ömer Aslan da Mitsubishi marka araç baktığını, bulamadığını söyledi. Aslan, “İnternet satışları da araba pazarını etkiledi. Her türlü araç geliyordu ama artık yok” dedi.

DW Türkçe’den Pelin Akdemir’e konuşan Bursa Oto Galericiler Odası Başkanı Hakan Yanık, ikinci elde piyasanın kısır döngüye döndüğünü söyledi. Yanık, “Satmaya araba bulamıyoruz. Bulunan arabaların fiyatları da piyasaya göre çok yüksek” dedi.

Sıfır araçların satışının olmaması nedeniyle insanların ikinci ele yöneldiğini belirten Yanık, “Piyasada fiyatların yükselmesinden dolayı arz ve talep birbirini dengelemiyor. Bu nedenle araba bulmakta ciddi anlamda sıkıntı yaşıyoruz. Talep çok ama talebi karşılayacak arz az” diye konuştu.

Sıfır araç satıcılarının araba satmamasının fiyatların yükselmesine sebep olduğunu belirten yanık, bu durumun en ucuz arabanın fiyatını 50 bin lira artırdığını, bazı araçlarda 300-500 bin lira fiyat farkı oluşturduğunu aktardı. Yanık, “Hükümetin bu konuda bir yaptırımı olmayışı, kesilen cezaların ve kontrollerin yetersiz olması sektörde, sıkıntıyı artırıyor” dedi.

Yanık, satışa çıkarılan TOGG’un piyasaya girmesiyle yurt dışından gelen araçlara olan talebin azalması ve fiyatların düşmesi yönünde beklentilerinin olduğunu söyledi.

Paylaşın

İkinci El Araç Fiyatları Yüzde 6 Arttı

İkinci elde araç bulunurluğun giderek azaldığına dikkat çeken Otoshops’un Genel Müdürü Melih Mutlu, “Sıfır araç arzı düşük olduğu için ikinci ele talep arttı. Buna karşın, takas ya da filo kanallarından piyasaya araç girişi oldukça düşük. Bu nedenle ocak ayından bu yana fiyatlar ortalama yüzde 6 arttı” dedi.

Çünkü 2022 model araçlarda arz sorunu yaşanırken, 2023 model araçlar ise ağırlıklı olarak şubat ayında piyasaya girecek.

Ekonomim’den Aysel Yücel’in haberine göre, sıfır kilometre araç piyasasında yaşanan arz sorunu ikinci ele sıçradı. Sıfır araç bulamayan tüketicilerin talebiyle hareketlenen ikinci el piyasasında da artık araç bulmakta daha büyük zorluk yaşanıyor. Bu durum, ikinci elde de fiyatları yukarı çekiyor.

İkinci el otomotiv sektörünün önde gelen oyuncularından Otoshops’un Genel Müdürü Melih Mutlu ikinci elde de bulunurluğun giderek azaldığına dikkat çekerek, “Sıfır araç arzı düşük olduğu için ikinci ele talep arttı. Buna karşın, takas ya da filo kanallarından piyasaya araç girişi oldukça düşük. Bu nedenle ocak ayından bu yana fiyatlar ortalama yüzde 6 arttı” dedi.

Otomotiv sektörü 2023 yılına da tedarik kriziyle başlamış, ötelenen talebin yanı sıra araç fiyatlarında yeni zamların süreceği yönündeki beklenti sıfır araç piyasasında bayi trafiğini hızlandırmıştı. Ancak bayiye giden tüketicilerin çoğu araç bulmadı.

Çünkü 2022 model araçlarda arz sorunu yaşanırken, 2023 model araçlar ise ağırlıklı olarak şubat ayında piyasaya girecek.

Öte yandan, sıfır araçlara yönelik talebi artıran önemli etkenlerden biri de 1 Ocak itibarıyla engelli vatandaşların araç alımlarında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyet limitinin 450 bin 500 liradan 1 milyon 4 bin 200 liraya yükseltilmesi oldu.

Paylaşın

İkinci El Araç Fiyatları Yüzde 43 Arttı

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da açıklanan veriler durumun öyle olmadığını ortaya koyuyor. İlan fiyat değişimleri incelenerek yapılan bir analize göre, online pazarda ikinci el araç fiyatları ortalamada yüzde 43 arttı. 

Indicata’nın ikinci el online pazar raporundan derlenen verilere göre, 2021’de 1 milyon 652 bin 710 adetlik satış yapılan ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında, 2022’de 1 milyon 811 bin 498 adetlik satış gerçekleşti. Böylece satışlarda 2021’ye göre yüzde 10 artış kaydedildi.

2022 yılı toplamında ikinci el online pazarında 3 milyon 949 bin 259 ilan yayınlanırken, ilanı yayınlanan araçların yüzde 46’sı satıldı. (İlandan tamamen kaldırılan araçlar satılmış kabul ediliyor.)

İkinci el online pazarında en çok satışı gerçekleşen ilk 32 markanın 358 modeline ait 2 bin 543 varyantının 2010-2021 model yıllarındaki 110 bin 215 adet ilanın fiyat değişimleri incelenerek yapılan analize göre, online pazarda ikinci el araç fiyatlarında ortalamada yüzde 43’lük fiyat artışı gözlemlendi.

Yıllık segment bazlı satışlara bakıldığında, SUV segmenti araçların payı önceki yıl ile kıyaslandığında yüzde 11.17 artış gösterdi.

Otomobillerin satışlardaki payı yüzde 81

Geçen yıl segment bazında ele alındığında pazarın lideri, 594 bin 934 adetlik satış ve yüzde 40,4 payla C segmenti oldu. B segmenti 329 bin 069 adet ve yüzde 22,4 payla ikinci, D segmenti de 221 bin 328 adet, yüzde 15 payla üçüncü sırada yer aldı.

Toplam satışlarda otomobillerin payı yüzde 81, hafif ticari araçların payı da yüzde 19 seviyesinde belirlendi.

Geçen ay satışlar ve fiyatlar arttı

Diğer yandan aylık bazda ele alındığında, 2022 yılı aralık ayında ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında toplam 215 bin 466 adet satış gerçekleşti.

Aralık 2022 satışlarında, Kasım 2022 ile kıyaslandığında yüzde 28 artış görüldü. Aralık ayında ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında bir önceki aya göre ortalama yüzde 4,21’lik fiyat artışı gözlendi.

Günlük 450 binden fazla ikinci el araç datası analiz ediliyor

Makine öğrenmesi, yapay zeka ve büyük verinin birleşmesinden oluşan iş zekası seti Indicata, Türkiye’deki ikinci el online araç pazarını tarayarak günlük 450 binden fazla ikinci el araç datasını analiz ediyor.

Rapordaki satış verileri, ikinci el ticareti yapan 40 binden fazla kurum ve kuruluşun online pazarda verdikleri ilan verilerine dayanıyor. Bunlar arasında Sahibinden, Arabam, Letgo, VavaCars gibi listeleme sitelerinin yanı sıra OEM’lerin kurumsal ikinci el web siteleri, Leaseplan, Intercity ve Otokoç gibi yüksek adetli satışların gerçekleştiği kurum ve platformlar yer alıyor.

Rakamlar içerisinde bireysel araç ilanlarına ait veriler bulunmuyor.

Online platformda ikinci el ticareti yapan kurumlar, iki sebeple satışa sundukları araçların ilanlarını geri çekiyor.

Birincisi, değişen pazar koşullarına göre ilandaki araçların fiyatını revize ederek ilanı yeniden yayınlıyor. Söz konusu ilanların yeniden ne zaman yayınlandığı da Indicata tarafından takip ediliyor.

İkinci olarak, ticaret yapan kurum, aracını sattığı için ilandan çekiyor ve yeniden satışa sunacağı bir aracının ilanını yayınlıyor. Bu ikinci grup araç ilanları, yani ilandan tamamen kaldırılan araçlar “satış” olarak kabul ediliyor.

Paylaşın

Otomobil Sahibi Olmak Artık Lüks

Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre, Türkiye, Meksika, Brezilya ve Portekiz’de katılımcıların yaklaşık üçte ikisi gelecekte bir araba sahibi olamamaktan korkuyor. Öte yanda araştırmaya katılan katılımcıların yarıdan fazlası evdeki ikinci araçlarını ya elden çıkarmış ya da elden çıkarmayı planlıyor.

Araba sahibi olmak ve kullanmak her geçen gün daha pahalı hale gelse de bir çok kişi için hala vazgeçilemez durumda.

Euronews Türkçe‘nin aktardığına göre, Cetelem Observatory tarafından yayınlanan yıllık barometre raporu için yapılan ankete göre özellikle Türkiye, Meksika, Brezilya ve Portekiz’de katılımcıların yaklaşık üçte ikisi gelecekte bir araba sahibi olamamaktan korkuyor.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı, özellikle Türkiye ve Güney Afrika’da, artan masraflar nedeniyle seyahat etmeyi bıraktıklarını belirtti.

Anketin yapıldığı 18 ülkede her 10 sürücüden 7’si otomobillerini kullanabilmek için mali olarak fedakarlıkta bulunduğunu anlattı; fakat yüzde 72’si de araçsız yapamayacaklarını vurguladı. Öte yanda katılımcıların yarıdan fazlası evdeki ikinci araçlarını ya elden çıkarmış ya da elden çıkarmayı planlıyor.

Katılımcıların büyük bir çoğunluğu otomobil sahibi olmamayı hareket özgürlüğünü kaybedecekleri için olumsuz bir şey olarak değerlendirirken yüzde 20’si ise bunun çevre açısından iyi bir şey olacağını dile getirdi.

Genel olarak 35 yaşın altındakiler araç kullanmayı tamamen bırakmaya daha sıcak bakarken yaşlılarda bu seçenek daha zor. Katılımcıları otomobilleri için yakıt, sigorta ve bakım gibi masraflar nedeniyle ortalama 2 bin 753 euro yıllık bütçe ayırırken en büyük masraf kaleminin akaryakıt olduğunu belirtti.

Harris Interactive tarafından 23 Haziran ve 8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen ankete 18 ile 65 yaş arasında 16 bin 600 kişi katıldı. Katılımcıların 3 bini Fransa’dan olurken diğer ülkelerden 800’e kişi katıldı.

Paylaşın

2. El Otomobil Fiyatları Düşer Mi? Uzman İsim Açıkladı

Sıfır araçların bulunamamasının ve döviz kurunda yaşanan yükselişin, ikinci el otomobil fiyatlarını artırdığını belirten 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, bayram öncesi bu artışın durduğunu ve sonrasında fiyatlarda yüzde 12-13’lük bir düşüş görüldüğünü aktardı.

İkinci el otomobil fiyatlarında maksimum gerilemenin geçekleştiğini söyleyen Orhan Ülgür, fiyatların daha gerilemeyeceğini öngördüklerini belirtti.

Bloomberg HT’ye konuk olan 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, ikinci el otomobil fiyatları hakkında öngörülerini paylaştı.

Ülgür, Mayıs’dan sonra özellikle Haziran ve Temmuz aylarında ikinci el otomobil fiyatlarının artış trendinde olduğunu söyledi. Sıfır araçların bulunamamasının ve döviz kurunda yaşanan yükselişin, ikinci el otomobil fiyatlarını artırdığını belirten Ülgür, bayram öncesi bu artışın durduğunu ve sonrasında fiyatlarda yüzde 12-13’lük bir düşüş görüldüğünü aktardı.

İkinci el otomobil fiyatlarında maksimum gerilemenin geçekleştiğini söyleyen Ülgür, fiyatların daha gerilemeyeceğini öngördüklerini belirtti.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Ocak-Eylül dönemi ve eylül ayına ilişkin “Otomobil ve Hafif Ticari Araç Pazar Değerlendirme Raporu”nu yayımladı.

Rapora göre, otomobil ve hafif ticari araç toplam satışları, 2022 Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 azalışla 520 bin 530 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil satışları, yüzde 8,2 azalarak 399 bin 224 ve hafif ticari araç satışları da yüzde 1,7 azalarak 121 bin 306 adet oldu.

Eylül ayına bakıldığında ise otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2021 yılı Eylül ayına göre yüzde 8,7 büyüdü. Eylül ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 artışla 44 bin 681 olurken, hafif ticari araç satışları da yüzde 26,7 artışla 17 bin 403 olarak gerçekleşti.

Paylaşın