İsveç Başbakanı Kristersson: Türkiye’nin Tüm Taleplerini Karşılayamayız

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de katıldığı bir güvenlik konferansında açıklama yapan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, aylardır İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini engelleyen Türkiye’nin, ülkesinin kabul edemeyeceği taleplerde bulunduğunu söyledi.

İsveç Başbakanı Kristersson, “Türkiye bizim yapabileceğimiz şeyleri yaptığımızı teyit etti ama aynı zamanda, yapamayacağımız, yapmak istemediğimiz şeyleri de istediklerini söylüyorlar” dedi.

İsveç Başbakanı “Türkiye’nin bir karar vereceğine ikna olduk ama ne zaman olacağını bilmiyoruz” derken, bunun hem Türkiye’nin iç politikasına hem de “İsveç’in ciddiyetini gösterme kapasitesine bağlı olduğunu” belirtti.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ise gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin komşusuyla aynı anda NATO’ya katılacağını belirtti.

Haavisto “Finlandiya, İsveç yeşil ışık alana dek bekleyemeyecek kadar NATO’ya katılmakta acele etmiyor” dedi.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı geçen Şubat ayında işgal etmesinin ardından, on yıllardır süren askeri tarafsızlık politikasından vazgeçmiş ve 18 Mayıs’ta NATO’ya üyelik başvurusu yapmıştı.

Bu iki ülkenin katılım protokolleri, 30 Haziran’da toplanan NATO liderler zirvesinden sonra 5 Temmuz’da Brüksel’de imzalanmış ve katılım süreci resmen başlamıştı.

1 Ekim itibarıyla 30 NATO üyesinden 28’i İsveç ve Finlandiya’nın katılımını meclislerinde onayladılar. Sürecin tamamlanması için Türkiye ve Macaristan’ın da meclis onayını tamamlaması gerekiyor.

Türkiye’nin pozisyonu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 Mayıs’ta yaptığı açıklamadan bu yana pek değişmedi.

Erdoğan, o açıklamasında, İsveç ve Finlandiya’nın başta “PKK olmak üzere terör örgütlerine ev sahipliği yaptığını” söylemiş ve bu konuda adım atmamaları durumunda Türkiye’nin bu ülkelerin ittifaka katılımına olumlu bakmayacağını söylemişti.

Bülent Keneş’in iadesi

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de girişimleriyle Türkiye, İsveç ve Finlandiya, 29 Haziran’da Madrid’de üçlü bir protokol imzalamış ve ancak bu adımla iki ülkenin ittifaka davet edilmelerinin önü açılmıştı.

Üçlü protokole göre İsveç ve Finlandiya, “Türkiye karşıtı terör hareketlerine izin vermeyecekleri, terör gruplarının topraklarında faaliyet göstermeyecekleri sözünü vermiş, genel olarak terörizmle mücadelede” Ankara ile daha sıkı işbirliği yapacaklarını bildirmişlerdi.

Aynı zamanda “terör zanlılarının Türkiye’ye iadesi ve silah satışında kısıtlamaları kaldıracaklarını” da kaydetmişlerdi.

İsveç Yüksek Mahkemesi, Aralık ayında Türkiye’nin, Today’s Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş ile ilgili iade talebini reddetmişti.

Keneş’in iadesi, Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması için açıkladığı şartlar arasındaydı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç Yüksek Mahkemesi’nin Türkiye’nin iade talebini reddetmesinin “çok olumsuz bir gelişme” olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, “Biz İsveç ve Finlandiya’dan güzel sözler değil somut eylemler görmek istiyoruz” demişti.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Finlandiya Ve İsveç’in NATO’ya Üyelik Süreci Ne Kadar Daha Uzayabilir?

İsveç ve Finlandiya, NATO üyesi 30 ülkenin de onayını gerektiren katılım icin Macaristan ve Türkiye’den henüz onay almadı. Macaristan ve Turkiye’nin onay vermesi sonrası NATO Genel Sekreti Jens Stollenberg yeni üyeleri Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edecek.

Bu aşamanın tamamlanması sonrası NATO’ya üye ülke sayısı 32’ye yükselecek.

İsveç ile Finlandiya’nın Ukrayna işgali sonrası NATO’ya mayıs ayında yaptığı üyelik başvurusunun Kuzey Atlantik Paktı’na “en hızlı katılım” olması bekleniyordu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, her iki İskandinav ülkesinin katılımının hızlı bir şekilde olacağını öngörmüştü. Ancak aradan geçen yaklaşık 10 ayda her iki ülkenin üyelik süreciyle ilgili belirsizlik sürüyor.

Madrid’de haziran ayındaki NATO toplantısında aday ülkeler ve Ankara arasında gerçekleşen üçlü görüşmeler sonrası Türkiye vetosunu çekmişti.

Ancak 19 Aralık’ta İsveç yargı makamlarının gazeteci Bülent Keneş’in iadesine izin vermemesi müzakerelerdeki ivmeyi yavaşlattı.

Kararın ardından, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 22 Aralık’ta İsveçli mevkidaşı Tobias Billstorm’e “Henüz daha istediğimiz adımlar atılmadı. Somut adımlar görmek istiyoruz” diyerek bu ülkelerin üyeliklerini yakın zamanda kabul etmeyeceklerinin sinyalini verdi.

Süreç daha ne kadar uzayabilir?

Türkiye, İsveç ve Finladiya’da PKK’lı ve Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğu belirtilen bazı kişilerin iadesini talep ediyor

Terörle daha etkin mücadele için için 1 Ocak’ta yeni bir kanun yürürlüğe koyan İsveç hükümeti “NATO üyeliği için üzerine düşeni yaptıklarını” belirtiyor.

Stockholm Üniversitesi’nde Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, “Bu adımlar atılmasaydı, Ankara’nın bu konuda ilerlemesi pek mümkün değildi” dedi.

“İsveç Anayasa Mahkemesi iade konusundaki görüşünü değiştireceğini sanmıyorum” diyen Paul Levin, Anayasa Mahkemesi’nin özellikle son yirmi yıldır kendi ülkelerinde ‘işkence ile karşı karşıya kalabilecek’ kişiler için yapılan iade taleplerini reddettiğini belirtiyor.

“Bu veto Türkiye’nin ABD’ye baskısı”

Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Türkiye Analisti Toni Alaranta bu görüşe katılıyor. Alaranta, “Bu sadece İsveç ve Finlandiya ile alakalı bir mesele değil, bu Türk hükümetinin ABD’ye YPG’ye verdiği silahlar konusunda yaptığı baskı” diyor ve ekliyor:

“Finlandiya’da çoğu insan Türkiye ile ABD arasındaki meseleleri çözemeyeceğimizi düşünüyor”

“Türkiye’nin ne kadar sorun yaratabileceğinin bir sınırı var”

Levin’e göre, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı Avrupa’nın kuzeyinde ortak bir entegrasyon yaratacağı için tüm NATO üyeleri için önem taşıyor.

Levin, “Türkiye’nin veto durumu uzarsa, kendisini yalnızlaşmış bir halde bulabilir ve NATO üyeleri uzun vadede başka çözümler aramaya başlayabilir” dedi.

NATO’da bir ülkeyi üyelikten çıkarma gibi bir prosedürün olmadığını belirten Levin, “Ancak Türkiye’nin ittifak için ne kadar sorun yaratabileceğinin de bir sınırı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İsveçli uzman, “Erdoğan’ın zafer ilan etmektense ertelemeye devam etmenin daha pahalıya mal olacağını anladığı noktaya yaklaştığımıza inanıyorum” diyerek Ankara’nın iki ülkenin üyeliğini daha fazla uzatmadan kabul edebileceği görüşünü dile getirdi.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecinin bu kadar uzamasının Türkiye’deki seçimlerle de bağlantısı olduğunu düşündüğünü belirten Levin, “NATO süreçi seçimler için kullanılırsa, zamanlamasını tahmin etmek gerçekten zorlaşır cünkü bu durum kendi dinamiklerini yaratabilir ve çok uzun sürebilir” görüşünü dile getirdi.

NATO üyeliğinin zamanlaması konusunda spekülasyondan uzak durduğunu belirten Alaranta ise “Çünkü bunun iç politikada bir tür koz olarak kullanılmaya çalışıldığına dair yaygın bir görüş de var” dedi.

(Kaaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

NATO Üyeliği: İsveç Ve Finlandiya, Türkiye’den Yeşil Işık Bekliyor

İsveç ve Finlandiya, NATO’ya katılmak için Türkiye’nin onayını bekliyor… Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, bu yılın başlarında her iki ülke tarafından Türkiye’ye verilen taahhütlerin “büyük ölçüde yerine getirildiğini” söyledi. İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede üçlü muhtıra kapsamında Türkiye’nin dile getirdiği endişeleri ele aldıklarını belirtti.

Haber Merkezi / Haavisto, İsveç ve Finlandiya’nın şubat ayına kadar NATO’ya katılacağını umduğunu kaydetti. Billström ise, yakında Ankara’yı ziyaret edeceğini ve Türkiye’nin PKK’nın bu ülkedeki varlığına ilişkin kaygılarını ve muhtıranın gereklerinin yerine getirilmesini görüşeceklerini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile İsveç ve Finlandiyalı mevkidaşları Washington’da ortak basın toplantısı düzenledi.  Blinken, ABD’nin İsveç ve Finlandiya’yı yakında NATO müttefiki olarak göreceğine emin olduğunu söylerken Türkiye’nin, iki ülkenin ittifaka katılmasıyla ilgili kaygılarının da farkında olduklarını belirtti. Blinken, bu iki ülkenin zaten NATO ittifakıyla entegre biçimde faaliyet gösterdiklerini ifade etti.

“Bu, ABD ve Türkiye arasındaki ikili bir mesele değil” diyen Blinken “Ve ikili bir meseleye de dönüşmeyecek” diyerek Finlandiya ve İsveç’in, Türkiye’nin kaygılarını gidermek ve somut adımlar atmak için yapıcı bir süreç başlattıklarına dikkat çekti.

Blinken, “Söylediğim gibi, Finlandiya ve İsveç’in üye olması ve sürecin en kısa sürede ilerlemesi konusunda ABD’de, sadece Başkan değil, Kongre’den de büyük bir destek var. Bir NATO müttefiki olarak Türkiye’ye bu hususu belirttik ve hem İsveç’in hem de Finlandiya’nın üye olmaya hazır olduklarını açıkça ifade ettik” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı “Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını da kabul ediyoruz. İlk günden beri Türkiye topraklarında, diğer NATO müttefiklerinin topraklarında olduğundan daha fazla terör saldırısı olduğunu biliyoruz. Ancak hem Finlandiya hem de İsveç’in, temel güvenlik endişeleri konusunda Türkiye ile ikili işbirliğini önemli ölçüde güçlendirmek de dahil olmak üzere, atmış oldukları somut adımları da takdir ediyor ve takdirle karşılıyoruz” diye konuştu.

Bunun ilerlemekte olan bir süreç olduğuna dikkat çeken Blinken, süreç yakında müttefikimiz olacak her iki ülkenin de Türkiye ile yürüttüğü çok önemli çalışmalar sayesinde ilerliyor. Bu sürecin devam edeceğine ve yakın zamanda başarılı bir şekilde sonuçlanacağına dair her türlü beklentiye sahibim” dedi.

“Türkiye’ye verilen taahhütleri büyük ölçüde yerine getirdik”

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, bu yılın başlarında her iki ülke tarafından Türkiye’ye verilen taahhütlerin “büyük ölçüde yerine getirildiğini” söyledi. Haavisto, İsveç ve Finlandiya’nın şubat ayına kadar NATO’ya katılacağını umduğunu kaydetti.

Türkiye’de seçimlerin olacağını hatırlatan Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto, “Tabii ki umudumuz bu kararın Türkiye’den bir an önce gelmesi. Hala eksik olan şey net bir tarih ve Türk parlamentosunun bu konuyu ele almak için net bir planı” diye konuştu.

“Endişeleri anlıyoruz”

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede üçlü muhtıra kapsamında Türkiye’nin dile getirdiği endişeleri ele aldıklarını belirtti.

Billström, “Ama şu da anlaşılmalıdır, bu muhtıranın şartlarının yerine getirilmesi İsveç’te anayasa, mevzuat ve hukuk kurallarının temel ilkeleri çerçevesinde gerçekleşmelidir. Bu da Türk hükümetinin çok iyi bildiği bir şeydir. Bu sınırlar içinde her şey yerine getirilecektir” değerlendirmesinde bulundu.

İsveçli Bakan, yakında Ankara’yı ziyaret edeceğini ve Türkiye’nin PKK’nın bu ülkedeki varlığına ilişkin kaygılarını ve muhtıranın gereklerinin yerine getirilmesini görüşeceklerini söyledi.

Finlandiya ve İsveç, bu yıl Rusya’nın Ukrayna savaşının ardından NATO’ya üye olma talebinde bulunmuştu. Ancak NATO üyesi Türkiye, bir dizi koşul karşılanmadan iki ülkenin üyeliğine onay vermeyeceğini açıklamıştı. Bunlar arasında PKK bağlantılı Kürt gruplara karşı daha sert önlem alınması ve Türkiye’ye silah ambargosunun kaldırılması da var.

NATO üyelik konusundaki kararları oy birliğiyle alıyor. Bu da 30 üye ülkenin tamamının onayının alınması gerektiği anlamına geliyor. Bu iki ülkenin üyeliğine bir tek Türkiye karşı çıkıyor. Ancak henüz Macaristan da iki ülkenin NATO üyeliğini onaylamadı.

Paylaşın

İsveç’ten Flaş Açıklama: NATO Görüşmelerinde İlerleme Sağlandı

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ile NATO Dışişleri Bakanlarıyla Bükreş’te yaptıkları toplantıyı ülkesinin devlet televizyonu SVT’ye değerlendirdi.

İsveç Dışişleri Bakanı Billström, “NATO görüşmelerinde ilerleme sağlandı. Bunu dün Bükreş’te görüştüğümüz diğer meslektaşlarım da onayladı. Çok yakında Türkiye’ye gideceğim ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile görüşeceğim. Orada birçok konuyu ele alma fırsatı bulacağız. Bu görüşmeyi de dört gözle bekliyorum” dedi.

Türkiye’nin, ne zaman İsveç’in NATO üyeliğini onaylayacağını bilmediğini söyleyen Billström, “Sabit bir zaman dilimini işaret etmek yanlış olur. Ancak dün Bükreş’teki görüşmede ortaya çıkan, ilerleme sağlandıkça Türkiye’nin parlamentosu İsveç’in NATO üyeliğini onaylayacak bir noktaya gelebilir” dedi.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik başvurusu

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından 18 Mayıs’ta resmen NATO üyeliğine başvuran Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım protokolleri 5 Temmuz 2022’de Brüksel’deki NATO Karargahında imzalandı.

30 üye ülkenin temsilcileri, İspanya’nın başkenti Madrid’de 29-30 Haziran’da yapılan NATO zirvesinde Türkiye’nin itirazlarını bir kenara bırakmasıyla iki ülkenin ittifaka davet edilmesi yönünde alınan karar doğrultusunda gerekli formaliteleri tamamlamak için karargahta bir araya geldi.

Bu bağlamda, 30 NATO üyesi ülkenin temsilcileri, İsveç ve Finlandiya’nın İttifaka katılım protokollerini imzaladı. Söz konusu katılım protokollerinin NATO üyesi ülkeler tarafından kendi ulusal yasaları ve prosedürleri uyarınca onaylanması gerekiyor.

Tüm üye ülkeler, kendi onay süreçlerini tamamladıktan sonra Washington Antlaşması’nı saklayan Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) yeni üyenin katılımını öngören protokolleri kabul ettiklerine dair bildirim yapıyor.

Bütün aşamalar tamamlanınca NATO Genel Sekreteri, bu durumda Jens Stoltenberg, yeni üyeleri İttifaka katılmaya çağırıyor. Son olarak yeni üyeler de kendi ulusal yasal sürecini tamamlayarak katılım belgesini ABD’ye teslim ediyor ve katılım süreci tamamlanıyor.

Paylaşın

Dikkat Çeken Gelişme: NATO’dan Türkiye’ye Finlandiya Ve İsveç Baskısı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Stoltenberg’den NATO Dışişleri Bakanları toplantısı öncesi, Türkiye’ye İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımı konusunda, “ne kadar erken olursa o kadar iyi olur” hatırlatması geldi.

Finlandiya’nın tam üyeliği konusunda engel görmeyen Türkiye, İsveç’in katılımı konusunda yaşanan tıkanıklığı aşmak için, İsveç’ten “PKK, YPG ve FETÖ örgütü üyelerinin iadesi” konusunda taahhüt bekliyor.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, 29-30 Kasım’da, NATO’nun doğu kanadının önemli güçlerinden Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısı öncesi Brüksel’de bir basın toplantısı düzenledi.

VOA Türkçe’den Arzu Çakır’ın aktardığına göre, toplantıda, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım süreciyle ilgili bir soru üzerine Stoltenberg, “NATO üyesi 28 üye Katılım Protokolleri’ni kendi ulusal parlamentolarında onayladı. İki ülkenin katılım süreci, NATO yakın tarihinin en hızlı süreci. Artık İsveç ve Finlandiya’nın katılımlarını onaylamanın vakti geldi. Geriye kalan ülkelere, en kısa zamanda onaylamaları konusunda uyarılarımı yaptım. Macaristan’ın yakında onaylayacağı açıklamasını memnuniyetle karşılıyorum. Türkiye’nin onaylaması konusunda da İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmelerimde gereken mesajları ilettim” dedi.

“Müttefiklerin tümünün onaylayacağına inanıyorum”

NATO Genel Sekreteri, İsveç ve Finlandiya’nın Haziran ayında Tükiye ile bir muhtıra imzaladığını ve bu çerçevede İsveç’in yasal düzenlemelerini güçlendirmek için Anayasası’nda değişikliği yaptığının, Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu kaldırdığının ve her iki ülkenin de uzun vadede, Türkiye ile terörle mücadele konusunda işbirliği yapmayı kabul ettiğinin altını çizdi.

Stoltenberg, “Ben müttefiklerin tümünün bu protokolleri onaylayacağından eminim. Ama tam olarak ne zaman olacağını söyleyemiyorum. Elbette en erken, en iyisi olur. Çünkü bu iki ülkenin NATO’ya katılması, ittifakımızı güçlendirecek, transatlantik güvenliği arttıracak. İsveç ve Finlandiya, NATO’nun askeri ve sivil operasyonlarının tümüne katıldı, tam bir işbirliği sürüyor. Bu iki ülkeye bir saldırı olursa, NATO’nun yanıt vermemesi düşünülemez. Ama bir an evvel katılım sürecinin tamamlanmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.

Türk heyeti İsveç’te

Finlandiya’nın tam üyeliği konusunda engel görmeyen Ankara hükümeti, İsveç’in katılımı konusunda yaşanan tıkanıklığı aşmak için, İsveç’ten “PKK, YPG ve FETÖ örgütü üyelerinin iadesi” konusunda taahhüt bekliyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’ın yer aldığı Türk heyeti, dün akşam konuyu görüşmek üzere Stockholm’e gitti.

Heyetler, İsveç ve Finlandiya’nın, Madrid Muhtırası çerçevesinde attıkları ve atmayı taahhüt ettikleri adımları gözden geçirecek. Toplantıda, AB tarafından “terör örgütü olarak kabul edilen” PKK’nın yanısıra, PYD ve FETÖ gibi Ankara hükümetinin “terör örgütü” olarak tanıdığı yapılara mensup kişilerin faaliyetlerinin sınırlandırılması konusu da ele alınacak.

İsveç’te de önemli bir gündem olan NATO Katılım Protokolleri ve Türkiye’nin vetosu konusunda, Başbakan Ulf Kristersson parlamentoda soruları yanıtladı.

İsveç Başbakanı muhalefetten Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde başlattığı askeri operasyona ilişkin sorulara, “Suriye’nin kuzeyindeki durum çok karmaşık. Bir yandan terör örgütü DAEŞ’a karşı mücadele var. Ancak diğer taraftan Türkiye’nin terör saldırılarına maruz kalan bir ülke olduğu da kabul edilmeli. Türkiye’nin kendisini terör saldırılarına karşı koruma hakkına sahip olduğunu kabul etmek gerekir. Diğer ülkelerin Türkiye’nin bu güvenlik kaygılarını anlaması gerekir. Terör saldırıları diğer ülkeleri vurduğunda nasıl güvenlik kaygısı duyuluyorsa, Türkiye’nin de kendisini vuran saldırılarla ilgili aynı kaygıları duyduğunu anlamamız gerekir. Çeşitli şekillerde teröre veya terörle ilgili faaliyetlere katılanlar, İsveç’i değil, Türkiye’yi hedef alıyor. İsveç’in onlar için güvenli bir sığınak olmaması gerekiyor” yanıtını verdi.

Macaristan 2023 başına erteledi

Ukrayna savaşıyla stratejik önemi artan iki İskandinav ülkesinin NATO’ya katılımı için Aralık ayını gösteren Macaristan, dün, katılım protokollerini onaylama tarihini bir kez daha ertelediğini açıkladı.

Başbakan Victor Orban, İsveç ve Finlandiya’nın katılım protokollerini, Macaristan Parlamentosu’nun 2023’teki ilk toplantısında onaylayacağını duyurdu.

Rusya’ya karşı AB yaptırımlarının kaldırılmasını isteyen ve AB ile 13 milyar Euro’luk yardım konusunda bilek güreşini sürdüren Orban, AB üyesi olup NATO üyesi olmayan Finlandiya ve İsveç’e karşı “veto kartını” kullanmaya devam ediyor.

“Ukrayna’ya destekte geri adım atmayacağız”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, basın toplantısında, Bükreş toplantısında ele alınacak Ukrayna’ya destek konusunda da detaylı bilgiler verdi.

Stoltenberg “NATO, Ukrayna’nın ihtiyacı olduğu ve gerektiği süre boyunca Ukrayna’ya destek vermeye devam edecek. Geri adım atmayacağız. Eğer savaşı Rusya kazanırsa, barış söz konusu olamaz” mesajı verdi.

Stoltenberg, Çin’le ilgili sorulara yanıtında da Pekin’in NATO’nun “düşmanı olmadığının; ancak askeri varlıklarını arttırdıklarını da gözlemlediklerinin” altını çizdi.

“Ukrayna’ya Patriot verilmesi ulusal karar”

Stoltenberg, gazetecilerin, Almanya’dan gelen Patriot füze savunma sistemlerinin Ukrayna sınırına konuşlandırması yönündeki önerisine ilişkin de konuştu.

Genel Sekreter, Patriot hava savunma birimlerini Ukrayna sınırına yerleştirip yerleştirmeme kararının “ülkelerin ulusal kararları” olduğunu, ancak, “son kullanıcı anlaşmaları ve diğer düzenlemelerin bazen diğer müttefiklerle istişareleri gerektirdiğini” söyledi.

Berlin hükümeti, geçen hafta Polonya’ya bir füzenin düşmesinin ardından hava sahasının güvenliğini sağlamaya yardımcı olması için Varşova’ya Patriot füze savunma sistemi teklif etti.

Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak Çarşamba günü, “Almanya’nın, Ukrayna sınırına konuşlandırılması için Patriot füze rampaları verme” önerisine sıcak baktıklarını duyurdu.

Blaszczak, Twitter hesabından da, “Rusya’nın füze saldırılarının ardından, Almanya’dan Polonya’ya sunulan Patriot bataryalarının Ukrayna’ya nakledilmesini ve batı sınırına konuşlandırılmasını istedim. Bu, Ukrayna’yı daha fazla ölüm ve elektrik kesintisinden koruyacak ve doğu sınırımızdaki güvenliği arttıracak” mesajını paylaştı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Polonya’yı vuran ve 2 kişinin ölümüne neden olan füzenin, Rusya’nın değil, ilk belirlemelere göre Ukrayna’nın hava savunması tarafından yanlışlıkla ateşlenmiş olduğunu düşündüklerini açıklamıştı.

Paylaşın

NATO’dan Türkiye’ye Dikkat Çeken İsveç Ve Finlandiya Mesajı

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in Türkiye’ye taahhütlerini yerine getirdiklerini belirterek, “İsveç yeni yasalar geçiriyor ve böylece terör örgütlerine katılımı, PKK dahil olmak üzere engelliyor. Finlandiya ve İsveç, Türkiye ile anlaşmalarındaki taahhütleri yerine getiriyorlar” dedi ve ekledi:

“Terörizmle mücadelede her yerde, her konuda taahhütlerini güçlendiriyor ve taahhütlerini yerine getiriyorlar. Türkiye’yle çalışmaya hazırlar. Dolayısıyla bütün güvenlik endişelerinizi giderecekler. Artık İsveç’in, Finlandiya’nın tam üye olarak NATO’ya katılması lazım. Onların üyeliği bizi daha güçlü kılacak, insanlarımızı daha güvende kılacak.”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İstanbul’da biraraya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in Türkiye’ye taahhütlerini yerine getirdiklerini belirterek, “Artık İsveç’in, Finlandiya’nın tam üye olarak NATO’ya katılması lazım” diye konuştu.

“Türkiye Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın etkilerinin azaltılmasında çok kritik roller oynadı”

Türkiye’nin tahıl koridoru anlaşmasının yanı sıra Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın etkilerinin azaltılmasında da çok kritik roller oynadığını vurgulayan Stoltenberg, tahıl anlaşmasına geri dönüş için verdikleri destekten dolayı Türkiye’ye teşekkür etti.

Stoltenberg, “Türkiye hükümetinin bu konudaki gayretleri, çabaları çok önemliydi. Bu tahıl anlaşması yeniden kazanıldı. Milyonlarca insan Ukrayna’dan gelecek, Karadeniz’den, Boğazlar’dan dünya pazarına ulaşacak tahıla ihtiyaç duyuyor. Eğer bu sevkiyat dünya piyasalarına erişmezse fiyatlar artar ve milyonlarca insan mağdur olur. Tahıl anlaşması, son derece büyük önem arz ediyor. Gıda fiyatları açısından belirleyici. Yüz milyonlarca insanın beslenmesi buna bağlı. Burada Türkiye’yi bir kere daha takdirle karşılıyorum” diye konuştu.

Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Stoltenberg, iki ülkenin NATO müttefiklerince ittifaka davet edildiğini, Türkiye ile de bir üçlü muhtıra konusunda anlaştıklarını kaydetti.

Türkiye’nin iki ülkeden önemli beklentileri olduğuna dikkati çeken Stoltenberg, “Bu muhtıranın Türkiye’ye daha fazla güvenlik getirmesini bekliyorsunuz ve ben bu endişelerinizi paylaşıyorum. İsveç ve Finlandiya, bu muhtıra konusunda Türkiye’yle uzun vadeli ortaklıklarını taahhüt ettiklerini vurguladılar. Bu konuda görevlerini yerine getirdiler. Hem Finlandiya hem de İsveç liderleriyle geçen hafta konuştum. Her iki ülkenin muhtırayı uygulayacak somut adımlarını memnuniyetle karşılıyorum” ifadelerini kullandı.

İki ülkenin de Türkiye’yle terörle mücadele konusunda işbirliklerini arttırdıklarına işaret eden Stoltenberg, “İsveç yeni yasalar geçiriyor ve böylece terör örgütlerine katılımı, PKK dahil olmak üzere engelliyor. Finlandiya ve İsveç, Türkiye ile anlaşmalarındaki taahhütleri yerine getiriyorlar. Terörizmle mücadelede her yerde, her konuda taahhütlerini güçlendiriyor ve taahhütlerini yerine getiriyorlar. Türkiye’yle çalışmaya hazırlar. Dolayısıyla bütün güvenlik endişelerinizi giderecekler. Artık İsveç’in, Finlandiya’nın tam üye olarak NATO’ya katılması lazım. Onların üyeliği bizi daha güçlü kılacak, insanlarımızı daha güvende kılacak” şeklinde konuştu.

“Somut adımlar da görmek istiyoruz”

Finlandiya ve İsveç’in, NATO üyeliklerine ilişkin konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise söz konusu iki ülkenin terörle mücadelede önemli adımlar atmasının önemine işaret ederek, “Bu konularda somut adımlar da görmek istiyoruz. Şu anki hükümetin açıklamalarını olumlu bulduğumuzu da söyledik” dedi.

“Sadece silah ambargosunu kaldırmak yetmez, bunun kalıcı olması gerekiyor”

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile telefonda da görüştüğünü hatırlatarak, Kristersson’un Türkiye’ye gelmek istediğini söylediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu ziyaretin gerçekleşmesi için gerekli koordinasyonun sağlanması talimatını verdiğini söyledi. Kristersson’un, 8 Kasım’da Ankara’da olacağını kaydeden Çavuşoğlu, “Bir sonraki daimi ortak mekanizmanın toplantısı Stockholm’de olacak. Bu toplantılar esasen kritik ve önemli toplantılar olacak. Burada, atılmış adımlar ve bundan sonra atılacak adımlar gözden geçirilecek. Sadece silah ambargosunu kaldırmak yetmez. Bunun kalıcı olması lazım. Üye olduktan sonra da bu tür geri adımların atılmaması gerekiyor” diye konuştu.

Çavuşoğlu, “Diğer taraftan bizim hem Meclis’imize hem de halkımıza dönüp, iki ülkenin somut adım attığını göstermemiz gerekiyor. Bu bakımdan esasen bu takvim de bu iki ülkeye, onların atacakları adımlara bağlı” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin, Finlandiya ile göreceli olarak çok ciddi probleminin olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, NATO ile Finlandiya ve İsveç’in, bu konuda bir ayrımın yapılmamasını rica ettiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, iki ülkenin bu anlamda aynı muameleyi gördüğünü belirterek, “Önümüzdeki günlerde yeni hükümetten, özellikle İsveç’ten daha umutluyuz. Şu ana kadar attığı adım ve yaptığı açıklamalardan dolayı. Somut adımları da görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Hiçbir ülke bu yasadışı savaşta Moskova’ya destek vermemeli”

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Rusya-Ukrayna savaşı hakkındaki konuşmasında, Rusya’nın Ukrayna’daki zulmünün devam ettiğine dikkat çekti: “Son haftalarda füzelerin atıldığını, dronlarla saldırı yapıldığını, altyapının zalimce yerle bir edildiğini, Ukraynalı sivillerin ısınmadan, elektrikten, sudan mahrum edildiğini ve kışın geldiği dönemde bunun yapıldığını görüyoruz.”

İran’ın da balistik füzelerle Rusya’ya destek verdiğini kaydeden Stoltenberg, “İran’ın Rusya’ya insansız hava araçları teklif ettiğini ve balistik füze teslimatı yapmayı düşündüğünü görüyoruz. Bu kabul edilemez. Hiçbir ülke bu yasadışı savaşta Moskova’ya destek vermemeli” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Finlandiya’dan Türkiye’ye ‘NATO Üyeliği’ İçin Çağrı

İskandinav ülkelerinin liderleriyle düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, bugün yaptığı açıklamada, Türkiye ve Macaristan’dan İsveç’in ve kendilerinin NATO savunma ittifakı üyelik başvurularını hızla onaylamalarını istedi.

Türkiye ve Macaristan, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik başvurularını onaylamayan son iki ülke.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, “Şimdi tüm gözler Macaristan ve Türkiye’nin üzerinde. Bu ülkelerin üyelik başvurularımızı onaylamalarını bekliyoruz. Başvurularımızın onaylanmasının tercihen geciktirilmeden yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Finlandiya ve İsveç, geçen hafta, NATO’ya aynı anda katılmak istediklerini yineleyerek Türkiye’ye karşı ortak cephe oluşturmuştu.

Sanna Marin geçen hafta, “NATO başvurularımız artık NATO üyesi ülkelerin tamamında onaylanmıştır. Hala onaylamayan iki ülke var, Macaristan ve Türkiye ve tabii ki Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya el ele katılması bizim için çok önemli, zira bu süreci bugüne kadar getirdik” demişti.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle Mayıs ayında NATO’ya katılma başvurusunda bulunmuş, ancak bu iki ülkeyi PKK ve diğer terör gruplarının militanlarını barındırmakla suçlayan Türkiye’nin itirazlarıyla karşılaşmışlardı.

Türkiye, Haziran ayında Madrid’de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde imzalanan mutabakatla başvuru önündeki vetosunu geri çekmişti.

Ancak iki ülkenin üyelikleri için gerekli meclis onayı TBMM’den hala çıkmadı. Türkiye’nin mutabakattaki koşulları arasında “terör örgütlerine desteğin sonlandırılması, Türkiye’ye yönelik silah ihracat kısıtlamalarının kaldırılması ve iade taleplerinin karşılanması” öne çıkıyor.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği askeri operasyonlar nedeniyle İsveç’in 2019’da yürürlüğe koyduğu silah ihracat kısıtlamaları 30 Eylül’de kaldırılmıştı.

İsveç, Ağustos ayında da dolandırıcılık suçundan hakkında Türkiye’de hapis cezası bulunan bir kişi için iade izni vermiş, ancak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’ye adi suçluları iade ederek sözlerini yerine getirdiklerine inandıracaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar… İade kararı verdiği kişi terör suçlarıyla ilgili değil” açıklaması yapmıştı.

 

Paylaşın

Finlandiya Ve İsveç Liderlerinden Türkiye’ye ‘NATO’ Mesajı

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında, NATO askeri ittifakına eş zamanlı olarak katılmaya kararlı olduklarını söylediler.

Sanna Marin, NATO’ya katılım süreci ile ilgili konuştu ve Türkiye’nin endişelerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçen günlerde Prag’da görüştüğünü kaydetti. Marin, “Kendisi Finlandiya söz konusu olduğunda çok fazla soru olmadığını, ancak İsveç söz konusu olduğunda bazı sorular olduğunu ifade etti” dedi.

Sanna Marin, “NATO başvurularımız artık NATO üyesi ülkelerin tamamında onaylanmıştır. Hala onaylamayan iki ülke var, Macaristan ve Türkiye ve tabii ki Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya el ele katılması bizim için çok önemli, zira bu süreci bugüne kadar getirdik” diye konuştu.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle Mayıs ayında NATO’ya katılma başvurusunda bulunmuş, ancak bu iki ülkeyi PKK ve diğer terör gruplarının militanlarını barındırmakla suçlayan Türkiye’nin itirazlarıyla karşılaşmışlardı.

Geçen hafta göreve başlayan İsveç Başbakanı Kristersson da ülkesinin Finlandiya tarafından sürecin gerisinde bırakılmasından endişe duymadığını ve yakın gelecekte Ankara’da Erdoğan ile görüşeceğini söyledi.

Kristersson, “Her ülkenin bu konuda kendi kararını vermesi gerektiğine saygı duyuyoruz. Ama tabii ki İsveç ve Finlandiya mümkün olduğunca çabuk onaylanmasını istiyor. Bu çok açık. İşte bu nedenle geçen gün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yaptım ve Ankara’ya gitmeye ve daveti kabul etmeye hazır olduğumu söyledim. Bu davet üzerinde resmi olarak mutabık kalınır kalınmaz ve kesinleşir kesinleşmez, size bu seyahatle ilgili bilgi vermek üzere geri döneceğim” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin karar alma sürecinin İsveç ve Finlandiya için çok büyük önem taşıdığını ve işlerin bu şekilde yürümesine saygı duyduklarını kaydeden Ulf Kristerrson, “Ancak biz de üzerimize düşeni yapmak zorundayız ve yapıyoruz. Üçlü mutabakata göre sahip olduğumuz çok açık yükümlülükler dışında başka bir taviz verilmiyor. Bu da yeterince adil. Dolayısıyla İsveç’in yapması gerekenleri yerine getirmek için çok sıkı çalışıyoruz ve elbette bu yılın başlarında Madrid’de yapılan üçlü anlaşmadan bu yana neler başardığımızı, neler yaptığımızı çok detaylı bir şekilde rapor edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kristersson, “Türkiye’nin İsveç’in anlaşma çerçevesinde taahhüt ettiklerini yerine getirdiğine dair teyit alması tamamen meşrudur” dedi.

NATO Genel Sekreteri Türkiye yolcusu

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleriyle ilgili diplomasi trafiği hızlanırken NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in 4 Kasım tarihinde Türkiye’yi ziyaret edeceği bildirildi. İsmi verilmeyen bir Türk yetkili, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada Stoltenberg’in 4 Kasım’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geleceğini belirtti.

Stoltenberg Çarşamba günü yaptığı açıklamada İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye ile “her düzlemde” yakın temas halinde olmasını memnuniyetle karşıladığını vurgulamış, kendisinin de kısa süre içinde İstanbul’da Erdoğan ile görüşmeyi planladığını söylemişti.

Erdoğan’a randevu talebinde bulunan İsveç’in yeni Başbakanı Kristersson’un da Türkiye’ye giderek Cumhurbaşkanı ile görüşmesi bekleniyor. AFP’ye konuşan Türk yetkili, Kristersson’un ziyareti için 8 Kasım tarihinin gündemde olduğunu belirtti. Kristersson’un ofisi ise AFP’nin konuyla ilgili sorusuna “Tarihi teyit edemiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor” yanıtını verdi.

Erdoğan bu hafta Kristersson ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, “Erdoğan’ın Kristersson’u Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyacağını ve İsveç hükümetiyle ikili ilişkileri her alanda ileriye taşımaya hazır olduklarını” söylediği bildirilmişti.

Türkiye’nin talepleri, İsveç’in attığı adımlar

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından uzun yıllardır uyguladıkları askeri tarafsızlık ilkesini terk eden İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuştu. Türkiye, Haziran ayında Madrid’de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde imzalanan mutabakatla başvuru önündeki vetosunu geri çekmişti.

Ancak iki ülkenin üyelikleri için gerekli meclis onayı TBMM’den hala çıkmadı. Türkiye’nin mutabakattaki koşulları arasında “terör örgütlerine desteğin sonlandırılması, Türkiye’ye yönelik silah ihracat kısıtlamalarının kaldırılması ve iade taleplerinin karşılanması” öne çıkıyor.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği askeri operasyonlar nedeniyle İsveç’in 2019’da yürürlüğe koyduğu silah ihracat kısıtlamaları 30 Eylül’de kaldırılmıştı. İsveç, Ağustos ayında da dolandırıcılık suçundan hakkında Türkiye’de hapis cezası bulunan bir kişi için iade izni vermiş, ancak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’ye adi suçluları iade ederek sözlerini yerine getirdiklerine inandıracaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar… İade kararı verdiği kişi terör suçlarıyla ilgili değil” açıklaması yapmıştı.

Paylaşın

İsveç’ten Türkiye’ye Mesaj: Taahhütlerimizi Yerine Getireceğiz

İsveç Dışişleri Bakanı Billstrom, Haziran ayında Madrid’de düzenlenen NATO liderler zirvesi çerçevesinde Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın imzaladığı mutabakata işaret ederek “Memorandumu ve maddelerini yerine getirebileceğiz. Bundan oldukça eminim” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Billstrom, PKK konusunda Türkiye ve AB’nin tutumunu desteklediklerini belirterek PKK’nın “tepeden tırnağa” terörist olduğunu, Türkiye’nin güvenlik endişelerine saygı duyduklarını söyledi.

İsveç’te yeni hükümet, ülkenin NATO üyeliği konusunda Türkiye’nin çekincelerini gidermek üzere atağa geçti. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara’dan randevu istemesinin ardından, Dışişleri Bakanı Tobias Billstrom, Türkiye’nin çekincelerini bertaraf etme taahhüdüne bağlı olduklarını vurguladı.

Görevi geçen hafta devralan Billstrom, Haziran ayında Madrid’de düzenlenen NATO liderler zirvesi çerçevesinde Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın imzaladığı mutabakata işaret ederek “Memorandumu ve maddelerini yerine getirebileceğiz. Bundan oldukça eminim” diye konuştu.

AFP haber ajansına konuşan İsveç Dışişleri Bakanı, PKK konusunda Türkiye ve AB’nin tutumunu desteklediklerini belirterek PKK’nın “tepeden tırnağa” terörist olduğunu, Türkiye’nin güvenlik endişelerine saygı duyduklarını söyledi. PKK, AB’nin terör örgütleri listesinde yer alıyor.

Anayasaya uyum ve denge vurgusu

Billstrom, diğer yandan “ifade özgürlüğü konusunda dengenin gerekli olduğunun” da altını çizdi, taahhütler yerine getirilirken bunun anayasayla uyumlu olması ve yasal olarak güvenli bir zeminde yapılmasının önemine işaret etti.

İsveç yasalarına göre bir şüphelinin hükümetin iade kararına karşı çıkması durumunda, şüphelinin çekincesi Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmek zorunda. Mahkeme, hükümetin iade kararını bloke edebiliyor.

İsveç Dışişleri Bakanı, Türkiye ile “olumlu bir diyalog içinde olduklarını”, kendisinin ve Başbakan Kristersson’un kısa süre içinde Ankara’yı ziyaret edeceklerini de sözlerine ekledi.

Kristersson Erdoğan’a mektup göndermişti

İsveç basını, geçen hafta Başbakan Kristersson’un ülkesinin Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup göndererek “Umarım kısa süre içinde sizinle NATO konusunda ayrıntılı bir görüşme yapabiliriz. Size uygun olur olmaz Ankara’ya gelmeye hazırız” mesajı verdiğini bildirmişti.

Erdoğan da 21 Ekim’de yaptığı açıklamada, “İsveç’in yeni başbakanı randevu talebinde bulundu. Arkadaşlarımıza ‘Randevu verin, gelsin’ dedim. Ülkemizde kendisiyle bu konuları da görüşürüz… Şu andaki yeni Başbakan’ın yaklaşım tarzı, terörle ve teröristlerle mücadeleden yanadır” ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye’nin talepleri, İsveç’in attığı adımlar

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından uzun yıllardır uyguladıkları askeri tarafsızlık ilkesini terk eden İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuştu.

Madrid’de imzalanan mutabakatla başvuru önündeki vetosunu geri çeken Türkiye, iki ülkenin üyelikleri için gerekli meclis onayını ise henüz vermedi. Türkiye’nin koşulları arasında “terör örgütlerine desteğin sonlandırılması, Türkiye’ye yönelik silah ihracat kısıtlamalarının kaldırılması ve iade taleplerinin karşılanması” öne çıkıyor.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine düzenlediği askeri operasyonlar nedeniyle İsveç’in 2019’da yürürlüğe koyduğu silah ihracat kısıtlamaları 30 Eylül’de kaldırılmıştı.

İsveç, Ağustos ayında da dolandırıcılık suçundan hakkında Türkiye’de hapis cezası bulunan bir kişi için iade izni vermiş, ancak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’ye adi suçluları iade ederek sözlerini yerine getirdiklerine inandıracaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar… İade kararı verdiği kişi terör suçlarıyla ilgili değil” açıklaması yapmıştı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İsveç Ve Finlandiya’nın NATO Üyeliğinin Önünde İki Engel Kaldı

İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Zirvesi’nden yaklaşık üç ay sonra NATO’ya üye 30 ülkenin 28’i Finlandiya ile İsveç’in üyeliklerine onay verdi. Finlandiya ile İsveç’in NATO üyeliğinin önündeki son iki engel Macaristan ve Türkiye. 

Eylül ayında Finlandiya Dışişleri Bakanı, Macar mevkidaşının Finlandiya ile İsveç’in üyeliklerine yönelik herhangi bir itirazlarının olmadığını kendilerine ilettiğini söyleyerek bu konuda güvence vermişti.

Bu tarihten birkaç hafta önce, ağustos sonunda Macaristan Bölgesel Kalkınma Bakanı (ve eski AB Komiseri) Tibor Navracsics, Helsinki’yi ziyaret etmiş ve Finlandiyalı milletvekillerine ülkesinin NATO üyelik başvurusunu gecikmeden onaylayacağını söylemişti.

Aynı tarihlerde Finlandiya hükümeti tarafından yapılan bir basın açıklamasında “Macaristan, Finlandiya’nın NATO üyeliğini destekliyor, ancak Macaristan Parlamentosu’ndaki onay süreci devam ediyor.” denilmişti.

Ancak bu hafta Başbakan Viktor Orbán’ın liderliğini yaptığı Fidesz Partisi’nden politikacılar, muhalefetin sert eleştirilerine neden olan bir adımla, hem Finlandiya hem de İsveç’in NATO’ya katılım sürecinin oylanmasını hızlandıracak bir önergenin meclise sunulmasını engelledi.

Önergeyi sunmaya çalışan Macar Milletvekili Bertalan Toth, “Bu anlaşılmaz ve gerekçesiz bir adım.” sözleriyle iktidar milletvekillerine tepkisini dile getirdi.

Toth, “Finlandiya ve İsveç, NATO’nun kararlı ortaklarıdır. 1994’ten bu yana İttifak’ın Barış için Ortaklık programı içerisinde olmuşlardır. Geçmişten günümüze NATO liderliğindeki barış destek operasyonlarında aktif rol oynadılar ve oynuyorlar.” diye konuştu.

Katılım sürecinin görüşülmesi teorik olarak halen Macaristan Parlamentosu’nun gündeminde olsa da herhangi bir tarih belirlenmiş değil. Bu da konunun şimdilik geri planda kaldığı anlamına geliyor.

Bu, Finlandiya ve İsveç için ne anlama geliyor?

Helsinki ve Stockholm’de, perde arkasında, NATO üyeliği konusunda çok hızlı yol aldıklarını düşünen yetkililer son engellere takıldıklarını düşünerek bir hayal kırıklığı yaşayacaktır.

Peki bu iki ülkenin Orban ve hükümeti üzerinde daha fazla baskı oluşturmak için yapabileceği bir şey var mı?

Helsinki merkezli Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden araştırmacı Minna Alander, “Finlandiya’nın bu konuda yapabileceği fazla bir şey olmayabilir.” diyor.

Euronews’e konuşan Alander, “Muhtemelen Fidesz, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini, AB Komisyonu’nun hukukun üstünlüğü kaygıları nedeniyle Macaristan’a yönelik fonları dondurma önerisiyle ilişkilendirmeyi umuyor. Orban, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği söz konusu olduğunda Türkiye’nin kervanına katılıyor gibi görünüyor. Erdoğan birkaç gün önce bu ülkelerin üyeliğini engellemeye devam edebileceklerini açıklamıştı. Bu devam ettiği sürece Macaristan’ın da harekete geçmesi pek olası görünmüyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile durum nedir?

Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini geciktirme gerekçesi Macaristan’ın durumundan daha karmaşık.

Türkiye ilk etapta bu iki ülkenin NATO üyeliklerini desteklediğinin sinyalini vermişti.

Nisan ayı başında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Niinistö arasında yapılan bir telefon görüşmesinde Finler herhangi bir sorun yaşanmayacağına dair güvence almışlardı.

Bir ay sonrasında ise Türkiye iki İskandinav ülkesinin NATO’ya katılamamasına neden olarak, bu ülkelerin Ankara’nın ‘terör örgütü’ olarak gördüğü gruplara destek verildiği iddiası da dahil olmak üzere, ortaya bir dizi neden koydu.

Madrid’de yapılan NATO zirvesine bir ay kala, kapalı kapılar ardında yürütülen yoğun diplomasinin ardından Türkiye, üyelikleri destekleme konusunda anlaşmaya vardı.

Ayrıca aradaki anlaşmazlıkları aşmak için de üçlü görüşmelerin başlatılması buna dahil edildi.

Ağustos ayında Finlandiya’da başlayan bu görüşmelerin sonbaharda da devam etmesi bekleniyordu ancak ay başında Erdoğan, tekliflerin onaylanması konusunda yine frene bastı.

Erdoğan 1 Ekim’de Ankara’da parlamentonun açılışında milletvekillerine Finlandiya ve İsveç’in güvenlik ve terör konusunda “Türkiye’ye verdikleri sözleri yerine getirmemeleri halinde” üyelik adımını bloke edeceğini söyledi.

Erdoğan, “Ülkemize verilen sözler tutulana kadar bu konudaki ilkeli ve kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz.” dedi.

Stockholm Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Paul Levin, İsveç Haber Ajansı TT’ye verdiği mülakatta, “İsveç’in NATO başvurusu hakkında karar vermek resmi olarak Türk Parlamentosu’na bağlı ama en nihayetinde karar verecek olan Erdoğan’dır. Erdoğan duygusal bir kişiliğe sahip ve kendisini kırılmış hissederse muhatabını cezalandırmayı seçebilir.” ifadesiyle topun doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’da olduğunu dile getirdi.

Askeri teçhizat

Türkiye, ABD’den F-16 savaş uçakları almak için yeşil ışık bekliyor. Keza Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine dair kararını da Amerikalıların bu anlaşmayı onaylaması için baskı unsuru olarak kullanmak istiyor olabilir.

Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Türkiye uzmanı Toni Alaranta, kısa süre önce yayınladığı bir brifingde “Türkiye’nin stratejik çıkarları ittifakın (NATO) geri kalanından giderek daha fazla ayrışıyor.” dedi.

Alaranta, “Türkiye’nin Batı ile Rusya arasında denge politikasını kararlılıkla sürdürmeye çalıştığı bir dönemde, dış politika elitlerinin NATO’nun genişlemesini desteklemenin en nihayetinde Türkiye’nin çıkarına olup olmadığı konusunda son derece şüpheli oldukları sonucundan kaçmak zor.” ifadesini kullandı.

Ayrıca Alaranta, Türkiye’nin NATO’ya daha fazla Kuzey ülkesinin üye olmasını “Batı-Rusya ilişkilerini daha da gerecek” potansiyel bir yıkıcı unsur olarak gördüğünün de ihtimal dahilinde olduğu yorumunda bulundu.

Bununla birlikte Türkiye’nin eninde sonunda Finlandiya ve İsveç’in üyeliğini onaylayacağını belirten Alaranta, “Bu sadece zaman ve baskı meselesi.” dedi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın