Birçok vatandaşın krediye erişim kanalları tıkanırken, erişebilenler de yüzde 60’lara ulaşan faizlerle karşı karşıya kalıyor. Bankacılık sektörünün, ihtiyaç kredilerinde faiz referans faizin 1,8 katını aşarsa (yıllık yüzde 18,7) yüzde 20, iki katını aşarsa (yıllık yüzde 20,7) yüzde 150 oranında tahvil yükümlülüğü var.
Bankacılık sektörü kaynakları ihtiyaç kredisinde çoğunlukla 70 bin lira altı kullanımların onaylandığını, bazı bankaların vadeleri de 9 ayda sınırlandırdığını belirtiyor. Politika faizi yüzde 8, iken, bankacılık sektöründe bir dizi sözlü ve yazısı makro ihtiyati tedbirle uygulanan sıkı para politikası kredi kanallarını kilitlemiş durumda.
Bankacılık sektörünün seçim öncesi hız kesmeye başlayan kredi iştahı, kredi faizlerini de zirvelere taşıdı. Özellikle seçimlerin ilk turu sonrasında faizlerde yükseliş hızlandı. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankalarda ortalama ihtiyaç kredisi faizleri 2 Haziran haftasında yüzde 40,14’e yükseldi. İhtiyaç kredilerinde bu ortalama faiz seviyesi en son Eylül 2003’te görülmüştü. Bankacılar seçiminin ilk turunun ardından başlayan sert artış serisinin sürdüğünü söylüyor.
Vatandaşın krediye erişim kanalları tıkandı
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre, yüksek faiz oranları kredi kullanımında caydırıcı olurken, bazı bankalar mobil hizmetlerinde ihtiyaç kredisi başvuru kanallarını kapatma yoluna dahi gitti. Birçok vatandaşın krediye erişim kanalları tıkanırken, erişebilenler de yüzde 60’lara ulaşan faizlerle karşı karşıya kalıyor. Bankacılık sektörünün, ihtiyaç kredilerinde faiz referans faizin 1,8 katını aşarsa (yıllık yüzde 18,7) yüzde 20, iki katını aşarsa (yıllık yüzde 20,7) yüzde 150 oranında tahvil yükümlülüğü var.
Bankacılık sektörü kaynakları ihtiyaç kredisinde çoğunlukla 70 bin lira altı kullanımların onaylandığını, bazı bankaların vadeleri de 9 ayda sınırlandırdığını belirtiyor. Politika faizi yüzde 8, iken, bankacılık sektöründe bir dizi sözlü ve yazısı makro ihtiyati tedbirle uygulanan sıkı para politikası kredi kanallarını kilitlemiş durumda. TCMB’nin ise önümüzdeki ilk toplantı tarihi olan 22 Haziran’da faiz artırımına gideceğine kesin gözüyle bakılırken, bankacılık sektörü kaynakları da “sektörün faiz artırımında önce normalleşme adımlarını görmek istediklerini” dile getirdi.
Bankacılık sektörü kredilerden frene basarken, makro ihtiyati önlemler nedeniyle hedefleri yakalamak için mevduat faizi yarışına hız verdi. 2 Haziran haftasında ortalamada yüzde 37,39’a ulaşan 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi, sektör kaynaklarına bazı bankalarda yüzde 50’lere kadar çıktı. Bankalar, TL mevduat oranında yüzde 60 ve yabancı para dönüşüm oranında hedeflerini tutturmak zorunda. Bu zorunluluk TL mevduat faizlerinde sert yükselişin sürmesine neden oluyor.