İhtiyaç Kredilerinde Faiz Yüzde 60’lara Ulaştı

Birçok vatandaşın krediye erişim kanalları tıkanırken, erişebilenler de yüzde 60’lara ulaşan faizlerle karşı karşıya kalıyor. Bankacılık sektörünün, ihtiyaç kredilerinde faiz referans faizin 1,8 katını aşarsa (yıllık yüzde 18,7) yüzde 20, iki katını aşarsa (yıllık yüzde 20,7) yüzde 150 oranında tahvil yükümlülüğü var.

Bankacılık sektörü kaynakları ihtiyaç kredisinde çoğunlukla 70 bin lira altı kullanımların onaylandığını, bazı bankaların vadeleri de 9 ayda sınırlandırdığını belirtiyor. Politika faizi yüzde 8, iken, bankacılık sektöründe bir dizi sözlü ve yazısı makro ihtiyati tedbirle uygulanan sıkı para politikası kredi kanallarını kilitlemiş durumda.

Bankacılık sektörünün seçim öncesi hız kesmeye başlayan kredi iştahı, kredi faizlerini de zirvelere taşıdı. Özellikle seçimlerin ilk turu sonrasında faizlerde yükseliş hızlandı. Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankalarda ortalama ihtiyaç kredisi faizleri 2 Haziran haftasında yüzde 40,14’e yükseldi. İhtiyaç kredilerinde bu ortalama faiz seviyesi en son Eylül 2003’te görülmüştü. Bankacılar seçiminin ilk turunun ardından başlayan sert artış serisinin sürdüğünü söylüyor.

Vatandaşın krediye erişim kanalları tıkandı

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre, yüksek faiz oranları kredi kullanımında caydırıcı olurken, bazı bankalar mobil hizmetlerinde ihtiyaç kredisi başvuru kanallarını kapatma yoluna dahi gitti. Birçok vatandaşın krediye erişim kanalları tıkanırken, erişebilenler de yüzde 60’lara ulaşan faizlerle karşı karşıya kalıyor. Bankacılık sektörünün, ihtiyaç kredilerinde faiz referans faizin 1,8 katını aşarsa (yıllık yüzde 18,7) yüzde 20, iki katını aşarsa (yıllık yüzde 20,7) yüzde 150 oranında tahvil yükümlülüğü var.

Bankacılık sektörü kaynakları ihtiyaç kredisinde çoğunlukla 70 bin lira altı kullanımların onaylandığını, bazı bankaların vadeleri de 9 ayda sınırlandırdığını belirtiyor. Politika faizi yüzde 8, iken, bankacılık sektöründe bir dizi sözlü ve yazısı makro ihtiyati tedbirle uygulanan sıkı para politikası kredi kanallarını kilitlemiş durumda. TCMB’nin ise önümüzdeki ilk toplantı tarihi olan 22 Haziran’da faiz artırımına gideceğine kesin gözüyle bakılırken, bankacılık sektörü kaynakları da “sektörün faiz artırımında önce normalleşme adımlarını görmek istediklerini” dile getirdi.

Bankacılık sektörü kredilerden frene basarken, makro ihtiyati önlemler nedeniyle hedefleri yakalamak için mevduat faizi yarışına hız verdi. 2 Haziran haftasında ortalamada yüzde 37,39’a ulaşan 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi, sektör kaynaklarına bazı bankalarda yüzde 50’lere kadar çıktı. Bankalar, TL mevduat oranında yüzde 60 ve yabancı para dönüşüm oranında hedeflerini tutturmak zorunda. Bu zorunluluk TL mevduat faizlerinde sert yükselişin sürmesine neden oluyor.

Paylaşın

Türk Lirası Mevduat Faizi Yüzde 47’ye Kadar Çıktı

Türk Lirası (TL) mevduat faizi bir yılda 20 puan, 2022 sonundan bu yana ise 13 puan arttı. Bankacılık sektörü kaynakları ise geçen hafta TL mevduat faiz oranının yüzde 47’ye kadar çıktığını vurguladı.

Ekonomi yönetim değişse de henüz bankacılık sektörüne yönelik makroihtiyati önlemlerde bir düzenleme gelmedi.

Sektör halen daha TL mevduat oranında yüzde 60 ve yabancı para dönüşüm oranında hedefl erini tutturmak ile ihtiyaç ve ticari kredi faizlerinde belli bir oranın üzerine çıkmamaya çalışmak zorunluluğunda. Bu durum TL mevduat faizlerinde sert yükselişin de devam etmesine neden oluyor.

Bankacılık sektörü makroihtiyati önlemler nedeniyle hedefleri yakalamak için mevduat faizi yarışını hızlandırdı.

Ekonomi yazarı Şebnem Turhan’ın aktardığına göre Merkez Bankası verilerine göre 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizleri 2 Haziran haftası itibariyle ortalamada yüzde 37,39’a yükseldi.

TL mevduat faizi bir yılda 20 puan, 2022 sonundan bu yana ise 13 puan arttı. Bankacılık sektörü kaynakları ise geçen hafta TL mevduat faiz oranının yüzde 47’ye kadar çıktığını vurguladı.

Türkiye’de seçimlerden sonra başka Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ekonomi kadrolarında değişiklik yaşanıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ardından geçen hafta Merkez Bankası başkanlığına Gaye Erkan atandı. Ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) başına ise eski Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu getirildi.

Bu durum piyasada eski politikalardan dönüş bekleyen piyasada soru işareti yarattı. Kavcıoğlu döneminde bankacılık sektörüne yönelik sonunda menkul kıymet alım zorunluluğuna çıkan birçok makroihtiyati önlem getirildi.

Yönetim değişse de henüz bankacılık sektörüne yönelik makroihtiyati önlemlerde bir düzenleme gelmedi.

Sektör halen daha TL mevduat oranında yüzde 60 ve yabancı para dönüşüm oranında hedefl erini tutturmak ile ihtiyaç ve ticari kredi faizlerinde belli bir oranın üzerine çıkmamaya çalışmak zorunluluğunda. Bu durum TL mevduat faizlerinde sert yükselişin de devam etmesine neden oluyor.”

Paylaşın

JPMorgan’dan “Merkez Bankası Faizi Yüzde 25’e Yükseltebilir” İddiası

“Tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak göreve gelen ve ekonomide “rasyonel zemin” sinyali veren Mehmet Şimşek’in yetkin bir ekip kurması ve gerekli adımları atmasına izin verilmesi halinde ekonomiyi “uçurumun kenarından alabileceği” yorumları yapılırken, yabancı kurumların politika faizine ilişkin sert artış beklentileri de birbirini izliyor.

ABD merkezli yatırım bankası ve finansal hizmetler şirketi JPMorgan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Haziran toplantısında yüzde 8,50 seviyesinde olan politika faizini yüzde 25’e yükseltmesinin olası olduğuna işaret etti.

Bloomberg’in haberine göre ABD bankası JPMorgan tarafından Pazartesi günü yayımlanan notta TCMB’nin 22 Haziran’daki para politikası toplantısında veya “belki daha da erken bir tarihte” politika faizini yüzde 25’e yükseltebileceği belirtildi.

JPMorgan ekonomistleri, müşterilerine gönderdikleri araştırma notunda, “Politika faizinin 22 Haziran toplantısında veya belki de daha önce mevcut yüzde 8,5 seviyesinden yüzde 25’e yükseltilmesi ve bununla birlikte ihtiyaç olması halinde daha küçük artışların yapılabileceğine işaret eden bir yönlendirme metni yayımlanması olasılıklar dahilinde. Yüzde 30 olan yıl sonu politika faizi tahminimizde değişikliğe gitmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

SocGen de 6,5 puanlık artış bekliyor

Societe Generale de Türkiye ile ilgili yeni analizinde politika faizinin yüzde 15’e yükseltileceğini öngördü. Kurumun müşterilerine gönderdiği notta Türkiye ile ilgili ana riskler olarak geri dönülen politika ortodoksisine dair hayal kırıklığı oluşması ve yeni ekonomi yönetiminin ihracatı desteklemek için para birimini zayıflatması ihtimalleri gösterildi.

Kurum, politika faizinin 22 Haziran’da 650 baz puan artışla yüzde 15’e yükseltilmesini, ardından Temmuz ve Ağustos aylarında 500’er baz puan artırımlar gerçekleştirilmesini bekliyor.

Şimşek adı TCMB için geçen Erkan ile görüştü

TCMB Başkanlığı için adı geçen Hafize Gaye Erkan, Pazartesi sabahı Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmüştü.

Diğer yandan, halen bu görevde bulunan Şahap Kavcıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ‘uyumlu’ bir çalışma göstermişti. Buna karşılık, kamuoyunda yoğun biçimde aralarında eski banka genel müdürlerinin de olduğu bir dizi isim dile getiriliyor.

Paylaşın

Bankalar Kredi Musluklarını Kapattı

Kamu bankalarında ticari kredilerde faiz oranı yıllık yüzde 17-18 ancak onaylanan kredi sayısı oldukça sınırlı. Özel bankalar ise neredeyse hiç ticari kredi vermiyor. Bazı bankalar ticari kredileri tamamen kapatırken bazıları yüzde 60-70 yıllık faiz oranıyla çok düşük miktarlarda kredileri onaylıyorlar.

Bir sektör temsilcisi, “Kredi vermek için seçim sonrasını işaret eden bankalar seçim bitmesine rağmen ticari kredi vermiyor veya talep edilenin çok altında bir miktarı onaylıyor. Krediye ulaşma zorluğu devam ederken işletmeler nakite ulaşımda sorun yaşanıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler nakit akışını sağlamakta zorlanıyor” diye konuştu.

Reel sektörün ticari krediye erişim sorunu devam ediyor. Daha önce 28 Mayıs seçimlerinden sonrasını işaret eden bankalar seçimlerin sonuçlanmasına rağmen kredi musluklarını açmış değil.

Dünya gazetesiden Birol Bozkurt’a konuşan reel sektör temsilcileri, özel bankaların kredileri tamamen kapatmasından ve bunun da firmaların nakit akışını bozmasından şikayet ediyor.

Bankacılık kaynakları kamu bankalarında ticari kredilerin özel sektöre göre bir nebze daha erişilebilir olduğunu ancak özel bankaların yıllık yüzde 60-70’lere ulaşan faizlere rağmen kredi vermediğini söylüyor.

Bir sektör temsilcisi; “Kredi vermek için seçim sonrasını işaret eden bankalar seçim bitmesine rağmen ticari kredi vermiyor veya talep edilenin çok altında bir miktarı onaylıyor. Krediye ulaşma zorluğu devam ederken işletmeler nakite ulaşımda sorun yaşanıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler nakit akışını sağlamakta zorlanıyor” diye konuştu.

Kamu bankalarında ticari kredilerde faiz oranı yıllık yüzde 17-18 ancak onaylanan kredi sayısı oldukça sınırlı. Özel bankalar ise neredeyse hiç ticari kredi vermiyor. Bazı bankalar ticari kredileri tamamen kapatırken bazıları yüzde 60-70 yıllık faiz oranıyla çok düşük miktarlarda kredileri onaylıyorlar.

Kredilere ulaşamayan reel sektörün bir başka sorunu da karşılıksız çekler. Finansmana erişemeyen işletmelerin karşılıksız çek adedi ve tutarı arttı. Takasbank Çek Takas Sistemine ibraz edilip karşılıksız kalan çek adedi, Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 129 oranında arttı.

Verilere göre bir önceki ay karşılıksız çek adedi 6 bin 328 adet seviyesinde bulunurken Mayıs ayında bu rakam 14 bin 489 adet oldu. Karşılıksız çek tutarı bir önceki aydaki 1,82 milyar TL’den 3,98 milyar TL’ye yükseldi.”

Paylaşın

Bankacılık Sektöründe Ticari Krediler Durma Noktasında

Regülasyonlarla bunalan bankacılık sektöründe ticari krediler durma noktasına geldi. Bazı özel bankalar uzun vadeli ticari krediyi ya durdurdu ya da yıllık yüzde 60-70’e varan çok yüksek faiz oranları vermeye başladı.

Bankacılık sektörü kaynakları özel bankaların “kredi vermiyoruz” dememek için 1-1.5 ay vadeli spot kredilere yöneldiğini belirterek, bu alanda vade yapısı nedeniyle risk düşük olduğu için çok da yüksek faiz oranlarının konuşulmadığını, makul oranların uygulandığını vurguladı.

Son dönemde sürekli regülasyonlarla karşı karşıya kalan bankacılık sektöründe seçim belirsizliği nedeniyle ikinci tur seçimleri öncesinde kredi arzı neredeyse durma noktasına gelmiş ve faiz oranları da yukarı yönlü hareket etmişti. Seçimden sonra ise bazı bankalar hemen faiz oranlarında ayarlamalar yaptı. Ticari kredi faizleri bu durumdan daha fazla etkilendi.

Ekonomim gazetesinden Şebnem Turhan’ın yazısına göre regülasyonlarla bunalan bankacılık sektöründe ticari krediler durma noktasına geldi.

Bankacılık kaynakları, özel bankalarda ticari kredi arzının neredeyse durduğunu, riski daha düşük olduğu için 1-1.5 aylık kısa vadeli spot kredilere yönelindiğini söyledi.

Ayrıca kaynaklar uzun vadeli ticari kredi talebinde bankaların fiyatlama yapamadığını, uç örnekler olarak da yüzde 60- 70 oranında faiz verdiğini aktardı.

Bazı özel bankalar uzun vadeli ticari krediyi ya durdurdu ya da yıllık yüzde 60-70’e varan çok yüksek faiz oranları vermeye başladı. Bankacılık sektörü kaynakları özel bankaların “kredi vermiyoruz” dememek için 1-1.5 ay vadeli spot kredilere yöneldiğini belirterek, bu alanda vade yapısı nedeniyle risk düşük olduğu için çok da yüksek faiz oranlarının konuşulmadığını, makul oranların uygulandığını vurguladı.

Uzun vadeli kredi talepleri ise genellikle karşılanmıyor. Bunu “fiyatlama yapılamaması” olarak yorumlayan bankacılık sektörü kaynakları piyasada çok yüksek faiz oranları dolaştığını da vurguladı.

Kamu bankalarının ise daha düşük faizli ticari kredi kullandırımına devam ettiğini söyleyen bankacılık sektörü kaynakları, kamu bankalarında ise limitlerin uygulandığını belirtti. Ticari kredi faizleri bazı özel bankalarda seçimlerin ikinci turu öncesinde yüzde 48’e yükselmişti.

Bazı bankalar dövizden TL’ye dönmek için açılan yeni kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına önden prim ödeme uygulamasına son verdi. TL’ye dönüşüm hedeflerini yakalamaya çalışan bankalar, mevduat sahiplerini dövizden vazgeçirmek için KKM hesaplarına yüksek faiz vermeye başlamıştı. Reuters’ın görüştüğü dört kıdemli bankacı, bazı bankaların prim ödemelerine son verdiklerini ifade etti.

Özel bankalarda tek faiz artışı ihtiyaç kredilerinde olmadı. Taşıt kredilerinde seçim öncesi hafta yüzde 4,09 seviyesinde olan faiz oranı bu hafta başı itibariyle yüzde 4,79’a çıkarıldı. Konut kredilerinde de yüzde 3,39 olan aylık faiz oranı yüzde 4,09’a yükseldi.

Paylaşın

İhtiyaç Kredisi Faizleri Yüzde 60’a Dayandı

14 Mayıs öncesi özel ve yabancı mevduat bankaları ortalama aylık yüzde 3,99 yıllık basit faiz olarak yüzde 47,88 seviyesinde ihtiyaç kredisi kullandırırken, 15 Mayıs’ta bunu aylık yüzde 4,49’a, ardından bu hafta başında da yüzde 4,99’a çıkardı.

Ancak bazı bankalarda bu oranlar yüzde 6’ya kadar yükseldi. Bu hesaplamaya göre mayıs başından 22 Mayıs’a kadar ihtiyaç kredi faizinde 12 puan yükseliş yaşandı ve yıllık basit faiz yüzde 59,88’e kadar ulaştı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) tüketici kredilerini de menkul kıymet kapsamına aldığı 10 Mart’tan bu yana tüketici kredisi yönünü yukarıya çevirdi.

Merkez Bankası ardından yaptığı düzenleme ile 70 bin lira altındaki ihtiyaç kredilerini menkul kıymet zorunluluğu dışında bıraksa da ihtiyaç kredilerine getirilen faiz üst sınırı tersi bir sonuç oluşturdu.

Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın haberine göre, bunun en büyük nedeni TL mevduat faizlerinin daha hızlı yükselmesi.

Hem TL mevduat oranı hem de mart sonu getirilen TL dönüşüm oranı hedeflerini tutturmaya çalışan bankacılık sektörü mevduat faizlerini yukarıya çekerken ihtiyaç kredisinde ise zarara uğramamak ve arzı düşürmek için ihtiyaç kredi faizlerini de yükseltti.

10 Mart öncesi özel ve yabancı mevduat bankalarında aylık yüzde 2,76 yıllık basit faiz oranı olarak yüzde 33,12 seviyesinde olan ihtiyaç kredi faizleri seçimin ikinci turu öncesinde aylık yüzde 5 ve üzerine çıktı. Böylece yaklaşık 2.5 ayda ihtiyaç kredi faizi yıllık hesaplamada 26.5 puan birden fırladı.

14 Mayıs öncesi özel ve yabancı mevduat bankaları ortalama aylık yüzde 3,99 yıllık basit faiz olarak yüzde 47,88 seviyesinde ihtiyaç kredisi kullandırırken, 15 Mayıs’ta bunu aylık yüzde 4,49’a, ardından bu hafta başında da yüzde 4,99’a çıkardı.

Ancak bazı bankalarda bu oranlar yüzde 6’ya kadar yükseldi. Bu hesaplamaya göre mayıs başından 22 Mayıs’a kadar ihtiyaç kredi faizinde 12 puan yükseliş yaşandı ve yıllık basit faiz yüzde 59,88’e kadar ulaştı.

Yılbaşında ise henüz ihtiyaç kredi faizlerinde menkul kıymet uygulaması yokken özel ve yabancı mevduat bankaları aylık yüzde 2,69 yıllık basit faizde yüzde 32,28 seviyesinde ihtiyaç kredisi kullandırıyordu. 22 Mayıs haftası itibariyle yüzde 59,88’e dayanan yıllık basit faiz göz önüne alındığında yılbaşından bu yana ihtiyaç kredisi faizindeki artış 27.6 puan oldu.

Bankacılık sektörü kaynakları TL mevduat faizindeki yükseliş nedeniyle net faiz gelirinin negatif olduğunu belirtirken ihtiyaç kredisi faizinde artışın bundan da kaynaklandığını kaydetti.

İhtiyaç kredi faizini bilançolarda çok sıkıntı yaratmayacak bir seviyeye çekilmesinin menkul kıymet zorunluluğuyla karşı karşıya kalınsa bile gerekli olduğunu dile getiren bankacılık sektörü kaynakları kredi iştahının ise zaten oldukça düşük seviyelerde bulunduğuna da dikkat çekti.

Paylaşın

Bankacılık Kaynakları: Kur Korumalı Mevduat Faizleri Yüzde 50’ye Çıkabilir

Bankacılık sektörü kaynakları, KKM’ye ilgiyi artırmayı hedefleyen Merkez Bankası’nın döviz alımını düşürmeye çalıştığını belirterek bankalara, “İstediğiniz kadar yüksek faiz vermekten çekinmeyin” mesajı verdiğine dikkat çekti.

Böylece gerçek kişilerde ekstra bir yüzde 10 daha KKM hedefi getirilmesinin, KKM faizlerini yukarıya iteceğine dikkat çeken bankacılık sektörü kaynakları, şu anda yüzde 40’a gelen TL mevduat faizleri ve enflasyon oranları dikkate alındığında, KKM faizlerinde yüzde 50 oranının görülmesinin sürpriz olmayacağına işaret etti.

Merkez Bankası’nın yeni kararıyla, bankalara verilen dövizden TL’ye ek dönüşüm yükümlülüğü eşikleri, gerçek kişi hesapları için yeniden düzenlenmişti. Yeni kararla, hesaplarda 26 Mayıs’tan 28 Temmuz’a kadar yüzde 10’un altında ek dönüşüm yapılması halinde eksik kalan tutar kadar bankalar 6 ay süreyle menkul kıymet tesis edecek.

Nisanda getirilen dönüşüm hedeflerinde hem gerçek hem de tüzel kişiler için yüzde 5 oranında Türk Lirası’na dönüşüm oranı yer almıştı. Şimdi gerçek kişilerde yüzde 5 artı yüzde 10 ek dönüşüm hedefi getirildi. 28 Temmuz sonra da yüzde 10’a çıkarılan dövizden TL’ye ek dönüşüm oranı yüzde 30’a yükseltilecek.

Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın haberine göre bankacılık sektörü kaynakları bu adımların döviz ve altın talebini kısıp KKM’ye ilgiyi artırmayı hedeflediğini kaydetti. Bir bankacılık sektörü kaynağı Merkez Bankası’nın döviz alımını düşürmeye çalıştığını belirterek bankalara ise “İstediğiniz kadar yüksek faiz vermekten çekinmeyin” mesajı verdiğine dikkat çekti.

Böylece gerçek kişilerde ekstra bir yüzde 10 daha KKM hedefi getirilmesinin, KKM faizlerini yukarıya iteceğine dikkat çeken bankacılık sektörü kaynakları, şu anda yüzde 40’a gelen TL mevduat faizleri ve enflasyon oranları dikkate alındığında, KKM faizlerinde yüzde 50 oranının görülmesinin sürpriz olmayacağına işaret etti.

“KKM’den çıkış nasıl olacak?”

Öte yandan sektörün endişeleri de her yeni adımla birlikte büyüyor. Bankacılık sektörü kaynakları her ne kadar 28 Mayıs’ta yeni bir seçim yapılacak olsa da görünenin yerel seçimlere kadar ekonomi politikalarında bir değişiklik olmayacağı görüşünde.

Bunun da KKM’nin artarak devamı ve yerel seçimlere kadar baskılanan döviz kurları sonucunu yaratacağına işaret eden kaynaklar, yerel seçimler sonrasında ise bambaşka hikayeler yaşanabileceğini KKM’den çıkışın nasıl olacağını kimsenin bilemediğini ifade etti.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Yıl Sonu Dolar Beklentisi 23,15 TL

Merkez Bankası’nın Piyasa Katılımcıları Anketi’nde yıl sonu dolar/TL beklentisi 23,15 olurken, 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi 23,52’den 24,08’e çıktı. Ankette yıl sonu enflasyon beklentisi ise yüzde 37,77 oldu.

Haber Merkezi / Ankette yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi, 37,8 milyar dolara yükseltilirken, yıl sonu büyüme beklentisi ise yüzde 4,4’te sabit kaldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), reel ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 40 katılımcıyla gerçekleştirdiği 2023 yılı Nisan ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, katılımcıların cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 37,72 iken, bu anket döneminde yüzde 37,77, 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 31,63 iken, bu anket döneminde yüzde 31,02, 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla yüzde 17,91 ve yüzde 17,54 oldu.

Katılımcıların BİST Repo ve Ters-Repo Pazarı’nda oluşan cari ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 8,50 iken, bu anket döneminde yüzde 8,73’e yükseldi. TCMB bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı cari ay sonu beklentisi bir önceki anket döneminde olduğu gibi bu anket döneminde de yüzde 8,50 oldu.

Katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 22,91 TL iken, bu anket döneminde 23,15 TL, 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 23,52 TL iken, bu anket döneminde 24,08 TL’ye yükseldi.

Katılımcıların GSYH 2023 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 3,5
olurken, GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi ise yine bir önceki anket döneminde ve bu anket döneminde yüzde 4,4 oldu.

Paylaşın

KKM Sonrası Mevduat Faizleri Nasıl Değişti?

2021 yılının son çeyreği dolar kurunda büyük iniş çıkışlara sahne oldu. 1 Kasım 2021’de 9,5 TL olan dolar satış kuru 21 Aralık 2021’de 17,5 liraya kadar çıktı. Erdoğan’ın açıkladığı KKM sistemi sonrasında 28 Aralık 2021’de dolar kuru 11,41 lirayı gördü.

Ancak bu tarihten sonra 15-18 lira bandında seyreden dolar kuru Nisan 2023’te 19 lirayı aşmış durumda. Türk lirasını dövize karşı korumak için çıkarılan KKM’nin maliyeti 2022 yılında toplam 92,5 milyar lira oldu. Uzmanlar bunun Türkiye için faiz gideri olduğunu savunuyor.

Türk lirasının döviz karşısında hızla değer kaybetmesi sonrası 20 Aralık 2021’de Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemi uygulamaya konuldu. Düzenleme sonrası döviz kuru Türk lirası karşısında düştü. Ancak bu durum uzun sürmedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) KKM sonrası politika faizini düşürmeye devam etti. KKM sonrası mevduat faizleri de kademeli şekilde yükseldi.

TCMB politika faizi ile 1-3 ay vadeli mevduat faizine 2020 yılının başından itibaren bakıldığında birbirlerine yakın seyrettiği görülüyor. Ocak 2020’de politika faizi yüzde 11,25 iken mevduat faizinin aylık ortalaması yüzde 10,2’ydi. 2021 başında politika faizi yüzde 17 iken mevduat faizi de yüzde 17,53’tü.

Ekim 2021’de politika faizi yüzde 16 olurken bu ayın mevduat faizi ortalaması yüzde 17,8 gerçekleşti.

Ancak bu durum Türkiye’nin yeni ekonomi modeline geçtiği Kasım 2021 ve 20 Aralık 2021’de açıklanan KKM sistemi sonrası hızla değişmeye başladı. Birbirine yakın seyreden faiz oranları arasında fark olmaya başladı. Politika faizi düşerken mevduat faizi de yükseldi.

Ağustos 2022’de politika faizi yüzde 13’e inerken mevduat faizi yüzde 19,21 oldu. 2022 sonunda fark iyice açıldı. Politika faizi yüzde 9 iken mevduat faizi yüzde 23’e kadar çıktı. 15 Nisan 2023 itibariyle politika faizi yüzde 8,5’de seyrederken 1-3 ay vadeli mevduat faizi yüzde 28,96’ya yükseldi.

Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve TCMB eski baş ekonomisti Hakan Kara sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Biri size ‘KKM sayesinde faizler artmadı’ derse bu grafiği gösterin” yorumunda bulundu.

Öte yandan Kara’nın bu paylaşımına bazı takipçileri KKM’nin ana sebep olmadığını iddia ederek itirazda bulundu.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Piyasalar Gergin: Bankalar Ödüllü Döviz Kampanyası Başlattı

Faiz, döviz ve altın yeni rekorları görülürken, bankacılık sektörü kaynakları bazı bankaların şubelere gönderdikleri yazı ile ödüllü efektif döviz kampanyası başlattıklarını dile getirdi.

Bunun sebebini Merkez Bankası’na yakın kaynaklar TL dönüşüm oranı hedefini yakalamak olabileceğini belirtirken mart sonunda getirilen düzenlemeyle bankacılık sektörünün 28 Nisan’a kadar yüzde 5 dönüşüm oranı hedefini yakalaması gerekiyor.

Türkiye’de döviz kurlarında son günlerde hızlanan yukarı yönlü hareketler yaşanıyor. Dolar/TL 19.38, Euro/TL 21.42 seviyelerini gördü.

Dövize olan hem bireysel hem de kurumsal talep artarken bankacılık sektörü bir yandan bu taleplere yetişmeye bir yandan da 28 Nisan’a kadar yüzde 5 yabancı para mevduatından TL’ye dönüşüm oranı hedefini yakalama derdinde.

Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın yazısına göre bazı bankalarda efektif döviz alım kampanyaları başladı.

Çalışanlarını motive ederek yastık altı ve kasalardaki dövizi kazanmaya çalışan bankacılık sektörü daha önce Merkez Bankası’nın yasakladığı ancak sonrasında gevşettiği kur korumalı mevduat (KKM) faizi artı prim uygulamasına da geri döndü.

Kaynakların verdiği bilgiye göre bu sayede kazanılan dövizden dönüşlü KKM hesaplarında yıllık faiz oranı dolar cinsinden yüzde 30-35’lere çıkıyor.

Bankacılık sektörü kaynakları bazı bankaların şubelere gönderdikleri yazı ile ödüllü efektif döviz kampanyası başlattıklarını dile getirdi.

Bunun sebebini Merkez Bankası’na yakın kaynaklar TL dönüşüm oranı hedefini yakalamak olabileceğini belirtirken mart sonunda getirilen düzenlemeyle bankacılık sektörünün 28 Nisan’a kadar yüzde 5 dönüşüm oranı hedefini yakalaması gerekiyor.

Tüketici kredileri 1.3 trilyon liraya çıktı

Bu arada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 7 Nisan itibarıyla 101 milyar 992 milyon lira artarak 8 trilyon 618 milyar 443 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), geçen hafta 153 milyar 724 milyon lira arttı.

Söz konusu haftada yüzde 1,54 artan bankacılık sektörü toplam mevduatı, 10 trilyon 112 milyar 487 milyon lira oldu. Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 7 Nisan itibarıyla 7 milyar 867 milyon lira artışla 1 trilyon 280 milyar 80 milyon liraya yükseldi.

Paylaşın