Ekonomistlerden “Merkez Bankası Faizi Yüzde 30’a Yükseltecek” Tahmini

Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay faiz oranlarını yüzde 30’a çekileceği tahmin ediliyor. Banka, geçen ay enflasyonla mücadelede yeni bir kararlılık sinyali olarak görülen 750 puanlık bir artışa gitmişti.

Standard Chartered ekonomisti Farooq Pasha bir müşteri notunda, şu ana kadarki sıkılaştırma döngüsünün “para politikası yoluyla ekonomiyi istikrara kavuşturma kararlılığına işaret ettiğini” söyledi ve 500 puanlık bir artış öngördü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) önümüzdeki hafta 500 baz puanlık bir faiz artışı daha yapması bekleniyor.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin ankete katılan yerli ve yabancı ekonomistler, faiz oranlarının yüzde 30’a çekileceğini tahmin ediyor.

Reuters anketine katılan 16 finans kurumunun yaptığı tahminlerin ortalamasına göre faiz oranı yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseliyor.

AA Finans’ın 21 Eylül Perşembe günü düzenlenecek MB’nin PPK toplantısına yönelik beklenti anketi de 19 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı ve tahminlerin ortalaması 500 baz puan artış yönünde oldu.

TCMB, geçen ay enflasyonla mücadelede yeni bir kararlılık sinyali olarak görülen 750 puanlık bir artış yapmıştı.

Türkiye’de faizleri düşürme politikası, 2021’in sonlarında lirada tarihi bir değer kaybına yol açmış ve geçen yıl enflasyonun yüzde 85’e kadar yükselmesine neden olmuştu.

Seçimlerden sonra ekonomi ve faiz politikaları Mehmet Şimşek yönetiminde değişti. Faizler o zamandan bu yana 1.650 baz puan arttı ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyona karşı daha fazla sıkılaştırma sözü verdi.

Reuters anketine göre, ekonomistler devam eden parasal sıkılaştırmanın politika faizini yıl sonuna kadar yüzde 35’e yükseltmesini beklerken, tahminler yüzde 30 ile yüzde 40 arasında değişiyor.

Standard Chartered ekonomisti Farooq Pasha bir müşteri notunda, şu ana kadarki sıkılaştırma döngüsünün “para politikası yoluyla ekonomiyi istikrara kavuşturma kararlılığına işaret ettiğini” söyledi ve 500 puanlık bir artış öngördü.

Türkiye yılsonu enflasyon tahminini yüzde 65’e yükselterek ekonomik büyüme tahminlerini düşürmüştü. Merkez Bankası faiz kararını 21 Eylül’de Türkiye saati ile 1200’de açıklayacak.

(Kaynak Euronews Türkçe)

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası Faizleri Rekor Seviyelere Yükseltti

Avrupa Merkez Bankası (AMB), refinansman faizi yüzde 4,50’ye, mevduat faizi ise yüzde 4’e yükseltti. AMB, 2022 yılının Temmuz ayından bu yana art arda onuncu kez politika faizlerini artırmış oldu.

Haber Merkezi / AMB Başkanı Christine Lagarde faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, çekirdek enflasyona ilişkin birçok göstergenin gerilemeye başladığını belirterek, “Enerji ve gıda enflasyon açısından yukarı yönlü riskleri oluşturuyor. Zayıflayan talep ise enflasyon açısından aşağı yönlü risk oluşturuyor. Kredi dinamikleri zayıfladı, faiz oranları yükseldi.” dedi.

Enflasyonu zamanla yüzde 2’lik hedefe indirme konusunda kararlı olduklarını vurgulayan AMB Başkanı, mevcut faiz oranlarının yüzde 2’lik hedef açısından yardımcı olacağını ve AMB’nin ihtiyaç duyulması durumunda tüm araçlarını gözden geçirmeye hazır olduğunu  vurguladı. Lagarde, “AMB faizleri zirveye ulaştı diyemeyiz” ifadesini kullandı.

Merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde olan Avrupa Merkez Bankası (AMB) temel politika faiz oranlarını bir kez daha 25 puan artırdı. Böylelikle refinansman faizi yüzde 4,50’ye, mevduat faizi ise yüzde 4’e yükselmiş oldu.

AMB aldığı bu kararla, Euro Bölgesi’nde yaşanan konjonktürel durgunluğa rağmen, 2022 yılının Temmuz ayından bu yana art arda onuncu kez politika faizlerini artırmış oldu. Bankaların, AMB’den çekeceği kredinin faizi olan refinansman faizi, Ağustos 2001’den bu yana ilk kez yüzde 4,50’ye çıktı. Bankaların, AMB’de tuttuğu mevduatlarına uygulanan yüzde 4 oranındaki faiz ise, Euro’nun yürürlüğe girdiği 1999’dan bu yana en yüksek faiz oranı oldu.

Alınan bu kararla, tasarruflarını bankalara yatıranların daha fazla faiz alma umudu artmış oluyor. Diğer yandan çekilecek kredilere uygulanacak faiz de büyük olasılıkla yükselecek.

AMB’den yapılan açıklamada, Banka’nın 3 temel politika faizini 25 baz puan artırma kararı aldığı, 20 Eylül’den itibaren refinansman faizinin yüzde 4,50’ye, mevduat faizinin yüzde 4’e ve marjinal fonlama faizinin de yüzde 4,75’e yükseltildiği kaydedildi.

Euro Bölgesi’nde enflasyonun çok uzun süre yüksek seyretmesinin beklendiği aktarılan açıklamada, AMB’nin, orta vadede yüzde 2 olan enflasyon hedefini yakalamakta kararlı olduğu belirtildi. Açıklamada, faiz artışı kararının enflasyon hedefini yakalamak için alındığına dikkati çekildi.

AMB Yönetim Konseyi’nin, piyasalardaki gelişmeleri yakından izlediğine işaret edilen açıklamada, faiz oranı kararlarının, gelen ekonomik ve mali veriler, temel enflasyon dinamikleri, para politikası aktarımının gücü ve enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmeye dayanacağı bildirildi.

Ancak Euro Bölgesi’ndeki güncel enflasyon verileri bu hedefin oldukça uzağında. Euro kullanan 20 ülkede, son olarak Ağustos ayında da fiyat artışlarında önemli bir yavaşlama kaydedilmedi. Avrupa İstatistik Dairesi (Eurostat) ilk tahminlerine göre, Ağustos 2023 için Euro Bölgesi’ndeki yıllık enflasyon yüzde 5,3 olarak açıklanacak.

Temmuz ayında yıl sonu için yüzde 5,4’lük bir enflasyon tahmininde bulunan Avrupa Merkez Bankası, bu tahminini revize ederek, sene sonunda enflasyonun yüzde 5,6 olacağı öngörüsünü kamuoyu ile paylaştı. AMB’nin güncel tahminlerine göre enflasyon 2024’te yüzde 3,2, 2025’te ise yüzde 2,1 olarak açıklanacak ve fiyat istikrarı için belirlenen yüzde 2 hedefine neredeyse ulaşılmış olacak.

AMB, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik büyümeye dair tahminlerini de duyurdu. Buna göre sene sonunda yüzde 0,7’lik bir büyüme bekleniyor. Bu rakamın 2024 sonunda ise yüzde 1 olacağı tahmin ediliyor. Yüksek enflasyonun özel tüketimi olumsuz etkilemesi, uzmanlar tarafından ekonomik büyümenin en büyük el frenlerinden biri olarak nitelendiriliyor.

AMB Başkanı Christine Lagarde faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, ekonomik büyümenin üçüncü çeyrekte de zayıf göründüğünü ancak ivmenin zamanla yükseleceği umudunu dile getirdi.

Lagarde, “İstihdam piyasası şimdiye kadar sağlam göründü. İstihdam büyümesindeki ivme yavaşlıyor. Hizmetler sektörü daha az istihdam yaratıyor.” dedi. Hükümetlerin mali destekleri geri çekmesi gerektiğini savunan ve mali politikaların ekonomileri daha verimli hale getirmesi gerektiğini kaydeden Lagarde, AB yönetişim çerçevesinin bu yıl sonuna kadar tamamlanmasını istedi.

Lagarde enflasyonla ilgili olarak yaptığı açıklamada, çekirdek enflasyona ilişkin birçok göstergenin gerilemeye başladığını belirterek, “Enerji ve gıda enflasyon açısından yukarı yönlü riskleri oluşturuyor. Zayıflayan talep ise enflasyon açısından aşağı yönlü risk oluşturuyor. Kredi dinamikleri zayıfladı, faiz oranları yükseldi.” dedi.

Enflasyonu zamanla yüzde 2’lik hedefe indirme konusunda kararlı olduklarını vurgulayan AMB Başkanı, mevcut faiz oranlarının yüzde 2’lik hedef açısından yardımcı olacağını ve AMB’nin ihtiyaç duyulması durumunda tüm araçlarını gözden geçirmeye hazır olduğunu  vurguladı. Lagarde, “AMB faizleri zirveye ulaştı diyemeyiz” ifadesini kullandı.

Paylaşın

Gözler Konut Piyasasında: Kredilere Yeni Düzenleme Yolda

Konut kredilerine yeni düzenlemenin yolda olduğu öne sürülürken, TSKB Gayrimenkul Derneği Başkanı Makbule Yönel Maya, “2022 yılı itibarıyla başlayan bir konut kredilerinde sıkılaşma politikası vardı. Tarihin en düşük ipotekli satışlarını yüzde 19 ile 2022’de gördük” dedi ve ekledi:

“Bu oran 2023’te yüzde 20. Buradaki etki bir miktar yavaşlatıcı olacaktır özellikle yatırım amaçlı olanlarda. Ama çok ciddi bir etki öngörmüyorum çünkü kredili satışlar yılbaşından itibaren zaten çok sakindi.”

Kamu ve özel bankaların konut kredilerinin birbirine yaklaştığını söyleyen Maya, “Yılın başında özel bankalar aylık yüzde 2 seviyesinde faizle başlamıştı. Artık 2-3 arasını konuşuyoruz. Artık kamu özel farkını konuşamıyor olacağız. Bakan beyin açıklamasını destekler nitelikte kamu bankalarında da faiz oranı artırıldı” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konut kredileri için verdiği sıkılaşma mesajının ardından gözler konut piyasasına çevrildi.

Konut kredilerine yönelik ilk sıkılaşma adımı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından 24 ağustos tarihinde atılmıştı. BDDK yayınladığı düzenleme ile 2. konutta kredi değer oranını yüzde 75 daraltmıştı.
BDDK düzenlemesi ile pekişti

NTV’nin haberine göre, sektör temsilcileri kredi kullanımındaki düşüşün faizlerin artmasıyla başladığını, BDDK düzenlemesi ile pekiştiğini ifade ediyor. Bu nedenle son açıklamanın piyasa etkisinin sınırlı kalması bekleniyor.

TSKB Gayrimenkul Derneği Başkanı Makbule Yönel Maya, “2022 yılı itibarıyla başlayan bir konurt kredilerinde sıkılaşma politikası vardı. Tarihin en düşük ipotekli satışlarını yüzde 19 ile 2022’de gördük. Bu oran 2023’te yüzde 20. Buradaki etki bir miktar yavaşlatıcı olacaktır özellikle yatırım amaçlı olanlarda. Ama çok ciddi bir etki öngörmüyorum çünkü kredili satışlar yılbaşından itibaren zaten çok sakindi” değerlendirmesinde bulundu.

Konut kredilerinde özel bankalar ve kamu bankaları arasındaki faiz makası da daralıyor. Kamu bankaları konut kredi faizi konusunda avantajlı olma pozisyonunu değiştiriyor.

Kamu ve özel bankaların konut kredilerinin birbirine yaklaştığını söyleyen Maya, “Yılın başında özel bankalar aylık yüzde 2 seviyesinde faizle başlamıştı. Artık 2-3 arasını konuşuyoruz. Artık kamu özel farkını konuşamıyor olacağız. Bakan beyin açıklamasını destekler nitelikte kamu bankalarında da faiz oranı artırıldı” dedi.

Paylaşın

IMF’den “Faiz” Yorumu: Uzun Süre Yüksek Kalacak

Güney Afrika Merkez Bankası tarafından düzenlenen konferansta konuşan IMF Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, küresel faiz oranlarının uzun bir süre yüksek kalmasını beklediklerini ifade etti.

Gopinath, küresel finansal koşulların daha zorlu hale geldiğini belirterek, “Enflasyonu hedefe döndürme mücadelesi sürerken küresel faiz oranlarının uzun bir süre yüksek kalmasını bekliyoruz. Üstelik faiz oranlarının uzun süre düşük olduğu döneme asla dönmeyebileceğini düşünmek için nedenler var” dedi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı Gita Gopinath, Güney Afrika Merkez Bankası tarafından düzenlenen konferansta konuştu.

Birgün‘de yer alan habere göre; Gopinath, yaptığı konuşmada, zorlu küresel finansal koşullar, artan jeoekonomik ayrışma ve iklim krizinin artan maliyetleri nedeniyle gelişmekte olan piyasalar için dış koşulların değiştiğini aktardı.

Bu değişikliklerin ekonomik ortamı dönüştürdüğüne işaret eden Gopinath, bunların dünyayı daha değişken ve belirsiz hale getirdiğini vurguladı.

Gopinath, küresel finansal koşulların daha zorlu hale geldiğini belirterek, “Enflasyonu hedefe döndürme mücadelesi sürerken küresel faiz oranlarının uzun bir süre yüksek kalmasını bekliyoruz. Üstelik faiz oranlarının uzun süre düşük olduğu döneme asla dönmeyebileceğini düşünmek için nedenler var” değerlendirmesinde bulundu.

Bu ortamda gelişmekte olan ülkelere yönelik finansman koşullarının zorlu olmaya devam etmesinin beklenebileceğini kaydeden Gopinath, makro temelleri güçlendirmenin, eski veya yeni her türlü zorluğun üstesinden gelmek için kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.

Gopinath, gelişmekte olan piyasaların zorlu ekonomik ortam karşısında mali tamponlarını yeniden oluşturması, ticareti çeşitlendirmeleri ve reformlar yoluyla ayrışmaya karşı dayanıklılığı artırmaları ve mali ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir iklim stratejisi uygulamaları gerektiğini aktardı.

Paylaşın

“KKM’den TL Mevduata Dönenlere Yüzde 45 Faiz Verilecek” İddiası

Bankaların, TL dönüşümlü KKM’den normal TL mevduata dönenlere yüzde 45 civarında faiz önereceği öne sürüldü. Buna karşılık mevcut uygulama uyarınca, politika faizi esas olduğu için, devam edecek TL’den dönüşümlü KKM hesaplarında bankalar en az yüzde 25 faiz oranı uygulamak zorunda kalacaklar.

Bankacılar, üç ay içerisinde TL dönüşümlü KKM hesaplarının yarısını eritmek zorunda olduklarını, bunu yaparken hacmi yüksek normal TL mevduat hesaplarındaki faizi fazla yükseltmek istemediklerini söylüyorlar. Merkez Bankası’nın ise TL mevduata verilen faizin artmasını istediği biliniyor. Bu nedenle Merkez Bankası’nın normal TL mevduat faizlerini artırmaları için bankalara baskı yapıp yapmayacağı henüz bilinmiyor.

Ekonomi gazetecisi Erdal Sağlam, TL dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabından geri dönüşler için en yüksek TL mevduat faizinin uygulanacağını öne sürdü. Mevcut TL mevduat hesaplarına daha düşük bir oranda faiz önerileceğini aktaran Sağlam, “Bu farklı faizlerin piyasalarda bir miktar kargaşa ve tasarruf sahipleriyle tartışmalar yaratması kaçınılmaz olacak” diye iddia etti.

10 Haber’e yazan Sağlam’ın yazısından ilgili bölüm şöyle: “Bankacılardan aldığımız bilgiye göre TL dönüşümlü KKM hesabından geri dönüşler için en yüksek TL mevduat faizi uygulanacak. Zorunlu oldukları dönüşü cazip kılmak için, bankaların TL dönüşümlü KKM’den normal TL mevduata dönenlere yüzde 45 civarında faiz önereceklerini öğrendik.

Buna karşılık mevcut uygulama uyarınca, politika faizi esas olduğu için, devam edecek TL’den dönüşümlü KKM hesaplarında bankalar en az yüzde 25 faiz oranı uygulamak zorunda kalacaklar. Üç farklı faiz oranı içinde ortada kalan ise mevcut TL mevduat hesapları olacak. Şu anda ortalama yüzde 25 olarak uygulanan TL mevduat hesaplarına, bankaların KKM’den dönüşümlü TL hesabı açanların altında faiz uygulayacakları anlaşılıyor. Normal TL mevduatta vadesi dönen tasarruf sahiplerine mevcut yüzde 25-26 yerine, yüzde 32-33 oranlarında yeni faiz önereceklerini öğrendik.

Bankacılar, üç ay içerisinde TL dönüşümlü KKM hesaplarının yarısını eritmek zorunda olduklarını, bunu yaparken hacmi yüksek normal TL mevduat hesaplarındaki faizi fazla yükseltmek istemediklerini söylüyorlar. Merkez Bankası’nın ise TL mevduata verilen faizin artmasını istediğini biliyoruz. Bu nedenle Merkez Bankası’nın normal TL mevduat faizlerini artırmaları için bankalara baskı yapıp yapmayacağını henüz bilmiyoruz.”

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Faiz Kararı: Yabancı Yatırımcılar Nasıl Yorumladı?

Londra’daki yatırım şirketi ABRDN’de portföy yöneticisi Viktor Szabo, Merkez Bankası’nın faiz artırma kararıyla ilgili olarak, “İlk faiz artırım kararlarıyla yaptıkları hataları düzeltiyorlarmış gibi geliyor. Bu da döviz üzerindeki baskının devam ettiğinin göstergesi” dedi.

Merkezi Londra’da bulunan Neuberger Berman yatırım şirketi portföy yöneticisi Kaan Nazlı ise “Sonuçta yatırımcılar için nihai faiz oranı önemli; ancak daha çok merkez bankasının ihtiyaç duyulduğunda harekete geçmeye hazır olması gerekiyor. Yine de bu değişimi görmek olumlu.” ifadesini kullandı.

Yine diğer bir küresel yatırım şirketi olan Van Eck’in portföy yöneticisi Ola El-Shawarby ise “Genel tablo konusunda daha rahat olmaya başladık, bu nedenle daha yapıcı düşünüyoruz. ” diyerek faiz artışını olumlu bulduklarını bildirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son büyük faiz artışı, Türkiye’yi izleyen yabancı yatırımcıların da dikkatini çekti. Bazı yabancı yatırımcılar, hükümetin ortodoks para politikasına dönmesi halinde Türk varlıklarına dönebilecekleri mesajını veriyordu.

Reuters, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dış yatırımcılar için tanıtım gezisini 19 Eylül’de Goldman Sachs’ın New York’taki genel merkezinde başlatacağını duyurdu. Her ne kadar hükümetin para politikaları değişiyor gibi gözükse de yatırımcıları hemen ikna etmenin kolay olmayacağı belirtiliyor.

Yabancılar son beş yılda, artan enflasyon karşısında faiz oranlarını düşürmek de dahil olmak üzere hükümetin alışılmışın dışında ve istikrarsız politikaları nedeniyle Türkiye’yi neredeyse tamamen terk etmişti.

Bununla birlikte Reuters’e konuşan yabancı yatırımcılar, bu haftaki faiz artışının, para birimi üzerindeki baskıyı ve enflasyon beklentilerini dizginleme konusunda Şimşek ve ekibinin bağımsız hareket edebileceklerinin işaretini verdiği görüşünde.

Londra’daki yatırım şirketi ABRDN’de portföy yöneticisi Viktor Szabo, faiz artırma kararıyla ilgili olarak, “İlk faiz artırım kararlarıyla yaptıkları hataları düzeltiyorlarmış gibi geliyor. Bu da döviz üzerindeki baskının devam ettiğinin göstergesi.” dedi.

Yine diğer bir küresel yatırım şirketi olan Van Eck’in portföy yöneticisi Ola El-Shawarby ise “Genel tablo konusunda daha rahat olmaya başladık, bu nedenle daha yapıcı düşünüyoruz. ” diyerek faiz artışını olumlu bulduklarını bildirdi.

Erdoğan gerekli desteği verecek mi?

Los Angeles kentindeki TCW yatırım şirketinin varlık yönetimlerinde araştırmacı olarak görev yapan Blaise Antin, “Uluslararası yatırımcılar üzerinde kalıcı bir etki yaratmak için bu döngüde politika faizlerini daha da artırmak zorunda kalacaklar. Esas önemli soru, onların buna devam etmesi için Erdoğan’ın yeşil ışık yakıp yakmadığı” diyerek çekincesini dile getirdi.

Merkezi Londra’da bulunan Neuberger Berman yatırım şirketi portföy yöneticisi Kaan Nazlı ise “Sonuçta yatırımcılar için nihai faiz oranı önemli; ancak daha çok merkez bankasının ihtiyaç duyulduğunda harekete geçmeye hazır olması gerekiyor. Yine de bu değişimi görmek olumlu.” ifadesini kullandı.

Resmi veriler, yabancıların Türk tahvillerinin yüzde 1’inden azına sahip olduğunu gösteriyor. Bu oran 2019’da yüzde 10 ve 2015’te yüzde 20’ydi. Son üç ayda tahvillere kümülatif yabancı giriş 110,5 milyon dolar olurken, hisse senetleri 1,7 milyar dolarlık bir artış gördü.

Yatırımcılar ve yetkililer, özellikle faiz artırımının ardından Türk hisse senedi, Eurobond ve CDS piyasalarının bu yıl ve önümüzdeki yıl daha cazip olacağı görüşünde.

TCMB geçen hafta politika faizini yüzde 17,5’ten yüzde 25’e çıkartmıştı. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 750 baz puan artırma kararı almıştı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Faiz Artış Kararı: Erdoğan Yenildi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 750 baz puan artışla yüzde 25 yükseltti. Deniz Zeyrek, Merkez Bankası’nın faiz artış kararını “Erdoğan yenildi” şeklinde yorumladı.

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, faize karşı olduğunu pek çok kez söyleyen ve seçim öncesi faizin artmayacağını vurgulayan Erdoğan için şunları yazdı:

“Muhalefete ya da Kemal Kılıçdaroğlu’na yenilmese de ekonomik krize yenildi. Uluslararası piyasalara yenildi. Enflasyon canavarına yenildi. Faizcilere yenildi.

Kendisini her durumda destekleyenler sayesinde siyasi iktidarını korudu ama ekonomi alanında ‘muktedir’ olamadı.

‘Ben ekonomistim’ diye diye övündüğü ekonomi bilgisi tamamen çöpe gitti.

O iktidardayken faiz düşmedi, faiz düşmediği gibi enflasyon da zirve yaptı. Ülke onun ekonomi politikaları nedeniyle ekonomik krize sürüklendi.

İktidarda Erdoğan var ama muhalefetin iki yıldır ‘uygulansın’ dediği ekonomi politikaları uygulanıyor.

Emin olun İYİ Parti’li Bilge Yılmaz ya da CHP’li Faik Öztrak ekonominin başına gelseydi Mehmet Şimşek’in yaptıklarının benzerlerini yapacaktı.

Faizi artıracaktı, mali disiplin arayışına girecekti, vergi ve zam yağdırarak gelirleri artıracaktı, emeklileri hayal kırıklığına uğratacaktı. Belki Şimşek’ten farklı olarak ‘taze kan’ görünümüyle yabancı doğrudan yatırım ve dış kaynak bulup ülkeyi biraz daha rahatlatacaktı ama üç aşağı beş yukarı bunlar olacaktı.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Morgan Stanley’den “Enflasyon” Yorumu: Mayıs 2024’te Zirve Yapacak

Morgan Stanley, Türkiye’de enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 67 ile zirve yapacağını açıkladı. Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, JP Morgan’ın organize ettiği, Türkiye Ekonomik Forumu’na katıldı.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’na yeni atamaların ardından Eylül sonrasında faiz artışı görülmesi olasılığının arttığını belirtti.

Aralarında Hande Küçük’ün de olduğu Morgan Stanley analistleri, TCMB’nin bu ay 150 baz puanlık artışla faizi yüzde 19’a çıkarmasını, Eylül’de ise 100 baz puanlık faiz artışı yapmasını bekliyor.

Bloomberght’te yer alan habere göre, raporda, analistler “Enflasyondaki yükselişe rağmen TCMB’nin faiz artırımlarına kademeli olarak devam etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Analistler yılsonu TÜFE tahminini yüzde 62’ye yükseltirken enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 67 ile zirve yapmasını bekliyor.

Raporda “TCMB tarafından işaret edilen kademeli faiz artırım hızı göz önüne alındığında, kur ve vergi/yönetilen fiyatlardaki potansiyel ilave ayarlamalar enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturuyor” değerlendirmeleri yer aldı.

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, JP Morgan’ın organize ettiği, Türkiye Ekonomik Forumu’na katıldı.

Bakan Şimşek’in forumda Türk ekonomisine ilişkin bir sunum yaparak çeşitli uluslararası yatırımcı gruplarıyla görüştüğü öğrenildi. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ise görüşmelere devam ettiği bildirildi.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Merkez Bankası’na Dair Yeni Faiz Tahmini: Yüzde 20

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faizleri ağustos ve eylül aylarında toplam 250 baz puan artırarak politika faizini yüzde 20’ye çıkarmasını muhtemel gördüklerini belirtti.

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi 250 baz puan artışla yüzde 17,5 yükseltmişti. Piyasa beklentileri politika faizinin yüzde 20’ye çıkarılması yönündeydi.

Merkez Bankası Haziran ayında yaptığı toplantıda 27 ay sonra ilk kez faiz arttırmış, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk PPK toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltilmişti.

Ancak bu artırım beklentileri karşılamamış ve karar sonrası döviz kurlarında hızlı bir yükseliş görülmüştü. Merkez Bankası bundan önceki en yüksek politika faizi artışını ise Mayıs 2018’de 850 baz puanla yapmıştı.

Türkiye’de yıllık enflasyon Ekim 2022’de son 24 yılın en yüksek seviyesini görmüş ve yüzde 85,51’e çıkmıştı.

Aralarında Alina Slyusarchuk’un da bulunduğu Morgan Stanley ekonomistleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faizleri ağustosta150 baz puan ve eylülde 100 baz puan artırarak politika faizini yüzde 20’ye çıkarmasının olası olduğunu belirtti.

Bloomberg HT’de yer alan habere göre bankanın ekonomistleri bu durumun daha ​​uzun süre derinden negatif bir reel politika faizi anlamına geleceğini ve hem mevduat hem de kredi faizlerinin daha yüksek seviyelere çıkması gerektiğini düşündüklerini kaydetti.

Bankanın raporunda, “TCMB’nin revize edilmiş enflasyon görünümü göz önüne alındığında, para politikasına ilişkin tahmin yolu ve iletişim, politika faizinde kısmi normalleşme ve alternatif araçlara bağımlılığın devam ettiği yönündeki görüşlerimizi teyit ediyor” ifadeleri kullanıldı.

TCMB Başkanı Erkan’ın ilk enflasyon raporu sunumunun etkileri

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan perşembe günü ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirmişti. Erkan sunumda bankanın yıl sonu enflasyon tahminlerinde kesin bir yukarı yönlü revizyona gidildiğini açıklamıştı.

Erkan, bir önceki enflasyon raporunda yüzde 22,3 olarak öngörülen 2023 yılsonu TÜFE tahminini yüzde 58’e çıkarıldığını belirtmiş, para politikası ve miktarsal sıkılaşma önlemlerinin enflasyon ana trendine etkisinin 2024 ikinci çeyrekte görülmeye başlanacağını söylemişti.

Erkan toplantının soru cevap kısmında faiz artışında kademeli sürece vurgu yapmış ve Fed’in faiz artış döngüsünde bir anda enflasyonun üzerine çıkmadığını örnek vererek, “Faiz artışının etkisini ekonomide piyasa dinamiklerinde zarar vermeden, aşırılıklar oluşturmadan, kademeli gitmek bütün merkez bankalarının amacıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Hafize Gaye Erkan mevduat faizinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede olmasını önemsediklerini ve KKM’de çıkış stratejisiyle ilgili TL tasarruf araçlarını çeşitlendireceklerini, bunların zaman için açıklanacağını duyurdu.

Perşembe günü yayımlanan enflasyon raporunda enflasyon dinamiklerine ilişkin detaylı analizlere yer verilmiş, döviz kuru sepetindeki yüzde 10’luk bir değer artışının tüketici fiyatlarına maliyet kaynaklı etkisinin ise bir yıllık bir süre zarfında 2,5 puan civarında olduğu belirtilirken, geçişkenliği artıran etkenler arasında yüksek dolarizasyon, yüksek cari açık, yüksek yabancı para borçluluğu ve yüksek risk primi yer almıştı.

Paylaşın

Avrupa Merkez Bankası Politika Faizini 25 Puan Daha Artırdı

Avrupa Merkez Bankası (AMB), enflasyonla mücadele kapsamında faizleri 25 puan daha artırdı. AMB’den yapılan açıklamada da enflasyonda gerilemenin sürdüğü, ancak uzun süre yüksek seviyelerde kalacağı beklentisinin de devam ettiği kaydedildi.

Açıklamada, orta vadede yüzde 2 hedefine ulaşmada kararlı olunduğu vurgulanarak, gelecekte atılacak adımların da bu hedef doğrultusunda olacağı belirtildi.

Avrupa Merkez Bankası (AMB), yüksek enflasyona karşı mücadelede faiz artırma politikasına devam ederek üç temel politika faizini 25’er puan artırdı. Böylelikle refinansman faizi yüzde 4,25’e, mevduat faizi yüzde 3,75’e ve marjinal fonlama faizi yüzde 4,50’ye yükseldi. AMB bu kararla, rota değişikliğine gittiği 2022 yazından bu yana art arda dokuzuncu kez faiz artırımı gerçekleştirdi.

Ekonomi çevreleri ve iktisatçılardan faiz artırımlarına ara verilmesi çağrıları yapılırken, AMB Başkanı Christine Lagarde, enflasyona karşı mücadelede esnek bir faiz rotası benimsediklerini vurguladı.

Eylül ayında faiz artırımı olabileceğini ya da ara verilebileceğini belirten Lagarde, ancak faiz indiriminin söz konusu olmayacağını kaydetti. Lagarde, hiçbir şeyin kesin olmadığını ve verilere göre hareket edeceklerini de sözlerine ekledi.

“Orta vadede yüzde 2 hedefine bağlıyız”

AMB’den yapılan açıklamada da enflasyonda gerilemenin sürdüğü, ancak uzun süre yüksek seviyelerde kalacağı beklentisinin de devam ettiği kaydedildi.

Açıklamada, orta vadede yüzde 2 hedefine ulaşmada kararlı olunduğu vurgulanarak, gelecekte atılacak adımların da bu hedef doğrultusunda olacağı belirtildi. Euro Bölgesi’nde enflasyon Haziran ayında yüzde 5,5 olarak kaydedilmişti.

Dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından artan enerji fiyatları ve pandemi sonrası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların yol açtığı enflasyonla mücadele etmek için faizleri artırmaya başlamıştı. Şu anda merak edilense hızlı faiz artışlarının sonuna gelinip gelinmediği.

AMB’nin adımı, çarşamba günü ABD merkez bankası Federal Reserve’ün 17 ay içinde 11. kez faiz artırma kararının ardından geldi. Fed Başkanı Jerome Powell, ABD’de enflasyonun yüzde 3 ile Avrupa’dakinden daha düşük olmasına rağmen, daha fazla faiz artışının gelip gelmeyeceği konusunda kesin konuşmadı.

Euro Bölgesi’ndeki enflasyon ekim ayında gördüğü yüzde 10,6’lık zirveden sonra haziran ayında yüzde 5,5’e düşmüş olsa da, bankanın yüzde 2’lik hedefinin hala oldukça üzerinde.

Faiz artışları şimdiden işe yaramaya başladı. Konut fiyatları yıllarca süren bir rallinin ardından düşmeye başlarken, işletme kredileri istatistiklerin başladığı 2003 yılından bu yana en düşük seviyesinde. Almanya’daki inşaat şirketlerinin görünümü de 2010’dan bu yana en düşük seviyesine ulaştı.

Resesyon korkuları, Avrupa’nın lokomotifi ve en büyük ekonomisi olan Almanya’da daha da yoğunlaşıyor. Almanya, Uluslararası Para Fonu’nun bu yıl küçülmesini beklediği tek gelişmiş ekonomi.

Paylaşın