Dikkat Çeken Araştırma: Facebook Hesabını Kapatanlar Daha Mutlu

Sosyal medya kullanımı ile mutluluk arasındaki bağlantıyı inceleyen yeni bir araştırma, Facebook hesabını devre dışı bırakanların daha mutlu olduğunu ortaya koydu.

Sosyal medya kullanımı ile mutluluk arasındaki bağlantı, 2020’de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) seçimler ve 2019’da Bosna – Hersek’teki Srebrenitsa soykırımı anma dönemi sırasında yapılan önceki iki çalışmada gündeme gelmişti.

Fransa’daki Sciences Po Siyasi Araştırmalar Merkezi’ndeki araştırmacılar, 2022 Fransa cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında 2.200’den fazla kişiyle yaptıkları anket sonucunda, bu durumun siyasi kutuplaşmayı etkilemediğini tespit etti.

Ankete katılanların yarısı, iki turda gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında Facebook hesaplarını bir ay süreyle devre dışı bıraktı. Bu kişiler arasında iki alt grup oluşturulurken, bunların yarısına gelişmelerden haber verilmiş, diğer yarısı sadece hesaplarını kapatmıştı.

Gönderilen haberler, daha sağlıklı dijital alışkanlıkları teşvik etmek için mesajlardan oluşuyordu.

Royal Society Open Science dergisinde yayınlanan araştırma makalesinde, katılımcılara farklı duygularla ilgili anketler uygulandı ve elde edilen bulgular araştırmacıların bir refah endeksi oluşturmasında kullanıldı.

Çalışmanın sonunda, sadece hesabını kapatan gruptaki katılımcılar, mütevazı da olsa, neşe, tatmin ve yaşam memnuniyetleri gibi soruları, diğer gruptakilere kıyasla daha yüksek olarak değerlendirdi.

Araştırmacılar ayrıca katılımcıların son gelişmeler hakkındaki bilgilerini de test etti. Deneyin sonunda, hesaplarını devre dışı bırakan kişilerin siyaset hakkında daha az bilgili olduğu görüldü.

Metinde, “İlginç bir şekilde, Facebook’u devre dışı bırakan insanların spor ve eğlence gibi konular hakkındaki bilgilerinde bir değişim olmadı,” denildi.

“Bu bulgular, sosyal medyanın ve özellikle Facebook’un, insanlara siyasi bilgi sağladığı fikriyle tutarlıydı,” ifadelerine yer verildi. Kutuplaşmayla ilgili olarak, “Facebook’un devre dışı bırakılmasının ideolojik kutuplaşma veya sosyal kutuplaşmaya hiçbir etkisinin olmadığı” tespitinde bulunuldu.

Sosyal medya kullanımı ve mutluluk arasındaki bağlantı, 2020’de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) seçimler ve 2019’da Bosna-Hersek’teki Srebrenitsa soykırımı anma dönemi sırasında yapılan önceki iki çalışmada gündeme gelmişti.

Son çalışmadaki araştırmacılar, bu önceki sonuçların tekrarlanıp tekrarlanmadığını doğrulamak ve kutuplaşma hakkında daha fazla bilgi edinmek istediklerini söylüyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

İsrail İstedi: Meta, Hamaney’in Instragram Hesabını Kapattı

Facebook ve Instagram’ın çatı kuruluşu Meta, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in İngilizce ve Farsça hesaplarını kapattı. Hamaney’in Farsça hesabının 5,1 milyon, İngilizce hesabını ise 200 binin üzerinde kişi takip ediyordu.

Akademisyen ve İran hükümetinin eski danışmanlarından Muhammad Marandi, “Ben dahil binlerce İranlının Facebook ve Instagram hesapları askıya alındı ya da silindi. Dolayısıyla bu beklenmedik bir durum değil. Ayetullah Hamaney Filistin’deki direnişi destekleyen ve güçlendiren tek dünya lideridir. Onun suçu bu.” diye konuştu.

İran’da Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları uzun yıllardır yasaklı olsa da kullanıcılar VPN kullanarak kısıtlamaları aşabiliyor. Keza yasağa rağmen, aralarında Ali Hamaney’in de bulunduğu bazı İranlı yetkililerin bu mecralarda da hesapları bulunuyor.

Sosyal medya platformu Facebook ve Instagram’ın çatı kuruluşu Meta, İsrail yanlısı grupların uzun süredir devam eden baskılarının ardından İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in İngilizce ve Farsça hesaplarını kapattı. Hamaney’in Farsça hesabının 5,1 milyon, İngilizce hesabını ise 200 binin üzerinde kişi takip ediyordu.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre; Bir Meta sözcüsü, yaptığı açıklamada, “Defalarca ‘Tehlikeli Kuruluşlar ve Kişiler’ politikamızı ihlal ettikleri için bu hesapları kaldırdık” iddiasında bulundu.

Meta, söz konusu uygulama uyarınca, “şiddeti öven ya da şiddete başvuran örgüt ya da kişileri” platformlarından çıkarıyor. İsrail yanlısı gruplar ve İran muhalefeti, özellikle de 7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas savaşı sonrası, Hamaney’in sosyal medya hesaplarının yasaklanması için çağrıda bulunuyordu.

Tahran, Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırılarla herhangi bir dahli olduğu iddialarını reddediyor. Bununla birlikte İran dini lideri, sosyal medyada, İsrail’de yaklaşık 1,200 kişinin ölümüne neden olan hadiseyi övmekle suçlandı.

Ancak Ali Hamaney İsrail’in Gazze’ye yönelik bombardımanına karşı ‘Filistin direnişini’ ve Yemen’deki Şii Husi grubun, Kızıldeniz’de seyreden gemilere yönelik saldırılarını açıktan destekledi. Selefi Humeyni’nin 1989’da ölmesinin ardından bu makama gelen Hamaney’in Instagram hesapları 2019’da da askıya alınmış bir süre sonra tekrar iade edilmişti.

Akademisyen ve İran hükümetinin eski danışmanlarından Muhammad Marandi, MEE’ye verdiği demeçte, İsrailli yetkililerin ülkelerinin Gazze’deki eylemlerine verdikleri destek nedeniyle benzer kısıtlamalarla karşılaşmadığını söyleyerek Meta’yı “ikiyüzlülük yapmakla” suçladı.

Marandi, “Ben dahil binlerce İranlının Facebook ve Instagram hesapları askıya alındı ya da silindi. Dolayısıyla bu beklenmedik bir durum değil. Ayetullah Hamaney Filistin’deki direnişi destekleyen ve güçlendiren tek dünya lideridir. Onun suçu bu.” diye konuştu.

İran’da Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformları uzun yıllardır yasaklı olsa da kullanıcılar VPN kullanarak kısıtlamaları aşabiliyor. Keza yasağa rağmen, aralarında Ali Hamaney’in de bulunduğu bazı İranlı yetkililerin bu mecralarda da hesapları bulunuyor.

Paylaşın

HRW: Meta, Filistin Yanlısı İçeriklere Sansür Uyguluyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), sosyal medya platformu Meta’nın Filistin yanlısı içeriklere sistematik sansür uyguladığını duyurdu. HRW, 60 ülkede binin üzerinde Meta sansürü vakasının belgelediğini açıkladı.

Sansürlenen içerikler arasında Filistin’i destekleyen barışçıl ifadeler ve Filistinlilerin insan hakları hakkında kamuya açık tartışmalar da yer aldı.

Onlarca vakada Filistinlilerin ölümleri ve çektikleri acıları belgeleyen ve haber değeri taşıyan gönderiler Meta tarafından kaldırıldı. Meta bu gönderileri kaldırmasını “şiddet içeren içerik, nefret söylemi, çıplaklık” gibi gerekçelerle açıkladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), sosyal medya devi Meta’nın Gazze’deki savaş boyunca Filistinlilerin seslerini sistematik olarak susturmaya yönelik sansür uyguladığına ilişkin bir rapor yayımladı.

Sol Haber’in aktardığına göre; raporda Facebook ve Instagram’ın sahibi olan Meta şirketinin Filistin yanlısı içerikleri, “hatalı içerik yönetimi politikaları, kötü uygulama ya da hükümet etkisiyle” ya yayından kaldırdığı ya da baskıladığı belirtildi.

HRW yetkilisi Deborah Brown rapora ilişkin yaptığı açıklamada, Meta’nın Filistin’i destekleyen içeriklere sansür uygulamasının, halihazırda Filistinlilerin sesini boğan zalimlik ve baskı ortamının daha da ağırlaşmasına yol açtığını belirtti.

Sosyal medyanın, insanların yaşadıklarına tanıklık etmeleri ve hak ihlallerine karşı seslerini yükseltmeleri için önemli bir platform olduğunu kaydeden Brown, Meta’nın uyguladığı sansürün Filistinlilerin çektiği acıların daha da görünmez kılınmasıyla sonuçlandığını ifade etti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü 60 ülkede binin üzerinde Meta sansürü vakasını belgelediğini duyurdu. Sansürlenen içerikler arasında Filistin’i destekleyen barışçıl ifadeler ve Filistinlilerin insan hakları hakkında kamuya açık tartışmalar da yer aldı.

Onlarca vakada Filistinlilerin ölümleri ve çektikleri acıları belgeleyen ve haber değeri taşıyan gönderiler Meta tarafından kaldırıldı. Meta bu gönderileri kaldırmasını “şiddet içeren içerik, nefret söylemi, çıplaklık” gibi gerekçelerle açıkladı.

Filistin’i destekleyen yüzlerce içerikse Meta tarafından “tehlikeli örgütler ve kişiler” politikası gerekçesiyle baskılandı ya da kaldırıldı. Raporda, Meta’nın bu politikasını, “İsrail ve Filistinli silahlı gruplar arasındaki çatışmalara ilişkin meşru ifadeleri geniş ölçüde kısıtlamak için” kötüye kullandığı ifade edildi.

Başka bir dizi vakada da Meta, Filistinlilere destek veren kullanıcıların hesaplarını ya sildi, ya askıya aldı, ya da onlara haber vermeksizin gönderilerinin görünülürlüğünü kısıtladı veya gizledi.

Paylaşın

Avrupa Birliği’nden Meta’ya 1,2 Milyar Euro Ceza

Avrupa Birliği (AB), Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın sahibi Meta’ya veri koruma kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 1,2 milyar euro ceza kesti. Meta ise suçlamaları reddediyor.

İrlanda veri koruma otoritesi DPC tarafından Pazartesi günü Dublin’de yapılan açıklamada Meta’nın, Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliğini (GDPR) ihlal ettiği gerekçesiyle 1,2 milyar euroluk rekor para cezasına çarptırıldığı belirtildi.

Ayrıca DPC’nin, Meta’ya ABD’ye veri aktarımını durdurması için beş ay süre verdiği de kaydedildi.

Meta şirketi, Avrupa’daki Facebook kullanıcılarının verilerini AB gizlilik ilkelerini ihlal ederek ABD’li sunuculara aktarmakla suçlanıyor. ABD istihbarat servislerinin böylece Avrupalı kullanıcıların bilgilerine erişebileceğinden endişeleniliyor.

EDPB Başkanı Andrea Jelinek, Meta’nın ihlalinin “sistematik”, “tekrar eden” ve “sürekli” olması nedeniyle çok ciddi olduğunun tespit edildiğini belirtti.

Andrea Jelinek, “Facebook’un Avrupa’da milyonlarca kullanıcısı var. Bu nedenle aktarılan kişisel verilerin hacmi çok büyük. Benzeri görülmemiş bu para cezası, kuruluşlara ciddi ihlallerin büyük sonuçları olacağına dair güçlü bir işaret.” değerlendirmesinde bulundu.

Meta cezaya itiraz edecek

Meta ise suçlamaları reddediyor. ABD’li şirket, kesilen cezanın “haksız ve gereksiz” olduğunu ileri sürerek, kararla yasal yollardan mücadele edileceğini bildirdi.

Meta daha önce yaptığı açıklamalarda transatlantik veri transferinin uzun vadede mümkün olmaması halinde AB’den tamamen çekilme tehdidinde bulunmuştu.

DPC tarafından Meta’ya kesilen ceza, 2021 yılında Amazon.com’a verilen 746 milyon euroluk cezayı geride bıraktı.

Paylaşın

Facebook Ve Instagram’dan Meme Ucu Kararı: Sansür Kalkabilir

Bünyesinde Facebook ve Instagram’ı barındıran ABD merkezli teknoloji şirketi Meta danışma kurulu, Facebook ve Instagram’da kadınlara uygulanan “meme ucu yasağının” rafa kaldırılması talebinde bulundu. Yapılan açıklamada bu yasağın kadın ve trans bireylerin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği belirtildi.

Meta’ya bağlı bağımsız bir denetim kurulu, kadınların çıplak meme uçlarına karşı Facebook ve Instagram’da uygulanan katı kuralların ifade özgürlüğünü kısıtladığına karar verdi. Sosyal medya platformlarındaki bu uygulamalara karşı yaklaşık 10 yıl önce “Memelere Özgürlük” kampanyası başlatılmıştı.

Akademisyenler ve hukukçulardan oluşan ve şirkete içerik politikaları konusunda tavsiyelerde bulunan kurul, yasağın platformlarda özellikle kadınlar, interseks, non-binary ve transseksüel bireyler için kapsayıcılığı engellediği görüşünü bildirdi.

Platformun yetişkinlere yönelik çıplaklık politikasını “ayrımcı” olarak nitelendiren kurul, Meta’ya bu politikayı “uluslararası insan hakları standartlarına saygılı net kriterlerle yönetilecek şekilde” değiştirmesi tavsiyesinde bulundu.

Karar, kurulun Meta’nın göğsü açık transseksüel ve non-binary kişilerin yer aldığı iki Instagram paylaşımını kaldırma kararını bozmasının ardından geldi.

‘Meme Uçlarına Özgürlük’ kampanyası nedir?

Meta şimdiye kadar kadınların göğüs uçlarının teşhir edilmesine yönelik katı bir politika izliyordu. Geçmişte bebeklerini emziren annelerin görüntüleri de sansürlenmişti. Bu durum kimi kadınlar tarafından protesto edildi ve 2012 yılında bazı kampanyalara konu edildi.

Daha sonra emzirme, doğum ve doğum sonrası anlar, sağlıkla ilgili durumlar (örneğin meme kanseri farkındalığı) gibi durumar için istisnalar getirilmiştir. Sosyal medya platformlarının “nefret söylemiyle yeterince mücadele etmeden’ meme uçlarını sansürlemesi de tepki çekmişti.

Mark Zuckerburg, 2018’de bu durumu “Meme ucunu tespit edecek bir yapay zeka sistemi kurmak, nefret söylemini tespit etmekten daha kolay” diyerek gerekçelendirmeye çalışmıştı.

Peki kurul neden fikrini değiştirdi?

Meta’nın gözetim kurulu, mevcut politikanın ikili bir cinsiyet görüşüne ve erkek ve kadın bedenleri arasındaki bir ayrıma dayandığını savundu. Kurul kararında, “Böyle bir yaklaşım, kuralların interseks, ikili olmayan ve trans bireyler için nasıl uygulanacağını belirsiz hale getiriyor” dedi.

Paylaşın

Rekabet Kurulu’ndan ‘Meta’ya Rekor Ceza

Rekabet Kurulu, Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi uygulamaların çatı kurumu olan Meta’ya veri paylaşma zorunluluğu soruşturması kapsamında 346 milyon 717 bin 193,40 TL idari para cezası verilmesine karar verdi.

Rekabet Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Meta Platforms, Inc. (eski unvanı Facebook Inc.), Meta Platforms Ireland Limited (eski unvanı Facebook Ireland Limited) ve WhatsApp LLC’ye 346 milyon 717 bin 193,40 TL idari para cezası verilmesine oy birliği ile karar verildi.” denildi.

Rekabet Kurulu’nun 11 Ocak 2021 tarihli kararıyla, WhatsApp kullanıcılarına getirilen veri paylaşma zorunluluğuyla ilgili Meta (Facebook) ve paydaş şirketleri hakkında 4054 sayılı ‘Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesinin ihlal edilip, edilmediğinin tespiti amacıyla resen soruşturma açılmıştı. Ayrıca WhatsApp verilerinin paylaşılması zorunluluğu durdurulmuştu. Soruşturma kapsamında, şirket temsilcileri, 11 Ekim 2022’de Rekabet Kurulu’na sözlü savunma yaptı.

Rekabet Kurulu’nca tamamlanan soruşturmaya göre; Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri’nin değerlendirilen iddialar bakımından herhangi bir sorumluluğunun olamayacağına oy birliği ile karar verildi. Facebook, Instagram ve WhatsApp hizmetlerinden toplanan verilerin birleştirilmesi suretiyle kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri ile çevrim içi görüntülü reklamcılık pazarlarındaki rakiplerin faaliyetlerinin zorlaştırıldığı, pazara giriş engeli yaratılarak rekabetin bozulmasına yol açıldığı saptandı. Meta Platforms Inc., Meta Ireland Limited ve WhatsApp LLC’ye 346 milyon 717 bin 193,40 TL idari para cezası verilmesine oy birliği ile karar verildi.

Meta ve paydaş şirketleri, rekabeti önleyici faaliyetlerin giderilmesi ve pazardaki etkin rekabetin tesis edilmesini temin etmek için gerekli tedbirleri, 1 ay içerisinde Rekabet Kurumu’na sunacak. Tedbirleri, 6 ay içerisinde yerine getirecek. Ayrıca ilk uyum tedbirinin uygulanmaya başlamasından itibaren 5 yıllık süre boyunca, yılda 1 periyodik olarak Rekabet Kurumu’na rapor sunacak.

Paylaşın