“Donald Trump, Türkiye’yi F-35 Programına Geri Almayı Planlıyor” İddiası

ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’yi F-35 programına geri almayı düşündüğü iddia edildi. Türkiye, Rusya yapımı S-400 füze savunma sistemlerini satın alması ardından programından çıkarılmıştı.

Erdoğan’ın, Trump’la 16 Mart’ta yaptığı telefon görüşmesinde ‘iş birliğini geliştirmek için CAATSA yaptırımlarının sonlandırılması gerektiğini’ söylediği aktarılmıştı. Erdoğan’ın Nisan ayında ABD’yi ziyaret ederek, Trump ile görüşmek istediğini öne sürülmüştü.

ABD Başkanı Donald Trump, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) yaptırımlarını kaldırılmayı ve Türkiye’yi F-35 programına geri almayı düşündüğü iddia edildi.

Fox News tarafından aktarılan bilgiye göre, Trump’ın F-16 uçaklarının Türkiye’ye satışına olumlu yaklaştığı belirtildi. Türkiye’nin S-400 sistemini çalışamayacak bir duruma getirmesi halinde F-35 savaş uçaklarını satma fikrine açık olduğunu da belirtti.

Aynı zamanda Trump’ın ekibinden ‘Türkiye’nin CAATSA yaptırımlarından nasıl kaçınabileceğine’ ilişkin bir çalışma yapmasını istediği belirtildi. İki taraf arasında yapılacak anlaşma, savunma sistemlerinin sökülmesi veya Türkiye’de ABD’de kontrolündeki bir üsse taşınmasını da kapsayacak.

ABD Kongresi, geçen yıl Türkiye’ye 40 F-16 ve mevcut filosundaki 79 uçak için modernizasyon kitlerinin 23 milyar dolarlık satışını onayladı. Türkiye ile uçağı üreten Lockheed Martin arasında görüşmeler ise devam ediyor.

Türkiye’ye CAATSA yaptırımları, Ankara’nın Rus yapımı S-400 füze savunma sistemlerini satın alması ardından uygulanmaya başlanmıştı. Türkiye aynı sebeple, Türk savunma şirketlerinin pek çok parçasının üretiminde pay sahibi olduğu yeni nesil savaş F-35 savaş uçakları programından da çıkarılmıştı.

Programdan çıkarılışının ardından Türkiye, modernize edilmiş 40 adet F-16 ve mevcut 79 adet F-16’nın modernizasyonu için ABD’ye başvurmuştu.

Erdoğan’ın, Trump’la 16 Mart’ta yaptığı telefon görüşmesinde ‘iş birliğini geliştirmek için CAATSA yaptırımlarının sonlandırılması gerektiğini’ söylediği aktarılmıştı. Bloomberg, Erdoğan’ın Nisan ayında ABD’yi ziyaret ederek, Trump ile görüşmek istediğini aktarmıştı.

Türkiye – ABD ilişkileri

Son yıllarda Türkiye ve ABD arasındaki ilişkiler, Doğu Akdeniz, Suriye ve Gazze’deki politika farklılıklarından, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini satın almasına kadar çeşitli konular yüzünden gerildi. Bu durum, ABD yaptırımlarına ve Türkiye’nin 2019’da F-35 savaş uçağı programından çıkarılmasına yol açtı.

Daha sonra Ankara, Washington’dan 40 adet Block-70 F-16 savaş uçağı ve 79 modernizasyon kiti temin etmek istedi. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından bu anlaşma onaylandı ve bu gelişmelerle birlikte ilişkilerde yumuşama oldu.

Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin tedarik zincirleri açısından avantajlı olduğunu belirterek, Ukrayna-Rusya savaşında önemli bir mühimmat olan 155 mm’lik mühimmatın üretimi ve tedariki konusundaki iş birliğini örnek olarak gösterdi. Washington, Rusya’ya karşı yaptırımları ihlal eden bazı Türk bireyler ve şirketlere de yaptırımlar uyguladı.

ABD’nin CAATSA kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve dönemin Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in de aralarında olduğu dört kurum yetkilisine “Rusya ile ilişkiler” nedeniyle yaptırımları 2021 yılında yürürlüğe girdi. Türkiye, Ukrayna’yı destekliyor ancak Moskova’ya yönelik yaptırımlara karşı çıkıyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Çin’in Yeni Hayalet Savaş Uçağı Taklit Bir F-35 Mi?

Geçtiğimiz ay, Çin’in Zhuhai şehrinin bulutlu gökyüzü altında yeni bir savaş uçağı görücüye çıktı. Uçak, coşkulu bir izleyici kitlesine performansını sergilerken, Amerikan F-35 Lightning II savaş uçağıyla karıştırılabilirdi.

Haber Merkezi / Shenyang Aircraft Company’nin J-35 Gyrfalcon saldırı uçağı F-35’e benzese de, Çin Halk Cumhuriyeti’nde tasarlanmış ve üretilmiş bir savaş uçağıydı.

Çin’in ABD askeri teknolojilerini tersine mühendislikle işleme konusundaki köklü geçmişi göz önüne alındığında, akılda birkaç soru canlanıyor. Gyrfalcon, F-35’in bir kopyası mı? Tamamen orijinal bir tasarım mı? Yoksa gerçek ortada bir yerde mi?

ABD ordusu 1990’ların sonlarında, F-35 Lightning II’yi hizmet veren birkaç uçağın yerini alabilecek tek bir uçak olarak tasarladı. Geleneksel kalkış ve iniş versiyonu olan F-35A, ABD Hava Kuvvetleri’nin F-16 Fighting Falcon ve A-10 Thunderbolt II’sinin yerine geçmesi için planlandı.

Kısa yuvarlanma kalkışları ve dikey inişler yapabilen F-35B, ABD Deniz Piyadeleri hizmetindeki F/A-18A ve F/A-18D Hornet avcı uçaklarının yanı sıra AV-8B Harrier II’nin, genişletilmiş bir kanada sahip ve uçak gemisi inişlerine dayanacak şekilde güçlendirilmiş F-35C ise, ABD Donanma hizmetindeki F/A-18C Hornet’in yerini alacak.

Lockheed Martin tarafından “Ortak Saldırı Uçağı Programı” kapsamında geliştiren F-35, ilk uçuşunu 2 bin yılında gerçekleştirdi ve altı yıl sonra ABD Hava Kuvvetleri için ilk prototipi göklere çıktı. Ortalama 15,5 metre uzunluğundaki F-35, sivri uçlu bir burun, tek kişilik bir kokpit ve kokpiti çevreleyen ikiz hava girişlerine sahiptir.

Gizliliğe odaklanılarak tasarlanan uçak, karma bir kanat ve gövde tasarımına sahiptir. Uçağın omurgasına dik tek bir büyük dikey dengeleyici veya kuyruk yüzgeci yerine, dışarı doğru eğimli iki küçük dengeleyiciye sahiptir. Kuyruk yüzgeçlerinin arasına tek bir motor memesi gömülmüştür ve bu uçağın radara yakalanmasını önleyen özelliği.

F-35, AIM-120 hava-hava füzeleri ve JDAM uydu güdümlü bombaları, yedek saldırı silahları (SiAW) ve GBU-53/B Stormbreaker bombası gibi mühimmatlar kullanarak, uçaklara ve kara hedeflerine karşı tespit edilmeden saldırılar gerçekleştirmek için tasarlandı.

Gyrfalcon’a giriş

Shenyang Uçak Şirketi (SAC) tarafından 2 binli yıllarda geliştirilen  J-35, yırtıcı bir kuştan esinlenerek Gyrfalcon lakabını almıştı.

2012 Zhuhai Hava Gösterisi’ndeki ilk uçuşunun ardından, J-35 uygun motorların eksikliği nedeniyle yaklaşık on yıl boyunca geri planda kalmıştır. Prototip uçak, 1980’ler dönemi MiG-29 savaş uçağının motoru Klimov RD-93 donatılmıştı. Çin’in J-35’i üretime sokmak için yeterli RD-93 motor stoku yoktu. Çin, J-35’i RD-93’ten türetile WS-19 motoruyla donattı. Yaklaşık 16,7 metre uzunluğa sahip J-35 , F-35A’dan 1,2 metreden biraz daha uzundur.

İki savaş jeti arasındaki benzerlik o kadar fazladır ki birinin tanımı diğerini açıklamaya çok yardımcı oluyor. İnce farklardan biri, F-35 kokpitin ve burun alanının üst ve alt yarısını düzgün bir şekilde harmanlarken, J-35’in kokpitin hemen altında, uçağın uzunluğu boyunca yatay olarak bir araya gelen her iki taraftaki yivlere sahip olmasıdır.

Bir diğer ince fark ise F-35 kokpitinin arkasındaki gövdenin J-35’ten belirgin şekilde daha uzun olmasıdır, bu da aviyonik, yakıt ve silah gibi dahili depolar için daha fazla yer açmaktadır. Son olarak, J-35’in F-35’inkine kıyasla iki motoru vardır.

F-35 gibi, J-35 de hayalet bir savaş uçağıdır, dahili silah bölmelerine ve buruna monteli bir radara sahiptir. Bunların dışında J-35’in yeteneklerine dair net bir gösterge yok. İyi bir varsayım, jetin ipuçlarını selefi F-35’ten aldığıdır.

Peki, Çin J-35’i ABD F-35’inin bir kopyası mı?

İki uçak arasındaki benzerlikler tesadüf olamayacak kadar belirgin, ancak Çin, ABD savaş uçağını kopyaladı demekte her şeyi açıklamıyor. Sonuçta, beşinci nesil savaş uçakları ortalama aynı özelliklere veya yeteneklere sahip, bu da farklı uçak programlarını aynı tip özelliklere yönlendiren bir faktör.

Aynı zamanda, Çin’in F-35 programı da dahil olmak üzere ABD savunma sanayisini yüklenen firmaları defalarca hacklediği ve değerli bilgiler elde ettiği de bilinmektedir. 2007 yılında gerçekleştirilen Bizans Hades kod adlı bir dizi siber saldırı ile Çinli hackerlar, F-35, F-22 Raptor, B-2 gizli bombardıman uçağı ve diğer programlarla ilgili bilgileri elde etmişti.

J-35’in bazı özellikleri, F-35’te bulunan özelliklerin bir kopyası veya değil, bunu yalnızca uçakları tasarlayan tasarımcılar kesin olarak bilebilir. Hatta J-35, F-35’te olmayan özelliklere bile sahip olabilir.

Paylaşın

ABD’den Dikkat Çeken F-35 Açıklaması: Politikamız Değişmedi

ABD Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye’ye F-35 tedariki için gerekli şartlar herkesçe biliniyor ve politikamız değişmedi. Türkiye’nin NATO ile birlikte çalışabilirliğini sürdürmesi ABD’nin kritik bir önceliği olmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.

Türkiye, kurucu ortaklarından olduğu F-35 programından, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından çıkarılmış, Amerikalı yetkililer S-400’lerin beşinci nesil savaş uçağı olan F-35’ler için güvenlik riski oluşturduğunu belirtmişti.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in ABD’nin Türkiye’nin elindeki Rus yapımı S-400 füzelerine bir itirazı kalmadığı ve F-35 savaş uçaklarını verebileceklerine dair sözlerine Washington’dan yanıt geldi.

VOA Türkçe’nin konuya ilişkin yorum talebine yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı, politikalarında bir değişiklik olmadığını kaydetti.

Yazılı açıklama yapan bakanlık, “Türkiye’ye F-35 tedariki için gerekli şartlar herkesçe biliniyor ve politikamız değişmedi. Türkiye’nin NATO ile birlikte çalışabilirliğini sürdürmesi ABD’nin kritik bir önceliği olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Bakanlık Türkiye’nin F-35 alımı ya da F-35 programına dönüşü ile ilgili görüşmeler konusundaki soruları yanıtsız bıraktı.

Türkiye, kurucu ortaklarından olduğu F-35 programından, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından çıkarılmış, Amerikalı yetkililer S-400’lerin beşinci nesil savaş uçağı olan F-35’ler için güvenlik riski oluşturduğunu belirtmişti.

2019 yılında Rusya’dan S-400 sistemi satın alan Türkiye, Rusya ile kapsamlı savunma işbirliği yapan ülkelere yaptırım öngören CAATSA kapsamında yaptırım uygulanan ilk NATO ülkesi olmuştu.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, bakanlığın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde “F-35’lerle ilgili 6 tane uçağımız var orada. Amerikalılar da bu F-35 konusunda biz Kaan uçağını yapabileceğimizi ve uçtuğunu da görünce biraz düşünceleri de değişti. Onlar kendileri de F-35’i de verebileceklerini ifade ediyorlar. Hem üretim payımızın tekrar bize verilmesinde ısrar ediyoruz, hem de 40 tane F-35 almak isteğimizi bildirdik. Bu konuda da daha henüz öyle bir gelişme olmadı, oldukça bildiririz” demişti.

Güler, “Şimdi, bu son Amerikalılar’la görüşmelerimizde S-400’le ilgili de işte ‘Şunu yapacaksınız, bunu yapacaksınız’ dediler hepsini reddettik. Şu anda hâlen, bizim kabul ettiğimiz merkezde olmak kaydıyla Amerikalılar’ın da herhangi bir itirazı kalmadı S-400’lerle ilgili” diye konuşmuştu.

Ancak ABD, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400’lerin, NATO’nun ortak güvenlik mimarisini zafiyete uğratacağına sık sık dikkat çekiyordu.

ABD Dışişleri Bakanlığı geçen mart ayında yaptığı açıklamada, Rus S-400 sisteminin NATO teçhizatı ile uyumlu olmadığını ve bu sistemin NATO teknolojisinin güvenliğini tehdit ettiğini vurgulamıştı. Bakanlık sözcüsü, sistemin Türkiye’nin NATO müttefiki olarak taahhütleriyle uyumlu olmadığının altını çizerek, Türkiye’ye S-400 sistemini muhafaza etmemesi çağrısını yinelemişti.

Sözcü, S-400 konusu çözülürse ve çözüldüğünde, ABD’nin F-35 programı konusunda Türkiye ile yapılacak bir görüşmeyi memnuniyetle karşılayacağını belirtmişti.

Paylaşın

ABD’den Türkiye’ye Yeni F-35 Teklifi

ABD’nin Rusya’dan satın alınan S-400’ler’in İncirlik Üssü’nde muhafaza edilmesi şartıyla Türkiye’nin F-35 programına dahil edileceğini bildirdi. Türkiye’nin teklife sıcak bakmadığı belirtildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye ile ABD arasındaki F-35 ve S-400 konularına ilişkin, ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası’nın (CAATSA) varlığına işaret etmiş ve şöyle konuşmuştu:

“F-35, CAATSA’dan dolayı takılmış durumda. Bu konuyu sadece F-35’ten dolayı değil, CAATSA’yla ilgili konudan dolayı çözmeye çalışıyoruz. Bu çözülürken yanında F-35’le de ilgili bir çözüm gelirse tabii ki tercihe şayan bir durum olur. Dediğim gibi o konudaki nihai teknik otorite makamı, değerlendirme makamı, Mili Savunma Bakanlığımız, Hava Kuvvetleri Komutanlığımız.”

Yunanistan merkezli Kathimerini gazetesi, Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilmesi için ABD’den yeni bir teklif geldiğini yazdı. Habere göre Washington yönetimi, Rusya’dan satın alınan S-400’ler’in İncirlik Üssü’nde ABD kontrolünde muhafaza edilmesi şartıyla Ankara’nın F-35 programına dahil edileceğini bildirdi.

Haberde, şu ifadelere yer verildi: “Böylelikle Türkiye, Rusya ile olan sözleşmenin şartlarını veya bağlayıcı olabilecek herhangi bir maddeyi ihlal etmeden uluslararası arenada geri adım atmış gibi görünmekten kaçınmış olacak.”

Kathimerini’ye konuşan eski Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi Michael Rubin, Beyaz Saray ve Pentagon’un temmuz ayında teklifi üst düzey Türk yetkililere sunduğunu bildirdi. Rubin, şu ifadeleri kullandı:

“Bölgedeki kaynaklarım, 1-2 Temmuz 2024’te Türkiye’ye yaptıkları ziyarette, Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Celeste Wallander ve Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Kıdemli Direktörü Büyükelçi Michael Carpenter’ın yakın zamanda Türk mevkidaşlarıyla F-35 anlaşmasını yeniden canlandırmayı tartıştıklarını söylüyor. F-35 programına dahli karşılığında Türkiye’den S-400’leri ABD’ye teslim etmesi veya İncirlik Üssü’ndeki ABD kontrolündeki bölüme aktarması talep edildi.”

‘Her iki tarafın da söz konusu görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını istediğini’ ancak Türkiye’nin bu teklife sıcak bakmadığını yazan Kathimerini, müzakerelerdeki son durumu Pentagon Sözcüsü Javan Rasnake’e sordu. ABD’li yetkili, “2019’dan bu yana Türkiye’ye S-400 sistemini satın alma konusundaki tutumumuzu ve bunu yapmanın sonuçlarını ve mevzuatta yer alan sonuçlarını aktardık. ABD’nin bu konudaki tutumunda veya mevzuatında herhangi bir değişiklik olmadı” yanıtını verdi.

Rubin ise, F-35 programına katılımın, New York’ta düzenlenen BM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin gündeminde olacağını dile getirdi. Haberde, şu ifadeler ile devam edildi:

“Washington’daki hissiyat, Türkiye ile ilişkilerini sarsmaya devam eden ciddi sorunlara rağmen ABD’nin, S-400 sorunu çözüldükten sonra CAATSA yaptırımlarının kaldırılması ve Ankara’nın F-35 programına yeniden dahil edilmesi konusunda ilerlemeye istekli olduğu yönünde.”

Dışişleri Bakanı Fidan’dan CAATSA açıklaması

Geçtiğimiz günlerde Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye ile ABD arasındaki F-35 ve S-400 konularına ilişkin, ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası’nın (CAATSA) varlığına işaret etmiş ve şöyle konuşmuştu:

“F-35, CAATSA’dan dolayı takılmış durumda. Bu konuyu sadece F-35’ten dolayı değil, CAATSA’yla ilgili konudan dolayı çözmeye çalışıyoruz. Bu çözülürken yanında F-35’le de ilgili bir çözüm gelirse tabii ki tercihe şayan bir durum olur. Dediğim gibi o konudaki nihai teknik otorite makamı, değerlendirme makamı, Mili Savunma Bakanlığımız, Hava Kuvvetleri Komutanlığımız.

Ama biz olayın siyasi boyutunu yönetmede her türlü çabayı şu anda gösteriyoruz. Yaratıcı formüller, çözümler neler olabilir onlar üzerinde duruyoruz. Tabii Cumhurbaşkanımızın günün sonunda nihai yönlendirmesi, bakışı belirleyici olacak ama siyasi ayağını yakından takip ediyoruz. Bu konunun artık iki ülke ilişkilerinde bir ayak bağı olduğu konusunda en azından her iki taraf da hemfikir.”

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

ABD’den Türkiye’ye F-35 Şartı: S-400

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, S-400 konusu çözülürse ve çözüldüğünde, ABD’nin F-35 programı konusunda Türkiye ile yapılacak bir görüşmeyi memnuniyetle karşılayacağını belirtti; ancak bu konuda yapacakları yeni bir açıklamanın olmadığını da belirtti.

2019 yılında Rusya’dan S-400 sistemi satın alan Türkiye, Rusya ile kapsamlı savunma işbirliği yapan ülkelere yaptırım öngören ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırım uygulanan ilk NATO ülkesi olmuştu.

VOA Türkçe’den Begüm Dönmez Ersöz’ün haberine göre; ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 füze savunma sistemi konusunda duruşlarının değişmediğini vurgulayarak, “S-400 sorununu çözersek ve çözdüğümüz zaman, ABD Türkiye ile F-35 konusunda bir görüşmeyi memnuniyetle karşılar” açıklaması yaptı.

Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk Perşembe günü bakanlıkta düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’nin ABD üretimi savaş uçağı programından çıkarılması ile ilgili, “F-35 için ödediğimiz parayı geri alabileceğimizi düşünüyoruz. Bu konuda da görüşmeler devam etmektedir” demişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü VOA Türkçe’nin bu açıklamaya ve Türkiye’nin F-35 programına dönüş olasılığına ilişkin sorusu üzerine yaptığı açıklamada, Rus S-400 sisteminin NATO teçhizatı ile uyumlu olmadığını ve bu sistemin NATO teknolojisinin güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.

Amerikalı sözcü sistemin Türkiye’nin NATO müttefiki olarak taahhütleriyle uyumlu olmadığının altını çizerek, Türkiye’ye S-400 sistemini muhafaza etmemesi çağrısını yineledi.

Sözcü, S-400 konusu çözülürse ve çözüldüğünde, ABD’nin F-35 programı konusunda Türkiye ile yapılacak bir görüşmeyi memnuniyetle karşılayacağını belirtti; ancak bu konuda yapacakları yeni bir açıklamanın olmadığını da belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Victoria Nuland Ocak ayında Türkiye ziyareti sırasında verdiği bir röportajda F-35 sorusunu yanıtlarken, CAATSA yaptırımlarının Türkiye hükümetinin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alma kararıyla bağlantılı olduğunu hatırlatmıştı.

Nuland, “S-400 sorununu aşabilirsek ki aşmak istiyoruz, ABD Türkiye’yi yeniden F-35 ailesine almaktan memnun olur. Ancak önce bu diğer konuyu halletmemiz ve bu konuyu hallederken aynı zamanda Türkiye’nin güçlü bir hava savunma sisteminin olmasını sağlamak gerekir” ifadelerini kullanmıştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Nuland’ın bu açıklamasının ardından Ocak ayı sonunda Beyaz Saray’da düzenlenen günlük basın toplantısında, VOA’nın sorusu üzerine, “S-400 kullanımının F-35’lerle uyumlu olmadığı konusundaki görüşümüz değişmedi. Bu konuda görüşmeler hala devam ediyor. Türkiye bu konudaki kaygılarımızı giderebilirse, o zaman F-35 programına geri dönüş konusunda hareket olabilir” demişti.

Türkiye, kurucu ortaklarından olduğu F-35 programından Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından çıkarılmıştı. Amerikalı yetkililer S-400’lerin beşinci nesil savaş uçağı olan F-35’ler için güvenlik riski oluşturduğunu belirtmişti.

2019 yılında Rusya’dan S-400 sistemi satın alan Türkiye, Rusya ile kapsamlı savunma işbirliği yapan ülkelere yaptırım öngören ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırım uygulanan ilk NATO ülkesi olmuştu.

Paylaşın

F-35 Tartışmaları: ABD’den S-400 Vurgusu

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Rus S-300 ve S-400 hava savunma sistemleri kullanımının F-35 programıyla uyumlu olmadığını söyledi.

Haber Merkezi / John Kirby, “Dolayısıyla görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye bu konudaki endişelerimizi giderebilecek olursa F-35 programına geri dönüşü gerçekleşebilir. Durduğumuz nokta bu ve bir değişiklik yok” dedi.

ABD, Rus S-400 füze savunma sistemlerini satın alan Türkiye’yi F-35 programından çıkarmıştı.

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, Ankara’da temaslarda bulunmuştu.

Victoria Nuland “Patriot satışını müzakere ediyorduk ve bu müzakereler devam ederken Türkiye başka bir yöne gitti… Açıkçası, eğer S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu istiyoruz, ABD Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır. Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken de Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.” demişti.

Nuland ziyaretinin, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasının hemen sonrasına denk gelmesinin tesadüf olmadığını ve iki ülke arasındaki ilişkileri “yeniden canlandırmak” amacını taşıdığını belirtmişti.

Ziyaret sırasında CNN Türk kanalına röportaj veren Nuland, Türkiye’nin ABD yapımı F-16 jetlerinin ve modernizasyon kitlerinin satın alınması için Kongre’nin onayına ihtiyaç duyan anlaşma konusunda da konuşmuştu.

Victoria Nuland, “Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği ve bu düzeyde tam aktif ve katılımcı olmanın müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğu” konusunda Amerikalı milletvekillerini ikna etmek için çaba sarf edildiğini bildirmişti.

Nuland ayrıca yeni jetlerin ne zamana hazır olacağını bilmediğini, ancak Türkiye’nin bu jetlere kavuşmasının ABD için öncelikli olduğunu da sözlerine eklemişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu. 15 günlük bildirim süresi cuma günü başlamıştı.

Paylaşın

ABD’den Türkiye’ye F-35 Verme Şartı: S-400

Ankara’da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, “Açıkçası, eğer S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu istiyoruz, ABD Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır” dedi ve ekledi:

“Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken de Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.”

Nuland, “Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği ve bu düzeyde tam aktif ve katılımcı olmanın müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğu” konusunda Amerikalı milletvekillerini ikna etmek için çaba sarf edildiğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu. 15 günlük bildirim süresi cuma günü başladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, Ankara’da temaslarda bulundu.

Victoria Nuland “Patriot satışını müzakere ediyorduk ve bu müzakereler devam ederken Türkiye başka bir yöne gitti… Açıkçası, eğer S-400 meselesini çözebilirsek, ki bunu istiyoruz, ABD Türkiye’yi F-35 ailesine geri kabul etmekten memnuniyet duyacaktır. Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken de Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.” dedi.

Nuland ziyaretinin, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılımını onaylamasının hemen sonrasına denk gelmesinin tesadüf olmadığını ve iki ülke arasındaki ilişkileri “yeniden canlandırmak” amacını taşıdığını belirtti.

Ziyaret sırasında CNN Türk kanalına röportaj veren Nuland, Türkiye’nin ABD yapımı F-16 jetlerinin ve modernizasyon kitlerinin satın alınması için Kongre’nin onayına ihtiyaç duyan anlaşma konusunda da konuştu.

Victoria Nuland, “Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği ve bu düzeyde tam aktif ve katılımcı olmanın müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğu” konusunda Amerikalı milletvekillerini ikna etmek için çaba sarf edildiğini bildirdi.

Nuland ayrıca yeni jetlerin ne zamana hazır olacağını bilmediğini, ancak Türkiye’nin bu jetlere kavuşmasının ABD için öncelikli olduğunu da sözlerine ekledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasının ardından Türkiye’ye 40 F-16 savaş uçağının satışı ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda Kongre’ye resmi bildirimde bulunmuştu. 15 günlük bildirim süresi cuma günü başladı.

Paylaşın

Pentagon, F-35 Tedarikini Askıya Aldı: Yazılım Sorunları

Pentagon’un yazılım sorunları nedeniyle yeni F-35 tedarikini askıya aldığı duyuruldu. Geçen yıllarda beşinci nesil F-35 savaş uçakları yazılım problemleriyle gündeme gelmişti.

Mart ayında Pentagon’un F-35 programı yetkilisi Korgeneral Mike Schmidt, Kongre’ye program risk değerlendirmesinin TR-3 sisteminin ancak Nisan 2024’e kadar tamamlanacağını öngördüğünü bildirmişti. Lockheed Martin ise sistemin bu yılın aralık ayına kadar teslim edileceğini açıklamıştı.

F-35, aradan geçen 20 yılın ardından hala geliştirme aşamasında ve 30 yıl sürecek olan satın alma programının şu anda en az 1,7 trilyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor.

ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) üretici şirket Lockheed Martin’den mevcut yazılım sorunları nedeniyle yeni F-35 tedarikini askıya aldığı duyuruldu.

Sputnik’in Defense News’tan aktardığı habere göre, Pentagon’un Teknoloji Yenileme 3 (TR-3) donanımına sahip yeni uçakların kabulünü dondurması temmuz ayında başlayacak.

Portal, kararın Lockheed Martin’in onlarca uçağı Teksas eyaletindeki Fort Worth’ta bulunan ana fabrikasında 2023’ün büyük bir bölümünde ve muhtemelen 2024 baharına kadar bekletmek zorunda kalabileceği anlamına geldiğini belirtti.

Öte yandan F-35 Ortak Program Ofisi (JPO) Sözcüsü, Breaking Defense’e yaptığı açıklamada, yaz aylarından itibaren TR-3 donanımıyla üretim hattından çıkan F-35 uçaklarının, ilgili muharebe kabiliyeti onaylanana kadar kabul edilmeyeceklerini söyledi.

Geçen yıllarda beşinci nesil F-35 savaş uçakları yazılım problemleriyle gündeme gelmişti.

Mart ayında Pentagon’un F-35 programı yetkilisi Korgeneral Mike Schmidt, Kongre’ye program risk değerlendirmesinin TR-3 sisteminin ancak Nisan 2024’e kadar tamamlanacağını öngördüğünü bildirmişti. Lockheed Martin ise sistemin bu yılın aralık ayına kadar teslim edileceğini açıklamıştı.

F-35, aradan geçen 20 yılın ardından hala geliştirme aşamasında ve 30 yıl sürecek olan satın alma programının şu anda en az 1,7 trilyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor.

Paylaşın

Pentagon, Çin Malzemesi Kullanıldığı İçin F-35’lerin Teslimatını Askıya Aldı

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), üretici firma Lockheed Martin’in Çin malzemesi kullanıldığını tespit etmesinin ardından hem Amerikan ordusuna hem de yurt dışındaki müşterilere F-35 uçaklarının teslimatlarının geçici olarak askıya alınmasını kararlaştırdı.

POLITICO sitesinde yer alan haberde, Lockheed Martin şirketi, savaş uçağı motorunda kullanılan metal bir bileşenin Çin’den geldiğini keşfetti.

Savunma İhaleleri Yönetimi Ajansı, 19 Ağustos’ta Pentagon’daki F-35 Ortak Üretim Programı Dairesine, F-35’in uçaklarının turbo makine pompalarında bulunan mıknatıslarda kullanılan bir alaşımın Çin’den geldiği uyarısında bulundu.

F-35 savaş uçaklarının önemli bir kısmı Lockheed Martin şirketi tarafından üretilirken, bu uçaklardan kullanılan turbo makineleri Honeywell şirketi tarafından temin ediliyor.

Pentagon’daki F-35 Ortak Üretim Programı Dairesi, Çin’den gelen parçalarını kullanılmasının şu anda envanterlerde bulunana F-35 uçaklarının uçuş operasyonlarını etkilemeyeceğini duyurdu.

“Hizmet içi F-35 filosunun uçuş operasyonlarının normal şekilde devam edecek”

Ortak Üretim Programı Dairesi Sözcüsü Russell Goemaere, POLITICO’ya yaptığı açıklamada, “Turbo makine pompalarında bulunan mıknatıslar bilgi aktarmadığını veya uçağın bütünlüğüne zarar vermediğini, bu konuyla ilgili herhangi bir performans, kalite, emniyet veya güvenlik riski bulunmadığını ve hizmet içi F-35 filosunun uçuş operasyonlarının normal şekilde devam edeceğini teyit ettik.” dedi.

Goemaere, üretimi yapan şirketlerin gerekli bilgilerini kendileriyle paylaştığını belirterek, yine bu şirketlerin turbo makinalarında kullanılacak alternatif parçalar için gerekli kaynağı bulduklarını bildirdi.

F-35 uçağındaki turbo makine ne işe yarıyor?

Turbo makine, bir yardımcı güç ünitesini ve bir hava döngü makinesini tek bir ekipman parçasına entegre ediyor. Turbo makine ayrıca, yer bakımı, ana motor çalıştırma ve acil durum gücü için elektrik tedarik ederken, yer bakımı sırasında termal yönetim sistemi için basınçlı hava sağlıyor.

Honeywell Sözcüsü Adam Kress ise yaptığı yazılı açıklamada, şirketin tüm müşteri sözleşme gereksinimlerini karşılayan, yüksek kaliteli ürünler sağlama konusunda kararlı olduğunu belirtti.

Üretime katılan diğer şirketlerle birlikte istişare içinde çalıştıklarını belirten Kress, F-35’te kullanılmak üzere tedarik edilen ürünlerde verilen taahhütleri yerine getirmek için yine bu şirketlerle yakın işbirliği içinde çalıştıklarını vurguladı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın