Türkiye “İş Cinayetleri”nde Avrupa Birincisi

Avrupa Birliği’nin (AB) resmi istatistik kurumu Eurostat ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri, en fazla iş cinayetlerinin (iş kazası) yaşandığı ülkenin Türkiye olduğuna işaret etti.

Dr. Akkuş İlgezdi, “Dünyada iş sağlığı ve güvenliği açısından yeni önlemler alınmaya devam edilirken Türkiye’de iş kazalarının artarak devam etmesi bu konunun gündemden düşmemesine neden oluyor. 2018 yılında AB ülkeleri arasında en fazla ölümcül kazanın yaşandığı ülke 615 ile Fransa oldu. 2018 yılında ülkemizdeki iş cinayetlerinde hayatını kaybeden kişi sayısı ise bin 541” ifadelerini kullandı.

Raporda yıllara göre yaşanan iş cinayetleri sayısı şöyle: 2013 yılında en az bin 235 işçi, 2014 yılında en az bin 886 işçi, 2015 yılında en az bin 730 işçi, 2016 yılında en az bin 970 işçi, 2017 yılında en az 2 bin 6 işçi, 2018 yılında en az bin 923 işçi, 2019 yılında en az bin 736 işçi, 2020 yılında en az 2 bin 427 işçi, 2021 yılında en az 2 bin 170 işçi, 2022 yılında en az bin 843 işçi, 2023 yılında en az bin 932 işçi ve 2024 yılının ilk 3 ayında en az 425 işçi yaşamını yitirdi.

CHP’nin yayımladığı işçi ölümlerinin detaylı verilerini içeren bir rapora göre 2013-2024 yılları arasında toplam 21 bin 281 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; “10 yıl 3 ayın katliamı” başlığını taşıyan raporu CHP İstanbul milletvekili Dr. Gamze Akkuş İlgezdi hazırladı. İlgezdi, “2013’ten 2024 yılının ilk üç ayı arasında gerçekleşen iş cinayetleriyle ilgili hazırladığımız raporda, ülkemizde insan canının kıymeti olmadığı bir kez daha gözler önüne seriliyor. 2013 yılında bin 235 iş cinayeti tespit edilirken 10 yıl sonra bu sayı yüzde 56 artarak bin 932’ye çıktı” bilgisini verdi. İlgezdi, kayıt dışı çalışırken hayatını kaybeden işçilerin, “üstü örtülen iş cinayetlerinin” raporda yer almadığına işaret etti.

Yıllar açısından bakıldığı iş cinayetlerindeki en yüksek sayının 2020 yılında kaydedildiğini belirten İlgezdi, “2020 yılında iş cinayetlerinde 2 bin 427 işçi hayatını kaybetti. Türkiye tarihinde görülmemiş bir işçi kırımı yaşandı” şeklinde konuştu.

CHP’nin raporuna göre en fazla iş cinayetinin yaşandığı kent ise İstanbul. İlgezdi, 2013 ile 2024 yılının ilk üç ayı arasında kaydedilen iş cinayetlerinde, Soma faciasının yaşandığı 2014 yılı dışında İstanbul’un açık ara olarak her yıl birinci sırada yer aldığına dikkat çekti.

Rapordaki çarpıcı verilerden biri de Türkiye’nin Avrupa birincisi olması.  Avrupa Birliği’nin (AB) resmi istatistik kurumu Eurostat ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre en fazla iş cinayetlerinin yaşandığı ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Dr. Akkuş İlgezdi, “Dünyada iş sağlığı ve güvenliği açısından yeni önlemler alınmaya devam edilirken Türkiye’de iş kazalarının artarak devam etmesi bu konunun gündemden düşmemesine neden oluyor. 2018 yılında AB ülkeleri arasında en fazla ölümcül kazanın yaşandığı ülke 615 ile Fransa oldu. 2018 yılında ülkemizdeki iş cinayetlerinde hayatını kaybeden kişi sayısı ise bin 541” ifadelerini kullandı.

Raporda yıllara göre yaşanan iş cinayetleri sayısı şöyle: 2013 yılında en az bin 235 işçi, 2014 yılında en az bin 886 işçi, 2015 yılında en az bin 730 işçi, 2016 yılında en az bin 970 işçi, 2017 yılında en az 2 bin 6 işçi, 2018 yılında en az bin 923 işçi, 2019 yılında en az bin 736 işçi, 2020 yılında en az 2 bin 427 işçi, 2021 yılında en az 2 bin 170 işçi, 2022 yılında en az bin 843 işçi, 2023 yılında en az bin 932 işçi ve 2024 yılının ilk 3 ayında en az 425 işçi yaşamını yitirdi.

İş kazası değil, iş cinayeti

İlgezdi, raporda iş kazaları yerine iş cinayetleri ifadesinin kullanılmasına ilişkin değerlendirmesinde “Kaza ya da kader değil, yaşananların hepsi katliam. İş sağlığı kavramının değişmesi ve güncellenmesi gerekmekte. İş sağlığı kavramı işçinin değil, işin sağlığını yani işletmenin verimliliğini, kârlılığını hedefleyen bir anlayışı ifade etmektedir. Oysa işçilerin sağlığı her türlü ekonomik çıkardan, büyümeden önce gelmelidir. Önceliğimiz emekçinin sağlığı ve güvenliği olmalıdır. İş kazalarının önlenebilir olduğu da bir gerçektir” ifadelerini kullandı.

İlgezdi, işçi ölümlerinden AKP hükümetini sorumlu tuttu. AKP iktidarı döneminde “Büyük Türkiye,” “Yeni Türkiye,” “Yerli ve Milli Ekonomi” gibi birçok söylemle “neoliberal işçi karşıtı” politikaların hayata geçirildiğini ifade eden İlgezdi, “Patronların yüzü gülerken ücretler eridi, sendikal hareket ve genel anlamda emek hareketi zayıflatıldı, grevler yasaklandı, kentler rant alanı haline getirildi, doğa talan edildi ve binlerce işçi işyerlerinden eve geri dönemedi. AKP iktidarının ‘Yeni Türkiye’sinde’ iş cinayetleri rekor seviyelere ulaştı” şeklinde konuştu.

Paylaşın

Avrupa’da En Çok Çalışan, En Az Harcayan Ülke “Türkiye”

Türkiye haftalık ortalama 44.2 saatlik çalışma süresiyle bir kez daha bütün Avrupa ülkelerini geride bıraktı. Türkiye’yi sırasıyla 41.7 saat ile Sırbistan, 41.4 saat ile Bosna – Hersek ve 39.8 saat ile Yunanistan takip etti.

Çalışma saatlerinin uzunluğuna karşın Türkiye, asgari ücrette Avrupa ülkeleri arasında son sıralarda yer alıyor. 17 bin 2 lira olan net asgari ücret ile 486.5 euro alınabiliyor.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye, verilerin yayımlanmaya başladığı 2006 yılından bu yana haftalık çalışma saatlerinde Avrupa’nın tepesinde yer alıyor.

2023 yılında da bu gelenek bozulmadı ve Türkiye haftalık ortalama 44.2 saatlik çalışma süresiyle bir kez daha bütün Avrupa ülkelerini geride bıraktı.

Verilere göre Türkiye’de 2023’te haftalık çalışma süresi 2022’ye göre değişmezken, 2021 yılındaki 43.9 saatlik sürenin üzerinde bulunuyor. Avrupa ekonomisinin lokomotif ülkesi Almanya’da haftalık ortalama çalışma süresi 34 saat olarak tespit edilirken, 27 ülkeli Avrupa Birliği’nde ise çalışanların haftanın 36.1 saatini işlerinin başında geçiriyor.

Sözcü gazetesinin haberine göre; Türkiye’nin ardından en yüksek haftalık çalışma süresi 41.7 saat ile Sırbistan’da bulunuyor. 2023 yılında Bosna-Hersek’te işçiler 41.4 saat, Yunanistan’da ise 39.8 saat çalıştı.

Geçen yıl Avrupa kıtasında en az çalışma süresine sahip ülke Hollanda oldu. Hollanda’da çalışanlar 2023’te ortalama 32.2 saat çalışırken, Avusturya ve Norveç ilk 3 sırayı oluşturdu. Türkiye’de çalışanlar mesai saatleri konusunda da Avrupa ülkeleri arasında istenmeyen bir liderliğe sahip.

Verilere göre Türkiye’de çalışan kesimin yüzde 27.2’si, 2023’te haftada 49 saat ve üzerinde çalıştı. Türkiye’nin ardından listede ikinci sırada yer alan İzlanda’da ise çalışanların yalnızca yüzde 13.8’i haftada 50 saatten fazla çalıştı.

Almanya’da asgari ücret 2054 euro

Çalışma saatlerinin uzunluğuna karşın asgari ücretliler, Avrupa’nın en az kazananları arasında bulunuyor. Avrupa’da en yüksek brüt asgari ücret 2571 euro ile Lüksemburg ve 2146 euro ile İrlanda’da bulunuyor. Almanya’da ise asgari ücretlilerin aylık geliri ise 2054 euro.

Türkiye ise asgari ücrette son 5 sırada yer alıyor. Türkiye’de asgari ücretlinin brüt 20 bin 2 TL’lik maaşı 572.4 euroya denk geliyor. 17 bin 2 TL olan net asgari ücret ile de 486.5 euro alınabiliyor.

Paylaşın

Türkiye, Reel Gıda Enflasyonunda Avrupa’nın Zirvesinde

Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine ekim göre ekimde enflasyonun en yüksek olduğu ülke yüzde 61,5 ile Türkiye oldu. İkinci sıradaki Macaristan’da yıllık enflasyon yüzde 9,6 oldu.

Yıllık reel gıda enflasyonu ekimde Avrupa Birliği’nde (AB) yüzde 4 oldu. Türkiye’de ise reel gıda enflasyonu ekim ayında yüzde 11’ken kasım ayında bu oran yüzde 5,2’ye geriledi. Gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark reel gıda enflasyonu olarak tanımlanıyor.

Türkiye’de gıda enflasyonu uzun süreden bu yana genel tüketici enflasyonunun (TÜFE) üzerinde seyrediyor. Gıda ve alkolsüz içeceklerde yıllık enflasyon kasımda yüzde 67,2 gerçekleşti.

Bu durum özellikle hanehalkı bütçesinde gıda harcamalarının yüksek paya sahip olduğu dar gelirli aileleri zorda bırakıyor. Maaş artışları enflasyon civarında bile gerçekleşse gıda alım gücü geriliyor.

AB İstatistik Ofisi Eurostat’ın son açıkladığı veriler ekim ayını kapsıyor. Buna göre ekimde TÜFE’nin en yüksek olduğu ülke yüzde 61,5 ile Türkiye oldu. İkinci sıradaki Macaristan’da yıllık enflasyon yüzde 9,6 oldu. AB’de ise enflasyonda yüzde 3,6. Almanya’da yıllık enflasyon yüzde 3.

Danimarka, Hollanda ve Belçika’da ise enflasyon eksi seviyelerde. Yani fiyatlar geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre düştü. Türkiye’de kasım ayında ise enflasyon çok az artarak yüzde 62’ye çıktı.

Gıda ve alkolsüz içecekler enflasyonunun da en yüksek olduğu Avrupa ülkesi açık ara Türkiye. Ekimde yüzde 72,5 olan gıda enflasyonu kasımda yüzde 67,2’ye geriledi. İkinci sırada yüzde 11,6 ile İzlanda var. AB’de gıda enflasyonunun yüzde 10’un üstünde olduğu tek ülke Yunanistan (yüzde 10,4).

Peki, gerçek gıda enflasyonu ne durumda? Gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark reel gıda enflasyonu olarak tanımlanıyor.

Yıllık reel gıda enflasyonu ekimde AB’de yüzde 4 oldu. Zirvedeki Türkiye’de ise bu oran yüzde 11 idi. Kasım ayında bu oran yüzde 5,2’ye geriledi. Türkiye’nin hemen ardından ise yüzde 10,9 ile Belçika geliyor. Hollanda, Yunanistan, Lüksemburg ve İspanya’da da bu oran yüzde 5’in üstünde.

Romanya, Macaristan, Kuzey Makedonya ve Çekya’da ise reel gıda enflasyonu eksi durumda. Fiyatlar geçen yılın aynı dönemine göre reel anlamda gerilemiş.

Son 3 üç yılda AB ve Türkiye’de reel gıda enflasyonuna bakıldığında bu oranının her zaman Türkiye’de daha yüksek olduğu görülüyor. Zaten Türkiye sadece Avrupa’nın zirvesinde değil; dünyada da reel gıda enflasyonunun yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) yayımladığı raporda, dünya gıda emtia fiyatlarının kasım ayında genel olarak sabit kaldı ve bir önceki aya göre değişmedi.

Türkiye’de ise kasımda aylık gıda enflasyonu yüzde 2,78 gerçekleşti. Son yıllarda dünyada gıda fiyatları çoğu zaman düşerken Türkiye’de 3,5 seneden bu yana sürekli artıyor. Kasım 2022’de yıllık gıda enflasyonu Türkiye’de yüzde 100’ü aşarak yüzde 102 olmuştu.

Reel gıda enflasyonu özellikle hanehalkı tüketim harcamalarında gıdanın payının yüksek olduğu ülkelerde halkı zor durumda bırakıyor. Eurostat verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de hanehalkları harcamalarının yüzde 23,2’sini gıdaya ayırdı. Bu oran AB’de ise sadece yüzde 11,2 oldu. Gıda harcamasının payı özellikle AB adayı ülkelerde yüksek.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Türkiye, Avrupa’da Araç Fiyatlarının En Pahalı Olduğu Ülke

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi Eurostat’ın açıkladığı fiyat düzeyi endeksine göre Avrupa’da araç fiyatlarının en pahalı olduğu ülke Türkiye.

2003 – 2022 arasındaki son 20 yılda Türkiye’de araç fiyatları 2009 yılı haricinde hep Avrupa Birliği (AB) genelinden pahalı oldu. 2022 yılında 27 AB ülkesi genelinde 100 euro karşılığı satın alınan bir aracın Türkiye fiyatı 144 euro oldu.

Euronews’in haberine göre kişisel ulaşım araçları fiyat düzey endeksine göre 2022’de en pahalı ülke 144 puan ile Türkiye oldu. Ardından 132 ile Danimarka, 120 ile İzlanda ve 114 puan ile Hollanda geliyor.
Avrupa’da en ucuz araçlar hangi ülkelerde?

27 AB ülkesinin ortalaması 100 olduğunda en ucuz araç fiyatı 87 puan ile Polonya’da. Slovakya ve Kuzey Makedonya’da bu değer 89 oldu. Kişisel ulaşım araçları fiyat düzey endeksi diğer bazı ülkelerde şöyle: Norveç 110, Fransa 102, İtalya 100, Almanya 99, İspanya 98 ve Yunanistan 93.

Maaşlar ve milli gelir hesaplamaya dahil değil

Öte yandan bu hesaplama ülkelerdeki ortalama maaş, asgari ücret veya kişi başına düşen milli gelir gibi değerleri yansıtmıyor. Türkiye’de 144 euroya satın alınan bir araç Almanya’da 99 euroya alınıyor. Ancak Almanya’daki bir kişinin aylık kazancı veya bu ülkedeki kişi başına düşen milli gelir Türkiye’ye oranla daha yüksek.

Son 20 yılda sadece bir kez AB’den ucuz oldu

2003-2022 arasındaki son 20 yılda Türkiye’de araç fiyatları 2009 yılı haricinde hep AB genelinden pahalı oldu. 2009’da AB’de bir aracın fiyatı 100 euro iken Türkiye fiyatı 97 euro olmuştu.

Türkiye 2022’de zirveye çıktı

Son 20 yılda Avrupa ülkelerindeki araç fiyatları incelendiğinde Türkiye 2022’de ilk kez zirveye çıktı. 2000’li yılların başında Türkiye üst sıralarda yer almasına rağmen sonradan daha aşağılara gerilemişti.

Son bir yılda yüzde 43 artış

Öte yandan 2022’deki rekor artış dikkat çekiyor. 2021’de AB genelinde 100 euro olan aracın fiyatı Türkiye’de 100,6 euro iken 2022’de 143,9 euro oldu. Bu da son bir yılda yüzde 43 artış demek.

ÖTV geliri rekor kırıyor, yıl bitmeden hedef aşılacak

2023’ün ilk beş ayı itibarıyla motorlu taşıt araçları ÖTV geliri 125,1 milyar TL oldu. Bu tahsil edilen miktar. Tahakkuk eden ise 128,7 milyar. Hükümetin bütçe planına göre yıl sonundaki hedef 203,6 milyar TL gelir. Mayıs ayı itibarıyla bütçe hedefinin yüzde 61,5’i gerçekleşti. Gelirlerin böyle devam etmesi durumunda yaz ayları bitmeden bütçe hedefi gerçekleşecek.

Dolar bazında ÖTV geliri

Son yıllardaki rekor enflasyon sebebiyle yıllar arasında TL bazında kıyas çok gerçekçi değil. Dolar bazında araçlardan toplanan ÖTV gelirine bakıldığında 2023 rekora gebe gibi görünüyor.

Hükümet motorlu taşıtlardan 2022 yılında 10,1 milyar dolar ÖTV geliri elde etmişti. Bu sene ilk beş ayda 6,3 milyar dolar toplandı. 2023 şimdiden son 10 yıldaki birçok yılın toplamını geçmiş durumda.

TÜİK’e göre Ocak-Mayıs 2023 döneminde 224 bin aracın trafiğe kaydı yapıldı.

Paylaşın

Türkiye, Asgari Ücret Sıralamasında Avrupa’da Sondan İkinci

İktidar, ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da, açıklanan veriler, gerçeğin öyle olmadığını gözler önüne seriyor. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinde yer alan 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye, Arnavutluk’un ardından en düşük asgari ücreti veren ikinci ülke oldu. 

Öte yandan Türkiye’deki asgari ücret yalnızca AB üyesi ülkelerin gerisinde kalmadı, Sırbistan ve Karadağ gibi ülkeler de Türkiye’yi geride bıraktı.

Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’deki asgari ücreti değerlendirdi, AB ülkeleri ile durumu kıyasladı.

Prof. Dr. Aziz Çelik Avrupa Birliği’ne (AB) giren gelir düzeyi düşük ülkelerin ortak pazar ve emeğin serbest dolaşımının bir parçası haline gelmesiyle, bu ülkelerde asgari ücretin artmaya başladığını söylüyor.

BBC Türkçe’den Onur Erem’in haberine göre, Avrupa Birliği’ne (AB) giren gelir düzeyi düşük ülkelerin ortak pazar ve emeğin serbest dolaşımının bir parçası haline gelmesiyle, bu ülkelerde asgari ücretin artmaya başladığını söyledi. Öte yandan Türkiye’deki asgari ücret yalnızca AB üyesi ülkelerin gerisinde kalmadı, Sırbistan ve Karadağ gibi ülkeler de Türkiye’yi geride bıraktı.

Öyle ki, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinde yer alan 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye, Arnavutluk’un ardından en düşük asgari ücreti veren ikinci ülke oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bunda Türk Lirası’nın büyük değer kaybının da etkili olduğunu söyledi.

Prof. Çelik asgari ücretin en az, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının yarısı kadar olması gerektiğini, böylece iki ebeveynin çalıştığı iki çocuklu bir ailenin yoksulluk sınırı üstünde kalabileceğini söyledi.

Türk-İş’e göre ekim ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 24 bin 186 TL oldu. Bunun yarısı 12 bin 93 TL yapıyor. Asgari ücretin bu seviyeye gelmesi için 2.19 katına çıkarılması, başka bir deyişle yüzde 119 zam yapılması gerekiyor.

Asgari ücrette artışın enflasyonu daha da yukarı çekeceğine dair kaygılar da var. Prof. Dr. Yalçın Karatepe “Asgari ücreti artırarak insanları doğal gaz faturalarını ödeyebilir hale getirmeniz enflasyonu artırabilir mi” dedi.

Prof. Aziz Çelik, Türkiye’de işgücünün yarısından fazlasının asgari ücretle çalıştığına ve böylece işçi sınıfının bir ‘asgari ücretliler topluluğuna’ dönüştüğüne de dikkat çekti.

Çelik, “Avrupa ülkelerinde temel ücret belirleyicisi toplu pazarlıklarken Türkiye’de asgari ücret temel ücret belirleyicisi. Bu çok ciddi bir problem. Ben bunu ‘asgari ücret tuzağı’ olarak adlandırıyorum. Asgari ücret bir ortalama ücrete dönüştü” dedi.

Paylaşın

Türkiye AB’den 15 Milyon Ton Atık İthal Etti

Merkezi Lüksemburg’da bulunan Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın verilerine göre Türkiye, geçen yıl Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden 14,7 milyon ton atık ithal etti. Atığın yaklaşık yüzde 90’ını demir ve çelik hurdaları oluşturdu.

Haber Merkezi / AB’nin Türkiye’nin ardından en fazla atık ihraç ettiği ikinci ülke Hindistan. Eurostat’tan yapılan açıklamaya göre Hindistan’a 2,4 milyon ton, Mısır’a 1,9 milyon ton ve İsviçre’ye 1,7 milyon ton atık satışı gerçekleştirildi. Çin’e yapılan atık ihracatında ise büyük bir düşüş gözlendi. Buna göre 2009’da AB’den Çin’e 10,1 milyon ton hurda satılırken,  bu rakam geçen yıl 0,4 milyon tona geriledi.

Diğer yandan AB tarafından ihraç edilen atık madde miktarı ise geçtiğimiz yıl, 2004 yılından bu yana yüzde 77 artış gösterdi. AB üyesi olmayan ülkelerden ithal edilen atık miktarında da bir önceki yıla kıyasla yüzde 11 oranında artış görüldü. Geçen yıl ihraç edilen atıkların 19,5 milyon tonu demir ve çelikten oluşuyordu.

Buna karşın AB de üçte biri İngiltere’den olmak üzere 5,5 milyon ton atık demir ithal etti. İhraç edilen atıklar arasında en büyük ikinci malzeme grubunu 4,4 milyon ton ile kağıt ve karton oluşturdu. Bunların dörtte biri Hindistan’a yollandı.

Güvenilirlik ve şeffaflık

Brüksel merkezli Avrupa Çelik Derneği (EUROFER) AB’nin hurda metallerini “daha düşük çevre, iklim, çalışma ve sosyal standartlara sahip üçüncü ülkelere ihraç etmesini” eleştiriyor.

Avrupa Komisyonu, bu sorunla ilgili Kasım 2021’de atık sevkiyatı düzenlemelerini yeniden ele alan bir teklif yayımladı. EUROFER bu teklifin AB’nin atık yönetimi konusunda kendi sınırları içinde uyguladığı yüksek standartların atık ihraç ettiği ülkelerde sağlanması için yeterli olmadığını söylüyor.

Açıklamada “Atık ihracatçılarının denetim yapma zorunluluğu, teklifin en yenilikçi kısmı. Ancak bunun başarısı denetimlerin nasıl gerçekleştirileceğine bağlı. Bu nedenle güvenilirliği ve şeffaflığı sağlamak için etkili ve güvenilir bir prosedüre ihtiyaç var,” deniliyor.

EUROFER de Avrupa’dan ihraç edilen hurda metalin 2021’de en büyük alıcısının Türkiye olduğunu vurguluyor. Derneğin Direktörü Axel Eggert “Neden bazı ülkelere sadece OECD üyesi oldukları için hak etmedikleri ayrıcalıklar tanınıyor?” diye soruyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2021’de yayımladığı Demir Çelik Sektör Raporu’na göre sektör, 2020’de hammadde olarak kullandığı demir cevherinin yaklaşık yüzde 60’ını, hurdanın yüzde 70’ini ve koklaşabilir taşkömürünün yüzde 90’ını ithal ediyor.

Bu durum sektörün dış ticaret açığı vermesine neden oluyor. Sektördeki en fazla dış ticaret açığına 6,3 milyar dolarla çelik hurda ithalatı neden oluyor. Raporda Türkiye’nin 2020’de toplam 22,5 milyon ton hurda metal (demir ve çelik) ithal ettiği belirtiliyor.

Paylaşın

Avrupa’da En Fazla Sigara İçilen Ülkeler: Bulgaristan Ve Türkiye

Türkiye’de 2022’ye girerken alkol ve sigaradan alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) yüzde 47 arttırıldı. Araştırmalar sigaraya gelen zamların tiryakileri pek etkilemediğini gösterirken Avrupa’da en fazla sigara içilen ülkeler Bulgaristan ve Türkiye çıktı.

Euronews’ta yer alan habere göre; Erkeklerde ise en fazla sigara içilen ülke Türkiye. Hangi ülkede ne kadar sigara içiliyor? Cinsiyete göre sigara içenlerin oranı nasıl değişiyor?

Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi (Eurostat) Avrupa’da sigara içenlere ilişkin son ayrıntılı verileri açıkladı. Buna göre 2019 yılında Avrupa ülkelerinde en fazla sigara içilen ülke yüzde 29 ile Bulgaristan oldu. İkinci sıradaki Türkiye’de ise halkın yüzde 27,3’ü sigara içiyor. AB ortalaması ise yüzde 18,4.

İskandinav ülkelerinde sigara içme oranı düşük

En az sigara içilen yerlerin İskandinav ülkesi olması dikkat çekti. Sigara içme oranı yüzde 6,4 ile en düşük İsveç’te. Bu oran Finlandiya’da yüzde 9,9 ve Norveç’te yüzde 10,2.

Diğer bazı ülkelerdeki sigara içme oranı ise şöyle: Yunanistan 23,6; Almanya 21,9; Fransa 17,8 ve İtalya 16,5

Hangi ülkede ne kadar sigara içiliyor?

Araştırma insanların günde 20 sigaradan az mı yoksa çok mu içtiğine dair bilgiler de içeriyor. Buna göre günde 20’den fazla sigara içme oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 15,8 ile Sırbistan. İkinci sırada Türkiye var. Türk halkının yüzde 14,8’i günlük 20’den fazla sigara içerken yüzde 12,5’i de 20’den daha az sigara içiyor.

Erkeklerde zirve Türkiye’nin

Cinsiyet açısından bakıldığında ise erkeklerde en fazla sigara içme oranı Türkiye’de. Türkiye’de erkeklerin yüzde 41’i sigara içiyor. Erkeklerde AB ortalaması yüzde 22.

Türkiye kadınlarda AB ortalamasının altında

Kadınlarda en yüksek sigara içme oranı yüzde 24 ile Sırbistan’da. Bu oran Bulgaristan’da yüzde 21 ve Almanya’da yüzde 19. Kadınlarda AB ortalaması ise yüzde 14,8. Türkiye’de kadınların ise yüzde 14,4’ü sigara kullanıyor.

Paylaşın

Türkiye, Serbest Çalışan Oranında Avrupa İkincisi

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi (Eurostat) 2020 yılı verilerine göre, Türkiye serbest meslek sahibi (serbest çalışan) oranında Avrupa’da ikincisi, OECD ülkeleri arasında ise 5. Sırada yer alıyor. Türkiye’de istihdam edilenlerin yüzde 30,2’si serbest meslek sahibi.

Verilere göre serbest çalışan oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 51,3 ile Kolombiya. Brezilya yüzde 33 ile ikinci sırada yer alırken bu ülkeleri Yunanistan (yüzde 31,9), Meksika (yüzde 30,5) ve Türkiye (yüzde 30,2) izliyor. Serbest çalışan oranının en düşük olduğu ülkeler ise ABD (yüzde 6,3), Norveç (yüzde 6,5) ve Rusya (yüzde 6,8).

Diğer bazı ülkelerdeki serbest çalışan oranı ise şöyle: Sırbistan (yüzde 26,2), Romanya (yüzde 23,8), İtalya (yüzde 22,5), Hollanda (yüzde 17,2), İspanya (yüzde 16,1), Fransa (yüzde 12,4), Bulgaristan (yüzde 11), Japonya (yüzde 10), Almanya (yüzde 9,6)

Türkiye’de serbest çalışan oranı ne kadar?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020 yılında Türkiye’de istihdamdakilerin sayısı 26 milyon 812 bin idi. Bunların 18 milyon 719 bini ücretli veya yevmiyeli kişilerden oluşuyor. Serbest çalışan sayısı ise 8 milyon 93 bin. Serbest çalışanların dağılımına bakıldığında ise şu fotoğraf ortaya çıkıyor. İşveren bir milyon 199 bin, kendi hesabına çalışan 4 milyon 421 bin ve ücretsiz aile işçisi 2 milyon 473 bin.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de serbest çalışan sayısı son yıllarda düşüyor. 2014 yılında yüzde 34 olan oran 2020’de yüzde 30,2’ye geriledi. Peki bu ne anlama geliyor?

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken’ie göre AVM ve zincir marketlerin başta büyük şehirler olmak üzere ülke genelinde esnafa darbe vuruyor ve bu durum rakamlara yansıyor.

Palandöken, “Her sokak arasına yan yana açılan zincir marketler, bakkal, kasap, manav gibi 394 dalda faaliyet gösteren esnafı bitiriyor. Şehirlerin ortasına yapılan AVM’ler, terzi esnafını, berber, kuaför esnafını bitiriyor. Böyle olunca da serbest meslek sahibi kişi sayısı her geçen gün düşüyor.” yorumu yapıyor.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın