Dolar Rekora Doymuyor!

Mehmet Şimşek’in “tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak atanmasının ardından döviz kurunun ‘kısmen’ serbest bırakılması sonrası hem dolar hem de avro rekor kırmıştı.

Haber Merkezi / Geçen haftayı 23,4; avro ise 25,51 seviyesinde kapatan dolar, bugün erken saatlerde dolar 23,64’ü gördü. Kısmen gerileyen dolar 23,55’ten alıcı buluyor. Avro da yine gece yarısı 25,5 seviyesindeyken 23,36’ya kadar geriledi.

Dolar, 14 Mayıs’taki seçimlerden sonra 4 liradan fazla yükseldi. Doların 28 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turundan sonraki yükselişi ise 3,5 liranın üzerinde.

Gece saatlerinde 1495,72 seviyelerine kadar çıkarak rekorunu tazeleyen gram altın ise 1484,28 seviyelerinden işlem görüyor.

Şahap Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası başkanı olarak göreve geldiği 19 Mart’ta 7,4573 TL olan dolar kuru, 2 Haziran’a kadar olan dönemde TL karşısında yüzde 178,3 değerlenerek 20,7529 TL’ye yükseldi.

Başka deyişle TL, bu dönemde dolar karşısında yüzde 64,1 değer yitirdi. Merkez Bankası döviz alış kurlarına göre dolar kuru geçen haftayı ise son işlem gününde 23,4314 TL düzeyinden kapadı.

Merkez Bankası verilerine göre 3 aya kadar vadeli Türk Lirası mevduat faizleri 2 Haziran haftası itibariyle ortalamada yüzde 37,39’a yükseldi.

TL mevduat faizi bir yılda 20 puan, 2022 sonundan bu yana ise 13 puan arttı. Geçen hafta TL mevduat faiz oranının yüzde 47’ye kadar çıktığı vurgulanıyor.

Paylaşın

Dolar Rekor Kırdı; Dış Borca 1,4 Trilyon Lira Yük Bindi

Mehmet Şimşek, “Tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” olarak göreve getirilmesinin ardından, kurun serbest bırakılmasıyla dolar ve avroda tarihi değerler görüldü. Döviz kurundaki artış ülkenin birinci gündem maddesi haline geldi.

Döviz kurundaki artış birçok kalemde zam olarak yansırken, yabancı para cinsinden borçlar nedeniyle ödeme yükümlülükleri de arttı.

Dünya yazarı Naki Bakır, bugünkü yazısında dolarda seçimlerin ardından 7 Haziran’a kadar yüzde 15,4 oranında artış yaşandı. Bu da 3 lira 7 kuruşa denk geldi. Bakır’a göre artış, Türkiye’ye dış borçlar cephesinde 1 trilyon 409,1 milyar liralık kur farkı yükü bindirdi.

Söz konusu 8 iş gününde dövizde yaşanan artış, kur farkı olarak özel sektöre 734,8 milyar, kamuya 573,6 milyar, Merkez Bankası’na 100,7 milyar TL ek yük getirdi. Dolardaki her 1 kuruş artış, dış borçların ekonomiye yükünü yaklaşık 4,6 milyar lira artırıyor.

Türkiye’nin 2022 sonu itibariyle 459 milyar dolar olarak açıklanan dış borç stokunun yüzde 58,1 oranındaki 366,5 milyar dolarlık bölümünü ABD doları üzerinden alınmış borçlar oluşturuyor.

Merkez Bankası’nın faizle ilgili adımları ne olacak?

Öte yandan geçen hafta sonu açıklanan yeni kabinede; ekonomi alanında kurumsal bağımsızlığı, bütçe disiplinini, ekonomik reformları ve “ortodoks” politikaları savunduğu bilinen Mehmet Şimşek, Nurettin Nebati’nin yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirildi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yerine ise Devlet Planlama Teşkilatı deneyimi de olan eski TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz geldi.

Mehmet Şimşek, Nebati’den görevi devraldığı törende yaptığı açıklamada ‘rasyonel politikalara dönüş’ çağrısı yaptı:

“Sosyal refahı artıracağız. Bu hedefe ulaşmada şeffaflık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk temel hedefimiz olacaktır. Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Enflasyonla mücadele temel politikamız olacak”.

Şimşek aynı konuşmada, Merkez Bankası’yla ilgili olarak ise şu sözleri sarf etti:

“Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi, öngörülebilirliğin artırılması, cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılması ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacaktır.

“Bu öncelikler çerçevesinde çalışmalarımızı eş güdüm içerisinde ilgili bakanlıklar ve kurumlarımızla güçlü bir koordinasyon sağlayarak yürüteceğiz. “

Yeni görevlendirmeler ve bu tür açıklamalar ekonomide yeni bir dönemin başlayabileceğine dair işaretler verirken Erdoğan’ın düşük faiz politikalarını savunan güncel açıklamaları ise ekonominin rotasına dair önümüzdeki dönemle ilgili öngörüde bulunmayı zorlaştırıyor.

Bu manzara içinde, ekonomi politikalarının nasıl ve ne kadar değiştirileceği ve bunun parçası olarak Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin, 22 Haziran’daki Para Politikası Kurulu toplantısından itibaren faizler konusunda nasıl bir adım atacağı merak ediliyor.

Paylaşın

Mayıs Ayında Yatırımcısına En Fazla Kazandıran “Külçe Altın”

Külçe altın, mayıs ayında en yüksek reel getiri sağlayan araç oldu. Külçe altın, üç ve altı aylık değerlendirmede de yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan araç oldu. Külçe altın, yıllık değerlendirmede ise yatırımcısına yüzde 2,41 reel getiri sağladı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Mayıs 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre, mayısta en yüksek reel getiri, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 4,55 ile külçe altında oldu. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde de külçe altın yatırımcısına yüzde 3,91 kazanç sağladı.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından DİBS yüzde 2,6, dolar yüzde 1,57, mevduat faizi (brüt) yüzde 0,96, avro yüzde 0,69 yatırımcısına reel getiri sağlarken, BIST 100 endeksi yüzde 8,29 yatırımcısını kayba uğrattı.

TÜFE ile indirgendiğinde DİBS’in yüzde 3,23, doların yüzde 2,19, mevduat faizinin (brüt) yüzde 1,58, avronun yüzde 1,3 yatırımcısına reel getirisi oldu, BIST 100 endeksinin yatırımcısını yüzde 7,73 kayba uğrattığı görüldü.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 16,84, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 13,66 yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan araç olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,22, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 11,69 yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı olarak hesaplandı.

6 aylık değerlendirmeye göre külçe altın, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 21,53, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 12,08 yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde DİBS’in, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,17, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,39 ile yatırımcısına en çok kaybettiren araç olduğu belirlendi.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 33,84, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 34,96 yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından külçe altın yüzde 2,41 yatırımcısına reel getiri sağlarken, DİBS yüzde 1,53, avro yüzde 8,37, dolar yüzde 10,73 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 17,58 yatırımcısına kaybettirdi.

TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 3,27 yatırımcısına reel getiri sağladı, DİBS yüzde 0,7, avro yüzde 7,6, dolar yüzde 9,99 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 16,89 yatırımcısını kayba uğrattı.

Paylaşın

Dolar 23 TL’nin Üzerine Çıktı; Ekonomistler: Olan Rezervlere Oldu

Dolar, 23 TL’yi aştı; Euro ise, 25 TL’ye yaklaştı. Gram altın ise 1445 TL ile rekor tazeledi. Döviz kurları, Türk Lirası karşısında yaklaşık yüzde 7’ye yakın değer kazanırken ekonomistlerden dikkat çeken yorumlar geldi.

Haber Merkezi / Ekonomist Oğuz Demir, “Şimdi kur da zaten tüm iş yapanların kendi arasında fiyatlama yaparken kullandığı seviyelere, yani gerçeğe geliyor. Olan rezervlere oldu!” ifadelerini kullanırken, İslam Memiş de, “Ekonomi yönetimi ve MB’dan açıklama veya müdahale gelmeden karar vermemeli. Normal bir fiyatlama yok!” dedi.

Murat Muratoğlu, “Merkez Bankası bağımsız olmayınca, hain gibi elindeki bütün dolarları satınca… Dolar’ın 22.85’i görmesi acayip mi? Gayet normal… Oyna devam!” değerlendirmesinde bulunurken, Kerim Rota da, “Seçimden 10 gün sonra $, TL’ye karşı %16 değer kazandı. Herşey seçim içindi” ifadelerini kullandı.

Ekonomistlerin döviz kurlarına ilişkin açıklamaları şöyle:

Tunç Şatıroğlu: “Bu sabah itibarıyla Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu göreve geldiğinden beri dolar kurundaki artış yüzde 213 oldu. Doları olanlar rahat olun. Kardeşimiz iktidardayken faiz artmayacak. Doları bozayım mı diye sormayın, rahat olun. Mandacı iktisatçıların eski modellerine rağbet edilmiyor uzun süredir. Faizin artması için mandacı iktisatçılar lazım. Bu kadar liralaşmak dolar kurunu düşürmeye yaramadı.

Bu kadar liralaşmak dolar kurunu düşürmeye yaramadı. Evet bu kadar kur artışına kallavi zamlar gelir. Artık tasarruf zamanı. Alacağınız aldınız, oturacak kemer sıkacak ve bu süreci atlatmaya çalışacaksınız. Harcamalarınızı kısmanız elinizdekini de TL varlıkların haricinde yatırımlarda değerlendirmeniz riskten kaçınmanız gerekiyor.”

Oğuz Demir: “Şimdi kur da zaten tüm iş yapanların kendi arasında fiyatlama yaparken kullandığı seviyelere, yani gerçeğe geliyor. Olan rezervlere oldu!”

İslam Memiş: “Ekonomi yönetimi ve MB’dan açıklama veya müdahale gelmeden karar vermemeli. Normal bir fiyatlama yok!”

Murat Muratoğlu: “Merkez Bankası bağımsız olmayınca, hain gibi elindeki bütün dolarları satınca… Dolar’ın 22.85’i görmesi acayip mi? Gayet normal… Oyna devam!”

Kerim Rota: “Seçimden 10 gün sonra $, TL’ye karşı %16 değer kazandı. Herşey seçim içindi. Kurlar 9 aydır TCMB rezerv satışı, sermaye kontrolleri ve sözlü müdahale ile baskılanıyordu. Yay şimdi gevşetilse de nerede gerçek bir piyasa dengesi oluşacağı belirsiz. Bu seviyede bile şirketlerin döviz alması yasak, tek satıcı TCMB. Kurlar bu seviyede kalsa bile KKM’ye ödenecek kamu kaynağı bu sürede 200 Milyar TL’yi aşacak.

Kur artışı enflasyonu arttıracak. Bu artışın hepsi Haziran enflasyonuna yansımayacağı için ücretler yazın enflasyon karşısında yine eriyecek. Kötü ekonomi yönetiminin ve “faiz sebep, enflasyon netice” safsatasında ısrarın bedelini bir kez daha sabit gelirli vatandaşlar ödeyecek. Bununla da bitmeyecek, devreye maliye politikası da girecek. Korkarım ki pek yakında sabit gelirlilere yönetilen fiyatlara yapılan zamlar ve dolaylı vergilerle bir darbe daha vurulacak.”

Haftanın üçüncü işlem gününe hızlı başlayan döviz kurları, Türk Lirası karşısında yaklaşık yüzde 7 değer kazandı. Dolar, 23 TL’yi aştı; Euro ise, 25 TL’ye yaklaştı. Gram altında ise 1445 lira ile rekor kırıldı.

Dolar/Türk Lirası, dün Türkiye piyasalarının kapanış saatinde 21,50 lira seviyesinde hareket ederken, yeni güne rekorla başladı. Kur, sonrasında da yukarı yönlü hareketine devam etti ve tüm zamanların en yüksek seviyesini 23,2260 TL’ye taşıdı. Dolar, saat 10.26 itibarıyla yüzde 6,43 oranında artışla 22,9415 liradan işlem gördü.

Euro da tarihinde ilk kez 24 liranın üzerini görerek, rekor seviyesini 24,8670 liraya kadar yükseltti. Euro, şu dakikalarda yüzde 6,67 oranında kazançla 24,6405 liradan hareket ediyor.

Altının gram fiyatı, ons altındaki yatay seyre rağmen, Dolar/TL’deki hızlı yükselişin desteğiyle tüm zamanların en yüksek seviyesini 1445,93 liraya taşıdı.

Ons altının ve Dolar/TL’nin fiyatına göre hesaplanan gram altın, saat 09.12 itibarıyla yüzde 5,71 oranında primle 1439 TL’de alıcı buluyor. Altının ons fiyatı ise, şu sıralarda yüzde 0,02 oranında düşüşle 1963 dolarda işlem görüyor.

Döviz kurundaki bu artış ülkenin birinci gündem maddesi haline gelirken, henüz Merkez Bankası ve Ekonomi Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama yapılmadı.

Paylaşın

Dolar Tarihi Rekorunu Yeniledi, Gram Altında Yeni Zirve

Haftanın üçüncü işlem gününe hızlı başlayan döviz kurları, Türk Lirası karşısında yaklaşık yüzde 7 değer kazandı. Dolar, 23 TL’yi aştı; Euro ise, 25 TL’ye yaklaştı. Gram altında ise 1445 lira ile rekor kırıldı.

Dolar/Türk Lirası, dün Türkiye piyasalarının kapanış saatinde 21,50 lira seviyesinde hareket ederken, yeni güne rekorla başladı. Kur, sonrasında da yukarı yönlü hareketine devam etti ve tüm zamanların en yüksek seviyesini 23,2260 TL’ye taşıdı. Dolar, saat 10.26 itibarıyla yüzde 6,43 oranında artışla 22,9415 liradan işlem gördü.

Euro da tarihinde ilk kez 24 liranın üzerini görerek, rekor seviyesini 24,8670 liraya kadar yükseltti. Euro, şu dakikalarda yüzde 6,67 oranında kazançla 24,6405 liradan hareket ediyor.

Altının gram fiyatı, ons altındaki yatay seyre rağmen, Dolar/TL’deki hızlı yükselişin desteğiyle tüm zamanların en yüksek seviyesini 1445,93 liraya taşıdı.

Ons altının ve Dolar/TL’nin fiyatına göre hesaplanan gram altın, saat 09.12 itibarıyla yüzde 5,71 oranında primle 1439 TL’de alıcı buluyor. Altının ons fiyatı ise, şu sıralarda yüzde 0,02 oranında düşüşle 1963 dolarda işlem görüyor.

Döviz kurundaki bu artış ülkenin birinci gündem maddesi haline gelirken, henüz Merkez Bankası ve Ekonomi Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama yapılmadı.

Ekonomistler ise sosyal medya hesaplarından artan döviz kurundaki artışa ilişkin açıklamalarda bulundu. Ekonomistlerin açıklamaları şöyle:

Tunç Şatıroğlu: “Bu sabah itibarıyla Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu göreve geldiğinden beri dolar kurundaki artış yüzde 213 oldu. Doları olanlar rahat olun. Kardeşimiz iktidardayken faiz artmayacak. Doları bozayım mı diye sormayın, rahat olun. Mandacı iktisatçıların eski modellerine rağbet edilmiyor uzun süredir. Faizin artması için mandacı iktisatçılar lazım. Bu kadar liralaşmak dolar kurunu düşürmeye yaramadı.

Bu kadar liralaşmak dolar kurunu düşürmeye yaramadı. Evet bu kadar kur artışına kallavi zamlar gelir. Artık tasarruf zamanı. Alacağınız aldınız, oturacak kemer sıkacak ve bu süreci atlatmaya çalışacaksınız. Harcamalarınızı kısmanız elinizdekini de TL varlıkların haricinde yatırımlarda değerlendirmeniz riskten kaçınmanız gerekiyor.”

Oğuz Demir: “Şimdi kur da zaten tüm iş yapanların kendi arasında fiyatlama yaparken kullandığı seviyelere, yani gerçeğe geliyor. Olan rezervlere oldu!”

İslam Memiş: “Ekonomi yönetimi ve MB’dan açıklama veya müdahale gelmeden karar vermemeli. Normal bir fiyatlama yok!”

Murat Muratoğlu: “Merkez Bankası bağımsız olmayınca, hain gibi elindeki bütün dolarları satınca… Dolar’ın 22.85’i görmesi acayip mi? Gayet normal… Oyna devam!”

Kerim Rota: “Seçimden 10 gün sonra $, TL’ye karşı %16 değer kazandı. Herşey seçim içindi. Kurlar 9 aydır TCMB rezerv satışı, sermaye kontrolleri ve sözlü müdahale ile baskılanıyordu. Yay şimdi gevşetilse de nerede gerçek bir piyasa dengesi oluşacağı belirsiz. Bu seviyede bile şirketlerin döviz alması yasak, tek satıcı TCMB. Kurlar bu seviyede kalsa bile KKM’ye ödenecek kamu kaynağı bu sürede 200 Milyar TL’yi aşacak.

Kur artışı enflasyonu arttıracak. Bu artışın hepsi Haziran enflasyonuna yansımayacağı için ücretler yazın enflasyon karşısında yine eriyecek. Kötü ekonomi yönetiminin ve “faiz sebep, enflasyon netice” safsatasında ısrarın bedelini bir kez daha sabit gelirli vatandaşlar ödeyecek. Bununla da bitmeyecek, devreye maliye politikası da girecek. Korkarım ki pek yakında sabit gelirlilere yönetilen fiyatlara yapılan zamlar ve dolaylı vergilerle bir darbe daha vurulacak.”

Paylaşın

Türk Lirası, Mehmet Şimşek’e Rağmen Değer Kaybediyor

Türk lirası haftaya değer kaybederek başladığı Dolar 21,16’dan işlem görürken, Euro 22,62 TL’den işlem görüyor. Bu arada Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftaya yüzde 2,31 artışla 5.233,23 puandan başladı.

Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır” demişti.

Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansı, Mehmet Şimşek’in Maliye ve Hazine Bakanlığı’na getirilmesine rağmen Türk lirasının haftaya değer kaybederek başladığını bildirdi.

Piyasaların açılmasıyla Dolar/TL kuru 21,16’dan işlem görürken, Euro/TL kuru 22,62 TL’den işlem görüyor. Bu arada Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftaya yüzde 2,31 artışla 5.233,23 puandan başladı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati’den devralan Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır” demişti.

Şimşek ayrıca, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” ifadesini kullanmıştı.

Reuters “Şimşek’in atanmasının, Erdoğan’ın lirayı değersizleştiren faiz indirimlerinden uzaklaştığının bir işareti olarak görülebileceği” yorumunu yaptı.

“Türkiye’nin uzun vadeli görünümü hala çok olumlu”

Federated Hermes’te gelişmekte olan piyasalar sabit gelir kıdemli portföy yöneticisi Mohammed Elmi’nin de görüşlerine yer veren Reuters, Elmi’nin “Umut, Şimşek’in çok ihtiyaç duyulan ekonomide ortodoks politikaları başlatmasıdır ve piyasayla daha etkili bir şekilde etkileşime girmesidir” sözlerini aktardı.

Elmi’ye göre, Türkiye’nin yıllık tüketici fiyatları enflasyonu geçen yıl yüzde 85’i aşarak 24 yılın zirvesine ulaştı ve Nisan ayında yüzde 44 olarak gerçekleşerek daha fazla parasal sıkılaştırma ihtiyacını ortaya koydu.

Elmi ayrıca, “Güvenilir bir ekonomi politikasına basit bir dönüş, Türkiye’nin yatırım cazibesinde belirgin bir değişiklik yaratabilir. Türkiye’nin uzun vadeli görünümü hala çok olumlu. Genç bir nüfus, gelişen bir orta sınıf ve kilit bir stratejik konuma sahip bir ülke olarak, lehine bir dizi faktör var” dedi.

Paylaşın

Dolar, Bir Kez Daha Rekor Kırdı

28 Mayıs yapılan ve Erdoğan’ın kazandığı Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinin ardından tarihi zirvesini gören dolar, Haziran’ın ilk gününe de rekorla başladı. TL’nin değer kaybı artarken, dolar, 20,95 TL seviyesine kadar çıktı.

Benzer bir rekor 22,66 seviyesine gelen Euro/TL’de de kırıldı.

Dolar/TL paritesi gece saatlerinde kısa süreli olarak 22.95 seviyesine yükseldikten sonra 20.7550 seviyesinde işlem görüyor. Yatırımcılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumartesi gününe kadar açıklaması beklenen yeni kabineyi takip ediyor.

Reuters’ın dün yer alan haberine göre, eski Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in kabinede yer almasının neredeyse kesin olduğu belirtiliyor. Ancak yetkililer, Erdoğan’ın Şimşek için cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini düşündüğünü, ancak Şimşek’in doğrudan icraat yapmayı tercih ettiği için Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanabileceğini ifade ediyor.

Şimşek’in kabinede olması, hükümetin ekonomi politikalarında köklü değişiklikler getirebileceği anlamına geleceği için yakından izleniyor. Özellikle merkez bankası politikaları ve ekonomi yönetiminin izlediği stratejide değişikliklerin görülmesi bekleniyor.

Sözcü’nün aktardığına göre Generali Investments’ın kıdemli gelişmekte olan piyasalar stratejisti Guillaume Tresca, Şimşek’in kabinede yer alması durumunda yabancı yatırımcılardan olumlu bir tepki alınabileceğini ancak daha önce değişiklik beklentilerinin oluştuğu ancak gerçekleşmediği göz önüne alınması gerektiğini belirtiyor. Tresca, politikalarda gerçek bir değişiklik görmek için merkez bankası ve ekonominin izlediği stratejide değişikliklerin olması gerektiğini vurguluyor.

Dolar/TL paritesi dün gece 22.95 seviyesine yükselmesinin ardından geri çekilerek güne 20.7550 seviyesinden başladı. Ancak seçimlerin ilk turuna göre TL’nin dolar karşısında yaklaşık yüzde 5.4 değer kaybettiği görülüyor. TL, depremden bugüne kadar yüzde 9.3, yıl başından bu yana ise yüzde 9.8 kayıp yaşadı. Son beş yılda TL’nin kaybı ise yüzde 80’i aştı.

Serbest piyasada doların alış fiyatı 20.7730 TL, satış fiyatı ise 20.7750 TL olarak belirlendi. Euro’nun alış fiyatı ise 22.1810 TL, satış fiyatı ise 22.1830 TL olarak kaydedildi.

Paylaşın

Dolar, 20.08’i, Euro 21.54’ü TL’yi Gördü

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçlarının belli olmasının ardından haftanın ilk işlem gününde dolar/TL kuru 20.08’i, euro/TL kuru ise 21.54’ü gördü. Dolar, 10.43 itibarıyla 20.06 düzeyinde seyrediyor.

Seçimden önceki geçen haftada ABD Doları Türk Lirası karşısında en yüksek seviyesini görmüştü. Kur haftayı 19,96 TL’ den kapatmıştı. Serbest piyasada ise dolar geçen hafta 20,47 TL’yi geçmişti. TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervleri ise 2002’den bu yana ilk kez eksi bölgeye düşerek, 19 Mayıs’ta eksi 151,3 milyon dolar olmuştu.

Erdoğan’ın seçim sonrasında yaptığı konuşmasının önemli konu başlıklarından birisi de ekonomi oldu. Enflasyonu düşürme sözü veren Erdoğan, düşük faiz stratejisinden de bir kez daha övgüyle bahsetti.

Teneo danışmanlık firmasının eş başkanı Wolfango Piccoli, Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Erdoğan’ın açık bir ekonomik ortodoks yaklaşımı benimseme olasılığı düşük,” dedi.

Piccoli, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler öncesinde Erdoğan’ın mevcut heterodoks yaklaşımına zaman kazanmak amacıyla bazı ayarlamalar yapabileceğini ifade etti.

BlueBay Asset Management’dan Tim Ash de, mevcut ekonomik modelin “sürdürülemez” olduğunu savundu.

‘Daha hızlı ancak kontrollü yükselişler olabilir’

İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya, ekonomim.com için yaptığı analizinde, “Seçim sonucunun yarattığı olumlu hava uzun sürmeyebilir” dedi.

Yalçınkaya, “20 TL sınırında hareket eden DolarTL’nin önümüzdeki günlerde yükselen eğilimde hareketine devam etmesini beklemekteyim. Kurda ani zıplamalar yerine daha hızlı ancak yine kontrollü yükselişlerin olabileceğini düşünmekteyim” ifadelerini kullandı.

Avrupa ve ABD’de birçok piyasanın tatilde olması nedeniyle Pazartesi günkü işlemlerin sönük olması bekleniyor.

Erdoğan yönetimi mevcut ekonomi politikasını sürdürecek mi?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşamki balkon konuşmasında, “faiz indirildi, enflasyon da inecek” dedi. Ekonomide yaşanan sorunlara ve yüksek enflasyonla fiyat artışlarına konuşmasında değinen Erdoğan, bu konudaki sıkıntıların giderilmesinin “en acil konu başlığı” olduğunu belirtti.

Erdoğan, “Bunları çözmek bizim için zor değil. Faiz 8,5’e indirildi. Enflasyon da inecek” ifadelerini kullanarak, “uluslararası itibara sahip finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarladıklarını” dile getirdi.

Erdoğan yönetiminin “düşük faiz yüksek kur politikasına” yeni dönemde devam edip etmeyeceği merak konusu. Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de dahil olduğu dışarıdan bir ekonomi yönetimiyle AK Parti’nin yeni dönemde farklı bir ekonomi politikası izleyebileceği yönünde haberler basında yer almıştı.

Paylaşın

Hollanda Merkez Bankası’ndan “1 Türk Lirası” Uyarısı

Son dönemde alışveriş sonrası para üzeri olarak “euroya çok benzeyen bir yabancı para alan” kişilerin şikayette bulunduğunu belirten Hollanda Merkez Bankası, tüketicileri 1 Türk Lirası konusunda uyardı.

Hollanda Merkez Bankası’na göre, hem 2 euro hem de 1 lira, aynı kontrast renklere sahip ve yaklaşık olarak aynı boyutta.

Bankanın açıklamasında, “Tavsiyemiz; nakit ödeme yaptığınızda para üstü alırken her zaman dikkatli olun. Çünkü 1 lira alırsanız, elinizde 2 euro değil sadece 5 centiniz oluyor” dendi.

Hollanda Merkez Bankası (DNB), madeni 2 euroya çok fazla benzeyen 1 Türk Lirası’nın son dönemlerde dolandırıcılık için kullandığını belirterek, tüketicileri uyardı.

Merkez Bankası’na göre, bazı işletmelerde para üzeri olarak 2 euro yerine, 5 centten daha az değere sahip madeni 1 TL veriliyor.

Bankanın açıklamasında, son dönemde alışveriş sonrası para üzeri olarak “euroya çok benzeyen bir yabancı para alan” kişilerin şikayette bulunduğuna işaret edildi.

DNB, “Kafa karıştırıcı yabancı madeni paranın”, 2 euroya çok benzeyen madeni 1 lira olduğunu vurguladı. Banka, her iki paranın benzerliğini gösteren bir fotoğraf yayınladı.

Bankaya göre, hem 2 euro hem de 1 lira, aynı kontrast renklere sahip ve yaklaşık olarak aynı boyutta.

Ancak Hollanda Merkez Bankası’na göre iki paranın değeri çok farklı. 1 Türk Lirası madeni paranın değeri 5 euro centten daha az.

Bankanın açıklamasında, “Tavsiyemiz; nakit ödeme yaptığınızda para üstü alırken her zaman dikkatli olun. Çünkü 1 lira alırsanız, elinizde 2 euro değil sadece 5 centiniz oluyor” dendi.

O zamanki adıyla “YTL” olarak 2005 yılında basılan madeni 1 Türk Lirası, Avrupa’da çık sayıda şikayete neden olmuştu.

Euro ile olan benzerliği nedeniyle o dönemde Avrupa ülkelerindeki birçok sigara, yiyecek içecek otomatı ve kumar makinelerinde, 2 euro yerine 1 lira kullanıldığı belirlendi.

Bunun üzerine birçok işletme, otomatlarda değişiklik yaparak euro dışında bozuk para kullanımını engelledi.

YTL adı, 1 Ocak 2009’dan itibaren 1 TL olarak değiştirildi. Bu yıl da yüksek maliyetler nedeniyle Darphane tarafından 1 TL’nin gramajı 8,1 gramdan 6,6 grama düşürüldü.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Döviz Piyasalarında 30 Yıl Önceki Senaryo Yaşanıyor

Serbest piyasada satış fiyatı 19,40’tan işlem gören dolar/TL aynı saatlerde kamu bankalarında 20 TL’den bazı özel bankalarda ise 20,44 seviyesinden işlem görüyor. Bankalarda artan marjların ardından daha fazla şirket ve bireysel yatırımcı Kapalıçarşı’daki döviz bürolarına yöneldi.

Kapalıçarşı’da da dolar/TL’nin 20,07 seviyesinden alıcı bulduğu görülüyor. Ekonomistler kurda 3 farklı fiyatın oluşmasının 30 yıl öncede yaşandığını ve vatandaşın dövize olan talebi bitmeden bu ayrışmanın olmaya devam edeceğini belirtiyor.

Bankaların döviz alış ve satış kotasyonları arasında fark 1 lirayı geçti. Bankacılık kaynakları gelişmeyi bankaların müşterileri için piyasadan döviz alımını saat 13.00’e kadar sınırlandırılması tavsiyesine dayandırırken döviz almak isteyen vatandaşın karşısına da hem farklı kur hem de alış ve satış kotasyonları arasında önemli bir fark oluşmaya başladı.

Bankacılara göre Merkez Bankası’nın bankalar üzerinden döviz talebini düşürmek için verdiği piyasadan döviz alımını saat 13:00’e kadar sınırlandırılması talimatının ardından bankalar arasında dövizde alış satış makasının daha çok açıldığı da anlatıldı.

Dünya gazetesinin haberine göre; serbest piyasada satış fiyatı 19,40’tan işlem gören dolar/TL aynı saatlerde kamu bankalarında 20 TL’den bazı özel bankalarda ise 20,44 seviyesinden işlem görüyor. Bankalarda artan marjların ardından daha fazla şirket ve bireysel yatırımcı Kapalıçarşı’daki döviz bürolarına yöneldi.

Kapalıçarşı’da da dolar/TL’nin 20,07 seviyesinden alıcı bulduğu görülüyor. Kapalıçarşı’da fiyatlarla ilgili konuştuğumuz ekonomistler kurda 3 farklı fiyatın oluşmasının 30 yıl öncede yaşandığını ve vatandaşın dövize olan talebi bitmeden bu ayrışmanın olmaya devam edeceğini belirtiyor.

“30 yıl önceki senaryo yaşanıyor”

Türkiye’nin ciddi bir cari açığı olduğunu söyleyen Tacirler Yatırım Yönetim Kurulu Danışmanı Mehmet Aşçıoğlu, bunun da döviz talebini artırdığını belirtti.

Kapalıçarşı ve bankalar arasında dövizin farklı fiyatlardan satılmasını da değerlendiren Aşçıoğlu, “Bundan 30 yıl önce gördüğümüz şeyleri görüyoruz. 1994 yılında da benzer şeyleri yaşamıştık. Seçimler yaklaştıkça döviz talebinde artış görüyoruz. Döviz talebi bitmeden bu durumun son bulacağını sanmıyorum” dedi.

Paylaşın