Erzurum: Kavak Camii

Kavak Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Alipaşa Mahallesi, Gölbaşı Caddesi üzerinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Cami 18. Yüzyılda inşa edilmiş 2000 yılında yapılan restorasyon ile tamamen yenilenmiştir. Orijinalinde ahşap direkli düz tavanlı cami olan yapı dikdörtgen bir alan üzerinde kurulmuş iki sıra halindeki beşer ahşap sütunun oluşturduğu mihraba dik üç sahından meydana gelmiştir. Aydınlatılması doğuda dokuz, batıda on ve güneyde açılan dört pencereyle sağlanmıştır.

Kuzeyde çıkışı son cemaat yerinden yapılan ahşap bir mahfile yer verilmiştir. Sade bir düzenlemeye sahip mihrabında kesme taş malzeme kullanılmıştır. Ahşap minber ve müezzin mahfili tamamen yenilenmiş yine kuzeybatı köşesinde bulunan kare kaideli silindir biçimli taş minaresi de yine 2000 yılında yeniden yapılmıştır. GEEAYK tarafından 13.11.1976 A-188 tescil edilmiştir.

Paylaşın

Erzurum: Kasımpaşa Camii

Kasımpaşa Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Alipaşa Mahallesi, Kasımpaşa Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Camii kitabesine göre Erzurum valisi Cerrah Kasım Paşa tarafından 1078 (H.1667) tarihinde yaptırılmıştır. Kitabesinde “Avn-i hakla sa’y idüp Kasım Paşa/ Yaptı camii isteyüp lütf-i Mübin/ Eyleyip tahsin Melekler dediler/ Tarihin (kıldı zihi hayr-i Mübin) Sene 1078” yazılıdır. Dört satırlık kitabenin son satırındaki -tarihin- kelimesinden sonra yazılan kısmı ebced hesabıyla caminin inşa tarihini verir.

Ahşap destekli düz tavanlı camiler grubuna ait olan cami dört yönünde açılan ikişer pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin son cemaat yeri geçirdiği son onarımlarla kapatılmıştır. Giriş kapısı yuvarlak kemerlidir. Kapının iki yanında bulunan sütuncelerinin geometrik bezemeli başlıkları vardır. Girişin üstüne bir mahfil yapılmıştır. Düz ahşap tavanını yine ahşap direkler taşımaktadır.

Tavanın orta kısmı yükseltilmiş etek kısmında ve göbekte yazılar yazılmıştır. Mukarnas kavsaralı mihrap nişi beş kenarlıdır. Bu nişin içerisine sonradan konulmuş ayet yazan bir kitabe vardır. Yine mihrabı bitkisel bezemeli ve ayet yazılı yeni yapılmış çini panolarla sınırlandırılmıştır. Ahşap mimber son dönem özelliğini yansıtırken tuğladan yapılmış silindirik gövdeli minaresi kare bir kaidenin üzerine oturtulmuştur. GEEAYK tarafından 13.11.1976 A-188 tescil edilmiştir.

Paylaşın

Erzurum: Kadana Camii

Kadana Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Hacı Cuma Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Caminin giriş kapısı üzerinde yer alan kitabesine göre caminin yerinde bulunan mescit İsmail Efendinin babası Kadana tarafından yaptırılmış ve 1751 M. tarihinde Kadanazade İsmail Efendi tarafından mescitten camiye çevrilmiştir. Yapı mescit iken Siyavuşzade Ahmedin oğlu Veysi Efendi 1743 M. yılında mescide bir şamdan hediye etmiştir. Ayrıca vakfiyesine göre de Alioğlu Nene isminde bir hayırsever camiye önemli miktarda gelir vakfetmiştir. Sülüs hatla yazılmış olan kitabe metni dört satırdır.

Cami düz tavanlı ve ahşap destekli cami grubundandır. Cami dikdörtgen bir alana kurulmuş olup üst örtü ahşap direklerle taşınmaktadır. Son cemaat yeri orjinalinde ahşap direklere oturmakta olup sundurma kısmı orjinalliğini korumaktadır. Son cemaat yeri günümüzde kapatılmıştır. Ahşap sütunlarla taşınan mahfil cami girişinde yer almaktadır. Yapının duvarları sonradan yapılan onarım ile çiniyle kaplanmıştır.

Mukarnas kavsaralı olan mihrap beş yüzeylidir. Mihrabın çevresini üç yönden yazı bordürü dolaşır ve iç köşeleri sütuncelidir. Caminin minaresi kuzeybatı köşede yer almakta olup kare kaideli ve silindirik gövdelidir.
Caminin yapımında kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Paylaşın

Erzurum: İbrahim Paşa Camii

İbrahim Paşa Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, İbrahim Paşa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Cami minaresinde bulunan kitabesine göre Topçuoğlu Abdullah İbn-i Ebubekir tarafından 1715 M. tarihinde yaptırılmıştır. Cami ahşap destekli ve düz tavanlı cami plan tipindedir. Caminin orta bölümümde yer alan kare alan dört ahşap sütunla desteklenmektedir. Caminin üst örtüsü ahşaptır.

Caminin kuzey, doğu ve batı cephelerinde ikişer, güney cephesinde ise beş pencere yer almaktadır. Son cemaat yeri günümüzde kapatılmış ve orjinalliğini yitirmiştir. Mahfil cami kuzey duvarına bitişik konumda olup ahşap sütunlar üzerine oturtulmuştur. Mihrap mukarnas kavsaralıdır. Minber sade bir şekilde ele alınmıştır. Minare kuzeybatı köşede yer almaktadır ve sacla kaplanmıştır. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Paylaşın

Erzurum: Hacı Cuma Camii

Hacı Cuma Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Hacı Cuma Mahallesi, Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Caminin üzerinde yapım kitabesi bulunmamaktadır. Ancak Konyalı’da belirtildiğine göre 1630 M. yılında Karayazıcızade Abdullah İbni Seyyid Ahmed tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Hacı Cuma Cami düz tavanlı ve ahşap destekli camiler grubundadır. Ahşap direklerle taşınan üst örtü düz ahşap tavan şeklinde yapılmıştır. Caminin iç mimarisi orijinal özelliğini korumaktadır.

Caminin kuzey ve güneyinde ikişer, doğu ve batısında ise üçer pencere açıklığı verilmiştir. Caminin girişi ahşap kanatlı ve basık kemerlidir. Girişin iç kısmının üzerinde mahfil yer almaktadır.Mihrap mukarnas kavsaralı olup kesme taş malzemeden yapılmıştır. Ahşap minder ise düz işlenmiştir.

Caminin minaresi kuzeybatı köşesinde yer almakta olup ahşaptır. Minare daha sonra sac ile kaplanmıştı.
Caminin güneybatısında çeşme yer almaktadır. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Paylaşın

Erzurum: Gürcü Mehmet Paşa Camii

Gürcü Mehmet Paşa Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Sultanmelik Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Caminin giriş kapısı üzerinde sülüs yazılı mermer kitabesine göre 1648 (H.1058) tarihinde Erzurum Valisi Gürcü Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Kitabeden anlaşıldığı üzere cami daha önce burada yapılmış olan Saltuklu Döneminden kalma harap mescidin yerine yapılmıştır. Yine caminin inşa edildiği zaman şehrin surları dışında kaldığını kitabesi haber vermektedir.

Plan olarak ahşap destekli düz tavanlı camiler grubuna giren caminin inşasında kesme taş ve moloz taş malzeme kullanılmıtır. Son cemaat yeri de düz tavanlıdır. Ahşap destekli yedi kemer üzerine oturmuştur. İçer girintili olan giriş kapısı sivri kemerlidir. Girişin üzerinde bir mahfili bulunur. Düz ahşap tavanlı üst örtüyü dört ahşap direk taşımaktayken taşıyıcıların arasındaki bölüm yükseltilerek ikinci bir kademe meydana getirilmiştir.

Cami, kuzey ve güney cephelerindeki dikdörtgen şekilli ikişer penceresiyle aydınlatılmaktadır. Etrafı silmelerle sınırlandırılan mihrabı beş yüzeylidir. Yanlarda sütunceler yerleştirilmiş olan mihrabın altı sıralı mukarnas kavsaralı nişi vardır. Mihrap nişinde dört satırlık bir ayet kitabesi yapılmıştır. Geometrik bezemeli ahşap minberine mihrabın yanında yer verilmiştir. Kuzeybatı köşesindeki minareye son cemaat yerinden girilir.

Tek şerefeli minaresi kare bir kaide üzerine oturur. Silindir gövdeli minarede tuğlaların farklı sıralı dizilişiyle bezeme yapılmıştır. Şerefenin altı da mukarnas kavsara ile bezenmiştir. Caminin avlusunda bulunan mezar ise şehidesine göre 1879 yılında vefat eden Erzurum Müftüsü Hemşinli Hacı Ali Avni Efendiye aittir. GEEAYK tarafından 13.11.1976 A-188 tescil edilmiştir.

Paylaşın

Erzurum: Kale Mescidi

Kale Mescidi; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Camiikebir Mahallesi, İç Kale’de Tepsi Minarenin (Saat Kulesinin) doğusunda yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Mescidin Yapım tarihiyle alakalı üzerinde herhangi bir kitabe yoktur. Bazı kaynaklara göre mescid ile alakası olmayan bir kitabe, yapının içerisinde mihrabın üzerinde yer almaktadır. Bu kitabenin ise başka yerden alınan bir kitabe olduğu anlaşılmaktadır. Mescidin ilk inşasının Tepsi Minarenin üzerindeki kufi kitabe dikkate alındığında Xll.yüzyılın ilk yarısında Saltuklu Beyliği döneminde olduğu kabul edilir. Genel olarak Saltuklu Beyliği döneminde inşa edilen mescidin Saltuklu Emiri Ebu-l Muzaffer Ziyaeddin Gazi döneminde (1124-1132) tepsi minare ile birlikte yapıldığı kabul edilir. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A-188 sayılı kararı ile koruma altına alınmıştır.

İç kalenin güney duvarında yar alan silindir bir burca bitişik olarak inşa edilen Kale Mescidi, kareye yakın dikdörtgen bir alan üzerine kurulmuştur. Kale mescidi mihrap önü bölümü kubbeli olan küçük boyutlarda yapılmış bir mescittir. Mihraba paralel iki sahından oluşan mescidin iç mekanı, karşılıklı yapılmış L şekilli payelerle iki bölüme ayrılmıştır. Mescidin giriş bölümündeki orta mekan aynalı çapraz tonozla, bu mekanın doğu ve batısındaki mekanlar ise beşik tonozla örtülmüştür.

Ortadaki L şekilli payelerden batıdakinin üzerinde beş köşeli mihrap nişine yer verilerek diğer (doğudaki) payeden farklı tutulmuştur. Ayrıca ibadet alanındaki giriş kısmı ile mihrap önü bölümü kısmı sivri kemerlerle birbirinden ayrılmaktadır. Mescidin ikinci kısmı olan mihrap önü bölümünün üst örtüsünde ortada kubbe ve yanlarda ise tonoz kullanılmıştır. Orta bölümde pandantiflerle geçilmiş olan kubbe, iç kısımda kademeli olarak yükselen mukarnaslı kasnağa sahiptir. Kubbe kasnağında dört yönde açılan pencereler ile mihrap önü bölümü aydınlatılmaktadır.

Bazı kaynaklara göre Kale Mescidi, kademeli ve yüksek kasnaklı, içten küçük kubbe ile örtülü uygulaması olmasından dolayı Anadolu’da tek önemli bir örnektir. Mescitteki kubbe kasnağı, içten mukarnaslı ve kademeli olarak yükselen bir özellik sergilerken dıştan ise konik külahlıdır. Kubbe kasnağı yüksek tutulmuş olup, kasnak üzerinde silmeler ile belirlenen on iki sivri kemer yer almaktadır. Kemerler, içerisinde niş, pencere ve boş olmak üzere sıralanmaktadır. Kasnağın üzerinde ise yüzeyi sivri kemerli kaval silmelerle hareketlendirilen konik bir külah bulunmaktadır.

Kuzey cephedeki küçük bir girişten ulaşılan mescidin son cemaat yeri bulunmamaktadır. Giriş kapısının üzerinde ve yanlarında birer pencere açılmıştır. Dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınan giriş kapısı, düz lentolu ve sivri kemerli olarak düzenlenmiştir. Giriş kapısının üzerinde küçük ve basit bir pencereye yer verilmiştir. Kapının her iki yanında aynı boyutlara sahip, dikdörtgen formda iki pencereye yer verilmiştir. Bu pencereler, dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış olup, düz lentolu ve sivri kemerli olarak yapılmıştır. Mescidin Doğu ve Batı cephelerinde de dikdörtgen formlu pencerelere yer verilmiştir. Mescidin güney cephesindeki taş mihrap, iç kalenin güney duvarında yer alan silindirik burca dayanmaktadır.

Mihrap nişi silindirik burcun bulunduğu kısma denk gelmektedir. İç içe sivri kemerli iki nişten oluşan taş mihrap, burç içerisine yerleştirilmesinden dolayı mescidin boyutlarına oranla derin ve yüksektir. Mihrap, üç yönden altıgenlerden oluşan geometrik bir zincirekle çerçevelenmiştir. Büyük mihrap nişinin içerisinde yer alan ikinci küçük niş, mukarnas kavsaralıdır. Kale Mescidi, kademeli ve yüksek kasnaklı, içten küçük kubbe ile örtülü uygulaması olmasından dolayı Anadolu’da tek ve önemli bir örnektir. Mihrap dışında süslemesi olmayan kale mescidi tamamen kesme taş malzeme ile yapılmıştır.

Paylaşın

Erzurum: Ulu (Atabey) Camii

Ulu (Atabey) Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Camiikebir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Caminin yapım tarihi kesin olarak bilinmese de bazı kaynaklara göre Saltuklu Beyliği döneminde Emir İzzettin Saltuk’ un oğlu Melik Nasırüddin Muhammed tarafından H 575./ M. 1179-1180 Ebü’l Feth Mehmede yılında yaptırılmıştır. Yazar Mehmet Nusret’in Tarihçe-i Erzurum adlı kitabında, duvarda asılı bir levhadan bahsetmektedir. Bu levhadaki yazılı metinde, ‘‘Mescidü’l Camii Alim, Abid, Ebu’l Feth Melik Muhammed beş yüz yetmiş beş senesinde inşa etti’’ şeklinde ifadeler yer almaktadır. Aynı ifadele Erzurumu ziyaret eden Lynch tarafından da nakledilmiştir. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A-188 sayılı kararı ile koruma altına alınmıştır.

Çeşitli dönemlerde tahrip olan Ulu Camiinin onarım tarihçelerinin belirtildiği kitabeler mevcuttur.
Bu onarım kitabelerinden birincisinde, Caminin kıble duvarında H.1039/M.1629-1630 tarihini taşıyan 4 (dört) satırlık tamir kitabesi mevcuttur. Bu kitabede ‘‘ Atabek Camii’’ olarak bahsedilmiştir. İkincisinde, Cami Nasuhpaşazade Hüseyin Paşa tarafından 1639 yılında onarılmıştır. Üçüncüsünde, Camiinin bu günkü mihrap önü kubbesi olan kırlangıç örtülü kubbenin güney tarafında kiriş üzerinde bulunan kitabede ‘‘ Sene H-1202/ M-1787 tarihi geçmektedir.

Dördüncüsünde, camiinin bu günkü mihrap önü kubbesi olan kırlangıç örtülü kubbenin kuzey tarafında kiriş üzerinde bulunan kitabede Bünyad-ı Sene 1275/ M. 1858-59 tarihi geçmektedir. Beşincisi, 1957 yılında onarım görmüş. ( Doğudaki ikinci ve üçüncü sahınlar yenilenmiştir). Caminin bu onarımlarından başka 1858 ve 1860’lı yıllarda yapılan onarımları da kitabelerle belirtilmiştir. 1964-1965 ve 2006 yıllarında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından onarılmıştır. Camiinin bütün duvarları ve sahınları yer yer bazı bölümleri yer yer bütün olarak onarım geçirmiştir.

Erzurum Ulu Camii dikdörtgen bir alana sahip olup, 54.00 x 41.70 m. Boyutlarında bir alana oturmaktadır. Çok ayaklı camiler grubuna giren Erzurum Ulu Caminin harim kısmı mihraba dik yedi (7) sahından oluşmaktadır. Ulu caminin üst örtüsünde farklı örtü sistemleri uygulanmıştır. Beş bölümlü olarak yapılan Orta sahın yanlardaki sahınlardan genişliği, yüksekliği, ayak ve kemerleri ile farklı tutulmuştur. Orta sahın yanlardaki sahınlardan daha geniş ve daha yüksek tutulmuştur.

Orta sahında girişten itibaren art arda iki beşik tonoza yer verilmiş olup, akabinde üçüncü bölümde mukarnaslı tonoza, dördüncü bölümde aynalı çapraz tonoza ve son bölümde yani mihrap önü bölümünde ise kıble duvarın bağlı ayaklar ile kuzeyde L biçimli ayaklar üzerine yapılmış olan pandantiflere oturan ahşap kırlangıç örtü sistemiyle yapılmış üstü fenerli bir kubbe mevcuttur. Orta sahının ortasındaki dikdörtgen bölmeye sonradan doğu ve batı yanlara birer kemer atılmak suretiyle kareye çevrilmiş ve bu kare mekanın üzeri fenerli mukarnaslı bir tonozla kapatılmıştır.

Orta sahının batısında bulunan üç sahın ile doğusundaki iki sahın sivri beşik tonozlarla örtülüdür. Bu sivri beşik tonozlar kuzey-güney doğrultusunda yerleştirilmiştir. En doğudaki sahın ise her bir bölümü doğu-batı doğrultusunda yapılan sivri beşik tonozlarla kapatılmıştır. Caminin örtüsünü taşıyan ayaklar kare, dikdörtgen, T ve L şeklinde örülmüştür.

Ulu Camiinin iç mekanında üst örtüsünü taşıyan 47 payenin 19’u duvarlara bitişik 28’i ise bağımsız olarak ele alınmıştır. Evliya Çelebi’nin eserinde 200 ahşap sütundan bahsedilmektedir. İçerideki ayaklar genelde birbirine kademeli kemerlerle bağlanmıştır. Ortadaki dört büyük kemerin oluşturduğu kare alan, yukarı doğru daralan mukarnas dolgulu tonoz ile bunun güneyindeki aynalı çapraz tonoz caminin farklı örtü sistemleri olarak dikkat çeker. Mihrap önünde dört yönde kademeli sivri kemerler üzerine oturan ahşap kırlangıç kubbe, Erzurum yöresine özgü bir örtü olduğu için farklılık arz etmektedir.

Caminin iç mekanındaki diğer bölümler beşik tonozludur. Çatıyla kapatılmış olan üst örtü dıştan düz dam şeklindedir. Evliya Çelebide bahsedilen 200 ahşap direklerin olduğu konusu bazı kaynaklara göre caminin orijinalinde çok sayıdaki ahşap sütunlu bir cami olduğu, daha sonraki onarımları sırasında taşıyıcıların kargire dönüştürüldüğü en son onarımlarda da bu uygulamanın devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Caminin iç mekanındaki taşıyıcılar üst örtü özelliklerine göre farklı form, ölçü ve özelliklerde yapılmıştır. Orta sahın yan sahınlara göre farklı tutulmuş olup yanlardaki sahınlar birbirlerine benzer formlarda yapılmıştır.

Caminin Kapıları: Caminin toplamda beş kapısı bulunmaktadır. Kapılardan üçü kuzeyde, ikisi doğuda bulunmaktadır. Bugün kapatılmış olan ve bir zamanlar sultan için giriş kapısı olarak kullanıldığı kaynaklarda belirtilen küçük bir girişin de güney cephenin doğu köşesine yakın bir yerde olduğu kalan izlerden anlaşılmaktadır
Kuzey Cephedeki Kapılar : Kuzey cephede bulunan üç kapıdan orta sahına açılan ve cümle kapısı olarak addedilen taç kapı, doğudan ve batıdan ikinci sahınlara açılan iki kapıdan farklı özelliklere sahiptir. Basık kemerli ve eyvan tarzında girişi olan orta kapı en dışta kademeli silmelerle dikdörtgen şeklinde çerçeve ile çevrelenmiş olup, yuvarlak kemerlidir.

Silmelerin birleştiği sütunca başlıkları basit bezemeli olarak ele alınmıştır. Kapının yan tarafında 2 m. yükseklikte bir niş olup, üzerinde ise dikdörtgen formlu bir pencere yer almaktadır. Kuzey cephenin batısındaki giriş kapısının asıl giriş kısmı basık kemerlidir. Ancak kavsara kısmının ise yuvarlak kemerli olmasıyla farklı tutulmuştur. Orta kapıda olduğu gibi üst kısımda bir pencereye yer verilmiştir. Zeminden yüksek tutulmuş olan kapıya dört basamakla çıkılmaktadır. Ulu caminin orijinal mimarisine ve dönemine uygun formu yansıtması bakımından önemli yere sahiptir. Kuzey cephesinin doğu tarafında yer alan üçüncü giriş kapısı da üç kademe halinde yapılmış zengin profilli yuvarlak kemerli forma sahiptir.

Doğu Cephedeki Kapılar: Caminin doğu cephesinde iki kapı bulunmaktadır. Bu kapılardan kuzey köşede olan kapı iç içe iki çerçeve ile çevrelenmiş yuvarlak kemerli ve mihrabiyelidir. Kapının ilk girişi eyvan tarzında olup, dıştan daha vurgulu yapılmıştır. Kapının giriş kemeri üzerinde H. 1277/ M.1680 tarihini veren onarım kitabesi yer almaktadır. Aynı cephedeki diğer kapıda yine yuvarlak kemerli olarak yapılmıştır. Bu kapı dıştan profilsiz, eyvan şeklinde bir düzenlemeye sahiptir. Her iki kapı da birkaç basamakla çıkılan bir forma sahiptir. Bazı kaynaklara göre kapılardaki yuvarlak kemer formları sonraki onarımlarda şekillenmiş olmalıdır.

Caminin duvarlarının üst kısımlarında, kuzey cephesinde yedi, doğu cephesinde altı, güney ve batı cephelerinde beşer olmak üzere farklı form, seviye, ölçü ve özelliklerde yirmi üç pencereye yer verilmiştir. Bu pencerelerin dışında alt seviyelerde örülmüş doldurulmuş pencereler ile kıble duvarında doğudaki sahına açılan bir pencere daha görülmektedir. Caminin Güneydoğu köşesine silindirik gövdeli dayanak kulesi yerleştirilmiştir. Batı cephe caminin en sade cephesidir. Caminin Kuzeybatı köşesi pahlanmıştır. Bu cephede belediye tarafından yaptırılan bir çeşme ile anonim bir mezar bulunmaktadır.

Minare: Caminin kuzeybatı köşesinde yer alan 25,5 m. yükseklikteki minare taş bir kaideye sahiptir. Gövde silindirik ve tuğladan basit sepet örgü tekniğinde yapılmıştır. Şerefeye mukarnas dolgulu bir kuşakla geçilmiştir. Şerefe altı ve şerefe kesme taştan, petek kısmı tuğladan yapılmıştır. Minareye caminin içinden çıkılmaktadır. Bazı kaynaklara göre şerefe altındaki mukarnaslardan yola çıkılarak XVI. yy. da caminin onarımı sırasında minareninde yapılmış olabileceği düşünülmektedir.

Mihrap: Caminin kıble duvarı üzerindeki üç sıradan oluşan mukarnas kavsaralı taş mihrap 5.45 m. yüksekliğinde 4.35 m. genişliğinde yapılmıştır. Mihrap iç içe kademeli olarak derinleşen dört silmenin oluşturduğu sivri kemerle çevrelenmektedir. Çerçeveleyen üç kuşaktan ilki yüksek kabartma şeklinde sekizgen geçmelerin meydana getirdiği sonsuzluk prensibinin de ele alındığı geometrik bir kuşaktır.

Yan kısımlarda tahrip olan bu kuşak üst tarafta daha sağlamdır. Zar başlıklı olan mihrap nişi yuvarlak sütuncelerle sonlanmıştır. Mihrabın batı ve doğusunda birer yan mihrap daha bulunmaktadır. Bu küçük mihraplar daha basit olarak yapılmıştır. Camide mihrap önü bölümünde bulunan ahşap minber ve vaaz kürsüsü orijinal olmayıp yakın tarihte konulmuştur. Erzurum Ulu Camii boyutları, düzgün taş işçiliği, zengin örtü sistemi, orta sahının ayak ve kemer düzenlemeleri ile Erzurum’un en önemli ve en eski camisidir.

Bazı kaynaklara göre caminin içerisinde kuzeydoğu köşede çeşme olduğu düşünülen sivri kemerli ve iki renkli taştan yapılmış bir niş bulunmaktadır. Ayrıca bu nişin yannda merdivenlerle çıkılan küçük bir hücre de çile odası olarak kullanılmıştır İç mekanda orta sahının geniş tutulması ve bu bölümde tonoz fenerine yer verilmiş olması camiyi farklı kılmakla birlikte, düzgün kesme taştan inşa edilmiş olan Ulu Caminin beden duvarları da kendi döneminin ve bölgesel mimarinin özelliklerini taşımaktadır.

Paylaşın

Erzurum: Esatpaşa Camii

Esatpaşa Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Rabia Ana Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Caminin giriş kapısının üzerinde yer alan mermer kitabeye göre 1830-1836 M. Tarihleri arasında 7 yıl Erzurum valiliği yapmış olan Esat Muhlis Paşa tarafından, Sultan II. Mahmud adına yaptırılmıştır. Yapı Erzurum Valiliği yapan Zarif Mustafa Paşa zamanında harap olmuştur. Bunun üzerine yapı 1269 H.-1852 M. tarihinde Sultan Abdülmecit tarafından tamir ettirilmiştir.

Talik hatla yazılan cami kitabesi beş satırda yazılmış ve ikişer bölme içine alınmıştır. Kitabenin üst sırasının ortasında kartuş içine alınmış Sultan Abdülmecit tuğrası bulunmaktadır. Cami muntazam ve kaliteli kesme taş işçiliğine sahiptir. Cami, merkezinde ahşap destekli, düz tavanlı ve dikdörtgen planlıdır. Girişin üst tarafında mahfil bulunmaktadır. Üst örtü dört destek ile taşınmaktadır.

Caminin kuzey ve güney cephesinde ikişer, doğu ve batı cephesinde ise üçer pencere yer almaktadır. Günümüzde kapatılan son cemaat yeri altı adet ahşap sütuna oturmuş ve eğimli çatı ile örtülmüştür. Caminin mihrabı sade ele alınmış ve dış bükey silmelerle sınırlandırılmış.

Minber sade verilmiş ve son dönemlerde yapılmıştır. Caminin girişi yuvarlak kemerli verilmiş ve silmelerle sınırlandırılmıştır. Sade ele alınmış. Asıl kapı açıklığı üzerinde kitabesi yer almaktadır. Caminin içinde belirli yerlerde hat sanatının örneklerinden levhalar yer almaktadır.

Minare caminin kuzey batısında yer almakta olup kare kaideli, silindirik gövdelidir. beden duvarları üzerine oturan minarenin pabuç kısmı küp şeklindedir. Bu özelliği ile Erzurum’da tektir. Cami Minaresi Erzurum’un en yüksek görünümüne sahiptir. Cami geniş bir avlu içerisinde yer almakta olup caminin kuzeydoğusunda tuvaletler ve abdest alma yerleri bulunmaktadır.

Son cemaat yerinin doğusu sonradan mezar konularak türbeye dönüştürülmüştür. Mezarlardan biri 1283 H.-1866 M. yılında ölen Nakşibendi Mürşidi Osman Efendi’ye aittir. Caminin güneyinde hazire bulunmaktadır. 40 kadar mezarın olduğu hazireye Erzurum’da görev yapmış alimler ve paşalar defnedilmiştir. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Paylaşın

Erzurum: Emir Şeyh Camii

Emir Şeyh Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Sultanmelik Mahallesi, Yenikapı Caddesi üzerinde yer almaktadır. Yaya olarak ve şehrin farklı noktalarından toplu taşıma araçları ve özel araçlarla ulaşım sağlanmaktadır.

Caminin kitabesi bulunmamaktadır. Yapım tarihi ve vakfiyesi ile ilgili bilgi edinilememiştir. Mimari özelliklerine göre XVIII. Yüzyıla tarihlendirilmektedir. Cami düz tavanlı ve ahşap desteklidir. Camiden batı ve doğu yönlerine çift pencere açılır. Caminin ana mekanı ahşap tavanla örtülmüş ve orta kısmı yükseltilmiştir. Alt kısmında yazı kuşağı, göbek kısmında ise yıldız motifi işlenmiştir.

Ahşap mahfile son cemaat yerinden çıkılmaktadır. Son cemaat yeri ise günümüzde kapatılmış ve orjinalliğini kaybetmiştir. Mihrap nişi beş kenarlıdır ve kavsarası üç kademelidir. İkinci kademe mukarnas kavsara ile verilmiş, üst kısım ise istiridye yivlidir. İki yanında sütunca bulunmaktadır. Caminin minberi kuzeybatı köşesinde yer alır.

Mescidin kuzeydoğusunda yer alan kapıdan 6 basamaklı bir merdiven ile türbesine inilmektedir. Türbe Osmanlı öncesine ait olup dikdörtgen planlı ve tonoz örtülüdür. Ahşap minare sacla örtülüdür. Caminin kuzeybatı köşesinde Osmanlı döneminden kalan tek lüleli bir çeşme yer almaktadır. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 13.11.1976 tarih ve A.188 sayılı tescil kararı ile koruma altına alınmıştır.

Paylaşın