Diyarbakır: Enüş Peygamber’in Türbesi

Enüş Peygamber’in Türbesi; Diyarbakır’ın Ergani İlçesi, Otluca Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Ergani, Çayönünde Hz. Ademin torunu, Hz. Şit’in oğlu Hz Anuş (Enüş) yatmaktadır. Peygamberliği kesindir. Tarihin en eski mekanlarından olan ve arkeolojik önemi yüksek olan bir yerde hem inanç hem de arkeoloji turizmi güzellik arzeder. Bu konular Diyarbakır salnamelerinde geçmektedir. Türbedeki taşın üzerinde ‘Yerd bini Mehlail,b.inan b.Enüş,b.Şit b.Adem’ yazılıdır.

Şimdi Kızılca (Otluca) denilen köyün güneyindeki Giresor ile kuzeyindeki Balahur (Kızılyamaç)’ın da bir şehir harabesi olduğu meydandadır. Bunların Enüş peygamber tarafından kurulduğu, Hz. İdris’in burada yaşadığı ve ilkyazının onun tarafından burada yazıldığı ve ilk defa demiri erittiği yerli efsaneler arasındadır.

Maden ve Amedi köyü civarında, Kalhane köyünde bakır, Girgis köyü ile Zülküf dağının kuzey batı eteklerinde altın, Hilarda cam, Giresorda demir madenleri işletildiği söylenir. Bunların bir çoğunun eritme ocakları ile maden sahaları da halen bilinmektedir.

Şit aleyhisselam Adem aleyhisselam’dan sonra gönderilen – ikinci – peygamberdir. Adem aleyhisselam’in oğludur. Babası vefat edince kendisine peygamberlik ve ayrıca 50 suhuf kitap verildi. Şit aleyhisselam vefat etmeden önce yerine oğlu Enüş’ü halife tayin etti.

Enuş (Yaneş) peygamber Hz.Şit’in en sevdiği çocuğu idi. Hz. Enüs, Hz. Şit 105 yaşında iken doğmuştur. Annesi ise Hazura hanımdır. Hz. Enüş Na’me isimli hanımla evlenmişti. Gökbilimi hakkında derin bilgisi olan bir zattır. 960 yıl ömür yaşamıştır. Bundan dolayıdır ki Hilar, Kızılca, Kikan üçgeni dünyanın ilk yerleşim olarak kabul edilir. Yani insanın yaratılışı ve çoğalımı burada başlayıp sonra dünyaya dağılmıştır.

Hz. Enüş’un kabrine yaklaşık iki km ötede Çayönü harabeleri vardır. Hz. Enüş’un cenazesini kıldıran Hz. İdris terzilerin piridir. Ahd-i atik Enüş peygamberle İdris peygamberin aynı olduğunu ifade eder. Çayönü’nde halk avladıkları hayvanı bazen avladığı yerde parçalayıp kendilerine gerekli olan kısımlarını getirirlerdi.

Çakmaktaşı ve doğal camdan kazıyıcılar ile yüzer, tabaklayıp kemik spatulalarla işlerdi. Deriyi yine doğal camdan bıçaklar ile kesip biçer, kemikten değişik boyda buzlarla delikler açıp deri sırımları ya da bitkisel liflerden yaptığı iplikleri geçirdiği kemik iğnelerle dikerdi. Enüş peygamberin bir medeniyete öncülük ettiği ile ilgili veriler dikkati çekmektedir

Paylaşın