Gıda Fiyatları 19 Yılda 28 Kat Arttı

2005 yılı mart ayında 113 olan gıda fiyatları endeksi 2024 yılı mart ayında 3 bin 150’ye yükseldi. Böylece gıda fiyatları 2005 yılından bu yana 27,9 kat arttı.

Haber Merkezi /Mart 2005’te yüzde 4,83 olan yıllık gıda enflasyonu mart 2024’te yüzde 70,41’e yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), enflasyon verilerinin ardından yaptığı açıklamada, “TÜİK, Mart 2024 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 70,41 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran” ifadelerine yer vererek en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonunun yüzde 110,6 olduğunu kaydetti.

Açıklamada DİSK-AR’ın araştırmasına ait verilere yer verildi. DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 70,4 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 86,5 oldu.

Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 80,3 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 92 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 110,6 olarak gerçekleşti.

“Yüksek gelir gruplarının daha düşük enflasyon hissettiği görülüyor” ifadelerine yer verilen araştırma raporunda dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 67,3 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 51,3 olduğu kaydedildi.

Raporda, “Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 111 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor” denildi.

Gıda fiyatları 27,9 kat arttı

2005 ve 2024 verilerinin karşılaştırıldığı açıklamada son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki farkın açılmaya başladığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

2005 Mart’ta 115 olan TÜFE endeksi, Mart 2024’te 2.139’a yükseldi. 2005 Mart’ta 113 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024 Mart’ta 3.150’ye yükseldi. Böylece TÜFE 2005’ten bu yanda 18,6 kat; gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 27,9 kat arttı.

Mart 2005’te yüzde 7,9 olan yıllık enflasyon oranı Mart 2024’te yüzde 68,5 oldu. 2005’te yüzde 4,83 olan yıllık gıda enflasyonu ise Mart 2024’te yüzde 70,41’e yükseldi.

Öte yandan son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılmaya başladı. Mart 2005’te TÜFE’yle aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Mart 2024’te TÜFE’nin 1.011 puan (yüzde 47,3) üstüne çıktı.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Mesajı: Hedefimize Ulaşana Kadar…

Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon mart ayında yüzde 3,16, yıllık enflasyon ise yüzde 68,50 oldu. ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon mart ayında yüzde 5,68 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,63 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.

Şimşek “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” dedi.

“Deprem hariç harcama kontrolüyle sıkılaşacak maliye politikası ile birlikte tüm bu gelişmeler enflasyon beklentilerinin çıpalanmasını sağlayacak ve dezenflasyon sürecini destekleyecektir” diyen Şimşek “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Mart ayında gelen enflasyon verisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikasına nasıl karar vereceğini belirlemesi açısından önemli.

Şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutan TCMB, Mart ayında beklenmedik bir şekilde faizi yüzde 50’ye çıkarmıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36.

TÜİK’e göre enflasyon yüzde 68,50

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre enflasyon yüzde 124,63

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında lokanta ve otellerde aylık yüzde 0,31, haberleşmede aylık yüzde 0,64’lük düşüş kaydedildi. Çeşitli mal ve hizmetlerde ise aylık yüzde 8,61, eğlence ve kültürde yüzde 10,13, ulaştırmada yüzde 3,01, ev eşyasında yüzde 7,98, konutta yüzde 8,74, giyim ve ayakkabıda yüzde 10,32, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 10,06’lık artış kaydedildi.

Paylaşın

ENAG Açıkladı: Yıllık Enflasyon Yüzde 124,63

ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon mart ayında yüzde 5,68 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,63 oldu. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon mart ayında yüzde 3,16, yıllık enflasyon ise yüzde 68,50 oldu.

Haber Merkezi / Enflasyon rakamlarına ilişkin açıklama yapan Mehmet Şimşek “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” dedi.

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında lokanta ve otellerde aylık yüzde 0,31, haberleşmede aylık yüzde 0,64’lük düşüş kaydedildi. Çeşitli mal ve hizmetlerde ise aylık yüzde 8,61, eğlence ve kültürde yüzde 10,13, ulaştırmada yüzde 3,01, ev eşyasında yüzde 7,98, konutta yüzde 8,74, giyim ve ayakkabıda yüzde 10,32, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 10,06’lık artış kaydedildi.

TÜİK’e göre enflasyon yüzde 68,50

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti.

Bakanı Şimşek’ten enflasyon açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.

Şimşek “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” dedi.

“Deprem hariç harcama kontrolüyle sıkılaşacak maliye politikası ile birlikte tüm bu gelişmeler enflasyon beklentilerinin çıpalanmasını sağlayacak ve dezenflasyon sürecini destekleyecektir” diyen Şimşek “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Mart ayında gelen enflasyon verisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikasına nasıl karar vereceğini belirlemesi açısından önemli.

Şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutan TCMB, Mart ayında beklenmedik bir şekilde faizi yüzde 50’ye çıkarmıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36.

Paylaşın

İTO Duyurdu: İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 78,25

Mart ayında, İstanbul’da yıllık bazda perakende fiyatlar yüzde 78,25, toptan fiyatlar ise yüzde 63,21 arttı. Perakende fiyatlar mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,93, toptan fiyatlar ise yüzde 3,78 arttı.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2024 Mart Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; 2024 Mart ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 3,93, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 3,78 oranında arttı.

2023 Mart ayına göre 2024 Mart ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 78,25, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 63,21 olarak gerçekleşti.

Mart 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Giyim Harcamaları grubunda yüzde 8,96, Diğer Harcamalar grubunda yüzde 8,66, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 6,01, Konut Harcamalarında yüzde 3,90, Gıda Harcamalarında yüzde 3,62, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 3,05, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 1,06, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 0,20 artış izlendi.

Mart 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Madenler Grubunda yüzde 7,85, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 5,20, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 3,30, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 2,65, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 0,83 ve Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 0,43 artış izlenmiştir. Mensucat Grubunda ise herhangi bir değişim gözlenmedi.

İTO’nun şubat verileri

2024 Şubat ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4,07, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4,64 oranında arttı.

2023 Şubat ayına göre 2024 Şubat ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 76,58, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 65,06 olarak gerçekleşti.

Şubat 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 6,73, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 5,58, Gıda Harcamalarında yüzde 4,98, Konut Harcamalarında yüzde 4,65, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 2,54 ve Diğer Harcamalar grubunda yüzde 0,14 artış, Giyim Harcamaları grubunda yüzde -1,51 ve Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde -0,23 azalış izlendi.

Şubat 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 13,53, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 11,26, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 7,55, Mensucat Grubunda yüzde 4,61, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 2,80, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 1,69 ve Madenler Grubunda yüzde 1,27 artış izlendi.

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Dikkat Çeken Enflasyon Ve TL Analizi

Yerel seçimler öncesi son Türkiye raporunu yayınlayan Goldman Sachs, raporunda, “Seçim sonuçlarından bağımsız olarak hem parasal hem de mali politikanın devamını ve rezervlerin yanı sıra TL’nin üzerindeki baskının da yatışmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Raporda ayrıca, “Olumsuz baz etkisi nedeniyle de martta enflasyonun yıllık bazda yüzde 68,5’e yükseleceğini tahmin ediyoruz” denildi.

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, 31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi son Türkiye raporunu yayınladı.

Raporda, “Seçim sonuçlarından bağımsız olarak hem parasal hem de mali politikanın devamını ve rezervlerin yanı sıra TL’nin üzerindeki baskının da yatışmasını bekliyoruz. Bütçe gelirlerinin uzun dönemli ortalamasına ulaşmasından dolayı seçimlerin ardından geçen yıla benzer vergi artışları beklemiyor ve harcama yönlü baskıların da azalacağını düşünüyoruz” ifadesi kullanıldı.

Yıl sonu enflasyon tahminine de yer verilen raporda, “Enflasyonun mayısta zirveye çıkacağını ve oradan olumlu baz etkileriyle birlikte yıl sonuna kadar yüzde 33’e kadar keskin bir düşüşe başlayacağını tahmin ediyoruz” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, döviz talebine ilişkin olarak, “Türk halkının seçimlerden sonra TL’nin aşırı değer kaybedeceğine yönelik düşüncelerinden kaynaklı artan döviz talebi var ancak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizinde geçen hafta 500 baz puan artışa gitmesinin böyle bir değer kaybı olasılığının düşük olduğuna dair güçlü bir sinyal gönderdiğini düşünüyoruz” ifadesine yer verildi.

“Enflasyon yüzde 68,5’e yükseleceğini tahmin ediyoruz”

Ramazanın bu yıl mart ayına denk gelmesi nedeniyle artan gıda ve hizmet enflasyonuyla birlikte enflasyonun bu dönemde yüksek seyretmeye devam edeceği öngörüsüne yer verilen raporda, “Olumsuz baz etkisi nedeniyle de martta enflasyonun yıllık bazda yüzde 68,5’e yükseleceğini tahmin ediyoruz” denildi.

Raporda, aylık bazda döviz kurundaki zayıflık nedeniyle yükselen çekirdek mal enflasyonuna karşılık diğer Tüketici Fiyat Endeksi alt kalemlerinde yavaşlama beklendiğine işaret edilerek, mevcut enflasyon ortamında ücret artışları ve ramazan ayının enflasyon üzerindeki toplam etkisini hesaplamanın zorluğu nedeniyle tahminler üzerinde bir belirsizlik olduğu kaydedildi.

Paylaşın

Mahfi Eğilmez’den Uyarı: Hiperenflasyona Gidebiliriz

Enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulunan Ekonomist Mahfi Eğilmez, “Türkiye’de hiperenflasyon var demek yanlıştır. Türkiye’de olan çok yüksek enflasyondur. Biraz daha gayret edersek hiperenflasyona gidebiliriz orası ayrı” dedi.

Haber Merkezi / Ekonomist Mahfi Eğilmez, sosyal medya hesabı üzerinden hiperenflasyon değerlendirmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Eğilmez, açıklamasında, şu ifadeleri kullandı:

“Hiperenflasyona girip girmediğimizi soran, hatta hiperenflasyon içinde olduğumuz halde bunu yazmaktan çekindiğimizi ileri süren arkadaşlar var. Arkadaşlar, teknik tanımları istediğiniz gibi değiştiremezsiniz. Hiperenflasyon yıllık enflasyon oranının yüzde 200 sınırını aştığı enflasyon oranına verilen addır.

Türkiye’de TÜİK’in açıkladığı enflasyon yüzde 67, ENAG’ın açıkladığı enflasyon ise yüzde 127’dir. Enflasyonu bu çapta ölçen başka bir kurum ya da şirket yok. İTO da ölçüyor ama yalnızca İstanbul için ücretliler geçinme endeksi olarak ölçüyor. Sadece kendi çevremizdeki gıda fiyatlarına ya da kiralara bakarak Türkiye’de hiperenflasyon var demek yanlıştır.

Fiyatları bütün Türkiye’den ve TÜFE endeksinde olduğu gibi 400’den fazla mal ve hizmetten her ay toplayıp , ağırlıklandırıp öyle bakmak lazım. Türkiye’de olan çok yüksek enflasyondur. Biraz daha gayret edersek hiperenflasyona gidebiliriz orası ayrı.”

Hiperenflasyon nedir? Nedenleri, çözümleri

Dörtnala enflasyon olarak da adlandırılan hiperenflasyon, enflasyonun yılda yüzde 200 sınırını aştığı anlardaki halidir. Paranın değerini yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimi olan hiperenflasyonun en önemli nedeni aşırı parasal genişlemedir.

Merkez Bankası bağımsız olmayan devletlerde para politikasını da hükûmet yönetir. İşte bu noktada hükûmetin maaşların ödenmesi, yatırım ya da bütçe açığının kapatılması için kontrolsüzce para basma kararı alması çok yüksek enflasyona neden olur.

İkincil olarak, ülkede siyasi istikrarın olmadığı, hükûmetlerin ortalama ömürlerinin 1-2 yıl olduğu durumlarda iktidar partisi, seçimlerin tekrarlanacağı ve halkın kendilerini cezalandırıp tekrar iktidara taşımayacağı beklentisi taşımaları durumunda kendilerinden sonra gelecek partinin iktisadi planlarını bilerek ve isteyerek bozacak kısa vadeli gayrı-iktisadi kararlar alabilirler.

Özellikle gelişmemiş ve yeni gelişmekte olan ülkelerde gözlemlenen bu durum, ileride arz ve talep yönlü daralmalara yol açacak derin ekonomik krizlere sebep olabilir.

Hiperenflasyon durumlarında görülen bazı özel durumlar vardır. Örneğin hiperenflasyon dönemlerinde kredi talebi olağanüstü şekilde artar. Bunun da en temel nedeni kredi taksitlerini ödemenin zorluğunun dönemler içerisinde enflasyon oranına bağlı olarak gitgide azalacak olmasıdır. Bunun yanı sıra hiperenflasyon durumlarında elde para tutmanın fırsat maliyeti çok pahalıdır.

Bu durumda ülkedeki finansal okuryazarlık oranına bağlı olarak kişiler yerli parayı ya yüksek faizde değerlendirme ya da bir an evvel ellerinden çıkarma eğilimi gösterirler. İkinci durumun yoğun olduğu ülkelerde yüksek enflasyon düzeyine rağmen ekonomide suni bir canlılık görünebilir.

Düşünülenin aksine kısa vadede yüzde 400’lük enflasyonu düşürmek yüzde 40’lık enflasyonu düşürmekten daha kolaydır. Çünkü böyle durumlarda daha önce siyasi maliyet yüzünden alınamamış tedbirler daha kolay alınabilmektedir.

Üstelik %400’lük bir enflasyonu yüzde 200’e indirmenin siyasi kazancı, yüzde 40’lık enflasyonu %20’ye indirmekten daha fazla olabilir. İkincil olarak, çoğu zaman hiperenflasyona neden olan aşırı parasal genişlemeyi kontrol altına almak bile enflasyonu daha makul düzeylere indirmek için yeterli olabilmektedir.

Uzun vadeli çözümler için bütçe disiplinini sağlayacak reformların yapılması ön koşuldur. Bunun için de kararlı bir finansal istikrar programı uygulanmalıdır. Bu program dahilinde kurumsal açıdan yapılanma, vergilendirilmeyen tabanı vergilendirmeye çalışma, vergi idaresinin iyileştirilmesi ve harcama önceliklerinin kesin olarak belirlendiği bir mali reform önşarttır.

Paylaşın

HSCB, Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Beklentisini Yüzde 49,4’e Yükseltti

Birleşik Krallık merkezli çok uluslu yatırım bankası HSCB, Türkiye için 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 47,9’dan yüzde 49,4 seviyesine yükseltti. 2025 enflasyon beklentisi ise yüzde 29 seviyesinde kaldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son enflasyon raporunda 2024 yıl sonu beklentisi yüzde 36 olarak belirlenmişti.

Seçimlerden sonra politikada büyük bir değişiklik öngörmeyen Birleşik Krallık merkezli çok uluslu yatırım bankası HSBC, Türkiye ile ilgili enflasyon beklentisini revize etti.

Bloomberg HT’de yer alan habere göre, HSBC CEEMEA Ekonomisti Melis Metiner’in hazırladığı 14 Mart tarihli notuna göre banka 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 47,9’dan yüzde 49,4 seviyesine yükseltti. 2025 enflasyon beklentisi ise yüzde 29 seviyesinde kaldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son enflasyon raporunda 2024 yıl sonu beklentisi yüzde 36 olarak belirlenmişti.

HSBC, 2024 yılına ilişkin politika faiziyle ilgili beklentisini yüzde 45’te tutarken, artış olasılığına da dikkat çekti. Banka, enflasyon tahminleri dikkate alındığında faiz indirimlerinin ancak 2025 yılının ilk çeyreğinde yapılabilmesi için alan olduğunu belirtti.

Ekonomide yumuşak inişin öncelik olmaya devam edeceğini öngören HSBC, “Bu da dengesizliklerin yavaş düzeleceği anlamına geliyor. Daha fazla sıkılaştırma ekonominin daha hızlı bir şekilde soğutulmasına yardımcı olacaktır, ancak daha kademeli bir yaklaşım beklemeye devam ediyoruz” dedi.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Para Politikası Kurulu (PPK) beklenti anketine katılan ekonomistler, politika faizinin bugünkü toplantıda yüzde 45’te sabit bırakılacağını öngörüyordu.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Paylaşın

Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 40

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye için enflasyonun 2024 yılında ortalama yüzde 58 ve yıl sonunda ise yüzde 40 olacağı tahminini paylaştı.

Fitch Ratings, açıklamasında ayrıca, “Enflasyon beklentileri hafifledi ve dış likidite riskleri azaldı; bu durum, daha olumlu dış finansman koşulları, yüksek rezervler, düşük döviz korumalı mevduatlar ve daralan cari işlemler açığının yansımasıdır” ifadesine yer verdi.

Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu ise “B”den “B+”ya yükseltti, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkardı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Cuma günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu B’den B+’ya yükseltildiği, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e çevirdiğini açıkladı.

Açıklamada, söz konusu not artırımında, Mayıs 2023 seçimleri sonrasında uygulanan sıkılaşma önlemleri dahil politikaların etkinliği ile makroekonomik ve dış kırılganlıklardaki azalmanın etkili olduğu belirtildi.

Kuruluşun açıklamasında, enflasyon beklentisinin hafiflediği ve dış likidite risklerinin azaldığı da kaydedildi. Bu durumun daha olumlu dış finansman koşulları, yüksek rezervler, düşük döviz korumalı mevduatlar ve daralan cari işlemler açığının yansıması olduğu da belirtildi.

Kuruluş, Türkiye’de ekonominin bu yıl yüzde 2,8 oranında büyümesinin beklendiğini da hatırlatırken, bunun gelecek yıl yüzde 3,1’e çıkabileceğini de belirtti. Fitch’e göre, 31 Mart’ta düzenlenecek yerel seçimler sonrasında ülkede politika değişikliği beklenmiyor.

Fitch’in Türkiye’ye dair bir sonraki kredi derecelendirme değerlendirmesini Eylül ayında yapması bekleniyor. Fitch, son olarak 8 Eylül 2023’te Türkiye’nin kredi notunu ‘B’ olarak teyit etmiş, not görünümünü de ‘negatif’ten ‘durağan’a yükseltmişti.

Fitch, enflasyonun 2024 için ortalama yüzde 58, yıl sonu enflasyonunun ise yüzde 40 olmasını tahmin ettiklerini aktardı. TÜİK verilerine göre Şubat ayında enflasyon yüzde 67 olarak gerçekleşmişti.

Bakan Şimşek’ten açıklama

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in açıklaması ardından sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yorumda, “Uyguladığımız programın somut sonuçları ülke kredi notumuza da yansıdı” dedi.

Bakan Mehmet Şimşek, “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, bu başarıya kayıtsız kalmayarak kredi notumuzu bir kademe yükseltirken, görünümümüzü pozitife çevirdi. Pozitif görünüm önümüzdeki dönemde not artışının süreceğine işaret ediyor” dedi.

Bakan Şimşek, “12 yıl sonra gelen bu not artışında, Türkiye’nin uluslararası normlara uyan, kural bazlı ve öngörülebilir politikalarının etkili olduğunu” belirterek, “Makro-finansal istikrarın daha da güçlenmesiyle böyle olumlu gelişmeler artarak devam edecek. Yılın ikinci yarısında dezenflasyon, daralan cari açık ve bütçe disiplini sayesinde makro finansal istikrar daha da pekişecek ve kredi notumuz yükselecektir” ifadelerini kullandı.

Timothy Ash: Hak Edildi

Merkezi Londra’da bulunan BlueBay portföy yönetimi şirketinin gelişmekte olan piyasalar masasından stratejist Timothy Ash, not artırımının seçimlerden bu yana görülen politika düzenlemesi açısından “hak edildiğini” ifade etti.

Ash, hayalkırıklığına uğratan son enflasyon verisi ile TL ve rezervler üzerindeki olumsuz baskı yüzünden piyasaların son birkaç haftadır Türkiye ile ilgili olarak gergin olduğunu, bu yüzden Fitch’in açıklamasının “ilginç bir zamanlamaya” sahip olduğunu belirtti.

Paylaşın

Gıda Fiyatları Dünyada Yüzde 10.5 Düşerken, Türkiye’de Yüzde 71.03 Arttı

Küresel gıda fiyatları şubatta bir önceki aya göre yüzde 0,7, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,5 azaldı. Türkiye’de ise şubatta gıda fiyat endeksi (Alkolsüz içecekler hariç) aylık bazda yüzde 8,44 yükselirken, yıllık bazda ise yüzde 71,03 arttı.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Türkiye’de gıda fiyatlarında artış sürerken, dünyada gerilemeye devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından derlenen, tahıllar, yağlı tohumlar, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarındaki aylık değişimleri izleyen dünya gıda fiyatları endeksi ocak ayında 118,2 seviyesinden şubat ayında 117,3’e düştü.

Buna göre küresel gıda fiyatları şubatta bir önceki aya göre yüzde 0,7, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,5 azaldı. Gıda fiyatları endeksi böylece Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti.

Türkiye’de ise şubatta gıda fiyat endeksi (Alkolsüz içecekler hariç) aylık bazda yüzde 8,44 yükselirken, yıllık bazda ise yüzde 71,03 arttı.

FAO verilerine göre alt endekslerdeki değişimler ise şöyle oldu: Tahıl fiyatları endeksi, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 5,0 azaldı. Tahıl fiyatları yıllık bazda ise yüzde 22,4 geriledi.

Bitkisel yağ fiyatı endeksi, şubatta bir önceki aya göre yüzde 1,3, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azaldı. Süt ürünleri fiyatı endeksi, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 1,1 artarken geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,4 azaldı.

Et fiyatı endeksi, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 1,8 artmış, bir yıl öncesine göre ise yüzde 0,8 azaldı. Şeker fiyatı endeksi, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 3,2 artarken geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,5 artış gösterdi.

Paylaşın

Ekonomist Demiralp, Seçim Sonrasını İşaret Etti: Enflasyon Artacak

Ekonomist Prof. Dr. Selva Demiralp, “Yerel seçim döngüsü sona erdiğinde, para ve maliye politikaları kısa bir aradan sonra muhtemelen yeniden sıkılaşacaktır. Yıl ortasına kadar politika ilacının tüm acılığını tadacağız. Enflasyon en azından o zamana kadar yükselecek, asgari ücrete yapılan zamlar ve diğer mali adımlar ise eriyecek” dedi.

Türkiye’nin enflasyonla mücadelesi devam ederken, uluslararası medyada Türkiye’nin seçim sonrası enflasyonla mücadele stratejilerine ilişkin detaylı analizlere geniş yer veriliyor. Reuters tarafından yayınlanan son analiz haberine göre, Türkiye’nin, uzun süredir yüksek seyreden enflasyonla başa çıkmak için daha fazla politika adımı atması gerektiği vurgulanıyor.

Reuters’a göre; Türkiye, seçimden sonra enflasyonun acı gerçeğiyle karşılaşacak. Ayrıca Türkiye, yerel seçimlerden sonra inatçı şekilde yüksek seyreden enflasyonu düşürmek için daha fazla politika adımı atacakken, yıllardır yükselen fiyatlar nedeniyle zaten zor durumda olan Türk halkının daha fazla mağdur olacak.

Haberde, Türkiye’nin yerel seçimlerin ardından enflasyonu düşürmek için daha fazla politika adımı atması beklentisiyle, hane halkı ve yatırımcılar arasında şüphelerin arttığına dikkat çekiliyor. Özellikle Merkez Bankası’nın faiz oranlarını %8,5’ten %45’e çıkararak yaptığı U dönüşünün, enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olup olmadığına yönelik belirsizlikler vurgulanıyor.

Haberde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, geçen yıl benimsenen politikaların fiyatlarda rahatlama sağlayacağına yönelik açıklamaları hatırlatılırken, aynı zamanda Merkez Bankası’nın enflasyonun tahminlerin üzerinde seyretmesi halinde faizleri daha fazla artırabileceği belirtiliyor.

Ancak, Şubat ayı enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde çıkması ve iç talebin yüksek seyretmeye devam etmesi, seçim sonrasına kadar daha fazla mali ve parasal adım atılacağı beklentilerini artırıyor.

“Enflasyon artacak”

Koç Üniversitesi öğretim üyesi ve eski Merkez Bankası ekonomisti Prof. Dr. Selva Demiralp’in değerlendirmelerine yer verilen haberde, yerel seçim döngüsünün sona ermesiyle para ve maliye politikalarının muhtemelen yeniden sıkılaşacağı öngörüsü dile getiriliyor. Bu durumun, enflasyonun artmasına ve asgari ücret gibi mali adımların etkisini azaltmasına neden olabileceği ifade ediliyor.

Prof. Dr. Demiralp, yaptığı açıklamada, “Yerel seçim döngüsü sona erdiğinde, para ve maliye politikaları kısa bir aradan sonra muhtemelen yeniden sıkılaşacaktır. Yıl ortasına kadar politika ilacının tüm acılığını tadacağız. Enflasyon en azından o zamana kadar yükselecek, asgari ücrete yapılan zamlar ve diğer mali adımlar ise eriyecek” dedi.

Haberde, JPMorgan’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın nisan ayında 500 baz puanlık faiz artışı beklediği öngörüsüne de yer veriliyor. Ayrıca, uzmanların hükümetin iç talebi soğutmak için kredi kartı harcamalarını azaltacak önlemler alabileceği yönündeki söylemlerine de dikkat çekiliyor.

Son olarak, haberde Türkiye’nin en büyük iş grubu TÜSİAD’ın baş ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç’ın değerlendirmelerine de yer veriliyor. Altınsaç, enflasyonun mayıs ayından sonra düşeceğini ancak iç talebin güçlü seyrinin Merkez Bankası’nın öngördüğü kadar düşmeyeceğini ifade ediyor.

Reuters’in anketine göre yıllık enflasyonun yıl sonunda yüzde 42,7’ye çıkması bekleniyor.

Paylaşın