Cevdet Yılmaz, Tek Haneli Enflasyon İçin Tarih Verdi!

Enflasyonla mücadeleye ilişkin soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 3 yıllık perspektifle hazırlanan Orta Vadeli Program’ın (OVP) kararlı şekilde uygulandığını ve sonuçlarının görüldüğünü dile getirdi.

Yaz aylarında enflasyonda ivme kaybı yaşanacağını belirten ve “Yıllık bazda rakamların zirve yapacağı ay, mayıs enflasyonu” diyen Yılmaz, sonraki dört ayda hızlı bir düşüşün olacağını kaydetti. “Ne kadar düşer?” sorusu üzerine Yılmaz, “20 puanlık bir düşüş bekliyorum” ifadesini kullandı.

Düşüşün esas etkisinin program olduğunu aktaran Yılmaz, “Aylık bazda ciddi düşüşler göreceğiz sonra da yıllık düşüşleri göreceğiz.” dedi. Yılmaz, enflasyonun gelecek yıl daha da düşeceğini, 2026 yılında ise tek haneye ulaşılacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kanal 7’de canlı yayımlanan Başkent Kulisi programında gündemi değerlendirdi ve soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesinin sorulması üzerine Yılmaz, görüşmeyi çok olumlu değerlendirdiğini vurguladı.

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından Türkiye’nin seçimsiz bir döneme girdiğini, bu dönemin ülke için tarihi bir fırsat olduğunu ifade eden Yılmaz, bu sürecin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Siyaset alanında rekabetçi işbirliğine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, “Hem rekabet edeceksiniz hem de ülkenin geleceği adına işbirliği yapacaksınız ortak menfaatlerimiz ve milletin beklentileri için. Yeni anayasa tartışmalarından tutun ekonomik reformlara, sosyal konulara varıncaya kadar bir çok alanda iktidarıyla muhalefetiyle yapmamız gerekenler var. Dış politikada çok önemli gündemlerimiz var. Bütün bu konularda siyasi kutuplaşmanın azalması, siyasi diyaloğun artması son derece faydalı. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu zaten ‘Türkiye’nin ihtiyacı’ şeklinde ifade etti” diye konuştu.

“Görüşmelerin arkası gelir mi?” sorusuna Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız da iadeiziyarette bulunacağını ifade etti. Bu diyaloğun devam etmesinde büyük fayda var. Ama bu rekabetin ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor, mutlaka siyasi rekabet de devam edecektir” yanıtını verdi.

CHP’den görüşmeye ilişkin farklı seslerin duyulduğunun hatırlatılması üzerine Yılmaz, “Farklı sesler de duyduk. Sayın Özel’in gösterdiği tavır, doğru bir tavır. Türkiye’nin ihtiyacı neyse siyasetin bunu görmesi, halkın beklentilerini görmesi lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyonla mücadeleye ilişkin yapılan çalışmalara ilişkin soruları da yanıtladı. Yılmaz, 3 yıllık perspektifle hazırlanan Orta Vadeli Program’ın (OVP) kararlı şekilde uygulandığını ve sonuçlarının görüldüğünü dile getirdi.

Yaz aylarında enflasyonda ivme kaybı yaşanacağını belirten ve “Yıllık bazda rakamların zirve yapacağı ay, mayıs enflasyonu” diyen Yılmaz, sonraki dört ayda hızlı bir düşüşün olacağını kaydetti. “Ne kadar düşer?” sorusu üzerine Yılmaz, “20 puanlık bir düşüş bekliyorum” ifadesini kullandı.

Düşüşün esas etkisinin program olduğunu aktaran Yılmaz, “Aylık bazda ciddi düşüşler göreceğiz sonra da yıllık düşüşleri göreceğiz.” dedi. Yılmaz, enflasyonun gelecek yıl daha da düşeceğini, 2026 yılında ise tek haneye ulaşılacağını belirtti.

Finansal göstergelerde Türkiye’nin iyileşme sürecinde olduğunu ifade eden Yılmaz, “Halk ne zaman hissedecek” sorusu üzerine de “Yaz döneminden sonra bunu daha fazla görmüş olacağız. Aslında otomotivde, bir takım alanlarda görmeye başladık bunları. Ama gıda ve hizmetlerde katılık var, onu kırmaya çalışıyoruz. Onlarla birlikte halkımızın hayatında daha fark edilir hale gelecek. Bu, enflasyon negatif olacak anlamında değil, artış hızında çok ciddi bir yavaşlama olacak” diye konuştu.

“Kredi derecelendirme kuruluşları not artırımı yaptılar. Bunlar ne anlam ifade ediyor?” sorusuna Yılmaz, “Esas olan yatırımların gelmesi. Yatırımlar Türkiye’ye gelmeye başladı. Özellikle portföy yatırımlarında ciddi bir artış görüyoruz. Doğrudan sermayede de çok umut verici sinyaller görüyoruz. Yatırımcı ilgisinin arttığını görüyoruz” yanıtını verdi.

Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin, seçim süreçlerinin bitmesiyle siyasi güven ortamını, istikrarı, öngörülebilirliği sağladığına işaret ederek, Orta Vadeli Program ve diğer dokümanlarla da politika belirsizliklerini giderdiklerini söyledi.

“Türkiye’de reel sektör, yüksek faiz ortamından gelecek süreçte nasıl etkilenir?” sorusu üzerine Yılmaz, tüketimi dengeleyip, tasarrufları artırıp, bunu üretken alanlara kanalize etmeye çalıştıklarını anlattı.

“Bütün kesimler elini taşın altına koymalı”

İşgücü piyasalarındaki reformlarının, mesleki eğitim alanındaki planlarının istihdama önemli katkı sunacağının altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

Önümüzdeki günlerde Yatırım Ortamını İyileştirme Kurulu’nu tekrar topluyoruz. Kamu ve özel kesim olarak oraya Milli Eğitim Bakanımızı davet edeceğiz. Uzun süredir üzerinde çalıştığımız mesleki eğitimle ilgili geniş bir tedbir setini orada Milli Eğitim Bakanımız sunacak.

Çalışma Bakanlığımız, Strateji Bütçe, Maliye, bütün kurumlarımızla ve özel kesimin temsilcileriyle birlikte bunları değerlendireceğiz, orada çeşitli adımlar atacağız. Sadece makro politikalar değil, mikro müdahaleler de önemli. İstihdam açısından KOBİ politikamız çok önemli. Bölgesel kalkınma, tarım politikamız, hizmetlerde farklı çalışma modellerini geliştirmemiz bütün bunlarla birlikte düşünüyoruz.

Yılmaz, “Türkiye’de alınabilecek tasarruf tedbirlerine” ilişkin soruya, “Enflasyonla mücadele topyekun mücadeledir. Kamusuyla, özel sektörüyle, sivil toplumuyla bu mücadelede bütün kesimlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Gereksiz harcamalardan, ihtiyaç duymadığımız tüketimden kaçınmamız gerekiyor” cevabını verdi.

Artan tasarrufun, Türkiye’nin geleceğini güçlendirecek alanlara kanalize edilmesi gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, “Bu anlayışla kamuda da bir çalışma başlatmış durumdayız. Koordineli bir çalışma yapıyoruz. İyi bir izleme sistemi kurmak istiyoruz. Sadece ilan etmekle kalmayacağız, uygulamanın takibi anlamında da daha etkili bir sistem kurmayı öngörüyoruz” görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, araçlardan kamu binalarının kullanımına, doküman basımından tören, eğitim faaliyetlerinin nerede, nasıl yapıldığına kadar her şeyi kalem kalem değerlendirdiklerini, netleştiğinde bunun kamuoyuyla paylaşılacağını aktardı.

“Araç kullanımı azaltılacak mı?” sorusuna Yılmaz, “Elbette, araçlarla ilgili tartışmalar var. Sadece araç değil, bina… İhtiyaç yoksa niye yeni bina yapalım? Mevcutları daha verimli nasıl kullanabiliriz diye bakıyoruz. En büyük tasarruf verimlilik. Harcama azaltmanın yanı sıra hangi alanda harcamamız varsa, bunu nasıl verimli hale getiririz diye bakıyoruz” sözlerini sarf etti.

Paylaşın

Şimşek’ten ‘Enflasyon’ Yorumu: Program Çalışıyor

TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerini yorumlayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Nisan ayında enflasyon beklentiler doğrultusunda yüzde 3,18 gerçekleşti” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Programımız sayesinde ekonomideki dengelenme ve azalan cari açık, yeniden tesis edilen bütçe disiplini, uluslararası kaynak girişindeki güçlü artış ve yurtiçi portföy tercihlerinin TL’ye yönelmesi, enflasyonla mücadeleyi destekliyor.”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerine göre, enflasyon nisan ayında yüzde 3,18 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 69,80 oldu. Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) açıkladığı verilere göre, enflasyon nisan ayında yüzde 5,02, yıllık enflasyon ise yüzde 124,35 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerini değerlendirdi. Enflasyon oranının, programın çalıştığına işaret ettiğini belirten Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Nisan ayında enflasyon beklentiler doğrultusunda yüzde 3,18 gerçekleşti. Programımız sayesinde ekonomideki dengelenme ve azalan cari açık, yeniden tesis edilen bütçe disiplini, uluslararası kaynak girişindeki güçlü artış ve yurtiçi portföy tercihlerinin TL’ye yönelmesi, enflasyonla mücadeleyi destekliyor.

Yıllık enflasyon mayıs ayında tepe noktasına ulaştıktan sonra öngörülerimiz doğrultusunda keskin bir şekilde düşmeye başlayacak. Böylece enflasyonla mücadelede geçiş dönemi sonlanacak ve dezenflasyon sürecine gireceğiz. Dezenflasyonla birlikte beklentilerde iyileşme daha da belirginleşecek ve bu da enflasyondaki düşüşü destekleyecek.”

Ekonomistler TÜİK verilerine ne tepki verdi?

Öte yandan ekonomistler, TÜİK verilerini değerlendirirken faiz artışı yapılmasına ve Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefine dikkat çekti.

Stratejist Tunç Şatıroğlu, TÜİK’in enflasyon verilerini değerlendirdi. Merkez Bankası’nın bu durumda TÜİK enflasyonuna göre dahi yüzde 36 hedefini tutturamadığı takdirde, “Buna sadece başarısızlık diyemeyiz bu Bu hezimet olur.” diyerek faiz artışına dikkat çekti. Kurulun 500 baz puanlık faiz artışı yapmasını gerektiğini söyledi.

Ekonomist Devrim Akyıl, “TÜİK’in Türkiye’sinde enflasyon yüzde 70 savunması devam! Bu verilere göre analiz yapıp alkış tutan plaza ekonomistleri mutlu mesut! Yüksek Enflasyon altında ezilen milyonlar” diyerek TÜİK’in açıkladığı düşük enflasyon verisine tepki gösterdi.

Merkez Bankası eski Başekonomisti Hakan Kara, verilerin mevcut programın çalışmadığına işaret etse de yılın kalanının farklı geçeceğini söyledi. İki seçim arasında gerçek bir istikrar programının uygulanmadığını kemer sıkma döneminin asıl şimdi başladığını vurguladı.

Finans Piyasaları Yöneticisi İris Cibre ise, mevsimsel etki ile giyimdeki fiyat artışının mayısa ötelenmesini normal bulduğunu ancak gıda fiyatlarının asla yüzde 2,78 artmadığını belirtti.

Paylaşın

ENAG Duyurdu: Yıllık Enflasyon Yüzde 124,63

ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon nisan ayında yüzde 5,02 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,35 oldu. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon nisan ayında yüzde 3,18, yıllık enflasyon ise yüzde 69,80 oldu.

Haber Merkezi / Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan ayında yüzde 5,02 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,35 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında aylık lokanta ve otellerde yüzde 9,00, haberleşmede yüzde 8,06, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 6,46, eğlence ve kültürde yüzde 3,04, ulaştırmada yüzde 0,23, ev eşyasında yüzde 4,94, konutta yüzde 5,71, giyim ve ayakkabıda yüzde 11,21, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,58’lik artış kaydedildi.

TÜİK: Yıllık enflasyon yüzde 69,80

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Nisan 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Enflasyon nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,18, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,80 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,64 oldu.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 51,20 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 103,86 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla nisan ayında bir önceki aya göre en az artış gösteren ana grup yüzde 1,03 ile sağlık oldu. Buna karşılık, nisan ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,56 ile alkollü içecekler ve tütün oldu

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan nisan ayı itibarıyla, 13 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 7 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 123 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,24, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,58, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 72,72 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 64,57 olarak gerçekleşti.

Enflasyon rakamları için öncü bir gösterge olan İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul perakende fiyat endeksi ise çarşamba günü yayımlanmıştı. Buna göre İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) verileri, İstanbul’da nisan ayında perakende fiyatların aylık yüzde 4,89, yıllık ise yüzde 78,81 artış gösterdiğini ortaya koymuştu.

Paylaşın

OECD’den Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 55

Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ederek yüzde 55,5’e çekti.

Türkiye için 2025 yıl sonu enflasyonunu yüzde 28,9 olarak öngören OECD, çekirdek enflasyonun 2024 ve 2025’te sırasıyla ortalama yüzde 57,5 ve yüzde 28,7 olacağını tahmin etti.

OECD Türkiye ekonomisine dair raporunu yayınladı. Gazete Pencere’nin aktardığına göre; Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: “Sıkılaşan finansal koşullar ve enflasyonun satın alma gücü üzerindeki olumsuz etkisi hanehalkı tüketimini azaltacaktır.

Yatırım faaliyetlerinin, kısmen 2023 depreminin ardından devam eden yeniden yapılanma nedeniyle güçlü kalması beklenmektedir. İhracat, iyileşen dış ortamın yansıması olarak kademeli olarak güçlenecektir. Enflasyon bu yılın başında zirve yapmıştır ancak 2024 ve 2025 yıllarında yüksek kalmaya devam edecektir.

Kısmen depremle ilgili harcamalardan kaynaklanan 2023 yılındaki önemli açık artışının ardından maliye politikasının daraltıcı olması beklenmektedir. Para politikası haklı olarak kısıtlayıcı hale gelmiştir ve temel faiz oranı Mayıs 2023’ten bu yana kümülatif olarak yüzde 41,5 puan artmıştır.

Ancak enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesi halinde daha fazla parasal ve mali sıkılaştırma gerekli olabilir. Yapısal reformlar, makroekonomik koşulları istikrara kavuşturma ve uzun vadeli büyüme potansiyelini artırma çabalarını destekleyebilir. Özellikle işgücü piyasası reformu, yüksek kaliteli kayıtlı iş yaratımının artırılmasına yardımcı olacaktır.

Büyüme, güçlü özel tüketimin etkisiyle 2023’ün son çeyreğinde de güçlü kalmıştır. Net ihracatın GSYH’ye katkısı da kademeli olarak iyileşmektedir. Sıkılaşan finansal koşullara rağmen, kısa vadeli göstergeler 2024 yılı başında iç talepte güçlü bir büyümeye işaret etmektedir.

Tüketim malları üretimi ve perakende satışlar yılın başında artmış ve inşaat sektöründeki faaliyet, 2023 deprem bölgesindeki yeniden inşa ve onarım nedeniyle dinamik kalmıştır. Ancak enflasyon inatçı bir şekilde yüksek seyretmeye devam etmektedir. Yıllık tüketici fiyatları enflasyonu Mart ayında %68,5’e ulaşmış ve enflasyon beklentileri son aylarda azalmış olsa da %5’lik enflasyon hedefinin oldukça üzerinde kalmaya devam etmiştir”

Paylaşın

İTO Duyurdu: İstanbul’un Enflasyonu Yüzde 78,81

Nisan ayında, İstanbul’da yıllık bazda perakende fiyatlar yüzde 78.81, toptan fiyatlar ise yüzde 65.94 arttı. Perakende fiyatlar nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4.89, toptan fiyatlar ise yüzde 4.87 arttı.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2024 Nisan Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verilerini açıkladı.

Buna göre; 2024 Nisan ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 4.89, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 4.87 oranında arttı.

2023 Nisan ayına göre 2024 Nisan ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İTO 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 78,81, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 65,94 olarak gerçekleşti.

Nisan 2024’te Perakende fiyatlarda bir önceki aya göre; Giyim Harcamaları grubunda yüzde 23,85, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 5,30, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 4,88, Gıda Harcamalarında yüzde 4,84, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 2,22, Konut Harcamalarında yüzde 1,45, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 0,88, Diğer Harcamalarda yüzde 0,03 artış izlendi.

Nisan 2024’te Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Mensucat grubunda yüzde 17,93, İnşaat Malzemeleri grubunda yüzde 13,36, Madenler grubunda yüzde 7,27, Kimyevi Maddeler grubunda yüzde 5,40, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 3,03, İşlenmemiş Maddeler grubunda yüzde 1,73 ve Yakacak ve Enerji Maddeleri grubunda ise yüzde 0,27 artış izlendi.

Paylaşın

Türkiye, Enflasyonda Tüm Afrika Ülkelerini Geçti

Türkiye’de enflasyon yüksek olmasına rağmen bazı Afrika ülkeleri genellikle Türkiye’den daha kötü durumda oluyordu. Ancak son verilere göre Türkiye’nin üstünde yer alan Afrika ülkesi bulunmuyor.

Sudan yüzde 63,3 ile altıncı sırada. Diğer bazı ülkelerde ise yıllık enflasyon oranı şöyle: Zimbabve yüzde 55,3; Etiyopya yüzde 26,2; Pakistan yüzde 20,7.

Türkiye dünyada yıllık tüketici enflasyonunun (TÜFE) en yüksek olduğu dördüncü ülke konumunda. Türkiye’de mart ayında yıllık enflasyon yüzde 68,5 oldu. Trading Economics sitesinin Mart 2024 veya buna en yakın tarihi içeren verilerine göre, bu oran tüm Afrika ülkelerindeki enflasyon oranlarından daha yüksek.

Peki, dünyada en yüksek enflasyon hangi ülkelerde? Enflasyon sıralamasında Türkiye dünyada ve Avrupa’da kaçıncı sırada yer alıyor?

Trading Economics sitesi ülkelerin açıkladığı son enflasyon verilerini kapsıyor. Verilerin çoğu Mart 2024 ve Şubat 2024’ten oluşuyor.

19 Nisan 2024 günü Trading Economics’te yer alan verilere göre dünyada yıllık enflasyonun en yüksek olduğu ülke açık ara Arjantin. Bu ülkede Mart 2024’te yıllık enflasyon yüzde 288.

Ardından yüzde 140 ile Suriye ve yüzde 123 ile Lübnan geliyor. Dördüncü sıradaki Türkiye’de Mart 2024 itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 68,5. Venezuela yüzde 67,8 ile hemen Türkiye’nin ardından beşinci sırada bulunuyor.

30. Sıradaki Kazakistan’da yıllık enflasyon yüzde 9. Bu Türkiye’nin dahil olduğu ilk beş ülkenin ne kadar kötü durumda olduğu gösteriyor. Yıllık enflasyon dünyada sadece yedi ülkede yüzde 50’den daha yüksek durumda.

Türkiye Avrupa’da açık ara enflasyonun en yüksek olduğu ülke. AB üyesi veya aday ülkeler içinde Türkiye’den sonra enflasyonun en yüksek olduğu ülke yüzde 6,6 ile Romanya. O da dünyada 43. sırada.

Türkiye’de enflasyon yüksek olmasına rağmen bazı Afrika ülkeleri genellikle Türkiye’den daha kötü durumda oluyordu. Ancak son verilere göre Türkiye’nin üstünde yer alan Afrika ülkesi bulunmuyor. Sudan yüzde 63,3 ile altıncı sırada.

Diğer bazı ülkelerde ise yıllık enflasyon oranı şöyle: Zimbabve yüzde 55,3; Etiyopya yüzde 26,2; Pakistan yüzde 20,7.

AK Parti’nin 2002 sonunda iktidara gelmesinin ardından kısa sürede hızla düşen enflasyon 2021 yılı sonundan itibaren tırmanışa geçti.

Yıllık enflasyon Ekim 2022’de yüzde 85’i aşarak AK Parti iktidarının en yüksek noktasına ulaştı. 14-28 Mayıs seçimlerinden sonra ekonominin başına Mehmet Şimşek’in geçmesinin ardından beklentiler enflasyonun düşmesi idi ancak hala yüzde 70 sınırına yakın seyrediyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Et Fiyatları Yıllık Yüzde 100.4 Arttı

Türkiye’de de et fiyatları şubatta yıllık bazda yüzde 100.4 arttı. Türkiye’den sonra et fiyatlarındaki en büyük artış yüzde 10.2 ile İzlanda’da görüldü. Sırbistan yüzde 9’luk artışla üçüncü olurken, Sırbistan’ı Bulgaristan ve Karadağ izledi.

Avrupa Birliği’nin İstatistik Ofisi Eurostat’ın şubat ayına ilişkin raporuna göre AB’nin 27 ülkesinde et fiyatları, geçen yılın şubat ayına göre ortalama yüzde 3.3 yükseldi. Türkiye’de de et fiyatları şubatta yıllık bazda yüzde 100.4 arttı. Böylece et fiyatlarındaki artış AB ülkelerini yaklaşık 30’a katlamış oldu.

Sözcü’den Tolga Uğur’un aktardığı habere göre, Avrupa’da Türkiye’den sonra et fiyatlarındaki en büyük artış yüzde 10.2 ile İzlanda’da görüldü. Sırbistan yüzde 9’luk artışla üçüncü olurken, Sırbistan’ı Bulgaristan ve Karadağ izledi. İspanya’da ise et fiyatları yüzde 4.7, İtalya’da yüzde 3.1, Almanya’da yüzde 3, Fransa’da ise yüzde 2.3 arttı. Danimarka’da et fiyatları yıllık bazda yüzde 0.6, Finlandiya’da yüzde 2.2, Çekya’da ise yüzde 5.1 oranında düştü.

Bazı Avrupa ülkelerinde et fiyatları gerilerken Türkiye’de fiyatlar yükseliyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre martta aylık enflasyon yüzde 3.1 olurken et fiyatları hızla arttı. TÜİK verilerine göre martta kuzu eti yüzde 18.8, dana eti yüzde 14.7, tavuk eti yüzde 12.2 zamlandı. Bir başka ifadeyle Türkiye’de aylık et enflasyonu, Avrupa ülkelerinin yıllık enflasyonunu geçti.

Paylaşın

OECD Ülkelerinde Enflasyon Yüzde 5.7, Türkiye Yüzde 67.1

OECD ülkelerinin dörtte üçünde enflasyon düşerken, en büyük aylık düşüş Polonya ve İsveç’te, en büyük artış ise Türkiye’de ve Kolombiya’da kaydedildi. OECD ülkelerinde enflasyon yüzde 5,7, Türkiye yüzde 67,1 oldu.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD), Türkiye, İngiltere, ABD, Avrupa’nın çoğu büyük ülkesi, Meksika, Şili ve İsrail’in de aralarında olduğu 38 üyesi bulunuyor.

Merkezi Paris’te bulunan OECD, 38 üye ülkesinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile ölçülen yıllık enflasyonun Mayıs 2023’ten bu yana yüzde 6 civarında dalgalanarak, Şubat 2024’te yüzde 5,7 seviyesinde sabit kaldığını açıkladı. Türkiye’deyse enflasyon 67,1 oranında gerçekleşti.

VOA Türkçe’de yer alan habere göre; OECD ülkelerinin dörtte üçünde enflasyon düştü; en büyük aylık düşüş Polonya ve İsveç’te, en büyük artış ise Türkiye’de ve Kolombiya’da kaydedildi.

Türkiye, yerel para birimindeki düşüşün ithalat maliyetlerini arttırmasına bağlı olarak, gıda enflasyonunda hızlı bir artış yaşayan ülkelerin başında yer aldı. Para birimi liranın değerindeki düşüş, aynı zamanda enerji fiyatlarında da keskin bir artışa yol açınca, enflasyonda büyük artış yaşandı.

OECD ülkelerinin tamamında gıda enflasyonundaki artış Şubat 2024’te yüzde 1’in altında kaldı, enerji enflasyonundaki artış ise eksiye geçti. Türkiye’deyse Şubat ayında gıda enflasyonu yüzde 18, enerji enflasyonu ise yüzde 3,6 arttı.

Buna göre, Ocak 2024 gıda enflasyonu yüzde 69,7, Şubat 2024 gıda enflasyonu da yüzde 71,1 oranında gerçekleşti. Genel enflasyon rakamı ise Şubat 2024’te yüzde 67,1 oranında gerçekleşti.

OECD’ye göre genel enflasyon OECD’ye üye 7 ülkede yüzde 2’nin altında, Kosta Rika’da ise negatifte kaldı. Gıda enflasyonu art arda 15’inci ayda da düşmeye devam ederek, Ocak’taki yüzde 6,3’ün ardından, Şubat’ta yüzde 5,3’e ulaştı. Gıda enflasyonu Kasım 2021’den bu yana ilk kez genel enflasyonun altında kaldı.

Hane halkı üzerindeki enflasyonist baskıların azaldığını gösteren rakamlara göre, dünyanın en zengin ülkelerinde gıda fiyatları Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali öncesinden bu yana en yavaş oranda arttı.

Euro bölgesinde düşüş, G20’de artış

OECD bölgesindeki çekirdek enflasyon (gıda ve enerji hariç enflasyon) düşmeye devam etti ancak hizmet fiyatlarındaki katılığın bir yansıması olarak Şubat ayında yüzde 6,4 ile yüksek kaldı.

Farklı ülkeler arasındaki enflasyonu karşılaştırmak için kullanılan Euro Bölgesi’ndeki Uyumlaştırılmış Tüketici Fiyatları Endeksi (HICP), Ocak ayında yüzde 2,8’ken Şubat ayında yüzde 2,6’ya geriledi. Gıda enflasyonundaki düşüş OECD’dekinin yaklaşık iki katı kadar hızlı olurken, çekirdek enflasyondaki düşüş OECD ile benzer hızda gerçekleşti.

G7’de yıllık enflasyon da Şubat 2024’te yüzde 2,9 ile istikrarlı seyrederek Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyesine ulaştı.

Buna karşılık, Şubat 2024’te enflasyonda en büyük düşüşler İngiltere ve Almanya’da kaydedildi. Şubat 2024’te çoğu G7 ülkesinde ana enflasyona en büyük katkıyı çekirdek enflasyon sağladı.

G20’de yıllık enflasyon, Ocak’taki yüzde 6,4 ile Mart 2023’ten bu yana en yüksek seviyesini gördükten sonra Şubat’ta yüzde 6,9’a yükselerek, Mart 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştığı belirtildi.

OECD’ye göre, bu yükseliş kısmen Çin’deki manşet enflasyonundaki artıştan kaynaklandı ve bu artış küresel bazda olumluya döndü. Ağustos 2023’ten bu yana ilk kez, genel enflasyon rakamları Suudi Arabistan ve Endonezya’da da arttı, Arjantin’de ise daha da yükseldi. Brezilya ve Güney Afrika’da ise genel olarak istikrarlıydı.

Analistler, merkez bankalarının düşen enflasyona tepki olarak bu yıl çok sayıda faiz indirimi yapacağını tahmin ediyor ancak son haftalarda herhangi bir indirimin boyutu konusunda daha temkinli olmaya başladı.

OECD’nin Türkiye, İngiltere, ABD, Avrupa’nın çoğu büyük ülkesi, Meksika, Şili ve İsrail’in de aralarında olduğu 38 üyesi bulunuyor.

Paylaşın

Fitch’ten Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 58

Türkiye ekonomisine ilişkin açıklama yapan Fitch Ratings, “Türkiye TÜFE ortalamalarının 2024’te yüzde 58 ve 2025’te yüzde 29 olacağını varsayarsak, net parasal kaybın 2024’te yaklaşık 2,8 milyar dolara çıkmasını, ardından 2025’te yaklaşık 1,4 milyar dolara düşmesini bekliyoruz” dedi ve ekledi:

“Enflasyondaki düşüş, en azından beklentilerimizle aynı doğrultuda olursa ve 2025’ten sonra da devam ederse, Körfez İşbirliği Konseyi bankaları muhtemelen 2027’den itibaren hiperenflasyon raporlamasını kullanmayı bırakacak.”

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’de iştirakleri olan Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türkiye’nin makroekonomik uyumundan, daha geleneksel ve tutarlı ekonomi politikalarına geçişinden faydalanması gerektiğini söyledi.

Fitch’e göre, enflasyonun düşmesi, bağlı ortaklıkların net parasal kayıplarını azaltacak ve Türk lirasındaki daha yavaş değer kaybı, para çevrimi kayıplarından kaynaklanan olumsuz sermaye etkisini azaltacak. Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türk iştiraklerinin 2023 yılında net parasal zararı 2,6 milyar dolar oldu.

Birgün‘ün aktardığına göre açıklamada, “Türkiye TÜFE ortalamalarının 2024’te yüzde 58 ve 2025’te yüzde 29 olacağını varsayarsak, net parasal kaybın 2024’te yaklaşık 2,8 milyar dolara çıkmasını, ardından 2025’te yaklaşık 1,4 milyar dolara düşmesini bekliyoruz.

Enflasyondaki düşüş, en azından beklentilerimizle aynı doğrultuda olursa ve 2025’ten sonra da devam ederse, Körfez İşbirliği Konseyi bankaları muhtemelen 2027’den itibaren hiperenflasyon raporlamasını kullanmayı bırakacak” denildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mart ayında, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 37,78’den yüzde 44.19’a yükseltmişti. Banka, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 37,78’den yüzde 36,70’e çekmişti.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Enflasyon Raporu: Çekirdek Enflasyon Vurgusu

Mart ayı enflasyon değerlendirme raporunu yayınlayan Merkez Bankası (TCMB), aylık bazda fiyat artışlarında hizmet, gıda ve temel malların öne çıkan gruplar olduğunu belirtti. 

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), ücret etkisinin belirgin olduğu hizmet grubunda, aylık fiyat artışı bir miktar yavaşlasa da kira, eğitim ve haberleşme kalemleri öncülüğünde görece yüksek seyrettiğini vurguladı.

TCMB, değerlendirmesinde iç taleple ilgili yorumlar da dikkat çekti. TCMB “iç talep koşullarının dirençli seyri dayanıklı tüketim mallarında maliyet artışlarının fiyatlara geçişini kolaylaştırmıştır” ifadelerini kullandı. Bankanın değerlendirmesine göre gıda fiyatlarındaki aylık artışı kırmızı et öncülüğünde işlenmemiş gıda fiyatları sürüklerken, işlenmiş gıda grubundaki zayıflama dikkat çekti.

Temel mal fiyat artışında döviz kuru etkileriyle dayanıklı mal grubunun öne çıktığını söyleyen Merkez Bankası (TCMB), enerji aylık enflasyonunun akaryakıt fiyatlarına paralel olarak önceki aylara kıyasla daha ılımlı bir seyir izlediğini ifade etti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mart ayına ilişkin “Aylık Fiyat Gelişmeleri” raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 3,16 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 1,43 puan artarak yüzde 68,50 olmuştur. B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 1,58 ve 2,32 puan artarak yüzde 71,89 ve yüzde 75,21 olarak gerçekleşti. Bu dönemde doğal gazın aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi geçen ay olduğu gibi (0,02 puan) oldukça sınırlı kaldı.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, bir önceki aya göre temel mallar, hizmet, enerji ve gıda gruplarının katkıları sırasıyla 0,71; 0,62; 0,09 ve 0,01 puan arttı. Öte yandan, alkol-tütün-altın grubunun katkısı geçen ay ile kıyaslandığında değişmedi.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, B ve C endekslerinin aylık artışları bir önceki aya kıyasla bir miktar geriledi. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan temel mal grubunda şubat ayına kıyasla bir miktar güçlenirken, işlenmiş gıdada belirgin olmak üzere işlenmiş gıda ve hizmet gruplarında yavaşlama kaydedildi.

Hizmet fiyatları artışı mart ayında yüzde 4,20 ile yavaşlamaya devam etmekle beraber kuvvetli seyretmiş, grup yıllık enflasyonu 2,12 puan artışla yüzde 96,48 oldu. Aylık bazda ulaştırma grubu fiyatları sınırlı bir miktar gerilerken diğer alt gruplarda belirgin fiyat artışları gözlendi. Yıllık enflasyon ulaştırma alt grubunda gerilerken lokanta-otelde görece yatay seyretmiş, diğer alt gruplarda ise yükseldi.

Kiralar aylık bazda yüzde 6,33, haberleşme hizmetleri ise telefon görüşme ile internet ücretleri kaynaklı olarak yüzde 6,63 oranında artarak yüksek artış eğilimini sürdürdü. Kira alt grubunda yıllık enflasyon 3,02 puan artışla yüzde 123,95’e ulaştı. Diğer hizmetler alt grubunda, eğitim ve sigorta fiyatları öne çıktı. Özellikle eğitim hizmetlerinde aylık fiyat artışı özel okul ücretleri kaynaklı olarak şubat ayında olduğu gibi yüksek bir artış (yüzde 13,08) kaydetmiş ve bu grupta yıllık enflasyon yüzde 104,07 oldu.

Gıda fiyatları ile asgari ücret gelişmelerinin etkilediği lokanta-otel alt grubunda aylık artış oranı yüzde 3,95 ile önceki aya kıyasla yavaşladı. Ulaştırma hizmetleri fiyatı karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı (yüzde -8,36) ve havayolu ile yolcu taşımacılığı (yüzde -0,94) fiyatlarındaki düşüşler neticesinde aylık bazda sınırlı oranda gerileyerek hizmetlerin diğer alt gruplarından ayrıştı.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu 2,46 puan artışla yüzde 56,46 olarak gerçekleşti. Mart ayında yıllık enflasyon tüm alt gruplarda artış kaydedildi. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları yüzde 3,04 oranında artmış, alt grup yıllık enflasyonu 2,13 puan artışla yüzde 61,11 oldu. Dirençli seyreden yurt içi talep ve döviz kuru gelişmelerinin etkilerinin hissedildiği dayanıklı mal grubunda mobilya sektörü fiyat artışları (yüzde 5,06) ile öne çıkarken bunu elektrikli ve elektriksiz ev aletleri (yüzde 3,00) ile otomobil kalemi (yüzde 2,53) izlendi.

Diğer temel mallar alt grubunda fiyatlar yüzde 2,72 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,30 puan artışla yüzde 55,25 seviyesine ulaştı. Alt grup aylık enflasyonunda kişisel bakım ürünleri ile konutun bakım ve onarımı ön plana çıktı. Mart ayında giyim ve ayakkabı fiyatları bir önceki yılın aynı dönemindeki düşüşün aksine aylık yüzde 2,61 oranında artmış, alt grup yıllık enflasyonu 6,73 puanlık artışla yüzde 49,12’ye yükseldi.

Enerji fiyatları mart ayında yüzde 1,39 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 1,37 puan artarak yüzde 37,32 seviyesinde gerçekleşti. Türk lirası cinsi petrol fiyatlarındaki gelişmelerle akaryakıt fiyatları yüzde 1,70 oranında arttı. Tüp gazda fiyat artışları yüzde 7,06 ile önceki aya kıyasla güçlenirken, diğer kalemlerde fiyatlar ılımlı bir seyir izledi.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları mart ayında yüzde 3,40 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,71 puan düşerek yüzde 70,41 seviyesine geriledi. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada yataya yakın bir seyirle yüzde 84,14 oranında gerçekleşirken, işlenmiş gıdada 1,45 puan düşüşle yüzde 58,97 oldu. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, bir önceki ay sebze fiyatları öncülüğünde artan taze meyve sebze fiyatları bu ay ılımlı seyretti. Diğer işlenmemiş gıda grubunda kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki artış önemli ölçüde güçlenerek bu grupta izlenen yüksek aylık enflasyonda (yüzde 8,92) belirleyici oldu.

Böylelikle, işlenmemiş gıda aylık enflasyonu yüzde 5,57 oranında gerçekleşti. İşlenmiş gıda grubu aylık enflasyonu ise yüzde 1,39 ile önemli ölçüde yavaşlarken, kırmızı et fiyatlarının etkilediği işlenmiş et ürünlerinde yüksek artışlar devam etti. Yurt içi üretici fiyatları mart ayında yüzde 3,29 oranında artmış, yıllık enflasyon düşük bazın da etkisiyle 4,18 puan yükselerek yüzde 51,47 oldu.

Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji alt grubunda fiyatlar aylık bazda ılımlı seyrederken enerji dışındaki gruplar aylık yüzde 3,4-4,3 bandında artışlar gösterdi. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde, fiyat artışlarının genele yayıldığı izlenirken, metal cevherleri, diğer mamul eşyalar, basım ve kayıt hizmetleri, tekstil, gıda, kauçuk ve plastik ürünleri ile motorlu kara taşıtları öne çıkan alt gruplar oldu.”

Paylaşın