Merkez Bankası: Çekirdek Enflasyonda Yavaşlama Kesintiye Uğradı

Mayıs ayına ilişkin fiyat gelişmeleri raporunu yayımlayan Merkez Bankası (TCMB), raporunda, Tüketici fiyatları mayıs ayında yüzde 3,37 oranında artış kaydedildi, yıllık enflasyon 5,65 puan yükselerek yüzde 75,45 oldu. Yıllık tüketici enflasyonundaki baz etkisi kaynaklı belirgin artışa karşın, bu dönemde çekirdek B ve C göstergelerinin yıllık değişimleri ılımlı bir seyir izledi” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Raporun devamında, “Yıllık enflasyon, hizmet ve temel mal gruplarında bir miktar düşerken, enerjide belirgin olmak üzere diğer gruplarda yükseldi. Bir önceki yılın aynı döneminde doğal gazın ücretsiz kullanılması kaynaklı düşük baza ek olarak, cari ayda meskenlere yönelik doğal gazda ilk 25 metreküpün bedelsiz olarak kullandırılması uygulamasının sona ermesiyle, enerji grubunda yıllık enflasyon kayda değer şekilde yükseldi. Bu uygulamanın sona ermesi mayıs ayı manşet enflasyonunu 0,64 puan yukarıya çekmiş, söz konusu etki arındırıldığında aylık tüketici enflasyonu sınırlı bir iyileşme kaydedildi” denildi.

Raporun devamında şu ifadelere de yer verildi; “Gıda grubunda aylık enflasyon mevsimsel etkilerle zayıflamış, bu gelişmede sebze kalemi öncülüğünde fiyatları gerileyen işlenmemiş gıda alt grubu belirleyici oldu. Diğer taraftan, işlenmiş gıdada aylık enflasyon bir önceki aya kıyasla arttı. Hizmet grubunda yüksek aylık fiyat artış eğilimi sürmüş, lokanta-otel, kira ve eğitim öne çıkan kalemler olmaya devam etti.

Temel mal grubunda mayıs ayında sezon geçişine bağlı olarak giyim ve ayakkabıda fiyatlar yükselirken, dayanıklı mal alt grubunda fiyat artışı yavaşladı. Türk lirasındaki ılımlı seyri takiben üretici fiyatları aylık artışı önemli ölçüde zayıflamış, yıllık üretici enflasyonu ise düşük bazın da etkisi ile yükseldi. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle, B ve C göstergelerinin aylık artış oranlarında gözlenmekte olan zayıflama eğilimi mayıs ayında kesintiye uğradı.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs ayına ilişkin fiyat gelişmeleri raporu yayımlandı. Raporda şu ifadelere de yer verildi:

“Mayıs ayında tüketici fiyatları yüzde 3,37 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 5,65 puan artarak yüzde 75,45 olarak gerçekleşti. B endeksinin yıllık değişim oranı 0,27 puan artarak yüzde 72,99 olurken, C endeksinin yıllık değişim oranı 0,83 puan düşüşle yüzde 74,98’e geriledi. Doğal gazda 25 metreküp uygulamasının sona ermesinin aylık tüketici enflasyonuna etkisi 0,64 puan olurken, bu etki düzeltildiğinde aylık tüketici enflasyonundaki gerileme eğiliminin sınırlı da olsa sürdüğü gözlendi.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, enerji, hizmet, temel mal, gıda ve alkol-tütün-altın gruplarının katkıları bir önceki aya kıyasla sırasıyla 3,45, 0,74, 0,66, 0,53 ve 0,27 puan arttı. Mevsimsellikten arındırılmış B ve C göstergelerinin artış oranlarındaki yavaşlama eğilimi mayıs ayında kesintiye uğradı. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan temel mal ve hizmet gruplarında yataya yakın seyrederken, işlenmiş gıdada yükseliş kaydetti.

Hizmet fiyatları mayıs ayında yüzde 4,03 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu 1,06 puan düşüşle yüzde 95,93 oldu. Aylık bazda ulaştırma hizmetleri fiyatları gerilerken, lokanta-otel, kira ve eğitim hizmetleri yüksek aylık fiyat artışları ile öne çıkan kalemler oldu. Yıllık enflasyon kira dışındaki alt gruplarda geriledi. Lokanta-otel alt grubu aylık enflasyonunda (yüzde 5,52) bir önceki aya kıyasla gerçekleşen güçlenmeyi yemek hizmetleri sürüklerken, otel fiyatlarında da artış gözlendi.

Mayıs ayında kira alt grubunda aylık artış yüzde 5,46 ile belirgin olmuş, yıllık enflasyon bu alt grupta yüzde 125,14’e ulaştı. Diğer hizmetler alt grubu fiyatları aylık yüzde 3,60 oranında yükseldi. Bu alt gruptaki fiyat artışında, özel okul ücretleri kaynaklı olarak eğitim hizmetlerinin (yüzde 5,63) yanı sıra eğlence-kültür hizmetleri öne çıktı. Bu dönemde haberleşme hizmetlerinde aylık fiyat artışının yavaşladığı izlendi. Ulaştırma hizmetleri fiyatı ise karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı (yüzde -9,30) ve vapur ile yolcu taşımacılığı (yüzde -2,16) fiyatlarındaki düşüşler neticesinde aylık bazda sınırlı bir oranda gerileyerek hizmetlerin diğer alt gruplarından ayrıştı.

Mayıs ayında, temel mal grubu yıllık enflasyonu 0,63 puan azalarak yüzde 56,51 olmuştur. Yıllık enflasyon diğer temel mallarda artarken, bunun dışında kalan alt gruplarda geriledi. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları aylık artışı yüzde 1,89 ile yavaşlama göstermiş, alt grup yıllık enflasyonu 2,47 puan düşüşle yüzde 57,43’e geriledi. Otomobil, mobilya ve beyaz eşya fiyatları mayıs ayında sırasıyla yüzde 2,99, 2,01 ve 0,91 oranlarında arttı. Beyaz eşya dışında kalan elektrikli ve elektriksiz aletlerin fiyatları ise bu dönemde yüzde 1,29 oranında azaldı. Giyim ve ayakkabı alt grubu fiyat artışında (yüzde 9,69) sezon geçişinin etkisi hissedildi. Diğer temel mallar alt grubunda aylık fiyat artışı yüzde 1,90 ile bir önceki aya kıyasla zayıfladı.

Enerji fiyatları mayıs ayında yüzde 4,91 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu baz etkisiyle 46,85 puan artarak yüzde 89,68 oldu. Enerji grubu aylık fiyat artışında, ilk 25 metreküpü bedelsiz kullandıran uygulamanın sona ermesiyle doğal gaz fiyatlarındaki yüzde 28,89 oranındaki artış belirleyici oldu. Buna ek olarak, bir önceki yılın aynı döneminde doğal gazın ücretsiz kullandırılması kaynaklı düşük baz, enerji grubu yıllık enflasyonunu güçlü bir şekilde yükselten temel unsur oldu. Öte yandan, mayıs ayında Türk lirası cinsi enerji fiyatlarındaki gelişmeleri takiben akaryakıt ve tüp gaz fiyatları sırasıyla yüzde 3,11 ve 1,45 oranlarında gerileyerek enerji grubu enflasyonundaki yükselişi sınırladı.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları mayıs ayında yüzde 1,69 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,64 puan yükselerek yüzde 70,14 oldu. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 1,32 puan düşerek yüzde 76,53 oranında gerçekleşirken, işlenmiş gıdada 4,31 puan artışla yüzde 64,50’ye yükseldi. İşlenmemiş gıda fiyatları bu dönemde temelde mevsimsel etkilerle gerilerken, bu gelişmeyi sebze ve yumurta fiyatlarındaki aylık düşüşler sürükledi. Bu grupta, kırmızı et fiyatlarında süregelen artışların yavaşladığı izlendi. Diğer taraftan, bir süredir ılımlı seyreden işlenmiş gıda grubunda bu dönemde aylık enflasyon belirgin bir artış gösterdi. Bu gelişmede ekmek fiyatları, kırmızı et fiyatlarındaki birikimli artışların yansıdığı işlenmiş et ürünleri ile çiğ süt fiyat artışının etkilerinin izlendiği peynir ve diğer süt ürünleri öne çıktı.

Alkollü içecekler ve tütün grubunda fiyatlar üretici firma kaynaklı gelişmeleri takiben yüzde 4,74 oranında artmış, yıllık enflasyon 7,95 puan yükselişle yüzde 86,48 olarak gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları mayıs ayında yüzde 1,96 oranında artmış, yıllık enflasyon 2,02 puan yükselerek yüzde 57,68 oldu. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji fiyatları yüzde 3,32 oranındaki artış ile öne çıkarken, ara malı ve sermaye malı başta olmak üzere kalan gruplarda aylık fiyat artışının daha ılımlı seyrettiği izlendi.”

Paylaşın

Döviz Kuru Hedefi ‘Kur Korumalı Mevduat’ Sahiplerini Vurabilir

Merkez Bankası Enflasyon Raporu’nda 2022 yıl sonu enflasyon tahmini, neredeyse iki katına çıkarılarak, yüzde 11,8’den yüzde 23,2’ye yükseltildi. Raporda öngörülen hedeflerin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin açıkladığı rakamlarla büyük fark gösterdiği de dikkat çekti.

Erdal Sağlam’ın DW Türkçe için kaleme aldığı analizine göre; Enflasyon Raporu’nda yer alan hedefleri inceleyen uzmanlar, -açıkça yazılı olmasa bile- 13,5 TL’lik dolar kurunun yılın ilk yarısında devam edeceği varsayımı bulunduğunu belirttiler. Bunun yanında yıllık büyüme konusunda ise yüzde 4’ün hemen altında varsayımlarla hareket edildiği ortaya çıkarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu kadar düşük büyümeyi kabul etmesi beklenmiyor. Yavaşlama gördüğünde Erdoğan’ın krediler başta olmak üzere, yeni önlemleri hızla devreye sokacağını tahmin eden bürokratlar; büyüme yüzde 4’ün üzerine çıktığında, cari açık ve enflasyon başta olmak üzere Merkez Bankası hesaplarının bozulmasının kaçınılmaz olacağı görüşünde.

KKM sahiplerini bekleyen tehlike

Öte yandan “örtülü sabit kur” denilebilecek bu uygulamanın getireceği yan sonuçlar da olacak. Bunların başında da kurları düşürmek için devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabı geliyor. Bankalara bu konuda “hem havuç hem sopa” gösterilerek, bu hesapların hacmini artırmaya çalışan ekonomi yönetimi, Mart sonunda itibaren KKM tartışmalarıyla karşılaşacak.

Örnek olarak ele alacak olursak; Aralık sonu ya da Ocak ayı başında 1 ay vadeli normal TL mevduat hesabı açan bir tasarruf sahibi -bir ara yüzde 24-25’lere çıktı ama- diyelim ki yüzde 20-21’den parasını yatırdı. Bazı tasarruf sahipleri de aynı tarihlerde kur korumalı TL mevduat hesabına geçti, en kısa süreli 3 aylık KKM hesabı oluşturdu. Mart sonu geldiğinde, örtülü sabit kur hedefi tuttuğu takdirde, KKM hesabı açanlar zararlı çıkacak. Çünkü KKM’deki faiz oranı politika faizi artı 3 puan yani yüzde 17 ile sınırlı tutuldu. 1 ay vadeli normal mevduat sahibi, dolar kuru mart sonunda, hâlâ hedeflendiği gibi 13,5 TL civarında ise birikimli olarak yaklaşık yüzde 9 civarında fazla getiri sağlamış olacak. KKM’nin stopaj muafiyetini göz önünde tutsanız bile, normal TL mevduat daha kârlı hale gelecek. KKM hesabı olanlar ancak 3 ay içinde kurlardaki artışın yüzde 17’nin üzerine çıkması halinde daha kârlı olabilir ama ekonomi yönetimi bunu öngörmüyor.

Kur tutulamazsa neler yaşanabilir?

Mart sonunda itibaren bu tablonun görülmesiyle yaşanacak tartışmalar ve mevduat sahibinin tercihinin değişip değişmeyeceği konusunda görüş ayrılıkları var. Bazı uzmanlar bunu gören mevduat sahiplerinin, vade esnekliğinin de etkisiyle, 1 aylık TL mevduat hesaplarına döneceklerini söylüyorlar. Buna karşılık aradaki farkın küçük olduğunu, “ne olur ne olmaz” diyerek, olası kur artışı ihtimalini de gözönüne alan tasarruf sahiplerinin bir süre daha KKM’ye devam edeceklerini tahmin eden bankacılar da var.

Özetle; ekonomi yönetimi örtülü sabit kur denilebilecek sisteme geçtiği için KKM hesaplarının cazibesinin azalması kaçınılmaz görülüyor. Eğer kurlar bu seviyede tutulamazsa o zaman tüm makro dengeler değişmek zorunda kalacak.

Nebati ile Merkez Bankası’nın hesapları farklı

Bakan Nebati, Ocak ayı sonunda enflasyonun pik yapacağını daha sonra inişe geçeceğini belirtti. Buna karşılık Enflasyon Raporu’nda; enflasyondaki yükselişin Mayıs sonuna kadar devam edeceği, yani pik noktanın Mayıs sonu yaşanacağı görülüyor. Bakan Nebati, enflasyonun yüzde 40’lara kadar çıkıp yıl sonunda yüzde 30’lara ineceğini belirtirken; TCMB’nin raporunda Mayıs sonunda enflasyonun yüzde 50’yi aşacağı, yıl sonunu ise hızlı düşüşle yüzde 23,2’de bitireceği öngörülüyor. Piyasa uzmanları Bakan Nebati’nin yıllık enflasyon rakamını aşırı iyimser, yılsonu enflasyonu için daha uygun bir tahmin olarak görüyor.

Bakan Nureddin Nebati’nin Ocak enflasyonu için belirttiği yüzde 6-8 aralığının aşılacağı ise hemen hemen kesin gibi. Enflasyon raporunda yer alan “Enflasyon ve çıktı açığı tahminleri”ne bakıldığında, Merkez Bankası’nın Ocak ayında yüzde 9,7 civarında bir enflasyon beklediği anlaşılıyor. Piyasa anketlerine bakıldığında yüzde 10’un altında tahmin vardı ama son enerji krizi ve yoğun kar yağışlarının gıda fiyatlarındaki etkisi, bu ayın sonunda yapılacak tahminleri yükseltecek. TÜİK konusunda uzman Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Ocak ayı enflasyonu için yüzde 13,5 ile 15,5 arasındaki tahminini açıkladı.

Merkez Bankası dahil, Ocak sonunda yıllık enflasyon oranının yüzde 45’i aşacağı tahminleri ağırlıkta. Yüzde 50’nin üzerine çıkma ihtimali de bulunuyor. Buna karşılık Merkez Bankası’nın politika faiz oranı yüzde 14’te kaldığı için, negatif reel faizin boyutu 30 puanı aşacak. Yani enflasyonun üçte biri seviyesinde bir politika faizinden söz ediyoruz.

Hükümetin kur beklentisini bozacak gelişmeler

İşte bu beklenti aynı zamanda, ekonomi yönetiminin tüm planını üzerine kurduğu, örtülü sabit kuru tehlikeye sokacak bir rakam olarak görülüyor. Bunun yanında FED’in 2022 yılında 4-5 kez faiz artırımı yapacağı, Mart’taki ilk artışın 50 baz puana kadar çıkacağı yolunda artan beklentiler, yine ekonomi yönetiminin hesaplarını bozabilir. Aynı şekilde Rusya-Ukrayna krizinin, enerji maliyetlerine getireceği fatura ve büyük umutlarla beklenen yüksek turizm gelirini tehlikeye atma riski nedeniyle son günlerde ekonomi yönetiminde ciddi bir tedirginlik hakim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yüksek büyüme -düşük faiz” politikası devam eder, banka kredileri beklenenden yüksek miktarda artırılırsa, bunun kur üzerinde baskı yaratması da kaçınılmaz olacak.

Risklere rağmen örtülü sabit kurun 6 ay sürdürülebileceğini söyleyen uzmanlar da var ama bunlar da “en geç Ekim ayında erken seçim olması gerektiğini” söylüyorlar. Ekimin ötesine geçildiğinde borçlanmadaki artış ve bütçe açıklarında bozulmalar görünür hale geleceği için, yılsonunda makro dengelerde büyük bozulmalar yaşanmasının kaçınılmaz olacağını ifade ediyorlar.

Paylaşın