Kuş Embriyoları Ebeveynlerini Dinliyor!

Martılar üzerine yapılan yeni bir araştırma, yavru embriyoların yumurtanın içinden ebeveynleri arasındaki konuşmaları dinlediğini ve embriyoların duyduklarından davranışsal olarak etkilerini ortaya koydu.

Haber Merkezi / Glasgow Üniversitesi’nde Francisco Ruiz-Raya ve Vigo Üniversitesi’nden Alberto Velando, İspanya’nın Sálvora Adası’nda yaşayan 44 sarı bacaklı martı ailesini inceledi. Ruiz-Raya ve Alberto Velando, her yuvadan iki kardeş yumurta aldılar ve bunları yapay kuluçka makinelerinde farklı seslere maruz bıraktılar.

Yumurtaların yarısı çok konuşan ebeveynlerin ses kayıtlarını dinlerken, diğer yarısı ise daz az konuşan ebeveynlerin seslerine maruz bırakıldı. Yavrular yumurtadan çıktıktan hemen sonra, her iki kardeş martılar birlikte büyütülmek üzere bir martı koruyucu ailesine yerleştirildi.

Ruiz-Raya. “Kardeş martılar arasındaki tek fark, doğum öncesi gelişim sırasında ebeveyn iletişiminin farklı ipuçlarına maruz kaldıkları bu kısa dönemdi” dedi ve ekledi: “Ortak bir genetik geçmişe sahiplerdi ve aynı aile bağlamında yetiştirildiler.”

Ruiz-Raya ve Velando’nun bulguları, doğum öncesi sese maruz kalmanın martı yavruları üzerinde uzun süreli fizyolojik ve davranışsal etkilere sahip olduğunu göstermektedir.

Daha çok konuşan ebeveyn seslerine maruz kalan yumurtaların çatlaması daha uzun sürdü. Ayrıca, kardeş martılar arasındaki gelişim mekanizmalarında değişiklikler gözlemlendi. Araştırmacılar özellikle, daha az konuşan ebeveynlere doğum öncesi maruz kalan yavru martılar hormonal stres tepkisinde ve DNA metilasyonunda (hangi genlerin hangi zamanlarda aktif olduğunu değiştiren biyolojik bir değişiklik) artışlar buldular.

Araştırmacılar, yavruların uçmaya başlayana kadar büyümesini ve beslenmesini, koruyucu ebeveynleriyle ne kadar iyi iletişim kurduklarını değerlendirmek için izlediler. Daha fazla konuşan ebeveyn seslerine maruz kalan yavruların, daha az konuşan ebeveynlere maruz kalanlara göre daha sesli yalvarma davranışı gösterdiğini ortaya koydular.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ruiz-Raya, “Embriyoların bilgi edinebildiğini ve ebeveyn – yavru çatışmasında aktif rol oynadığını göstermek heyecan verici” dedi ve ekledi:

“Bu çalışmanın diğer şaşırtıcı sonucu, bu belirli doğum öncesi olayların doğum sonrası yaşamda, hatta muhtemelen yetişkinlikte bile kalıcı bir etkiye sahip olabilmesiydi. Bu, sosyal çevrenin gelişmekte olan embriyolar için bile ne kadar önemli ve sonuç verici olduğunun farkında olmamız gerektiğini gösteriyor.”

Paylaşın

‘Mükemmel Şekilde Korunmuş’ Dinozor Embriyosu Bulundu

Bilim insanları tıpkı tavuk gibi yumurtasından çıkmaya hazırlanan bir dinozorun mükemmel bir şekilde korunmuş embriyosunu bulduklarını duyurdu. Çin’in güneyindeki Ganzhou bölgesinde keşfedilen embriyonun 66 milyon yaşında olduğu tahmin ediliyor.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Baby Yingliang adı verilen dinozorun dişsiz bir Teropod dinozoru veya Oviraptorosaur olduğu düşünülüyor. İki ayağı üzerinde yürüyen Teropodlar kısa ön bacaklı ve uzun arka bacaklı dinozorlar olarak tasvir ediliyor.

Yumurta hırsızı kertenkeleler anlamına gelen Oviraptorosaurs, günümüzden 66 ila 100 milyon yıl öncesinde Kretase döneminin sonlarında, bugün Asya ve Kuzey Amerika kıtaları olarak bilinen bölgelerde yaşayan tüylü dinozorlardı.

Araştırmacı Dr. Fion Waisum Ma, bunun bugüne kadar bulunmuş “en iyi dinozor embriyosu” olduğunu söyledi.

Keşif, dinozorlar ve modern kuşlar arasındaki bağlantının daha iyi anlaşılmasını da sağlıyor. Fosilde embriyonun kıvrılmış bir pozisyonda olduğu görünüyor. Bu pozisyon, kuşların yumurtasından çıkmadan hemen önceki duruşuyla aynı.

AFP haber ajansına konuşan Dr. Ma, ”Modern kuşlardaki bu davranış ilk olarak dinozor atalarından kaynaklanıyor ve kuşların onlardan evrildiğine işaret ediyor.” dedi.

Araştırma ekibinden Paleontolojist Prof. Dr. Steve Brusatte, Twitter’da, “bunun hayatı boyunca gördüğü en etkileyici dinozor fosili olduğunu ve embriyonun, yumurtasından çıkmak üzere olan bir dinozora ait olduğunu” belirten bir paylaşım yaptı.

Baby Yingliang, başından kuyruğuna 27 cm uzunluğunda ve 17 cm uzunluğundaki bir yumurtanın içinde kıvrılmış pozisyonda yatıyor. Yumurta Çin’deki Yingliang Stone Doğal Tarih Müzesi’ne getirildi.

İlk olarak 2000 yılında keşfedilen yumurta on yıl boyunca saklandı.

Müzede inşa çalışmalarının başlamasıyla eski fosillerin yeniden sınıflandırılması gerekti. Araştırmacılar ancak o zaman yumurtayı tekrar ele alıp, içinde bir embriyo olabileceğinden şüphelendiler.

Dinozorun vücudunun bir bölümü hâlâ kaya ile kaplı ve araştırmacılar ileri tarama teknikleriyle iskeletinin tam görüntüsünü elde etmeye çalışıyor.

Paylaşın