İmamoğlu’ndan Yeni Mesaj: Siyasi Tutukluluklara Dikkat Çekti

Sosyal medya hesabı üzerinden yeni bir mesaj yayınlayan Ekrem İmamoğlu, siyasi tutukluluklara dikkat çekti ve Selahattin Demirtaş’tan Can Atalay’a uzanan listeyi hatırlattı.

Haber Merkezi / Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yeni bir mesaj yayınladı. İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:

“Aziz Milletim, tarihimizin kutlu günlerinden birinin yıl dönümünü dün milletçe kutladık. Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare edip Cumhuriyetimizi kuran Gazi Meclisimiz ilk kez 105 sene önce, 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanmıştı.

Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı ve Cumhuriyetimizin banisi aziz Atatürk ve silah arkadaşları son vatanımız Anadolu’yu savunmak için verdikleri çetin askeri mücadeleyi Milli Meclisle, ondan aldıkları güç ve ilhamla gerçekleştirdiler. Kurtuluş Savaşı’nın o en zor günlerinde bile ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesinden şaşmadılar, sapmadılar.

Meclisimizin açıldığı günden 105 sene sonra egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesini hazmedememiş bir avuç insanla karşı karşıyayız. Milletin oylarıyla seçilmiş vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılıyor, belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine belediye meclislerinden seçim yapmak yerine kayyumlar atanıyor, seçilmişler düşman hukuku uygulanarak hapsediliyor.

Son olarak 19 Mart’ta İstanbulluların helal oylarıyla seçilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’la beraber görevlerimizden alınıp, hapsedildik.

Sevgili Vatandaşlarım, ‘Milletin iradesi her şeyin üstündedir, vesayetle mücadele etmeye geldik’ diyerek iktidara gelenler bugün cezaevlerimizi seçilmişlerle doldurmuş durumdadır. Tutulduğumuz Silivri Cezaevi’ne 180 km uzaklıktaki Edirne Cezaevi’nde HDP’nin önceki eş başkanlarından Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı yatıyor.

“Hepsinin suçu aynı: İktidara muhalif olmak”

Ailelerinden, çocuklarından, sevdiklerinden uzakta, hapisteler. Hem de senelerdir. Depremde yıkılan Hatay’ın oylarıyla milletvekili olarak Meclise gönderdiği, Soma davasının avukatı Can Atalay bizimle birlikte Silivri Cezaevi’nde. Üstelik de Anayasa Mahkemesi kararıyla vekilliği tescil edilmiş olmasına rağmen. Hepsinin suçu aynı: İktidara muhalif olmak.

Millet seçmiş meclise göndermiş, belediye başkanı yapmış ama iktidar cezaevine koymuş. Memleketimde manzarayı umumiye maalesef bu. Ülkemiz, milletin oylarına hürmet etmeyen, muhaliflerini hapsederek ömrünü uzatmak isteyen, gözünü koltuk hırsı bürümüş bir iktidar tarafından yönetiliyor.

Ulusça ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ dedikten tam 105 sene sonra maruz kaldığımız bu manzarayı asla kabul edemeyiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesinden ilham ve güç alarak Kurtuluş Savaşı veren bir milletin bu vaziyete tahammül etmesi, müsamaha göstermesi mümkün değildir.

Aziz Milletim, milletin kayıtsız şartsız egemenliğini tam manasıyla yeniden tesis edeceğimiz günler uzak değil. Tüm gücümüzle bunu gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Seçilmişlerin hapishanelerde eziyet çekmediği, görevlerinin başında millete hizmet ettiği bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğimize inancım tamdır. Millet Büyüktür.”

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu’ndan Çağrı: Susmayın, Sesinizi Yükseltin

Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, “Bu bir avuç muhteris, hem millete hem de devlete büyük zarar veriyorlar. Şikayetçi olun, susmayın ve sesinizi yükseltin” dedi.

Haber Merkezi / Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden yeni bir paylaşımda bulundu. İmamoğlu, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Aziz milletim; Ya adalet, ya sefalet… Artık önümüzde başka seçenek yok. Türk yargı tarihinin en büyük rezaletini yaşatanlar haklarında suç duyurusunda bulundum ve bulunmaya devam edeceğim. Bir avuç muhterisin ülkemize ödettiği bedelin, yedikleri kul hakkının tarifi yok. Bu bedeli; emekli, işçi, dar gelirli, işsiz, öğrencilerimiz, çocuklarımız ve gençlerimizle birlikte ödüyoruz.

Milletimize tam bir sefalet yaşatan bu bir avuç muhterise soruyorum; Usulsüz yargılama ve operasyonlar, tutuklamalar, ben dâhil birçok insanının pislik içindeki nezarette günlerce bekletildiği gözaltı süreçleri, kayyumlar vs ile siz neye hizmet ediyorsunuz? Yalancı şahitler ve tanıklar üretmeyi, itirafçı ve iftiracı oluşturmayı, masumları tutuklamayı ya da tutuklamakla korkutmayı, ‘hapisten çıkamazsınız’ diyerek tehdit etmeyi yüce Türk yargısına nasıl yakıştırıyorsunuz?

Şimdi de avukatları gözaltına almanın, korkutmanın ve insanların görevlerini yapmalarını engelleme çabasındasınız. Yeter artık! Kimsiniz siz, kime ve neye hizmet ediyorsunuz? Kimden öğrendiniz bu usulleri? İnsanların namusuna ve haysiyetine saldırmaktan hicap duymuyor musunuz? Milletime sesleniyorum: Bu bir avuç muhteris, hem millete hem de devlete büyük zarar veriyorlar. Şikayetçi olun, susmayın ve sesinizi yükseltin.”

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu’nun Tutukluluğuna İtiraz Reddedildi

Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna yapılan itiraz mahkeme tarafından reddedildi. İmamoğlu’nun tutukluluğuna itiraz dilekçesinde ”Soruşturma, baştan sona hukuken yasak usullerle yürütüldü” ifadeleri kullanılmıştı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında mali suçlamalarla tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un tutukluluğa ilişkin yapılan itirazlar reddedildi.

BirGün’de yer alan habere göre; Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarının yaptığı bu itirazın ardından dava Asliye Ceza Mahkemesi’ne götürülecek. Üst mahkemenin kararına göre İmamoğlu ve Ongun hakkında tahliye ya da tutukluluk hallerinin devamı kararı verilecek.

Ekrem İmamoğlu’nun avukatları Fikret İlkiz, Hasan Fehmi Demir, Tora Pekin ve Mehmet Pehlivan, tutukluğa itiraz dilekçesini 7 Nisan’da İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’ne sunmuştu. Dilekçede, ”İmamoğlu’nun tutukluluğunun kaldırılması ile tahliyesine, hukuksuz tutuklamanın devamında ısrar edilmesi halinde dosyanın itirazen incelenmek üzere yetkili ve görevli Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi” istenmişti.

İtiraz dilekçesinde, ceza soruşturmasının en temel zorunluluklardan birinin, yer, tarih ve zaman dilimi ile belirlenmiş, fiille suç oluşturan sonuç arasındaki nedenselliğin ve bu sonuca sebebiyet veren failin somut olgulara dayalı, apaçık bir şekilde ortaya konulması gerekliliği olduğu vurgulanmıştı.

Dilekçede, bu zorunluluktan hareketle mevcut soruşturmada örneğin, ”rüşvet isnadına ilişkin olarak, kimin hangi tarihte, ne amaçla, kime, kaç lira vermiş olduğuna, ihaleye fesat karıştırmak isnadına ilişkin olarak, ihalenin tarihi, konusu, hangi eylemle nasıl fesat yaratıldığı, kişisel verilerin ele geçirilmesinin nasıl, hangi tarihte, ne amaçla, kim tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin somut olgulara dayalı tespitlere yer verilmediği” aktarılmıştı.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan “Kayyım” Tepkisi: Milletin Malına Çöktünüz

Aralarında aile şirketinin olduğu şirketlere kayyım atanmasına tepki gösteren Ekrem İmamoğlu, “Milletin malına mülküne çökenler, ailelerine kötü söz söyleyenler kendi tuzaklarında boğulacak” dedi.

Haber Merkezi / Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, aralarında aile şirketinin olduğu şirketlere kayyım atanmasına tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Ekrem İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Helal oylarla kazandığımız seçimlere çökmeye çalıştınız olmadı. 31 yıllık diplomaya çöktünüz olmadı. Kazanamadığınız belediyelere Ankara’dan kayyum atayıp çökmeye çalıştınız olmadı. İnançlı bir insanın asla tevessül etmeyeceği biçimde milletin malına, mülküne, şirketine çöktünüz o da olmadı.

Panikle, elleriniz ayaklarınız dolanarak yaptığınız her iş dönüp sizi vuracak. Hiç beklemiyordunuz ama hamdolsun bu büyük millet uyandı. Ne yaparsanız yapın, er ya da geç bu aziz millet sizi sandığın en dibine gömecek. Milletin malına mülküne çökenler, ailelerine kötü söz söyleyenler kendi tuzaklarında boğulacak. Millet gelecek millet.”

Ne olmuştu?

İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2025/3969 sayılı kararıyla, İmamoğlu İnşaat, Nuhoğlu İnşaat, Karsal Örme, UrbanMedia, MSO Reklam, Panoffect Medya gibi toplam 24 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) denetiminde kayyum atanmıştı.

Savcılık, bu şirketlerin yasa dışı bahis gelirlerinin aklanmasına aracılık ettiği yönünde “kuvvetli suç şüphesi” bulunduğunu öne sürmüştü.

Paylaşın

İBB Soruşturması Kapsamında 24 Şirkete Kayyım

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 101 kişiye ait 24 şirkete doğrudan kayyum atandı. Kayyım atanan şirketler arasında İmamoğlu İnşaat da var.

Soruşturma kapsamında yine şahıslara ait 28 şirkete ise denetim kayyımu atandığı öğrenildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) 101 şahsa ait 24 şirkete doğrudan kayyum, 28 şirkete ise denetim kayyım atadığı bildirildi.

Habertürk’te yer alan habere göre, kayyım atanan şirketler arasında İmamoğlu İnşaat, Nuhoğlu İnşaat, ASOY İnşaat ve Karsal Örme AŞ. de var.

Başsavcılık İmamoğlu ve beraberinde gözaltına alınan kişiler hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamalarıyla soruşturma açmıştı.

Kayyımların bu soruşturmalar kapsamında atandığı ifade edildi.

İmamoğlu’nun Akın Gürlek davası 16 Haziran’a, ihale davası 11 Temmuz’a ertelendi

Görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle açılan davanın ilk duruşması Silivri’de yapıldı.

14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi içerisindeki duruşma salonunda görülen duruşmada, Ekrem İmamoğlu hazır bulundu. İmamoğlu savunmasında, “İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ iradesine karşı kazandığım için bugün tutukluyum. Bunun için size ifade veriyorum” dedi.

“İstanbul’da 3 kez seçim kazandığım için buradayım” diyen İmamoğlu, savunmasında “Vatandaşların vergisiyle çalışan TRT beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftirayla haber yapacağına bu duruşmayı yayınlasın” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun savunmasının ardından ara karar verildi ve Akın Gürlek davası 16 Haziran’a ertelendi.

İmamoğu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla başlatılan yargılama Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Sabah saatlerinde, Akın Gürlek’e ilişkin sözleri nedeniyle Silivri’de hakim karşısına çıkan İmamoğlu, bu davaya yer almadı. Duruşmadan karar çıkmazken, dosya mütalaa için savcılığa gönderildi. Dava 11 Temmuz’a ertelendi.

Paylaşın

İmamoğlu’nun “Beylikdüzü” Davası Bir Kez Daha Ertelendi

Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak görev yaptığı döneme ilişkin “ihaleye fesat karıştırma” davası 11 Temmuz’a ertelendi. İmamoğlu’nun başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle açılan dava da 16 Haziran’a ertelenmişti.

 

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i hedef gösterdiği gerekçesiyle yargılandığı dava 16 Haziran’a ertelendi. Dava, Çağlayan’dan Silivri’deki bir duruşma salonuna alınmıştı.

Haber Merkezi / Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak görev yaptığı döneme ilişkin “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla yargılandığı dava 11 Temmuz’a ertelendi.

Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde süren davada İmamoğlu’nun üç yıldan yedi yıla kadar hapisle cezalandırılması ve hakkında siyasi yasak getirilmesi talep ediliyor.

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.

İddianamede, 29 Aralık 2015’te “Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi” ihalesi sırasında, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer yargılananların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları belirtildi.

İddianamede “Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır” ifadeleri yer alıyor.

İddianamede, İmamoğlu, Ülken, Gül, Çetin, Çuhadar, Hepgül ve Dişisağlam hakkında “ihaleye fesat karıştırma” suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Akın Gürlek davası da 16 Haziran’a ertelendi

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle açılan dava 16 Haziran’a ertelendi. İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde gördüğü dava, iki gün önce Çağlayan’dan Silivri’deki bir duruşma salonuna alınmıştı. Silivri’deki duruşma salonuna çok sayıda Ekrem İmamoğlu’nun ailesi ve çok sayıda CHP milletvekili katıldı.

Duruşmada müşteki Akın Gürlek’in avukatı Abdullah Adır: “Müvekkilim terörle mücadele personelidir. ‘Bak Başsavcı’ denilerek Ekrem İmamoğlıu kendisini hedef göstermiştir. Müvekkilimle tüm terör örgütlerinin derdi var. Terör mahkemelerine görevlendirilmiştir kendisi.” sözleriyle şikayeti dile getirdi. Adır’ın sözlerine salonda bulunan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, “Terör mahkemesi mi var bu ülkede ne diyorsun?” diyerek tepki gösterdi.

İmamoğlu’nun avukatlarının duruşmanın Silivri’ye alınmasının aleniyet ilkesini ihlal ettiği yönündeki itirazı mahkeme tarafından reddedildi.

Suçlamalara ilişkin savunması sorulan Ekrem İmamoğlu duruşmaların TRT’den yayınlanmasını istedi ve “Vatandaşların vergisiyle çalışan TRT beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftirayla haber yapacağına bu duruşmayı yayınlasın. Bugün burada bulunurken bende yıllar öncesinde bu kampüs içerisinde ergenekon kumpas davasını takip etmiştim. ‘İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır’ iradesine karşı kazandığım için bugün tutukluyum” dedi.

İmamoğlu’nun savunmasından bazı bölümler şu şekilde: “16 milyon insanın, İstanbul’un belediye başkanıyım. Üzülerek ifade edeyim ki bir panelde konuşmamda başlayan bu sürecin altında yatan duygumun beni Silivri’ye taşıması kaygılarımın ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. O gün panelde duygularımı dile getirdim. Söylediklerimin neresi tehdit, neresi hakaret?

“Biz helalleşerek yola çıktık. Ben bu konuşmayı yaptık sonra ne oldu hakimim? Yerime oturdum. Birkaç dakika geçti. Yetkililerden birisi telefonundan bana soruşturma başlatıldığını gösterdi. Soruşturmayı başlatan savcı bu konuşmayı canlı dinlemesine imkan olmadığına göre nasıl dinledi? Whatsapptan gönderilen bir ekran görüntüsünde bir web sitesinden alıntı yapılarak böyle bir haber var. Hemen ‘soruşturma başlatın’ talimatı mı verildi? Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım. “

Paylaşın

Araştırma: Halkın Yüzde 69’u İmamoğlu Davasını Siyasi Görüyor

Halkın yüzde 69’u İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması süreci ve çevresindeki gelişmeleri devletin “keyfi ve adaletsiz” bir tavrı olarak görüyor.

Bu görüşe, CHP seçmenlerinin yüzde 95’i, DEM seçmenlerinin tamamı ve İYİ Parti seçmenlerinin yüzde 83’ü katılıyor. Öte yandan, katılımcıların yüzde 31’i ise devletin tavrını “güçlü ve güvenilir” bulduğunu belirtiyor.

Bekir Ağırdır yönetimindeki Veri Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen son araştırma, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davaya ve son dönemde yaşanan gelişmelere dair toplumun nabzını tuttu.

Araştırma sonuçları Oksijen gazetesinde yayımlandı ve oldukça çarpıcı veriler ortaya koydu.

Araştırmaya göre, halkın yüzde 69’u İmamoğlu’nun tutuklanması süreci ve çevresindeki gelişmeleri devletin “keyfi ve adaletsiz” bir tavrı olarak görüyor. Bu görüşe CHP seçmenlerinin yüzde 95’i, DEM seçmenlerinin tamamı ve İYİ Parti seçmenlerinin yüzde 83’ü katılıyor. Öte yandan, katılımcıların yüzde 31’i ise devletin tavrını “güçlü ve güvenilir” bulduğunu belirtiyor.

Toplumun yüzde 65’i yaşananları hükümetin muhalefete yönelik bir baskı girişimi olarak değerlendiriyor. Sürecin yargı tarafından bağımsız bir şekilde yürütüldüğüne inananların oranı ise sadece yüzde 11’de kalıyor. “Suç işleyen herkes gibi işlem yapıldı” diyenler yüzde 16, bu gelişmeleri muhalefetin mağduriyet yaratma çabası olarak görenler ise yüzde 8 seviyesinde.

Ayrıca, bu sürecin ardından ülkedeki demokrasi ve hukukun üstünlüğüne ilişkin daha olumsuz düşünmeye başladığını ifade edenlerin oranı yüzde 61’e ulaştı. Bu görüşe CHP seçmenlerinin yüzde 87’si, DEM seçmenlerinin yüzde 93’ü ve İYİ Parti seçmenlerinin yüzde 87’si katılıyor. Görüşlerini değiştirmediğini belirtenlerin oranı ise genel katılımcılar arasında yüzde 32 iken, AK Parti seçmenleri arasında yüzde 58, MHP seçmenleri arasında ise yüzde 39 olarak ölçüldü.

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Erdoğan’a: O Sandığa Gömüleceksin

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’a seslenerek, “Seçimden kaçamayacaksın ve o sandığa gömüleceksin” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı mitinglerine devam ediyor.

CHP son olarak, Şişli Belediyesi önünde “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” başlığıyla bir miting gerçekleştirdi. Mitingde, Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinden gönderdiği mesajları CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okundu.

İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Yüreği adalet ve ülke sevgisiyle çarpan, güzel insanlar, benim sevgili hemşerilerim, merhaba. Sizler, bu güzel şehrin, bu eşsiz ülkenin sahiplerisiniz. Türkiye Büyük Millet Meclisi sizin adınıza kanun çıkarır, mahkemeler sizin adınıza karar verir. Muhtardır, belediye başkanıdır, cumhurbaşkanıdır; fark etmez. Yönetici olarak seçtikleriniz, size hizmet etsin diye, geçici süreyle yetki verdiğiniz görevlilerdir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin özü, esası budur. Türkiye Cumhuriyeti; gücünü, meşruiyetini vatandaşın iradesinden alan bir devlettir. Bu topraklarda devlet ne kadar kutsalsa, vatandaşın iradesi de en az onun kadar kutsaldır. Vatandaşın sandığa attığı oyun kıymeti kalmazsa, bu devletin de kıymeti kalmaz. Onun için, milli iradeyi hiçe saymaya yönelik her türlü girişim, devletimizin varlığını ve itibarını hedef alan bir darbe girişimidir.

Şişli Belediye Başkanımız Sayın Resul Emrah Şahan, yıllarca beraber çalıştığım, çok iyi bir şehir plancısıdır. Onun birikimine, yeteneğine, insanlığına inancım tamdır. Sadece ve sadece halka hizmet etme tutkusuyla çalıştığına çok yakından şahidim. Resul Emrah Şahan kardeşimi ve diğer kıymetli ilçe belediye başkanlarımızı hapse atanlar; Esenyurt ve Şişli Belediyesi’ne kayyum atayanlar; Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığı yapmasın, cumhurbaşkanı adayı olmasın diye hukuku ayaklar altına alıp her türlü zorbalığı yapanlar, bir darbe girişimi içindeler. Milletimizin iradesine, devletimizin varlığına ve itibarına saldırıyorlar. Bir daha asla seçim kazanamayacaklarını bilen o bir avuç insan, demokrasiye son verip, kendilerini devletin sahibi, milletin efendisi ilan etmeye hazırlanıyorlar. Onlara asla geçit vermeyeceğiz.

“Çok yakında kazanacağız”

Bizler, bu ülkede hukuk ve demokrasinin hakim olmasını, milletin iradesine saygı gösterilmesini isteyen milyonlarız. Bizler, adalet istiyoruz, adalet. Yalnız kendimiz için değil, herkes için adalet istiyoruz. Ekonomide, eğitimde, yargıda, sağlıkta, devletin sunduğu tüm imkanlarda adalet istiyoruz. Bu millet, adaletsizliğin acı faturalarını çok ödedi, ödemeye devam ediyor. Ama bu son olacak. Milletin demokrasiye sahip çıkmasıyla başlayan bu mücadele, ‘adaletin iktidarını kurana kadar durmayacak, dalga dalga büyüyeceğiz. Birleşe birleşe güçleneceğiz. Demokrasi ve adalet davamızı, haklılığımızı asla kaybetmeden, içimizdeki adalet duygusundan ödün vermeden kazanacağız. Akşamdan sabaha, bugünden yarına olmayacak. Ama çok yakında kazanacağız.

Bu gerçeği en iyi bilen, bu gerçekten en çok korkan kişiye sesleniyorum: Saatleri durdurarak zamanın akışını önleyemezsin. Üzerini örterek, gerçekleri gizleyemezsin. Milleti yok sayarak, ülkeyi yönetemezsin. Seçimden kaçamayacaksın ve o sandığa gömüleceksin. Ne yaparsan yap, seçimde karşında Ekrem İmamoğlu olacak. Hem de bir değil, milyonlarca Ekrem İmamoğlu olacak. Ynileceksin… ‘Hak yemem, hakkımı da yedirmem’ diyen milyonlara yenileceksin.

Sevgili kardeşlerim; vakti gelmiş bir değişimin karşısında hiçbir güç duramaz. Sabırsa sabır… Gayretse gayret… Cesaretse cesaret… Bu haklı davamızı başarıya ulaştırmak için üzerime ne görev düşüyorsa, misli misli fazlasını yapacağım. Silivri’deki hücrem, bu yolun sonundaki güzel günlerin ışığıyla aydınlanıyor. Hep birlikte başaracağız. Bir avuç insana karşı, 86 milyonun gücüyle, 86 milyonun kardeşliğiyle başaracağız. Hep birlikte adaletin iktidarını kuracağız. Yolumuz açık olsun. Kalın sağlıcakla. Görüşmek üzere… Ekrem İmamoğlu. Silivri 9 No’lu Cezaevi.”

Paylaşın

Ekrem İmamoğlu: Dostlarımızın Sessizliğini Üzülerek Görüyoruz, Not Ediyoruz

Ekrem İmamoğlu, Türkiye-Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi’ne gönderdiği mektubunda, “Bazı dostlarımızın sessizliğini ise üzülerek görüyoruz, not ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Türkiye – Almanya Kardeş Şehirler Zirvesi’ne bir mektup gönderdi.

“Mücadele, halk ile oligarklar; demokrasi ile tek adam rejimleri arasında olacaktır” ifadesini kullanan Ekrem İmamoğlu, mektubunda şu ifadelere yer verdi:

“Çok kıymetli belediye başkanı dostlarım ve onun, onların misafirleri, hanımefendiler, beyefendiler. Hepinize öncelikle saygı ve sevgiyle selamlıyorum, hoş geldiniz. Fikir önderi olmaktan büyük onur duyduğum, Türkiye’nin ve Almanya’nın yerel yönetimlerini bir araya getiren bu önemli toplantıda ne yazık ki sizlerle bir arada bulunamıyorum.

Çünkü hukuki değil, tamamen siyasi nedenlerle, hiçbir kanıta dayanmayan suçlamalarla tutsak edilmiş durumdayım. Sizlere Silivri’deki hücremden en sıcak sevgi ve selamlarımı tekrar gönderiyorum.

Dünya yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde ülkelerin ve dünyanın geleceğini, demokrasinin yanında mı yoksa karşısında mı yer alacaklar belirleyecektir. Mücadele halk ile oligarklar, demokrasi ile tek adam rejimleri arasında yaşanacaktır. Tüm dünyada demokrasi bloğunu güçlendirmemizin daha barışçıl ve huzurlu bir gelecek için kritik önem taşıdığına inanıyorum.

Türkiye’de başta gençler olmak üzere her kesimden yurttaşımız demokrasiye, adalete ve milli iradesine sahip çıkmak için sesini yükseltiyor. Tüm dünyada bu sese destek veren birçok ülke ve kent olduğunu görüyor, destekleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Bazı dostlarımızın sessizliğini ise üzülerek görüyoruz, not ediyoruz.

Türkiye ile Almanya arasında çok uzun yıllara dayanan sıkı bir dostluk ve iş birliği vardır. Bu iş birliğinin daha da gelişmesi, iki ülkeye ve kentlerimize fayda sağlayacak ortaklıkların artması en büyük dileğimizdir. Bunun da ön koşulu hiç şüphesiz güçlü bir demokrasi, hukuk güvencesi ve istikrarın sağlanmasıdır.

Gelişmiş bir demokrasiye sahip bir Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne önemli katkılar sunacağı açıktır ve gerçektir. Bugünkü buluşmadan ülkelerimize ve yerel yönetimlerimize ve yerel yönetimlerimiz için faydalı sonuçlar çıkarılmasını diliyor, en yakın zamanda bir araya gelebilmek ümidiyle hepinize bir kez daha selamlarımı sunuyor, teşekkür ediyorum.”

Paylaşın

Borsa’da Kayıplar Durdurulamıyor; Türkiye’nin Risk Primi Zirvede

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS / Credit Default Swap) puanı 372 seviyesine yükseldi. Böylelikle Türkiye’nin risk primi son 1,5 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Haber Merkezi / Borsa İstanbul 100 endeksi ise, yeni haftaya yüzde 2,80’lik bir düşüşle 9.117 puandan başladı.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS / Credit Default Swap) puanı 372 baz puanı görerek Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

19 Mart’ta yurt içinde siyasi gündemdeki olaylarla Türkiye’nin risk priminde yukarı yönlü bir hareket görülerek 300 baz puanın üzerine çıkmıştı. Trump’ın gümrük vergilerini açıklaması sonrasında risk priminde hareketlilik sürdü. Bloomberg verilerine göre, 18 Mart’ta 255 baz puan olan Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i 7 Nisan’da 373 puana yaklaştı.

Borsa İstanbul 100 endeksi, yeni haftaya yüzde 2,80’lik bir düşüşle 9.117 puandan başladı. Günün ilerleyen saatlerinde endeks kayıplarını daha da artırarak yüzde 3,50 civarında geriledi.

Bankacılık endeksi yüzde 3,61, holding endeksi ise yüzde 2,80 değer kaybetti. Analistler, 9.100 ve 9.000 seviyelerinin destek, 9.200 ve 9.300 seviyelerinin direnç noktaları olarak dikkat çektiğini belirtiyor.

“Ekonomideki son çalkantı kalıcı değil”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Tarım ve Orman Şurası’nda yaptığı konuşmada ekonomik politikalara ve küresel gelişmelere dair önemli mesajlar verdi.

Son dönemde döviz kurundaki hareketliliğe de değinen Şimşek, Türk Lirası’ndaki yüzde 3 ila 3,5 seviyesindeki değer kaybının kısa vadede bazı etkiler yaratabileceğini, ancak bu etkinin kalıcı olmayacağını belirtti.

Şimşek, “Lirada nisan ayına özgü sınırlı etkiler olabilir. Ancak orta ve uzun vadede bu oynaklığın kalıcı bir baskı yaratmasını beklemiyoruz. Aksine, dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

Paylaşın