İktidar, TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) yaz tatiline girmeden önce yasalaştırılmayı hedeflediği yeni vergi paketiyle, halkın cebinde kalan son kuruşlara da çökmeyi hedefliyor.
Yeni vergi paketiyle moto kuryelere yapılan ödemelerden, engelli araçlarına sağlanan istisnaların kısıtlanmasına ve yurtdışı çıkış harcının 1500 TL’ye çıkartılmasına kadar bir dizi düzenleme yer alıyor.
Bloomberg’in yasa teklifi ile ilgili çalışmalar hakkında doğrudan bilgi sahibi olan yetkililerden edindiği bilgiye göre, taslak aşamasındaki çalışmayla ilgili son düzenlemeler salı akşamı Cumhurbaşkanlığı’nda yapıldı.
Vergi paketiyle ilgili yasa teklifinin bayram tatili sonrasında Meclis’e sunulması ve TBMM yaz tatiline girmeden önce de yasalaştırılması hedefleniyor. Taslakta yer alan düzenlemelerle en az 226 milyar TL’lik bir ek gelir olanağı yaratılması öngörülüyor.
Taslak 1999 yılındaki iki depremden sonra hayata geçirilen vergi düzenlemesinden sonra bugüne kadarki en kapsamlı mali revizyonlardan biri olarak dikkat çekiyor.
Taslağa göre, OECD ve BEPS projesi kapsamında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 140 ülke tarafından onaylanan mutabakat metnine göre yıllık konsolide hasılatı 750 milyon euro eşiğini aşan çok uluslu işletme gruplarının düşük vergileme yapılan ülkelerdeki şube, iştirak ve işyerlerinin asgari bir tamamlayıcı vergilemeye tabi tutulması kararından hareketle bu şirketlere ek vergi getirilmesi öngörülüyor.
Bu kapsamda faaliyet gösterilen her bir ülke bazında belirlenen efektif vergi oranı yüzde 15’in altında olduğunda, o ülkede doğan karlara tamamlayıcı bir vergi uygulanacak. 2024 gelirlerine uygulanmak üzere ve 2025 yılında verilecek ayrı bir beyanname ile yürürlüğe girmesi öngörülen düzenlemeyle tahmini 40 milyar TL gelir etkisi bekleniyor.
Tasarıya göre Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ve Gayrimenkul Yatırım Fonları’nın gayrimenkullerden elde edilen kazançlar dolayısıyla asgari kurumlar vergisi ödenmesi öngörülüyor. Mevcut kurumlar vergisi yasasına göre, yatırım fon ve ortaklıklarının kazançlarının tamamı kurumlar vergisinden istisna.
Düzenlemenin 1 Ocak 2025’ten itibaren elde edilen kazançlara uygulanması durumunda 7,2 milyar TL gelir etkisi olacağı tahmin ediliyor. Tam mükellef kurumlara ait olan ve 2 yıldan fazla süreyle elde tutulan BİST’te işlem görmeyen hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan gelir vergisi istisnası kaldırılıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada Borsaya yönelik taslak vergi çalışmasının yeniden değerlendirmek üzere bir süreliğine ertelediklerini duyurdu.
Taslakta kripto varlıkların vergilendirilmesine ilişkin olarak ise 2 farklı vergilendirme formülü öneriliyor. Bunlardan ilki, alım-satımlardan on binde 3 gibi bir oranda işlem vergisi uygulanması, diğeri de alım-satımdan elde edilen gelirden gelir vergisi alınması. Kripto varlıklara işlem vergisi getirilmesi durumunda yıllık vergi getirisinin 3,7 milyar TL olacağı öngörülüyor.
Asgari kurumlar ve asgari gelir vergisi
Taslakta bazı AB ve OECD ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de asgari kurumlar vergisi uygulaması öngörülüyor. Bu vergi, tahakkuk eden kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10’u olarak hesaplanan asgari vergiden veya beyan edilen hasılatın yüzde 2’si matrah kabuledilerek kurumlar vergisi oranında hesaplanan asgari vergiden, yüksek olanından az olamayacak. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere başlanılacak olan uygulama ile 2025 yılı için ilave 90 milyar TL yıllık gelir etkisi öngörülüyor.
Çalışmada, ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeye mecbur olan mükellefler için asgari gelir vergisi uygulaması getirilmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanına bu kapsamda belirlenecek oranı, sektörleri, iş gruplarını ve iş türleri bazında her bir kazanç türü itibarıyla artırma ve azaltma yetkisi verilecek. Uygulamaya 2025’ten itibaren geçilmesi durumunda yıllık 37,4 milyar TL gelir etkisi öngörülüyor.
Taslakta, yap-işlet-devret ve kamu-özel işbirliği (KÖİ) ile yapılan projeler kapsamında elde edilen kazançların vergisinin de artırılması planlanıyor. Bu oranın yüzde 25 yerine yüzde 30 olarak uygulanmasının bugün itibarıyla 44 mükellefi ilgilendirdiği ve yeni uygulamanın 557 milyon TL kurumlar vergisi etkisi oluşturacağı belirtiliyor.
Esas faaliyet konusu kıymetli maden alım satımı olmayan işletmeler, yatırım amaçlı olarak altın, gümüş, platin gibi kıymetli madenleri satın alıyor ve aktiflerine kaydedebiliyor. Bunlara ilişkin değer artışları satış aşamasına kadar vergilendirilmiyor. Taslakta bu madenler ile mevduat hesaplarının, Döviz ve döviz hesaplarında olduğu gibi borsa rayici ile değerlenmesi, bu değerleme sonucu, geçici vergi dahil hesap dönemleri itibarıyla değerleme farklarının vergilendirilmesi öngörülüyor. Bankacılık sisteminde kıymetli madenlere dayalı hesapların büyüklüğünün 852 milyar TL olduğu, bunun 52,7 milyar TL’sinin ticari işletmelerin olduğu öngörülüyor.
Kurumların aktiflerinde iki yıldan fazla bulunan iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların yüzde 75’i kurumlar vergisinden istisna tutuluyor. Taslakta bu oranın yüzde 25’e indirilmesi öngörülüyor. İştirak hissesi satış ve devirlerinde uygulanan istisnaların, yeni iktisap edilen iştirak hisselerine yönelik olarak kaldırılması planlanıyor. Mevcut istisna oranının yüzde 25’e düşürülmesinin 2023 yılındaki gerçekleşme oranında satış yapıldığı varsayımıyla 2024 yılında 15 milyar TL vergi etkisi oluşturacağı hesaplanıyor.
Taslakla deniz taşıma araçlarına limanlarda verilen hizmetlere uygulanan KDV istisnasının kapsamı da daraltılıyor. 2023 yılında toplam işlem bedelinin 236,6 milyar TL olduğu, istisnanın kapsamının daraltılmasıyla toplam etkinin 5,4 milyar TL olacağı tahmin ediliyor.
Ulusal güvenlik kuruluşlarının ihtiyaçları için yapılan birçok alım KDV’den istisna tutuluyor. Taslak çalışmayla bazı alımların ithal yapılması durumunda istisnanın daraltılması öngörülüyor.
Mevzuata göre, altın, gümüş, platin arama, işletme, zenginleştirme ve petrol arama faaliyetlerine lişkin olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetler ile boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu hatların inşa ve modernizasyonuna ilişkin yapılan teslim ve hizmetler de KDV’den istisna tutuluyor. Çalışma bu istisnaların da daraltılmasını ve böylece 911 milyon TL’lik vergi etkisi oluşturmasını öngörüyor.
Aynı şekilde limanlara bağlantı sağlayan demiryolu hatları, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yatıran mükelleflerle genel bütçeli idarelere de çeşitli KDV istisnaları sağlanıyor. Bu alanda yapılacak daraltmayla da yıllık 1,7 milyar TL gelir bekleniyor.
Cumhurbaşkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi paketi ile ilgili Bloomberg’in sorusu üzerine çalışmalara ilişkin yorum yapmadı.
Vatandaşı doğrudan ilgilendiren düzenlemeler
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından üzerinde çalışmaları süren yeni vergi paketiyle moto kuryelere yapılan ödemelerden, engelli araçlarına sağlanan istisnaların kısıtlanmasına ve yurtdışı çıkış harcının 1500 TL’ye çıkartılmasına kadar bir dizi düzenleme yer alıyor.
Bloomberg’in yasa teklifi ile ilgili çalışmalar hakkında doğrudan bilgi sahibi olan yetkililerden edindiği bilgiye göre taslak aşamasındaki düzenlemede vatandaşı ilgilendiren düzenlemelerden bazıları şöyle:
Türkiye’de 2024 yılı için hesaplanması gereken ÖTV ve diğer her türlü vergiler dahil satış bedeli 1 milyon 591 bin TL’nin altında olan binek otomobiller, engellilik derecesi yüzde 90 veya daha fazla olanlar için 5 yılda bir kez olmak üzere ÖTV’den muaf tutuluyor.
Hazine çalışmasına göre, bu satışlar nedeniyle vazgeçilen ÖTV tutarı 2024’te 54,8 milyar TL, KDV tutarı da 10,9 milyar TL. 2024 yılının ilk 5 ayında satılan araçların yaklaşık yüzde 30’u bu şekilde satıldı. Taslak çalışmada istisnadan yararlanma süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkartılması ve taşıtların veraset yoluyla intikalinde istisnaya konu vergilerin mirasçılar tarafından ödenmesi öngörülüyor.
Yurt dışı çıkış harcı bugün itibarıyla 150 TL olarak uygulanıyor. Taslak çalışmada, bunun 1500 TL’ye çıkartılması, harcın her yıl yeniden değerleme oranında artırılması öngörülüyor. Taslakta 2023 yılında 8,7 milyon kişinin harç ödeyerek yurt dışına çıktığı, 2024’te bu sayının gerçekleşmesi halinde yıllık gelir etkisinin 12,6 milyar TL olacağı hesaplandı.
Ticari kazanç mükellefi olan 126 bini aşkın moto kuryelere bu hizmetleri karşılığı yapılan ödemelerden yüzde 15 oranında tevkifat yapılması ve bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirlerin tarifenin dördüncü dilimini aşmaması halinde tevkifatın nihai vergileme olması, aşması halinde ise beyanname verilmesi öngörülüyor. Bu düzenlemeden beklenen gelir etkisi 3,9 milyar TL.
Taslakla serbest meslek erbabı ile ticaret erbabının bir ayda 3, yılda da toplam 12 kezden az olmamak üzere yapılacak yoklamalarla günlük hasılatlarının tespit edilmesi, mükellef tarafından beyan edilen hasılat ile yoklamalarda tespit edilen hasılat arasında bir fark bulunması halinde mükellefin izaha davet edilmesi öngörülüyor. Bunun yeterli görülmemesi halinde de yapılmış hasılat tespitleri esas alınarak vergi dairesi tarafından re’sen tarhiyat yapılması ve vergi incelemesi başlatılması planlanıyor.
Taslak çalışmada, vergi usulsüzlüklerine uygulanacak cezaların da artırılması öngörülüyor. Bu kapsamda kesilecek yeni ceza tutarı ve tahsilat gerçekleşmelerinin tahmini 2 milyar TL olması hedefleniyor. Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin altyapı ve küçük sanayi sitelerindeki işyerlerinin inşaasına ilişkin süreçlerde uygulanan KDV istisnalarının da daraltılması planlanıyor. Bu çalışmanın etkisinin de 616 milyon TL olacağı tahmin ediliyor.
Gelir vergisi kanununa göre, gayrimenkullerin, hakların, gemi ve gemi paylarının iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde satılması halinde elde edilen değer artışı kazançları vergiye tabi. Düzenlemeyle 5 yıllık istisna süresi sadece bir konut için uygulanacak. 2023 yılına ilişkin olarak 12 binden fazla mükellefin 4,4 milyar TL matrah üzerinden 1,2 milyar TL vergi ödediği hesaplandı. Bu düzenlemenin nasıl bir gelir etkisi oluşturacağı izleyen dönemlerde ortaya çıkacak.
Serbest bölgelerdeki üretim faaliyetlerinden elde edilen kazançların tamamı, üretilen ürünlerin yurt içine ya da yurt dışına satılıp satılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisinden istisna. Yeni düzenlemeyle serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların ihracattan elde ettikleri kazançların istisna olması, yurtiçine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan istisnanın kaldırılması planlanıyor. Bu adımın da tahmini gelir etkisinin 7 milyar TL olacağı tahmin ediliyor.