OECD’den Dikkat Çeken Rapor: Türkiye’de Gelir Adaletsizliği Arttı

OECD’nin Kriz Zamanlarında Refah ve Dayanıklılık raporuna göre; Son üç yılda, Türkiye, Estonya ve Almanya’dan sonra gelir adaletsizliğinin en fazla arttığı ülke oldu.

OECD: Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü bazen de İktisadi İş Birliği ve Gelişme Teşkilatı uluslararası bir ekonomi örgütüdür.

OECD, Kriz Zamanlarında Refah ve Dayanıklılık raporunu yayımladı. BirGün’den Yusuf Tuna Koç‘un aktardığına göre; Raporda Türkiye ile ilgili tespitler şöyle yer aldı:

Gelir adaletsizliğinin azaltılmasında tüm üye ülkelerde 2019 sonrasında bir duraklama gözlendi. Türkiye için 2011-2019 arasında herhangi bir değişim gözlemlenmezken 2019-2022 döneminde gelir eşitsizliğindeki artmaya dikkat çekildi. Yarım puana yakın artış ile birlikte Türkiye, Estonya ve Almanya’dan sonra bu 3 yılda en fazla gelir adaletsizliğinin yaşandığı ülke oldu.

En yoksul yüzde 40’lık toplum kesimi içerisinde, gelirinin yüzde 40’ından fazlasını barınma masraflarına ayıran nüfus 2019’dan 2022’ye kadar artış gösterdi.

2011 yılında nüfusun yüzde 50’sinden fazlası geçim zorluğu yaşarken bu oran 2018’de yüzde 20’lere indi. 2021’de ise yeniden yüzde 30’lara çıktı. Türkiye, listede 2019-2023 yılları arasında geçim sıkıntısı yaşayan nüfusun değişiminde yüzde 15’in üzerinde artışla birinci sırada yer aldı.

Evlerini sıcak tutmakta zorlanan nüfus oranında da Türkiye liste başında yer aldı. 2011’de nüfusun yüzde 35’inden fazlası bu sorunu yaşarken bu oran 2019’da yüzde 20’ye düşmüştü. Ancak 2021 itibarıyla yeniden yükseliş ivmesi kazandı.

Türkiye, 2022 yılı itibariyle gıda güvensizliği yaşayan öğrenci nüfusunda da liste başı. Ülkeler ortalaması 2022 yılı için yüzde 8 iken Türkiye’de bu oran yüzde 20’ye yakın.

Türkiye’de kaygı hissiyatı, pandemi sonrası rekor düzeyde yükselişe geçti. Nüfus içerisinde kaygı yaşayan insan oranı 2018’de yüzde 30’dan yüzde 40’a çıktı. Üye ülkeler arasında beş yılda en fazla yükselişe sahip ülke Türkiye.

OECD ülkelerinin büyük çoğunluğunda, diğer insanlara olan güven duygusu, pandemi sonrası radikal bir değişim göstermedi. Ancak Türkiye’de ise bu oran 2012 yılından 2019 yılına kadar ciddi bir düşüş gösterdi.

Hükümete duyulan güven, pandemi sonrası yüzde 10 azaldı… Türkiye’de, toplumun devlette yolsuzluğun varlığına inancı hep artış trendi gösterdi.

Türkiye, hem hükümete hem de topluma olan güvenin düşüş gösterdiği tek ülke. Yine Yunanistan ve İtalya ile birlikte emeğin yetersiz kullanımı seviyelerinde artış gösteren 3 ülkeden biri… Türkiye yaşam standartlarının tüm başlıklarda azaldığı ülkelerden biri.

Raporda, Türkiye’nin OECD’nin geçim sıkıntısı ortalamasını doğrudan etkilediğine, bunun sebebinin de ülkedeki hiperenflasyon olduğuna vurgu yapıldı.

Paylaşın

Enflasyon, OECD Ülkelerinde Düştü Türkiye’de Arttı

OECD’ye (Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü) üye ülkelerde gıda enflasyonu ortalaması ekim ayında yüzde 7,4’e gerilerken, Türkiye’de ise yüzde 72 olarak kaydedildi. Türkiye’yi yüzde 11,7 gıda enflasyonuyla İzlanda izledi.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, gıda fiyatları kasım ayında bir önceki aya kıyasla değişmeyerek 120,4 puan seviyesinde sabit kaldı.

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD), üye ülkelerin bir yıl içinde değişen enflasyon oranlarına ilişkin bir rapor yayınladı.

Rapora göre; OECD’de eylül ayında yüzde 8,1 olan gıda enflasyonu ekim ayında yüzde 7,4’e geriledi. 32 OECD ülkesinde düşüş gösteren gıda enflasyonu, 3 ülkede yüzde bir puan veya daha fazla arttı. Türkiye’de ise gıda enflasyonu yüzde 72 olarak kaydedildi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Gıda Fiyat Endeksi Kasım 2023 raporunu açıkladı. Buna göre; Gıda fiyatları kasım ayında bir önceki aya kıyasla değişmeyerek 120,4 puan seviyesinde sabit kaldı.

Düşük uluslararası tahıl fiyatlarının yüksek bitkisel yağ fiyatlarını dengelemesi, küresel gıda fiyatlarının kasımda sabit kalmasına sebep oldu.

Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi, aylık bazda palm yağı küresel fiyatlarındaki artışın etkisiyle yüzde 3,4 yükseldi.

Uluslararası palm yağı fiyatları, önde gelen ithalatçı ülkelerin alımlarının artması ve büyük üretici ülkelerdeki mevsimsel olarak düşük üretimin etkisiyle kasımda yüzde 6’dan fazla artış gösterdi.

Tahıl Fiyat Endeksi ise mısır fiyatlarında keskin gerilemenin etkisiyle aylık bazda yüzde 3, yıllık bazda yüzde 19,4 düştü.

Şeker Fiyat Endeksi, Hindistan ve Tayland’da kötüleşen üretim beklentileri ve küresel ihracat bulunabilirliğine ilişkin artan endişelerin etkisiyle kasımda aylık yüzde 1,4 arttı, geçen yılın aynı ayına göre de ortalama yüzde 41,1 yükseldi.

Aynı dönemde FAO Süt Ürünleri Fiyat Endeksi, Kuzeydoğu Asyalı alıcıların tereyağı ve yağsız süt tozuna yönelik yüksek ithalat talebinin yanı sıra Batı Avrupa’daki kış tatili öncesinde artan iç talep nedeniyle kasımda aylık yüzde 2,2 artarak 114,2 puana çıktı.

Et Fiyat Endeksi de Ekim’de arzın artmasıyla yüzde 0,4 düşüş kaydetti.

FAO, küresel üretim, tüketim, ticaret ve stok eğilimlerine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Tahıl Arz ve Talep Özeti Raporu’nu da yayımladı. Kuruluş, bu yıl küresel tahıl üretimine ilişkin tahminini önceki yıla göre yüzde 0,9 artışla 2,819 milyar tondan 2,823 milyar tona yükseltti.

Rusya ve Türkiye’de buğday, ABD’de mısır üretiminde yukarı yönlü revizyon yapılırken, Arjantin ve Brezilya’da üretim tahminleri düşürüldü.

Paylaşın