Gültekin Uysal, Yeniden Demokrat Parti Başkanı Seçildi

Gültekin Uysal, Demokrat Parti’nin (DP) 15. Olağan Kongresi’nde, bin 208 delegeden oy kullanan 778 delegeden 765’inin oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. 13 oy geçersiz sayıldı.

Demokrat Parti’nin 15’inci Olağan Kongresi, “Söz yeniden milletin” sloganıyla yapıldı. İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve İzmir Milletvekili Salih Uzun’un birkaç gün önce katılmayacaklarını açıkladığı kongrede, aday gerginliği yaşandı.

Divan Başkanı, Genel Başkan adaylığı için İlay Aksoy adına toplanan imzalardan bazılarının imza atan delegelerce geri çekildiğini, bazı imzaların ise geçersiz sayıldığını açıkladı. Bunun üzerine gerginlik çıktı.

Aksoy, Bugün bu partide darbe yapıldı, sizin AK Parti’den hiçbir farkınız yok” diyerek tepki gösterdi. Daha sonra sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Aksoy, “Herkes duysun ve bilsin!!! Bugün Demokrat Parti kongresinde AÇIK AÇIK DARBE YAPILDI. DELEGELERİN İRADELERİNE İPOTEK KOYULDU. Kendilerine “demokrat” diyenler demokrasiden zerre miskal nasip almamışlar.” ifadelerini kullandı.

Yaşanan tartışmanın ardından yapılan seçimde, 1208 delegeden 778 delege oy kullandı. 765 oy alan Gültekin Uysal, yeniden genel başkanlığa seçildi. 13 delegenin oyu ise geçersiz sayıldı.

Seçilmesinin ardından teşekkür konuşması yapan Uysal, “Güzel bir günü hep birlikte yaşadık. İrademizi perçinledik, gönül birlikteliğimizi perçinledik, akıl birlikteliğimizi perçinledik. Bu büyük ülkenin yeniden tarihini değiştirmek, yeni bir tarih yazmak adına bir irade koydunuz. Hepinize müteşekkirim. ‘Söz yeniden milletin’ diye çıktığımız bu süreçte millet adına söz söyleyeceğiz” diye konuştu.

Paylaşın

Meclis’te Yedinci Siyasi Parti Grubu Kuruluyor!

Demokrat Parti (DP) Milletvekili Cemal Enginyurt, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ile TBMM’de ortak grup kurmaya yaklaştıklarını söyledi ve Meclis’in açılacağı Ekim ayını işaret etti.

Cemal Enginyurt, yeni bir grup kurma gerekçesini ise, “Meclis’te konuşma hakkımız yok. Grubumuz olmadığı için 1 dakika bile konuşamıyoruz” ifadeleriyle açıkladı.

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, TELE1’de ekranlara gelen ‘Kayıt Dışı’ programında gündeme dair açıklamalar yaptı.

Enginyurt, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) ile Demokrat Parti’nin, TBMM’de 20 milletvekili ile ortak grup kuracak yeter sayıya ulaştığını söyledi. Yaklaşık 25 vekil ile grup kurmayı planladıklarını belirten Enginyurt, “Ekim ayında göreceğiz” dedi.

Enginyurt’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: “Bizim Kemal Bey’den (Kemal Kılıçdaroğlu), CHP’den milletvekili alalım gibi bir düşüncemiz asla yok. İYİ Parti’den ayrılanlar var, partisinden mutsuz olduğunu düşündüğümüz, bir sonraki dönemde de aday yapılamayacağına kendinin bile inandığını gördüğümüz insanlar var.

Böyle bir diyalogla 25 civarında bir grup kuralım diyoruz. Bunu da şunu için kuralım: Ne DEVA ne Demokrat Parti, Meclis’te konuşma hakkımız yok. Grubumuz olmadığı için 1 dakika bile konuşamıyoruz. Ama Meclis’te konuşacak çok kabiliyetli insanlar var.

Mesela Salih Uzun, Haydar Altıntaş… Çiftçi konusunda Demokrat Parti’sin söylüyorum… DEVA’da Mehmet Emin Ekmen… Biraz bana test de gelse böyle Güneydoğu kökenli falan, Mustafa Yeneroğlu… Farklı da görsek bize göre farklı ama hümanist bir dünya görüşüyle farklı kesimlere hitap eden. İdris Şahin var, Elif Hanım var. Şu an aklıma gelenler böyle.

20’ye ulaştık diyebiliriz. 20’de sıkıntımız yok yani. Ama biz 20 olsun istemiyoruz. Çünkü Allah korusun biri ölebilir, ayrılabilir. En azından 20’yi aşan bir sayı olsun. Ekim ayında göreceğiz inşallah. Beceriksizlik olursa bizden kaynaklanmıştır.”

Paylaşın

DP Lideri Gültekin Uysal’dan İmamoğlu Ve Yavaş’a Destek

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlere sayılı günler kala Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul ve Ankara’da aday çıkartmayacaklarını, mevcut başkanlar Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı destekleyeceklerini söyledi.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin, NOW TV’de İlker Karagöz’ün Çalar Saat programına katıldı.

Programda, Ankara ve İstanbul’da aday çıkartmayacaklarını söyleyen DP Lideri Gültekin Uysal, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla da destek açıklamalarını yineledi.

Gültekin Uysal, “Mansur Başkanım; Moğol İstilasından buyana Ankara’nın uğradığı en büyük yağma hareketine son vererek 5 yıl önce Ankara’nın üzerindeki kara örtüyü kaldırmayı başardınız; daha nice güzel hizmetleri Başkentimizin Şehremini olarak yapacağınızdan eminiz!” ifadelerini kullandı.

Uysal, İstanbul için de, “Bu 5 yıla baktığımızda, Demokrat Parti olarak İstanbul halkı için en doğrusunun, bu kritik seçim sürecinde Sayın Ekrem İmamoğlu ile birlikte mücadele vermek olduğuna kanaat getirdik. Sayın başkanımızla yine birlikte ve aynı ahenkle çalışacağımıza inancımız tamdır. Hayırlısıyla ikinci döneminde birlikte çok daha büyük başarılara imza atmak temennisiyle Ekrem Başkanımızın sonuna kadar arkasındayız.” dedi.

Paylaşın

Demokrat Parti De Üç Siyasi Partinin Ortak Grup Arayışına Dahil Oldu

Demokrat Parti (DP) de Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ve arasında bir süredir devam eden, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) ortak bir siyasi parti grubu kurulmasına ilişkin görüşmelere dahil oldu.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre, bir süredir genel başkanlar düzeyine de taşınan görüşmeler sıklaştı. Görüşmeler Saadet, DEVA ve Gelecek Partisi arasında daha yoğun bir biçimde devam ederken DEVA ve Gelecek Partisi yetkililerinin Demokrat Parti ile de temasa geçtiği belirtildi. Saadet Partisi ile Demokrat Parti arasında henüz bir görüşme gerçekleşmemiş olsa da Demokrat Parti’nin kurulacak gruba katılımı konusunda bir itiraz olmadığı ifade edildi.

14 Mayıs seçimlerinde DEVA Partisi 15, Gelecek Partisi 10, Saadet Partisi 10 ve Demokrat Parti 3 milletvekili çıkardı. Partilerin genel başkanları ve kurmayları, 4 siyasi partinin toplam 38 milletvekilinin bir siyasi parti grubunda birleşmesinin gerekliliği konusunda hemfikir. Genel başkanlar arasında devam eden görüşmelerde Meclis grubunun hangi siyasi partinin adıyla kurulacağı konusunda uzlaşı aranıyor. DEVA ve SAADET, grubun kendi çatıları altında kurulmasını arzu ederken görüşmelerin sonunda bir uzlaşının sağlanacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Saadet Partili bir yetkili, her partinin kendi çatısı altında grup kurulmasını istemesinin olağan olduğunu ifade ederken Saadet Partisi çatısı altında birleşmenin diğer siyasi partilerin tabanlarında daha kolay kabul edilebileceğini düşündüğünü söyledi. Temel Karamollaoğlu’nun siyasette bir “ağabey” figürü olduğunu ifade eden yetkili, “Genel Başkanımız Ahmet Hoca’nın da Sayın Babacan’ın da Temel Ağabey’i. Seçmenlerine bunu daha rahat anlatabilirler” dedi.

DEVA Partisi yetkilileriyse grup kurmanın öneminin farkında olduklarını ifade ederken Türkiye siyasetinin en genç partilerinden biri olarak DEVA çatısı altında birleşmenin fark yaratacağı görüşünü savundu. Saadet Partisi ile siyasi çizgilerinin farklı olduğunu da ifade eden yetkili, grup kurma konusundaki ortaklaşma arayışının sürdüğünü ifade etti.

Partilerin yetkili isimlerine göre Meclis’te grup kurulması, gruba ismini veren siyasi partiye ‘siyaseten’ katılım anlamına gelmeyecek. Grup kurulsa da her siyasi partinin kendi siyasetini yürütmeye devam edeceğini ifade eden bir yetkili, “Bir parti grubunda olmanın avantajlarından yararlanmak için grup kuracağız. O grubun adını taşıyan partiye ilhak söz konusu olmayacak” dedi. Aynı yetkili, gruptaki partilerin yasama çalışmalarında “özerk” olacağını, “Aynı grubun çatısı altında birleşmiş olsak da örneğin bir kanun teklifi konusunda farklı düşünceler söz konusuysa farklı yönde oy kullanılabilecek” örneğiyle açıkladı.

Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantısı yapma, genel kurulda daha fazla söz hakkına sahip olma gibi avantajlardan yararlanabileceğini hatırlatan bir başka yetkili, “Maksat üzüm yemek; toplumun yararına siyaset yapmak için Meclis’in söz hakkı ve imkanlarını değerlendirmek ve çarpan etkisi yaratmak” değerlendirmesinde bulundu.

Grup toplantılarında kim konuşacak?

Parti yetkililerinin aktardığına göre grup kurulması halinde grup başkanı ve grup başkanvekillerinin partilere eşit dağıtılması ya da dönüşümlü yürütülmesi gibi seçenekler masada. Ayrıca haftalık grup toplantılarının sırayla yapılması ya da ülke gündeminin yoğunluğuna göre liderlerin aynı grup toplantısında süreyi paylaşarak, sırayla partilerinin görüşlerini aktarması da söz konusu olabilir.

4 partinin siyasi çizgilerinin birbirlerine çok uzak olmadığını ifade eden bir yetkili, Cumhur İttifakı’ndaki MHP ve AK Parti ortaklığını hatırlatarak “Süreç ne getirir bilinmez ama Meclis grubunun kurulması, kendi doğallığında bir siyaset birliğini de doğurabilir. Belki birleşmeye giden bir sürecin başlangıcı olur” değerlendirmesini yaptı.

Yetkililer, muhalefetin kaybedecek zamanı olmadığını, yerel seçim çalışmalarına bir an önce başlanması gerektiğini belirterek kararın Meclis tatile girmeden, en geç temmuz ayı içerisinde netleşeceğini ifade etti.

Öte yandan DEVA ve Gelecek Partisi yetkilileri grup kurma görüşmelerinin yanında “birleşme” temelli ikili görüşmelerini sürdürüyor. İki partiden birinin kendisini feshederek yola tek bir parti olarak devam etmesi masadaki seçeneklerden. Birleşme konusundaki teknik ve siyasi çalışmalar kurmaylar düzeyinde devam ediyor. İki partinin genel başkanları sık sık bir araya gelirken DEVA Partisi çatısı altında birleşmeye yakın olunduğu ifade ediliyor.

Birleşme halinde genel başkanlık koltuğunda kimin oturacağı konusunda farklı modeller tartışılıyor. Eşbaşkanlık, onursal başkanlık gibi modellerin gündemde olduğunu kaydeden kaynaklar yepyeni bir siyaset modelinin de şekillenebileceğini ifade ediyor.

Saadet Partisi ise farklı bir tabana ve siyasi söyleme sahip olduğu için bu görüşmelere dahil olmuyor. Ancak DEVA ve Gelecek Partisi’nin birleştiği bir senaryoda Meclis’te kurulacak bir gruba Saadet Partisi’nin de dahil olmasına sıcak bakılıyor.

Grup kurmak neden avantajlı?

Grubu olan siyasi partiler Meclis Başkanlık Divanı’nda temsil edilip, Genel Kurul kürsüsünde grup adına söz hakkı kullanabiliyor ve ihtisas komisyonlarına üye verebiliyor. Bir siyasi parti grubunun en az bir grup başkanı, iki de grup başkanvekili olabiliyor. Grup başkanvekillerinin genel kurul oturumlarında ayrıca söz hakkı bulunuyor ve grup başkanvekilleri Genel Kurul gündeminin belirlendiği danışma kuruluna katılabiliyor. Tüm bu avantajların yanı sıra grubu bulunan siyasi partiler, salı günleri grup toplantısı düzenleme hakkı da kazanıyor.

Grubu bulunan siyasi partiler için makam odaları, personel çalışma alanları ve toplantı salonlarının bulunduğu bir de grup yönetim bölümü ayrılıyor. Meclis kulislerinde, diğer siyasi parti gruplarının ve genel kurulun bulunduğu ana binanın birinci katında bir koridorun yeni kurulacak gruba tahsis edileceği iddia ediliyor.

Paylaşın

DP Lideri Uysal: Erdoğan, Siyasal Olarak Kaybetmiştir

14 ve 28 Mayıs seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan DP Lideri Uysal, “İnandığımız değerlere karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmanın huzuru içindeyim. Bilmenizi isterim ki geride bıraktığımız iki yılı aşkın zamanda bizler için asıl kazanç; zerrece menfaat, şahsi ikbal kaygısı olmaksızın verilmiş mücadele, dökülmüş terdir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Asıl kazanç, tüm farklılıklara rağmen ortak irade koyduğumuz diğer partilerle, Millet İttifakı ile omuz omuza Türkiye için çalışabilme, eskisi gibi bir lokma ekmeği bölüşebilme iradesidir.

Bilinmesi gerekir ki Erdoğan kirli ve eşit rekabet imkanı olmayan bir seçimi sayısal olarak kazanmış, siyasal olarak kaybetmiştir. Bizim için ise kazancın başlangıcı burasıdır. Bu, ‘seçim kazandık’ diyenlerin kaybettiği, kaybettiği zannedilen Millet İttifakı ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir seçimdir. Elbet bir gün tarih hükmünü icra edecektir.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, 14 ve 28 Mayıs seçimleriyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

DP Lideri Uysal, “Türk siyasi tarihinin en adaletsiz seçimini geride bıraktık. Buna karşın Türkiye’de değişime ihtiyaç duyan, refah, adalet ve demokrasi arayan, bu değerlerin bilincinde olan ve artı değer yaratan milyonlarca insanın desteği ile umutvar olduk.” dedi.

“28 Mayıs’ta ikinci turu yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucunun, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.” diyen Uysal, “karşılaştıkları haksız rekabeti” şu sözlerle eleştirdi:

“Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz günden bugüne kadar hiç görülmemiş şekilde kamunun imkan ve araçlarının ‘bir siyasi parti lehine’ hareket ettiği ve bir ‘tek parti iktidarı’nın varlığını kanıtlayan seçim dönemini geride bıraktık.

Bir tarafta iktidar ve iktidarın tüm imkanları, dahası iktidarın yedeğine aldığı birçok kirli güç unsuru, diğer tarafta ise yıllardır süren hukuksuzluk, haksızlık ve yolsuzluklara karşı kısıtlı imkanlar ve seçmenin samimi desteğinin rekabetine tanık olduk. Aslında iktidarın sahip olduğu imkanları düşündüğümüzde siyasette ‘haksız rekabetin’ en kesif örneği ile karşılaştık…

Bilinmesi gerekir ki Erdoğan kirli ve eşit rekabet imkanı olmayan bir seçimi sayısal olarak kazanmış, siyasal olarak kaybetmiştir. Bizim için ise kazancın başlangıcı burasıdır. Bu, ‘seçim kazandık’ diyenlerin kaybettiği, kaybettiği zannedilen Millet İttifakı ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazandığı bir seçimdir. Elbet bir gün tarih hükmünü icra edecektir.”

Paylaşın

DP Lideri Uysal’dan Erdoğan’a Çok Sert Sözler

DP Lideri Gültekin Uysal, “AKP’liler ısrarla ‘şimdi siyaset zamanı değil’ vurgusu yapıyorlar! Aslında istiyorlar ki; depremin en sıcak bu anında imar oyunlarıyla yandaşa rant aktardıklarını, siyasetlerini kirli kaynaklarla finanse ettiklerini, depreme etkin hiçbir hazırlıklarının olmadığını ifşa etmeyelim” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Erdoğan’ın ‘depremde yıkılan binaların %98’i 1999 öncesi yapıldı’ yalanı bile ‘şimdi siyaset zamanı değil’ propagandası yaparken zihniyetini anlamaya yeter; tek derdi kendi iktidarını 100 binlerce insanın hayatı pahasına sürdürmektir”

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük yıkımın yaşandığı depremin ardından “Şimdi siyaset zamanı değil” söylemlerine yanıt verdi. Gültekin Uysal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deprem sonrası yaptığı açıklamaları hatırlattı.

Uysal’ın paylaşımında yer verdiği ifadeler şöyle: 

“AKP’liler ısrarla ‘şimdi siyaset zamanı değil’ vurgusu yapıyorlar! Aslında istiyorlar ki; depremin en sıcak bu anında imar oyunlarıyla yandaşa rant aktardıklarını, siyasetlerini kirli kaynaklarla finanse ettiklerini, depreme etkin hiçbir hazırlıklarının olmadığını ifşa etmeyelim”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘”Depremde yıkılan binaların %98’i 1999 öncesi yapıldı” sözleriyle ilgili ise şu ifadelere yer verdi:

“Erdoğan’ın ‘depremde yıkılan binaların %98’i 1999 öncesi yapıldı’ yalanı bile ‘şimdi siyaset zamanı değil’ propagandası yaparken zihniyetini anlamaya yeter; tek derdi kendi iktidarını 100 binlerce insanın hayatı pahasına sürdürmektir”

Erdoğan ne demişti?

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son afette yıkılan tüm binaların yüzde 98’inin 1999 yılı öncesi inşa edilenler olması bize bina standardı ve denetimi konusunda katettiğimiz ilerlemeyi göstermekle birlikte işi daha sıkı tutmamız gerektiğini de hatırlatıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

Demokrat Parti Lideri Uysal: Kılıçdaroğlu En Kuvvetli Adaylardan

DP Lideri Uysal, “Altılı masa ortak bir iradeyle, aday, kadro, program ile enerjimizi sahaya yansıttığımızda Türkiye’nin geldiği nokta, bu iktidarın uyguladığı ve adına keyfi rejim dediğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine desteğin minimumlara düştüğü bir süreçteyiz” dedi ve ekledi:

“Bu süreçte işsizlik çift haneli duruma gelmiş, enflasyon gerçeğiyle vatandaşımız yüz yüze. Toplumsal muhalefete düşen ve ona liderlik yapması gereken bizlere düşen, maksimum düzeyde bu itirazı sandığa taşımak. Elbette ana muhalefet lideri olması hüviyetiyle bundan daha tabii, doğal ne olabilir ki”

Uysal, devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Doğru olan, bu süreci bir siyasi akılla, birikimle yönetecek icracı iddiası olan bir isim. Geçmişte olduğu gibi yani ikinci Ekmeleddin vakasının yaşanmasını kimse beklemesin. Muhalefetin çok alternatifi olduğunu da düşünüyorum ama bu adaylar içinde Kılıçdaroğlu en kuvvetli olanlardandır.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhuriyet’ten İklim Öngel sorularını yanıtladı.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun “liderlerin imza hakkı bulunması” yönündeki sözlerini değerlendiren Uysal, “Tartışmanın böyle bir zeminde olmasını olumlu bulmam. Sanki partiler bir araya gelmişler de makam mevki paylaşıyorlarmış gibi. Siyasette elbette sorumluluklar alırsınız. Siyasi iklimin çerçevesinde de bakınca cumhurbaşkanlığı rekabeti çok yüksek oktanlı.

Ortak akıl derken, karşıda on parmağında on kara sürmek için fırsat kollayan bir takım hatırlatmalar yaparak, sanki adayın elini kolunu bağlayacak bir sistem kurulacak gibi bir propagandaya imkan verecek söylemleri doğru bulmam. Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin yetkileri var. Karar verilirken, karar alma süreçleri var.

Hem bürokratik hem de siyasi kadroları olacak. Bugünkü şartlarda arkasına aldığı siyasi partilerle istişare etmek fikir, anlayış birlikteliği oluşturmak çok önemli. Usul açısından henüz altılı masanın kamuoyuna açıklamadığı bir çerçeveyi ve propaganda stratejisi açısından bunları bu zeminde konuşuluyor olmasını, niyetimizden öte zihinleri bulandırmaya vesile olacak bir fırsat verir endişesindeyim” dedi.

“Altılı masada Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itirazı olmayan en net isim olarak görülüyorsunuz. Kılıçdaroğlu’nun ‘kazanacak aday’ olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ise Uysal şu yanıtı verdi:

Elbette düşünüyorum. Altılı masa ortak bir iradeyle, aday, kadro, program ile enerjimizi sahaya yansıttığımızda Türkiye’nin geldiği nokta, bu iktidarın uyguladığı ve adına keyfi rejim dediğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine desteğin minimumlara düştüğü bir süreçteyiz. Bu süreçte işsizlik çift haneli duruma gelmiş, enflasyon gerçeğiyle vatandaşımız yüz yüze.

Toplumsal muhalefete düşen ve ona liderlik yapması gereken bizlere düşen, maksimum düzeyde bu itirazı sandığa taşımak. Elbette ana muhalefet lideri olması hüviyetiyle bundan daha tabii, doğal ne olabilir ki. Doğru olan, bu süreci bir siyasi akılla, birikimle yönetecek icracı iddiası olan bir isim. Geçmişte olduğu gibi yani ikinci Ekmeleddin vakasının yaşanmasını kimse beklemesin. Muhalefetin çok alternatifi olduğunu da düşünüyorum ama bu adaylar içinde Kılıçdaroğlu en kuvvetli olanlardandır.

Haberin tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

DP Lideri Uysal: TBMM Karar Almadığı Müddetçe Erdoğan Aday Olamaz

Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda değerlendirmede bulunan DP Lideri Uysal, “Demokrat Parti olarak görüşümüz, TBMM karar almadığı müddetçe Sayın Erdoğan’ın aday olabilme imkanı yok. Buna YSK, en nihayetinde noktayı koyacak” dedi ve ekledi:

“Bu arada YSK üyelikleri için seçimler söz konusu. YSK bir karar verecek ama YSK’nın 2019’da nasıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçimini yenilemeye bir siyasal dürtüyle nasıl karar verdiğini biliyoruz. ‘Kuvvetler Uyumu’ denilerek ortaya konulmuş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kontrol mekanizmalarıyla yargıyı, yüksek yargıyı, TSK’yı belirlediği, yürütmeye tahakküm ettiği, yasamayı belirlediği bir sistem var. YSK’dan çıkacak netice hukuksuz bir karar olur”

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun 26 Ocak’taki buluşması öncesinde “Altılı Masa dağılacak” yönünde yorumlanan tartışmalar için uyardı.

“Seçim gongu çaldı” diyen Uysal, VOA Türkçe’den Yıldız Yazıcıoğlu’na yaptığı açıklamada, altı siyasi parti arasında en kısa sürede ittifak modeli çalışması yapılacağını belirtti.

DP Lideri Uysal, altılı masa açısından “Sorumlu aktörler olarak çok daha dikkatle dilimizden dökülenlere dikkat etmemiz gerekiyor. Bu süreç, toplumsal muhalefetin enerjisini en azami noktada sandığa taşıyacak ve oradan çıkartacak iradeyi olgunlaştıracağımız bir süreç olmalı. Bir yanıyla tartışmaları doğal görüyorum. Ama altını çizmek istediğim şey, Türkiye’nin hassas şartları dolayısıyla çok itinalı, çok dikkatli olmak gerekir” diye konuştu.

Uysal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yeter söz milletindir” sloganıyla 14 Mayıs’ı seçim tarihi olarak işaret etmesine ilişkin, asıl mirasçıyı Demokrat Parti olarak ifade etti.

Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Uysal, “Demokrat Parti olarak görüşümüz, TBMM karar almadığı müddetçe Sayın Erdoğan’ın aday olabilme imkanı yok. Buna YSK, en nihayetinde noktayı koyacak. Bu arada YSK üyelikleri için seçimler söz konusu.

YSK bir karar verecek ama YSK’nın 2019’da nasıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçimini yenilemeye bir siyasal dürtüyle nasıl karar verdiğini biliyoruz. ‘Kuvvetler Uyumu’ denilerek ortaya konulmuş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kontrol mekanizmalarıyla yargıyı, yüksek yargıyı, TSK’yı belirlediği, yürütmeye tahakküm ettiği, yasamayı belirlediği bir sistem var. YSK’dan çıkacak netice hukuksuz bir karar olur” mesajını da verdi.

DP Lideri Uysal’ın VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamaların tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

DP Lideri Uysal: AK Parti İktidarı “Cumhuriyetin Fetret Dönemi”

AK Parti iktidarını “Cumhuriyetin fetret dönemi” olarak nitelendiren DP Lideri Uysal, “Toplumsal iklimi bulandıracak birtakım operasyonlar yapılacağı öngörümü iki yıl evvel belirtmiştim” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Türkiye’nin gücünü biliyoruz, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyelle ülkeyi buluşturmaktır. Bu büyük geçmişe sırtımızı dönmek değil sırtımızı yaslamak zorundayız. Tüm maliyetli alternatifleri kullandıktan sonra doğruyu bulabiliyorlar.”

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Açıklamalarında, AK Parti iktidarını eleştiren DP Lideri Uysal, “Bu iktidarın savrulduğu yeri görmek için 2002’deki beyannamelerine bakmak yeter. O beyannamede ‘Ak Parti’ ismini silip başka bir parti ismi yazın, kendilerine karşı geçerli hale geldi. Bu iktidar demokrasiyi bir konjonktürel program olarak görüyor” dedi.

Siyasi parti genel başkanlığı ve devlet başkanlığını ayrı olmasını geçmişten beri savunduklarını belirten Gültekin Uysal, “İmamlar bile talimatlarla Erdoğan’ın miting alanına çağrılıyor. Adeta içtimaya katılıyorlar. Biz 1947’de devlet başkanlığı ile parti başkanlığının bir kişinin uhdesinde olmasına karşı çıktık. Şimdi de karşı çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uysal, açıklamalarının devamında ise şu ifadeleri kullandı: “Bu döneme, 20 yıllık döneme ‘Cumhuriyetin fetret dönemi’ denecektir! Toplumsal iklimi bulandıracak birtakım operasyonlar yapılacağı öngörümü iki yıl evvel belirtmiştim.

Türkiye’nin gücünü biliyoruz, potansiyelini biliyoruz. Siyasetin vazifesi bu potansiyelle ülkeyi buluşturmaktır. Bu büyük geçmişe sırtımızı dönmek değil sırtımızı yaslamak zorundayız. Tüm maliyetli alternatifleri kullandıktan sonra doğruyu bulabiliyorlar.”

“Buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!!”

DP Lideri Uysal, Cumhurbaşkanı rdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Rahmetli Menderes 14 Mayıs’ta ‘Yeter söz milletin’ diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Milletimiz aynı gün, bu darbe şakşakçılarına ‘yeter’ diyecektir” sözlerini kullanmasına sosyal medya hesabından yanıt vermişti.

Uysal, “Erdoğan, 14 Mayıs’ı işaret etmiş; Biz Demokrat Parti olarak buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!! Yerli ve milli Şef’e karşı #YeterSözMilletindir diyeceğimiz bir gün olacaktır!” demişti.

Paylaşın

DP Lideri Uysal’dan Erdoğan’a “14 Mayıs” Yanıtı: Buradayız…

DP Lideri Uysal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim tarihi için 14 Mayıs’ı işaret etmesine ilişkin verdiği yanıtta, “Biz Demokrat Parti olarak buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!! Yerli ve milli Şef’e karşı #YeterSözMilletindir diyeceğimiz bir gün olacaktır!” dedi.

Haber Merkezi / Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Rahmetli Menderes 14 Mayıs’ta ‘Yeter söz milletin’ diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Milletimiz aynı gün, bu darbe şakşakçılarına ‘yeter’ diyecektir” sözlerini kullanmasına sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Uysal, “Erdoğan, 14 Mayıs’ı işaret etmiş; Biz Demokrat Parti olarak buradayız, aynı yerdeyiz, bekleriz!!! Yerli ve milli Şef’e karşı #YeterSözMilletindir diyeceğimiz bir gün olacaktır!” dedi.

Erdoğan ne demişti?

“Siyasetin günlük merci içinde insanların söyledikleri sözler elbette önemlidir. Ancak aynı insanların sandık başında nelere bakacaklarıdır. Rahmetli Menderes 14 Mayıs’ta ‘Yeter söz milletin’ diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Aynı şekilde Rahmetli Özal, darbenin gölgesinde girdiği seçimde önemli bir başarı kazanmıştır.

Biz de ‘Artık hiçbir şey eskisi olmayacak’ diyerek hükümete gelmiştik. Şimdi de ‘Söz de karar da gelecek de milletindir’ diyerek milletin desteğine talibiz. Vesayet heveslilerine rağmen Türkiye Yüzyılı’nı başlatacağız. Milletimiz aynı gün, bu darbe şakşakçılarına ‘yeter’ diyecektir. Bir nevi ipi 10 ayrı kişinin elinde kukla bir Cumhurbaşkanı ile ülkeyi idare etmek istiyorlar. Cumhurbaşkanı fiilen altılı masanın emir eri gibi davranacak.

Karşımızda ibretlik bir tablo var. İşin özünde eskilere giden bir hesaplaşma yatıyor. Cumhuriyet’in iki asrı boyunca Türkiye’yi kendi çıkarlarının yörüngesinde tutabilmek için her yolu denediler. Şimdi umutlarını 2023 seçimlerine bağlamış görünüyorlar. Şimdi Meclis’ten meydan okuyorum; ne yaparsanız yapın yine başaramayacaksınız.

Benim milletim artık tüm oyunlarınızı çözdü. Sizin de numaralarınızı da etki elemanlarınızı da anında tanıyor. Aksi olsaydı 2007’de bize Cumhurbaşkanı seçtirmek istemediğinizde başarılı olurdunuz. Aksi olaydı gazete kupürleri üzerinden partimizi kapatmaya çalıştığınızda başarılı olurdunuz.

Bakın bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bakın Türkiye’nin en büyük partisinin başı olarak karşınızdayım. Gündemi 2023 hedefleri, Türkiye Yüzyılı olan bir lider olarak karşınızdayız. 2023 seçimlerinden sonra da Türkiye Yüzyılı mimarı olarak milletimin görevlendirmesiyle yine karşınızda olacağız. Biz, kimsenin inayetiyle değil, Allah’ın yardımıyla, milletimizin desteğiyle ayağa kalktık bugünlere geldik, yarınlara yürüyoruz.

Biz gerektiğinde yedi düveli karşımıza alma pahasına milletimize hizmet ediyoruz. Ebede talip olan bir davanın mensupları olarak, bu davayı tümsekte bırakmamaya yeminliyiz. En büyük sorumluluk da sizlere düşüyor. 2023 seçim zaferini omuzlayacak kadro olarak, isimlerinizi tarihimizin sayfalarına yazdırmaya davet ediyorum.”

Paylaşın