Trump, Zelenski’ye “Diktatör” Dedi Ve “Hızlı Hareket Etmesi” İçin Uyardı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi  “diktatör” olarak nitelendiren ABD Devlet Başkanı Donald Trump, “Zelenski hızlı hareket etse iyi olur. Aksi takdirde geride bir ülkesi kalmayacak” dedi.

Donald Trump, “Ukrayna’yı seviyorum ama Zelenski korkunç bir iş yaptı. Ülkesi yıkım içinde ve milyonlarca insan gereksiz yere öldü. Ve bu böyle devam ediyor” ifadelerini kullandı.

ABD ile Rusya arasında Riyad’da gerçekleşen üst düzey görüşmeler sonrasında Ukrayna yönetimine baskı artıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, görüşmelerden haberdar olmadığını ve Ukraynasız yapılacak müzakereleri de, sonuçlarını da tanımayacaklarını açıklamıştı.

Bu açıklamanın ardından ABD Başkanı Donald Trump, Zelenski’nin Ukrayna’da yüzde 4’lük desteği bulunduğunu belirterek ülkenin seçimlere gitmesi gerektiğini kaydetmişti. Zelenskiy, şahsına olan desteği yüzde 57 olarak gösteren Kiev merkezli son kamuoyu yoklamalarını kaynak göstermiş, “Şu an beni değiştirmek isteyen varsa bu mümkün olmayacak” demişti.

Trump, Zelenski’ye  sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile yanıt verdi. Trump, “Mütevazı derecede başarılı bir komedyen olan Zelenski, ABD’yi 350 milyar dolar harcamaya, kazanılamaz ve ABD ile Trump olmadan asla anlaşmaya varamayacağı bir savaşa girmeye ikna etti” dedi.

ABD’nin Ukrayna savaşı için Avrupa’dan 200 milyar dolar daha fazla harcadığını belirten Trump, Zelenski’nin seçim yapmayı reddettiğini ve kamuoyu anketlerinde destek oranının da son derece düşük olduğunu söyledi. Trump, “Seçimler olmadan diktatör olarak Zelenski hızlı hareket etse iyi olur yoksa geriye bir ülkesi kalmayacak” dedi.

Kendisinden önceki Başkan Joe Biden’ın Ukrayna politikasını da eleştiren Donald Trump, “Ukrayna’yı seviyorum ama Zelenski berbat bir iş çıkardı. Ülkesi paramparça ve milyonlar gereksiz şekilde öldü ve bu devam ediyor” dedi.

Putin’den görüşmeler sonrası ilk açıklama

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Amerikalı ve Rus yetkililer arasında yapılan görüşmelerinden ardından ilk kez açıklama yaptı.

“Rusya ve ABD arasındaki güven seviyesini arttırmadan Ukrayna krizi dahil pek çok konuyu çözmek imkansız” diyen Putin, Riyad’da yapılan görüşmelerden övgüyle söz etti, görüşmelerin amacının ABD ve Rusya arasındaki güvenin arttırılması olduğunu belirtti.

Zelenski, Suudi Arabistan’daki ABD – Rusya görüşmelerine davet edilmemelerine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: “Rus temsilcilerle ABD’li temsilciler arasında, Ukrayna hakkında ama Ukrayna masada olmadan görüşme yapılıyor.”

Rusya Devlet Başkanı Putin ise Moskova’nın Avrupalılar ya da Kiev ile müzakereleri hiçbir zaman reddetmediğini savundu.

ABD ve Rusya arasındaki görüşmelere “histerik tepkiler verilmesine gerek olmadığını” söyleyen Putin, “Kimseye bir şey dayatmıyoruz. Biz hazırız. Bunu yüzlerce kez söyledim, istiyorlarsa lütfen bu müzakerelerin gerçekleşmesine izin versinler. Biz de müzakereler için masaya dönmeye hazır olacağız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Zelenski, ABD’nin Nadir Mineraller Teklifini Reddetti: Sömürge Anlaşması

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’nın nadir mineral varlığının yüzde 50’sini ABD’ye vermeyi öngören teklifini reddetti.

Ukrayna, titanyum, nadir toprak metalleri ve doğal gaz dahil olmak üzere 109 önemli mineral yatağına sahip. Bu mineral yataklarından bazıları Rusya işgali altında veya ön cephe bölgelerinde.

2024’ün başlarında, Ukrayna enerji firması Naftogaz, sektörün ekonomik önemini vurgulayarak 500 milyon doların üzerinde kar bildirdi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, ABD Başkanı Donald Trump’ın sunduğu mineral teklifini reddettiğini açıkladı.

Münih Güvenlik Konferansı için gittiği Almanya’da açıklama yapan Zelenski, ABD’nin Ukrayna’daki nadir toprak minerallerine erişmesini sağlayacak anlaşma önerisini imzalamamaları yönünde bakanlarına talimat verdiğini, çünkü önerinin ABD çıkarlarına çok daha fazla odaklandığını söyledi.

Teklif, cuma günü ​​Zelenski’nin Münih’te ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile yaptığı görüşmelerin önemli bir gündemiydi. Associated Press’e (AP) konuşan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, Trump’ın mineraller karşılığında herhangi bir özel güvenlik garantisi sunmadığını dile getirdi.

Adı açıklanmayan kaynaklar, teklifin ABD’nin Kiev’deki nadir toprak minerallerini Joe Biden yönetimi tarafından Ukrayna’ya verilen desteğin “tazmini” ve gelecekteki yardımların karşılığı olarak kullanmayı amaçladığını öne sürdü.

Eski bir üst düzey yetkili, “Bu bir sömürge anlaşması ve Zelenski bunu imzalayamaz,” diye konuştu.

Zelenski, cumartesi günü Münih’te AP’ye yaptığı açıklamada, “Bakanların ilgili anlaşmayı imzalamasına izin vermedim çünkü bence bu anlaşma bizi ve çıkarlarımızı korumaya yönelik değil,” dedi.

Ukrayna, havacılık, savunma ve nükleer gibi endüstrilerde kullanılan kritik minerallerden oluşan geniş rezervlere sahip. Trump yönetimi, Çin’e bağımlılığı azaltmak için bunlara erişmekle ilgileniyor.

Ancak Zelenski, herhangi bir anlaşma karşılığında Rusya’nın olası saldırılarını caydıracak güvenlik garantileri sunulmasını talep ediyor. Ukrayna lideri, “Benim için güvenlik garantisi ve yatırım arasındaki bağlantı çok önemli,” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Donald Trump’tan Nükleer Silahların Sınırlandırılması Hamlesi

ABD Başkanı Donald Trump, hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile “nükleer silah stoklarına” sınırlama getirilmesi konusunda görüşmek istediğini söyledi.

Haber Merkezi / Donald Trump, ilk döneminde Vladimir Putin ile nükleer silahların azaltılması konusunda bir anlaşmaya vardığını ve Çin’in de buna “çok açık” olduğunu söyledi, ancak Kaovid – 19 salgını başlayınca bu çabalar sekteye uğradı.

ABD Başkanı Trump, konuya yeniden bakacağını, Putin ve Şi ile görüşmelere başlayacağını ve muhtemelen üçlü bir toplantıya geçebileceğini ifade etti. Trump, toplantıların nerede gerçekleştiğinin kendisi için önemli olmadığını belirterek, “Önemli olan nihai sonuçtur” dedi.

Trump, ABD’nin hasımlarından bu konuyla ilgili taahhüt almayı umut ettiğini söylerken, zaten dünyayı 50, hatta 100 kez tahrip edebilecek nükleer silah stoklarına sahip olduklarına işaret etti, “Yepyeni nükleer silahlar geliştirmemizin hiçbir nedeni yok, zaten çok fazla nükleer silahımız var” dedi.

Devasa boyutta nükleer silah stokları bulunan ABD ve Rusya’dan sonra Çin’in de bu alanda gelişme kaydettiğine dikkat çeken ABD Başkanı, Pekin’in beş ya da altı yıl içinde “nükleer yıkım yaratma kapasitesini yakalayacağı” öngörüsünü paylaştı.

Ukrayna ve Ortadoğu’da “işleri yoluna koyduktan sonra”, ilk iş olarak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile üçlü zirve düzenlemek istediğini anlatan Trump, “Onlara ‘hadi gelin savunma bütçemizi yarıya indirelim’ demek istiyorum. Ve biz bunu yapabiliriz. Ve bence bunu yapacağız” dedi.

Donald Trump, Çin ve Rusya ile nükleer silahsızlanma konusunda uzlaşabilmeleri halinde, nükleer silahlara harcanan parayı daha verimli ve işlevsel şeylere harcayabilmeyi umut ettiğini de sözlerine ekledi.

Paylaşın

Mahmut Arıkan’dan Donald Trump’a Mektup: Ellerini Gazze’nin Üzerinden Çek

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gazze’nin ABD tarafından kontrol edilmesi ve Filistin halkının farklı bir yere yerleştirilmesi önerisini yapan Donald Trump’a bir mektup yazdı.

Haber Merkezi / Mektubu sosyal medya hesabından paylaşan Mahmut Arıkan, mektubunda şunları ifade etti: “Bay Başkan: Her zamanki hayalperestliğinle Gazzelileri başka ülkelere süreceğini ve Gazze’yi imara açacağını dikte ediyorsun. Vatan toprağı ile emlak arsasını birbirine karıştırma. Bu işler emlakçılık yapmaya benzemez!

Gazze’yi, parayla satın alabileceğini sandığın Grönland’la ya da harita üzerinde adını değiştirdiğin Meksika Körfeziyle karıştırma! Senin tarih bilgin olmadığını biliyorum. Hatırlatmak isterim; bu coğrafyaya cehennemi yaşatmaya gelmiş birçok kralın mezarı bile yok!

İki seçeneğin var! Ya ateşkesi destekleyerek barış ve insanlıktan yana olacaksın, ya da bölgeyi daha büyük bir ateşe sürükleyerek kanlı bir katil olarak anılacaksın. Koltuğunu çektiğin, Netanyahu’nun planlarına uyup aptal olma! Gazze’nin üzerinden ellerini çek! Eğer bölge tarihi ve emperyalizme karşı direniş konusunda bir bilgiye ihtiyacın olursa, bizi ara.”

Donald Trump’ın çıkarı ne?

Ortadoğu, Trump’ın oğulları Eric ve Donald Junior tarafından yönetilen gayrimenkul ve otelcilik devi “Trump Organization” için giderek daha önemli bir pazar haline geldi. Trump Organization, son birkaç yılda Suudi Arabistan merkezli emlak şirketi Dar Global ile birkaç anlaşmaya imza attı.

Dar Global Suudi Arabistan’ın Cidde ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentlerinde “Trump Tower” markalı iki gökdelen projesi duyururken, Umman’da Trump markalı lüks bir otel ve golf tesisinin inşaatı sürüyor. Dubai’de 2005 yılında konutlar ve lüks bir otelden oluşan “Trump Tower” projesi duyurulmuş ancak küresel ekonomik zorluklar nedeniyle 2011 yılında inşaattan vazgeçilmişti.

Trump’ın halihazırda Dubai’de 2017 yılında açılmış bir golf kulübü bulunuyor. Golf kulübü projesi, Hüseyin Sajwani tarafından yönetilen emlak şirketi DAMAC ortaklığıyla geliştirilmişti. Sajwani Ocak 2025’te Trump ile basın toplantısında şirketinin ABD’de yeni veri merkezleri inşa etmek için “en az” 20 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi.

Umman, Cidde ve Dubai’deki yeni anlaşmalar Trump Organization’un gökdelenleri tasarlayıp yönetmesini kapsıyor, ancak mülk sahipliğini içermiyor. Şirketin anlaşmaları temelde marka kullanım hakkıyla ilgili. Trump ailesi kendi isimlerinin kullanılması karşılığında milyonlarca dolar kazanıyor.

Kushner’den Trump’ın oğullarına kadar ailenin farklı üyeleri Ortadoğu’nun şirket için artan önemine dair defalarca açıklamalarda bulundu. Cidde anlaşmasının duyurulmasından kısa süre önce Eric Trump İngiliz Financial Times gazetesine verdiği demeçte” bölgede kesinlikle yeni projelerimiz olacak. Bölge inanılmaz bir büyüme gösteriyor ve bu kısa sürede durmayacak” demişti.

Paylaşın

Devlet Bahçeli’den Donald Trump’ın Gazze Planına Tepki

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Donald Trump’ın Gazze’nin ABD tarafından kontrol edilmesi ve Filistin halkının farklı bir yere yerleştirilmesi önerisine tepki göstererek, “Emperyalist azgınlığa karşı kanımızla, canımızla duvar çekmeliyiz” dedi.

Haber Merkezi / Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Berat Kandili” vesilesiyle  sosyal medya hesabından bir açıklamada bulundu. Açıklamasında ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planına tepki gösteren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“İnsanlık kalıcı barış ve huzura hayli susamış, hakikat ve hakkaniyet çağrıları daha da şiddetlenmiştir. İnsanlığın bilcümle pençesine düştüğü manevi buhranlar ve maddi buzlanmalar maalesef görüş açılarını daraltmakla kalmamış heves ve heyecanları da darboğaza sürüklemiştir.

İşin özünde hayat dediğimiz kısmen müşahhas kısmen mücerret nitelikli karmaşık döngü kapsamında felah ve ferah ümitleri bir türlü beklenen ve hak edilen seviyelere de sıçrayamamıştır. Dürüst ve samimi bir hissiyatla ihata edilmiş geniş çaplı bir vicdan muhasebesi yapılmadan daha iyi, daha insani bir dünyanın arayış adımları çöl kuraklığındaki serap gibi kaybolup gidecektir.

Filistinli kardeşlerimizi Gazze’den sürüp çıkarma dayatması karşısında sessiz ve suskun kalmak küresel emperyalizmin vesayetine rıza göstermek, esaret zincirine gönüllü kafa uzatmaktır. Mazlumları toprağından koparmak, toprağı da üzerinde yaşayan hak sahiplerinden ayırmak bedeli ve vebali çok ağır bir suç ve skandaldır.

Böylesi bir gözü dönmüş aymazlığın bölgesel ve küresel volkan ağzının patlayışına çanak tutma riski hem çok fazla hem de sonuçları itibariyle dehşet atmosferini beslemesi kaçınılmazdır. Geldiğimiz bu aşamada 5 Ağustos 2024 tarihinde önerdiğim ‘Kudüs Paktı’ teklifi mutlaka değerlendirilmeli, bölgesel huzur ve güvenlik kuşağının teessüs ve tecellisi süratle temin edilmelidir.

Gazze’nin Filistin’den kopartılması halinde ne bölge ülkeleri ne de dünyanın tamamı dirlik ve istikrar bulamayacaktır. Gazze, Gazzelilerindir. Gazze toprağı emlak değildir, imara açılacak arsa değildir, nitekim şehit kanlarıyla sulanmış ve sahiplenilmiştir. İki devletli çözümden başka her yol ise uçurumdur. Harici ve dahili hiçbir mihrak bunun hilafına tarihin, coğrafyanın ve egemenliğin açık gerçeklerini güce ve zora dayalı olsa bile çiğneyemeyecektir.

“Hiçbir ülke yanlış hesap yapmamalı”

İslam ülkeleri aslına, kendine, köküne dönmelidir. Ürdün Kralı’nın aciz ve boyun eğmiş haline bakıp da bu teslimiyetin hakim olduğuna dair hiç kimse, hiçbir ülke yanlış hesap yapmamalıdır.

Tövbe ve istiğfarla geçireceğimiz bu mübarek gecede Cenab-ı Allah’tan niyazım; Müslüman gönüllere daha çok hidayet nasip etmesi, tefrika, tezvirat ve fitne tehdidinden cümlemizi muhafaza etmesidir. Günahlardan arına arına, dua ve ibadetlerin kudretine sığına sığına; akıl, fikir ve iman sıcaklığının lütfuyla aramızdaki soğuklukları gidermeli; haksızlığa ve emperyalist azgınlığa karşı kanımızla, canımızla duvar çekmeliyiz.

Bu duygularla aziz milletimizin, Türk-İslam aleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyor, Cenab-ı Allah’ın rahmetini, mağfiretini, ihsanını ve gufranını diliyorum. Beraatımıza ve beraberliğimize vesile olması temennilerimle Berat Gecemiz mübarek olsun diyorum.”

ABD Başkanı Trump’ın çıkarı ne?

Ortadoğu, Trump’ın oğulları Eric ve Donald Junior tarafından yönetilen gayrimenkul ve otelcilik devi “Trump Organization” için giderek daha önemli bir pazar haline geldi. Trump Organization, son birkaç yılda Suudi Arabistan merkezli emlak şirketi Dar Global ile birkaç anlaşmaya imza attı.

Dar Global Suudi Arabistan’ın Cidde ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentlerinde “Trump Tower” markalı iki gökdelen projesi duyururken, Umman’da Trump markalı lüks bir otel ve golf tesisinin inşaatı sürüyor. Dubai’de 2005 yılında konutlar ve lüks bir otelden oluşan “Trump Tower” projesi duyurulmuş ancak küresel ekonomik zorluklar nedeniyle 2011 yılında inşaattan vazgeçilmişti.

Trump’ın halihazırda Dubai’de 2017 yılında açılmış bir golf kulübü bulunuyor. Golf kulübü projesi, Hüseyin Sajwani tarafından yönetilen emlak şirketi DAMAC ortaklığıyla geliştirilmişti. Sajwani Ocak 2025’te Trump ile basın toplantısında şirketinin ABD’de yeni veri merkezleri inşa etmek için “en az” 20 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi.

Umman, Cidde ve Dubai’deki yeni anlaşmalar Trump Organization’un gökdelenleri tasarlayıp yönetmesini kapsıyor, ancak mülk sahipliğini içermiyor. Şirketin anlaşmaları temelde marka kullanım hakkıyla ilgili. Trump ailesi kendi isimlerinin kullanılması karşılığında milyonlarca dolar kazanıyor.

Kushner’den Trump’ın oğullarına kadar ailenin farklı üyeleri Ortadoğu’nun şirket için artan önemine dair defalarca açıklamalarda bulundu. Cidde anlaşmasının duyurulmasından kısa süre önce Eric Trump İngiliz Financial Times gazetesine verdiği demeçte” bölgede kesinlikle yeni projelerimiz olacak. Bölge inanılmaz bir büyüme gösteriyor ve bu kısa sürede durmayacak” demişti.

Paylaşın

Trump, Putin İle Ukrayna Savaşını Sona Erdirmek İçin Anlaştı

ABD Devlet Başkan Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile, Ukrayna’daki savaşı bitirmek için “hemen müzakerelere başlama” konusunda anlaştıklarını söyledi.

Haber Merkezi / Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi de görüşme hakkında bilgilendireceklerini ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıkladı.

Trump, Putin ile, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için “derhal müzakerelere başlanması” konusunda anlaştıklarını ifade etti.

Donald Trump, “Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’yi arayarak görüşme hakkında kendisini bilgilendireceğiz, ki ben de bunu hemen şimdi yapacağım” dedi.

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Vladimir Putin ile Donald Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesini doğruladı.

Peskov, “Çok uzun bir telefon görüşmesiydi, neredeyse bir buçuk saat sürdü” diye ekledi.

Kremlin Sözcüsü, Putin’in “çatışmanın temel nedenlerine değinilmesi gerektiğini” söylediğini de aktardı. Dmitri Peskov, Putin’in Trump’ı Moskova’ya davet ettiğini de ifade etti.

Paylaşın

ABD Devlet Başkanı Trump, Gazze Planında Israrcı

Beyaz Saray’da Ürdün Kralı II. Abdullah ile bir araya gelen Donald Trump, Gazze’nin ABD tarafından kontrol edilmesi ve Filistin halkının yeniden yerleştirilmesi yönündeki tartışmalı önerisini yineledi.

Donald Trump, Ürdün ve Mısır’ın Filistinlileri kabul etmeyi reddetmeleri halinde, ABD yardımını kesebileceğini ifade etti.

Reuters / Ipsos’un 7 – 9 Şubat tarihleri ​​arasında gerçekleştirdiği bir anket, ABD halkının yüzde 74’ünün ABD’nin Gazze’yi kontrol etmesine ve Filistinlileri yerlerinden edilmesine karşı olduğunu ortaya koydu.

ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’d Ürdün Kralı Abdullah’ı ağırladı. Trump, Filistinlilerin Gazze dışında güvenli bir yerde yaşayacaklarını söyledi. Ürdün Kralı Filistinlilerin ülkesine yerleştirilmesi teklifine ilişkin, “Konuyu herkesin çıkarına olacak şekilde nasıl çözebiliriz bakmamız gerekir” diye konuştu.

Donald Trump ve Ürdün Kralı Abdullah Oval Ofis’te basına kapalı görüşme öncesinde basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı.

Gazze’yi satın almayacaklarını, denetimini alarak düzgün bir şekilde yöneteceklerini söyleyen Başkan Trump, “Geniş kapsamlı bir ekonomik kalkınma olacak; belki de o bölgedeki en büyüğü. Orada otel, ofis binaları ve konut dahil pek çok iyi şey inşa edilecek. Burayı olması gereken bir alana dönüştüreceğiz” diye konuştu.

ABD Başkanı Trump Cumartesi gün ortasına kadar Hamas’ın rehineleri serbest bırakmaması halinde ateşkesin iptal edilmesi gerektiğini söylemişti.

Bu görüşünü tekrarlayan Trump “Bu süre zarfını karşılayabileceklerini şahsen düşünmüyorum. Sert oynamak istiyorlar ama ne kadar sert olduklarını göreceğiz” diye konuştu.

ABD Başkanı, “Gazze’nin yeniden inşası sürecinde Ortadoğu halkları için çok iş imkanı olacağını belirterek, “Bir elmas olabilir. Ortadoğu için büyük bir imkan olabilir. Barış olacak. Her 10 yılda bir aynı şeyler yaşanıyor. Çok uzun süre izledim. Gazze’deki ölüm ve yıkımı… Medeniyet silindi Gazze’de” ifadelerini kullandı.

Gazze konusunda Mısır ve Ürdün ile ilerleme sağlayabileceklerini belirten Trump, “Çok karmaşık bir şey değil. ABD’nin bu toprakları kontrol etmesiyle Ortadoğu’da ilk kez istikrar olacak. Filistinliler ya da şu anda Gazze’de yaşayan insanlar bir başka yerde güzel şekilde yaşıyor olacaklar. Güvenli bir şekilde yaşayacaklar” dedi.

Ürdün Kralı Abdullah ise sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, Başkan Trump’la yaptığı görüşmede, Gazze’deki ya da Batı Şeria’daki Filistinliler’in çıkarılmasına karşı olduğunu yinelediğini söyledi.

Bunun Arap ülkelerinin ortak bir tutumu olduğunu söyleyen Ürdün Kralı, “Filistinliler’i yerinden etmeden ve insani duruma çözüm bularak Gazze’nin yeniden inşası hepimiz için öncelik olmalı” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump ise Mısır ve Ürdün’le konuya ilişkin ilerleme sağlanması konusunda iyimser konuştu.

Ürdün Kralı Abdullah meselenin herkesin çıkarına olacak şekilde çözümünün değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kral Abdullah, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Arap ülkelerinin planlarını görüşmek üzere ilgili tarafları Riyad’a davet ettiğini belirtti.

Ürdün Kralı, kanser olan ya da durumu kritik olan 2 bin çocuğu en kısa zamanda Ürdün’e sevk edeceklerini de açıkladı. ABD Başkanı Trump bu gelişmeyi “güzel bir jest” olarak tanımladı.

Filistinliler’in Gazze yeniden inşa edilirken Mısır, Ürdün ve başka ülkelere yerleştirilmesi fikrinin arkasında duran ABD Başkanı Trump, “Şunu unutmayalım. Sadece Gazze Şeridi’nde olmak istiyorlar çünkü başka türlüsünü bilmiyorlar. Bir alternatifleri olmadı hiçbir zaman. Bir alternatifleri olduğunda, tek bir kişi bile olduğu yerde kalmak istemeyecek. Cehennemde yaşıyorlar” diye konuştu.

Donald Trump’ın çıkarı ne?

Ortadoğu, Trump’ın oğulları Eric ve Donald Junior tarafından yönetilen gayrimenkul ve otelcilik devi “Trump Organization” için giderek daha önemli bir pazar haline geldi. Trump Organization, son birkaç yılda Suudi Arabistan merkezli emlak şirketi Dar Global ile birkaç anlaşmaya imza attı.

Dar Global Suudi Arabistan’ın Cidde ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentlerinde “Trump Tower” markalı iki gökdelen projesi duyururken, Umman’da Trump markalı lüks bir otel ve golf tesisinin inşaatı sürüyor. Dubai’de 2005 yılında konutlar ve lüks bir otelden oluşan “Trump Tower” projesi duyurulmuş ancak küresel ekonomik zorluklar nedeniyle 2011 yılında inşaattan vazgeçilmişti.

Trump’ın halihazırda Dubai’de 2017 yılında açılmış bir golf kulübü bulunuyor. Golf kulübü projesi, Hüseyin Sajwani tarafından yönetilen emlak şirketi DAMAC ortaklığıyla geliştirilmişti. Sajwani Ocak 2025’te Trump ile basın toplantısında şirketinin ABD’de yeni veri merkezleri inşa etmek için “en az” 20 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi.

Umman, Cidde ve Dubai’deki yeni anlaşmalar Trump Organization’un gökdelenleri tasarlayıp yönetmesini kapsıyor, ancak mülk sahipliğini içermiyor. Şirketin anlaşmaları temelde marka kullanım hakkıyla ilgili. Trump ailesi kendi isimlerinin kullanılması karşılığında milyonlarca dolar kazanıyor.

Kushner’den Trump’ın oğullarına kadar ailenin farklı üyeleri Ortadoğu’nun şirket için artan önemine dair defalarca açıklamalarda bulundu. Cidde anlaşmasının duyurulmasından kısa süre önce Eric Trump İngiliz Financial Times gazetesine verdiği demeçte” bölgede kesinlikle yeni projelerimiz olacak. Bölge inanılmaz bir büyüme gösteriyor ve bu kısa sürede durmayacak” demişti.

(Kaynaklar: VOA Türkçe, DW Türkçe)

Paylaşın

Donald Trump, Yine ABD’nin Gazze’ye “Çökeceğini” Söyledi

ABD Başkanı Donald Trump, yine ABD’nin Gazze’yi “devralacağını” ve “sahipleneceğini” söyledi. Donald Trump, söz konusu planın bölgeyi “Orta Doğu’nun Rivierası”na dönüştürebileceğini ifade etti.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler’e “Filistin halkını ve devredilemez haklarını koruma” çağrısında bulunarak, Trump’ın yapmak istediğinin “uluslararası hukukun ciddi bir ihlali” olacağının altını çizdi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Gazze’nin kontrolünü ele geçirme planını yineleyerek, Orta Doğu’daki diğer devletlerin savaştan harap olmuş bölgenin bazı kısımlarını yeniden inşa etmelerine izin verebileceğini belirtti.

Pazar günü New Orleans’taki Super Bowl’a giderken Air Force One uçağında gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, “Gazze’yi satın almaya ve sahiplenmeye kararlıyım. Orayı yeniden inşa etme konusunda, Orta Doğu’daki diğer devletlere oranın bazı bölümlerini inşa etmeleri için verebiliriz,” ifadelerini kullandı.

Donald Trump, “Başkaları bunu bizim himayemiz altında yapabilir. Ama biz orayı sahiplenmeye, almaya ve Hamas’ın geri dönmemesini sağlamaya kararlıyız. Geriye dönülecek hiçbir şey yok. Burası bir yıkım alanı. Geri kalanı da yıkılacak,” diye ekledi.

Trump yerleşim bölgesini “dünyanın herhangi bir yerinde yaşamak için en tehlikeli yer” olarak nitelendirdi ancak “burayı gelecekte birileri tarafından geliştirilmesi için çok iyi bir yer haline getireceğiz” dedi.

Donald Trump, “Diğer ülkelerin buranın bir kısmını geliştirmesine izin vereceğiz. Çok güzel olacak. İnsanlar dünyanın her yerinden gelip orada yaşayabilir” ifadelerini kullandı ve ekledi: “Ama biz Filistinlilerle ilgileneceğiz. Onların güzel, uyum ve barış içinde yaşamalarını ve öldürülmemelerini sağlayacağız.”

ABD Başkanı, Gazze’nin kontrolünü ele geçirme planınıyaklaşık bir hafta önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmenin ardından açıklamıştı.

O zaman yerinden edilen Filistinlilerin Gazze’ye geri dönmek istemeyeceğini söylemişti. Pazar günü gazetecilere yaptığı açıklamada Trump, Arap ülkelerinin kendisiyle görüştükten sonra Filistinlileri almayı kabul edeceklerini belirterek, Filistinlilerin seçme şansları olması halinde Gazze’yi terk edeceklerinde ısrar etti.

Donald Trump, “Gazze’ye dönmek istemiyorlar. Onlara daha güvenli bir bölgede bir ev verebilirsek – Gazze’ye dönmekten bahsetmelerinin tek nedeni bir alternatiflerinin olmaması,” dedi Trump. “Bir alternatifleri olsa Gazze’ye dönmek istemezler” dedi.

Trump’ın Filistinlileri yeniden yerleştirme ve Gazze’yi “Orta Doğu’nun Rivierası” haline getirme planı dünya çapında liderler ve yetkililer tarafından yaygın bir şekilde kınandı.

Ürdün, Suudi Arabistan, Fransa, İspanya, İrlanda, Almanya, Türkiye, İran ve Brezilya gibi ülkeler zorla yerinden edilmeye karşı olduklarını dile getirdiler. Avustralya, Rusya ve Çin ise iki devletli çözümün tek yol olduğunu vurguladı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise “her türlü etnik temizlikten kaçınmanın elzem olduğunu” söyledi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler’e “Filistin halkını ve devredilemez haklarını koruma” çağrısında bulunarak, Trump’ın yapmak istediğinin “uluslararası hukukun ciddi bir ihlali” olacağının altını çizdi.

Trump: Bir noktada sabrımızı kaybedeceğiz

Trump pazar günü ayrıca, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes hakkında da konuştu ve Filistinli militan grup tarafından serbest bırakılan son üç İsrailli rehinenin görüntülerini izledikten sonra anlaşmaya yönelik sabrını kaybetmeye başladığını vurguladı.

Trump gazetecilere, “Bugün geri dönen rehineleri izledim ve Holokost’tan kurtulanlara benziyorlardı. Korkunç durumdaydılar. Bir deri bir kemik kalmışlardı” dedi ve ekledi: “Buna daha ne kadar katlanabileceğimizi bilmiyorum… bir noktada sabrımızı kaybedeceğiz. Bunu izlediğimde, top sürmeye devam etmemiz gereken bir anlaşmamız olduğunu biliyorum ancak onlar gerçekten kötü durumdalar.”

Donald Trump ayrıca, Rusya’nın Ukrayna’da devam etmekte olan geniş çaplı işgalini sona erdirmekten de bahsetti ve savaş başladığında başkan olsaydı bunun asla gerçekleşmeyeceğini iddia etti.

Trump, “Bıktım artık. Şöyle diyelim, bu kadar yeter. Ve daha pek çok konuşma yapmayı bekliyorum. Bu savaşı sona erdirmek zorundayız,” dedi ve ekledi: “Asla olmamalıydı, ben başkan olsaydım asla olmazdı.”

Trump pazar günü yaptığı açıklamada, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile Moskova’nın Ukrayna’daki savaşını sona erdirme konusunda bir ya da daha fazla telefon görüşmesi yaptığını açıkladı.

Paylaşın

Erdoğan’dan Trump’a “Gazze” Tepkisi

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye yönelik açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, “Gazzelileri, binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazzesi, Batı şeriası, Doğu Kudüsü ile Filistin, Filistinlilerindir” dedi ve ekledi:

“471 gün boyunca İsrail’in her türlü gaddarlığına, vahşetine ve saldırılarına rağmen topraklarını terk etmeyen Gazze halkı Gazze’de kalmaya, Gazze’de yaşamaya, Gazze’ye sahip çıkmaya devam edecektir. Hangi ambalaja sarılırsa sarılsın, Gazze’yi Gazze’lilerden koparmaya yönelik her türlü plan, hakikatin sert duvarına çarpıp tuz buz olacaktır. Bölgede barış, huzur ve kalkınma isteniyorsa, bunun yolu ateşe daha fazla benzin dökmekten değil, Filistinlilere hakkını vermekten geçiyor.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Asya turunun ilk durağı olan Malezya’ya hareketi öncesi havalimanında açıklamalar yaptı. Habertürk’ün aktardığına göre; Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

Her 3 dost ve kardeş ülkeyi ziyaretimde ikili münasebetlerimizi daha da güçlendirmeye yönelik birçok anlaşmayı da imzalayacağız. Malezya ile ekonomik ve ticari işbirliklerimizin yanı sıra başta Filistin davası olmak üzere uluslararası alanda da yakın çalışıyoruz. İnşallah bunu önümüzdeki dönemde de artıracağız.

Malezya’nın ardından diplomatik ilişkilerimizin 75. yıl dönümünü idrak ettiğimiz Endonezya’ya geçeceğiz. Endonezya ile 2022 yılında tesis ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısına Cumhurbaşkanı Sayın Subianto ile birlikte başkanlık edeceğiz. Kendisini de son olarak geçtiğimiz Temmuz ayında ülkemizde ağırlamış akabinde çeşitli toplantılarda bir araya gelmiştik.

Asya Genel Sekreterliğine ev sahipliği yapan Endonezya ile hali hazırda dönem başkanlığını yürüten Malezya’yı ziyaretlerimizin özellikle Asya Teşkilatı ile güçlendirmek istediğimiz ilişkilere de müspet yansımaları olacağı kanaatindeyim. Değerli basın mensupları bu turumuzun son durağı olan Pakistan’ı Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6. toplantısı vesilesiyle Şubat 2020’de ziyaret etmiştim.

Bu seferki ziyaretim sırasında Başbakan Sayın Şahbaz Şerif ile Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 7. toplantısına başkanlık edeceğiz. Ziyaretim vesilesiyle Cumhurbaşkanı Sayın Asaf Ali Zerdari ile de bir araya geleceğiz. Nitekim az önce içeride görüştüğümüz dostumuz Pakistan’ın Cumhurbaşkanı’dır. İnşallah bu görüşmemizde ikili münasebetlerimizin yanı sıra bölgesel ve küresel meseleleri ele alma fırsatı bulacağız. Pakistan’ın Türkiye ve Türk milletinin gönlündeki müstesna yeri herkes tarafından çok iyi biliniyor.

Bu ziyaretimizle dostluğumuzu, kardeşliğimizi ve aramızdaki münasebetleri inşallah bir adım daha öteye götüreceğiz. Her üç dost ve kardeş ülkeyi ziyaretinde ikili münasebetlerimizi daha da güçlendirmeye yönelik birçok anlaşmayı da imzalayacağız. Resmi temaslarımıza ilaveten ziyaret ettiğimiz ülkelerde özel sektör temsilcilerini bir araya getirecek iş forumu etkinliklerine de katılacağız.

Malumunuz 2019 yılında yeniden Asya girişimini başlatmış, Asya ile iş birliğimizi güçlendirme irademizi fiiliyata dökmüştük. Bunun bir parçası olarak da görülmesi gereken bu ziyaretimizin Malezya, Endonezya ve Pakistan ile kardeşlik temeli üzerine bina ettiğimiz ilişkilere ivme kazandırmasını temenni ediyorum. Değerli arkadaşlar, üç ülkeyi kapsayan bu ziyaretimizi yakın çevremizde ve dünyada önemli tartışmaların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz.

Bilindiği gibi Suriye’de 13,5 yıldır devam eden zulüm ve çatışmalar 8 Aralık’ta sona erdi. Suriye’nin Cumhurbaşkanı Sayın Şara’nın basiretli liderliği altında inşallah en kısa sürede istikrara kavuşacağına inanıyoruz. Tadamon, Hama, Doğukuta katliamları başta olmak üzere Bağis Rejimi tarafından işlenen vahşi cinayetlerin hesabı da tek tek soruluyor ve sorulacaktır.

Gazze’de 471 gün süren soykırımın ardından bizim de çabalarımızla 19 Ocak’ta geçici ateşkes sağlandı. İsrail’in ayak oyunlarına rağmen esir ve tutuklu takasları devam ediyor. Hamas’ın verdiği söze sadık kaldığını memnuniyetle müşahede ediyoruz. 15 aydır ağır avluk altında olan Gazze’ye yardımlar istenilen seviyede olmasa da hamdolsun ulaşmaya başladı.

Ancak İsrail yönetiminin kafasında ateşkesi kalıcı kılmak yerine daha sinsi ve insanlık dışı planların olduğunu ne yazık ki görüyoruz. Bir defa şunu açıkça söylemek isterim. Siyonist lobinin baskısıyla yeni Amerikan yönetiminin Gazze’yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir, havanda su dövme çabalarıdır.

Gazzelileri, binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazzesi, Batı şeriası, Doğu Kudüsü ile Filistin, Filistinlilerindir. 471 gün boyunca İsrail’in her türlü gaddarlığına, vahşetine ve saldırılarına rağmen topraklarını terk etmeyen Gazze halkı Gazze’de kalmaya, Gazze’de yaşamaya, Gazze’ye sahip çıkmaya devam edecektir.

Hangi ambalaja sarılırsa sarılsın, Gazze’yi Gazze’lilerden koparmaya yönelik her türlü plan, hakikatin sert duvarına çarpıp tuz buz olacaktır. Bölgede barış, huzur ve kalkınma isteniyorsa, bunun yolu ateşe daha fazla benzin dökmekten değil, Filistinlilere hakkını vermekten geçiyor. Yarın Malezya’da yapacağımız konuşmamızda Gazze’nin sürat inşası noktasında atılması gereken asıl adımı inşallah paylaşacağız.

“İnsanda biraz mahcubiyet olur, utanma olur, arlanma olur…”

Tabi burada ülkemizdeki ana muhalefete bir çift sözüm var. Genel Başkanıyla, Belediye Başkanıyla görüyoruz ki birileri bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamaya cüret ediyor. Filistin davasında şahsımızın ve hükümetimizin duruşunu sorgulamak sizin ne haddinize?

Daha düne kadar Hamas’a terör örgütü yaftası vuran, işgal güçlerine şirin gözükmek için direnişçileri suçlayan siz değil misiniz? Siz önce Filistin direnişine attığınız iftiralardan dolayı çıkın bir özür dileyin de ondan sonra konuşun. İnsanda biraz mahcubiyet olur, utanma olur, arlanma olur, hayal duygusu olur.

Bizim Filistin davası ve Gazze’li kardeşlerimiz için neler yaptığımızı, nasıl bir mücadele verdiğimizi, bu uğurda neleri göze aldığımızı, başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm dünya gayet iyi biliyor. Şartlar ne olursa olsun, Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz için en iyisini, en hayırlısını, en doğru olanını yapmaya çalışırız. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide yolumuza devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.”

Paylaşın

Trump, Putin İle Ukrayna Savaşını Bitirmek İçin Görüştü

ABD Başkanı Donald Trump, yaklaşık üç yıldır devam eden Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştüğünü söyledi.

Trump,, Putin’in savaş alanındaki ölümleri “umursadığına” inandığını söyledi ancak Rus liderin çatışmayı sona erdirmek için somut bir taahhütte bulunup bulunmadığını ifade etmedi.

ABD Başkanı Trump savaşı sona erdirmek için bir planı olduğunu açıkladı ancak ayrıntılara girmeyi reddetti: Umarım hızlı olur. Her gün insanlar ölüyor. Ukrayna’daki bu savaş çok kötü . Bu lanet şeyi sona erdirmek istiyorum.

Trump, işgalin başlamasından bu yana yaklaşık 1 milyon Rus askerinin ve 700 bin Ukrayna askerinin öldürüldüğünü tahmin etmişti. Bu tahmin, Ukraynalı yetkililerin veya bağımsız analistlerin sunduğu sayıların çok üzerinde.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna’da devam eden savaş hakkında bir ya da birden fazla telefon görüşmesi yaptığını açıkladı.

Cuma günü Air Force One uçağındayken New York Post muhabirine konuşan Trump, Putin için “İnsanların ölmesini durdurmak istiyor,” dedi. “Her gün insanlar ölüyor. Ukrayna’daki savaş çok kötü. Bu lanet şeyi sona erdirmek istiyorum.”

ABD Başkanı, Rus liderle kaç kez görüştüğünü açıklamayacağını ancak “iyi bir ilişkileri” olduğunu da sözlerine ekledi. Trump göreve yeniden başlamadan önce, başkan olduğunda savaşı 24 saat içinde sona erdireceğini belirtmişti.

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna savaşının bitirilmesi konusunda Rusya lideri Vladimir Putin’le görüştü.

New York Post gazetesinin haberine göre iki lider 2022 yılının başında yaptıkları son görüşmeden bu yana ilk kez Pazar günü bir telefon görüşmesinde bulundu.

Ukrayna’daki savaşı sona erdirme sözü veren ancak ayrıntıları konusunda henüz kamuoyuna açıklama yapmayan Trump, geçen hafta savaşın kanlı bir süreç olduğunu ve ekibinin “çok iyi görüşmeler” yaptığını söyledi.

Cuma günü Air Force One uçağında verdiği bir mülakatta Trump, New York Post gazetesi muhabirinin Putin ile kaç kez konuştuğu sorusuna “Söylemesem daha iyi olur” ifadelerini kullandı.

Trump, New York Post’a “Putin insanların ölmesinin durmasını istiyor” dedi. Beyaz Saray görüşmeye ilişkin sorulara henüz yanıt vermedi.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov da devlet haber ajansı TASS’a yaptığı açıklamada “birçok farklı kanaldan iletişimin olduğunu” söyledi.

TASS haber ajansı tarafından New York Post gazetesinin haberiyle ilgili yorumu sorulan Peskov, “Bu iletişimler farklı kanallar üzerinden yürütülüyor. Ben şahsen bir şeyi bilmeyebilirim, bir şeyden haberdar olmayabilirim. Dolayısıyla bu durumda ne doğrulayabilirim ne de yalanlayabilirim” diye konuştu.

Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalar 2014 yılında Ukrayna’daki Maidan Devrimi’nde Rusya yanlısı cumhurbaşkanının devrilmesi ve Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin ardından Rusya destekli ayrılıkçı güçlerin Ukrayna silahlı kuvvetleriyle savaşmasıyla başladı.

Putin, 2022 yılında Ukrayna’ya binlerce asker gönderdi ve saldırı başlattı. Rusya lideri bu saldırıları, Ukrayna’daki Rusça konuşanları korumak ve Ukrayna’nın olası NATO üyeliğinin Rusya’ya yönelik ciddi bir tehdit olduğunu söylediği duruma karşı koymak için “özel bir askeri operasyon” olarak adlandırdı.

Ukrayna, işgalin bir toprak gaspı olduğunu ve Rus güçlerine karşı ABD’nin başını çektiği Batılı ülkelerin de desteğiyle direnişe geçti.

Rusya hali hazırda, Amerika’nın Virginia eyaleti büyüklüğünde bir Ukrayna parçasını kontrol ediyor.

Yakın zamanda Trump – Putin zirvesi olur mu?

1987’de yayımlanan “Trump: Anlaşma Sanatı” kitabının yazarı olan ABD Başkanı Donald Trump, defalarca savaşı sona erdirmek istediğini ve bunu görüşmek üzere Putin’le bir araya geleceğini söylese de zirvenin tarihi ya da yeri henüz kamuoyunca bilinmiyor.

Reuters haber ajansının bu ayın başlarında bildirdiğine göre, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Rusya tarafından zirve için olası yerler olarak görülüyor.

Geçen yıl 14 Haziran tarihinde Rusya lideri Putin, savaşın derhal sona erdirilmesi için ilk şartlarını açıkladı: Ukrayna NATO hedeflerinden vazgeçmeli ve askerlerini Ukrayna’nın Rusya tarafından talep edilen ve çoğunlukla Rusya tarafından kontrol edilen dört bölgesinin topraklarının tamamından çekmeli.

Reuters, Kasım ayında Putin’in Trump’la bir Ukrayna barış anlaşmasını görüşmeye açık olduğunu ancak büyük toprak tavizleri vermeyi reddettiğini ve Kiev’in NATO’ya katılma hedefinden vazgeçmesinde ısrarcı olduğunu bildirdi.

Kremlin, olası bir barış anlaşması için Trump ekibiyle temaslar konusunda yapılan spekülasyonlar konusunda defalarca dikkatli olunması çağrısında bulundu.

Rus parlamentosunun uluslararası ilişkiler komitesi başkanı Leonid Slutski, Perşembe günü devlet haber ajansı RIA’ya yaptığı açıklamada böyle bir toplantı için hazırlıkların “ileri bir aşamada” olduğunu ve Şubat ya da Mart ayında yapılabileceğini söylemişti.

Putin, eski ABD Başkanı Joe Biden ile en son Şubat 2022’de, binlerce askerin Ukrayna’ya girmesi emrini vermeden kısa bir süre önce görüşmüştü. Kremlin, iki liderin o zaman yaklaşık bir saat konuştuğunu açıklamıştı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), 2024 Kasım ayında İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas lideri Muhammed Deyf hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.

Öte yandan Washington Post gazetesi muhabiri Bob Woodward, 2024 tarihli “Savaş” adlı kitabında, Trump’ın 2021’de Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra Putin ile yedi kez doğrudan görüşme yaptığını ileri sürmüştü.

Geçen yıl Bloomberg kanalına verdiği bir röportajda bu görüşme iddialarının doğru olup olmadığı sorulduğunda Trump şöyle demişti: “Eğer yaptıysam, bu akıllıca bir şey” Kremlin’se Woodward’ın kitabındaki iddiaları yalanlamıştı.

Cuma günü Trump, savaşı sona erdirmeyi görüşmek üzere muhtemelen önümüzdeki hafta Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile biraraya geleceğini söyledi. Zelenski Reuters’e yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın savaş çabalarını mali olarak desteklemesi karşılığında ABD’ye nadir toprak ve diğer mineralleri tedarik etmesini istediğini ifade etti.

Trump, New York Post’a verdiği demeçte “Putin ile her zaman iyi bir ilişkisi olduğunu” ve savaşı sona erdirmek için somut bir planı olduğunu söyledi. Ancak daha fazla ayrıntı vermedi. Trump “Umarım bu hızlı olur. Her gün insanlar ölüyor. Ukrayna’daki bu savaş çok kötü. Bu lanet şeyi sona erdirmek istiyorum” diye konuştu.

(Kaynak: VOA Türkçe)

Paylaşın