Doğan Ergül Kimdir? Hayatı, Eserleri

20 Mart 1968 yılında Kars’ın Arpaçay İlçesinde dünyaya gelen Doğan Ergül, 2 Haziran 2007 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Ergül, üniversite öğrenimini Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki Mimarlık Fakültesi’nde Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde okuyarak tamamlamıştır.

Haber Merkezi / Doğan Ergül, mezuniyetinden sonraki süreçte ilk kaleme aldığı şiirleri, Şiir Oku Dergisi içerisinde yayımlatmıştır. Ergül’ün kaleme aldığı pek çok şiir vardır ve bu şiirler, kelimelerin enteresan dizimi ile yazılmış kendine has bir üslupla kaleme alınmış şiirlerdir.

Genelde hece ölçüsü kullanmayan şair, son yılların daha çok tercih edilen ölçüsü serbest ölçü ile yazmaktadır. Farklı tarzda şiirler kaleme almış olan Ergül’ün en bilindik şiirlerinin yayımlandığı dergiler arasında şunlar göze çarpmaktadır: İskenderiye Yazıları, Şiir Oku, Üç Nokta, Başka, E, Öteki-siz, Islık, Akatalpa, Şiir Ülkesi, Sonra Edebiyat Dergileri…

Eserleri;

  • Aşkın ve Suların Öğleni, Babil Yayınları, 2005.
  • Uykulu Yağmur, Yitik Ülke Yayınları, Haziran 2007.

“Uyumun elleri”

uysal bir dili vardır zamanın
insan oradan başlar saymaya yangınını

şimdi eksik bir anlatı

bazen yaşarım
bir kağıda bakarak
beyaz bir gölgedir o
aklın oynadığı

yalan olduğumu bilseydim
daha önce unuturdum kendimi

“Dağın kalbi”

sustu
dağın kalbi
bir boşluktan oyduğum

dağlar
gökyüzünde bir boşluğu doldurur
ve su yerle gök arasında bir yerdedir
şekil bundan doğmuştur

güz adını eski bir ağaçla değişti
içinden geçen çocuklar
göğü büyütsün diye

sudan otlara uzanmış
bir çift el
atları büyüten

bundan
nehirler sabah
duttan ve kirazdan

sustu
dağın kalbi
bir boşluktan oyduğum

“Bir şiirin son dizesi”

burada sabah akşam donmuş bir denizi taşlıyoruz
taşladıkça taşıyor deniz
çocuklar oyunda hile yapan arkadaşlarına ceza olarak bir parça bu
denizden
veriyorlar
akasyalar ve barbunlar bir aradalar
ortaçağ anlatıları satıyor uzun yol şoförleri
mola yerlerinde…
durup ay’a bakıyor kediler ve köpekler
dolunay akşamları…
mardinli bir gece istiyor aşıklar haftaiçleri
ve haftasonları italyan rönesansı hakkında konuşuyorlar …
mahalle bakkalı yaşlı adam boyuna bir ağacı yontuyor anlıyoruz ki aşk
soyunan bir şehirdir
susuyor ve balkanlar ve ötelerinde yazılmış
bir şiiri söylüyoruz ege ağzıyla…
kadınlar geçen kıştan,
kardan sözediyor şiirin sonunda
anlıyoruz ki erimek eski bir şiirin son dizesidir
atları içeri çekiyorum ve üstünü onlarla örtüyorum
şimdi daha serin terliyorsun
bu iyi bir mevsim gibi geliyor sana
ben dolu vurmuş bir tarlada üstüm başım ay
bir filmde oynuyorum… tanışmamışız daha!..
kalçalarını istiyorum denizi geçmek için….

Paylaşın