Tarihte En Çok Can Kaybının Yaşandığı 3. Ve 4. Depremler Antakya’da

Antakya, tarih boyunca depremlerde en çok can kaybının yaşandığı şehirlerden. 115 yılında Antakya’da meydana gelen 7,5 şiddetindeki depremde 260 bin kişinin öldüğü, 525 yılındaki 7 büyüklüğündeki depremde ise 250 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. 

Tarihteki en çok can kaybının yaşandığı depremler hangisi? Bu en büyük depremlerde kaç kişi hayatını kaybetti?

Ourworldindata sitesinin Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresine (NOAA) bağlı Ulusal Jeofizik Veri Merkezi (NGDC) derlediği veriler depremlerde yaşanan en yüksek vefat sayılarına dair tahminleri içeriyor. Bazı veriler ise daha yakın zamanda olduğu için resmî açıklamalara dayanıyor.

1556’da Çin’deki depremde 830 bin kişi öldü

Buna göre tarihte bilinen en çok can kaybının yaşandığı deprem 1556 yılında Çin’de yaşandı. Shaanxi merkezli 8 büyüklüğündeki depremde 830 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. 837 kilometre genişliğinde bir alan etkilenirken bazı şehirlerde nüfusun yüzde 60’ının hayatını kaybettiği belirtiliyor.

2010’da Haiti’de 316 bin kişi hayatını kaybetti

Haiti’de 2010 yılında 7 şiddetinde meydana gelen depremde 316 bin kişi öldü. Haiti hükümeti ise bu sayının 220 bin olduğunu savunuyor.

En çok can kaybının yaşandığı 3. ve 4. deprem Antakya’da

Bugün Türkiye sınırları içinde yer alan Antakya ise tarih boyunca en çok can kaybının yaşandığı şehirlerden. 115 yılında 7,5 şiddetinde depremde 260 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Tahmini hesaplamalara göre 525 yılında 7 büyüklüğündeki depremde ise 250 bin kişinin hayatını kaybetti.

Çin’in Tangshan bölgesinde 1976’da meydana gelen 7,5 büyüklüğündeki depremde ise 243 bin kişi hayatını kaybetti.

Azerbaycan’ın Gyzndzha bölgesinde 1139 yılındaki depremde 230 bin kişi öldü.

2004’te Endonezya’nın Sumatra kentinde 9,1 şiddetindeki depremde 228 bin kişi hayatını kaybetti. Deprem sonrası meydana gelen tsunamide dalgaların boyu 30 metreye kadar ulaştı.

İran’da 856 yılındaki deprem ve Çin’in Gansu bölgesinde 1920 senesinde depremde 200 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Ermenistan’ın Dvin bölgesinde 893 yılındaki depremde 150 bin; Japonya’nın başkenti Tokyo’da 1923 senesindeki 7,9 büyüklüğündeki zelzelede 143 bin kişi hayatını kaybetti.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Depremler: Can Kaybı 17 Bin 674’e Yükseldi

En az 10 ili etkileyen Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 17 bin 674’e yükseldi. Ekiplerin arama kurtarma çalışmaları ise devam ediyor.

Haber Merkezi /Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Maraş merkezli depremlerde 17 bin 674 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Enkazdan kurtarılan ve tedavisi devam edenlerin sayısının 72 bin 879 olduğu açıklandı.

Oktay, son 24 saatte 121 yurttaşın enkazdan sağ kurtarıldığını bildirdi. Oktay, “Kilis ve Şanlıurfa’da arama kurtarma çalışmaları tamamlandı. Diyarbakır, Adana, Osmaniye’de arama kurtarma çalışması büyük oranda tamamlanmıştır.” dedi.

OHAL kararı Resmi Gazete’de

Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Antep, Hatay, Maraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Urfa’da üç ay süreyle Olağanüstü Hal İlan OHAL edilmesine dair karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

AFAD: 28 bin 44 vatandaşımız afet bölgesinden tahliye edildi

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 4 bin 607’si kara yolu ve demir yolu, 23 bin 437’si hava yolu ile olmak üzere toplam 28 bin 44 kişinin afet bölgesinden tahliye edildiğini duyurdu.

AFAD’dan yapılan yazılı açıklamada, Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen ve barınma ihtiyacı nedeniyle il dışına gitmek isteyenler için jandarma ekiplerince 10 ilde tahliye alanları oluşturulduğu belirtildi, tahliye alanlarının detayları paylaşıldı.

Açıklamada, “Oluşturulan bu noktalara tahliye talebiyle başvuran vatandaşlarımızın tahliyesi yetkililerce belirlenecek olan en uygun vasıtalarla sağlanmaktadır. 9 Şubat 2023 saat 11.38 itibarıyla kara yolu ve demir yolu aracılığıyla 4 bin 607, hava yolu aracılığıyla 23 bin 437 olmak üzere toplam 28 bin 44 vatandaşımız afet bölgesinden tahliye edilmiştir. Tahliye olan vatandaşlarımız, gidecekleri illerdeki valilikler ve AFAD koordinasyonunda belirlenen barınma alanlarına ve misafirhanelere yerleştirilmektedir. Kendi imkanlarıyla ulaşım sağlayıp afet bölgesinden ayrılmak isteyen vatandaşlarımız, çıkış yapmadan önce bulundukları yerlerdeki jandarma tahliye noktalarına bildirim yapmaları halinde, gidecekleri illerdeki barınma noktalarına yönlendirmeler yapılmaktadır” denildi.

Şanlıurfa ve Kilis’te arama kurtarma çalışmaları sona erdi

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremlerden diğer illere kıyasla daha az etkilenen Kilis’te arama ve kurtarma çalışmalarının sona erdiğini ve buradaki ekiplerin diğer illere kaydırıldığını duyurdu.

AFAD, daha önce Şanlıurfa’da da arama kurtarma faaliyetlerinin tamamlandığını açıklamıştı

Paylaşın

Enkaz Altında En Fazla Ne Kadar Süre Hayatta Kalınabilir?

En az 10 ili etkileyen Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerde can kayıpları artarken, ekiplerin arama kurtarma çalışmaları ise devam ediyor. Kurtarma ekipleri, enkaz altındaki birçok kişiyi sağ çıkarmayı başardı.

Kritik saatlerin ardında kurtarılan kişiler basında genellikle “mucize” diye niteleniyor. Ancak uzmanlar nadir de olsa günler sonra bile hayatta kalabilen depremzedelerin olduğunu söylüyor.

Ancak bu, ne kadar yaralı olduklarına, enkaz altında nasıl kapana kısıldıklarına ve hava koşullarına bağlı.

“7 gün hayatta kalanlar var ama nadir”

Haber ajansı AP’nin aktarımına göre çoğu kurtarma olayı, felaketten sonraki ilk 24 saat içinde gerçekleşiyor. Bundan sonra uzmanlar, hayatta kalma şansının her geçen gün düştüğünü söylüyor.

Suya ve havaya yerişim de göçük altındaki depremzedeler için son derece önemli.

Türkiye ve Suriye’yi etkileyen bu şiddetli depremlerde ise hava koşulları, kurtarma çabalarını olumsuz etkiledi. Sıcaklıklar donma noktasının epey altına düştü.

ABD’deki Massachusetts Genel Hastanesi’nde acil durum ve afet tıbbı uzmanı Dr. Jarone Lee, “Genellikle, 5. ila 7. günden sonra hayatta kalanlar nadiren görülüyor” ifadelerini kullandı.

7 günlük sınırı geçtikten sonra hayatta kalan birçok insan hikayesi de var. Ne yazık ki, bunlar genellikle nadir ve olağanüstü durumlar.

Havanın çok sıcak olması da iyi değil

Öte yandan havanın çok sıcak olması da enkaz altındaki depremzedelerin dayanma gücünü azaltabilir. Zira sıcakta bu kişiler terlemeye ve aşırı ısınmaya başlayabilir.

Auerbach, “Daha fazla su kaybedersiniz” diyor: Birkaç gün boyunca su kaybetmeye devam edemezsiniz.

Ciddi yaralanmalarda ilk saat kritik

Northwestern Üniversitesi Feinberg tıp fakültesinde acil tıp uzmanı Dr. George Chiampas, ezilme yaralanmaları ve uzuv kopmaları gibi durumlardan mustarip kişilerin durumunun en kritik olduğunu belirtti: Onları bir saat içinde, o altın saatte çıkarmazsanız, hayatta kalma şansları gerçekten çok düşük.

Chiampas, devamlı ilaç kullanmak zorunda olanların da şansının hızla düşebileceğini ifade etti.

Haiti ve Nepal’deki depremlerden sonra kurtarma ekiplerinde görev alan Stanford Üniversitesi acil tıp profesörü Dr Paul Auerbach da, “Yaralanma ne kadar ciddiyse, hayatta kalma şansı o kadar az” diye konuştu.

Yaş, fiziksel ve zihinsel durum kritik önemde

Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco’dan acil tıp uzmanı Dr. Christopher Colwell, “Gerçekten mucizevi bazı kurtarmalar yaptığımız ve insanların korkunç koşullar altında hayatta kaldığı birçok farklı senaryo oluyor” dedi.

Bu kişiler daha genç insanlar olma eğiliminde veya molozda bir cep ya da hava ve su gibi gerekli şeylere erişmenin bir yolunu bulacak kadar şanslılar.

Bunun yanı sıra zihinsel durum da hayatta kalma şansını etkileyebilir. Chiampas, diğer hayatta kalanlarla veya kurtarma ekipleriyle hiçbir teması olmayan, cesetlerin yanında mahsur kalmış insanların umutlarını yitirebileceğini kaydetti: Yanınızda yaşayan biri varsa, mücadeleye devam etmek için birbirinize yaslanıyorsunuz.

“Mucizeler”

2011 Japonya depremi ve tsunamisinden sonra, bir genç ve 80 yaşındaki büyükannesi, enkazda 9 gün mahsur kaldıktan sonra canlı bulunmuştu. Bundan bir yıl önce de 16 yaşındaki Haitili bir kız çocuğu da 15 gün sonra göçükten kurtarılmıştı.

Auerbach, “İnsanlar 10 gün sonra enkazdan çıkarılan birini gördüğünde ‘Bu bir mucize’ diyor” ifadelerini kullandı: Duygusal açıdan bakıldığında mucize. Ama fizyolojik açıdan mümkün.

Enkazda yapılmaması gerekenler

Enkaz altında hayatta kalma şansını artırmak için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da var. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) göçük altında yapılmaması gerekenlerle ilgili şunları aktarıyor:

Kibrit ve çakmak yakmayın.
Hareket etmeyin ve toz kaldırmayın.
Ağzınızı ve burnunuzu mendil ya da kıyafetinizle kapatın.
Borulara ya da duvarlara vurarak yerinizi arama kurtarma ekiplerine bildirmeye çalışın ve ıslık çalın.
Bağırmayı son çare olarak kullanın. Çünkü bağırmak tehlikeli boyutlarda toz yutmanıza neden olabilir.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Erdoğan: Devlet Olarak Tüm Kurumlarımızla Sahadayız

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen Gaziantep’i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem anından itibaren devlet olarak tüm kurumlarımızla sahadayız. Hedefimiz 1 yıl içinde yıkılan binaların yerine konutlarımızı zemin artı 2-3-4 olmak üzere yapmak.” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Süreci ne yazık ki siyasi istismara dönüştürenler var. Bu istismara benim vatandaşım, halkım asla prim vermeyecektir. Bir taraftan konteyner çalışmalarımız, diğer taraftan yurt dışından gelecek konteynerlerimiz var. Gelecek konteynerleri 10 ile dağıtacağız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle ilgili incelemelerde bulunmak üzere Antep’e geldi.

Erdoğan, burada yaptığı açıklamada depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 14 bin 14’e, yaralı sayısının da 63 bin 794’e yükseldiğini açıkladı.

Erdoğan, şunları söyledi:

“Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 14 bin 14’e ulaştı. Yaralılarımızın sayısı ise 63 bin 794. Enkaz kaldırma çalışmalarımız yoğun bir gayretle devam ediyor. 6 bin 444 bina yıkıldı.

Hedefimiz 1 yıl içinde binalarımızı yeniden inşa etmek. Hasar tespitle birlikte geçiş süreci için vatandaşlarımıza 10’ar bin lira nakdi yardım yapacağız. Sıkıntıları biraz olsun hafifletelim istiyoruz. Bölgeye gelecek konteynerlerimiz var. 10 ile bunları dağıtacağız. Karavan çalışmalarımız devam ediyor. Bazı bölgelerde de bunlar kullanılacak.

Süreci siyasi istismara dönüştürmek isteyenler var. Benim vatandaşım buna asla prim vermeyecektir. Bugün Meclis’te 3 ay süreyle OHAL kanununun ilanını yapacağız. Ben adımı attım ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Bugün Meclis’teki oylamayla OHAL yürürlüğe girmiş olacak. Bu ne getirecek? Bu süreci istismar eden, yolsuzluklar yapan, tefecilere karşı OHAL ile müdahale etme imkanı devlete vermiş olacak. Bazı yerlerde maalesef marketlere, AVM’lere yağmalama çalışmaları oluyor. Bunlara OHAL ile müdahale etme imkanı olacak.

Tüm halkıma hassasiyet gösterdikleri ve bize güvendikleri için teşekkür ediyorum. Şunu endişe etmeyin, bugüne kadar Van’da, Bingöl’de, Elazığ’da, Malatya’da, İzmir’de nasıl atlattıysak aynı şekilde 10 ilimizde de süratle konutlarımızı yapıp sahiplerine teslim edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gaziantep’in ardından Kilis ve Osmaniye’yi de ziyaret etmesi bekleniyor.

Paylaşın

Prof. Dr. Ahmet Ercan: Göçük Altında En Az 192 Bin Kişi Kaldı

“Depremden 13,5 milyon kişi, 4 milyon yapıda etkilendi. Göçen yapı 6 bin, olası 11 bin 302’dir” diyen Deprembilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, paylaşımında “6 bin yapı yıkılmış. 4 kat 8 daireden 48 bin daire eder. 4 kişiden 192 bin kişi göçük altında kalmış. 8 bin kişi kurtarılmış. 184 bin kişi göçük altında” tespitlerini ileri sürdü.

Göçük altından kurtarma oranının yüzde 25 olduğunu ifade eden Ahmet Ercan, “Göçük altında kalan 184 bin kişi var. Soğuk -5C. Kalanların ne yazık ki yaklaşık yüzde 5’i canlı kurtarılmayı bekliyor, kapkara umutla” dedi.

Deprembilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan 6 Şubat’ta 10 kentte yıkıma neden olan depremlerin etkisiyle ilgili olarak Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda resmî açıklamalarda yer almayan ciddi öngörülerde bulundu.

Göçük altında en az 192 bin kişi kaldı

“Depremden 13,5 milyon kişi, 4 milyon yapıda etkilendi. Göçen yapı 6 bin, olası 11 bin 302’dir” diyen Ahmet Ercan, paylaşımında “6 bin yapı yıkılmış. 4 kat 8 daireden 48 bin daire eder. 4 kişiden 192 bin kişi göçük altında kalmış. 8 bin kişi kurtarılmış. 184 bin kişi göçük altında” tespitlerini ileri sürdü.

184 bin kişinin yüzde 5’i kurtulur

Göçük altından kurtarma oranının yüzde 25 olduğunu ifade eden Ahmet Ercan, “Göçük altında kalan 184 bin kişi var. Soğuk -5C. Kalanların ne yazık ki yaklaşık yüzde 5’i canlı kurtarılmayı bekliyor, kapkara umutla” dedi.

7,8 büyüklüğündeki depremin Doğu Anadolu Kırığı, irkitilmiş deprem olarak nitelenen 7.7 büyüklüğündeki depremin Süngü Kırığı üzerinde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Ercan, “İkisinden boşalan gerginlik 550 atom bombasına eşittir” dedi.

Arka plan

Türkiye 6 Şubat sabahı saat 04:17’de, ABD Jeolojik Araştırmalar merkezinin 7,8, Kandilli Rasathanesinin 7,7 büyüklüğünde olduğunu bildirdiği bir depremle sarsıldı. Depremin merkezi, Gaziantep, Nurdağı beldesine 26,2 km, Gaziantep iline 33.6 km, Adana, Bahçe Mahallesine, 40.4 km, Kahramanmaraş, Pazarcık ilçesine 42,1 km, Kahramanmaraş iline 48,6 km mesafede ve yer yüzünden 17,9 km derinlikteydi. Bu depremi yaklaşık şiddetteki birkaç büyük depremin de aralarında olduğu 40’a yakın artçı deprem izledi.

Depremde son “resmî” veriler

Deprem, merkezine yakın belde ve ilçeleri başta olmak üzere Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Adana, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis illerinde ağır yıkıma ve can kaybına neden oldu. Lübnan’a kadar hissedilen deprem Suriye’nin İdlib ve Halep kentleri ve ilçelerini de şiddetle vurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’da yaptığı açıklamada Çarşamba 18:30 itibariyle “Türkiye genelindeki vefat sayısı 9 bin 57. Hatay’daki vefat sayımız şu an itibarıyla 3 bin 356. Yaralı sayısı ülke genelinde 52 bin 979. Yıkılan bina sayısı 6 bin 444.” dedi.

Paylaşın

Kahramanmaraş Merkezli Depremlerde Can Kaybı 9 Bin 57’e Yükseldi

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), yerel saatle 04:17’de, 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurmuştu. AFAD, daha sonra depremin büyüklüğünü 7,7 olarak güncelledi.

Haber Merkezi / Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hatay’da yaptığı açıklamada depremde can kaybının 9 bin 57’ye yükseldiğini, yaralı sayısının da 52 bin 979 olduğunu söyledi. Erdoğan yıkılan bina sayısını ise 6 bin 444 olarak açıkladı.

Hatay’da can kaybını 3 bin 356 olarak açıklayan Erdoğan “Şu an itibarı ile Hatayımızda asker, jandarma, polis toplamda 21 bin 200 personel görev ifa ediyor” dedi. Erdoğan kentte yıkılan bina sayısının da 2 bin 749 olduğunu ifade etti.

“Gereken her adımı atarak kimseyi yıkıntılar altında bırakmayacak, kimseyi mağdur etmeyecek bir afet yönetimi yürüteceğiz” diyen Erdoğan “Devlet millet omuz omuza vererek, afetin yol açtığı yıkıntıları da kaldıracağız, hiçbir vatandaşı sahipsiz bırakmayacağız” ifadelerini kullandı. Erdoğan kamu personelinden sivil toplum kuruluşlarına, yurt dışı ekiplerinden gönüllülere, sayıları 60 bini bulan akredite kişilerin canla başla çalıştığını söyledi.

10 ilde OHAL ilan edildi

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı son bilgilendirmede, ölü sayısının 3 bin 500’ü aştığını kaydetti. AFAD, kurtarma personeli sayısının 25 bin 693 olduğunu duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bilgi Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu: Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;

“Uzmanlar deprem için “Dünyada örneği yok” diyor. 53 bin 317 kurtarma görevlisi görevlendirildi. Sadece Cumhuriyet tarihimizin değil coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız.

Şu ana kadar 54 bin çadır, 102 bin yatak ve diğer ihtiyaç malzemeleri bölgeye gönderildi.

Felaketimizin yaşandığı her ilde ilave vali ve kaymakamlar görevlendirdik.

Acil yardım ve destek için ilk etapta 100 milyar liralık bütçeyi tahsis ettik. Ulaşım ve iletişim hatlarının açık tutulması önemlidir. Arama kurtarma ekip ve yardım malzemelerinin ulaştırılmasında hala zorluklar yaşıyor. Bu nedenle kimsenin depremin bölgesindeki yolları kullanmaması gerektiğini hatırlatıyorum.

Devletimiz tüm kurumları, personeli, aracı, seferberlik ruhuyla felaket bölgelerinde çalışmaya başlamıştır.

Şartların zorluğuna bakmadan devletimizin tüm imkânlarını kullanarak vatandaşlarımızın ve gönüllülerin de desteğiyle arama-kurtarma çalışmalarını hızla sürdürüyoruz.

Jandarma, emniyet teşkilatı, İçişleri Bakanlığına bağlı personeller bölgemizde. Güvenlik korucularımız da bu çalışmalara aktif olarak katılmaktadır. Depremin geniş bir alana etkisinin tespiti için İHA’larımızı devreye aldık. Binlerce gönüllümüz AFAD’ın koordinasyonunda bölgeye akın etmektedir. Parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimiz bölgeye yardım malzemeleri göndermektedir. Binlerce iş makinası bölgeye doğru hareket halindedir.

Depremde can kaybı 3 bin 549’a yükseldi. 22 bin 168 yaralımız var. 8 binden fazla kişi kurtarıldı.

Devlet ve millet el ele vermiş ve bu tarihi felaketin üstesinden gelmeye çalışırken insanımızı birbirine düşürmeye çalışanları yakından takip ediyoruz. Günü geldiğinde şuanda tuttuğumuz defteri açacağız. Sosyal kaos çıkarmaya çalışanları belirleyip gereken işlemleri yapıyor. Bizi telefonla arayan 18 devlet ve hükümet başkanıyla görüştük. Ülkemizin bu zor durumunda bizi arayan mesaj gönderen tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Uluslararası toplumun desteği bizi için kıymetlidir.

“OHAL ilan etme kararı aldık”

Erdoğan AFAD merkezinde Kahramanmaraş depreminden etkilenen 10 ilde 3 ay süreyle Olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini açıkladı: Depremin yaşandığı 10 ilimizi Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi olarak ilan ediyoruz. Anayasanın 119. maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak OHAL ilan etme kararı aldık.

OHAL kararı TBMM’ye geliyor

Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen 10 ilde 3 ay süreyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararda, Anayasa’nın 119. Maddesi ve 2935 sayılı OHAL Yasası’nın 3.maddesi uyarınca, doğal afet nedeniyle Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde 8 Şubat 2023 Çarşamba günü saat 1.00 itibariyle 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edilmesine karar verildiği bildirildi.

Erdoğan’ın açıklaması üzerine, deprem nedeniyle çalışmalarına bir hafta ara vermeyi planlayan TBMM Genel Kurulu bugün de çalışma kararı almıştı.

Anayasa’nın 119. Maddesi’ne göre, Cumhurbaşkanı’nın OHAL kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı gün TBMM’nin onayına sunulması gerekiyor.

Bu sebeple Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın OHAL ilanı kararı açıklamasının ardından TBMM Genel Kurulu, Başkan Mustafa Şentop’un başkanlığında toplandı. ve Çarşamba günü de çalışma kararı aldı.

OHAL kararı nedeniyle Çarşamba günü çalışma kararı alındı

Genel Kurul toplantısı öncesinde, AKP, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti grup başkanvekilleri, Şentop’la Başkanlık Divanı’nın arkasında kısa bir toplantı yaptı ve deprem nedeniyle siyasi parti gruplarının ve Şentop’un ortak imzasıyla hazırlanan bildiriye son şekli verildi. Genel Kurul’da Şentop’un okuduğu bildiride, Kahramanmaraş merkezli depremde yaşamını yitiren yurttaşların yakınlarına taziye ve yaralılara acil şifa dileğine yer verildi:

“Acımız tarifsizdir, bu kara günde devletimiz bütün birimleriyle teyakkuzda olup depremden etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için tüm gayretiyle çalışmaktadır. Milletimizin acısı, millî iradenin tecelligâhı olan Meclisimizde de derinden hissedilmektedir. Bu süreçte, devletimizin tüm kurumları gibi Meclisimiz de ayaktadır ve yaşananları her boyutuyla yakından takip etmektedir. Milletvekillerimizin büyük kısmı depremden etkilenen yerleşim birimlerimizdeki çalışmaları yakından izlemek ve yardım çalışmalarına bizzat katkı sunabilmek amacıyla bölgeye intikal etmiş bulunmaktadır. Meclisimiz, bu elim zaman diliminde milletvekillerimizin depremden etkilenen halkımızın acısını yerinde paylaşabilmesi ve deprem sebebiyle oluşan yaraların sarılmasına katkı sunabilmesi için çalışmaktadır. (…) Milletimizin, tarihinde yaşadığı benzer felaketlerde olduğu gibi, bu acı günde de bağrında açılan derin yarayı millî birlik ve beraberlik ruhu içinde dayanışmayla aşacağına olan inancımız tamdır.”

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, deprem nedeniyle Meclis’in bu hafta çalışmalarına ara vereceğini açıklamıştı. Ancak Erdoğan’ın OHAL kararını açıklaması nedeniyle, TBMM Danışma Kurulu’nda, Meclis’in Salı ve Çarşamba da çalışmasına karar verildi.

Paylaşın

Enkaz Altındaki Depremzedeler Donma Riskiyle Karşı Karşıya

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ikinci gününde arama kurtarma çalışmaları sürerken deprem bölgesinde donarak hayatını kaybedenlerin olduğu haberlere yansıyor.

Adıyaman’ın Besni ilçesinden yayın yapan NTV muhabiri Merih Ak canlı yayında, Besni’de henüz hiçbir yardım ulaşmayan bölgelerinde vatandaşların kendi imkanlarıyla enkaz altındakileri kurtarmaya çalıştığını söyledi.

Vatandaşların pazartesi akşam saatlerine kadar enkazdan sesler duyduğunu ve bu seslerin sabaha kadar azalmaya başladığını aktardı. Ak, “Bunun da en büyük gerekçesi, burada dondurucu bir soğuk var, depremde enkaz altında kalanların bir bölümü de maalesef anladığımız kadarıyla donarak yaşamını yitirmiş.” ifaderini kullandı.

Adıyaman’dan aynı doğrultuda bir başka bilgi ise Adıyamanlılar Vakfı Ankara Şube Başkanı Hüseyin Duran’dan geldi.

Duran, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 30 saat geçti, binalarda canlı insanlar var. Şu anda yeteri ekipman ve ekip olmadığı için çıkaramıyorlar. Hatta çıkarılan bazı cesetlerin donarak öldüğü tespit edildi. Cesetlerde hasar yok, donmuşlar, kaskatı kesilmişler.” diyerek Adıyaman için acil yardım çağrısı yaptı.

Yardım çalışmalarına destek veren Youtuber Oğuzhan Uğur ise ikinci depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde bebeğiyle enkaz altında kalan bir kişiyle iletişime geçtiklerini ve depremzedenin bebeğinin donarak öldüğünü bildirdiğini paylaştı.

Uğur sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Elbistan’da, küçük bebeğiyle göçük altında kalmış bir anne. Ekibime ulaşıyor. Ekibimden Ceren yetkililere ulaşmaya çalışırken bir yandan da kadını konuşarak sakinleştirmeyi deniyor. Yardım bir türlü ulaşmıyor… Kadın az evvel tekrar aramış. Bebeği donarak ölmüş… Yardım halen yok.” ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada paylaşılan bir diğer videodaysa enkaz başında bekleyen bir annenin, “Gelecektiniz. Gelseydiniz yaşayacaktı kızım. Bugün ölüsünü bana veriyorlar. Parmağı havada kalmış. İmdat istemiş yavrum, soğuktan ölmüş, yağmurdan ölmüş.” şeklinde isyanı görüldü.

Hatay’da depremden 14 saat sonra enkazdan sağ çıkarılan 68 yaşındaki Mehmet Çiçek gece boyunca havanın çok soğuk olduğunu ve yağmur yağdığını belirterek yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“Üşümemek için insanlar gidince açtığım büyük deliği yastıkla kapatıyordum. Donmamak için parmaklarımı oynatıyordum, durmadan çeviriyordum. O sırada enkazdan çıkamayacağımı düşündüm ama çok şükür kurtuldum.”

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminlerine göre salı günü Türkiye Saati ile 18.00 – 21,00 arası;

Kahramanmaraş’ta sıcaklık -2 derece, hissedilen sıcaklık -6 derece,

Gaziantep’te sıcaklık – 2 derece, hissedilen sıcaklık -7 derece,

Adıyaman’da sıcaklık 1 derece,

Malatya’da sıcaklık -3 derece, hissedilen sıcaklık -7 derece olacak.

Gece saatlerindeyse sıcaklıkların daha da düşmesi bekleniyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Depremin Vurduğu 10 İlde OHAL İlan Edilmesi Ne Anlama Geliyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin vurduğu Adıyaman, Kilis, Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana’da üç ay süreyle olağanüstü hal ilan (OHAL) edildiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayan ve 3 ay sürecek OHAL kararıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız” dedi.

Erdoğan’ın da açıklamasında değindiği Anayasa’nın 119’uncu maddesi, belli şartlar altında Cumhurbaşkanı’na OHAL ilan etme yetkisi veriyor.

Anayasa’nın 119’uncu maddesinde bu şartlar arasında savaş, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketleri, salgın hastalık ve ağır ekonomik bunalımın yanı sıra “tabii afet” de sıralanıyor.

Anayasa’ya göre, OHAL ülkenin tamamında veya bir bölgesinde ilan edilebiliyor ve en fazla altı sürebiliyor.

OHAL ilanı kararın verildiği gün Resmi Gazete’de yayımlanıp, onay için aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderiliyor. TBMM, gerekli görmesi halinde süreyi kısaltıp uzatabiliyor ya da OHAL’i kaldırabiliyor.

OHAL ilanı hangi yetkileri veriyor?

Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerin ardından arama-kurtarma ve yardım faaliyetlerinin daha hızlı bir şekilde koordine edilebilmesi için bir süredir OHAL ilan edilmesi çağrıları yapılıyordu.

OHAL ilanı, olağanüstü durumlarda yardım faaliyetlerinin hızlandırılması ve hayatın normal akışına dönülmesini sağlayacak adımların daha hızlı bir şekilde atılması için idareye istisnai yetkiler kullanma hakkı tanıyor.

Afet durumlarında alınacak tedbirler ve OHAL’in uygulamasına ilişkin detaylar ise kanunlarla düzenlenmiş durumda.

OHAL Kanunu’nun 5’inci maddesine göre, doğal afet nedeniyle OHAL ilan edilmesi durumda, “felâkete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafisi için ihtiyaç duyulan ve hemen sağlanamayan para ve her türlü taşınır ve taşınmaz mallar ve yapılması gereken işler; para, mal ve çalışma yükümlülüğü yoluyla” sağlanması öngörülüyor. Bu yükümlülüklerin detayları da yine aynı kanunda düzenleniyor.

OHAL Kanunu’nda kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra özel ve tüzel kişilerin de arazi, arsa, bina, araç, gereç, yiyecek, ilaç ve tıbbi malzeme gibi kendilerinden talep edilen her türlü maddeyi vermek zorunda olduğu belirtiliyor.

OHAL’in yardım çalışmalarına etkisi ne?

OHAL, ilan edildiği bölgelerde valilere çevre illerden ve ordudan yardım isteme yetkisi de tanıyor.

Kanunun 20’nci maddesinde, “Bölgelerinde… olağanüstü hal ilan edilen bölge valileri, kendi mülki idare bölümlerindeki ‘Acil Kurtarma ve Yardım Örgütlerinin’ ihtiyacı karşılamayacağının anlaşılması üzerine, çevredeki bölge valiliklerine başvururlar. Bölge valileri, ani ve olağanüstü olaylarla karşılaşmaları veya yakın bölge valiliklerinin göndereceği yardım gelinceye kadar, bölgedeki en büyük askeri komutanlıktan yardım isteyebilir” ifadeleri yer alıyor.

OHAL Kanunu’nun getirdiği bir başka düzenleme de OHAL Koordinasyon Kurulu’nun kurulması. Doğal afet durumlarında ilan edilen OHAL’de Koordinasyon Kurulu da farklı bölgelerdeki yardımların düzenlenmesi ve arama-kurtarma çalışmalarının koordinasyonunun sağlanmasından sorumlu oluyor.

Türkiye’de daha önce yaşanan depremlerin ardından özellikle sosyal medyada sarsıntının büyüklüğünün 7’nin üzerinde olması halinde OHAL ilan edilmesinin zorunlu olduğu yönünde iddialar sıkça dolaşıma girmişti.

Ancak, Anayasa ve başta OHAL Kanunu olmak üzere ilgili yasal düzenlemelerde böyle bir şart ve zorunluluk yer almıyor.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın

Deprem Neden Bu Kadar Yıkıcıydı; Sismologlar Nasıl Yorumluyor?

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, ilk deprem saat 4.17’de, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde, 7 km derinlikte gerçekleşti. İlk depremden on bir dakika sonra bölge 6,7 büyüklüğünde bir artçı şokla sarsıldı.

Saatler sonra Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 7.5 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi. Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde meydana gelen deprem, Suriye dahil, hat boyunca en az 10 ilde yıkıma yol açtı.

Sismologlara göre Doğu Anadolu Fay hattı 20. yüzyıl boyunca çok az sayıda büyük denilebilecek sismik aktivite gösterdi. İngiliz Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nda araştırma görevlisi olan Roger Musson, “Sadece sismometreler tarafından kaydedilen (büyük) depremlere bakacak olursak, neredeyse boş görünecektir” dedi.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu’na göre 1970’ten bu yana bölgede Richter Ölçeği’ne göre 6.0’ın üzerinde sadece üç deprem kaydedildi.

Ancak 1822’de 7.0 şiddetindeki bir depremin bölgeyi vurduğu ve yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne neden olduğu tahmin ediliyor.

Kahramanmaraş depremi neden bu kadar şiddetliydi?

Ölçümlere göre dünya genelinde bir yıl içinde 7.0 büyüklüğün üzerinde ortalama 20’den daha az deprem meydana geliyor; bu da Türkiye’deki depremin oldukça şiddetli sarsıntılar arasında yer aldığını gösteriyor.

University College London Risk ve Afet Azaltma Enstitüsü Başkanı Joanna Faure Walker’a göre, 2016 yılında İtalya’nın merkezini vuran ve yaklaşık 300 kişinin ölümüne neden olan 6.2 büyüklüğündeki depremle karşılaştırıldığında, Türkiye depremi 250 kat daha fazla enerji açığa çıkardı.

Bilim insanlarına göre 2013-2022 yılları arasında meydana gelen en ölümcül depremlerden sadece ikisi Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan depremle aynı büyüklükteydi

Sismologlar Doğu Anadolu Fay hattını bir “çarpma-kayma” fay hattı olarak tanımlıyor.

Reuters’a göre bu tür fay hatlarında, katı kaya plakaları dikey bir fay hattı boyunca birbirlerine doğru itilir ve sonunda biri yatay bir hareketle kayarak bir depremi tetikleyebilecek muazzam miktarda enerjiyi serbest bırakana kadar stres oluşturur.

Kaliforniya’daki San Andreas Fayı ‘dünyanın en meşhur çarpma-kayma fay hattı’ olarak nitelendiriliyor ve bilim insanları bu bölgede de yıkıcı bir depremin “çok gecikmiş olduğu konusunda” uyarıda bulunuyor.

İngiliz gezegen yerbilimci David Rothery, “Yer yüzeyine yakın bir sarsıntı, kaynağında aynı büyüklükte olan daha derin bir depremden daha şiddetli olur” diyor.

Artçı depremler bekleniyor mu?

İlk depremden on bir dakika sonra bölge 6,7 büyüklüğünde bir artçı şokla sarsıldı. Saatler sonra 7.5 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi.

Euronews Türkçe’ye konuşan Fırat Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Feyzi Bingöl, Kahramanmaraş’taki depremlerin 2020’deki Elazığ’da yaşanan afetten sonra beklendiğini söyledi. Ancak Feyzi Bingöl, 9 saat sonra meydana gelen ikinci depremin ise bilim insanlarını şaşırttığını kaydetti.

İngiliz Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nda araştırma görevlisi olan Roger Musson, “Şu anda gördüğümüz şey, aktivitenin komşu faylara yayıldığıdır” diyor ve şu uyarıyı yapıyor: “Sismisitenin bir süre daha devam etmesini bekliyoruz.”

Sismologlara göre 1822’deki ölümcül depremin ardından artçı sarsıntılar bir sonraki yıl da devam etti.

Ölü sayısı ne olabilir?

Nüfusun yoğun olduğu bölgelerde meydana gelen benzer büyüklükteki depremler daha önce dünyanın farklı noktalarında binlerce insanın ölümüne neden oldu.

Örneğin Nepal’de 2015 yılında meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 9 bin kişi hayatını kaybetti.

İngiliz Jeolojik Araştırmalar Kurumu’nda araştırma görevlisi olan Roger Musson, Türkiye’deki deprem için şu değerlendirmeyi yapıyor: Bu hiç de iyi olmayacak. Binlerce (yaşamını yitirenlerin sayısı) olacak, hatta onbinlerce de olabilir.

Paylaşın

Depremler Neden Bu Kadar Güçlüydü, Artçılar Ne Kadar Sürebilir?

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından ilk önce 7,4 ardından 7,7 olarak açıklanan Kahramanmaraşlı merkezli depremin Anadolu ve Arap yarımadasına uzanan 100 kilometreden uzun bir çatlağa yol açtığı için son yılların en geniş çaplı depremi olduğu belirtildi.

Depremde Arap platosu kuzeye doğru hareket ederek Anadolu platosuna baskı yaptı. Bu platolar arasındaki itme gücü ve baskı, geçmişte de çok ciddi sarsıntılara yol açmıştı.

13 Ağustos 1822’de aynı bölgede, aynı fay hattı üzerinde 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Sadece Halep’te 7 bin kişi; toplamda yaklaşık 20 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Dünya’nın kabuğu “plato” adı verilen iç içe geçmiş ama aslında birbirinden ayrı parçalardan oluşur. Bu platolar sıklıkla hareket etmeye çalışır ancak birbirine değen diğer parçaların baskısı sonucu bunu başaramaz.

Ancak bazen bu platolardan birinin üzerindeki baskı çok artar ve bu da enerji olarak yüzeye çıkar. Bu enerji yüzeyi hareket ettirir; yani deprem yaratır.

Depremler neden bu kadar güçlüydü?

Doğu Anadolu Fay hattı, “doğrultu atımlı” bir fay hattı. Bu tip fay hatlarında sert kaya blokları birbirlerine dikey bir hat üzerinde baskı uygular ve nihayetinde baskıya dayanamayan bir blok yatay olarak harekete geçer. Bu da öyle bir gerilim yaratır ki; deprem meydana gelir.

ABD’nin California eyaletindeki San Andreas fay hattı, dünyanın en bilinen doğrultu atımlı fay hatlarından biri. O kadar uzun süredir sakin ki; felaket yaratacak bir depremin çok yakın olabileceği tahmin ediliyor.

Kahramanmaraş depreminde ise bu kırılma, çok da derin olmayan bir yerde meydana geldi.

İngiltere’deki Open Üniversitesi’nden jeofizikçi David Rothery, “Aynı büyüklükteki bir deprem yüzeye ne kadar yakın olursa o kadar büyük etki yaratır” diyor.

Binaların yeterince dayanıklı olmaması da çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinde etkili oldu.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’yi sarsan 7.4 büyüklüğündeki depreme ilişkin, “Bugünkü depremin olduğu bölgede, 500 yıldır stres biriktiren fay parçaları kırıldı. Bu fayların deprem üretme aralığı da 400-500 yıl olduğundan bilimsel anlamda bu faylar üzerinde deprem bekleniyordu. Bugün meydana gelen deprem, Doğu Anadolu fayının güney kolları üzerinde, Malatya ile Hatay arasındaki fay parçalarının kırılması sonucu gerçekleşmiş olmalı” dedi.

Artçılar ne kadar sürebilir?

04.17’de meydana gelen ilk depremden sadece 11 dakika sonra, bölge 6,7 büyüklüğünde bir artçı şokla sarsıldı. Saatler sonra gelen 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin hemen ardından da 6 büyüklüğünde artçı sarsıntı meydana geldi.

İngiliz Jeoloji Araştırma merkezinden Roger Musson, “Bizim şu an gördüğümüz şey aktivitenin komşu faylara yayılması. Dolayısıyla bu hareketliliğin bir süre daha devam etmesini bekliyoruz” diyor.

1822’deki depremde, artçı şoklar bir yıl daha devam etmişti.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener de, “Bu coğrafyada 24 yıldır gördüğümüz en büyük depremle karşı karşıyayız. Sınırlarımızı aşıp Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti, Irak ve Suriye’de hissedildi, hatta bazı yerlerde can kaybına yol açtı. Şu anda kadar 100 tane artçı deprem meydana geldi. Bunların da yaklaşık 53 tanesi 4’ün üzerinde” dedi:

“İlerleyen zamanda küçük artçı depremler çözüldükçe sayılar artacaktır. 7 tanesi 5’in üzerinde oldu. Bir tanesi da ana artçı şoku olarak 6.6’lık bir depremiz var. Bu depremlerin yoğunluğunu azaltarak önümüzdeki günlerde devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu depremler bir yıl kadar sürebilir.”

Dünyadaki diğer depremlerle kıyaslandığında ne durumda?

AFAD depremin merkezini Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde, Gaziantep’in 26 kilometre doğusundaki, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olarak açıkladı.

Ancak etki alanı bundan çok daha geniş oldu; deprem Kıbrıs, Lübnan, Irak, İran ve Suriye’de de hissedildi. Türkiye’nin kuzeyinde ve batısında da yer yer hissedildi.

20. yüzyıl boyunca Doğu Anadolu Fay hattı çok az sayıda büyük deprem üretti. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin verilerine göre 1970’ten bu yana bölgede 6’dan büyük sadece üç deprem meydana geldi.

Dünya genelinde bir yıl içerisinde 7’nin üzerinde meydana gelen deprem sayısı 20’yi geçmiyor. Bu da Pazartesi arka arkaya meydana gelen 7’den büyük iki depremi bir hayli olağandışı kılıyor.

2016’da İtalya’da meydana gelen 6,2’lik depremde 300 kişinin öldüğü düşünüldüğünde, Londra College Üniversitesi Risk ve Felaket Önleme Enstitüsü’nden Joanna Faure Walker, Türkiye’de meydana gelen depremin 250 kat daha fazla enerji ortaya çıkardığını söylüyor:

“Son 10 yılda bu büyüklükte sadece iki deprem görüldü, bir önceki 10 yılda da bu şiddette dört deprem meydana gelmişti.”

Ve bu depremlerin ikisi aynı gün, Pazartesi günü aynı ilde yaşandı.

Bugüne kadar dünyada görülen en büyük depremler 2011’de Japonya’da meydana gelen ve ardından ciddi tsunami dalgaları yaratan 9 büyüklüğündeki deprem ile 1960’ta Şili’de meydana gelen 9,5 büyüklüğündeki depremdi.

(Kaynak: BBC Türkçe)

Paylaşın