İşsiz Sayısı 11,5 Milyona Yaklaştı

Geniş tanımlı işsiz sayısı şubat ayında 11 milyon 417 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsiz sayısı bir önceki yılın şubat ayında 9 milyon 693 bin olarak kayıtlara geçmişti.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), İşsizliğin Görünümü Raporu (Şubat 2025) yayımlandı.

Rapordan öne çıkan bölümler şöyle: “DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Şubat 2025’te 11 milyon 417 bin kişi oldu.

2023, 2024 ve 2025 Şubat dönemlerinde dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas genişlemeye devam ediyor. 2023 Şubat’ta dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,9 ve resmi işsiz sayısı 3 milyon 445 bin iken geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22,9 ve geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 856 bindi. Şubat 2024’te dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,6 ve resmi işsiz sayısı 3 milyon 88 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 24 ve geniş tanımlı işsiz sayısı yüzde 9 milyon 693 bine yükseldi.

Şubat 2025’te ise dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,2 ve resmi işsiz sayısı 2 milyon 886 bin iken geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,4 ve geniş tanımlı işsiz sayısı 11 milyon 417 bine çıktı. Son iki yılda dar tanımlı işsiz sayısı 559 bin kişi azalmış gibi görünse de geniş tanımlı işsiz sayısı 2 milyon 561 bin kişi arttı.

Geniş tanımlı işsizlik oranları pandemi dönemi oranlarına yakın seyrediyor. Geniş tanımlı işsizlik pandemi döneminde 28-30 aralığına kadar yükselmişti. 2014-2020 arası yüzde 15-20 aralığında seyreden geniş tanımlı işsizlik pandemi döneminde yüzde 25 seviyesinin üstüne çıkmıştı.

TÜİK’e göre dar tanımlı işsizlik 2012’den bu yana en düşük oran olsa da geniş tanımlı işsizlik hızla artmaya devam ediyor. Geniş tanımlı işsizlik ile dar tanımlı işsizlik arasındaki makas açılıyor. Geniş tanımlı işsizlik oranı salgın günlerindeki işsizlik oranına yaklaşarak yüzde 28,4’e ulaştı.

TÜİK tarafından yayımlanan HİA verilerine göre Şubat 2025’te geniş tanımlı işsizlikte (âtıl işgücü) artış devam etti. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 1 milyon 724 bin kişi arttı. Geniş tanımlı işsiz sayısı Şubat 2024’te 9 milyon 693 bin ve Şubat 2025’te ise 11 milyon 417 bin olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır.

Zamana bağlı eksik istihdam kapsamındaki artış sürüyor. Haftalık 40 saatten daha az çalışan ve imkânı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 2 milyon 725 binden 3 milyon 590 bine yükselerek 865 bin kişi arttı.

Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış geçim sıkıntısının sonucu olarak ortaya çıkıyor. Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 1.070 kişi artarak 3 milyon 871 binden 4 milyon 941 bine yükseldi. Başka bir ifadeyle yaklaşık 5 milyon kişi, çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor.

TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliği erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyrediyor. Şubat 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,7 iken kadınlarda yüzde 11 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 22,5 kadınlarda ise yüzde 38,3 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 15,8 puandır.

TÜİK’e göre dar tanımlı işsizlik son yılların en düşük düzeyini seyrederken birçok işsizlik türü yükselmeye devam ediyor. Şubat 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik (işsizlik 1) yüzde 8,2 olarak açıklanırken zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin bütünleşik oranı (işsizlik 2) yüzde 18,4; işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı (işsizlik 3) yüzde 19,5 ve âtıl işgücü oranı (işsizlik 4, geniş tanımlı işsizlik) ise yüzde 28,4 olarak açıklandı

Şubat 2025’te zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 16,2 iken kadınlarda yüzde 22,7’dir. İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 13,7 iken kadınlarda yüzde 29,1’dir

Şubat 2025 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 323 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 787 bindir. Erkeklerde ise dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 561 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 628 bindir.

Şubat 2025’te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 38,3 ile geniş tanımlı kadın işsizliği oldu. İşsizlik türlerinde ikinci yüksek işsizlik kategorisi yüzde 28,4 ile geniş tanımlı işsizliktir. Şubat 2025’te üçüncü en yüksek işsizlik kategorisi ise yüzde 22,7 ile genç kadın işsizliği oldu

TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.

Şubat 2025’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 2 milyon 886 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Şubat 2025 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 487 bin 619’dur. Böylece Şubat 2025’te resmi işsizlerin sadece yüzde 16,9’u işsizlik ödeneği alabildi. Yaklaşık 2,4 milyon işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 83’ünün işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor.”

Paylaşın

Açlık Sınırı 22 Bin 886, Asgari Ücret 22 Bin 104 Lira

Şubat ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 22 bin 886 liraya yükseldi. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır.

Haber Merkezi / Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı ise 79 bin 165 lira oldu. Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 36 bin 681 liraya yükseldi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), şubat ayına ilişkin açlık ve yoksulluk raporunu açıkladı.

Buna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 22 bin 886 liraya yükseldi. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 79 bin 165 liraya çıktı.

Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 6 bin 387, bu değer yetişkin bir kadın için 6 bin 46, 15-18 yaş bir genç için 6 bin 396, 4-6 yaş arası bir çocuk için 4 bin 57 liraya yükseldi. Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 22 bin 886 lira olarak tespit edildi. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 79 bin 165 liraya ulaştı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 36 bin 681 lira oldu. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 36 bin 681 lira olarak tespit edildi.

Şubat ayında, günlük harcamalarda için en yüksek maliyet grubunu 210,85 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri grubu, ikinci en yüksek maliyetli harcama grubu 208,76 liralık harcama gereksinimi ile meyve ve sebze oldu.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 140.71, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 69.83 lira oldu. Katı yağ ve sıvı yağ ise 37.43 lira masraf yapılması gereken bir diğer ürün grubu. Yumurta için 15.87, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 17.41 lira harcama yapılması gerekti.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda süt ve süt ürünleri yüzde 27.64 ile ilk sıradayken, meyve ve sebze grubununun payı yüzde 27.37’dir. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 26 olarak tespit edildi. Ekmek, makarna vb.’nin toplam içindeki payı yüzde 11.4, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.6 oldu.

Paylaşın

2025’te “Asgari Ücret” Enflasyon Karşısında Bin 640 Lira Eridi

2025 yılının ilk iki ayında asgari ücret enflasyon karşısında bin 640 lira eridi. Enflasyonun iki ayda emek gelirlerinde yarattığı toplam kayıp en az 101 milyar lira oldu.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nu yayınladı.

Enflasyonun çalışanlar üzerindeki etkisini gözler önüne seren rapordan öne çıkan bölümler şöyle: Ocak ve Şubat 2025’te TÜİK tarafından açıklanan yüzde 7,42’lik iki aylık resmi enflasyonun iki ayda emek gelirlerinde yarattığı toplam kayıp en az 101 milyar lira oldu.

Ocak ve Şubat 2025’te iki aylık resmi enflasyonun işçi ücretlerinde yarattığı kayıp 55,8 milyar lira olarak hesaplanırken memur maaşlarındaki kayıp 22,6 milyar lira, emekli aylıklarındaki kayıp ise 22,8 milyar lira olarak tahmin edildi.

22 bin 105 lira olan net asgari ücretin şubat ayında işçilerin cebine girer girmez yaşadığı iki aylık kayıp bin 640 lira oldu. Asgari ücretin bir buçuk katı brüt ücreti  olan bir işçinin enflasyon kaybı 2 bin 330 lira olurken, asgari ücretin iki katı düzeyinde brüt ücreti olan bir işçinin enflasyon kaybı 3 bin 020 lira asgari ücretin 2,5 katı düzeyinde brüt ücreti olan bir işçinin enflasyon kaybı 3 bin 709 lira oldu.

Ortalama ücret, maaş ve aylıklar, toplam işçi, memur ve emekli sayısı ile çarpılınca toplam kayıp yukarıda anlatıldığı gibi iki ay için 101 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşti.

Paylaşın

Yoksulluk Sınırı 76 Bin Lirayı Aştı; Asgari Ücret 22 Bin Lira

Ocak ayında, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 22 bin 75 liraya yükseldi. Bu, gıda için yapılması gereken minimum tutardır.

Haber Merkezi / Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 76 bin 358 lira oldu. 2025 yılı için belirlenen asgari ücret 22 bin 104 liraydı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Ocak 2025 Dönem Raporu’nu açıkladı.

Rapordan öne çıkan bölümler şöyle: “TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Ocak 2025 için 22 bin 75 liradır.

Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 76 bin 358 lira olarak gerçekleşmiştir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 6.180 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 5.839, 15-18 yaş bir genç için 6.161, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3.895 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 22 bin 75 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 76 bin 358 liraya ulaşmaktadır.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 35.459 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 35 bin 459 lira olarak tespit edilmiştir.

Günlük harcamalarda Ocak 2025 dönemi için en yüksek maliyet grubunu 207,46 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturmaktadır. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 196,43 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri olmuştur.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 140,71 liradır. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 69.83 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 37,43 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 15,87, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 17,41 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 28,2 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 26,6’dır. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 26,1 olarak tespit edildi. Ekmek, makarna vb.’nin toplam içindeki payı yüzde 11,74, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7,45 oldu.”

Paylaşın

140 Ülkenin Yıllık Enflasyonu Türkiye’nin Aylık Enflasyonundan Daha Düşük

Dünyanın en yüksek enflasyon oranına sahip altıncı ülke konumunda bulunan Türkiye’nin aylık resmi enflasyonu dünyanın 140 ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek!

Ekim ayında, ENAG, yıllık enflasyonu yüzde 81,01 olarak hesaplarken, TÜİK ise beklentilere paralel olarak, yıllık enflasyonu yüzde 42,12 olarak hesapladı. Yılsonu enflasyon tahmin ise yüzde 21 bandında.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) Şubat 2025 Enflasyon Bülteni’ni yayınladı. Bültene göre; Türkiye, dünyanın en yüksek enflasyon oranına sahip 6. ülkesi konumunda bulunuyor. 190 ülkenin 185’inde enflasyon Türkiye’den daha düşük seviyede seyrediyor.

DİSK-AR’ın Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine dayandırdığı analize göre, Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 42,1 olarak hesaplandı. Türkiye’den daha yüksek enflasyona sahip ülkeler Zimbabve (yüzde 404,8), Sudan (yüzde 242,2), Güney Sudan (yüzde 216,4), Arjantin (yüzde 139,7) ve Venezuela (yüzde 60) olarak sıralandı.

DİSK-AR raporuna göre, gıda fiyatları son 20 yılda genel fiyat artışından daha hızlı yükseldi. 2003 yılından bu yana genel fiyatlar 24 kat artarken, gıda fiyatlarındaki artış 35 katı buldu. Bu durum, dar gelirli vatandaşlar için yaşam maliyetinin çok daha hızlı arttığını gösteriyor.

2025 Ocak itibarıyla en yüksek fiyat artışı yüzde 99,9 ile eğitimde görülürken, konut fiyatları yüzde 68,9, sağlık hizmetleri ise yüzde 55,02 oranında arttı. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki yıllık artış ise yüzde 41,76 olarak kaydedildi.

TÜİK verilerine dayandırılan DİSK-AR analizine göre, en düşük yüzde 20’lik gelir grubunun toplam gelirin yalnızca yüzde 6,3’ünü aldığı, ancak harcamalarının yüzde 36,6’sını gıdaya ayırmak zorunda kaldığı belirtildi. Buna karşın en yüksek yüzde 20’lik gelir grubunun toplam gelirin yüzde 48,1’ini aldığı ve gıdaya ayırdığı payın yalnızca yüzde 14,5 olduğu ifade edildi.

Bu veriler, yüksek fiyat artışlarının düşük gelir gruplarında çok daha şiddetli bir geçim sıkıntısı yarattığını ve gelir dağılımındaki adaletsizliği derinleştirdiğini gösteriyor.

DİSK-AR, enflasyon verilerinin toplum üzerindeki gerçek etkisini ölçmek için algılanan (hissedilen) enflasyonun da açıklanması gerektiğini vurguladı.

Raporda, 2023 yılında hissedilen enflasyon ile açıklanan resmi enflasyon arasında 53 puan fark olduğu hatırlatıldı. Avrupa ve ABD’de merkez bankalarının hissedilen enflasyon verisini düzenli olarak yayımladığına dikkat çeken DİSK-AR, TÜİK’in de benzer bir şeffaflık politikası izlemesi gerektiğini belirtti.

Paylaşın

DİSK: Milyonlarca İşçinin 28,5 Puanlık Zammı Gasp Edildi

İşçi, memur ve emekli maaş zamlarına ilişkin açıklama yapan DİSK, açıklamasında, “12 Aylık ortalamalara göre  enflasyon yüzde 58,51, asgari ücret zammı sadece yüzde 30. Milyonlarca işçinin 28,5 puanlık zammı gasp edildi” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / Açıklamanın devamında, “2024 yılı son 6 aylık enflasyon yüzde 15,75. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri için uygulanacak zam oranı yasa gereği yüzde 15,75, memur emeklileri zam oranı yüzde 11,54” denildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), TÜİK, 2024 yıl sonu enflasyon verileriyle hesaplanan işçi, memur ve emekli maaş zamlarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK milyonların ekmeğiyle oynadı!
Resmi enflasyon oranları açıklandı!
Aralık 2024 enflasyonu sadece yüzde 1,03!!!
2024 yıl sonu resmi enflasyonu yüzde 44,38
12 Aylık ortalamalara göre enflasyon yüzde 58,51!

Asgari ücret zammı sadece yüzde 30!
Milyonlarca işçinin 28,5 puanlık zammı gasp edildi.
2024 yılı son 6 aylık enflasyon yüzde 15,75!
İşçi ve Bağ-Kur emeklileri için uygulanacak zam oranı yasa gereği yüzde 15,75.
Memur emeklileri zam oranı yüzde 11,54!”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre enflasyon, Aralık 2024’te aylık bazda yüzde 1,03 olurken, yıllık bazda yüzde 44,38’e geriledi.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise tüketici fiyatlarında artışı aylık 2,34; yıllık yüzde 83,40 olarak hesapladı.

TÜİK’e göre yıllık bazda en hızlı fiyat artışı yüzde 91,64 ile eğitimde kaydedildi. Fiyat değişimi en az, yüzde 25,88 artışla ulaştırmada görüldü. Aylık bazda giyim ve ayakkabı kategorisinde eksi yönlü fiyat hareketi görülürken ev eşyası yüzde 2,78 ile artışın en yüksek yaşandığı grup oldu.

TÜİK Kasım ayında enflasyonun aylık yüzde 2,24; yıllık yüzde 47,09 oranında arttığını hesaplamıştı.

Aralık verisiyle birlikte emekli zamlarına etki eden altı aylık enflasyon farkı da belli oldu. Altı aylık enflasyon oranı yüzde 15,75 olarak hesaplanırken SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında bu oranda artış yapılacak.

Paylaşın

Dar Gelirlinin “Gıda Enflasyonu” Yüzde 86,2

DİSK-AR’ın  TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre; emeklinin gıda enflasyonu yüzde 67 olurken, dar gelirlinin gıda enflasyonu ise yüzde 86,2 oldu.

Haber Merkezi / Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi DİSK-AR, kasım ayı enflasyon verileri sonrası her ay olduğu gibi değerlendirme yayımladı. “Enflasyon çok yüksek, yoksulun enflasyonu daha da yüksek!” başlıklı değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:

“TÜİK verilerine göre TÜFE’deki değişim 2024 Kasım’da bir önceki aya göre yüzde 2,24 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,09 oldu. 2024 yılının ilk on bir ayında ortalama fiyat artış oranı ise yüzde 42,91 olarak gerçekleşti.

2024 Kasım döneminde en yüksek fiyat artışı yıllık yüzde 92,5 ile eğitim oldu. İkinci en yüksek fiyat artışının görüldüğü harcama grubu yıllık yüzde 74,45 artışla konut olurken üçüncü harcama grubu ise yüzde 60 ile lokanta ve oteller oldu. Gıda enflasyonu da ortalama enflasyonun üzerinde gerçekleşti ve yüzde 48,57 oldu.

TÜİK, Kasım 2024 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 48,57 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran. DİSK-AR’ın  TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 67 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 54,2 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 67,8 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 86,2 olarak gerçekleşti.

Son bir yıllık seriye baktığımızda ortalama resmi enflasyon ile en yoksul kesimin enflasyonu arasında ciddi bir fark olduğu ortaya çıkıyor.

Yüksek gelir gruplarının daha düşük gıda enflasyonu hissettiği görülüyor. Dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 47,3 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 34,1 oldu. Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 86,2 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 34 düzeyinde kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor.

Gıda enflasyonunda olduğu gibi resmi ortalama enflasyon oranları da düşük gelirlilerin, emekçilerin günlük yaşamda karşılaştığı ve hissettiği oranlar değildir. Uluslararası alanda Avrupa, ABD, Almanya ve Japonya Merkez Bankaları gibi çeşitli kuruluşlar tarafından hissedilen/algılanan ve beklenen tüketici enflasyonu düzenli olarak yayımlanıyor. Ancak TÜİK, aylık Tüketici Eğilim Anketi gerçekleştirmesine rağmen, bunun çıktısı olan “hissedilen/algılanan enflasyon”u açıklamıyor. TÜİK, uluslararası kuruluşların yaptığı gibi halkın hissettiği/algıladığı enflasyon oranı ve beklenen enflasyonu da elinde hazır bulunan verileri işleyerek yeni bir veri olarak yayımlamalıdır.  TÜİK ayrıca gelir gruplarına göre enflasyon farklılaşmasını da açıklamalıdır.

TÜFE ve gıda fiyatları endeksi artmaya devam ediyor. 2005 Kasım’da 122 olan TÜFE endeksi, Kasım 2024’te 2657’ye yükseldi. 2005 Kasım’da 116 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024 Kasım’da 3792’ye yükseldi. Kasım 2005’te yüzde 7,6 olan yıllık enflasyon oranı Kasım 2024’te yüzde 47,09 oldu. Kasım 2005’te yüzde 5,7 olan yıllık gıda enflasyonu ise Kasım 2024’te yüzde 48,5’e yükseldi.

Öte yandan son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılmaya başladı. Kasım 2005’te TÜFE’yle benzer seyreden gıda fiyatları endeksi Kasım 2024’te TÜFE’nin 1135 puan üstüne çıktı.

TÜİK veri saklamaya devam ediyor

TÜİK madde fiyat listesini Haziran 2022’den bu yana açıklamadığı için ürün ve hizmet bazında ortalama fiyatlar tam olarak bilinmiyor. TÜİK, DİSK tarafından açılan ve kazanılan davaya rağmen yargı kararını uygulamayı reddetti. Bu nedenle enflasyon oranını hesaplanmasına kaynak teşkil eden madde fiyat listesi görülemiyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın hukuksuz işleme koymama kararı, TÜİK’in madde sepeti ve ortalama madde fiyatlarına ilişkin veri setini açıklama yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumları keyfi olarak hareket edemez. TÜİK’in yöneticileri Anayasa ve yasalar gereği mahkeme kararlarını gecikmesizin yerine getirmek zorundadırlar.”

Enflasyon, ENAG’a göre yüzde 86,76, TÜİK’e göre yüzde 47,09

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayı enflasyon oranlarını açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Ekim ayına göre yüzde 2,24 arttı. Yıllık artış ise yüzde 47,09 olarak kayıtlara geçti.

TÜİK verilerine göre, son bir yılın ortalamaları dikkate alındığında tüketici fiyatları yüzde 60,45, yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,6 arttı.

Geçen yılın Kasım ayı ile kıyaslandığında fiyatların en fazla arttığı gruplar yüzde 92,49 ile eğitim ve yüzde 74,45 ile konut oldu. En az fiyat artışı ise yüzde 26,24 ile ulaştırma ve yüzde 31,45 ile giyim ve ayakkabıda kaydedildi. Aylık değişimlerde ise en fazla fiyat artışı yüzde 5,1 ile Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşandı. Giyim ve ayakkabı grubunda ise Ekim ayı ile kıyaslandığında Kasım’da yüzde 0,25 fiyat düşüşü olduğu kaydedildi.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre ise, tüketici fiyatları Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 4,06, geçen yılın Kasım ayına göre de yüzde 86,76 arttı. ENAG’ın geçen ay için hesapladığı yıllık enflasyon ise yüzde 89,77 olarak açıklanmıştı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyon rakamlarıyla ilgili “Hizmet enflasyonundaki gerileme ve iyileşen enflasyon beklentileri katılıkları azaltmada önemli mesafe katettiğimizi gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

Paylaşın

Yoksulluk Sınırı 72 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 860 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 72 bin 156 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33 bin 634 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) / Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), ekim ayına ilişkin açlık ve yoksulluk verilerini açıkladı.

Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı ekim için 20 bin 860 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 72 bin 156 lira olarak gerçekleşmiştir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 5 bin 837 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 5 bin 564, 15-18 yaş bir genç için 5 bin 802, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3 bin 657 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 20 bin 860 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 72 bin 156 liraya ulaşmaktadır.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33 bin 634 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 33 bin 634 lira olarak tespit edilmiştir.

Günlük harcamalarda ekim ayında en yüksek maliyet grubunu 211.62 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturmaktadır. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 182.6 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri olmuştur. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 131.97 liradır.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 34.67 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 11.86, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 16.02 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 30.4 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 26.3’tür. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 25.5 oldu. Ekmek, makarna vb. için pay yüzde 10.5, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.3 oldu.

Paylaşın

BİSAM Açıkladı: Açlık Sınırı 20 Bin 478 Lira

Eylül ayında, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 478 liraya yükseldi. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı ise 70 bin 835 liraya çıktı.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir bireyin hem sağlıklı beslenebilmesi hem de barınma, ulaşım, sağlık gibi zorunlu giderlerini karşılayabilmesi için aylık en az 32 bin 933 liraya çıktı.

Bu veriler, Türkiye’de artan yaşam maliyetlerinin ve giderek derinleşen ekonomik krizlerin aile bütçeleri üzerindeki ağır baskısını bir kez daha ortaya koyuyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Eylül 2024 dönemine ait ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’ sonuçları yayımlandı.

Verilere göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için (açlık sınırı) aylık yapması gereken harcama tutarı Eylül 2024 için 20 bin 478 lira oldu. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler (yoksulluk sınırı) ile birlikte dört kişilik bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 70 bin 835 liraya ulaştı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise 32 bin 933 TL olarak tespit edildi.

Günlük harcamalarda Eylül 2024’de en yüksek maliyet grubunu 197.05 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturdu. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 185.5 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri oldu. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 132.56 liradır.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 33.95 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 12.08, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 15.74 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Bu veriler, Türkiye’de artan yaşam maliyetlerinin ve giderek derinleşen ekonomik krizlerin aile bütçeleri üzerindeki ağır baskısını bir kez daha ortaya koyuyor.

Paylaşın

Açlık Sınırı 19 Bin 504 Yoksulluk Sınırı 67 Bin 465 Lira Yükseldi

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 19 bin 504 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama göre, yoksulluk sınırı ise 67 bin 465 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir bireyin yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu harcama tutarı ise en az 31 bin 294 lira olarak tespit edildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Ağustos 2024 Dönem Raporu’nu açıkladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ve BİSAM’ın hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin sadece sağlıklı ve dengeli beslenme için yapması gereken minimum aylık harcama tutarı Ağustos 2024 itibarıyla 19 bin 504 TL oldu. Bu rakam, açlık sınırını temsil ederken, barınma, ulaşım, eğitim gibi temel ihtiyaçlarla birlikte yoksulluk sınırı 67 bin 465 TL’ye çıktı. Tek başına yaşayan bir bireyin yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu harcama tutarı ise en az 31 bin 294 TL olarak tespit edildi.

Yapılan hesaplamalara göre, sağlıklı bir yaşam için dört kişilik bir ailenin sadece gıda masrafları bile ciddi bir maliyet gerektiriyor. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı beslenmesi için aylık 5.440 TL, yetişkin bir kadının ise 5.167 TL harcama yapması gerekiyor. 15-18 yaş arası bir genç için bu tutar 5.458 TL olurken, 4-6 yaş arası bir çocuğun sağlıklı beslenme masrafı ise 3.438 TL olarak belirlendi.

Günlük harcamalarda en yüksek maliyet, süt ve süt ürünlerine ait. Ağustos 2024’te günlük gıda giderleri içinde bu grup, 184,18 TL ile en büyük payı aldı. Et, tavuk ve balık için günlük 129,68 TL, sebze ve meyve için 173,05 TL, ekmek için ise günlük 57,11 TL harcama yapılması gerektiği hesaplandı.

Yoksulluk sınırının yükselmesinin yanı sıra, temel gıda ürünlerindeki yüksek artış da aile bütçelerini zorlamaya devam ediyor. Özellikle süt ve süt ürünleri, et ve sebze gibi gıda gruplarındaki fiyat artışları, vatandaşların beslenme harcamalarını artırırken, sağlıklı bir yaşamın maliyeti her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Harcamalarda süt ve süt ürünleri yüzde 28,3 ile en büyük payı alırken, et, yumurta ve kurubaklagil yüzde 26,46, sebze ve meyve ise yüzde 26,6 oranında yer aldı. Ekmek, makarna gibi temel karbonhidrat kaynaklarının payı yüzde 11,14 iken, diğer gıda harcamaları yüzde 7,5’lik bir oranla toplam harcamalar içinde yer aldı.

Paylaşın