CHP, Kılıçdaroğlu’nun Adaylığı İçin Hangi Stratejileri İzliyor?

Güçlendirilmiş parlamenter sistem masasında yer alan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti lideleri, Pazar günü Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ev sahipliğinde dördüncü kez bir araya gelecek.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, seçim güvenliği, geçiş sürecine ilişkin yasal ve anayasal değişiklikler ile geçiş sürecinin temel ilkeleri üzerine çalışan komisyonda yapılan çalışmaların yanı sıra, ittifak seçenekleri ve aday belirleme takvimine ilişkin de görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor.

Masada, somut bir ittifak modeli veya aday isminin belirlenmesi beklenmiyor. Ancak, Muhalefet kulislerinde, Kurban Bayramı sonrasında açıklanması güçlü olasılık olarak seslendiriliyor.

6’lı masa toplantılarında ilk tur görüşmeler, Temmuz ayı başında, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun evsahipliğiyle tamamlanacak.

6’lı masanın en kritik konularının başında ise “cumhurbaşkanı adayının kim olacağı” geliyor. Halen Millet İttifakı içinde yer alan ve seçim işbirliği iradesini de bu yönde ortaya koyan CHP ve İYİ Parti kulisleri oldukça hareketli.

CHP, adaylık stratejisi çalışıyor

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda kararlı görünen CHP yönetimi, stratejisini de “kazanacak aday” olması üzerine kuruyor ve bu konuda kamuoyu anketleri dahil yoğun bir çalışma yürütülüyor.

CHP yöneticileri, Kılıçdaroğlu’nun “ortak aday” olmasına neredeyse kesin gözüyle bakarken, İYİ Parti daha temkinli.

CHP’liler, kendileri dahil, masada yer alan siyasi partilerin “kaç genel müdürlük alacağı, kaç milletvekili çıkaracağının” tartışma konusu olmayacağını, bütün partilerin hedefinin sistemi değiştirmek olduğunu, bu hedef etrafında, birçok alanda sıkıntıların aşılacağı görüşünde.

‘Endişeli olanlar Aleviler ve CHP tabanı’

6’lı masa içinde yer alan siyasi partiler, Kılıçdaroğlu’nun “geçiş sürecini, tarafsız olarak yönetebilecek” olduğu konusunda hemfikir.

Ancak endişeler, CHP liderinin “seçilip seçilemeyeceği” ve özellikle muhafazakar seçmenin CHP’li bir adaya oy verip vermeyeceğinde odaklanıyor.

Kimi yorumcular, Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği nedeniyle, iktidar tarafından bu durumun aleyhine kullanacağını düşünüyor.

CHP yöneticilerin verdiği bilgiye göre, partiye gelen kamuoyu anketleri tersini söylüyor.

Bu anketlere göre, toplumun büyük kesimi, “kimlik” konusunda bir çekince görmüyor, ancak alevi kesimlerde ve CHP tabanında, “dezavantaj” olacağı endişesini taşıyanlar daha fazla.

CHP’li bir parti yöneticisi, endişenin Kılıçdaroğlu’nun kimliği nedeniyle seçilemeyeceğinden kaynaklandığına işaret ederek, “Aleviler, Kılıçdaroğlu’na oy verir mi, verir. CHP tabanı verir mi verir. Dolayısıyla, biz bunu, adaylığı aleyhine bir durum olarak görmüyoruz” görüşünü dile getiriyor.

İmamoğlu 1 puan önde

CHP, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına olan ilgiyi, hem düzenli olarak kendi yaptırdığı hem de kendilerine gelen kamuoyu anketleri ile ölçmeye çalışıyor.

Kamuoyu anketlerinin büyük bölümünde, Erdoğan’ın seçilme şansı olmadığı savunulurken, farkın yüzde 9’lara kadar çıktığı iddia ediliyor.

Doğu ve Güneydoğu’da Kılıçdaroğlu’na desteğin yüksek olduğu belirtilirken, Türkiye genelinde, İmamoğlu’nun oy oranı, Kılıçdaroğlu’nun 1 puan üzerinde görünüyor.

Ancak, yapılan ölçümlerin İmamoğlu’nun, sonrasında yaptığı açıklamalarla tepkilere neden olan Karadeniz gezisi öncesine ait olduğuna da dikkat çekiliyor.

CHP kaynakları, “6’lı masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karar verdiğinde, İmamoğlu ve Mansur Yavaş da çıktı, ‘Genel Başkanımızı destekliyoruz, adayımızdır’ dedi. Bu oyları daha da artırır. O nedenle biz, Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesi halinde seçileceğinden endişe duymuyoruz” yorumunu yapıyor.

‘Aday, bayram sonrası açıklanabilir’

Merak edilen bir başka konu ise adayın “ne zaman” açıklanacağı.

CHP’de bu konuda iki görüş öne çıkıyor.

Bazı parti yöneticileri, “adayın bir an önce açıklanarak, kafa karışıklığına son verilmemesi” gerektiğini savunurken, bir bölüm de adayın yıpratılmaması için “olabildiğince geç” açıklanması gerektiğini savunuyor.

Ancak bu konudaki karar vericinin “6’lı masa olacağına” sık sık vurgu yapılırken, CHP’de, “büyük ihtimalle Kurban Bayramı sonrasında netleşebileceği” görüşü seslendiriliyor.

Kılıçdaroğlu, parti rozetini çıkaracak mı?

Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinde “tarafsız ve sembolik” bir cumhurbaşkanı tanımlanmasına karşın, sistem değişene kadar seçilen cumhurbaşkanının parti kimliğini bırakıp bırakmayacağı da tartışılıyor.

CHP kurmayları, Kılıçdaroğlu’nun “seçilir seçilmez parti rozetini bırakmaktan yana” olduğunu, ancak seçimden hemen sonra partinin kurultay sürecine girmesinin sıkıntı yaratabileceğine işaret ediyor.

Bazı parti yöneticileri de en azından daha rahat bir sürede kurultayın yapılabilmesi için 5-6 aylık bir süre boyunca genel başkan olarak da kalması gerektiğini savunuyor.

Ayrıca, geçiş sürecinin devamında, parlamenter sisteme geçilmesi halinde bir seçime gidileceğine dikkat çekilerek, “Diyelim ki, İmamoğlu da ‘genel başkan olmak istiyorum,’ dedi ve seçildi. O zaman o da seçimde başbakan adayı olarak yarışacak. Öbür yandan Akşener de ‘başbakan olmak istiyorum,’ diyor. Bütün bu süreçleri çok doğru koordine etmemiz gerekir ve bu da 6’lı masanın işi” deniliyor.

İYİ Parti: Adaylığı, 6’lı masanın ‘evet’ diyeceği şekilde olur; kazanır

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hedefini “başbakanlık” olarak koyarak, cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi CHP’nin elini rahatlatmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun “dürüst, tarafsız ve geçiş sürecini en iyi yönetecek” isim olduğu İYİ Parti’de genel kabul görüyor.

Ancak, “seçilebilirlik” koşulu, en önemli kriter olarak geçerliliğini sürdürüyor. İYİ Parti kurmayları, aday belirlenirken, sadece anketlere değil, süreci doğru yönetip yönetmeyeceği ve cumhurbaşkanlığını “en fazla farkla” kazanacak aday olmasının da kendileri için ölçü olacağını belirtiyor.

6’lı masada da değerlendirmenin böyle yapılacağı da İYİ Parti tarafında ifade edilen bir diğer konu.

Parti kulislerinde yaygın görüş, Akşener’in Kılıçdaroğlu ile karşılıklı güven ilişkisine karşın, aday belirlenirken, “reel politikaya” uygun davranacağı vurgulanıyor.

Bir parti yöneticisi, Akşener’in baştan beri ortak aday çıkarılmasından yana tavır aldığını anımsatarak, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hangi koşullarda destek verileceği ise şu sözlerle ifade ediyor:

“Kemal bey aday olacaksa, Akşener’in ve masanın ‘evet’ diyeceği şekilde olur. Yani görülür ki kazanacak. Diyelim ki gözükmüyor, o zaman kimse evet demez ve o zaman yeni formüller veya kim kazanacak görünüyorsa, o isim masaya gelir.”

Seçimin kiminle farklı kazanılacağı da İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adaylığı için önemli kriterlerin başında geliyor.

“Ucu ucuna”, yani yüzde 51’le kazanacak adayın seçim sonuçlarına ilişkin tartışmaları da beraberinde getireceğine işaret edilerek, “Adayın potansiyeline bakılır. Demiyoruz ki, yüzde 65 oy alacak olan bir isim aday olsun. Ama mesela yüzde 53’lük bir oy oranı ile seçilmek, ülkeyi rahatlatır, siyaseti dengeler. Adaylık rüzgarı, oy oranını daha yukarı taşıyabilir” görüşü dile getiriliyor.

Akşener nasıl başbakan olacak?

6’lı masada yer alan siyasi partilerin liderlerinin, seçimin kazanılması halinde geçiş süreci hükümetinde nasıl rol alacakları siyasi kulislerde en çok konuşulan konulardan.

Akşener’in hedefini “başbakanlık” olarak açıklaması nedeniyle, “başkanlık sistemi”nde bunun nasıl olacağına ilişkin formüller de tartışılıyor.

İYİ Parti’de bu konuda netleşen görüş, seçimin kazanılması halinde, “fiili parlamenter sistemin” uygulanması yönünde.

Bir parti yöneticisi, öngördükleri sistemi şöyle anlatıyor:

“Mevcut sistemde cumhurbaşkanının yetkilerini bir bölümünü cumhurbaşkanı yardımcısına devredebileceğini öngörüyor. Dolayısıyla seçilecek cumhurbaşkanı da bu şekilde yetkisini devredebilir.

“Zaten önceden yapılmış bir protokol çerçevesinde cumhurbaşkanının yetkileri tanımlanacak. Bu protokole göre anayasa değişiklikleri yapılacak. Tanımlandığı için, bakanlar kurulunun atanması ve yürütme göreviyle ilgili görevlerini, birinci partinin genel başkanına verebilir. Yani koalisyon benzeri bir görev paylaşımı olabilir.”

Paylaşın

Altılı Masada Adaylığı İçin Tereddüt Mü Var? Kılıçdaroğlu’ndan Yanıt

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair tartışmaları yorumlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, altılı masada bu konu üzerinde hiç konuşmadıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Biz cumhurbaşkanı adayının niteliklerini belirleyen bir paragraf yazalım diye konuştuk ve bunu yazıp ilan ettik” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemde yer olan konulara ilişkin olarak Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı’nın sorularını yanıtladı .

Ana muhalefet partisi lideri, “Altılı masada sizin adaylığınız konusunda bir şüphe mi var?” şeklindeki soru üzerine bu konuyu aralarında hiç konuşmadıklarını söyledi. Ardından şunları kaydetti:

“Sadece şu görüşüldü: Cumhurbaşkanlığı ile ilgili gazetecilerden çok soru geliyor, o zaman biz cumhurbaşkanı adayının niteliklerini belirleyen bir paragraf yazalım diye konuştuk ve bunu yazıp ilan ettik.

Cumhurbaşkanlığı adaylığının çok fazla gündeme getirilmesi, aslında ekonomide yaşanan bunalımı toplumun gözünden kaçırma amacı taşıyor. Çünkü bu kadar ciddi konu varken, kim cumhurbaşkanı adayı olacak tartışmasını sürekli yaparsanız ve neden Cumhur İttifakı kendi adayını açıklamıyor diye sormazsanız, doğru olmaz. Erdoğan ne zaman açıklarsa ve seçim kararını ne zaman alırsa biz de o zaman adayı açıklarız.

Ülkenin içinde bulunduğu feci tablo fazla tartışılsın istenmiyor. Bu nedenle adaylık tartıştırılıyor. Ayrıca konuyu, cumhurbaşkanı adayı kim olacak noktasına indirmeyi de doğru bulmuyorum, sorun o değil ki, tek adam rejiminin gitmesi temel sorun.”

Bursalı’nın yönelttiği diğer sorular ve Kılıçdaroğlu’nun bunlara verdiği yanıtlar şöyle:

Cumhurbaşkanı henüz adaylığını açıklamadı.. Altılı Masa bileşenleri de ortak adaylarını açıklamakta acele etmiyor.. Erdoğan’ın adaylığına kesin gözüyle bakılıyor, acaba Altılı Masa, kendi adayını ilan etmeyi Erdoğan’ın adaylığını açıklamasına mı endeksledi?

Hayır, Altılı Masa’da öyle bir durum yok. Şu anda seçim sathı mailine girilmiş ve seçim kararı alınmış, açıklanmış değildir. Hükümetin seçimi ilan etmesi lazım. Dolayısıyla ortak adayı şimdiden açıklamanın da anlamı yok.

Seçim zamanı yasayla belirlenmiş zaten, ayrıca hükümetin seçimler şu zaman yapılacak diye bir karar alması gerekiyor mu? 

Bunun resmen kamuoyuna deklare edilmesi gerekir. Biz de Millet İttifakı olarak oturup konuşur ve ortak adayı açıklarız.

Altılı Masa’da yeni bir durum ortaya çıktı.. Milletvekili seçimi konusunda CHP ve İYİ Parti dışında ayrı bir ittifak tartışılıyor, DEVA ve Gelecek Partisi seçimlere kendi amblemleriyle girecek. Bir üçüncü ittifakın yüzde 7 barajını aşması durumunda muhalefet Meclis’te daha güçlü olur mu?

Millet İttifakı’nda partiler şimdi şunu araştırıyor: Hangi parti hangi ilde hangi ittifaklarla seçimlere girerse daha fazla milletvekili şansı elde edilir? Bunun çalışmasını yapıyor partiler; biz de yapıyoruz. Sağlıklı bir sonuç elde etmek için, illerde her birimizin bağımsız olarak yapacağı anketlerin sonucundan yola çıkacağız. Henüz bunlar yapılmadı. Olası ittifakların hangi partilere ne kadar milletvekili kazandıracağı hesaplarının kesinleşmesi lazım. Sonra bu veriler masaya gelecek, oturup konuşacak ve kararlar alacağız.

YSK, damgalı olmayan pusulaları geçerli saymak gibi kararlar almıştı. Bu kez de sonuçları etkileyecek beklenmedik kararlar alır mı?

Dilerim olmaz.. YSK hangi kararları alırsa alsın, sonuçta biz sandık tutanaklarıyla milletin önüne çıkacağız; hangi sandıktan hangi parti kaç oy aldı, hepsini biliyor olacağız, İktidar parti temsilcisinin de imzası olacak tutanakta biz bunları toplayacak ve kamuoyuna açıklayacağız. Seçimi almak için her yola başvurabilirler ama biz kararlılığımızı göstereceğiz..

Nelere başvurabilirler?

Sandık açılırken acaba Millet İttifakı temsilcilerini bir yere gönderebilir miyiz arayışı içine girebilirler, oy toplamlarını değiştirmeye, bizim oyları başka partilere yazmaya kalkışabilirler. Bütün olasılıklara göre sandık temsilcilerimizi eğiteceğiz.

Seçimleri kazandığınızı varsayalım, daha şimdiden devleti kimlerle nasıl yöneteceğinize ve gerekli atamaları yapmaya yönelik bir çalışmanız var mı?

Bu çalışma elbette yapılacak, işi uzmanına liyakat sahibine vermek için altı lider zaten bu konuda açıklama yaptı.

Devlet içinde iktidarın kızağa çektiği bürokratlar var, onlarla mı çalışacaksınız? Aralarında FETÖ’cüler de olabilir.

İçeridekiler de dışarıda olanlar da var. 27.5 yılını bürokraside geçiren kişi olarak söyleyeyim, görevini yasalara uygun yapanlarla sorunumuz yok, siyasi görüşüne bakmayız; tabii FETÖ ve başka bir terör örgütü mensubu haricinde. Bu konuyu Altılı Masa’da konuştuk, siyasi ahlak yasası çıkaracağız, parlamentoyu kirlilikten arındıracağız.

Paylaşın

Davutoğlu’nun ‘Üçüncü İttifak’ Önerisine DEVA Partisi’nden Yanıt

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, daha önce partisinin kendi logosuyla seçime gireceğini açıklamıştı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Saadet, DEVA ve Gelecek Partisinin aynı siyasi gelenekten geldiğini belirterek, üçüncü bir ittifaktan bahsetmişti.

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun üçüncü ittifak önerisini değerlendirdi.

Halk TV’de İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Şahin, “Burada aynı düşünce, aynı dünya görüşü, aynı gelenekten gelmek doğrudur. Eş zamanlı olarak bazı siyasi partiler içerisinde birlikte hareket ettik. Ama yepyeni bir siyasi kültür inşa ettik biz DEVA Partisi’nde. Partimizde toplumun çok değişik kesimlerinden isimler var. Ve parti yönetimimizle, başkanlık divanımızla farklı düşünceleri yansıtan bir yapıya sahibiz” şeklinde konuştu.

“Altılı masayı tercih ettik”

Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’yle ittifak önerisini altı parti bir araya gelmeden önce yapıldığını aktaran Şahin, “Bu düşünce altılı masaya oturmadan önce de DEVA Partisi’ne iletilmiş bir düşünceydi. Ancak biz altılı masada yarınların Türkiye’sini inşa etmenin daha kolay olabileceğini daha doğru bir yöntem olabileceğini düşünerek altılı masada tercih bulunduk” dedi.

Şahin, şöyle devam etti: Bu masaya oturduktan sonra tek başımıza DEVA Partisi değiliz. DEVA Partisi’nin organları da tek başına buna karar veremez. Çünkü o masaya otururken güçlendirilmiş parlamenter sistemi bu ülkeye kazandırmak için oturduk. Ve hep birlikte o masanın etrafında belirlenecek Cumhurbaşkanı adayıyla, 13’üncü Cumhurbaşkanını seçme iradesiyle oturduk. Dolayısıyla parlamentoya yansıyacak güçlü bir aritmetiğin ne şekilde olacağına, bu masanın ortaklaşa yapmış olduğu çalışma sonrasında verilecek kararla karar verilmeli. Bizim ferdi DEVA Partisi olarak görüş beyan etmiş olmamız, o masanın ruhuna biraz aykırılık teşkil eder.

Paylaşın

DP Lideri Uysal: Altılı Masa Majesteleri Ve 5 Oligarktan Büyüktür

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, “Altılı Masa’ majesteleri ve 5 oligarktan büyüktür” ifadelerini kullandı. Uysal, ayrıca, “Muhalefete muhalefet etsin diyerek ortaya sürülmüş, iktidar aparatı olmuş pek çok isim var!”dedi.

Haber Merkezi / DP Lideri Uysal, sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlarda bulundu. Uysal’ın paylaşımlarında kullandığı ifadeler şöyle;

  • İktidar seçim kanununda ettiği teklifleri, 20 yılda dert etmedi de neden şimdi dert eder hale geldi?
  • Milletin iradesini çalamamaları adına büyük bir mücadele bizleri bekliyor.
  • Rahmetli Cumhurbaşkanımız Demirel “Çarık ayağı sıkıyor mu?” diye sorardı. Çarık, artık vatandaşın ayağını yara etti; bırakın sıkmayı!
  • Erdoğan, çarpık bir mekanizmayı sistematik hale getirdi!
  • Bir kesimin endişelerinin “muhafazakar” kimlikleri dolayısıyla değil, maddi imkanları dolayısıyla olduğunu düşünüyorum.
  • Toplumsal talep, yanlış yapanlarının yanlışlarının yanlarına kâr kalmaması…
  • Kitleleri manipüle edebilmek için TRT dizilerini dahi kullanıyorlar.
  • Bugün fakir sofralarına oturan Erdoğan ile 20 yıl önce oturan Erdoğan aynı kişi değil!
  • “Altılı Masa” Majesteleri ve 5 oligarktan büyüktür!
  • Muhalefete muhalefet etsin diyerek ortaya sürülmüş, iktidar aparatı olmuş pek çok isim var!
  • Biz, sağduyuyu temsil ediyoruz!

Altı liderin yeniden bir araya geleceği tarih belli oldu

Öte yandan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde üçüncü kez buluşan altı muhalefet liderinin dördüncü toplantısının tarihi belli olmuştu. GP Lideri Davutoğlu, dördüncü toplantının tarihini sosyal medya hesabından duyurmuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bizlere bugün verimli bir toplantıda ev sahipliği yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Sn. Gültekin Uysal’a ve değerli liderlere teşekkür ediyorum. Biz de 29 Mayıs tarihinde Gelecek Partisi Genel Merkezimizde liderleri ağırlamaktan onur duyacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Altı siyasi partinin genel başkanları DP Lideri Uysal’ın ev sahipliğinde yapılan üçünü toplantının ardından ortak bir açıklama yayınlamıştı. 6 liderin imzasıyla yapılan ortak yazılı açıklamada şu ifadeler yer almıştı;

“Milli Egemenliğimizin kaynağı Gazi Meclisimizin, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1920’de açılışının 102. yıldönümünden bir gün sonra bir araya gelen altı siyasi partinin liderleri olarak, TBMM’ye yeniden itibar kazandıracak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Bu bağlamda, iktidarın yeni seçim yasası ile yapmak istediği siyaset mühendisliğine karşı iş birliğimizi derinleştirerek sürdürme yönündeki çalışmalarımızı gözden geçirdik. Yoksullaşmayı derinleştiren hayat pahalılığı ve yaşanan ekonomik yıkım sürecinden çıkış yolları konusunda da görüş alışverişinde bulunduk.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin anayasal ve yasal çerçevesi, seçim güvenliği ve işbirliğimizin temel ilke ve hedefleri konularında oluşturmaya karar verdiğimiz çalışma gruplarının görev alanları ve çalışma yöntemlerini ele aldık.

Bu çerçevede anayasal ve yasal mevzuatla ilgili çalışma grubu;

  1. Siyasi ahlak yasası,
  2. Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler,
  3. Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması,
  4. Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması, konularında yasal hazırlık yapılması için görevlendirilmiştir.

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda liderler olarak birçok kez vurguladığımız gibi uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz.

Ayrıca, bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene ‘soykırım’ ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz.”

Paylaşın

Altılı Masada Kılıçdaroğlu’nun Adaylığına Sıcak Bakılıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “adaylığı” konusundaki açıklamaların 6’lı masadaki diğer partilerde de karşılık bulduğu belirtildi. CHP liderinin “ittifakın ortak cumhurbaşkanı adayı olması” noktasında “bir itiraz” söz konusu olmadığı ifade edilirken, Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiden gelmesi de artı olarak değerlendiriliyor.

İyi Parti kanadında, Kılıçdaroğlu’nun “ittifakın ortak cumhurbaşkanı adayı olması” noktasında “bir itiraz” bulunmuyor.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre; 24 Nisan’daki Balgat zirvesinin ardından yapılan ortak açıklamada, muhalefetin adayına yönelik yapılan “uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi” tanımlamasını anımsatan İyi Parti kanadı, “bu kriterlere en uygun isimlerden birinin Kılıçdaroğlu olduğunu” kaydediyor.

Kılıçdaroğlu’nun “son dönemdeki toplumsal ayrışmaya karşı birleştirici rol üstlenebileceği” ifade ediliyor.

Öte yandan İyi Partililer, “2023 seçimlerinin mutlaka kazanılması gerektiğinin” altını çizerek adayın belirlenmesi sürecinde “seçim gelene dek yapılan kamuoyu araştırmalarının yakından takip edileceğini” vurguluyor.

6’lı masada yer alan DEVA, Demokrat, Gelecek ve Saadet partilerinin de “Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin ortak adayı olmasına sıcak baktığına” dikkat çekiliyor.

Altı liderin yeniden bir araya geleceği tarih belli oldu

Öte yandan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde üçüncü kez buluşan altı muhalefet liderinin dördüncü toplantısının tarihi belli olmuştu. GP Lideri Davutoğlu, dördüncü toplantının tarihini sosyal medya hesabından duyurmuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bizlere bugün verimli bir toplantıda ev sahipliği yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Sn. Gültekin Uysal’a ve değerli liderlere teşekkür ediyorum. Biz de 29 Mayıs tarihinde Gelecek Partisi Genel Merkezimizde liderleri ağırlamaktan onur duyacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Altı siyasi partinin genel başkanları DP Lideri Uysal’ın ev sahipliğinde yapılan üçünü toplantının ardından ortak bir açıklama yayınlamıştı. 6 liderin imzasıyla yapılan ortak yazılı açıklamada şu ifadeler yer almıştı;

“Milli Egemenliğimizin kaynağı Gazi Meclisimizin, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1920’de açılışının 102. yıldönümünden bir gün sonra bir araya gelen altı siyasi partinin liderleri olarak, TBMM’ye yeniden itibar kazandıracak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Bu bağlamda, iktidarın yeni seçim yasası ile yapmak istediği siyaset mühendisliğine karşı iş birliğimizi derinleştirerek sürdürme yönündeki çalışmalarımızı gözden geçirdik. Yoksullaşmayı derinleştiren hayat pahalılığı ve yaşanan ekonomik yıkım sürecinden çıkış yolları konusunda da görüş alışverişinde bulunduk.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin anayasal ve yasal çerçevesi, seçim güvenliği ve işbirliğimizin temel ilke ve hedefleri konularında oluşturmaya karar verdiğimiz çalışma gruplarının görev alanları ve çalışma yöntemlerini ele aldık.

Bu çerçevede anayasal ve yasal mevzuatla ilgili çalışma grubu;

  1. Siyasi ahlak yasası,
  2. Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler,
  3. Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması,
  4. Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması, konularında yasal hazırlık yapılması için görevlendirilmiştir.

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda liderler olarak birçok kez vurguladığımız gibi uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz.

Ayrıca, bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene ‘soykırım’ ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz.”

Paylaşın

Altılı Masanın Üçüncü Toplantısı: Somut Adımlar Atılıyor

Altı muhalefet liderinin son toplantısında 3 komisyonun görev alanları ve çalışma yöntemi belirlendi. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakat Metni’ne imza atan 6 muhalefet liderinin son buluşmasında, kurulması kararlaştırılan 3 komisyonun görev alanları ve çalışma yöntemleri belirlendi, cumhurbaşkanı adayı tarifi yapıldı.

Seçime kadar çalışacak, önümüzdeki aylarda sayısı ve kapsamı genişleyebilecek komisyonlar için “İttifaka giden süreçte somut adımlar atıldığının göstergesi” yorumu yapıldı. Liderlerin cumhurbaşkanı adayı tarifi “6’lı masanın devamlılığı için tutum alma, ortak yaklaşım gösterme” sözleriyle değerlendirilirken, bu tarifin konunun ele alınma zamanının geldiği sinyali olarak da görülebileceği ifade edildi.

Nergiz Demirkaya’nın Gazete Duvar’da yer alan haberine göre, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde bir araya gelen 6 liderin, yaklaşık 6 saati bulan toplantısından çıkan sonuca göre seçime kadar çalışacak 3 çalışma grubu oluşturuldu.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişe ilişkin yasal ve anayasal değişiklik için çalışma yapacak komisyon ilk etapta belirlenen “Siyasi Ahlak Yasası”, “Ekonomik ve Sosyal Konsey’e işlerlik kazandırılması”, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı”, “uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu kurumsal yapı”nın oluşturulması için yasal hazırlık görevini üstlenecek.

Parlamenter sistem çalışmasını yürüten parti temsilcilerinin yer alması beklenen bu komisyon teknik bir komisyon olacak, süreç içinde liderlerin belirlediği diğer konularla ilgili de çalışma yürütecek. Bu komisyonun çalışması seçimin kazanılması durumunda ilk hayata geçecek kararname, yasa çalışmalarına hazırlık olacak.

Liderlerin kararıyla oluşan en önemli çalışma guplarından bir diğeri katılımcı partilerin “siyasi işler komisyonu” olarak nitelediği çalışma grubu olacak. Olası ittifakın ilke ve esasları, seçim işbirliğine dönük formülleri çalışacak bu komisyonun zamanla liderlerin sekretaryasını da yapması bekleniyor. Kurulacak komisyon siyasi partiler arasında eşgüdümü sağlayacak, işbirliği, ittifaka giden süreçte yaşanabilecek olası krizlere müdahale edecek, çalışmaları kolaylaştırıcı rol üstlenecek.

Seçim güvenliği

Toplantıda üzerinde değerlendirme yapılan bir diğer komisyon ise önceki toplantıda kurulması kararı alınan seçim güvenliği komisyonu oldu. Bu komisyonda 6 siyasi partinin seçim işleri ve bilişimden sorumlu yöneticileri yer alacak. Komisyon seçim güvenliği kapsamında seçim öncesi hazırlıklar, seçim günü sandıkların korunması ve sandıkların kapanmasının ardından başta itiraz süreçlerinde hukuki dayanışma ve iş birliği olmak üzere tüm süreçle ilgili çalışma yapacak. Parti temsilcileri kurulan 3 komisyonu “Bu bir maraton; adım adım ilerliyoruz”, “İttifak, iş birliğine giden süreçte somut adımlar atıldığının göstergesi” sözleriyle değerlendirdi.

6 muhalefet partisi lideri alfabetik sıraya göre her ay bir partinin ev sahipliğinde bir araya geliyor. CHP, DEVA Partisi ve Demokrat Parti ev sahipliğinde yapılan toplantıların dördüncüsü 29 Mayıs’ta Gelecek Partisi’nde olacak. Yapılan planlamaya göre oluşturulan komisyonların toplantı adresi o ay liderler zirvesine ev sahipliği yapacak parti olacak. Bu kapsamda kurulan 3 çalışma grubunun toplantılarının da Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde yapılması planlanıyor.

Cumhurbaşkanı tarifi

Edinilen bilgiye göre üçüncü kez gerçekleşen liderler buluşmasında derinleşen ekonomik kriz, göçmen sorunu, dış politikadaki gelişmeler gibi gündemdeki birçok konu ele alındı. Toplantıda Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın Cumhurbaşkanı adayı kriterleri için ifade ettiği “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” sözleri de konuşuldu.

Özellikle Gelecek ve DEVA Partisi’nde rahatsızlık yaratan bu sözler için, “Bu kişisel bir mesele değil, 6’lı masanın devamlılığı açısından önemli bir konu. Sürece zarar vermemek için bu konuda ortak tutum, yaklaşım, söylem birliği olmalı” denildi. Liderler açıklamasında yer alan Cumhurbaşkanı tarifinin de bu kapsamda metne yazıldığı öğrenildi. Ayrıca her gün Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışmalarına gönderme yapan bir parti temsilcisi de “Aday önemli ama daha da önemlisi ilkeler. Partili cumhurbaşkanı memleketi felakete sürükledi, onun yerine biz nitelikleri öne çıkararak sistem eleştirisi getirmiş oluyoruz” değerlendirmesi yaptı.

İttifak önerileri

Liderler Zirvesi’nde yeni seçim yasası sonrası gündeme gelen yeni ittifak senaryoları da konuşuldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu senaryolarla ilgili “8 seçenek” açıklamasını, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da “ittifak içinde ittifak” sözleriyle ilgili liderleri bilgilendirdi. Bu konudaki değerlendirmeler somut bir karara dönüşmedi. Parti kurmayları ittifak konusunda her partide değerlendirmeler yapıldığını, birçok seçeneğin ele alındığını belirtirken, henüz hangi kanunla seçime gidileceği belli değilken bir karar almanın da doğru olmayacağını söyledi.

Dördüncü toplantı

Liderlerin yapacağı dördüncü toplantı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ev sahipliğinde gerçekleşecek. Toplantı için belirlenen tarih İstanbul’un fethedildiği gün olan 29 Mayıs. Bu tarih parti kulislerinde, “İstanbul’u fethettik şimdi Türkiye’yi fethedeceğiz” esprilerine de neden oldu.

Paylaşın

DP Lideri Uysal: İktidar Toplumsal Muhalefeti Susturma Derdinde

‘Gezi Parkı Davası’nda verilen kararlara tepki gösteren DP Lideri Gültekin Uysal, “İktidar, verdiği kanun teklifleri ile siyasal muhalefeti, mahkemeler aracılığıyla aldığı politik kararlarla toplumsal muhalefeti susturma derdinde” dedi.

Haber Merkezi /Gezi Parkı Davası’nda Osman Kavala’ya hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verildi.

Mahkemenin kararı, tepki çekerken, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile karara tepkisini gösterdi.

Herkes için Adalet’ diyoruz, ‘herkes için demokrasi’ vurgusu yapan DP Lideri Uysal, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“Dün Gezi davası ile alakalı karar da gösterdi ki iktidar, korku kol gezinsin, muhalefet için Türkiye tekinsiz bir yer olsun istiyor.

‘Seçimler yaklaştıkça iktidar her türlü yöntemi deneyecektir’ derken bunu da kastediyordum.

İktidar, verdiği kanun teklifleri ile siyasal muhalefeti, mahkemeler aracılığıyla aldığı politik kararlarla toplumsal muhalefeti susturma derdinde.

Adaleti ve demokrasiyi işler hale getirmek yerine korkuyu yerleştirmek derdinde.

‘Bırakalım, maruz kalan düşünsün’ anlayışı ile bu cendereden kurtulma imkanımız yok!

O nedenle ‘herkes için Adalet’ diyoruz, ‘herkes için demokrasi’ diyoruz.”

 

Paylaşın

Altılı Masa İlk Olarak Siyasi Ahlak Yasası’nı Çalışacak

Muhalefet partisi liderlerinin üçüncü buluşmasının gündemi, tuzak olarak değerlendirilen Seçim Yasası’na karşı işbirliği, yeni dönemde yapılacak yasal düzenlemeler ile Cumhurbaşkanı adayı kriterleriydi. Masada, dört ayrı başlıkla ilgili yasa hazırlığına başlanması kararlaştırıldı. Önceliğin ise Siyasi Ahlak Yasası’na verileceği öğrenildi.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmalarını sürdüren altı muhalefet partisinin lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, üçüncü kez, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde bir araya geldi. Toplantı öncesinde en çok merak edilen konuların başında, Uysal’ın Gelecek ve DEVA partilerinin tepkisine neden olan tweetinin gündeme gelip gelmeyeceğiydi.

O tweet masada hiç konuşulmadı

Uysal, 10 Nisan’da yaptığı paylaşımda Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili üç kriter sıralamış ve bu kriterler arasında “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” ifadesini kullanmıştı. Uysal’ın bu tweeti Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nu işaret ettiği gerekçesiyle her iki partide de tepkiyle karşılanmıştı. Edinilen bilgiye göre bu konu, toplantı öncesindeki birebir görüşmelerde konuşuldu ve altılı masa toplantısının gündemine hiç taşınmadı.

Kriterler kimi işaret ediyor?

Kamuoyunun en çok merak ettiği konulardan biri olan Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunun da yalnızca ilkeler çerçevesinde konuşulduğu belirtildi. Toplantı sonrasında yapılan açıklamada cumhurbaşkanı adayına yönelik kriterler sıralanırken, parti yetkililerinden edinilen bilgiye göre masada aday, isim özelinde hiç gündeme gelmedi, aday ismi telaffuz edilmedi.

Buna karşın CHP’li bazı yetkililer DW Türkçe’den Eray Görgülü’ye yaptıkları değerlendirmelerde “Uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi” kriterleriyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun işaret edildiği yorumunda bulundu.

“Seçim Yasası, altılı masaya tuzak”

Liderlerin gündemine aldığı konulardan biri de TBMM’de kabul edilen Seçim Yasası oldu. Liderler, bu yasanın Cumhur İttifakı tarafından altılı masayı dağıtmak amacıyla hazırlandığına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Masada, birlikte çalışmanın ve ortak cumhurbaşkanı adayının önemi bir kez daha vurgulandı. Buna karşın halen erken seçim olasılığı bulunduğu bu yüzden seçime hangi yasayla girileceğinin de net olmadığı vurgulandı.

İlk olarak Siyasi Ahlak Yasası çalışılacak

Buluşmanın bir diğer önemli gündem maddesi de seçim sonrasında yürürlüğe sokulması planlanan yasal düzenlemeler oldu. Siyasi Ahlak Yasası’nın hazırlanması kararlaştırılırken, Ekonomik ve Sosyal Konsey’e işlerlik kazandırılması, Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeniden hayata geçirilmesine yönelik yasa hazırlığının da yürütülmesine karar verildi. Edinilen bilgiye göre, yasal mevzuatla ilgili kurulan komisyon önümüzdeki hafta ilk olarak Siyasi Ahlak yasası üzerinde çalışmaya başlayacak.

Davutoğlu gündeme getirmişti

Siyasetin finansmanında şeffaflık sağlamayı amaçlayan Siyasi Ahlak Yasası, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde gündeme gelmiş ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın itirazları üzerine rafa kaldırılmıştı. Davutoğlu da bu yılın başında yaptığı açıklamada da, yasal düzenlemenin hayata geçmesinin kendi partisi tarafından engellendiğini belirterek, “Parti içinde engellendim ki başbakanlığıma mal oldu” ifadesini kullanmıştı. Davutoğlu tarafından 2015 yılının başında açıklanan teklif, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri, genel merkez yöneticileri, il ve ilçe başkanlarına mal bildiriminde bulunma zorunluluğunu öngörüyordu.

Şahin: Herkes kafasına göre aday tarifi yapmasın diye

DEVA Partisi Sözcü İdris Şahin, yasal düzenlemelerin ne şekilde olacağına yönelik komisyon kurulacağını ve bu komisyonun çalışmalarına başlayacağını söyledi. Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde gündeme getirilen ancak vazgeçilen Siyasi Etik Yasası teklifini hatırlatan Şahin, “O dönem geri çekilen hususların büyük çoğunluğu, çalışmamızın içerisinde olacak” dedi.

Şahin, adaylık tarifi ile ilgili de “Tarif, masada oturanların bundan sonra bu kriterler içerisinde açıklama yapması gerektiğine ilişkin vurgu yapıyor” dedi. Şahin, “Herkes kendi kafasına göre aday tarifi yapmasın, bu ilkeler doğrultusunda bir aday tarifi yapılsın düşüncesinde konulmuş düzenleme” değerlendirmesinde de bulundu. Şahin, Gültekin Uysal’ın tweeti ile ilgili soru üzerine de “Tweet konusu gündeme gelmemiş ama öncesindeki görüşmelerde yapılan ziyaretlerde dile getirilmiş, o da kendisi yanlış anlaşıldığını ifade etmiş, dolayısıyla masada tekrar ısıtılıp gündeme getirilmemiş” diye konuştu.

CHP’li Erkek: Siyaset zenginleşme aracı olmamalı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de, artık masada çok daha somut başlıkların konuşulduğuna dikkat çekti. Masada Türkiye’nin meselelerinin konuşulduğunu ifade eden Erkek, cumhurbaşkanı adayıyla ilgili isimden çok ilkelerin önemli olduğunu belirtti. Erkek, “Seçilecek olan cumhurbaşkanı, gerçek anlamda milleti temsil edecek, partiler üstü olacak. Uzlaşmayı sağlayacak” dedi. Erkek, önümüzdeki hafta çalışmalarına başlanacak Siyasi Ahlak yasasının da kendisinin Anayasa Komisyonu üyesiyken gündeme geldiğini hatırlattı.

Erkek, yasa teklifinin o dönem komisyona getirildiğini ancak sonra rafa kaldırıldığını belirterek, CHP olarak kendilerinin de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu imzasıyla bu konuda bir tekliflerinin bulunduğunu vurguladı. Erkek, “Bunları daha da genişleterek Türkiye’nin siyasi etik kodlarını belirlememiz lazım. Bu memlekette siyaset zenginleşme, menfaat ve statü aracı. Milletvekilleri, bakanlar, belediye başkanları Türkiye’yi yöneten herkes, bu etik kodlarla bağlı olacak” diye konuştu.

Siyasetin zenginleşme aracı olmaması gerektiğinin altını çizen Erkek, “Herkesin mal varlığı beyanından tutun da uyması gereken etik kurallar, açık bir şekilde yasayla bağlanacak” dedi. Gültekin Uysal’ın tartışmaya neden olan tweetinin de gündeme gelmediğini kaydeden Erkek, “Daha önce Gültekin bey ziyaretlerinde konuşulmuştu. Yanlış anlama da giderilmişti. Arada tabii ufak tefek yol kazaları da çok doğaldır. Ama altı partinin birlikte çalışma iradesi çok güçlü” dedi.

İYİ Parti’li Tatlıoğlu: Sisteme hızlı geçiş için

İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da, seçim sonrası yapılacak çalışmalara dikkat çekti. Sistem değişikliğinin hızlı bir şekilde yapılabilmesi amacıyla şimdiden hazırlık yaptıklarını ifade eden Tatlıoğlu, “Pazar günü seçim, pazartesi günü sisteme fiili olarak geçilecek. Ama hukuki düzenlemeler, gerek kanunlar, gerek Anayasa’da yapılacak değişikliklerin tamamı ile ilgili tam bir hazırlık yapılacak ve sisteme hemen geçiş süreci başlatılacak” dedi.

Siyasi Ahlak yasası ile ilgili de değerlendirmede bulunan Tatlıoğlu, “Siyasi etik evrensel bir değer. Bunun demokratik ülkelerde karşılıkları var. Amerika tekrar keşfedilmeyecek” dedi. Tatlıoğlu, çalışma yapılacağı açıklanan dört konu dışında da önümüzdeki dönemde yeni çalışmalar olacağını belirtti.

Paylaşın

Altı Liderin Yeniden Bir Araya Geleceği Tarih Belli Oldu

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde üçüncü kez buluşan altı muhalefet liderinin dördüncü toplantısının tarihi belli oldu. GP Lideri Davutoğlu, dördüncü toplantının tarihini sosyal medya hesabından duyurdu.

Haber Merkezi / Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bizlere bugün verimli bir toplantıda ev sahipliği yapan Demokrat Parti Genel Başkanı Sn. Gültekin Uysal’a ve değerli liderlere teşekkür ediyorum. Biz de 29 Mayıs tarihinde Gelecek Partisi Genel Merkezimizde liderleri ağırlamaktan onur duyacağız” ifadelerini kullandı.

Altı siyasi partinin genel başkanları DP Lideri Uysal’ın ev sahipliğinde yapılan üçünü toplantının ardından ortak bir açıklama yayınladı. 6 liderin imzasıyla yapılan ortak yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Milli Egemenliğimizin kaynağı Gazi Meclisimizin, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1920’de açılışının 102. yıldönümünden bir gün sonra bir araya gelen altı siyasi partinin liderleri olarak, TBMM’ye yeniden itibar kazandıracak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Bu bağlamda, iktidarın yeni seçim yasası ile yapmak istediği siyaset mühendisliğine karşı iş birliğimizi derinleştirerek sürdürme yönündeki çalışmalarımızı gözden geçirdik. Yoksullaşmayı derinleştiren hayat pahalılığı ve yaşanan ekonomik yıkım sürecinden çıkış yolları konusunda da görüş alışverişinde bulunduk.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin anayasal ve yasal çerçevesi, seçim güvenliği ve işbirliğimizin temel ilke ve hedefleri konularında oluşturmaya karar verdiğimiz çalışma gruplarının görev alanları ve çalışma yöntemlerini ele aldık.

Bu çerçevede anayasal ve yasal mevzuatla ilgili çalışma grubu;

  1. Siyasi ahlak yasası,
  2. Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler,
  3. Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması,
  4. Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması, konularında yasal hazırlık yapılması için görevlendirilmiştir.

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda liderler olarak birçok kez vurguladığımız gibi uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz.

Ayrıca, bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene ‘soykırım’ ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz.”

Paylaşın

Altı Muhalefet Partisinden ‘Yasal Hazırlık’ Açıklaması

Güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakatı açıklayan altı siyasi partinin genel başkanları, dün akşam Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde yapılan üçünü toplantının ardından ortak bir açıklama yayınladı.

Haber Merkezi / Muhalefet liderleri, anayasal ve yasal mevzuatla ilgili çalışma gruplarını dört konuda yasal hazırlık için görevlendirdiklerini açıkladı.

Bunlar siyasi ahlak yasası, ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler, Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması ve uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması olarak belirlendi.

Altı lider, uzun süredir gündemden düşmeyen ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ise “Uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ortak açıklamasında iktidarın yeni seçim yasası ile “siyaset mühendisliği” yapmak istediğini ve buna karşı iş birliğinin derinleşerek süreceği de yer aldı.

Ekonomi ve hayat pahalılığı hakkında da konuşan liderler, ABD Başkanı Joe Biden’ın “Ermeni Soykırımı” ifadesini kullanmasına da değindi, hem Biden’ı hem de sessiz kaldığını savundukları iktidarı eleştirdi:

“Bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene ‘soykırım’ ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz.”

6 liderin imzasıyla yapılan ortak yazılı açıklama şöyle:

“Milli Egemenliğimizin kaynağı Gazi Meclisimizin, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1920’de açılışının 102. yıldönümünden bir gün sonra bir araya gelen altı siyasi partinin liderleri olarak, TBMM’ye yeniden itibar kazandıracak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ konusundaki kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.

Bu bağlamda, iktidarın yeni seçim yasası ile yapmak istediği siyaset mühendisliğine karşı iş birliğimizi derinleştirerek sürdürme yönündeki çalışmalarımızı gözden geçirdik. Yoksullaşmayı derinleştiren hayat pahalılığı ve yaşanan ekonomik yıkım sürecinden çıkış yolları konusunda da görüş alışverişinde bulunduk.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin anayasal ve yasal çerçevesi, seçim güvenliği ve işbirliğimizin temel ilke ve hedefleri konularında oluşturmaya karar verdiğimiz çalışma gruplarının görev alanları ve çalışma yöntemlerini ele aldık.

Bu çerçevede anayasal ve yasal mevzuatla ilgili çalışma grubu;

  1. Siyasi ahlak yasası,
  2. Ekonomik ve Sosyal Konseye işlerlik kazandırılması ile ilgili düzenlemeler,
  3. Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınması,
  4. Uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması, konularında yasal hazırlık yapılması için görevlendirilmiştir.

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda liderler olarak birçok kez vurguladığımız gibi uzlaşmacı, özgürlükçü, demokratik değerleri içselleştirmiş, milletimizin tamamını kucaklayan, siyasi ahlak ilkelerini benimseyen, liyakat sahibi bir aday belirleyeceğiz.

Ayrıca, bugün ABD Başkanı Joe Biden’ın tarihi gerçekleri siyasi istismar aracı yapan açıklamasını kınıyor, geçen sene ‘soykırım’ ifadesinin ABD Başkanı tarafından ilk kez kullanılmasına güncel kaygılarla sessiz kalan iktidarın bu ağır vebalin ortak sorumluluğunu taşıdığını vurguluyoruz.”

Paylaşın