Altılı Masa, Erken Seçime Destek Olmayacak Mı?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan altılı masa, bir taraftan seçime yönelik hazırlıklarını sürdürürken, diğer yandan seçimin ne zaman yapılacağı ve takvime göre çeşitli olasılıklar da masaya yatırılmış durumda.

Altılı masayı oluşturan iki farklı partinin üst düzey yetkililerinden edinilen bilgiye göre muhalefet normalde 18 Haziran’da yapılması gereken ancak çeşitli nedenlerle bahara çekileceği konuşulan seçim için TBMM’de karar alınmasına destek olmamayı da değerlendiriyor.

Haziran’da yapılması gereken seçimin Mayıs ya da Nisan’a çekilmesini desteklememeleri gerektiğini çünkü bunun gerçek anlamda bir erken seçim olmayacağını belirten bir parti yetkilisi, “Bizler ısrarla dedik ki 2022’de gelin erken seçim kararı alın, biz de destekleyelim. Ama şimdi 2023 baharında yapılacak bir seçimin neresi erken olacak?” ifadesini kullandı.

Altılı Masa’nın bir yandan 2023 seçimleri sonrası “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme” geçiş süreci için hazırladığı anayasa çalışmasını açıklamaya ve 9. buluşmasını yapmaya hazırlanırken, diğer yandan bahar aylarına çekilmesi olası, geciktirilmiş bir erken seçime destek vermemeyi kendi içinde görüştüğü belirtiliyor.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderleri 28 Kasım Pazartesi günü iki kez bir araya gelecek. Sabah saatlerinde Bilkent Otel’de yapılacak ilk toplantıda Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu tarafından tamamlanan 2023 seçimleri sonrası “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme” geçiş sürecinin anayasa çalışması kamuoyuna açıklanacak.

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’in altılı masayı oluşturan partilerin kulislerinden edindiği bilgilere göre, genel başkanların daha önce imzaladığı güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi öngören mutabakat metni temel alınarak hazırlanan çalışma ile mevcut anayasanın yaklaşık 89 maddesinde değişiklik yapılıyor. Bu çalışma içinde yeni sistemde cumhurbaşkanını kimin seçeceği ya da baş örtüsü gibi konularla ilgili değişiklik önerilerinin bulunmayacağı öğrenildi.

Anayasa toplantısının ardından, öğleden sonra ise genel başkanlar Demokrat Parti ev sahipliğinde yeniden bir araya gelecek. Edinilen bilgilere göre bu buluşmada geçiş sürecinin yol haritasının kamuoyuna sunulması tarihi kararlaştırılabilir. Bu sürecin yol haritası ile bir çeşit seçim beyannamesi ve hükümet programı niteliğinde olacak olan “ortak söylem belgesinin” açıklanmasının da yıl sonuna kadar yapılabileceği konuşuluyor.

Her partinin önce kendi mutfağında hazırladığı, ardından altılı masanın ilgili komisyonu tarafından bir süredir ortaklaştırılan söylem belgesinin şu ana kadar yaklaşık yüzde 60’ı tamamlanmış durumda.

Muhalefet erken seçime destek olmayacak mı?

Altılı masa bir taraftan seçime yönelik hazırlıklarını sürdürürken, diğer yandan seçimin ne zaman yapılacağı ve takvime göre çeşitli olasılıklar da masaya yatırılmış durumda.

Altılı masayı oluşturan iki farklı partinin üst düzey yetkililerinden edinilen bilgiye göre muhalefet normalde 18 Haziran’da yapılması gereken ancak çeşitli nedenlerle bahara çekileceği konuşulan seçim için TBMM’de karar alınmasına destek olmamayı da değerlendiriyor.

Haziran’da yapılması gereken seçimin Mayıs ya da Nisan’a çekilmesini desteklememeleri gerektiğini çünkü bunun gerçek anlamda bir erken seçim olmayacağını belirten bir parti yetkilisi, “Bizler ısrarla dedik ki 2022’de gelin erken seçim kararı alın, biz de destekleyelim. Ama şimdi 2023 baharında yapılacak bir seçimin neresi erken olacak?” ifadesini kullandı.

Seçim yasasının muhalefet partilerinin kazanamaması için çok ince hesaplarla tasarlanarak değiştirildiğini, bu nedenle iktidarın yeni seçim yasasını mutlaka kullanmak isteyeceğini söyleyen yetkili, Cumhur İttifakı”nın bahar aylarında bir seçimi Erdoğan’ın adaylığının tartışmaya açılmaması için istediğini belirterek, muhalefet olarak buna destek olunmaması gerektiğini söylüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olamayacağı ile ilgili tartışmalar bir süredir yapılıyordu. Bazı anayasa hukukçuları ve muhalefet üyeleri Erdoğan’ın üçüncü kez aday olamayacağını belirtirken, iktidar Erdoğan’ın 2014’te eski sistemle, 2018’de ise yeni sistemle cumhurbaşkanı seçildiğini ve dolayısıyla 2023 seçiminin Erdoğan’ın ikinci adaylığı olduğunu belirterek ortada bir anayasaya aykırılık olmadığını söylüyor.

Bununla birlikte iktidarın yine de herhangi bir meşruiyet sorunu yaratmamak ve Erdoğan’ın durumunu tartıştırmamak için seçimi zamanında yapmayarak, TBMM kararıyla bir çeşit “geciktirilmiş erken seçim” yapmak isteyebileceği bir süredir belirtiliyordu.

“256 hafta bekliyorsak, bekleriz bir dört hafta daha”

Muhalefetin şimdiye kadar Meclis’ten böyle bir geciktirilmiş erken seçim kararı çıkmasına çok itiraz etmeyebileceği, çünkü Erdoğan ve çevresinin yeniden bir “mağduriyet” algısı yaratmasına izin vermek istemediği konuşuluyordu.

Altılı masa kulislerinden edinilen bilgiler ise şimdi bu eğilimin biraz tersine dönmekte olduğu ve Meclis’te Cumhur İttifakı’na destek olunması konusuna eskisi kadar sıcak bakılmadığı yönünde.

Bir parti yetkilisi konuyla ilgili olarak “Bir seçim dönemi toplam 260 haftadır, yani beş yıl. 256 hafta bekliyorsak, bekleriz bir dört hafta daha. Mayıs’ta erken seçim mi olur?” diyor.

Bu arada muhalefet partileri arasında erken seçim tarihi ile ilgili konuşulan bir başka senaryo ise iktidarın Ocak ayı başında maaşlara ve asgari ücrete yapacağı zamların ardından çok uzun süre beklemek istemeyebileceği, zamların yarattığı olumlu hava dağılmadan ve enflasyonist etkisini görmeden baharın ilk aylarında seçimi yapmak isteyebileceği.

Öte yandan Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı’nın 2023 sınav takviminde YKS tarihini 17-18 Haziran 2023 olarak belirlemesi de erken seçim tartışmalarını alevlendirdi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik “Prensip olarak seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez. Öğrencilerimizin hiçbir sınavını seçim takvimine denk getirmeyiz. Bununla ilgili ÖSYM bir çalışma yapıyor, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşır” açıklamasında bulundu.

Meclis’teki sandalye dağılımının etkisi ne olur?

Mevcut sistemle erken seçim kararı alınabilmesi için ya Cumhurbaşkanı’nın kararı olması ya da TBMM’nin beşte üç çoğunluk oyuyla yani en az 360 milletvekili tarafından “kabul” oyu verilmesi gerekiyor. Ancak iktidarın bunun için muhalefetin desteğine ihtiyacı var. Çünkü AKP ile MHP’nin sandalye sayısı şu an için toplam 334.

TBMM’de halen CHP’nin 134, HDP’nin 57, İYİ Parti’nin 37, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) 4, Memleket Partisi’nin 2, Demokrat Parti’nin ise 2 milletvekili bulunuyor. Zafer Partisi, DEVA Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi, Saadet Partisi ve Yenilik Partisi’nin birer milletvekili var. Toplam 580 milletvekilinden oluşan TBMM’de bağımsız milletvekili sayısı ise dört.

Paylaşın

Altılı Masa, Anayasada Yaklaşık 100 Maddeyi Değiştirilecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Altılı Masa, anayasa taslağını 28 Kasım’da Ankara Bilkent Otel’de yapacağı toplantıyla duyuracak.

Cumhuriyet gazetesinden Sertaç Eş‘in haberine göre mevcut anayasadaki 100 civarındaki madde değiştirilecek.

Bu kapsamda, toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması öngörülüyor.

Anayasanın laikliği düzenleyen 24. maddesine “dokunulmaması” yönündeki görüş ağırlık kazandı. Ancak bu maddeye ilişkin son karar liderlere bırakıldı. Cumhurbaşkanının yetkileri bu taslakta önemli ölçüde kısıtlanıyor.

AYM düzenlemesi

Taslakta Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi de yeniden düzenleniyor. Cumhurbaşkanının bu kuruma yaptığı üye atamalarındaki yetkisi kaldırılıyor. Atama yetkisinin yalnızca Türkiye Barolar Birliği kontenjanından gelen üyelerin ataması ile sınırlandırılıyor. Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu üyelerinin atanma yetkileri Meclis’e veriliyor.

Meclis’te yapılacak seçimler de “kısıtlı belirleyicilerin inisiyatifine” bırakılmıyor. Çoklu aday arasından seçim yapılması kuralı getiriliyor, katılım artırılıyor. Siyasi partiler AYM ve kurullara aday gösteremiyor. Burada, mevcut sistemden eskiye dönme yönünde bir beklenti ve eleştiri vardı. Taslakta eskinin eksikleri ve zayıflıklarının da giderilmesi hedefleniyor.

Ayrıca taslakta, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kaldırılıyor. Yerine bilimsel, idari ve mali özerkliği getirilmiş üniversiteler arasında eşgüdümü sağlamayı hedefleyen bir kurul düşünülüyor.

“Yapıcı kurucu güvensizlik oyu”

İstikrarsızlığın gerekçesi olarak görülen ve parlamenter sistemin en çok eleştirilen konusu olan koalisyonlar konusunda iktidarın elinden bu kozun alınması için anayasada önlem getiriliyor. Buna göre anayasaya “Yapıcı kurucu güvensizlik oyu” işleniyor. Buna göre hükümetin kurulması süreci kolay, devrilme süreci ise zorlaştırılıyor. Hükümet hakkında gensoru verebilmek için yeni hükümetin nasıl kurulacağı konusunun garanti edilmesi kuralı getiriliyor. İspanya, Almanya, Belçika gibi ülkelerde uygulanan bu yöntem, taslakta da yer alacak.

HSK’nin yapısında değişiklik

Değişiklik öngörülen önemli alanlardan birisi de yargı. Buna göre mevcut Hakimler ve Savcılar Kurulu; Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak ikiye bölünecek. Hâkimler Kurulu’na adalet bakanı ve yardımcısının katılımı olmayacak. Bakan ve yardımcısı Savcılar Kurulu’nda yer alacak. Ayrıca yargının savunma kurumu da anayasada güçlendirilmiş bir şekilde yer alacak.

Paylaşın

‘Altılı Masa’da Başörtüsü İçin Ortak Tutum Arayışı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan ‘Altılı Masa’ pazartesi günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde bir araya gelecek.

Kritik toplantının ana başlıkları arasında, “Genişleme stratejisi” ve “Başörtüsü için ortak tutum arayışı” olması bekleniyor.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın aktardığına göre, toplantının gündeminde, “olağan” gündeminde, tamamlanma aşamasına gelen parlamenter geçiş sürecinin yol haritası ile ortak politikaları belirlemek üzere oluşturulan komisyonların çalışmaları yer alacak.

Kritik gündem maddelerini ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “masaya taşıyacağını” açıkladığı Büyük Türkiye Partisi’nin (BTP) masaya dahil edilmesi önerisi ve başörtüsüne anayasal güvence konusunda ortak tutum belirlenmesi konuları oluşturacak.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hafta başından itibaren masada yer alan siyasi partilerin liderlerini ziyaret ederek gündem önerilerini aldı.

“Genişleme stratejisi” görüşülecek

Toplantıda, cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunun masa gündemine gelmesi beklenmiyor. Ancak önceki toplantılardan farklı olarak, Altılı Masa’ya dahil olmak isteyen siyasi partilerle ilgili nasıl bir tutum alınacağı netleşmiş olacak.

Çünkü İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Altılı Masa’ya alınmasını isteyen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın bu talebini masaya getirecek.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu talebe olumsuz bir yanıt vermedi. Ancak başta ev sahibi DEVA Partisi olmak üzere, Gelecek ve Saadet Partisi de, BTP’in masaya dahil edilmesine sıcak bakmıyor. Üç siyasi partinin karşı çıkış gerekçesinin altında, Altılı Masa’nın yaklaşık 1 yıldır yürüttüğü çalışmalarda mesafe alınması; başka siyasi partilerin katılım talepleri ile masa çalışmalarının sekteye uğrayacağı endişesi dile getiriliyor.

CHP Lideri açıkça karşı çıkmasa da CHP içinde de, Altılı Masa’nın henüz bir ittifaka dönüşmediğine dikkat çekilerek genişleme taleplerinin ittifak sürecinde görüşülebileceği veya İYİ Parti’nin BTP adaylarını kendi listesinden aday gösterebileceği yorumları da yapılıyor.

Kulislerde BTP’nin Altılı Masa’ya katılım talebinin “krize yol açmayacak” şekilde liderler tarafından çözüleceği beklentisi dile getirilirken, Altılı Masa’nın bundan sonraki katılım taleplerine dönük ilke kararı da alabileceği belirtiliyor.

Başörtüsü için ortak tutum arayışı

Altılı Masa’nın bir başka önemli konusu ise AKP ve MHP’nin başörtüsü ve “ailenin korunması”na ilişkin anayasa değişikliği ile ilgili ortak nasıl bir tutum alınacağı olacak.

Başörtüsü serbestisi konusunda yasa değişikliği teklifi veren CHP, bu düzenlemeye destek istiyor. CHP, anayasa değişikliğinin yeni parlamentonun işi olduğu gerekçesiyle, bu konudaki bir anayasa değişikliğine destek verilmeyeceğini açıklamıştı. Muhalefetin bölünmesinin “referandum” sonucunu doğuracağını dikkate alan Akşener ise konuyu Altılı Masa’ya götürme kararı aldı.

AKP’nin başörtüsü üzerinden seçmenini konsolide edebilmek için seçimlerde “üç sandık” koyma hesabını dikkate alan muhalefet, “referandum” sonucu doğurmayacak seçenekler üzerinde uzlaşma arayacak.  O nedenle, masadan ya anayasa değişikliğine destek vermeme ya da destek verip 400’ün üzerinde bir oyla parlamentodan geçmesinin sağlanması yönünde karar alınabilir.

Ancak bu konuda uzlaşma sağlanmanın da kolay olmayacağına dikkat çekiliyor. Çünkü CHP, “anayasayı tanımayan bir siyasi anlayışla anayasa yapılamayacağını” savunarak, başörtüsü konusu da olsa AKP ile bir anayasa değişikliğinin içinde olmayacağı görüşünü önceden kamuoyuna açıkladı.

İYİ Parti ise hem CHP, hem de iktidar partisinin bu konuyu gündeme getirmesinden rahatsız.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise Anayasa değişikliği teklifinin Meclis’ten 400’ün üzerinde kabulü için muhalefetin de destek vermesi gerektiğini savunuyor.

“Anayasal ve yasal reformlar”a başörtüsü arası

Anayasal ve yasal reformlar komisyonunun çalışmasında sona geldiği belirtilirken, kamuoyuna açıklanmasının, AKP’nin başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifinin içeriğinin netleşmesinden sonraya bırakılabileceği belirtiliyor.

Kulislere yansıyan bilgilere göre masadan AKP’nin anayasa değişikliği teklifine destek çıkmaması halinde, Altılı Masa’nın kılık kıyafet konusu dahil dini kazanımların  korunmasına ilişkin hükümleri de içerecek şekilde reform planlarının kamuoyuna açıklanması planlanıyor. Ancak destek kararı çıkarsa, başörtüsü konusunda ayrıca bir düzenlemeye yer verilmeyebileceği belirtiliyor.

Çalışmalar ortaklaştırılacak

Parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritasının ise liderlerin en önemli gündem maddesi olması bekleniyor. Bu konuda çalışma yürüten komisyonun hazırladığı taslağa liderlerin son biçimini vereceği ve bu konuda liderlerin “uzlaşı” açıklayabilecekleri belirtiliyor.

Seçimden sonra kurulacak hükümetin “programı” niteliğindeki temel politikalar konusunda çalışmaların da liderler tarafından ele alınması planlanıyor.

Paylaşın

‘Altılı Masa’da BTP Formülü: Milletvekili Kontenjanı

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan ‘Altılı Masa’ pazartesi bir araya gelecek. İYİ Parti Lideri Akşener’in “BTP masaya dahil olsun” önerisi de Altılı Masa liderlerin gündemi olacak.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan 6’lı masa kurmayları, “BTP’nin bir yıldır devam eden masa çalışmalarında yer almak yerine milletvekili seçimlerindeki ittifaklarda yer alabileceğini” söylüyor.

“BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın İYİ Parti listelerinden aday olabileceği” konuşuluyor. Partilerin kurmayları, “Çalışmalarımız bir yıldır devam ediyor. Birçok şey oturdu. Onların bu çalışmalara dahil olması yerine bir milletvekilliği verilebilir” değerlendirmesini yapıyor.

Altılı Masa 14 Kasım pazartesi günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde yeniden bir araya gelecek.

Altılı Masa toplantısının ilk gündemi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritası kapsamında yapılan hazırlıklar olacak. Çalışmaları yürüten komisyonların raporlarını değerlendirecek olan liderler, önceki toplantıda ortaklaşılan “Kamu yönetiminde, ekonomide, eğitimde neler yapılacak? Siyasi etik, yolsuzluk gibi konularda ne önlemler alınacak?” başlıklarında değerlendirme yapacak.

İYİ Parti listesinden

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre bunun yanında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “BTP masaya dahil olsun” önerisi de liderlerin bir diğer gündemi olacak.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan 6’lı masa kurmayları, “BTP’nin bir yıldır devam eden masa çalışmalarında yer almak yerine milletvekili seçimlerindeki ittifaklarda yer alabileceğini” söylüyor. “BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın İYİ Parti listelerinden aday olabileceği” konuşuluyor.

Partilerin kurmayları, “Çalışmalarımız bir yıldır devam ediyor. Birçok şey oturdu. Onların bu çalışmalara dahil olması yerine bir milletvekilliği verilebilir” değerlendirmesini yapıyor.

Başörütüsü üzerinden süren anayasa değişikliği teklifinin de masaya gündeme gelebileceği öğrenildi. Ayrıca İBB Başkanı İmamoğlu’nun siyasi yasak istemiyle yargılandığı davanın da masanın gündeminde olacağını belirten 6’lı masa kurmayları, “İmamoğlu konusu ‘hukuki bir facia’ olarak konuşulabilir” görüşünü bildiriyor.

Paylaşın

‘Altılı Masa’da BTP Rahatsızlığı; İstifa Resti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa’da Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) rahatsızlığı: Akşener’in yaptığı ’emrivakidir’, ‘herkes yıpranacak’.

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, Bağımsız Türkiye Partisi’ni (BTP) 6’lı masaya katılma talebinin İYİ Parti tarafından liderlere sunulacak olmasının tartışma yarattığını yazdı.

Pehlivan’ın aktardığına göre DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yaptığının “emrivaki” olduğunu dile getirerek “Herkes yıpranacak” dedi.

Pehlivan’ın bugünkü köşe yazısında “Altılı masada istifa resti” başlığıyla yer alan kısım şöyle:

“Meral Akşener’in bu yaptığı emrivakidir. Herkes yıpranacak.”

DEVA Partisi’nin koridorlarında bu sözler yankılanıyor. “Kim söyledi” diye soruyorum. Mustafa Yeneroğlu, adını duyuyorum. Daha da fazlası var… Hatta ve hatta “istifa” kelimesi bile dile gelmiş.

Kafanız karışmasın, anlatayım…

DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın ev sahipliğinde altılı masanın yeni toplantısı beş gün sonra gerçekleşecek. En merak edilen ise BTP’nin altılı masaya katılıp katılmayacağı…

Öyle ya; Meral Akşener, BTP lideri Hüseyin Baş’ın bu talebini masadaki liderlere iletecek.

İşte hem Akşener’in bu hamlesi hem de BTP’nin masaya katılma ihtimali birçok ismi rahatsız ediyor. Zira, hep Saadet Partisi’nin net tavrı konuşulurken DEVA’nın içinde de çok ciddi bir kaynama olduğunu öğreniyorum.

Örneğin, Babacan’ın sağ kollarından Mustafa Yeneroğlu’nu duyuyorum…

Evet, Genel Başkan Yardımcısı Yeneroğlu’nun yakın çevresine söylediklerini aktaracağım ama öncelikle şunu vurgulamalıyım: DEVA Partisi kaynakları “Bu sözler Yeneroğlu’nun sadece kişisel görüşleri değil, partideki herkes böyle düşünüyor” diye hatırlatıyor.

İşte Mustafa Yeneroğlu’nun partisinin koridorlarında söylediklerinin özeti:

“Çok ciddi bir süreçle karşı karşıyayız. Ve bu seçim hayati, mutlaka kazanılması gereken bir seçim. Kim olursa olsun… Yarın bizim genel başkanımız da böyle bir yöntemi izler ve bu teklifi masaya getirirse ne manaya gelir? Emrivaki manasına gelir değil mi? Sonuç itibarıyla her taraf yıpranacak şu veya bu şekilde… Haliyle, Meral Hanım’ın bu yaptığını da herkes emrivaki olarak okuyor.

Bunun ötesinde, tartıştığımız BTP ticarethane mi, tarikat mı, siyasi parti mi? Yöneticilerinin kaç evliliği olmuş, kaç çocuğu var? Şeffaf ve demokratik değiller. Yaptığımız iş çok ciddi bir iş. Biz demokratik Türkiye mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele ancak demokrasi bilinci olan insanlarla birlikte verilir. Bu çocuk oyuncağı değil ki… Bu şekliyle ayağa düşürülen bir görüntü olabileceğinden ciddi manada endişe ediyorum.

Sürekli kadın-erkek eşitliğini vurguluyoruz, değil mi? Gelin görün ki konuştuğumuz parti kurucusunun eşlerinin sayısını vermenin zor olacağı bir denklemle karşı karşıyayız! Haliyle, ana muhalefet liderinin, Meclis’te büyük siyasi grubu bulunan bir partinin genel başkanının ve benim genel başkanımın böylesi bir düzlemle aynı masada oturması, işin ciddiyetine çok aykırı yaklaşım olur. Eminim ki İYİ Parti’de de ‘kadın-erkek eşitliği’ diyen, ‘demokrasi’ diyen, ‘hukuk devleti’ diyen insanların çok büyük bir bölümü bizden farklı düşünmüyordur.

Tayyip Erdoğan ile karşı karşıya olduğumuz bir yarıştayız. Altılı masanın bu yolla aşırı derece magazinleştirileceğini ve sulandırılacağını ifade ediyorum.”

Pehlivan, telefon ile görüştüğü Yeneroğlu’nun kendisine “Bu konuda DEVA Partisi’nin pozisyonu neyse benim pozisyonum da odur” dediğini aktardı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Abdullah Gül’e Yakın Kaynak: Gül’ü Adaylık İçin Arayan Olmadı

Türkiye, yavaş yavaş seçim sürecine girerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa ortak cumhurbaşkanı adayı için özel bir ekip kurmayı planlıyor.

Ekip ortak aday için kamuoyu anketlerinin de içinde yer alacağı çalışmalar yapacak, adayın kim olacağına ilişkin çalışma yürütecek. Ortak aday konusunda ismi yeniden gündeme gelen Abdullah Gül’e yakın bir kaynaksa, “Kendisinin bu konuda herhangi bir teması, herhangi bir görüşmesi yok. Ama 2018’de sağlanamayan mutabakat sağlanabilirse, Abdullah Bey’in de birtakım şartları olur. Tek aday olmak ister” dedi.

Altılı masa 14 Kasım Pazartesi günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde sekizinci kez toplanacak. Masanın gündeminde, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası’ ve ‘önemli temel politika alanları için kurulan ortak çalışma grubunun’ yaptıkları çalışmalar yer alacak. Toplantıdan bu alışmaların kamuoyu ile paylaşılmasına dair bir karar çıkması bekleniyor.

Milliyet’ten Mehtap Gökdemir’in haberine göre, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın altılı masaya ve Millet İttifakı’na katılma talebinin de masada olacağı 14 Kasım toplantısına ilişkin parti kurmayları, “Ortak aday konusundan önce geçiş sürecinin yol haritası, temel konulardaki ortak söylemin kararlaştırılması benimsenmişti. Bu iki başlıkta anlaşma sağlandıktan sonra aday konusu gündeme gelecek. Adayın kim olacağına ilişkin çalışma yürütülecek. 14’ünde geçiş sürecinin yol haritasıyla ilişkin somut bir açıklama yapılırsa, ‘şu şartlarda anlaştık’ denilirse bilin ki bir ay sonra adayın kim olduğu da açıklanabilir” ifadelerini kullandılar.

Kaynaklar, liderlerin sekizinci toplantısında 14 Kasım’daki toplantıda geçiş sürecinin yol haritası ve ortak söylem konusunda uzlaşma sağlanması durumunda, ortak aday çıkarma konusunun da ele alınabileceğini belirtiyor.

Ortak aday kararının netleşmesinin akabinde de bu konuda özel bir çalışma ekibinin kurulabileceğine işaret eden kaynaklar, kurulacak ekibin gerekirse kamuoyu anketlerinin de içinde yer alacağı bir ön çalışma yürüteceğini, ekipte mevcut altı partiden temsilcilerin yer alacağını aktarırken, “Ekip doğrudan adayın kim olacağı için çalışma yürütecek. Bütün partilerin en güvendiği anket firmaları belirlendikten sonra, bu firmaların yaptıkları anketlerden çıkan isimlerin ortalamasına bakılacak. Ancak sadece anket sonuçlarına bakılarak aday belirlenmez. Anketlerin bu konudaki etkisi yüzde 20 olur. Anket sonuçlarının yanısıra adı geçen isimlerin geçmişte ne yaptığı, diğer partilerden oy alıp alamayacağına da bakılır” görüşünü dile getirdiler.

‘Herhangi bir teması, herhangi bir görüşmesi yok’

Ortak aday konusunda son dönemde kulislerde ismi yeniden gündeme gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün durumuna ilişkin ise altılı masa kurmayları, kendisiyle bu anlamda bir görüşme ve temas yapılmadığını söyleyerek, “Öncelik altılı masadan bir ismin aday olarak çıkması. Çıkmazsa, dışarıdan bir isim konuşulur ama altılı masada uygun isimler var” değerlendirmesini yaptılar.

Gül’e yakın bir kaynak ise “Kendisinin bu konuda herhangi bir teması, herhangi bir görüşmesi yok. Kendisinin dışında gelişen bir durum söz konusu. Abdullah Bey’den bağımsız gelişiyor” ifadesini kullandı. Gül’ün altılı masanın ortak adayı olma ihtimali için ‘o biraz zayıf bir ihtimal gibi duruyor’ görüşünü dile getiren aynı kaynak, “Ama 2018’de sağlanamayan mutabakat sağlanabilirse, Abdullah Bey’in de birtakım şartları olur. Tek aday olmak ister” dedi.

Paylaşın

‘Altılı Masa’ 14 Kasım’da Genişleme Stratejisini Netleştirecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa toplantısına ikinci kez ev sahipliği yapacak olan DEVA Partisi Lideri Babacan, Pazartesi günü liderleri ziyaret ederek toplantı gündemine ilişkin önerileri alacak.

Toplantının ana gündem maddelerinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecinin yol haritası ile ortak politikaları belirlemek üzere oluşturulan komisyonların çalışmalarının olması bekleniyor.

Ancak Akşener’in, Baş’ın masaya dahil olma talebini de masa gündemine getirmesi nedeniyle, bundan sonra muhalefet bloğuna katılacak siyasi partilerle ilgili izlenecek tutumun da netleştirilmesi bekleniyor.

Masa bileşenlerinde ağırlıklı görüş, “Altılı Masa’nın olduğu gibi kalması”, ancak seçim ittifakı içinde yer almak isteyen siyasi partilerle işbirliği konusunun ilerleyen süreçte ele alınması yönünde.

Türkiye, yavaş yavaş seçim sürecine girerken özellikle oy oranı düşük olan siyasi partilerde de ittifak arayışları başladı. Bu konuda somut adım atan partilerden birisi ise BTP oldu.

Partinin kurucu lideri Haydar Baş’ın yaşamını yitirmesinin ardından genel başkanlık görevini üstlenen oğlu Hüseyin Baş, önce katıldığı bir televizyon programında Millet İttifakı içinde yer almak istediğini duyurdu.

Bu çağrıya İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener olumlu yanıt verdi ve ziyaret ettiği Baş’ın bu talebini “Altılı Masa’ya götüreceğini” açıkladı.

Akşener’in telefonla görüşerek bu niyetine ilişkin bilgi verdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Baş’ın talebinin 14 Kasım’da görüşüleceği mesajını verdi.

Genişleme stratejisi belirlenecek

Altılı Masa toplantısına ikinci kez ev sahipliği yapacak olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Pazartesi günü liderleri ziyaret ederek toplantı gündemine ilişkin önerileri alacak.

Toplantının ana gündem maddelerinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecinin yol haritası ile ortak politikaları belirlemek üzere oluşturulan komisyonların çalışmalarının olması bekleniyor.

Ancak Akşener’in, Baş’ın masaya dahil olma talebini de masa gündemine getirmesi nedeniyle, bundan sonra muhalefet bloğuna katılacak siyasi partilerle ilgili izlenecek tutumun da netleştirilmesi bekleniyor.

Masa bileşenlerinde ağırlıklı görüş, “Altılı Masa’nın olduğu gibi kalması”, ancak seçim ittifakı içinde yer almak isteyen siyasi partilerle işbirliği konusunun ilerleyen süreçte ele alınması yönünde.

Sarıgül de dahil olmak istiyor

Seçim ittifakı içinde yer almak isteyen başka partilerin de olabileceği, bunların bu aşamadan sonra masaya dahil edilmesinin, çalışmalarda zafiyet yaratacağı belirtiliyor.

Bu arada bazı küçük siyasi partilerin de muhalefet ittifakı için temaslara başladığı ifade ediliyor.

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül’ün muhalefet bloğu içinde yer almak istediği ve bu konuda nabız yokladığı siyasi kulislere yansıyan bilgilerden.

DEVA Partisi Sözcüsü Şahin: Başka talepler de var, genişleme ihtimali zayıf

14 Kasım’daki toplantıya ev sahipliği yapacak olan DEVA Partisi de masanın genişlemesine soğuk bakıyor.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, Parti Sözcüsü İdris Şahin, Altılı Masa’nın çalışma usullerinin liderlerin mutabakatıyla belirlendiğini ve kararların “istişare, müzakere, mutabakat” esasına dayandığına dikkat çekti. Şahin, “Eğer bir karar alınacaksa, bu ilkeler doğrultusunda alınacak” dedi.

Altılı Masa’nın çalışmalarını artık neredeyse son aşamaya getirdiğine dikkat çeken Şahin, masada yer almak isteyen başka siyasi partilerin de olduğunu, her talep üzerine masanın genişlemesinin sıkıntı yaratacağına etti.

Şahin, “Şu aşamadan sonra genişleme ihtimalini son derece zayıf görüyoruz” dedi. BTP’nin bir seçim ittifakı içinde yer alması konusunda ise şu görüşleri dile getirdi:

“Sayın Baş’ın Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dair ortak mutabakat metnine destek olması son derece kıymetlidir. Bunu önemsiyoruz. Altılı Masa’nın oluşturacağı ve ortaklaşa vereceği kararda ittifaklar ne şekilde şekillenir, seçimlere hangi şartlarda girilir; bu husus netleştiğinde sistem değişikliğine yönelik her desteği de kıymetli bulduğumuzu ifade etmek isteriz.”

BTP’li Çetin: Meral Hanım masada yer almamızı canı gönülden istiyor

BTP ise Altılı Masa’nın “Yedili Masa” olması olmasını istiyor.

BTP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Çetin, Altılı Masa’nın Yedili Masa’ya dönüşüp dönüşmeyeceğine 14 Kasım’da liderlerin karar vereceğine işarete ederken, “Biz Millet İttifakı’na girmek istiyoruz. masanın da yedinci partisi olmak istiyoruz” dedi.

BTP’nin oy oranının yüzde 2 bandında olduğunu ve katılırlarsa masanın üç veya dördüncü büyük partisi olacakları iddiasında bulunan Çetin, eğer masadan kabul görmezlerse Cumhur İttifakı’na da gitmeyeceklerini, kendi yollarında yürüyeceklerini ifade etti.

Akşener’le yapılan görüşmenin son derece olumlu olduğunu, ittifak veya Altılı Masa’da yer almalarına destek verdiğini belirten Çetin, “Meral Hanım, bizim orada olmamızı canı gönülden istiyor. Listelerde veya Altılı Masa’da, her şartta olmamız istiyor. Çünkü şayet bu seçimde Cumhur İttifakı kazanırsa, Millet İttifakı diye bir şey kalmaz. Onun için bu seçimde bunu söküp atmak istiyor Meral Hanım” diye konuştu.

Paylaşın

“Altılı Masa Cumhurbaşkanı Adayını Anketle Belirleyecek” İddiası

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayını, tüm ülkeye yayılan bir anketin sonunda belirleyeceği ve bu anketin yılın ilk günlerinde yapılacağı ileri sürdü.

Diken’den Altan Sancar’ın kulis haberine göre; CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun uzun süredir tartışılan cumhurbaşkanlığı adaylığına dair CHP içinden gelen açık destek yerini “İzle ve gör” yaklaşımına bırakıyor. Uzun süre “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyen CHP’li bazı isimler dahi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylık ihtimalini reddetmiyor. Öte yandan ‘altılı masa’nın adayı belirlemek için anket düzenlemeye hazırlandığı belirtiliyor.

Kılıçdaroğlu’nun gezileriyle birlikte açıklamaları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağı tartışmalarını beraberinde getirmişti. Vaatleri ve sosyal medyada yayınladığını videolarda kullandığı ‘ben’ dili de bu beklentileri büyütmüştü. CHP içindense gerek açık kimlikle gerekse kulis haberlerinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına işaret ediliyordu.

CHP’nin de olduğu ‘altılı masa’nın önemli aktörü İYİ Parti’nin lideri Meral Akşener ve partinin kurmaylarıysa Kılıçdaroğlu’na ‘saygı duyduklarını, ancak adayın kazanacak bir isim olması’ yönünde görüşlerini açıklamıştı. DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nden de benzer açıklamalar gelmişti. Partiler İBB Başkanı İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığını reddetmemişti.

Tüm şehirlerde anket

Haberdeki bilgilere göre, ‘altılı masa’ ilerleyen aylarda cumhurbaşkanı adaylarını belirlemek üzere Türkiye’nin tüm şehirlerini ve toplumsal gruplarını kapsayacak bir ankete hazırlanıyor.

Parti kulislerinden edinilen bilgilere göre farklı şirketler üzerinden yürütülecek çalışmalarda yer alacak isimlere ve tarihlerine liderler karar verecek. Anket sonuçlarının liderlere ulaşması ve koalisyon mutabakatının sağlanmasının ardından da adayın belirlenmesi için son adımlar atılacak. Masanın anket çalışmalarına 2023’te başlaması bekleniyor.

Haberde, CHP içinde Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destekleyen bazı isimlerin İmamoğlu’nun adaylığını net şekilde reddetmediği vurgulandı ve “Geçtiğimiz aylarda Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ‘kesinleştiğini’ söyleyen bir başka CHP’li isim de adaylık tartışmalarına ‘temkinli yaklaşmayı’ tercih ediyor. İmamoğlu’yla birlikte Yavaş’ın da adaylık şansını ‘yüksek’ gördüğünü söyleyerek ‘kazanacak aday’ tartışmasının partileri içinde de karşılık bulduğunu belirtiyor” ifadesi yer aldı.

Paylaşın

‘Altılı Masa’ Bürokratlar Listesini Nasıl Belirleyecek? DEVA Partisi Sözcüsü Açıkladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa’nın parti genel başkanlarının ikinci tur görüşmeler kapsamında ikinci randevu tarihi belli oldu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde 14 Kasım’da bir araya gelecek.

Altılı masanın çalışmalarıyla ilgili Milliyet gazetesinde Mehtap Gökdemir imzasıyla yayımlanan kulis haberde, masanın iktidara hazırlık olarak bürokratik kadrolarla ilgili çalışma yaptığı belirtildi.

Haberde, “Kulislerde ‘2 bin kişilik bürokrat listesi hazırlandığı’ iddiası konuşulurken altılı masa kurmayları şu aşamada ağırlıklı olarak getirilecek isimlerle ilgili değil, değişmesi gereken kadrolara ilişkin çalışma yürütüldüğünü vurguluyor” denildi.

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan da bugünkü köşe yazısında bu konuyu DEVA Partisi sözcüsü İdris Şahin’le konuştuğunu aktardı. Pehlivan’ın yazısı özetle şöyle:

“(…) Şahin’e “Seçim sonrası göreve gelecek bürokratları nasıl belirlediklerini” sordum. Anlatmaya başladı:

“Her siyasi parti kendi çalışmalarını yapıyor. CHP’ye de İYİ Parti’ye de ve elbette bize de gelen bürokratlar oluyor. Şu anda devlette görev yapan, doğrudan partiye üye olamayan, rozet taktıramayan, ama seçime giden süreçte mutfaklarımızda çalışanlar var. İktidara gelindiğinde, hazır var olan bu arkadaşlar üzerinden bir değerlendirme mutlaka yapılır. Yoksa altılı masanın şu an için özel olarak bir çalışması söz konusu değil.”

Araya girdim. “Peki, kesin listeyi, yani devlette hangi koltuğa kimin oturacağını seçimi kazandıktan sonra mı belirleyeceksiniz” diye sordum. DEVA Partili İdris Şahin’in yanıtı şu oldu:

“Cumhurbaşkanı adayı kesinleştikten sonra oluşturulacak kurullar bunun üzerinde mutlaka çalışacak. Ama şu anda değil. Altılı masa şimdilik bu konuya dair kolektif bir çalışma yapmıyor. Fakat dediğim gibi, kurumsal olarak herkes kendi bürokrat adaylarıyla mutlaka görüşüyor.

Mesela biz de parti olarak kamudan çok ciddi anlamda destek alıyoruz. Keza yurtdışındaki hocalar da yardım ediyor. Görüştüğümüz bu insanların çoğu yarınki bir düzenlemeyle müsteşar, rektör ya da genel müdür olarak çalışabilecek düzeyde.”

Altılı masanın sekizinci toplantısı kasım ayının ortasında gerçekleşecek. Ev sahibi DEVA Partisi’nin sözcüsü İdris Şahin’i bulmuşken sordum: “Toplantıdaki en önemli konu başlığı ne olacak?”

Şunları duydum:

“Geçiş sürecinin yol haritası da ortak söylemler de nihai aşamaya ulaşmış olacaktır. Yani artık bir nevi bu işin son noktasına doğru geldiğimizi gösterebiliriz. Geçiş süreci yol haritasına ilişkin her partinin teklifleri sunuldu. Ama işte son noktayı liderler koyacak.

Diğer dokuz tane temel konuda, yani ekonomi, sağlık, eğitim, adalet gibi konularda neler yapılacağı kasımdaki toplantıda ete kemiğe bürünmüş olur. Ve artık bunlardan sonra da nasıl bir cumhurbaşkanı olacağına dair konu gündeme gelir…”

DEVA Partisi kurmayının aktardıkları böyle.

Ben ise aynı noktadayım. Kuşkusuz altılı masa çok önemli çalışmalar yapıyor. Lakin “cepte olmayan” insanları kazanabilmeleri için çözümlerini etkili aktaramıyor. Koşar adım seçime giderken bir ortak iletişim kanalı bile halen kurulamıyor. Kasım buluşması bize neler gösterecek, hep birlikte göreceğiz.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

‘Yığma Seçmen’ İhtimaline Karşı ‘Altılı Masa’dan Tedbir

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa’nın seçim güvenliği komisyonu, “yurttaşların ikametlerinde tanımadıkları kişileri görmelerine” ilişkin ihbarları ele aldı.

Bazı vatandaşların adres sorgulama sırasında kendi adreslerinde tanımadıkları kişilerle karşılaşmaları’ sonrası altılı masa harekete geçti.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın aktardığına göre altılı masanın seçim güvenliği komisyonu, “yurttaşların ikametlerinde tanımadıkları kişileri görmelerine” ilişkin ihbarları ele aldı. Sorun tespit edildiğinde parti örgütleri aracılığıyla yerinde inceleme yapıldığı, sorunun Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) hem de diğer ilgili devlet kurumlarına bildirildiği aktarıldı.

Gelen ihbarlar arasında; ikametlerde 18 yaşından küçük olan kişilerin de göründüğü, bu durumlarda seçim güvenliğinin tehlikeye girmediği ancak her ihtimale karşı ihbarların seçmen listelerinden kontrol edilmeye başlandığı öğrenildi. Partililer yığma seçmen ihtimaline karşı da şimdiden tedbir almaya başladığını aktaran kurmaylar, şunları söyledi:

“Bu daha çok belediye seçimlerinde sorun olan bir konu ama mesela çok az oyla milletvekili çıkarılan yerler var. Diyelim ki bir ilde 10 oyla milletvekili çıkarılmış. Burada il dışından seçmen getirilerek oy kullanılmış mı buna bakıyoruz. Bunun olmaması için tedbirimizi alıyoruz.

Teşkilatlarımız sahada incelemeler yapıyor. Mesela bir ikamette 8-10 seçmen gözükmesi gibi anormal bir durum oluyor. Öyle olduğunda teşkilatlar gidip buraya bakıyor. Orada mesela boş bir bina, bir yurt çıkarsa bunu YSK’ye bildirmek için not alıyorlar. Yani vatandaşlarımızın sandığa rahat bir şekilde gitmesi için şimdiden incelemelerimizi yapıyoruz.”

CHP’den Erdoğan’a yanıt

Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Sivas’ta katıldığı bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sivaslı yurttaşlara verdiği sözleri tutmadığını belirterek “Onların ‘Bir de şu Kılıçdaroğlu’nu deneyelim, nasıl bir adam görelim’ demesi lazım. Bir denemesi lazım” ifadelerini kullandı.

Erdoğan da bu sözleri “adaylık ilanı” olarak değerlendirerek “Hayırlı olsun. Bu isabetli oldu. Türkiye, Bay Kemal gibi bir adayı görmekle, nasıl bir cumhurbaşkanlığı yarışı olacağını göreceğiz” dedi.

CHP kurmayları, “Erdoğan’ın açıklamasının 6’lı masaya karşı bir hamle olduğunu” söyledi. Kurmaylar, şu yorumu yaptı:

“Genel başkan bir soru üzerine bu sözleri söyledi ve her zaman yaptığı açıklamalardan farklı bir şey demedi. Kendisi toplumun farklı kesimlerini bir arada tutan bir isim ve böyle demesi çok doğal. Daha önce de ‘6’lı masa uzlaşırsa ben hazırım’ demişti. Biz parti olarak da her zaman kendisinin adaylığını desteklediğimizi söylüyoruz.

Ancak her zaman ‘Adayı altılı masa belirleyecek’ açıklamasını da yapıyoruz. Cumhur İttifakı ‘Adaylık ilanı’ diyerek Kemal Bey’in 6’lı masayı yok saydığı algısını oluşturmaya çalışıyor. Böyle bir şey söz konusu değil. Genel başkanımız adayı masanın belirleyeceğini açıkladı ve masa açıklamadan adaylık ilan etmez.”

Paylaşın