2022 yılı ocak – haziran döneminde 1 trilyon 33 milyar 791 milyon lira olan vergi gelirleri, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 55 oranında artarak 1 trilyon 602 milyar 312 milyon liraya ulaştı.
Haber Merkezi / 2023 yılı için bir defaya mahsus olmak üzere iki defa ödenecek MTV’den elde edilen gelir geçen yılın ilk 6 ayına kıyasla yüzde 63,4 oranında arttı. MTV’den bu yılın ilk altı ayında toplam 19 milyar 540 milyon lira gelir elde edildi.
Akaryakıt, motorlu taşılar, kolalı ve alkollü içecekler ile tütün mamulleri, dayanıklı tüketim malları ile lüks olarak adlandırılan ürünlere uygulanan ÖTV’den bu yıl toplam 325 milyar 68 milyon lira gelir elde edildi. ÖTV gelirleri geçen yılan oranla yüzde 96,6 oranında arttı.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı “Merkez Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri ve Beklentiler” raporunu yayınladı.
Buna göre; 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde 1 trilyon 33 milyar 791 milyon TL olan vergi gelirleri, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 55 oranında artarak 1 trilyon 602 milyar 312 milyon TL oldu.
2022 yılı Ocak-Haziran dönemi vergi gelirleri gerçekleşme oranı yüzde 43,9 iken 2023 yılının aynı döneminde bu oran yüzde 37,5 oldu. Gelir vergisinde, 2023 yılının Ocak-Haziran döneminde bütçe hedefinin yüzde 37,2’sine ulaşılmış olup 259 milyar 123 milyon TL tahsilat yapıldı.
2022 yılı Ocak-Haziran döneminde ise 139 milyar 237 milyon TL gelir vergisi tahsilatı yapılmış olup gerçekleşme oranı yüzde 39,1 oldu. 2023 yılı aynı dönemde gelir vergisi tahsilatında 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 86,1’lik bir artış gerçekleşti.
2023 yılı Ocak-Haziran döneminde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,6 oranında artışla 290 milyar 768 milyon TL kurumlar vergisi tahsilatı gerçekleşti. Aynı dönemde kurumlar vergisi tahsilatında bütçe hedefinin yüzde 37,2’sine ulaşıldı.
2023 yılı Ocak-Haziran döneminde motorlu taşıtlar vergisi 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 63,4’lük bir artışla 19 milyar 540 milyon TL oldu. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde bütçe hedefinin yüzde 27,4’üne ulaşılmış olup 2022 yılının aynı dönemindeki gerçekleşme oranı ise yüzde 50,6’sı.
125 milyar 937 milyon TL olarak gerçekleşti. 2022 yılının aynı döneminde dahilde alınan katma değer vergisi 74 milyar 528 milyon TL’dir. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde, özel tüketim vergisi tahsilatı 325 milyar 68 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup 2022 yılının aynı döneminde bu tutar 165 milyar 376 milyon TL’dir.
2023 yılı Ocak-Haziran döneminde bütçe hedefinin yüzde 39,8’ine ulaşılmış olup 2022 yılının aynı döneminde bu oran yüzde 39,4 olarak gerçekleşti. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde, ithalde alınan katma değer vergisi 358 milyar 794 milyon TL olarak gerçekleşti.
2023 yılı Ocak-Haziran döneminde bütçe hedefinin yüzde 38,5’ine ulaşılmış olup 2022 yılının aynı dönemindeki gerçekleşme oranı yüzde 44 oldu. 2022 yılı Ocak-Haziran döneminde 18 milyar 18 milyon TL tutarında gerçekleşen damga vergisi, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 98,7 oranında artış göstererek 35 milyar 806 milyon TL düzeyine ulaşıldı.
2022 yılı Ocak-Haziran döneminde yüzde 43 olan gerçekleşme oranı, 2023 yılının aynı döneminde yüzde 41,9 olarak gerçekleşti. 2022 yılı aynı döneminde 33 milyar 495 milyon TL tutarında tahsilat yapılmış iken söz konusu tutar 2023 yılının aynı döneminde 60,3 oranında artarak 53 milyar 709 milyon TL oldu.
2022 yılı Ocak-Haziran döneminde gerçekleşme oranı yüzde 43,6 iken 2023 yılının aynı döneminde de yüzde 40,1 olarak gerçekleşti.
Raporda, Türkiye ekonomisinin geleceğine yönelik strateji ve risk faktörleri de ele alındı. Borç yönetiminde şeffaflığın ve öngörülebilirliğin artırılmasına yönelik bilgilendirme yapılacağı belirtilen raporda, şu değerlendirme yapıldı:
“Dış finansman hedefine ulaşılmasında tek bir piyasaya odaklanmamak, çeşitlendirme stratejisi izlemek ve yatırımcı tabanını genişletmek amacıyla ABD doları ve avro gibi geleneksel piyasaların yanında diğer piyasalarda da potansiyel işlem olanaklarının takip edilmesi dış finansman faaliyetleri çerçevesinde benimsenen stratejilerden birisidir.
Küresel ve/veya bölgesel spesifik gelişmeler sebebiyle uluslararası sermaye piyasalarında işlem yapmanın mümkün olmaması veya aşırı maliyetli olması ve uluslararası piyasalardaki muhtemel riskler çerçevesinde sağlanacak tutar ve maliyetlerde değişiklik olması, dış finansman temini çerçevesinde karşılaşılan riskler arasında yer almaktadır.”