AİHM’den “Cumhurbaşkanına Hakaret” Kararı: İfade Özgürlüğünün İhlali

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), TRT kameramanı Binali Erdoğan’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 10 ay hapis cezası verilmesinin “ifade özgürlüğünün ihlali” olduğuna hükmetti.

AİHM, 8 Ekim 2024 tarihli kararında, Binali Erdoğan’a tazminat ödenmesine kararı da verdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), TRT’de başkameraman olarak görev yaparken sanal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaretten” hapis cezası verilen görevinden ihraç edilen Binali Erdoğan’ı düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

Haber-Sen İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi olan Binali Erdoğan 2017 yılında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla kamu görevinden çıkarıldı.

Ardından “Cumhurbaşkanına hakaretten” hakkında soruşturma başlatılan Binali Erdoğan, ifade vermek için çağrıldığı emniyetteki ifadesinin ardından sevk edildiği mahkemece “delilleri karartma ve kaçma şüphesi” iddiasıyla tutuklandı.

Bir ay cezaevinde kalan Binali Erdoğan’a yargılama sonucunda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasından 10 ay hapis cezası verildi. Ceza, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve 5 yıllık denetim süresi uygulanması şeklinde karara bağlandı. Binali Erdoğan’ın cezaya yaptığı itiraz reddedildi.

Binali Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10’uncu maddesinde düzenlenen düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), bireysel başvuruda bulundu. Ancak Anayasa Mahkemesi, başvuruyu “dayanaktan yoksun” bularak reddetti.

Binali Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin ret kararının ardından 13 Kasım 2019’da AİHM’e başvurdu. Başvuruyu karara bağlayan AİHM, 8 Ekim 2024 tarihli kararında Erdoğan’ın “düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine” hükmetti ve Binali Erdoğan’a tazminat ödenmesine karar verdi.

(Kaynak: Mezopotamya Ajansı)

Paylaşın

Sedef Kabaş, ‘Cumhurbaşkanına Hakaret’ Suçundan Tutuklandı

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan ve gece yarısı İstanbul Sarıyer’deki evinden gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş, “kaçma ve saklanma ihitmalinin yüksek” olması gerekçesiyle tutuklandı.

Haber Merkezi / Gazeteci Sedef Kabaş Tele 1’de katıldığı canlı yayında, “‘Taçlanan baş akıllanır’ diye bir söz vardır ama görüyoruz ki gerçek değil. Ya da tam tersi bir söz vardır, onu söylemeyeyim, ‘büyükbaş hayvan’ diyeyim. Büyükbaş hayvan bir saraya girdiği zaman o kral olmaz, o saray ahır olur” demişti.

Bu sözler sonrası Sedef Kabaş hakkında soruşturma da başlatılmış, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne talimat yazılarak söz konusu televizyon programının ilgili yayının incelenerek tutanak hazırlanması istenmişti. Ayrıca Kabaş’ın kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile savunmasının alınması talep edilmişti.

Gözaltına alınan gazeteci Sedef Kabaş, bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne götürüldü. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan tutuklanma talebiyle nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen gazeteci Sedef Kabaş tutuklandı.

Tutuklama kararında Sedef Kabaş’ın tutuklanma gerekçesi de yer aldı. Karara göre, Kabaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığını söylemesine rağmen hakimlikte aksi yönde kanaat oluştuğu belirtildi.

Kararda, “Müsnet eylemin televizyon programında gerçekleştirilmiş olması sebebi ve suçun nitelikli hali kapsamına girdiği ve cezada aktarım öngörüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu işlemiş olduğu hususunda kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu” ifadeleri yer aldı.

Kararda Kabaş’ın “kanunda öngörülen cezasının alt ve üst sınırı nedeniyle kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek” olduğu bu nedenle adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı ve bu durumda tutuklamanın “ölçülü olduğu” kanaatine varıldığı belirtildi.

Kabaş’ın gözaltına alınmasının ardından Twitter’da “Sedef Kabaş yalnız değildir” etiketi altında Kabaş’a destek verildi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, isim vermeden Sedef Kabaş ve hükümetin hedefindeki bir diğer isim olan Sezen Aksu’ya destek verdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “gündem yaratma peşinde” olmakla suçladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Sedef Kabaş’a destek verdi. Akşener, “Şiirden hapse giren dünün mağdurlarının, atasözü söyleyenleri hapse atan mağrurlar haline geldiği günlerden geçiyoruz. Nereden nereye… Ama az kaldı, hiç merak etmeyin. Bu zihniyet gidecek, Türkiye’ye yeniden adalet gelecek.” dedi.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, kararı “hukuk dışı” olarak yorumladı. Beştaş, “Cumhurbaşkanına hakaret suçu demokratik ülkelerde yoktur! Türkiye’de ise herkes bu suçun direk muhatabı! AİHM’nin siyasetçilere yapılan her türden eleştiriyi, şoke edici olsa da makul gören kararları var. #SedefKabaş’ın tutuklanması iktidarın gövde gösterisidir, hukuk dışıdır.” ifadelerini kullandı.

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) da bir yazılı açıklamayla, Kabaş’ın “derhal serbest bırakılması” çağrısı yaptı.

Koalisyon yaptığı yazılı açıklamada, “Söz konusu gözaltı girişiminin gazeteciye yönelik uygulanan bir sindirme politikası olduğuna inanıyoruz. İfade özgürlüğüne yapılan bu saldırıyı kınıyor, Sedef Kabaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, tutuklama kararıyla ilgili yaptığı açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Vedat Şorli kararına işaret etti, “Tutuklama, artık demokrasi idealinin kalmadığının acı göstergesidir” dedi.

AİHM, Türkiye’deki ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ davalarıyla ilgili ilk kez verdiği kararda, Vedat Şorli’nin ilgili suçtan mahkum edilmesini ifade özgürlüğünün ihlali saymıştı.

Paylaşın