Erdoğan, Yine Yeniden Refah’ı Hedef Aldı

Çorum’da halka seslenen Erdoğan, Yeniden Refah Partisi’ni hedef alarak, “Bir dönem yanımızda, yöremizde durup da beklentileri karşılanmayınca başka yere dümen kıran cambazlara karşı dostlarımızı uyaracağız” dedi.

En büyük baş ağrısı olan enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda gerekli adımları attıklarını belirten Erdoğan, “Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda hızlı bir düşüşün yaşandığını inşallah hep birlikte göreceğiz. Enflasyonun düşmesi demek, pastanın büyümesi demektir. Pastanın büyümesiyle imkanlarımız da genişleyecek. Bundan da 85 milyonun tamamı istifade edecek” dedi ve ekledi:

“Biz işte bunun çabasındayız, işte bunun derdindeyiz. ‘Kelebek ömürlü’ geçici rahatlamalardan ziyade milletimizin tüm fertlerinin refahını kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz. Daha önce nasıl enflasyonu tek haneli rakamlara biz indirdiysek, inşallah aynısını yine biz başaracağız… Çok iyi çalışılmış ekonomi programımız ve güçlü kadromuzla, hükümet olarak ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Milletimden de bize ve ekonomi ekibimize güvenmesini istiyorum.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimler kapsamında partisinin Çorum mitinginde dikkat çeken mesajlar verdi. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“Çorum’un güzelliğini, siz değerli Çorumlu kardeşlerimizin güzelliğini satın almaya dünyanın gücü yetmez. Şu anda 40 bin katılım var. Bugün yine Çorum bir başka muhteşem. Çorum’la bizim aramıza kimse giremez. Çorumlu olan yol ve dava arkadaşlığımız bizdeki yeri ayrıdır. Çorum hareketimizi bağrımıza basmıştır. 17 seçimin hepsinde sizlerin desteğini, duasını, sevdasını hep yanımızda gördük. 14-28 Mayıs seçimlerinde de hamdolsun bu gelenek değişmedi. Türkiye’nin en kritik seçimlerinden birinde Çorumlu kardeşlerimiz bize ve Cumhur İttifakı’na sahip çıktı.

Cumhur İttifakı’na, milletvekilliğinde yüzde 64,5, Cumhurbaşkanlığında yüzde 65’i bulan oy oranlarıyla destek veren Çorum’a şükranlarımı sunuyorum. Çorum’un her meselesi, her sıkıntısı, her talebi bizim meselemizdir. Bugüne kadar el ele, omuz omuza verdik. Çorum’u bölgesinin en gözde, en güzel şehirlerinden birine dönüştürdük. Artan ihracat, üretim, sanayi, dinamik ekonomisiyle Çorum bir başarı örneği olarak Türkiye’de kendinden söz ettiriyor.

Hepimiz şu gerçeği çok iyi biliyoruz. Çorum’un elde ettiği başarılarda hükümetimizin icraatlarının yanı sıra belediyemizin çalışmalarının da önemli payı var. Rahmetli Arif Ersoy hocamızla başlayan hizmet ve eser siyaseti sonraki arkadaşlarımızla devam ettirildi. Rabbim hepsinden razı olsun diyorum. Çorum’un başarı hikayesini hep beraber yazdık. Sizler çalıştınız, didindiniz, kabuğunuzu kırmak için mücadele ettiniz. Biz de her alanda sizleri destekledik, önünüzü açtık. İnşallah 31 Mart’ta bu birlikteliğimizi daha da perçinleyeceğiz.

Çorum’un yeni başarılara imza atması için ne gerekiyorsa yapacağız. Tabii bunun için öncelikle 31 Mart imtihanını vermemiz gerekiyor. Çorum’un yine destan yazacağından şüphe duymuyorum. Karşımdaki şu meydanda 31 Mart zaferinin ayak seslerini duyuyorum. Öyle bir ses verin ki yankısı ta Ankara’ya ulaşsın.

İşte benim yol ve dava arkadaşım Çorum budur. Sadece Çorum’u tekrar rekor oylarla kazanmak yetmez. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere diğer vilayetlerdeki tüm hemşehrilerimizi telefonla aramaya var mıyız? Nazımızın geçtiği ne kadar tanıdık varsa mutlaka bir şekilde ulaşacağız. Onları da AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın adaylarına oy vermeleri için ikna edeceğiz. Bir dönem yanımızda, yöremizde durup da beklentileri karşılanmayınca başka yere dümen kıran cambazlara karşı dostlarımızı uyaracağız. Rabbim emeklerinizi zayi etmesin, muhabbetimizi, dayanışmamızı daim eylesin.

Bugün bölgesinin parlayan yıldızı olan Çorum, geçmişte çok acı olaylar yaşadı. Milletimizin birliği, dirliği, huzurunu hedef alan karanlık çevreler Çorum, Sivas, Maraş’ta provokasyonlar düzenlediler. Alevi Sünni, laik anti laik diyerek sosyal barışımızı zedelemeye çalıştılar. Maalesef bunları bir kısmında başarılı oldular.

28 Şubat müdahalesinin ortamı, ne idüğü belirsiz tiplerin sağa sola arzı endam etmesiyle hazırlandı. Cumhuriyet mitingleri kılıfı altında darbe çağrılarını çok iyi biliyoruz. Gezi hadisesinden, FETÖ’cü alçakların ihanetine kadar bu saldırıların ardı arkası hiç kesilmedi. Bu sefer Suriye’de terör koridoru kurarak bizi kuşatmak istediler. Ardından DEAŞ’ı üzerimize saldılar. Suriye’ye düzenlediğimiz harekatlarla tüm bu saldırıları püskürttük. Ülkemizin üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmedik. Terörü kaynağında yok etme stratejisini uygulayarak teröristlerin inlerini başlarına geçirdik. Şu anda terör örgütlerinin kaçacak delik aradıklarını görüyoruz. Artık SİHA ile sınırımızdan 300-350 km. ötede hainleri tespit ediyor ve dünyayı başlarına yıkıyoruz.

Türkiye’yi bölücü terör belasından kurtarıncaya kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Bizim sadece şu son 10 yılda yaşadıklarımızı bir başka ülke yaşasa bırakın bizim gibi istikrar, barış, büyümesini sürdürmeyi yerle yeksan olmaktan kendini kurtaramazdı. Avrupa, Amerika dahil hiç kimse bu kadar kısa sürede bu zorlu mücadeleleri başarıyla veremezdi. Tüm sıkıntıları göğüsledik, hedeflerimize doğru emin adımlarla yürüdük. Yani milletçe hem şeytan taşladık hem de tavafımızı yaptık.

Milletimizin birlik ve beraberliğine halel getirmedik. Memurun, işçinin, emeklinin aylıklarında yüzde 50’ye varan oranlarda artışa gittik. Şimdi bu ara çıkardılar bir şey, emeklinin maaşlarını artıralım. Yüzde 50’ye varan artışları yaptık. Emeklimizin sıkıntılarını hafifletmek amacıyla 5 bin lira ödenmesi, bayram ikramiyelerin artırılması, banka promosyonların yükseltilmesi gibi çeşitli çözüm yollarını devreye aldık.

Promosyon ödemeleri için kamu bankalarımız başvuruları almaya başladı. Ramazan bayramı ikramiyesini hesaplara gelecek hafta yatırıyoruz. Depremin 104 milyar dolarlık ilave faturaya rağmen bu adımları attık. 6 Şubat depreminin ardından inşa çalışmalarına süratle başlayarak vatandaşlarımızı çaresiz bırakmadık. Geçen hafta yaklaşık 80 bin konutu ve köy evini depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Her ay 16-20 bin konutu tamamlayarak yıl sonunda 200 bin konut rakamına ulaşmayı amaçlıyoruz.

“Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda…”

Depremin yıktığı şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmadan hiçbirimiz rahat edemeyiz. En büyük başarımız olan enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda gerekli adımları atıyoruz. Fahiş fiyat artışlarla milletimizin lokmasına göz diken fırsatçılarla ilgili bakanlıklarımız gereken denetimi sürdürüyor. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda ciddi bir düşüşün yaşandığını inşallah hep birlikte göreceğiz.

Enflasyonun düşmesi demek pastanın büyümesi demektir. Biz işte bunu çabasındayız. Kelebek ömürlü geçici rahatlamalardan ziyade milletimizin refahını kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz. Ekonomi programımız, güçlü kadromuzla hükümet olarak ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Şunu lütfen unutmayın; muhalefetin sırtında yumurta küfesi yok. Ama bizim var.

Onlar meydanlarda atıp tutmayı, sonra da hatırlamıyorum diyerek verdikleri sözlerin üstüne yatmayı çok sever. Ankara’dan İstanbul’a kadar yönettikleri belediyelerde hep bunu yaptılar. Bol keseden vaat dağıttılar. Verdikleri sözlerin nerede ise hiçbirini hayata geçirmediler. Bunların becerebildikleri tek iş kara paradan kule inşa etmek.

Nereden geldiğini ve nereye gittiğini açıklayamadıkları dolar balyalarını, avro balyalarını 6-7 kişi bir araya gelip kule yapıyorlar. Bunun dışında hiçbir icraatları, eserleri yok. Bu ülkenin ana muhalefet partisi mi yoksa gayri meşru işler yapan bir kartel mi oldukları belli değil. Biz asla böyle olmadık. Hep söz namustur, ağızdan çıkan her söz senettir düsturu ile hareket ettik. Ülkemize ve milletimize zarar verecek, Türkiye’ye bedel ödetecek taahhütlerden uzak durduk. Her zaman ülkemiz ve milletimiz için en hayırlısını yapmaya çalıştık. İnsanın aynası işidir lafına bakılmaz. Bizim de referansımız yatırımlarımız ve eserlerimizdir.”

Paylaşın

Bahçeli, Çorum’dan Muhalefete Yüklendi

Çorum’da halka seslenen MHP Lideri Bahçeli, “Zillet ittifakının tek yaptığı koltuk ve makam taksimidir. Tek bir projeleri yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle krizlere zamanında müdahale edilmiştir. Bunlar işbilmez, yol bilmez, erdem bilmez, ahlak bilmez; akıntıya karşı kürek çekmek nafiledir” dedi ve ekledi:

“Türk ve Türkiye Yüzyılı’na hep birlikte ulaşacağız. Can pahasına da olsa Türkiye’mize sahip çıkacağız. Hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimler kapsamında bulunduğu Çorum’da halka seslendi. Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“9 gün sonra yapılacak seçimlerinin ülkemizin, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın refahına huzur getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Demokratik bir yarışın gerçekleşmesini ümit ediyor, seçime katılan partilere başarılar diliyorum.

İstanbul’un fethindeki manevi ilhamı Akşemseddin Hazretleridir. Akşemseddin Hazretleri bu topraklardan filizlenen alim, gönül insanıdır. Çorum’da yalan yoktur, Çorum’da hile, hurda, eyyamcılık yoktur; yalana ve yıkıma tevessül edenin haysiyetinden bahsedilemez. Çorum’un hükümran bir mazisi vardır.

14 Mayıs Türkiye için dönüm noktasıdır. Lider ülke Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır. Yürüyüşümüz hızlanmıştır. Gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye’dir. Bize göre toplumsal uzlaşmanın dinamikleri milliyetçilik ve demokrasidir. Seçimleri Cumhur’un zaferiyle pekiştirmek lazımdır. Bugüne istikrar yarına huzur diyorsak hep birlikte başarırız. Devletin gücü, milletin ferasetiyle hep birlikte yaparız.

Geleceğinizi karartmak isteyenler var. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin önünü kesmek için çırpınıyor. Yağmacılar istikrarımızı bozmak için uğraşıyor. Terör örgütü PKK, Kılıçdaroğlu ile yol yürüyor, FETÖ Kılıçdaroğlu’na umut bağlıyor. Terörist Demirtaş, ‘Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim’ diyor. Kılıçdaroğlu’nun Ağrı ve Van mitingleri bölücülüğün meydan okumasına, terör sevenlerin intikam çığlıklarına sahne oldu.

İhanet ve rezalet ittifakına yeniden şahit olduk. Türklüğün Anayasa’dan çıkarılması demek, Türklüğe biçilen kefendir. Son Türk oğlu Türk yaşadığı sürece bu topraklardan Türk ve Türk milletini hiç kimse sökemez.

Bir terörist çıkıp demiş ki ’14 Mayıs’ta sistem de değişecek’, bir başka terörist, ‘Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan çekilmesini sağlayacağız’. The Economist dergisi muhalefetin iktidar olması halinde güney sınırında terör koridoru açılacağını, Türkiye’nin dış politikasının değişeceğini, S-400’ün çürümeye bırakılacağı iddia edilmiş. 7 düvel 14 Mayıs’ı bekliyor. Terörü aklamaya, arındırmaya niyetlenen bu melanet siyaseti mayın gibi yerleştiren ülkeler 14 Mayıs için hayal kuruyor. Ancak hevesleri boşuna, çabaları beyhude.

Zillet ittifakının tek yaptığı koltuk ve makam taksimidir. Tek bir projeleri yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle krizlere zamanında müdahale edilmiştir. Bunlar işbilmez, yol bilmez, erdem bilmez, ahlak bilmez; akıntıya karşı kürek çekmek nafiledir.

Türk ve Türkiye Yüzyılı’na hep birlikte ulaşacağız. Can pahasına da olsa Türkiye’mize sahip çıkacağız. Hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.”

Paylaşın

Çorum: Hüseyin Gazi Medresesi ve Tekkesi

Hüseyin Gazi Medresesi ve Tekkesi; Çorum’un Alaca İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezine 3 km. mesafedeki medrese ve tekkeye, şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yapıldığı tarih kesin olarak bilinmemekle birlikte XIII. yy’a ait (takriben 1220 I. Alaaddin Keykubat dönemi veya II. Kılıç Arslan dönemi 1155-1192 dönemi zikredilebilir) Selçuklu medresesi olduğu sanılıyor.

Birbirine geçme iki bölüm halinde düzenlenmiş bir yapıdır. Medreseye açılan portelin -dış kapının- iki tarafında bir insanın ayakta rahatça sığabileceği büyüklükte kuzey ve güney yönünden karşıdan birbirine bakar konumda nöbetçilerin giriş-çıkışları kontrol edebilmeleri için iki nöbetçi mahfili vardır.

Binanın doğusundaki portalden medresenin giriş Holü’ne geçirilir. Bu hol 3.30×4.35 m. boyutlarındadır ve portalin arka duvarı üzerinde görülen izlerden aslında tonozla örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Bunun kuzeyinde iki kademeli olarak dışarıya doğru çıkıntı yapan bir kanat bulunur. Bu kanatın köşeleri ve pencere söveleri muntazam kesme taştan yapılmış, doğu cephesindeki iki pencere sonradan moloz taşla doldurulmuştur.

Giriş holünün batı duvarındaki kesme taştan örülmüş, basit ve kemerli kapı medresenin avlusuna açılır. Avlunun iki yanında talebe hücreleri bulunur. Gerek binanın tabii döşeme seviyesinin bir metreden fazla toprakla dolu olması, gerekse üst yapının bütünüyle yıkılmış olması burada kazı yapılmadan plan şeması çıkartmağa imkan bırakmamıştır.

Duvardaki birkaç iz, bazı hacimlerin şekli ve ölçüsü hakkında ipuçları vermektedir. İç kapının arkasında bulunan tonoz başlangıcı, kapı ile avlu arasında bir eyvan olduğunu gösterir. Giriş eyvanının doğusunda mazgal pencereli bir oda, batısında ise testere dişi şeklinde konsollardan, aslında kubbeli olduğu anlaşılan küçük bir vestibülün gerisinde beşik tonozlu bir oda bulunur.

Avlunun doğusunda iki mazgal pencere daha vardır. Duvar kalıntıları burada iki büyücek oda bulunduğunu gösterir. Avlunun batısı binanın diğer kısımlarından daha harap durumdadır. Güney kısımda ise ortada bir eyvan vardır. Bunun batısında mazgal pencereli beşik tonozlu bir oda ile doğusunda iyi durumda bulunan yüksek bir türbe yer alır.

Türbenin kapısı avlu tarafındadır. Üzeri kornişli yarım daire kemerli kapının üstünde beyaz mermerden bir kitabe bulunmaktadır. Dört yanında birer yüksek pencere bulunan türbenin içi, basık çapraz tonozla örtülüdür. Yani dışarıda görülen kubbe yalancıdır, sonradan yapılmış olması mümkündür. Hüseyin Gazi Medresesi’nde bugün sanat eseri sayılabilecek tek elemanı portalidir. 480 m. genişliğindeki mermer portali basit bir bordür çerçeveler. Kapı nişi derin ve kemerli, altı sıra skalaktit dolguludur.

Skalaktitlerin altında, üzerinde yazı bulunmayan, siyah mermer bir kitabe levhası bulunur. Üzerinde ucu yukarıya kalkık bir kemer bulunan kapının sövesi bir sıra beyaz, bir sıra siyah mermerden geçmeli olarak yapılmıştır. Portalin yanlarında skalaktitli mihrabiyeler, kapı nişinin köşelerine ise süs kolonları konulmuştur. Bunlardan soldaki düşmüştür. Fakat sağdakinin bitkisel motiflerle süslü yüksek başlığıyla gövdesinin üst kısmı yerindedir.’ Medresenin ön yüzündeki kitâbede okunabildiği kadarıyla ‘Pilavhozzâde Ali Said Baba’nın asarı vakfiyesidir’ yazılıdır.

Hüseyin Gazi Türbesi ve medresesi ile ilgili veriler yeterli olmamasına rağmen araştırmalarımızda bulabildiğimiz doneler ilginç ve birbirinden farklılık göstermektedir: ‘Roma kaynaklarında Hüseyin Gazi’nin ölüm yeri olarak ‘Ameryum’u’ ‘Arap kaynaklarında Hüseyin Gazi’nin ölüm yeri olarak ‘Amoryum’ ‘Angora’ olarak gösterilmektedir.’
‘Sör Charles (Hüseyin Gazi Tekkesi) bu yeri kilise olarak tanımlarken’, ‘Haamilton (1837-38) seyahatinde bu yerin Selçuklu Tekkesi olduğunu ve ayrıca Konya Medresesi şeklinde planlandığını ifade etmektedir’

‘Hasluck ise Hüseyin Gazi’nin gerçek mezarının Alaca’da olduğunu ileri sürmektedir.’ ‘Şahmas Battal tarafından İslam yapılmış rahip olarak da anılmıştır. Şahmas’ın adı Alaca’da kendi adıyla korunmuş ancak bu tekkede Hüseyin Gazi’nin olduğu bildiriliyor’

Paylaşın

Çorum: Gerdek Kaya Mezarı

Gerdek Kaya Mezarı; Çorum’un Alaca İlçesinin 18 kilometre kuzeyinde, Camili Köyü (Gerdek Köyü) sınırları içerisinde yer almaktadır.

Gerdek Kaya Mezarı’na şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Yerleşimin doğusundaki kayaya oyulan üç sütunlu mezar, M.Ö. 2. yüzyıl Helenistik döneme tarihlenir. Gerdek Kaya Mezarı yakınlarında ayrıca, Alaca Vadisi’nin girişindeki su kanalları görülebilir.

Taşoda denilen kalıt üzerinde bir çeşit tahta benzer bir yapı mevcuttur. Bu kısım bir oturmaya ve aşağıdakilere seslenebilmeye imkân veren taht benzeri bir yapıdır. Bundan ötürü bu yapının söz konusu kavmin önde gelen bir şahsı için yapıldığı düşünülmektedir.

Paylaşın

Çorum: Baltacı Mehmet Paşa Çeşmesi

Baltacı Mehmet Paşa Çeşmesi; Çorum’un Osmancık İlçesi, Ulu Cami Mahallesi, Ulu Cami Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Baltacı Mehmet Paşa’nın sadrazamlığı sırasında 1705 yılında yaptırdığı dört çeşmeden biridir. Batıya bakan ön yüzünde beyaz mermerden, üç sütun üzerine 18 mısralık bir kitabesi vardır.

Osmanlı döneminde şehrin yetiştirdiği önemli bir şahsiyet de Baltacı Mehmet Paşa’dır. Osmancık’ ta 1659/60’da doğduğu kabul edilen Paşa, İstanbul’a Saray’a alınmış Saray içinde ve Taşra’da çeşitli görevlerde bulunmuş, kaptan-i deryalık makamından sonra 1704-6’da ilk kez, 1710-11’de ikinci kez sadrazamlık yapmıştır.

Sadrazamlığı döneminde 1711’de Prut Savaşı ve Antlaşması olmuş, 1712’de sürüldüğü Limmi Adasında ölmüştür (Anonim 1999: 154). tarihçiler tarafından kişiliği iyi huylu kabul edilerek mesleğinde başarılı bulunur.

Paşa, 18. yüzyıl başına kadar halkın genelde nehirden sağladığı suyla ihtiyacını karşıladığını düşünerek, kente borularla su getirtmiş ve bu suları farklı yerlere inşa ettirdiği dört çeşmeyle dağıtmıştır. Günümüze bu çeşmelerden sadece ikisi ulaşmıştır. Bu çeşmelerden birinin üzerindeki ortak kitabeye göre 1117 M./1705 M. tarihi dikkati çeker.

Sonuçta Osmancık, nehrin, ormanların ve pirinç tarlalarının yani doğasının güzelliğinin yanı sıra, yetiştirdiği önemli devlet ve din adamlarıyla da tarihte iz bırakan bir kent olmuştur. Bu özelliklerini geniş kitlelere duyurarak insanların gelip gezmesini, bir iç turizm yaratılmasını sağlamak görevi ise tüm Osmancıklılara ve kente ilgi duyan Osmancık kenti dostlarına düşmektedir.

Paylaşın

Çorum: Hacıhamza Kalesi

Hacıhamza Kalesi; Çorum’un Kargı İlçesi, Hacıhamza Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Belde merkezinde, yürüme mesafesindedir.

Kalenin içinde, cami, medrese, han ve hamamdan oluşan külliye mevcuttur. Kale duvarları moloz taştan yapılmış, taş aralarında harç kullanılmıştır.

Kale kapılarından günümüzde kuzeydeki kapı ayakta kalmıştır. Halk arasında Küçük Kapı olarak bilinen kapı, boyutları nedeniyle insanların geçişi amacıyla yapılmış olmalıdır.

Doğu kapısı yıkılmış olup, yerine evler yapılmış bulunmaktadır. Kale, yer yer yıkılmış, üzerlerine evler yapılmış olmasına rağmen varlığını bugüne kadar koruyabilmiştir.

Paylaşın

Çorum: Kunduzlu ve Kuşcaçimeni Yaylaları

Kunduzlu ve Kuşcaçimeni Yaylaları; Çorum’un Bayat İlçesi sınırları içerisinde ve ilçenin kuzeyinde dağlık Karatepe Mevkii’nde yer almaktadır.

Ulaşım özel araçların yanı sıra yaz aylarında Cumartesi ve Pazar günleri Belediye otobüsleri ile sağlanmaktadır. Yaylalara 3 alternatif yoldan ulaşmak mümkündür.

Yöre halkı yayla geleneğini bu yaylalarda sürdürmektedir. Özellikle Kuşcaçimeni yaylasında yaz aylarında kamp amaçlı çadırlar kurulmaktadır.

Zengin bitki örtüsü ile kaplı olan yaylalarda sarıçam, karaçam ve köknar ağaçları dikkati çekmektedir. Çorum’da bol su kaynakları ve bozulmamış doğa yapısı ile yayla turizmine elverişli alanların başında gelir.

 

Paylaşın

Çorum: Osmancık, İmaret Camii

İmaret Camii; Çorum’un Osmancık İlçesi, Güney Mahallesi, 1. Nolu Okul Sokak üzerinde yer almaktadır.

İlçe merkezindeki camii, yürüme mesafesindedir.

Osmancık İmaret Cami 1431 tarihinde II. Murat’ın başvezirlerinden Koca Mehmet Paşa tarafından imaret olarak yaptırılmıştır. Erken Osmanlı Dönemi karakteristik yapılarından zaviyeli camilerin planını yansıtmaktadır.

Paylaşın

Çorum: Elvan Çelebi Camii ve Türbesi

Elvan Çelebi Camii ve Türbesi; Çorum’un Mecitözü İlçesine bağlı Elvançelebi Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Mecitözü İlçe Merkezi’nden hareket eden Elvançelebi Köyü toplu taşıma araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Elvan Çelebi Cami ve Türbesi geniş bir bahçe içinde, birbirine bitişik ve kaynaşmış üç unsurdan meydana gelmektedir.

Yapı, orta kubbe ve şadırvanı, yan eyvanları ile tipik Türk yapısı özelliklerini göstermektedir. Yapının cami kısmındaki kitabeden 1282, türbe üzerindeki kitabeden ise 1307 tarihleri çıkarılmıştır.

Elvan Çelebi; On dördüncü asırda yaşamış Anadolu velilerindendir. Adı, Elvan b.Ali’dir. Babası meşhur şair, tarihçi Âşık Paşa’dır. Doğum ve vefat tarihleri tespit edilememiştir.

Babası Âşık Paşa, Kırşehir’de yaşayıp, orada vefat ettiğinden, Elvan Çelebi’nin Kırşehir’de doğduğu söylenmiştir.

 

Paylaşın

Çorum: Veli Paşa Hanı

Veli Paşa Hanı; Çaorum’un Merkez İlçesi, Çepni Mahallesi, İnönü Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Veli Paşa Hanı, Yozgat Beylerinden Veli Paşa tarafından yaptırılmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde 2 Muharrem 1283 (1867) ve 23 Muharrem 1303 (1887) tarihli vakfiyelerde hanın yeri ve çevresi tarif edilerek vakıf akrarı atlatılmıştır.

1303 tarifli vakfiyelerde belirtilen akrar 1914 yılında tamamen yanmış, şimdiki han ve müştemilatı vakıfın torunu ve aynı zamanda mütevellisi Şevket bey tarafından eskiye uyularak 1915-16 yıllarında yaptırılmıştır.

Velipaşa Hanı, 1000 m2 lik bir alanı kapsamakta olup, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Sadece ön cepheye bakan köşk bölümü üç katlıdır. Gerek planı ve gerekse mimarı açıdan Osmanlı Dönemi hanlarına örnek teşkil eden han, ahşap ve kargir malzeme kullanılarak yapılmıştır.

Uzun yıllar otel olarak işletilen handa, 1982 yılında çizilen rölöve projesine göre alt kattaki taş avlu etrafında at arabalarının bağlandığı bölüm, depolar ve kahvehaneler bulunmaktaydı. Avlunun iki başındaki ahşap merdivenlerle üst kata çıkılmakta olup, üst katta 35 tane han odası yer almaktaydı.

 

Paylaşın