‘Gizemli Virüs’ Can Almaya Devam Ediyor

Amerikalı sağlık yetkilileri, çocuklarda kökeni bilinmeyen ve 5’i ölümle sonuçlanan 109 ağır sarılık (hepatit) vakasını araştırdıklarını bildirdi. Ülke genelinde doktorlara karaciğer hastalığı vakalarına karşı dikkatli olmaları çağrısı yapılan uyarı bülteni de güncellendi.

ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri’nde (CDC) bulaşıcı hastalıklar dairesi müdür yardımcısı Dr. Jay Butler telefon konferans yöntemi üzerinden yaptığı açıklamada, vakaların son 7 ayda 25 eyalet ve bölgede tespit edildiğini belirtti.

Çocuklardan 14’ünün karaciğer nakline ihtiyaç duyduğu bilgisi verildi.

Butler, sarılık teşhisi konulan 109 çocuktan yarısı civarının, yaygın gribe neden olan adenovirüsle de enfekte olduğunu ancak dairenin hastalığın tam nedenini hala araştırdığını kaydetti.

Jay Butler, bu türden adenovirüsle bağlantılı sarılığın neredeyse tamamen bağışıklık yetersizliği olan çocuklarda görüldüğünü ancak CDC’ye ilk rapor edilen vakaların birçoğunda bağışıklık yetersizliği koşullarının bulunmadığını söyledi.

Butler, vaka tespit edilen çocukların çok büyük bir çoğunluğunun Kovid aşısı olma kriterini karşılamadığını, ancak bu durumun “vakalarla bağlantısız göründüğünü” ifade etti.

CDC, Kovid enfeksiyonunun ya da diğer patojenler, ilaçlar ve hayvanlarla temasın bir rol oynayıp oynamadığını da inceliyor.

ABD ve Avrupa’da, karaciğer enflamasyonuna yol açan sarılık vakalarının çocuklar arasında gizemli bir şekilde artması yetkilileri alarma geçirmiş, bu durum dünya genelinde sağlık yetkililerini bu artışın nedenlerini araştırmaya itmişti.

Dünya Sağlık Örgütü bu hafta içerisinde yaptığı açıklamada, 20’nin üzerinde ülkeden en az 228 olası vakaya ilişkin rapor aldığını, ek 50 vakanın da inceleme altında olduğunu bildirmişti.

Paylaşın

Kovid 19 Çocuklarda Astımı Kötüleştiriyor

ABD’de yapılan bir araştımada koronavirüs enfeksiyonunun çocuklarda astımı kötüleştirdiği kaydedildi. Uzmanlar, pandeminin ilk yılında virüs için PCR testi olan astımlı yaklaşık 62 bin ABD’li çocuk üzerinde yaptığı çalışmada onların 7.700’ünün pozitif çıktığını belirtti. 

Araştırmacılar, hastalıktan sonraki altı ay boyunca, enfekte çocukların astım için hastaneye gelişleri, hastaneye yatışları, steroid tedavileri gibi verileri inceledi.

California’daki Orange County Çocuk Sağlığı’ndan Dr. Christine Chou, Kovid 19 testi negatif çıkan çocukların “altı ay boyunca astım kontrolünü iyileştirdiğini, bunun da daha az acil servis ziyareti ve astım nedeniyle hastaneye yatış; daha az astım tedavisi anlamına geldiğini” söyledi.

Journal of Allergy and Clinical Immunology’de yayınlanan yazıda, pandeminin erken döneminde astım kontrolünde iyileşme olduğunu gösteren daha önceki çalışmaların sonuçlarının, ‘karantina önlemlerinden’ kaynaklı olabileceği kaydedildi.

Chou, pandeminin ilk yılında astımlı çocukların iyi performans gösterdiğine dair genel izlenime rağmen, yeni çalışmanın “Kovid’in çocukların astımı üzerinde daha uzun süreli zararı” olduğunu gösterdiğinin altını çizdi.

“Enfeksiyondan sonra takviye aşının etkisi daha az”

Yeni verilere göre, “daha önce koronavirüs bulaşmış kişiler arasında, Pfizer/BioNTech veya Moderna’dan üçüncü doz Kovid 19 aşısının, Omicron varyantına karşı korumayı artırmayabileceği” belirtildi.

Araştırmacılar, Kasım 2021’den Ocak 2022’ye kadar Connecticut’ta Kovid için test edilen 10.676’sı Omicron enfeksiyonlu yaklaşık 130 bin kişi üzerinde çalıştı.

MedRxiv’de yayınlanan bir rapora göre, kabaca yüzde 6 ila yüzde 8’ine koronavirüsün önceki varyantları bulaşmıştı. İki doz Kovid 19 aşısı, daha önce enfeksiyonu olan kişilerde Omicron’a karşı korunmaya yardımcı oldu; ancak Yale Üniversitesi’nden Margaret Lind, “Bu grupta üçüncü bir takviye dozu almanın ek bir faydasını tespit etmedik” dedi.

İnsanların daha önce enfeksiyon geçirip geçirmediklerine bakılmaksızın iki doz Kovid 19 aşısı olması gerektiğini belirten Lind, “Daha önce enfeksiyonu olmayan kişilere bir destek dozu almalı. Önceden enfeksiyon olan kişiler, özellikle yaşamı tehdit eden komplikasyonlar açısından yüksek risk grubundaysa, bir ek doz düşünmeli” dedi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Kovid 19’un Çocuklardaki Sağlık Sorunlarının Sebebi Belirlendi

Yeni tip koronavirüs (Kovid 19) salgının ortaya çıktığı ilk haftalarda çocuklarda virüse karşı oluşan bazı nadir ve ağır tepkiler bilim insanlarını ve ebeveynleri endişelendirmişti. Bilim insanları bu tepkilerin sebebini ortaya çıkardı.

Akciğer hastalığı, kan pıhtılaşması ve kalp iltihabı gibi ciddi sağlık sorunlarını tetikleyen bu tepkiler o dönemde  koronavirüsün çocuklar üzerindeki etkileri konusunda endişeleri arttırmıştı.

Amerika Birleşik Devletleri ve çeşitli Avrupa ülkelerinde onlarca çocuğun ölümüne yol açan bu enfeksiyonun Kawasaki hastalığına benzer belirtiler gösterdiği açıklanmış ve PIMS (Pediatrik Multisistem Enflamatuar Sendromu) olarak adlandırılmıştı.

Çoklu enflamatuar sendromu oluşan Kovid 19 hastası çocuklarda genellikle ateş, karın ağrısı, kusma, deride döküntü ya da konjoktivit gibi belirtiler görülüyor. Akut solunum yetersizliği görülen çocuklarda ise akciğerler kandaki oksijen yetersizliğinden dolayı zarar görebiliyor.

Salgının başlamasından iki yıl sonra Avustralya’daki bilim insanları çocuklarda nadir görülen ancak ölümcül olabilen akut enflamatuar tepkinin sebebini ortaya çıkardı. Melbourne’deki Murdoch Çocuk Araştırma Enstitüsü’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmaya göre bu tepkinin altında yatan sebebin proteinler olduğu anlaşıldı.

Bu proteinlerin tespiti ileride teşhis ve tedaviye önayak olabilir

Çalışmada Kovid 19’a yakalandıktan sonra çoklu sistem enflamatuar sendromu ya da akut solunum yetersizliğinden etkilenen 33 çocuktan kan örnekleri alındı ve kan örnekleri sağlıklı 20 çocuktan alınan kan örnekleriyle karşılaştırıldı.

Kandaki proteinlerin incelendiği araştırma sonucunda bu sendromlardan etkilenen çocukların kanında sağlıklı çocuklarda görülmeyen spesifik bir proteine rastlandı. Araştırma Kovid 19’a yakalanan ve bu ciddi sendromların geliştiği çocuklarda spesifik bir kan phtılaşma ve bağışıklık proteini ortaya çıkaran ilk çalışma oldu.

Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmada çoklu sistem enflamatuar sendromuna özel 85 ve akut solunum yetersizliğine bağlı 52 protein tespit edildi. Bu proteinlerin tespitinin teşhis ve ağır Kovid 19 hastalığı geçiren çocuklarda hedefli tedavi için önayak olabileceği belirtiliyor.

Halen çocuklar, bağışlanan kandaki intravenöz imünglobulin ile tedavi ediliyor. Bu kalp ltihaplanması olasılığını dörtte birden 20’de bire düşürüyor. Kalplerinde değişim oluşan çocukların genellikle büyüdüklerinde bu sorunun kendiliğinden ortadan kalktığı görülüyor.

Salgın süresince Kovid 19 dolayısıyla çocukların yüzde 1,7’si hastanede yoğum bakım servisine yatırıldı. Çocukların büyük çoğunluğu ise hastalığı ya hafif belirtilerle ya da belirtisiz şekilde atlattı.

Araştırmanın yapıldığı Avustralya’da sendromların oluştuğu çocuk sayısının azlığı sebebiyle Fransa’daki Necker Üniversite Hastanesi’ndeki Kovid 19′ hastası olan ve sendromlar nedeniyle tedavi gören çocuklardan alınan kan örnekleri araştırma için gönderildi.

Paylaşın

Çocuklarda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), okul çağındaki çocukların yaklaşık yüzde 3-7’sini etkilediği düşünülen psikolojik bir durumdur. Araştırmalar, erkeklerin DEHB olma olasılığının kızlara göre üç kat daha fazla olduğunu göstermiştir.

Haber Merkezi / Kızların semptomları genellikle belirsizdir ve bu nedenle tanımlanması daha zordur, ancak bu farkın aynı zamanda tanı ölçütlerinin yetersiz kullanımından ve erkeklerin DEHB’ye sahip olma olasılığının daha yüksek olduğu beklentisinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Çocuklarda DEHB belirtileri ve özellikleri

Çocuklarda DEHB belirtileri iki kategoride gruplandırılır.

Dikkatsizlik

  • Kolayca dikkati dağılan
  • Konuşulduğunda dinlemeyen
  • Verilen talimatları takip etmeyen
  • Hatalar yapan
  • Verilen görevlere dikkat etmede zorluk çekme
  • Zihinsel çaba gerektiren görevlerden kaçınma isteği
  • Unutkanlık
  • Aktiviteleri ve görevleri organize etmede zorluk çekme

Hiperaktivite ve dürtüsellik

  • Çoğu zaman oturduğu yerde kıpırdanma
  • Sırasını beklemekte zorluk çekme
  • Bir soru tam olarak sorulmadan önce yanıtı ağzından kaçırma
  • Başkalarını rahatsız etme
  • Çoğu zaman oturması istendiğinde kalkma
  • Aşırı konuşma
  • Aktivitelere sessizce katılmada zorluk çekme

DEHB Nasıl Teşhis Edilir?

Bir psikolog veya psikiyatrist, çocuğun semptomlarını gözden geçirecektir. 16 yaşından küçük bir çocuğa DEHB tanısı konabilmesi için en az altı dikkat eksikliği ve/veya hiperaktif/dürtüsellik belirtisinin olması, bunların gelişim düzeyine uygun olmaması ve en az altı aydır var olması gerekir.

DEHB tanısı koymak için bu semptomlara ek olarak aşağıdaki kriterlerin de karşılanması gerekir:

  • Ev ve okul gibi iki veya daha fazla ortamda semptomların bir kısmı gösterilmelidir
  • Belirtiler çocuğun yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemelidir
  • 12 yaşından önce hiperaktif-dürtüsel veya dikkatsizlik semptomlarının bir kısmı yaşanmalıdır.

Mevcut semptomların kombinasyonuna bağlı olarak, çocuklara DEHB’nin üç tanımından birinin teşhisi konur.

Birleşik tanımı; Dikkatsizlik ve hiperaktivite-dürtüsellik kriterleri karşılanıyorsa.

Ağırlıklı olarak dikkatsiz tanımı; Dikkatsizlik kriteri karşılanıyorsa, ancak hiperaktivite-dürtüsellik karşılanmıyorsa.

Ağırlıklı olarak Hiperaktif/Dürtüsel tanımı; Hiperaktivite-dürtüsellik kriteri karşılanıyor ancak dikkat eksikliği karşılanmıyorsa.

DEHB’nin Nedenleri

Araştırmalar, DEHB’nin bir dizi genetik, genetik olmayan ve çevresel nedenini ortaya koymuştur.

  • Nörotransmitterlerin rolü
  • Nörolojik farklılıklar
  • Travmatik beyin hasarı
  • Genetik

DEHB’in tedavisi

Belirtileri uygun şekilde yönetmeye yardımcı olmayı amaçlayan davranış terapisi ve ilaç tedavisi de dahil olmak üzere bir dizi tedavi seçeneği vardır ve DEHB’li kişilerin yüksek bir yaşam kalitesi sürdürmelerini sağlar.

DEHB bir Öğrenme Bozukluğu mu?

DEHB bir öğrenme güçlüğü olarak sınıflandırılmaz. Ancak araştırmalar, DEHB’li çocukların yaklaşık yüzde 20-30’unun aynı zamanda bir öğrenme güçlüğü teşhisi konacağını göstermiştir.

Ayrıca, akademik başarı ile DEHB arasındaki ilişki, hiperaktif-dürtüsel belirtilerin varlığından daha az, dikkat eksikliğinden daha fazla yönlendirilmektedir. Araştırmalar, hem DEHB hem de öğrenme güçlüğünün, akademik zorluklara atfedilebilecek işlem hızı ve çalışma belleğindeki eksiklikleri paylaştığını göstermiştir.

DEHB ile öğrenme güçlüğü ve bunların eğitim üzerindeki etkileri arasında benzerlikler olmasına rağmen, DEHB bir öğrenme güçlüğü değil, nörogelişimsel bir bozukluk olarak sınıflandırılır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Hamile Kalmanın Zor Olmasının Beş Nedeni

Çocuk sahibi olmaya çalışmak, her çift için zorlu bir sınav dönemi gibidir. Mutlu haberi duymak için bazıları birkaç ay, bazıları ise yıllarca beklemek zorunda kalır. İster aylarca ister yıllarca, bekleme süresi herkes için zordur. Ancak rutinlerde yapılacak bazı değişiklikler hamile kalma süresini kısaltabilir.

Haber Merkezi / Bu doğru. Doğurganlık, yaşam tarzı, yeme alışkanlıkları ve diğer faaliyetler gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Rutinde bazı olumlu değişiklikler yaparak hamile kalma şansı kolayca artırılabilir. İşte hamile kalmayı zorlaştıran 5 şey ve çözümü;

Stres

Akut stres, birçok sağlık sorununa yol açabilir ve doğurganlığı da etkileyebilir. Fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde ciddi etkisi olabilir ve bu da hamile kalma şansını azaltabilir. Sağlıklı bir hamilelik için beden ve zihin uyum içinde olmalıdır. Akut stresle uğraşırken hamile kalınsa bile, çocuğun sağlığını etkileyebilir.

Uykusuzluk

Huzurlu bir uyku sadece kendini yenilemek için değil, aynı zamanda sakin ve stressiz kalmak için de gereklidir. Düzensiz uyku, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir ve ayrıca doğurganlık düzeyini de azaltabilir. Uykusuzluk ayrıca bağışıklık seviyeni düşürür ve enfeksiyon riskini artırır. Erkeklerde uykusuzluk sperm sayısını azaltabilir ve kadınlarda adet gecikmesine neden olabilir.

Fazla kilo

Fazla kilolu ve obez kadınlar için hamile kalmak biraz daha zor olabilir. Çünkü vücuttaki fazla yağ, düzensiz dönemler veya uygun olmayan yumurtlama gibi sorunlara yol açabilir. Her iki durumda da doğurganlık azalabilir ve bu da hamile kalmada zorluğa neden olabilir. Aynı şey aşırı zayıf kadınlar içinde geçerlidir.

Düzensiz adet döngüsü

Düzensiz adet döngüsüne sahip olmanın birçok nedeni vardır; hormonal koşullar, aşırı kilo veya stres gibi. Sabit bir adet döngüsünün olmaması, yumurtlama döneminin hesaplanmasını zorlaştırabilir. Bu nedenle, tüm ay boyunca denense bile, hamile kalma şansı çok azdır.

Farkı sağlık nedenleri

Uzun süre hamile kalınmaya çalışılıyorsa ve hamile kalınamıyorsa, bir doktora danışılmalı. Aslında, bebek planlarken yapılması gereken ilk şey doktorlara danışmaktır.

Paylaşın

Çocuklardaki Gizemli Virüs Küresel Salgın Şüphesi Uyandırıyor

İlk olarak İngiltere’de görülen ve daha sonra 11 ülkeye yayılan gizemli hepatit virüsünün oluşum nedeninin saptanamaması yeni bir küresel salgın endişesini tetikliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) nedeni belirsiz hepatit virüsünün şimdiye kadar en az 169 çocuğa bulaştığını ve bir kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Hepatit virüsünün genellikle 1 ay ile 16 yaş aralığındaki çocuklarda görüldüğü, virüsün şiddetli etkileri nedeniyle karaciğeri iflas eden 17 çocuğa karaciğer nakli yapıldığı kaydedildi. Virüsün genel belirtilerinin karın ağrısı, ishal ve kusma olduğu, çoğu vakada yüksek ateş görülmediği belirtildi. Vakaların hiçbirinde bilinen hepatit virüsleri olan hepatit A, B, C, D ve E’ye rastlanmaması dikkat çekti.

Kovid 19 ve adenovirüs ile bağlantılı olma ihtimali var mı?

Vakaların görüldüğü ülkelerdeki bilim insanları gizemli hepatitin Kovid 19 ve üst solunum yolunu etkileyen adenovirüs ile bağlantısı ihtimali üzerinde duruyor. Adenovirüsler, genellikle soğuk algınlığı, kusma ve ishal gibi bir dizi yaygın hastalığa neden olan bir tür virüs.

DSÖ’nün verilerine göre şimdiye kadarki vakaların 74’ünde adenovirüs, 20’sinde Kovid 19, 19 vakada ise hem adenovirüs hem Kovid 19’a rastlandı. DSÖ, hepatit virüsünün Kovid 19 ve adenovirüs bağlantısı ihtimalinin netlik kazanması için vakalardan alınan örnekleri laboratuvarda inceliyor. Şimdiye kadar vakalarda bu iki virüse dair doğrudan bir bağlantı tespit edilemedi.

“Çocuklarda adenovirüs kaynaklı hepatit görülmesi alışılmadık bir durum”

Uzmanlar açıklanamayan hastalığın olası sebeplerinden birinin adenovirüsle bağlantılı olabileceği tezi üzerinde duruyor. İngiltere’deki Sağlık Güvenliği Kurumu’ndan yetkililer Kovid 19 da dahil diğer enfeskiyonlar ve çevresel faktörleri de değerlendirdiklerinin altını çiziyor.

Uzmanların bir kısmı ise Kovid 19’a karşı uygulanan karantina süresince çocukların virüslerle temasının azalması sonucu bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı ve bu nedenle normalde görülenden daha şiddetli belirtiler gösterdiği ihtimalini değerlendiriyor.

İngiltere’de yayınlanan inews gazetesine konuşan Birmingham Üniversitesi Karaciğer ve Gastrointestinal Araştırma Merkezi’nde viral bağışıklık üzerine çalışan Doç Dr Zania Stamataki hepatit olarak bilinen adenovirüs kaynaklı karaciğer iltihaplanlamasının bağışıklık yetersizliği bulunmayan gençlerde görülmesinin alışılmadık bir durum olduğuna dikkat çekti.

Stamataki “Çocuklarda aniden hepatit salgının ortaya çıkması olağan dışı ve endişe verici. Eğer sorumlusu adenovirüs ise bu bağışıklık sistemi gelişmemiş çocuklarda karaciğer rahatsızlığına neden olan yeni bir tür adenvirüs varyantı olabilir, ama bundan emin olmamız lazım” diye konuştu. Dr Stamataki adenovirüsün çocuklardaki hepatitlerin sebebi olduğunun anlaşılması halinde adenoviral enfeksiyonları ağırlaştıracak diğer enfeksiyon ve çevresel faktörlere de bakılması gerektiğinin altını çizdi.

Hijyen kurallarına dikkat

Uzmanlar el yıkama başta olmak üzere genel hijyen ve temizlik kurallarına özellikle çocuklarda daha fazla dikkat edilmesi konusunda uyarırken, ebeveynlere hepatit ya da sarılık hastalığının belirtileri konusunda bilgi sahibi olunması ve endişelenmeleri halinde derhal sağlık kurumlarıyla temasa geçilmesi uyarısında bulunuyor.

DSÖ’ye göre ilk olarak 5 Nisan’da İskoçya’da 10 yaş altı 10 çocukta tespit edilen hepatit virüsü, 8 Nisan’da İngiltere genelinde yayılarak 64 çocuğa daha bulaştı. Hepatit vakaları daha sonra bazı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere İsrail ve ABD’ye de yayıldı. 21 Nisan itibarıyla DSÖ’ye İngiltere’den 114, İspanya’dan 13, İsrail’den 12, ABD’den dokuz, Danimarka’dan altı, İrlanda’dan iki, Hollanda ve İtalya’dan dörder, Norveç ile Fransa’dan ikişer ve Belçika’dan bir hepatit vakası rapor edildi.

(Kaynak: Euronews)

Paylaşın

Bebekler Ve Çocuklar İçin Duyusal Uyarılmanın Önemi

Çocuklar, doğru zamanda, uygun nitelikte ve sürede duyusal uyarıma ihtiyaç duyarlar. Çocuklara yeterli duyusal uyarının sağlanamaması, onları yüksek gelişimsel ve bilişsel gecikme riskine sokar. Bunun yetimhanelerde büyüyen küçük bebeklerde ve erken doğmuş bebeklerde kaydedildiği bilinmektedir.

Haber Merkezi / Böyle bir duyusal yol, normal büyüme ve gelişmeyi kolaylaştıran dokunmadır. Solucanlar ve sıçanlardan insanlara kadar her türün yavruları, tamamlayıcı dokunuşa olumlu tepkiler gösterir.

Özellikle erken yaşlarda bu tür bir uyarıdan yoksun bırakılan çocuklarda, büyüme normalleşmesini ve çoklu duyusal uyaranlara verilen yanıtın düzeyini artırmak için dokunma ve diğer duyuları uyarmanın en iyi yollarına yönelik araştırmalar halen devam etmektedir.

Çoklu duyu entegrasyonu artık çocukların gelişiminde son derece önemli olarak kabul edilmektedir. Edinilmiş gibi görünüyor, büyüme ile olgunlaşıyor ve geç çocuklukta doruğa çıkıyor, ancak önceki deneyim düzeyine bağlı olarak birçok varyasyonla.

Nörogelişimsel bozuklukları olan çocuklar çoğu zaman çoklu duyusal modalitelerin entegrasyonunu bozar ve bu nedenle onları doğru şekilde algılamak ve yorumlamak için eğitilmelidir.

Dokunsal stimülasyon eksikliği

Tek başına, anne bakımı altında büyütülen sıçan yavruları ve izole olarak yetiştirilen ancak kısa süreli okşama seansları ile değiştirilen deneyler, anne sıçan tarafından yalama şeklini alan dokunsal uyarıdan yoksun bırakmanın, yoksun bırakılan yavrularda davranış sapmalarına neden olduğunu gösterdi. yetişkin olduktan sonra bile.

Üstelik bu yavrular kendileri anne olduklarında, kendi yavrularına karşı tam bir annelik davranışı gösterememişlerdir. Bu, ilk birkaç hafta küvözde tutulan erken doğmuş bebeklerde görülmüştür, çünkü genellikle dokunmadan yoksundurlar, ancak seslere ve ışıklara maruz kalırlar, ancak bunları her zaman kaynakla ilişkilendiremezler.

Bu, çocukları büyüdükçe sosyal ve çevresel ipuçlarına yanıt vermede geri bırakabilir. Öte yandan, bir bebeğin bakıcının göğsüne karşı ten tene bir taşıyıcı içinde, günde en az bir saat ve toplam en az iki hafta süreyle yalnızca bebek bezi giyerek taşındığı “kanguru bakımı”. , hem zihinsel hem de fiziksel değerlendirmede tutarlı bir şekilde iyileştirilmiş puanlar ürettiği ve ardından aylarca devam ettiği gösterilmiştir.

Beyin gelişimi ve duyusal uyarım

Bu nedenle mekanik duyusal uyarım, bir bebeğin gelişiminde çok önemlidir. Aslında, erken yaşlarda bu tür duyusal uyarılardan yoksun olan bir bireyde olumsuz etkileri tersine çevirmek zordur.

Araştırmalar, yenidoğanın beyninin her saniye 2-3 milyon sinaps geliştirdiğini göstermiştir. Bu sinapslar, duyusal mesajların beyne ulaşması için rota oluşturur. Ne kadar çok sinaps kullanılırsa, bunlar o kadar çabuk kalıcı hale gelir.

Kullanılmazsa, sinapslar ölebilir ve budama olarak bilinen bir fenomene yol açabilir. Budama, sonuç olarak, işlevsel olmayan yolları keserek aşırı bilgi yüklemesini önler.

Birlikte ele alındığında, duyusal uyarım beyinde duyusal yollar geliştirmek ve böylece normal gelişimi desteklemek için hayati önem taşır. Bu uyarı aynı zamanda çocuğun dünyayı öğrenmesine ve diğer insanlarla iletişim kurmasına ve ek oluşturmasına yardımcı olur.

Normal anne uyarımı

Çoğu durumda, bir anne ve bebeği arasındaki günlük etkileşimler, çoğunlukla dokunma olmak üzere temel duyuların uyarılmasına, aynı zamanda eklemlerin, işitmenin, görmenin ve dengenin uyarılmasına neden olur.

Araştırmaya dayalı kanıtlara göre, en uyarıcı olarak bulunan günlük aktivite, bebekle oynarken, taşırken, banyo yaparken ve bebek bezini/kıyafetini değiştirirken diğer mekanik duyusal uyarı kaynaklarıdır.

Emzik veya başka bir nesneyi emmek de erken doğmuş bebeklerde büyümeyi ve olgunlaşmayı desteklemek açısından faydalıdır. Bu tür emme aktivitesinin vagus siniri yoluyla gastrointestinal endokrin sekresyonlarını etkilediği ve dolayısıyla insülin salınımını artırabileceği, gastrointestinal motiliteyi ve fonksiyonel olgunlaşmayı uyarabileceği görülmektedir. Anne ayrıca bağırsak endokrin sisteminin aktivasyonu ve iyileştirilmiş enerji alımı ile bundan faydalanır.

Dakika dakika karşılaştırıldığında, araştırmalar en heyecan verici aktivitenin bebekle oynamak olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, anneler ve bebekler arasında her aktivitede meydana gelen uyarı miktarını etkileyen bireysel farklılıklar vardır. Bu nedenle, bir tedavi programı planlanırken her bebeğin evde en iyi şekilde uyarılmasını sağlamak için bireysel danışmanlık verilmelidir.

Duyusal olgunlaşma sırası

Diğer bir bulgu, tüm duyu sistemlerinin aynı anda değil, değişmeyen belirli bir sırayla olgunlaşmasıdır.

Bu sıralama dokunsal > vestibüler > kimyasal > işitsel > görseldir. Böylece bebeğin doğum anında çok farklı seviyelerde çalışan beş duyusu vardır.

Fetus, anne yürürken, gülerken, konuşurken, egzersiz yaparken, banyo yaparken vb. hissetmek de dahil olmak üzere, doğum anında çok fazla dokunsal ve vestibüler sistem duyumları deneyimi geliştirmiştir. Bu farklı duygulara genellikle işitsel ipuçları ve artan kalp atışı, rahim kasılmaları ve havluyu kurularken dokunma hissi gibi fizyolojik farklılıklar eşlik eder.

Ancak işitsel sistem çok daha sonra gelişir. Bu nedenle, bebeğin çeşitli duyusal modaliteleri nasıl aldığını bilmek, aktivitelerin nasıl planlandığıyla çok ilgilidir.

Bebeklerde duyusal stimülasyon hakkında ipuçları

Bebeklerde çoklu duyuların uyarılmasını teşvik etmenin bazı yolları şunlardır:

  • Çeşitli dokulu nesnelerin tanıtılması
  • Uygun sıcaklıkta suda oynamak
  • Bebeği yüz seviyesinde tutmak veya bebeğin bakıcının yüzünü görebileceği bir yere uzanmak
  • Sessizce dinleyerek evin dışında vakit geçirmek
  • Temiz nesneleri emmek
  • Çocuğa uygun müzik çalmak
  • Bir duvardaki vantilatör kanatları, yapraklar, dallar veya gölgeler gibi hareketli nesneleri izlemek
  • Bebeğin zıpladığını ve tekrar yukarı çıktığını görebileceği zıplayan toplar
  • Çıngıraklar ve diğer renkli ve hareketli oyuncaklar veya nesneler (hafif olmalı ve keskin kenarları olmamalıdır)
  • Farklı tat ve dokulara sahip yiyecekler
  • Yeni yürümeye başlayan çocuklar için boyama, boyama, damgalama ve diğer sanat etkinlikleri
  • Yiyecekler, çiçekler (polen alerjisi yoksa) ve çimen gibi çeşitli güvenli maddeleri koklamak
  • Çeşitli şeffaf renkli nesnelere bakmak

Bu aktivitelerin her biri sırasında bebek gözetim altında tutulmalıdır. Ayrıca, tüm nesneler temiz olmalı ve çocuğu boğmamalı veya boğmamalıdır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Pasif Sigara İçmenin Çocuk Sağlığına Etkileri

Pasif içicilik, yanan bir sigaranın ucundan yayılan yan dumanın, sigara içen kişinin yakınından soluduğu dumanla birlikte solunması için kullanılan terimdir. Bu duman, en az 70’i kanserojen olan 7.000’den fazla zararlı kimyasal içerir.

Haber Merkezi / Yan akım dumanı, ana dumandan 10 kat daha fazla toksin içerir. Bir tahmine göre, ebeveynleri sigara içen çocuklar, kendileri yılda 60-150 sigara içmiş gibi nikotine maruz kalıyor.

Bir sigaradan çıkan yan dumanın yaklaşık %85’i ikinci el duman (SHS) olarak solunur. SHS’ye maruz kalmayla ilgili endişe verici şey, her yıl 600.000 erken ölüme neden olması ve hiçbir şekilde güvenli SHS maruziyetinin olmamasıdır.

Çocuklarda SHS’nin neden olduğu sağlık sorunlarının sayısı fazladır ve şunları içerir:

Kronik ve akut solunum yolu wnfeksiyonları

Solunum yolu enfeksiyonları (zatürre ve bronşit) gibi çocukluk çağı enfeksiyonlarının şiddeti ve sıklığı, muhtemelen SHS’nin solunum yollarını tahriş etmesi ve alevlendirmesi ve akciğerlerdeki bağışıklık hücrelerinin işlevlerini bozması nedeniyle %60’a kadar çıkmaktadır. Ebeveynlerden biri veya her ikisi sigara içiyorsa solunum yolu hastalığı riski %60-70, diğer aile üyelerinden biri sigara içiyorsa %30 artar.

Astım atakları

Astımlı bir çocuk %20 daha yüksek akut alevlenme riski altındadır ve daha sık ve şiddetli ataklar geçirir, acil servise daha fazla ziyareti ve artan ilaç kullanımını ve ayrıca ebeveynlerden biri veya her ikisi de sigara içiyorsa entübasyon ihtiyacının artmasını gerektirir. 5 ila 7 yaş arasındaki astımlı çocukların yaklaşık %21’inin en az bir sigara içen ebeveyni ve özellikle sigara içen annesi vardır.

Orta kulak iltihabı

Tekrarlayan kulak enfeksiyonları (otitis media) riski belki de %50 artar, çünkü SHS, siliaların felci yoluyla östaki borusunun işlev bozukluğuna yol açarak, mukosiliyer klirensin azalmasına, mukozal şişmenin artmasına ve adenoidlerin hiperplazisine yol açar; bunların tümü Üst solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlık.

Pulmoner fonksiyon

Bozulmuş akciğer fonksiyonu, çocuklukta tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluşur ve SHS’ye rahim içinde maruz kalınması olasıdır.

Nörogelişimsel anomaliler ve eksiklikler

SHS’ye maruz kalan çocuklar şunları gösterir:

  • Yarık damakta %60-100 oranında artış
  • Nöro-davranışsal eksikliklerin artan insidansı
    • Anne karnındayken SHS’ye maruz kalan çocuklar , bilişsel, dilsel, algısal ve merkezi işitsel yeteneğin çeşitli belirteçlerinde daha düşük performans gösterdi.
    • SHS’ye maruz kalan 6 ila 16 yaş arasındaki çocuklarda okuma ve matematik becerileri daha yavaştı.
    • Doğumdan önce ve sonra SHS’ye maruz kalan tüm çocuklar 10 yaşına kadar davranış sorunları ve/veya hiperaktivite gösterdiler.

Çocukluk kanserleri

Babası sigara içen çocuklarda risk daha fazladır.

  • Beyin tümörleri (% 22),
  • Lenfoma (%200 oranında),
  • Akut miyeloid lösemi (%280) ve
  • Akut lenfoblastik lösemi (%32 oranında).

Ani Bebek Ölümü Sendromu (SIDS)

Bu, bir bebeğin yaşamın ilk yılında belirgin bir sebep olmaksızın ani beklenmedik ölümü anlamına gelir. Anne-babası sigara içen çocuklarda görülme sıklığı %94 daha fazladır. Her yıl 1000’den fazla bebek, hamilelik sırasında annenin sigara içmesi nedeniyle ölmektedir.

SHS maruziyetini etkileyen faktörler

SHS’nin çocuk üzerindeki etkisi şunlara bağlıdır:

  • Toksinlerin konsantrasyonu,
  • Parçacıkların boyutu,
  • Nefes alma hızı,
  • Akciğerler tarafından emilim etkinliği,
  • Çocuğun maruz kaldığı süre,
  • Etkili pulmoner absorpsiyon ve
  • Maruz kalma süresi.

Çözüm

Ebeveynler, çocuklarının sağlığını korumaya ve SHS’yi önlemeye yardımcı olabilir.

  • Hamilelik sırasında sigarayı bırakmak (her iki ebeveyn),
  • Ev içinde ve çevresinde sigara içilmesine izin verilmemesi,
  • Arabada sigara içilmesine izin verilmemesi,
  • Sigara içilmesine izin vermeyen kreş ve okulların tercih edilmesi ve
  • Sigara içilmesine izin vermeyen restoranlarda ve diğer halka açık yerlerde yemek yemeyi seçmek.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Fast Food Çocukların Sağlığını Nasıl Etkiler?

Fast food veya abur cubur, tadı, nispeten düşük fiyatı ve tatları nedeniyle çoğu çocuk için son derece çekicidir. Çocuklar genellikle bu tür yiyeceklerin sağlıklarını nasıl olumsuz etkilediğini anlamadıklarından, oldukça bağımlı olabilirler.

Haber Merkezi / Düzenli olarak abur cubur tüketimi, obezite gibi uzun süreli sağlık sorunlarına, eşlik eden duygusal ve benlik saygısı sorunlarına ve sonraki yaşamda kronik hastalıklara yol açar. Tek bir fast food yemeği, gençler ve daha küçük çocuklar için günlük kalori alımına 160 ve 310 ekstra kalori ekleyebilir.

A ve C gibi vitaminlerin ve magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerin eksikliği, eksiklik hastalıklarının ve osteoporozun yanı sıra yüksek şeker alımına bağlı diş çürüklerinin gelişimini teşvik eder.

Birçok fast food ürününde tehlikeli gıda renklendirici ajanların ve/veya sağlıksız trans yağların varlığı ve gıda hazırlama güvenliği ile ilgili sorunlar, genellikle sorunu daha da karmaşık hale getirir.

Atopi

Haftada üç defadan fazla fast food alımı astım, egzama veya rinit gibi daha büyük atopik bozukluklarla ilişkilendirilirken, astım şiddeti gençlerde neredeyse %40 ve küçük çocuklarda %25’ten fazladır.

Haftada 4-6 kez abur cubur yemek, çok fazla abur cubur yemeyen çocuklara göre daha düşük matematik ve okuma becerilerine yol açar.

Kabızlık

Tekrarlanan öğünlerde aşırı dozda kalori, yağ, şeker ve diğer karbonhidratlar, çocuğun yiyecek isteklerini değiştirir ve çocuğun lif, meyve, süt ve sebze yeme olasılığını azaltır. Bu, daha fazla kabızlık şansına neden olabilir.

Bağımlılık

Çocuklukta çok fazla fast food yemek, daha sonraki yaşamda sağlıklı beslenmeyi zorlaştırır, ilgili tıbbi problemler zaten belirgin olsa bile, çocuklukta yemek alışkanlıkları yetişkinlikte katılaşır. Fast food’un bağımlılık yaratan tadı, damağın daha sonra sıradan yiyeceklerin daha az karmaşık ve daha az baharatlı tatlarının tadına varmasını pek olası kılmaz.

Eğitim

Fast food, akademik performansın düşmesine neden olabilir, çünkü yüksek şeker seviyelerinin ardından şeker düşüşleri ve düşük konsantrasyon seviyeleri, uzun süre odaklanmış dikkat gerektiren görevlerin yerine getirilmesini zorlaştırır. Kan şekeri dalgalanmaları ayrıca ruh hali değişimlerine ve uyanıklık eksikliğine neden olarak sınıf katılımını azaltabilir.

Daha az enerji

Fast food, fiziksel aktivite için yeterli besin sağlamadığı için ders dışı etkinliklere katılımı engelleyebilir. Fiziksel aktivite eksikliği çocukları sadece akran gruplarından uzak tutmakla kalmaz, aynı zamanda fiziksel ve zihinsel sağlığı da bozar.

Depresyon

Obezite, düşük benlik saygısına ve belki de depresyona neden olabilir. Abur cubur yiyen bazı çocuklar, obezite olmadan bile depresyon geliştirme riski altındadır. Depresyon sırasıyla büyüme ve gelişme parametrelerini, akademik performansı ve sosyal ilişkileri etkiler. Aynı zamanda daha yüksek intihar riskine neden olur.

Uyku Bozuklukları

Gazlı ve kolalı içecekler genellikle normal uyku-uyanıklık döngülerini erteleyerek yatma zamanını bir çile haline getirebilen kafein içerir.

Hiperaktivite

Esansiyel yağ asitleri tipik olarak hızlı yiyeceklerde bulunmaz veya eksiktir. Bunlar, vücutta üretilemeyen, ancak hücre zarlarının üretimi için gerekli olan ve ayrıca beyin ve retinada yüksek konsantrasyonlarda gerekli olan omega-3 ve omega-6 çoklu doymamış yağ asitlerini içerir. Bu tür besinlerin eksikliğinin artan antisosyal davranışla ve belki de hiperaktiviteyle ilişkili olduğu düşünülüyor, ancak bunu kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Çözüm

Çocuklarda fast food alımı kesinlikle çok sıkı bir şekilde kontrol edilmelidir, çünkü hiçbir faydası yoktur ve çok fazla zarar verebilir. Panzehir mi? Şaşırtıcı bir şekilde, meyve alımındaki basit bir artış, ruh halini iyileştirebilir ve atopik hastalıkların şiddetini azaltabilir. 

Çekici karakterlere ve hediyelere sahip çocuklara yönelik abur cubur pazarlamasını durdurmak, çocukların daha iyi yemesine yardımcı olmanın bir yolu olabilir. Diğer bir yöntem ise sağlıklı gıdaları uygun fiyatlarla ve daha çekici bir formatta daha kolay erişilebilir hale getirmektir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Obez Çocuklar Ve Gençler İçin Diyet

Çocuklarda ve ergenlerde obezite yeni ve ortaya çıkan bir halk sağlığı sorunudur. Son birkaç on yılda aşırı kilolu veya obez çocukların sayısı iki katına çıktı. Çocuklarda ve ergenlerde obezite ve fazla kiloyu önlemeye yönelik adımlardan bazıları diyet değişikliklerini içerir.

Haber Merkezi / Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesine tüm ailenin dahil edilmesi. Sağlıklı alışkanlıklar evde başlar. Bütün aile sağlıklı bir diyet planı yapmayı seçerse, çocukluk çağı obezitesini frenlemek ve tedavi etmek daha kolaydır. 

Ve tüm aile dahil olduğunda, aşırı kilolu veya obez çocuğun kalıcı değişiklikler yapması çok daha kolay olacaktır. Buna örnek olarak liderlik de denir. Ebeveynlerinin daha fazla meyve ve sebze yediğini, aktif olduğunu ve TV zamanını kısıtladığını gören bir çocuk da aynı şeyi yapma eğilimindedir.

Çocuklara sağlıklı ve sağlıksız yiyecekleri erken çocukluk döneminde öğretmek. Çocuğun önünde ve çocuk için sağlıklı yemek pişirmek. Çocuğa yiyeceklerin sağlıklı hazırlanmasında yaşına uygun bir iş verilmesi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının aşılanmasına da yardımcı olur.

Sağlıklı gıda seçenekleri arasında gökkuşağı yemek yer alır. Bu, çok çeşitli meyve ve sebzeleri içerir. Bu şunları içermelidir:

  • Kırmızı (pancar, domates)
  • Turuncu (havuç, kabak)
  • Sarı (patates, muz)
  • Yeşil (marul, brokoli)

Sağlıklı ve zorunlu bir kahvaltı sağlamak. Kahvaltı yapan çocukların, günün ilk öğününü atlayanlara göre fazla kilolu veya obez olma olasılığı daha düşüktür. Sağlıklı bir kahvaltı yulaf ezmesi, taze meyve ve az yağlı süt içeren tam tahıllı mısır gevreği olabilir.

Öğünlerde atıştırmayı ve fazla yemeyi önlemek için düzenli ve zamanında yemeklerin sağlanması.

Diyetteki yağların azaltılması. Balık, kuruyemiş ve bitkisel yağlardan elde edilmeyen yağlar tamamen elimine edilmelidir. Bu kaynaklardan gelenlerin de optimum miktarlarda düzenlenmesi gerekir.

Dışarıda yemek yemeyi azaltmak ve dışarıda yemek yerken abur cuburdan kaçınmak.

Tatlıların ve atıştırmalıkların diyetten tamamen yasaklanması gerekmez. Hiçbir tatlı ya da yiyecek yasağı olmaması, çocuğun daha fazla istek duymasına ve fırsat verildiğinde aşırı yemeye meyletmesine neden olur. Bunun yerine kurabiye, şekerleme ve unlu mamullerin miktarı sınırlandırılabilir. Alternatif olarak meyve bazlı tatlılar ve atıştırmalıklar sunulabilir. Diğer atıştırmalıklar 100 ila 150 kaloriyi geçmemelidir. Bir yemeğe tecavüz etmemelidirler.

Gazlı içeceklerden tamamen kaçınılmalıdır. Bunun yerine bir çocuğa limon suyu veya meyve suyu serpilmiş köpüklü su sunulabilir.

Meyveler bütün olarak, dondurulmuş meyve suyu çubukları, meyve smoothieleri, yoğurda eklenmiş veya tatlılarda püre haline getirilmiş olarak sunulabilir.

Porsiyon boyutları kontrol edilmelidir. Her şeyin fazlası kilo alımına neden olabilir. Porsiyonları kontrol etmek için daha küçük tabaklar kullanılmalıdır. İkinci yardımlardan kaçınmak için, yemekler mutfaklarda tabaklara ve kaselere dökülebilir. Dışarıda yemek yerken daha küçük siparişler de porsiyon boyutlarının küçülmesine yardımcı olur.

Gıda etiketleri dikkatle okunmalıdır. Bunlar kaloriler, malzemeler ve porsiyon boyutları hakkında da ipuçları verebilir.

Düzenli egzersizler çocukla birlikte yapılarak eğlenceli hale getirilebilir. Yapılandırılmış egzersiz olmak zorunda değildir. Bu, çocukla birlikte parkta bir yürüyüş ya da hızlı bir yürüyüş ya da çocukla oyun oynama ya da dans etme olabilir. Bilgisayar ve video oyunlarından önceki TV zamanı ve zamanı, oyun süresini ve aktivite süresini artırmak için kısıtlanmalıdır. Uzmanlar, çocukların günde 2 saatten fazla ekran sürelerine sahip olmamalarını tavsiye ediyor. Televizyondan önce yemek yemekten de kaçınılmalıdır.

Ağırlık hedefleri, şok diyetler ve çocuğu kilo konusunda alay etmek, çocuğun kilo vermesine yardımcı olmaz. Bunlardan her ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın