Türkiye’de Çalışan Her Dört Kadından Biri “Cinsel Şiddete” Uğruyor

“İş Yerinde Şiddet ve Tacize İlişkin Algı ve Deneyimleri” araştırmasına göre; Türkiye’de çalışan her dört kadından biri, daha önce cinsel şiddete uğradığını ve bu şiddetin münferit olmadığını ifade etti.

Prof. Dr. Canan Sümer “Ne kadar farklı şiddet türüne maruz kalınırsa algılanan şiddet oranı düşüyor. Yani şiddete maruz kaldıkça farkındalık azalıyor” dedi.

Özyeğin Üniversitesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ortaklığıyla gerçekleşen “İş Yerinde Şiddet ve Tacize İlişkin Algı ve Deneyimleri” araştırması kamuoyuna sunuldu.

İş hayatındaki kadın ve erkeklerin yüzde 60’ının ekonomik şiddete maruz kaldığı, cinsel şiddete uğrama oranının kadınlarda erkeklerin yaklaşık 2 katı fazla olduğu ortaya çıktı. Projenin bulguları dün yapılan basın açıklamasıyla kamuoyu ile paylaşıldı.

Geçen nisan ayında başlayan araştırma kapsamında, 39 ilçeden rastgele seçilen 188 mahalleden 3 bin 7 katılımcı ile görüşmeler yapıldı. Yapılan hane halkı anketinde demografik bilgiler, işe adanmışlık ve iş yerinde taciz ve şiddet türlerine yönelik sorular soruldu. Çalışmada soru yönetilen kişiler yarı yarıya kadın ve erkek olacak biçimde belirlendi.

Kadınlar daha çok cinsel şiddete uğrarken erkekler ise ayrımcılığa maruz kaldı. Ekonomik şiddet ise cinsiyet fark etmeksizin en çok maruz kalınan şiddet türü oldu. Çalışma yaşamındaki kişilerin yüzde 60’ının ekonomik şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı.

Kamu sektöründe fiziksel şiddet daha fazla görülürken özel sektörde ise cinsel ve ekonomik şiddet oranı daha yüksek oldu. Çalışmada hem algılanan hem de maruz kalınan şiddet ölçüldü.

Cumhuriyet’ten İrem Karataş’ın haberine göre; Özyeğin Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı ve Proje yürütücüsü Prof. Dr. Canan Sümer “Ne kadar farklı şiddet türüne maruz kalınırsa algılanan şiddet oranı düşüyor. Yani şiddete maruz kaldıkça farkındalık azalıyor” dedi.

Araştırmada daha az eğitimli olmanın daha fazla şiddete maruz kalmaya sebep olduğu belirtildi. Çalışmanın ortaya koyduğu ilginç bulgulardan biri ise katılımcıların genellikle din, milliyet veya etnik köken sebebiyle ayrımcılığa uğradıklarını belirtmesi oldu. Cinsiyet ise ayrımcılığa uğrama sebepleri arasında çok düşük oranda yer aldı.

Sümer, bu bulgunun cinsiyet eşitsizliğinin normalleşmesine işaret edebileceğini belirtti. Bulgulara göre şiddet faillerinin çoğu erkek. Kadınlar genelde psikolojik şiddet uygularken, erkekler daha çok fiziksel ve cinsel şiddet uyguluyor. Cinsel şiddette faillerin yarıya yakını birinci derecede amir olanlar. Yine cinsel şiddette faillerin yüzde 60’ı evli.

Cinsel şiddete uğrama oranı ise, kadınlarda erkeklerin yaklaşık iki katı. Çalışmada soru yöneltilen her dört kadından biri daha önce cinsel şiddete uğradığını ve bu şiddetin münferit olmadığını ifade etti.

Paylaşın

370 Milyondan Fazla Kız Çocuğu Cinsel Şiddet Mağduru

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’na (UNICEF) göre, dünya genelinde 18 yaş altı 370 milyondan fazla kız çocuğu ve genç kadın tecavüze veya cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Haber Merkezi / Veriler, her sekiz kız çocuğundan birinin bu şiddet türüne maruz kaldığını gösteriyor.

UNICEF, verilerin çevrimiçi veya sözlü şiddet gibi diğer cinsel şiddet biçimlerini de içermesi durumunda sayının 650 milyonu aşacağını, bunun da her beş kız çocuğundan birinin bir tür şiddetle karşı karşıya kaldığı anlamına geleceğini söyledi.

Durum, kurumların daha zayıf olduğu, Birleşmiş Milletler barış gücünün bulunduğu veya şiddet ve güvensizlikten kaçan çok sayıda mültecinin bulunduğu en savunmasız bölgelerde daha da karmaşıktır.

Bu durumlarda tecavüz ve cinsel saldırı oranı dört kız çocuğundan birden fazlasına çıkabiliyor.

UNICEF’e göre erkek çocukları ve genç erkekler de cinsel şiddetten etkileniyor. 240 ila 310 milyon erkek çocuğunun (yaklaşık 11 çocuktan biri) çocukluk döneminde cinsel şiddete veya saldırıya maruz kaldığı tahmin ediliyor.

Verilere göre en sık cinsel şiddet vakaları ergenlik döneminde yaşanıyor.

Çocuklara yönelik cinsel şiddet vakalarının en fazla görüldüğü bölgeler ise Sahra Altı Afrika, bunu Doğu ve Güneydoğu Asya, Orta ve Güney Asya ve ardından Avrupa ve Kuzey Amerika izliyor.

UNICEF, raporun 2010 – 2022 döneminde 120’den fazla ülke ve bölgede yapılan anketlerin ardından derlendiğini söyledi.

UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, çocuklara yönelik cinsel şiddeti, “ahlaki bilincimizdeki bir leke” olarak tanımladı.

Russell, “ağır ve uzun süreli travmalara” yol açan bu cinsel şiddetin faillerinin çoğunlukla “çocuğun tanıdığı ve itimat ettiği” kişiler olduğunu ve bu eylemlerin de aslında çocukların “kendilerini güvende hissetmeleri gereken yerlerde” gerçekleştirildiğini söyledi.

Paylaşın