Katolik Kilisesi, Cinsel İstismar Mağdurlarına 323 Milyon Dolar Ödeyecek

Rockville Centre Katolik Kilisesi, çocukken rahipler tarafından cinsel tacize uğradıklarını iddia eden yaklaşık 530 mağdura 323 milyon dolardan fazla ödeme yapacak.

Son yıllarda yirmiden fazla kiliseye benzer davaların açılması, çocukların rahipler tarafından maruz kaldığı cinsel istismarın boyutunu gözler önüne seriyor.

ABD’nin New York eyaletinde bulunan Rockville Centre Katolik Kilisesi, rahipler tarafından tacize uğradığını iddia eden yaklaşık 530 kişiye 323 milyon dolardan fazla tazminat ödeneceğini duyurdu.

Rockville Centre, dört sigorta şirketinin 85 milyon 300 milyon dolarlık uzlaşma fonuna 234 milyon 800 bin dolar katkıda bulunmayı kabul etti. Rockville Centre Kilisesi, mağdurların açtığı davalar sebebiyle Ekim 2020’de iflas başvurusu yapmıştı.

Nassau ve Suffolk ilçelerinde yaklaşık 1 milyon 200 bin katoliğe hizmet veren kurum, bu yılın başında çocukluk çağında tacize uğrayan kişilere yaklaşık 200 milyon dolarlık anlaşma teklif etmiş, ancak şikayetçilerden olumsuz yanıt almıştı. Kilise, bu teklifin reddedilmesinin ardından yeni bir anlaşmanın mümkün olmadığını söylemişti.

Davayı denetleyen ABD İflas Hakimi Martin Glenn, kilise ile varılan yeni uzlaşmayı bu nedenle “muazzam bir ilerleme” olarak değerlendirdi.

Varılan uzlaşma emsal nitelik taşıyor. Hukukçular, bunun iflas etmiş kiliselerle ilgili yeni davaların önünü açabileceğini belirterek başka istismar şikayetlerinin de bulunduğuna dikkat çekti.

Aralarında New York’un da bulunduğu bazı eyaletlerde 2019 yılında çocukken istismara uğradığını iddia eden mağdurların dava açmalarına olanak tanıyan bir yasa kabul edildi.

Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından 20’den fazla katolik kilisesi iflas başvurusunda bulundu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Her 8 Çocuktan 1’i İnternette Cinsel İstismara Maruz Kalıyor

Yeni yayınlanan bir araştırma, son 12 ay içinde dünya genelinde her sekiz çocuktan birinin (yaklaşık 302 milyon) çevrimiçi cinsel sömürü ve istismara maruz kaldığını ortaya koydu.

Interpol Genel Müdürü Stephen Kavanagh, ‘geleneksel kolluk kuvvetleri yaklaşımlarının buna ayak uydurmakta zorlandığını’ dile getirdi.

Kavanagh, şu ifadeleri kullandı: “Bu salgınla ve bunun dünya çapında milyonlarca gence verdiği zararla etkili bir şekilde mücadele etmek için uzman araştırmacı eğitimi, daha iyi veri paylaşımı ve ekipman dahil olmak üzere küresel düzeyde birlikte çok daha fazlasını yapmalıyız.”

Dünya genelinde her yıl 300 milyondan fazla çocuğun çevrimiçi cinsel istismarın kurbanı olduğu tespit edildi. Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacılar, geçtiğimiz yıl dünyadaki çocukların yüzde 12,6’sının rızası olmadan cinsel görüntü ve videolara maruz kaldığını ortaya çıkardı.

Araştırmada, ABD’nin ‘yüksek riskli bölge’ olduğu aktarıldı. Üniversitenin çocuk istismarının yaygınlığını anlamayı amaçlayan Childlight adlı girişimi, ABD’de 9 erkekten birinin (yaklaşık 14 milyona eşdeğer) bir noktada çocuklara karşı çevrimiçi suç işlediğini kabul ettiğini de belirledi. Anketler, İngiltere’deki erkeklerin ise yüzde 7’sinin bunu kabul ettiğini gösterdi.

Araştırma aynı zamanda birçok erkeğin, ‘eğer gizli tutulacağını düşünürlerse çocuklara karşı fiziksel cinsel suç işlemeye çalışacaklarını’ itiraf ettiğini de ortaya çıkardı.

Childlight’ın CEO’su Paul Stanfield şunları söyledi, “Bu veriler, Glasgow’dan Londra’ya kadar uzanabilecek ya da Wembley Stadyumu’nu 20 kez doldurabilecek suçlu erkek olduğunu gösteriyor” dedi. Stanfield, şöyle devam etti:

“Çocuk istismarı materyalleri o kadar yaygın ki, kamu kurumlarına ortalama her saniyede bir dosya bildirilmektedir. Bu, çok uzun süredir gizli kalmış küresel bir sağlık salgınıdır. Her ülkede yaşanıyor, katlanarak büyüyor ve küresel bir müdahale gerektiriyor. Acilen harekete geçmeli ve bunu önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak ele almalıyız. Çocuklar bekleyemez.”

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol) Genel Müdürü Stephen Kavanagh ise, ‘geleneksel kolluk kuvvetleri yaklaşımlarının buna ayak uydurmakta zorlandığını’ dile getirdi.

Kavanagh, şu ifadeleri kullandı: “Bu salgınla ve bunun dünya çapında milyonlarca gence verdiği zararla etkili bir şekilde mücadele etmek için uzman araştırmacı eğitimi, daha iyi veri paylaşımı ve ekipman dahil olmak üzere küresel düzeyde birlikte çok daha fazlasını yapmalıyız.”

Paylaşın

Katolik Kilisesi’nde 200 Binden Fazla Çocuk Cinse İstismara Maruz Kaldı

İspanya’da Katolik Kilisesi bünyesinde bulunan 200 binden fazla çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı rapor edildi. İspanyol Piskoposluk Konferansı, rapor parlamentoya sunulmadan önce tespitleri değerlendirmek üzere pazartesi günü olağanüstü toplanacağını açıkladı.

İspanyol Kilisesi Haziran ayında yaptığı açıklamada, 2020 yılında başlatılan bir şikayet mekanizması aracılığıyla, 1945’ten bu yana kilise içinde 728 cinsel istismarcının varlığına dair 927 mağdurun ifadesine dayanan kanıtlar bulduğunu açıklamıştı.

İspanya’da Katolik Kilisesi bünyesinde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarını araştıran bağımsız komisyonun cuma günü açıkladığı rapora göre, ülkede 1940’lardan bu yana 200 binden fazla çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı tahmin ediliyor.

8 binden fazla katılımcıyla yapılan anketin sonuçlarına yer verilen raporda, çocuk yaştayken ruhban sınıfı üyelerinin cinsel istismarına uğradığı saptanan kişi sayısının, İspanya’da mevcut 39 milyon civarında olan yetişkin nüfusun yüzde 0,6’sına denk geldiği ifade edildi.

Raporun detaylarını paylaşmak üzere basın toplantısı düzenleyen İspanya’nın ulusal ombudsmanı Angel Gabilondo, bu oranın, sıradan kilise üyelerinin istismarı da dahil edildiğinde yüzde 1,13’e çıkarak 400 bin kişiye tekabül ettiğini söyledi.

Cinsel istismar iddialarıyla ilgili İspanya’da ortaya çıkan yeni bulgular, son 20 yılda dünya genelinde istismar skandalları yaşayan Katolik Kilisesi’ni sarsan son olay oldu.

Laik yapısına rağmen geleneksel olarak Katolik bir ülke olan İspanya’da din adamlarına yönelik taciz iddiaları, diğer ülkelere kıyasla ancak yeni yeni gündeme gelmeye başladı. Hayatta olan mağdurlar, iddiaların araştırılmasına engel olunduğu suçlaması yöneltiyor.

Aynı zamanda eski bir eğitim bakanı olan Gabilondo, “Ne yazık ki, uzun yıllar boyunca istismarları inkar etme ya da istismarcıları gizleme veya koruma arzusu vardı” diye konuştu.

Katolik Kilisesi’nin tutumunu eleştiren ve kurumun istismar vakalarına verdiği tepkiyi “yetersiz” şeklinde nitelendiren rapor, mağdurlara tazminat ödenmesi için bir devlet fonu oluşturulmasını tavsiye etti.

İspanyol Piskoposluk Konferansı, rapor parlamentoya sunulmadan önce tespitleri değerlendirmek üzere pazartesi günü olağanüstü toplanacağını açıkladı. İspanya parlamentosu geçen yıl Mart ayında, “savunmasız kız ve erkek çocuklarına” yönelik Katolik Kilisesi’ndeki cinsel istismar iddialarına ışık tutulması amacıyla bağımsız bir komisyon kurulmasını ezici bir çoğunlukla onaylamıştı.

Yıllardır kendi içinde bir soruşturma yürütmeyi reddeden İspanya Katolik Kilisesi, bağımsız komisyonda yer almayı da kabul etmemişti. Sadece, cinsel istismar vakalarına dair topladığı belgeleri komisyona sunarak işbirliğinde bulunmuştu.

Ancak siyasi baskıların artması üzerine Kilise, Şubat 2022’de özel bir hukuk firmasıyla anlaşarak, Kilise ile ilişkili din adamı, öğretmen gibi görevlilerin yer aldığı geçmişte ve günümüzdeki istismar iddialarının araştırılmasını istedi. Araştırmanın yıl sonunda tamamlanması bekleniyor.

İspanyol Kilisesi Haziran ayında yaptığı açıklamada, 2020 yılında başlatılan bir şikayet mekanizması aracılığıyla, 1945’ten bu yana kilise içinde 728 cinsel istismarcının varlığına dair 927 mağdurun ifadesine dayanan kanıtlar bulduğunu açıklamıştı.

Kilise ayrıca cinsel istismarla mücadele etmek için protokoller oluşturulduğunu ve piskoposluklar bünyesinde “çocuk koruma” ofisleri kurduğunu savunuyor.

2018 yılında kendi veri tabanını oluşturan İspanyol El Pais gazetesine göre ilk vakalar 1927 yılına dayanıyor. Gazete, ayrıca reşit olmayanlara cinsel tacizde bulunmakla suçlanan bin 36 din adamının listesini çıkarmıştı. El Pais cuma günü yayınladığı bir haberde “Uzmanlara göre bu buzdağının sadece görünen kısmı” diye yazdı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Portekiz’de Kiliselerde 4 Bin 815 Çocuk Cinsel İstismara Uğradı

Portekiz’de Pedro Strecht başkanlığında bağımsız uzmanlar tarafından oluşan heyetin kaleme aldığı bir rapor, kiliselerde son 70 yılda 4 bin 815 çocuk cinsel istismar kurbanı olduğunu ortaya koydu.

Raporun ekinde yer alan ancak basına açıklanmayan gizli bölümünde ise suçlamalara hedef olan din adamlarının kimlikleri de yer alıyor.

Portekiz’de bağımsız uzmanlar tarafından kaleme alınan bir rapor, 1950’den bu yana Katolik Kilisesi’nde görevli din adamlarının küçüklere yönelik cinsel tacizinden mağdur olanların sayısının en az 4 bin 815 kişi olduğunu ortaya koydu.

Pedro Strecht başkanlığındaki 6 kişilik heyet, Katolik Kilisesi’nin talebi doğrultusunda bir yıldır süren çalışmalarıyla ilgili raporunu bugün kamuoyuna açıkladı.

Komite raporunda mağdur olduğunu belirten 512 kişinin doğrudan kendileriyle temasa geçtiği aktarıldı.

Portekiz Piskoposlar Birliği, raporu gelecek ay tartışmaya açacak.

Pedro Strecht, raporunun tanıtımıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, tanıklarla doğrudan yapılan görüşmeler sonucu en az 4. bin 815 kurbanın mağdur olduğu tahmininde bulunduklarını bildirdi.

Raporun ekinde yer alan ancak basına açıklanmayan gizli bölümünde ise suçlamalara hedef olan din adamlarının kimlikleri de yer alıyor.

Bu bölümün sadece Portekiz Piskoposlar Birliği ile polise gönderildiği aktarıldı.

Rapora göre, suçlananların yüzde 77’si rahip, diğerleri ise kilise kurumlarında görevli. Kendilerine doğrudan gelip konuşanların yüzde 48’ini ilk kez mağduriyetlerini dile getirenler oluştururken, bunlar içinde yüzde 47’sinin kadın, geri kalanını erkek olduğu aktarıldı.

Raporda ihbar edilen suçların önemli bir kısmının zaman aşımına uğradığı belirtilirken, bunlar içinden 25’inin doğrudan savcılığa iletildiği bildirildi.

Son yıllarda kiliselerde din adamlarının karıştığı cinsel taciz suçlamalarına ilişkin Almanya, Fransa, İrlanda, Avustralya ve Hollanda’da kapsamlı raporlar kaleme alındı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Kur’an Kursu’ndaki Cinsel İstismara 119 Yıl Hapis Cezası

Erzurum’da Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yatılı kuran kursunda sekiz çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan belletmen, ilk duruşmada 119 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Diyanet’in davaya katılma talebini de reddetti.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Erzurum’un Palandöken ilçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Hacı Bahattin Evgi Diyanet Erkek Yatılı Kuran Kursu’nda 2021 Mayıs-Ekim ayları arasında yaşları 12’den küçük sekiz çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanan belletmen Hakan Aslankafa, beş ay sonra bugün hakim karşısına çıktı.

Tutuklu sanığın hazır bulundurulduğu Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma, suçun mağdurlarının çocuk olması nedeniyle kapalı yapıldı. Mağdur çocukların aileleri de duruşmada yer aldı.

Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan ile Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan, Ardahan Baro Başkanı Murat Yolcu ile İstanbul, Ankara ve İzmir’in arasında bulunduğu bazı baroların kadın ve çocuk hakları merkezi üyesi avukatlar da katıldı.

Çocukların avukatlığını üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Genel Başkanı Avukat Müjde Tozbey Erden, duruşmada çocukların aynı tramvayı yaşamamaları için tekrar mahkemeye çağrılmamasını ve daha önce alınan ifade kayıtlarının izlenmesini talep etti. Mahkeme bu talebi yerinde gördü. Duruşmada, çocukların soruşturma aşamasında alınan ifadelerinin görüntüleri izletildi.

Diyanet’in ve baroların davaya katılma talebi kabul edilmedi

Diğer yandan Diyanet İşleri Başkanlığı avukatı da davaya katılma talebinde bulundu. Ancak mahkeme, suçtan zarar görmediği gerekçesiyle talebi reddetti. Avukat kararın ardından salondan çıkarıldı. TBB ve diğer baro başkanlarının davaya taraf olma talepleri de yine mahkeme tarafından reddedildi.

Tutuklu Hakan Aslankafa, savunmasında çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunduğunu itiraf etti. Çocuklara cinsel istismarın yanı sıra şiddet uyguladığını ifade eden sanık, çocukların olayı ailelerine anlatmaları halinde öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğini söyledi.

Mahkeme heyeti, 9 saat süren duruşma sonucunda sanığı nitelikli cinsel istismar ve çocukları hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 119 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Ali Erbaş’a tepki

Kararın ardından avukatlar ve müşteki aileler adliye önünde açıklama yaptı. Avukat Müjde Tozbey Erden, bu kararın ilk olduğunu, diğer davaları takip edeceklerini söyledi. Mağdur bir çocuğun annesi ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a tepki gösterirken, “Ben aslında çok şey söylemek istiyorum. Sayın demeyeceğim, Ali Erbaş, bu senin onuruna yakışacak şeylerdir. Bravo sana, seni alkışlıyorum. Senin kurumun mu senin onurun mu incinmiş? Allah seni kurumunla beraber kahrı perişan etsin. Dine esas zarar veren sensin” söyleminde bulundu.

Yurt yöneticileri ve belletmenler de yargılanacak

Öte yandan Erzurum’daki sekiz çocuğa yönelik cinsel istismar davasının yanında iki ayrı dava daha açılmış durumda. Cinsel istismara ve şiddete göz yummakla suçlanan yurt yöneticileri bu nedenle sanık olarak yargılanacak. Olaya ilişkin üçüncü dava ise aynı yurtta 14 çocuğa şiddet uyguladığı iddia edilen diğer belletmenlere yönelik açıldı.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı, Avukat Müjde Tozbey Erden, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, şunları dile getirdi:

“Aylarca uygulanan cinsel istismar sırasında belletmen tarafından kameralar duvara döndürülmüştü. Yurt yöneticilerinin hiçbiri, bu kameraların neden çalışmadığını ya da neden duvara dönük olduğu sorgulamamış. Ve hem cinsel istismara devam edilmiş hem diğer öğretmenlerin çocuklara yönelik fiziksel şiddetlerinin sürdürülmesine de göz yumulmuş. Yani çocuklara başlarında oklavalar kırmaları, ellerinde ateşler yakmaları, vücutlarını morartacak düzeyde dövmeleri, kanatmaları da dava konusu olacak.”

“Bu dernekler denetlenmeli”

Avukat Tozbey Erden, Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e bağlı yurtlarda yaşları 8 ila 10 arasında değişen on çocuğa cinsel istismarda bulunulması olayına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Ensar Vakfı, hepimiz için bir örnekti. Bunun gibi dini duyguların suistimal edilerek, dini eğitim verileceği söylenerek çocuklarımız maalesef cinsel istismara maruz kalıyor. Oysa bu dernekler, hiçbir denetime tabi değiller ve eğitim uzmanı değiller. İşte bizler buna karşı çıkıp çocuklarımızın çağdaş, laik ve bilimsel eğitiminde ısrarcı olmalıyız.”

Paylaşın

Erkekler, Kasım Ayında En Az 34 Kadını Öldürdü

Erkekler, kasım ayında en az 34 kadını ve yanlarında bulunan iki erkeği öldürdü, iki kadına tecavüz etti. Öldürülen kadınlardan biri trans, bir de Afganistanlıydı. Kadınların yüzde 47’sini koca, sevgili gibi en yakınındaki erkekler öldürdü. 

bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre; erkekler Kasım’da en az 34 kadını ve yanlarında bulunan iki erkeği öldürdü, iki kadına tecavüz etti.

Kasım 2021‘de en az 16 kadının ölümü (Aydın (1), Akşehir (1), Denizli (2), Sivas (1), İstanbul (4), Bartın (1), Maraş (1), Kocaeli (1), Rize (1), Sakarya (1), Van (2) basına şüpheli olarak yansıdı. Şüpheli ölümlerden biri trans kadındı.

İstanbul’da bir kadın kendisini ve çocuklarını öldürmek isteyen erkeğe karşı meşru müdafaa hakkını kullandı. Erkekler, Eskişehir, Zonguldak ve İstanbul’da üç kadını “öldürülmekle” tehdit etti.

Batman’da bir kadının ölümü basına “faili belirlenmemiş cinayet” olarak yansıdı. Iğdır’da bir kadının intihara sürüklendiği iddia edildi. Erkekler, İstanbul’da bir kadını intihara sürükledi.

Cinayet

Erkekler, Kasım’da en az 34 kadını öldürdü; geçen yıl bu sayı 31 idi. Erkeklerin öldürdüğü kadınlardan biri transtı. Bir kadın da Afganistanlıydı. Erkeklerin 21 kadını öldürme “bahanesi” basına yansımadı. Erkekler, altı kadını “barışmak istemediği”, “boşanmak istediği” için öldürdü.

Erkekler, bir kadını “nafaka istediği” için bir kadını “kira artışı” için iki kadını “kıskandığı”, üç kadını da “husumetli olduğu” için öldürdü. Kadınların yüzde 47’sini koca, sevgili gibi en yakınındaki erkekler öldürdü.

16 kadını kocası, sevgilisi, eski kocası öldürdü. Beş kadını baba, oğul gibi aile üyeleri öldürdü. Bir kadını komşusu, bir kadını ablasının sevgilisi, üç kadını akrabası bir erkek, sekiz kadını öldüren dokuz erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Erkekler, kadınların yarısını ev içinde öldürdü. Erkekler, 17 kadını ev içinde, 16 kadını düğün salonu, market, park gibi ev dışı alanlarda öldürdü. Erkeklerin bir kadını nerede öldürdüğü bilgisi basına yansımadı.

Erkekler, kadınları yarısından fazlasını ateşli silahla öldürdü. Erkekler, 20 kadını ateşli silahlarla, yedi kadını kesici aletle, iki kadını boğarak, iki kadını arabayla ezerek, iki kadını darp ederek öldürdü. Erkeklerin bir kadını nasıl öldürdüğü bilgisi basına yansımadı.

Çocuk cinayeti

Kasım’da erkekler en az üç çocuğu öldürdü. Geçen yıl aynı ay da bu sayı iki idi. Bir çocuğu dedesi, bir bebeği babası, bir çocuğu tanımadığı bir erkek öldürdü.

Cinsel saldırı, tecavüz

Erkekler, Kasım’da en az iki kadına tecavüz etti. Geçen yıl aynı ay erkeklerin tecavüz ettiği kadın sayısı 13 idi. Bir kadına eski sevgilisi, bir kadına da arkadaşı cinsel saldırıda bulundu. Erkekler, iki kadına ormanlık alan, sokak gibi ev dışında tecavüz etti.

Taciz

Kasım 2021’de erkekler en az 16 kadını taciz etti. Bu sayı geçen yıl aynı ay dört idi. Kadınlardan biri Çek vatandaşıydı. Bir kadını arkadaşı, bir kadını estetik uzmanı, dört kadını bir belediye çalışanı, bir kadını taksici, bir kadını yöneticisi, sekiz kadın kendisini taciz eden sekiz erkeği tanımıyordu. Erkekler, 15 kadını söz ve fiziki olarak taciz etti. Bir kadının da fotoğraflarını çekti.

Çocuk istismarı

Erkekler, Kasım’da en az 11 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti. Geçen yıl aynı ay bu sayı 31 idi. Çocuklardan biri engelliydi. İstismarlardan birini rehber öğretmen açığa çıkardı.

En az dört çocuğu beş etüt öğretmeni ve öğretmeni, iki çocuğu babası istismar etti. Beş çocuğu istismar eden 3 erkeğin kim olduğuna dair bilgi basına yansımadı. Erkekler, iki çocuğu ev içinde, dokuz okul, sokak gibi ev dışı alanlarda istismar etti.

Şiddet, yaralama

Erkekler, Kasım’da en az 62 kadına şiddet uyguladı. Geçen yıl aynı ay bu sayı, 61 idi. Erkeklerin şiddet uyguladığı on iki kadın “ağır” hasta olarak hastaneye kaldırıldı. Erkekler en az üç kadına “koruma kararını” ihlal ederek şiddet uyguladı. Erkekler bir kadına da dijital yollardan şiddet uyguladı. Erkekler en az altı kadına sistematik olarak işkence etti. Kadınlardan ikisi transtı.

En az 38 kadını, nişanlısı, kocası, sevgilisi şiddet uyguladı. 15 kadına şiddet uygulayan 17 erkeğin kim olduğuna dair bilgi basına yansımadı. Bir kadını arkadaşı, bir kadını akrabası, bir kadını damadı, üç kadını bar çalışanı erkekler, iki kadını komşusu iki erkek, bir kadını da kocasının akrabası şiddet uyguladı.

Erkekler, 12 kadına “ayrılmak istediği, barışmak istemediği”, sekiz kadını da “kıskandığı” için şiddet uyguladı. Erkeklerin 41 kadına şiddet uygulama “bahanesi” basına yansımadı. Erkekler, 49 kadını darp ederek, beş kadını kesici aletle, yedi kadını ateşli silahla, bir kadını da yakarak yaraladı.

Erkekler, 24 kadını araba, iş yeri, otobüs, ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda, 27 kadını ev içinde yaraladı. Erkeklerin, 10 kadını nerede yaraladığı bilgisi basına yansımadı.

Seks işçiliğine zorlama

Erkekler Kasım’da en az 56 kadını seks işçiliğine zorladı. Geçen yıl aynı ay bu sayı, 60 idi. Seks işçiliğine zorlanan 34 kadın Türkiye vatandaşı değildi. Seks işçiliğine zorlananlar arasında çocuklar da vardı.

Paylaşın

Eylülde 26 Kadın Ve 4 Çocuk Erkekler Tarafından Katledildi

Eylül ayında en az 26 kadın ve 4 çocuk erkekler tarafından katledilirken, en az 65 kadın şiddete maruz kaldı. En az 13 çocuk istismara maruz kalırken, yine en az 10 kadın tacize, en az beş kadın tecavüze maruz kaldı. Ayrıca 78 kadın seks işçiliğine zorlandı.

Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediğine göre, Eylül’de 2021‘de en az 17 kadının ölümü (Urfa (1), Samsun (2), Antalya (1), İzmir (1), İstanbul (1), Siirt (2), Dersim (1), Bursa (1), Mersin (1), Tekirdağ (1), Aydın (1), Sakarya (1), Ankara (1), Tokat (2)) basına şüpheli olarak yansıdı. Diyarbakır’da bir çocuğun ölümü basına şüpheli yansıdı. Konya’da bir kadın öldürülmeye çalışıldı.

18 kadını evli olduğu erkek, sevgilisi, boşandığı erkek öldürdü. Bir kadını ev sahibi, üç kadını oğlu, iki kadını akrabası öldürdü. İki kadını öldüren erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı.

Çocuk cinayetleri

Eylül’de bir çocuğu erken yaşta zorla evlendirildiği erkek ve üç çocuğu da babası katletti. Kayseri, Antep, İzmir ve Karabük’te beş çocuk şiddete maruz kaldı.

2021’in ilk dokuz ayında erkekler, 234 kadını öldürdü, 116 kadını taciz etti, 111 çocuğu istismar etti, 78 kadına tecavüz etti. Erkekler, en az 507 kadını seks işçiliğine zorladı, en az 617 kadına da şiddet uyguladı, yaraladı. 2021’in ilk dokuz ayında 170 kadının ölümü basına “şüpheli” olarak yansırken, erkekler, en az 25 çocuğu öldürdü.

Erkekler, 2020’nin ilk dokuz ayında en az 206 kadını öldürdü, 115 kadını taciz etti, 201 çocuğu istismar etti, 72 kadına tecavüz etti. Erkekler en az 666 kadını seks işçiliğine zorladı, en az 590 kadına şiddet uyguladı.

Eylül’de 26 kadın cinayeti, 19 şüpheli kadın ölümü

2010 yılından itibaren kadın cinayetleri verilerini kamuoyuna açıklayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’da 2021 Eylül ayı raporunu paylaştı.

Rapora göre geçtiğimiz ay öldürülen 26 kadının 14’ü evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. Ayrıca kadınların en çok evlerinde ve en çok ateşli silahlarla öldürüldüğü belirtildi.

2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıkladıklarını belirten platform, “İçişleri Bakanlığı ise kaç kadının, neden, nasıl, kim tarafından öldürüldüğünü açıklamak yerine, kadın cinayeti verilerinin yanlış hazırlandığını söyleyerek gerçekleri çarpıtıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Platformun raporuna göre bu ay 26 kadın cinayeti işlendi, 19 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Öldürülen 26 kadından 16’sının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 10’u da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldü.

“Önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet devam ediyor”

16 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesinin, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucu olduğu vurgulandı.

Raporda, “Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” denildi.

Paylaşın

Fransa Katolik Kilisesi’nin Utanç Verici Sırrı: 330 Bin Çocuğa Cinsel İstismar

Yeni yayınlanan bir rapor, Fransa’da Katolik Kilisesi içinde son 70 yılda yaklaşık 330.000 çocuğun cinsel istismar kurbanı olduğunu tespit etti. Rapor da, cinsel istismara uğrayanların yüzde 80’inin erkek kurbanlar olduğu ifade edildi.

Haber Merkezi / Raporu yayınlayan komisyonun başkanı Jean-Marc Sauvé, cinsel istismarların, rahipler ve diğer din adamlarının yanı sıra kiliseye dahil olan olmayan kişiler tarafından işlendiğini söyledi.

Sauvé, sonuçların çok ciddi olduğunu da belirtti ve “cinsel istismara uğrayan kadın ve erkeklerin yaklaşık yüzde 60’ı duygusal veya cinsel yaşamlarında büyük sorunlarla karşılaşıyor” dedi.

“Yaklaşık 3000 çocuk istismarcısı”

Bağımsız bir komisyon tarafından hazırlanan 2500 sayfalık rapor, diğer ülkelerde olduğu gibi Fransa’da da Katolik Kilisesi’nin uzun süredir örtbas ettiği utanç verici sırlarla yüzleşmek istemesiyle ortaya çıkıyor. Rapora göre, bu dönemde kilisede yaklaşık 3000 çocuk istismarcısı (üçte ikisi rahip) çalışıyor.

Raporu hazırlayan komisyon, iki buçuk yıl boyunca mağdur ve tanıkları dinleyerek, kilise, mahkeme, polis ve basın arşivlerini (1950’den günümüze kadar) inceleyerek çalıştı.

Soruşturmanın başında başlatılan bir yardım hattı, iddia edilen mağdurlardan veya bir mağduru tanıdığını söyleyen kişilerden 6500 çağrı aldı.

Komisyon Başkanı Sauvé, halen takip edilebilecek 22 suçun savcılara iletildiğini söyledi. Kovuşturulamayacak kadar eski olan ancak faili olduğu iddia edilen ve halen hayatta olan 40’tan fazla dava ise kilise yetkililerine iletildi.

Rapor, görevden alınan rahip Bernard Preynat’ında içinde yer aldığı bir skandalın ardından geldi. Rahip Preynat, geçen yıl, reşit olmayanlara cinsel istismarda bulunmaktan hüküm giydi ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Preynat, 75’ten fazla çocuğu taciz ettiğini kabul etti.

“Bu raporla, Fransız kilisesi ilk kez bu sistemsel sorunun köküne iniyor”

Preynat’ın kurbanlarından biri ve kurbanlar grubu La Parole Libérée (Kurtulmuş Söz) başkanı Francois Devaux, Associated Press’e yaptığı açıklamada, “Bu raporla, Fransız kilisesi ilk kez bu sistemsel sorunun köküne iniyor” dedi. Devaux, açıklamasının devamında, sapkın kurumun kendisini reforme etmesi gerektiğini söyledi.

Açıklmasın da, bazı mağdurların konuşmaya veya komisyona güvenmeye cesaret edemediğini belirten Devaux, kilise sadece olayları kabul etmekle kalmamalı, aynı zamanda mağdurları da tazmin etmesi gerektiğini ifade etti.

Papa Francis, Mayıs 2019’da, tüm Kilise çalışanlarını kapsayan, cinsel istismarı ve cinsel istismarı örtbas etmeye çalışanları yetkililere bildirilmesi için bir kilise yasası yayınladı.

Paylaşın