Kojik Asidin Cilt İçin Şaşırtıcı Faydaları

Asitler cilt bakımı dünyasında her zaman temel bir unsur olmuştur! Yıllardır cilt tonunu açmak, akneyi temizlemek veya yaşlanma belirtileriyle mücadele etmek gibi çeşitli cilt sorunları için asit kullanıyoruz.

Haber Merkezi / Kojik asit, çeşitli mantarlardan elde edilen bir kimyasal ürün veya doğal metabolittir. Kojik asit temelde bir cilt beyazlatıcı, açıcı ve depigmentasyon ajanıdır. Bu, esasen melanin sentezini kısıtlayan kojik asidin tirozin (bir amino asit) inhibe edici özellikleriyle mümkündür.

Güneşe maruz kalma, hormonal dengesizlik, yaşlanma veya ilaçlar ciltte renk bozulmasına ve pigmentasyona neden olabilir. Bir antioksidan, anti – inflamatuar ve anti-proliferatif ajan olarak kojik asidin türevleri, hücreleri onararak ve zararı tersine çevirerek fotohasar, aşırı pigment üretimi, renk bozulması ve oksidatif stresle etkili bir şekilde mücadele eder.

Kojik asidin faydaları:

Cildi Aydınlatır: Yaşlanma karşıtı bir etki sağlayan kojik asit, ciltteki fotohasar belirtilerini, yaşlılık lekelerini ve yara izlerini etkili bir şekilde azaltır.

Akneyle mücadeleye yardımcı olur: Kojik asidin antimikrobiyal etkileri, ciltteki bakterilerin neden olduğu akneyi tedavi etmek ve akneden kaynaklanan sert izleri hafifletmek için değerlidir. Bunların yanı sıra, kojik aside atfedilen antifungal ve antiinflamatuar özellikler de vardır ve bunlar ciltteki maya enfeksiyonu, kandidiyazis ve ayak mantarı gibi mantar enfeksiyonlarıyla mücadelede etkilidir.

Temizleme özellikleri: Kojik asitle hazırlanmış sabunlar veya vücut yıkama ürünleri düzenli kullanıldığında bakteri ve mantarların vücutta neden olduğu enfeksiyonların önlenmesinde de yardımcı olur.

Renk bozulmasını düzeltir: Kojik asidin en önemli özelliği, ciltteki her türlü renk bozulmasını azaltmak, böylece düzensiz cilt tonunun görünümünü tersine çevirmektir. Kojik asit içeren topikal tedaviler koyu lekeler, melazma, hiperpigmentasyon ve güneş lekeleri üzerinde etkilidir.

Kojik asidin farklı formları ve kullanımları:

Kojik asit, birden fazla formatta ve çeşitli uygulamalarda topikal olarak kullanılabilen güçlü bir bileşendir. Genellikle C vitamini, salisilik asit veya glikolik asit gibi diğer iyi bilinen cilt dostu ve doğal bileşenlerle senkronize edilir. Bu tür formüller daha güçlü ve daha belirgin sonuçlara sahiptir.

Kojik asit konsantrasyonu yüksek ürünler kullanmak, özellikle hassas cilt tiplerine sahip kişilerde kontakt dermatite neden olabilir. Bu, kızarıklık, kaşıntı, döküntü, şişme veya herhangi bir cilt rahatsızlığına yol açabilir.

Kojik asit gibi aktif bir bileşen eklerken cilt bakım rutininizi kontrol altında tutun. Güzellik rutininize bir kojik asit ürünü eklemeden önce her zaman dermatoloğunuza danışın.

Hafif peeling özelliklerine sahip güçlü bir formül olan kojik asidin uzun süreli kullanımı cildi güneş yanığına karşı savunmasız hale getirebilir. Bu nedenle, sabah saatlerinde güneş kremi ve koruyucu giysilerle uygulanması önerilir.

Paylaşın

Cildiniz Yaşlanmaya Mı Başladı? Süreci Yavaşlatmak İçin Dört İpucu

Yaş aldıkça cildimizin yaşlanma belirtileri göstermeye başlaması doğaldır. Yaşlanma sürecini tamamen durduramasak da sağlıklı, genç görünümlü bir cildi korumaya yardımcı olmak için atabileceğimiz adımlar mevcuttur.

Haber Merkezi / Cilt yaşlanması hakkında bilmeniz gereken bazı önemli noktalar ve cildin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olabilecek bazı ipuçları şunlardır:

Kolajen ve elastin kaybı: Kolajen ve elastin, cildimize yapı ve elastikiyet sağlayan proteinlerdir. Yaşlandıkça, vücudumuz bu proteinlerden daha az üretir ve bu da ciltte sarkma kırışıklığa yol açar.

Ciltte incelme: Cilt zamanla doğal olarak daha ince ve kuru hale gelir. Bu onu daha kırılgan ve nemi daha az tutabilir hale getirir.

Güneş hasarı: Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınlarına maruz kalmak cilt yaşlanmasına büyük katkıda bulunur. UV ışığı cildin DNA’sına zarar vererek kırışıklıklara, yaşlılık lekelerine ve düzensiz cilt tonuna yol açar.

Hücre  yenilenmesi: Yaşlandıkça cilt hücrelerimiz kendilerini daha yavaş yeniler. Bu, daha donuk, daha düzensiz bir cilt tonuna ve yüzeyde ölü deri hücrelerinin birikmesine neden olur.

Yağ dağılımındaki değişiklikler: Yaş ilerledikçe cildin altındaki yağ yastıkçıkları aşağı doğru inmeye başlar ve özellikle göz çevresi, yanaklar ve çene hattında cildin sarkmasına ve kırışmasına neden olur.

Hormonal dalgalanmalar: Özellikle menopoz döneminde yaşanan hormonal değişiklikler cildin yağ üretimini, elastikiyetini ve nem tutma özelliğini etkileyebilir.

Yaşam tarzı faktörleri: Sigara, aşırı alkol tüketimi ve yüksek stres seviyesi gibi alışkanlıklar yaşlanma sürecini hızlandırabilir ve erken kırışmaya ve sarkmaya yol açabilir.

Cilt yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olmak için uygulayabileceğimiz bazı adımlar:

Güneş kremi kullanın: Her gün SPF değeri 30 veya üzeri olan geniş spektrumlu bir güneş kremi uygulamak, güneşin zararlarına karşı korunmanın en etkili yollarından biridir.

Yaşlanma karşıtı ürünler kullanın: Retinoidler, C ve E vitaminleri ve hyaluronik asit gibi bileşenler kolajen üretimini artırmaya, cilt elastikiyetini iyileştirmeye ve ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir.

Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürün: Besin açısından zengin bir beslenme, bol su, yeterli uyku ve stresi yönetme, daha sağlıklı ve daha genç görünen bir cilde sahip olmanıza katkıda bulunabilir.

Kozmetik tedavileri düşünün: Kozmetik tedaviler, kolajen üretimini uyararak ve kırışıklıkları gidererek belirli yaşlanma belirtilerinin giderilmesine yardımcı olabilir.

Paylaşın

Karma Ciltler İçin En İyi Bakım Rutini

Karma ciltler yüzün aynı anda iki veya daha fazla farklı cilt tipinin olması anlamına gelir. Bu tip ciltlerde dengeyi sağlamak için doğru cilt bakım ürünlerini kullanmak çok önemlidir.

Haber Merkezi / Bu bazen cildinizin farklı bölgeleri için farklı ürünler kullanmanız gerektiği anlamına gelse bile.

Karma cildinizin dengesini geri kazanmanın ilk adımı, cildinizi hafif, kokusuz bir ürünle temizlemektir. Yağlı ve kuru ciltlerin bir karışımına sahipseniz, jel bazlı bir temizleyici veya hafif köpüren bir temizleyici kullanmanız en iyisidir.

Rosacea veya güneş hasarı belirtileri gösteren daha kuru bir cildiniz varsa, hafif, kremsi bir losyon temizleyici kullanın.

Cildinizi onarmak için, içbir tahriş edici bileşen içermeyen, bir tonik kullanın. Yani alkol, mentol ve koku (sentetik veya doğal) gibi. Sadece sağlıklı bileşenler içeren bir tonik kullanın.

Güneş filtresi içeren bir gündüz kremi kullanarak cildinizi güneş hasarından koruyun (en az SPF 30). Cilt tipinize bağlı olarak daha zengin (normalden kuruya cilt) veya daha açık dokuya sahip (yağlı cilt) bir ürün seçin.

Cildiniz hassassa veya rosacea hastasıysanız, güneş filtresi olarak yalnızca titanyum dioksit ve / veya çinko oksit içeren bir ürün seçin.

Ölü deri hücrelerini temizlemek için peeling yapın. Beta hidroksi asit (salisilik asit bir BHA’dır ) veya alfa hidroksi asit (AHA, glikolik asit gibi) içeren bir peelingin düzenli kullanımı, normal, sağlıklı cildinizi tekrar ortaya çıkarır.

AHA, güneş hasarı olan kuru veya donuk görünümlü bir ciltte iyi sonuç verir: Ölü deri hücrelerini temizler ve cildi nemlendirir.

BHA, normal veya yağlı bir ciltte ve / veya siyah noktalara ve sivilcelere eğilimli bir ciltte özellikle etkilidir çünkü BHA tıkalı gözeneklere de nüfuz eder. Dahası, BHA lekelerin enfekte olmasını önler.

Cildin farklı bölgelerine yönelik lokal bakım:

Cildinizin kuru bölgelerine losyon veya krem ​​formunda bir nemlendirici, yüzünüzün hafif yağlı bölgelerine losyon veya jel formunda bir nemlendirici ürün kullanın. Cildinizin çok yağlı bölgelerine ise sadece tonik sürmek bile cildi nemli tutmak için yeterli olur.

Eğer cildinizin hem kuru hem de yağlı bölgeleri varsa, mat bitişli bir fondöten kullanın, ancak kuru bölgelere altına nemlendirici bir serum uygulayın.

Göz çevrenizdeki cilt kuru ise zengin içerikli bir yüz kremi kullanın. Yüzünüzün yağlı bölgelerine yoğun içerikli ürünler kullanmaktan kaçının, bu durum cildinizin daha da yağlanmasına ve parlak bir görünüme neden olacaktır.

Sadece en iyi ürünleri seçin:

Cildinizi iyileştiren, yatıştıran, sakinleştiren ve sağlıklı kalmasına yardımcı olan antioksidanlar ve içeriklerle dolu hafif ürünler kullanın. Mümkün olduğunca hava ve ışık geçirmez ambalajlarda, yani şeffaf olmayan paketlerdeki ürünlerin satın alın.

Paylaşın

Vücut Cilalama Nedir Ve Neden Gereklidir?

Donuk, kuru bir cilde sahip olmaktan bıktınız mı? Işıltılı, parlak bir cilt mi istiyorsunuz? Eğer öyleyse, vücut cilalama tam da ihtiyacınız olan şey olabilir.

Haber Merkezi / Vücut cilalama, cildinizin yüzeyindeki ölü deri hücrelerini ve kirleri temizleyerek daha pürüzsüz, daha parlak ve daha taze görünümlü bir cilt ortaya çıkaran bir spa uygulamasıdır.

Vücut cilalamanın, cildini şımartmak isteyenler arasında popüler bir tercih olmasını sağlayan bazı şaşırtıcı faydaları vardır. İşte vücut cilalamanın faydalarından bazıları:

Peeling: Vücut cilalama, cildi nazikçe ovalamak ve ölü deri hücrelerini çıkarmak için aşındırıcı ürünler veya aletler kullanmayı içerir.

Bu işlem, alttaki taze, yeni deri hücrelerinin ortaya çıkmasına yardımcı olur, daha pürüzsüz ve daha parlak bir cilt elde edilmesini sağlar.

Gözenekleri açma: Cilt, zamanla gözenekleri tıkayabilecek kir ve yağ biriktirebilir. Vücut cilalama bu sorunu gidermeye, gözenekleri açmaya ve sivilceleri önlemeye yardımcı olur.

Vücut cilalama gözenekleri temiz tutarak cilt bakım ürünlerinin emilimine de yardımcı olur, böylece cilt bakım ürünlerinin cildin daha derinlerine nüfuz etmelerini ve daha etkili bir şekilde çalışmalarını sağlar.

Hücre yenilenmesi: Yaş aldıkça, doğal hücre yenilenme süreci de yavaşlar ve bu da ciltte donukluğa ve pürüzlü bir yapıya neden olur.

Vücut cilalama, ölü deri hücrelerinin dış tabakasını kaldırarak hücre yenilenmesini uyarır ve bu da yeni hücrelerin büyümesini teşvik eder. Bu da, daha pürüzsüz, daha eşit tonlu bir cilt ile sonuçlanır.

Nemlendirme: Birçok vücut cilalama ürünü, cildi derinlemesine nemlendirmeye yardımcı olan bileşenler içerir. Bu bileşenler cilde nüfuz ederek nemi yeniler ve cildi yumuşak, esnek ve iyi beslenmiş bırakır.

Vücut cilalama, gözenek tıkanıklığını ve akne oluşumunu önlemeye, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya, cildin genel dokusunu ve tonunu iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Vücut cilasının kalıcılığı ne kadardır?

Vücut cilalamanın etkisi, kişinin cilt kalitesine ve sonrasındaki bakıma bağlı olarak birkaç hafta sürebilir.

Vücut cilalama işlemi ne sıklıkla yapılmalı?

Vücut cilalama işlemi 6 – 8 haftada bir yapılması önerilir.

Vücut cilalama bronzluğu giderir mi?

Evet, vücut cilalama bronzluğu gidermeye ve cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olur.

Paylaşın

Hangi Yüz Maskesi Cildiniz İçin En İyisi?

Cilt bakım rutinini bir adım öteye taşımak için yüz maskesinden daha iyi bir şey yoktur! Doğru yüz maskesini seçmek, cildinizin genel sağlığını daha iyi bir seviyeye çekmenizi sağlayacaktır.

Haber Merkezi / Doğru yüz maskesi, cilt kuruluğundan akneye kadar çeşitli cilt sorunlarının tedavisinde de size yardımcı olabilir.

Kil ve kömür maskeleri: Kil ve kömür maskeleri yağlı ciltten karma cilde veya parlak T bölgelerine kadar her cilt tipi için uygundur. Bunun nedeni hem kil maskesinin hem de kömür maskesinin cildin yüzeyindeki fazla yağı emmesidir.

Kömür maskesi ayrıca tıkalı gözeneklerden kiri nazikçe çekme konusunda eşsiz bir özelliğe sahiptir. İyi formüle edilmiş bir maske cildi parlamadan bırakır, ancak kuru veya gergin bırakmaz.

Uyku maskeleri: Uyku maskeleri genellikle cilde ekstra besin sağlamak için gece boyu uygulanan nemlendirici maskelerdir. Maskeyi daha uzun süre uygulamak, maskedeki bileşenlerin etki etmesi için daha fazla zaman tanır.

Uyku maskeleri genellikle diğer maskelere oranla daha hafif bir dokuya sahiptir. Bu maskeler, akşam cilt bakım rutininizin son adımı olarak kullanılırlar, cildin kuruluğuna bağlı olarak gece nemlendiricisi yerine kullanılabilirler.

Aydınlatıcı maskeler: Aydınlatıcı maskeler, donuk ve kuru cilde sahip olanlar veya cilt tonu eşitsizliği ve renk bozulması yaşayanlar için idealdir. Bu kategorideki iyi bir maske, arbutin, C vitamini ve niasinamid gibi güçlü aydınlatıcı bileşenler içermelidir.

Kağıt maskeler: İçerdikleri bileşenlere bağlı olarak farklı cilt tiplerine uygun birçok farklı kağıt maske vardır. Kağıt maskeler eğlencelidir ancak geleneksel maskelere oranla cilde daha fazla fayda sağlamazlar.

Soyulabilir maskeler: Soyulabilen iyi bir maske, gözeneklerden ölü deri hücrelerinin ve yüzey kirinin ince bir tabakasını temizler ve bu da cildin pürüzsüz görünmesini sağlar.

Ancak soyulabilen maskeler gözeneklere nüfuz etme ve siyah noktaları ve kiri ‘çekme’ özelliğine sahip değildir. Siyah noktaları azaltmak ve gözenekleri açmak için bir Beta Hidroksi Asitler (BHA) eksfoliant kullanmak en iyisidir.

Not: Maske için en iyi kural, alkol, nane, mentol, okaliptüs, kafur ve kokular (doğal ve sentetik) gibi tahriş edici maddeler içerenlerden kaçınmaktır.

Paylaşın

Cildinizin Gerçekten İhtiyacı Olan Nedir? Altı İpucu

Hiç kendinizi bir cilt bakımı reyonunda, çok sayıda ürüne bakarken ve hangisini seçeceğinizi merak ederken buldunuz mu? Hangi ürünlerin cildiniz için gerekli olduğuna nasıl karar veriyorsunuz? Peki günlük cilt bakımı rutini fark yaratır mı? 

Haber Merkezi / Cilt bakımı rutinleri, hedeflerinize bağlı olarak basit veya karmaşık olabilir. Bazıları için, temizleme, nemlendirici ve güneş kremi içeren tutarlı bir cilt bakımı rutini, genel cilt sağlığı için ihtiyaç duydukları tek şey olabilir.

Bazıları için ise, yaşlanma ve cilt hasarının belirtilerini yavaşlatmak için daha agresif bir yaklaşım isteyebilir. Bu, cildinizin gerçekten neye ihtiyacı olduğunu bulmanızla ilgilidir.

Cilt sağlığınızı tetikleyen faktörler:

Toz ve kirlilik: Kalabalık bir şehirde yaşıyorsanız veya sürekli kirliliğe maruz kalıyorsanız, cilt sağlığınız tehlikede olabilir. Toz ve kirlilik cildinizdeki gözenekleri tıkayabilir ve cildinizin görünümünü donuklaştırabilir. Ayrıca akne alevlenmelerine de neden olabilir.

Güneş ışığı: Güneş ışığından uzak kalmak çoğu zaman zor olabilir. Cildinizi kapatarak veya sadece gölgede kalarak, Güneş ışığıyla saklambaç oynamanız gerekebilir. Güneş’in ultraviyole ışınlarına sürekli maruz kalmak erken cilt yaşlanmasına yol açabilir.

Kötü beslenme: Ne yiyeceğinizi seçerken yaptığınız yanlış seçimler cildinizin sağlığını bozabilir. Gereğinden fazla karbonhidrat, kafein, sodyum ve şeker tüketmek, sivilce patlamasına ve cildinizin doğal ışıltısının kaybolmasına neden olabilir.

Düzensiz uyku: Uyku yoksunluğu vücudunuzu daha fazla kortizol (stres hormonu) üretmeye zorlar. Kortizol seviyesi arttığında, cilt iltihabı yaşayabilirsiniz, bu da gözlerinizin etrafında koyu halkalar ve şişkinliklere neden olabilir.

Sağlıklı bir cilde sahip olmanın etkili yolları:

Uygun temizlik: Söylemeye gerek yok, doğru cilt temizliği cildinizi şımartmanın en temel ve önemli adımıdır. Sabah gözlerinizi açar açmaz, nazik bir yüz yıkama jelini köpürtün ve en az 45 saniye boyunca dairesel hareketlerle cildinize uygulayın. Bu, ölü hücreleri çıkarır ve cilt gözeneklerinizi açar.

Sağlıklı beslenme: Vücudunuzun ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak, önünüze çıkan her şeyi tüketmeniz anlamına gelmez. Araştırmalara göre, cilt hücreleri her 30 günde bir yenilenir. Bu, tam olarak yediğiniz şey olduğunuzu gösterir. Sağlıklı beslenme, mükemmel bir cilt elde etmenize yardımcı olabilir.

Yaşam tarzı alışkanlıkları: Sigara içiyor ve alkol alıyorsanız, bu cildinizin sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir, sağlıklı ve parlak bir cilt için, bırakmayı deneyin.

Yeterli su. Çocukluğunuzdan beri bunu çok sık duymuş olmalısınız, günlük vücudunuzun ihtiyacı olduğu kadar su için. Su, cildinizi içeriden canlandırır ve yüzünüzdeki ışıltıyı ortaya çıkarır.

Güneşten korunma: Sağlıklı ve parlak bir cilt söz konusu olduğunda güneş kremini nasıl unutabiliriz? UV ışınlarına karşı en iyi koruyucudur. Her gün SPF 30 veya 50+ güneş kremi uygulayın.

Sağlıklı uyku: Bu muhtemelen uyulması en zahmetsiz ipucu. Tek yapmanız gereken uyku programınızı düzenlemek. Kortizol seviyesini dengelemek için ortalama 8 saatlik derin uyku yeterlidir.

Paylaşın

Cildinizin Daha Hızlı Yaşlanmasına Neden Olan 5 Şey

Kolajen, vücudun protein içeriğinin yaklaşık yüzde 30’unu ve cildin protein içeriğinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan hayati bir proteindir. Cildimizin genç bir ışıltı yayması, esnek, pürüzsüz ve canlı görünmesinin nedeni bu proteindir.

Haber Merkezi / Yaşamınızın bir parçası olan ve vücudunuzda kolajen hasarına neden olabilecek belirli faktörler vardır. Kolajen kaybına neden olan bu tür beş faktöre bir göz atalım:

Yaş nedeniyle: Yaşlanma, kolajen kaybına neden olan birincil faktördür. Fibroblastlar, vücuttaki kolajen üreten hücrelerdir; yaşlandıkça, kolajen üretme potansiyelleri azalır. İlerleyen yaşla birlikte, fibroblastların miktarı da azalır.

Genç görünümlü bir cilt için gerekli olan elastin ve hyaluronik asit gibi cildin diğer bileşenleri de yaşla birlikte azalmaktadır. Bu, cildin daha esnek hale gelmesine ve gerektiği kadar su tutamamasına neden olur. Bu, ince çizgiler ve kırışıklıklarla dolu donuk görünümlü bir cilde yol açar.

Ancak, cilt yaşlanması, kolajen hasarının yalnızca yüzde 3’ünü oluşturur. Bu, kalan yüzde 97’nin hala sizin elinizde olduğu ve birkaç yaşam tarzı değişikliğiyle kontrol altına alınmasının kolay olduğu anlamına gelir.

UV maruziyeti nedeniyle: Korunmasız güneşe maruz kalma, kolajen kaybının ve cilt yaşlanmasının birincil dış nedenidir. Güneşin zararlı ultraviyole ışınları, dermis olarak bilinen cildin orta tabakasına girer ve kolajeni normalden daha hızlı bir oranda parçalar.

Ayrıca, ciltteki enzimlerin varlığını artırarak kolajenin daha fazla parçalanmasına yol açan serbest radikallerin ortaya çıkmasına neden olur. UV maruziyeti ayrıca vücuttaki normal kolajen üretim oranını da etkiler. Bu durum, SPF 30 veya üzeri geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanılarak önlenebilir.

Sağlıksız beslenme: Kolajen bozulmasına yol açan bir diğer önemli faktör sağlıksız beslenmedir. Vücuttaki kolajen üretimi besin alımından büyük ölçüde etkilenir ve et ve kümes hayvanları gibi gıda maddelerini dahil etmek kolajen üretimini artırmanın mükemmel bir yoludur.

Aşırı şeker tüketimi de cilt için oldukça zararlıdır, çünkü vücuttaki elastik ve kolajenin parçalanmasına yol açarak erken yaşlanma belirtilerine neden olur. Bu nedenle, rafine şeker alımını diğer doğal şeker seçenekleriyle değiştirmek gerekir.

C vitamini eksikliğinden dolayı: C vitamini serbest radikallerle savaşır ve güneşin UV ışınlarının neden olduğu hasarı sınırlar. C vitamininin antioksidan bakımından zengin özellikleri cildin, kirlilikten kaynaklanan hasardan korunmasına yardımcı olur.

Vücuttaki antioksidan miktarını artırmak, serbest radikallerin neden olduğu hasarı sınırlamanın en basit yoludur. Bunu yapmanın mükemmel bir yolu, beslenmenize C vitamini içeren çok sayıda meyve ve yeşillik eklemektir. C vitaminini topikal olarak uygulamak ayrıca cilt dokusunu yumuşatmaya ve cilt parlaklığını artırmaya yardımcı olur.

Stres: Stresin, vücudun doğal kolajen üretme özelliğini engelleyen pro-inflamatuar olduğu bilinir. Stres ayrıca, kolajen üretiminin azalmasına yol açan kortizol hormonunda artışa yol açar.

Vücut yüksek stres durumundayken, vücudun kaynaklarının çoğu strese ve bunun sonucunda oluşan iltihaplanmaya karşı koymaya odaklanır. Bu, kolajen üretimine zarar verir ve ciltte yaşlanma belirtilerine yol açar.

Paylaşın

Daha Genç Görünmenizi Sağlayacak 10 Cilt Bakım Sırrı

Cilt, beslenme ve egzersiz gibi kontrol edilebilen ve çevresel etkiler gibi kontrol edilemeyen bazı faktörler nedeniyle yaşlanır. Bu nedenle, cildin yaşlanma süreci kaçınılmaz bir şeydir ve herkes zamanla belirgin yüz çizgileri edinir. 

Haber Merkezi / Cildinizin gençlik ışıltısını korumak için hala yapabileceğiniz çok şey var. İşte 10 ipucu:

Günlük temizlik ve nemlendirme yapın: Güne, gece boyu yüzünüzde biriken kiri ve yağı temizlemek için hafif bir temizleyiciyle yüzünüzü temizleyerek başlayın. Ardından, cildinizin gün boyu beslenmesini ve esnekliğini korumak için bir nemlendirici kullanın. Düzenli temizlik ve nemlendirme, cildinizin doğal dengesini koruma, onarma ve yenileme yeteneğini desteklemeye yardımcı olur.

Antioksidanların gücünü açığa çıkarın: C ve E vitaminleri gibi doğal antioksidanlar içeren cilt bakım ürünleri kullanmayı tercih edin. Antioksidanlar, cildi yaşlandıran serbest radikallere karşı bir koruma kalkanı sağlar. Ayrıca, antioksidan açısından zengin yiyecekleri diyetinize dahil edebilirsiniz. Temel antioksidanlarla güçlendirilmiş cilt bakım ürünleri kullanmak, mevcut hasarı onarmaya ve genç cildi korumaya yardımcı olur.

Her zaman güneş kremi kullanın: Evden çıkmadan önce ve hatta içerideyken bile her sabah en az SPF 30 içeren güneş kremini ihmal etmeyin. Bu basit ama çok önemli cilt bakımı adımı sadece güneş yanığını önlemekle kalmayacak, aynı zamanda kırışıklık, koyu leke ve cilt kanseri riskini de azaltacaktır.

Uygun beslenmeye odaklanın: Cilt sağlığını desteklemeye yardımcı olmak için vitaminler, mineraller ve omega-3 yağ asitleri gibi temel besinler açısından zengin, dengeli bir beslenme yapın; bunun için beslenmenize somon, avokado ve taze meyve ve sebzeler gibi yiyecekleri dahil etmelisiniz. Bununla birlikte, cildinizi nemli ve temiz tutmak için gün boyu susuz kalmadığınıza emin olun.

Güzellik uykusunu ihmal etmeyin: Uyku eksikliği, cildin donukluğunun ve göz çevresindeki koyu halkaların arkasındaki en büyük suçludur. Dahası, uyku eksikliği stresi artırabilir ve cilt yaşlanmasını hızlandırabilir. Bu nedenle, genç cildinizi korumak için derin uyku şarttır. Cildinizin biraz dinlenmesini ve tazelenmiş görünmesini sağlamak için her gece 7 – 9 saat kaliteli uyku alın. Kuru cildiniz varsa, bu süreci desteklemek ve esnek ve parlak bir cilt ile uyanmak için gece nemlendiricisi kullanabilirsiniz.

Düzenli egzersiz yapın: Egzersiz yaptığınızda kan akışında artış olur, bu da cildinize daha iyi oksijen ve besin ulaştırılmasına yol açar. Bu yüzden yoğun bir antrenmandan sonra cildiniz taze ve kızarmış hissedersiniz. Dahası, düzenli egzersiz ter yoluyla toksinlerin atılmasına yardımcı olur, bu da daha temiz bir cilde katkıda bulunabilir. Tek ihtiyacınız olan 30 dakikalık orta düzeyde kardiyo egzersizi.

Etkili cilt bakım içeriklerini arayın: Retinoidler, hyaluronik asit ve peptitler gibi aktif içeriklere sahip cilt bakım ürünlerini arayın. Bunlar yaygın yaşlanma karşıtı kremler ve serumlardaki süper kahraman içeriklerdir. Retinoidlerin kolajen üretimini uyardığı ve cilt dokusunu iyileştirdiği bilinirken, hyaluronik asit cildi nemlendirir ve dolgunlaştırır. Peptitler, ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olan cilt elastikiyetini artırıcılardır.

Ölü deriyi eksfoliye edin: Ölü deri hücreleri tabakası cildinizin düzensiz ve donuk görünmesine neden olabilir. Bunu önlemek için, ölü deri hücrelerini temizlemek ve daha pürüzsüz bir cilt ortaya çıkarmak için cildinizi haftada 1 – 2 kez nazik bir eksfoliye edici ile eksfoliye edin. Eksfoliasyonun bir bonus noktası da cilt bakım ürünlerinin emilimini iyileştirmeye yardımcı olması ve cildinizin parlak kalmasını sağlamasıdır. Ancak, cilt tahrişine ve iltihaplanmaya neden olabilecek sert peelinglerden kaçının.

Stres yönetimi: Uzun süreli stres vücutta hormonal bozukluklara neden olabilir ve bu da sivilce ve pigmentasyon gibi cilt sorunlarına yol açabilir. Bunu yenmek için yoga, meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi stres azaltıcı teknikler uygulayabilirsiniz.

Kozmetik tedavileri tercih edin: Yüz bakımı, kimyasal peeling ve mikrodermabrazyon gibi profesyonel tedaviler, kuruluk, donukluk, düzensiz cilt ve düzensiz cilt dokusu ve tonu gibi cilt sorunlarını yönetmeye yardımcı olan yaygın cilt bakımı prosedürleridir. Cilt tipiniz ve endişeleriniz için hangi tedavinin en uygun olduğunu belirlemek için bir dermatoloğa veya lisanslı bir cilt bakım uzmanına danışın.

Paylaşın

Yağlı Ciltler İçin Adım Adım Cilt Bakım Rutini

Cilt bakımı söz konusu olduğunda, yağlı cilt tipleriyle başa çıkmak diğer cilt tiplerine kıyasla biraz daha zordur. Yağlı ciltler için cilt bakımı rutini, siyah noktalar, beyaz noktalar, sivilceler ve genişlemiş gözenekler gibi nedenlerle biraz daha karmaşıktır.

Haber Merkezi / Cildinizin sağlıklı kalması için doğru bakımı sağlayacak basit ve etkili bir yağlı cilt rutini arıyorsanız okumaya devam edin.

Yağlı ciltler için en iyi cilt bakım rutininin içerikleri

C Vitamini: C Vitamini, cildinizi serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan korumaya yardımcı olacak bir antioksidandır.

Salisilik asit: Yağda çözünen bu beta-hidroksi asit (BHA), yağlı ciltler için cilt bakım rutinine ekleyebileceği harika bir bileşendir. Salisilik asit, ciltteki gözeneklere nüfuz ederek kir, yağ ve ölü deri hücrelerini temizlemeye yardımcı olur.

Azelaik asit: Bu, anti-inflamatuar, antibakteriyel ve peeling özellikleri olan doğal olarak oluşan bir dikarboksilik asittir.

Retinoidler: Yağlı cilt bakımı rutinine retinol ve adapalen ve tretinoin gibi retinoidler eklemek, cilt dokusunu iyileştirmeye, sivilceleri gidermeye ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir.

Yağlı ciltler için adım adım cilt bakım rutini

1’nci adım: Sabah ve akşam cildinizi temizleyin: Sabah ve akşam cilt bakım rutinine, toza ve diğer kirlere maruz kalan cildinizi temizleyerek başlayın. Sabah temizliği için C vitamini içeren bir yüz yıkama jeli, gece veya akşam temizliği için önce misel temizleme suyu, ardından C vitamini içeren yüz yıkamayı tercih edebilirsiniz.

2’nci adım: Tonik kullanın: Cilt bakım rutininizin bir sonraki adımı tonik kullanmaktır. Tonik, cildinizin doğal nemini tüketmeden tazelenmesine, ayrıca, yağlı cildi sağlıklı tutmak için temizlik sonrası serumların ve nemlendiricilerin emilmesine de yardımcı olur.

3’ncu adım: Yüz serumu uygulayın: Yağlı cilt rutinindeki bir sonraki adım yüz serumu uygulamak olmalıdır. Yüz serumları, belirli cilt sorunlarını hedef alan ve bunları gideren konsantre ürünlerdir. Örneğin, bir C vitamini serumu koyu lekelerden ve akne lekelerinden kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

4’üncu adım: Nemlendirici kullanın: Nemlendirme önemlidir, çünkü su eksikliği ciltteki yağ dengesizliğini telafi etmek için sebumun aşırı üretilmesine neden olabilir. Cildinizi sabah ve akşam nemlendirmelisiniz.

Yağlı ciltler için cilt rutininizin bir parçası olarak sabah, UV koruması da sağlayan niasinamid ve salisilik asit içeren bir nemlendirici kullanabilirsiniz. Gece için ise retinol ve azelaik asit içeren bir nemlendirici kullanın.

5’inci adım: Güneş kremini unutmayın: Yağlı ciltler için cilt bakım rutini güneş kremi olmadan eksik kalır. İster güneşli bir gün olsun ister yağmur yağıyor olsun, her gün mutlaka güneş kremi kullanın. Avobenzon, benzofenonlar ve metoksisinnamat gibi gözenek tıkayan içeriklerden kaçının.

Paylaşın

Cilt Bakım Ürünleri Doğru Sırayla Nasıl Katmanlanır?

Cilt bakım ürünlerini doğru sırayla kullanmak, cildinizin daha fazla aktif bileşeni emmesine yardımcı olabileceği gibi, cilt bakım ürünlerinizden daha fazla sonuç alma şansınızı artırabilir.

Haber Merkezi / Cilt bakımında en önemli kural, cilt bakım ürünlerini ince kıvamlıdan kalın kıvamlıya doğru uygulamaktır.

1’inci adım: Temizleyici: Yüzü yıkamak her zaman için cilt bakım rutininin ilk adımıdır. Temizleme, ürünlerin cildinize emilmesi için temiz bir yüzey sağlar ve gözeneklerinizin içinde ve çevresinde biriken tüm kir, yağ ve pisliği temizler.

Bir temizleyici seçerken nazik, alkolsüz ve aşındırıcı olmayan bir ürün seçin. Bu temizleyiciler, dengeli bir cilt bariyerini korumanıza yardımcı olan çok fazla cilt yağını yok etmeyecektir.

Nasıl uygulanır: Yüzünüze ılık su çarpın ve temizleyicinizi parmak uçlarınızı kullanarak cildinize nazikçe yedirin. Bir havluyla kurulayın.

2’inci adım: Toner: Tonik her zaman gerekli değildir, ancak cilt bakım rutininize biraz canlılık katabilir.

Nasıl uygulanır: Bir pamuk topunu tonikle ıslatın, ardından ürünü yüzünüze hafifçe vurarak uygulayın.

3’üncü adım: Nokta Tedavisi: Sivilceleri yok etmeye veya koyu lekeleri soldurmaya çalışıyorsanız, leke tedavileri, temizleme veya toniklemeden hemen sonra uygulanmalıdır.

Nasıl uygulanır: Temizledikten (ve tonikledikten) sonra, etkilenen bölgeye temiz parmaklarla az miktarda nokta tedavisi uygulayın.

4’üncü adım: Serumlar: Yüksek konsantrasyonda aktif bileşen içeren cilt bakım ürünleri için kullanılan genel bir terim olan serumlar, cilt tarafından hızla emilir ve bir temizleyici veya tonik sonrasında doğrudan cildin yüzeyine uygulanmalıdır.

Nasıl uygulanır: Bezelye büyüklüğünde bir miktarı veya ürün üreticisinin önerdiği miktarı temiz parmaklarınızla yüzünüze uygulayın. Ardından, ürünü hafifçe vurarak yüzünüze ve boynunuza sürün.

5’inci adım: Retinol ve diğer retinoid tedavileri: Retinol ve diğer retinoid tedavileri, genellikle daha kalın ve daha kapatıcı oldukları için serumlardan sonra uygulanmalıdır.

Nasıl uygulanır: Küçük miktarda başlayın ve cildiniz uyum sağlayana kadar her iki gecede bir bezelye büyüklüğünde retinol veya retinoid tedavisi uygulayın. Retinol ve retinoidler cildi güneşe karşı aşırı hassas hale getirir, bu nedenle bunları yalnızca geceleri kullanın.

6’ıncı adım: Göz kremi: Göz kremi kullanıyorsanız, kalın bir dokusu olduğundan daha iyi emilmesi için herhangi bir tedaviden sonra uygulayın.

Nasıl uygulanır: Serumunuzu veya retinolü uyguladıktan sonra yüzük parmağınızı kullanarak göz altınıza hafifçe göz kremi sürün. Bu hassas cilt dikkatli bir şekilde ele alınmalı, çekilmemeli veya ovulmamalıdır.

7’inci adım: Nemlendirici: Nemlendiriciler genellikle daha kalın bir kıvama sahiptir ve daha hafif serumlardan veya bakımlardan sonra kullanılmalıdır.

Nasıl uygulanır: Nemlendiricinizi tüm yüzünüze ve boynunuza, göz kremi kullanmadıysanız göz altlarınız da dahil, nazikçe masaj yaparak uygulayın.

8’inci adım: Yüz yağları: Yüz yağları cildinize ek nem ve hidrasyon sağlar. Yüz yağları her zaman nemlendiricinizden sonra uygulanmalıdır.

Nasıl uygulanır: Nemlendirdikten sonra parmaklarınıza birkaç damla yüz yağı ekleyin. Yağı doğrudan alnınıza ve yanaklarınıza da damlatabilirsiniz. Ardından yağı yüzünüze ve boynunuza nazikçe masaj yaparak uygulayın.

9’uncu adım: Güneş kremi: Güneş kremi her zaman gündüz cilt bakım rutininizin son adımı olmalıdır. Günlük kullanım cildinizi cilt kanserine ve güneş lekeleri ve kırışıklıklar gibi erken yaşlanma belirtilerine neden olan ultraviyole (UV) ışınlarından korumaya yardımcı olur .

Nasıl uygulanır: Güneş kremini yüzünüze, boynunuza, göğsünüze ve kulaklarınıza nazikçe uygulayın . Cildinizin her santimetre karesi için yaklaşık 2 miligram güneş kremi kullanmalısınız.

Paylaşın