CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan SPK’ya Sert Tepki: Reziller

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından deprem bölgesinden döndükten sonra Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) gideceğini açıkladı.

Haber Merkezi / Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “küçük yatırımcının soyulduğunu” belirten CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Bölgeden dönünce SPK’ya gideceğim. En acı dolu günlerimizde bile, küçük yatırımcıyı soymaya doymadılar. Reziller!” ifadelerini kullandı.

Borsa İstanbul’da sert düşüş

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, yüzde 8,62 değer kaybederek günü 4.505,34 puandan tamamladı ve 22 Mart 2021’den bu yana en sert düşüşünü gerçekleştirdi.

Bankacılık endeksi yüzde 8,29 ve holding endeksi yüzde 8,67 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında tek kazandıran yüzde 2,57 ile taş, toprak, en çok kaybettiren yüzde 9,98 ile iletişim oldu.

BIST 100 endeksindeki kayıpların yüzde 7’yi aşmasıyla Endekse Bağlı Devre Kesici Sistemi çalıştı pay piyasasındaki tüm sıralarda işlemlerin geçici olarak 2. kez durduruldu.

Millet İttifakı’nın 12’nci toplantısı ertelendi

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı belirlemek için 13 Şubat’ta yapacağı toplantı ertelendi.

Toplantıya ev sahipliği yapacak olan Saadet Partisi’nden yapılan açıklamada, “13 Şubat tarihli Saadet Partimizin ev sahipliğinde planlanan Millet İttifakı Toplantısı tehir edilmiştir” denildi.

Paylaşın

Muhalefetin Seçimi Kazanma Formülü

Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri için ibre 14 Mayıs’ı gösteriyor. Millet İttifakı çalışmalarında en kritik konulara gelindi. Ortak cumhurbaşkanı adayı için 13 Şubat işaret edilirken Meclis seçimleri için de “en çok milletvekili nasıl çıkarılır” formülü çalışılıyor.

Kritik dönemeçte özellikle İYİ Parti yetkililerinden gelen açıklamalar “Masa dağılır mı” sorusuna neden olurken “Açıklamaları kriz olarak nitelendirmek doğru değil, en önemli konuları konuşmaya başladık. Tüm partiler ne kadar belirleyici olabilirim, en çok ne alabilirim diye el yükseltiyor. Bu siyasetin doğasında var. Masadan kimse kalkamaz. Bu masanın sağlamlığından da değil. Kazanmak için birbirimize mecburuz” deniliyor.

Gazete Duvar’ın Duvar Arkası bölümünde aktardığına göre, bir siyasetçi de “yüzde 100 kazanmanın formülü”nü, “Masa’dan bir lider cumhurbaşkanı, diğerleri cumhurbaşkanı yardımcısı olarak elini taşın altına koymalı. HDP de aday çıkarmamalı” sözleriyle açıklıyor.

Millet İttifakının adayı

Öte yandan Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayının bir sürpriz olmazsa önümüzdeki 10 gün içinde belli olması bekleniyor. Henüz görüşmeler tamamlanmadı ama adayın nasıl açıklanacağına dair bir dizi öneri konuşulmaya başlandı.

Adayın belirlendiği toplantının ardından ismin açıklanması ya da sonrasında büyük bir etkinlikle adayın duyurulması gibi seçenekler masada. Adayın belirlenmesinin ardından açıklanma yöntemine de liderler karar verecek ama kesin olan adayın manifestosu ile geleceği.

Altılı Masa kurmayları belirlenen adayın geçtiğimiz hafta kamuoyuna duyurulan Ortak Politikalar Belgesi üzerinden en kısa sürede manifestosunu hazırlayacağını, yapılacak büyük bir etkinlikle bu manifestonun kamuoyu ile paylaşılacağını söylüyor.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan “418 Milyar Dolar” Paylaşımı

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, “Unutmayın, 418 milyar dolar çok büyük paradır” paylaşımında bulundu. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Hazine’den 418 milyar dolar çalındığını söylemişti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, Hazine’den 418 milyar dolar çalındığını tespit ettiklerini ve bu nedenle suikast tehdidi aldığını belirtmişti.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Unutmayın, 418 milyar dolar çok büyük paradır” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

31 Ocak 2023 tarihinde partisinin grup toplantısında Kılıçdaroğlu, “Partimizin uzman ekipleri, Hazine’den çalınan paraların peşine düştüğü an. O raporlar geldiğinde paniğe kapıldılar. Devletin hazinesinden çalınan paranın toplamının 418 milyar dolar olduğunu saptayınca karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı. Ben korktum mu! Vız gelir, tırıs gider, Bay Kemal asla ve asla geri adım atmaz! Kaya gibiyiz, sır gibiyiz, yiğit gibiyiz, asla geri adım atmayacağız! Her şeyleriyle gelsinler, bir milim geri adım atmayacağız” demişti.

Ardından konuk olduğu bir televizyon programında da Sayıştay’a gideceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Biz bir rapor hazırlattık; Türkiye’nin 418 milyar dolar parasının iç edildiğini biliyoruz. Şimdi bizim bütçemizi parlamento kabul eder, bütçenin nerelere harcandığını denetleyen kurum da Sayıştay. Kimin adına denetler? TBMM adına denetler. O zaman TBMM adına denetim yapan kurumun bizim hassasiyetlerimizi dikkate alması gerekir. Sadece bizim değil 85 milyonun hassasiyetlerini dikkate alması gerekir. Sayıştay’ın raporlarını alacağız ve bakacağız. 418 milyar dolar paranın nerelere nasıl iç edildiğini o raporlarda görmek istiyoruz biz. O raporlarla bizim raporları karşılaştıracağız” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu: Bu Düzen Yıkılmaya Mahkum Ve Mutlaka Yıkacağız

Şişli Belediyesi Sosyal Yardım Lansmanı’na konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sorunlara değinerek, “Tek bir yurttaşımızın dahi dara düşmesine asla razı değiliz. Halkın hakkı olan zenginliği ihalelerle yandaşlara peşkeş çeken egemenlerin düzeni, sarsılmaz sanılan Babil kulesi gibi yıkılmaya mahkumdur ve mutlaka yıkacağız” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Milletimizin, önündeki seçimlerde bunun ne demek olduğunu gösterecek, buna yürekten inanıyorum. Halktan çalınan 418 milyar doları kuruşu kuruşuna aldığımızda halkın sofrası şenlenecek, hak yerini bulacak. Evet biz bunu başaracağız ve birlikte başaracağız.”

Kılıçdaroğlu, ayrıca, “Saray düzeni tarafından ekonomik çöküşe sürüklenen ülkemizde insanlarımız alın teriyle çalışarak, bırakın çocuğuna iyi bir geleceği sağlamayı karnını doyurmakta zorlanıyor. Milyonlarca insanımız bırakın iyi bir hayat sürme hayalini adeta hayatta kalma savaşı sürdürüyor.

Halkımız kuru ayazda ekmek kuyruklarında bekliyor. Sabahın karanlığında ucuz et alabilmek için Et ve Süt Kurumu’nun önünde saatlerini geçiriyor. İşte bu tablo bizim kaybedebilecek tek bir dakikamızın bile olmadığının en büyük işaretidir” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen Şişli Belediyesi Sosyal Yardım Lansmanı’na katıldı. Toplantıda konuşma yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Her köşesinden bereketin fışkırdığı topraklara sahip bir halkız. Türkiye’de bunu görüyoruz. Yüzyıllar boyunca bu bereketli topraklar üretimin beşiği oldu. Sadece karınlarımızı doyurmadı. Sofralarıyla danışma, dayanışma ve paylaşma kültürümüzü de böylece büyütmüş olduk.  Sofraların bereketi paylaştıkça çoğalır.

Bu sofralarda müşterekler kadar farklılıklar da misafir edildi. Ve işte bu kadim kültürün bugünkü taşıyıcıları bizleriz. Bu kültürü yaşatmak, şimdi her zamankinden daha önemli. Çünkü saray düzeni tarafından ekonomik çöküşe sürüklenen ülkemizde insanlarımız alın teriyle çalışarak bırakın çocuğuna iyi bir gelecek sağlamayı karnını doyurmakta zorlanıyor.

Milyonlarca insanımız bırakın iyi bir hayat sürme hayalini adeta hayatta kalma savaşı sürdürüyor. Halkımız kuru ayazda ekmek kuyruklarında bekliyor. Sabahın karanlığında ucuz et alabilmek için Et ve Süt Kurumu’nun önünde saatlerini geçiriyor.

İşte bu tablo bizim kaybedebilecek tek bir dakikamızın bile olmadığının en büyük işaretidir. Bu tabloyu görüyorsak bu tabloya karşı mücadele etmek her yurtseverin, her vatandaşın, aklı başında olan herkesin ortak görevidir ve bu ortak görevi iktidar yapmak da bizim temel görevimizdir.

Çocuğunun beslenme çantasına, kuru ekmekten fazlasını koyamayan ailelerin çaresizliği. Bu kadarına dahi erişemeyen çocukların eğitimden kopup çalışmak zorunda kalması, gününü aç geçiren okulda akranlarından utanan, başı öne eğilen çocuklarımız… Kimin çocukları onlar? Bizim çocuklarımız, bu ülkenin evlatları.

Bir çocuğun aç geçirdiği geceyi hangimiz rahat bir uykuyla geçirebiliriz? İhtiyaç sahibi bir komşumuz çaresizlik içinde hayata tutunmaya çalışırken hangimiz evlerimizde huzur içinde yaşayabiliriz. Bu trajediyi bizim gerçeğimiz yaptılar. 20 yılın sonunda bu trajedi hayatımızın bir gerçeği olarak ortaya çıktı.

Bugün bu ülkede 1 milyondan fazla çocuk okula aç giderken, Saraylı zat küresel forumların gönderdiği mesajda şunu söylüyor; ‘Çocuklarımız ve gençlerimiz için daha adil bir dünyanın  mümkün olduğuna inanabiliyorum’ diyor.

“Türkiye tablosunu hep beraber görüyoruz ve yaşıyoruz”

Ama milyonlarca çocuğun hakkını, rızkını da bir avuç zengine gözünü kırpmadan verebiliyor. Hangi adalet? Sen kim, adalet kim? Adaletin A’sını dahi bilmeyen insanların ülkeyi yönetmeye kalktığında Türkiye tablosunu hep beraber görüyoruz ve yaşıyoruz.

Hükümete, okul beslenme programı hayata geçirilsin diye defalarca çağrı yaptık. Çocuklar okulda bir öğün sağlıklı yemek yesinler diye ek bütçe için katkı sunmaya çalıştık. Önergeler verdik. Yetmedi kanun teklifi verdik. Onların tamamı reddedildi. Bunu da bütün İstanbulluların ve Türkiye’de derin yoksulluk çeken veya karnını doyurup da yoksulları düşünen bütün vatandaşlarım da bilgisine sunmak isterim.

Cumhuriyet Halk Partisi milli kurtuluş mücadelemizin içinden doğmuş, zorluklarla baş etmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen ve mücadele için yaşayan 100 yıllık bir çınardır. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarımız da bu trajediyi elbette oturup izlemiyorlar. Gözü yaşlı anneleri, çaresiz babaları, açlık çeken çocukları asla ve asla yalnız bırakmıyorlar. Belediyelerimiz öz kaynaklarını son damlasına kadar halk için kullanarak yetemediği yerde toplumsal dayanışmayı örgütleyerek yenilikçi ve yaratıcı çözümler geliştirerek ihtiyacı olan her bir yurttaşımızın yanında oluyorlar.

Şişli Sofrası’nın bereketine şimdi ülkenin dört bir yanına yayma zamanıdır. Bütün belediye başkanlarından bunu bekliyorum. Güç ve servet içinde yüzen Babil Krallığı’nın haramzade sofralarına karşı Hazreti İbrahim’in herkese açık, herkesin eşit olduğu, kalabalıklaştıkça bereketi artan Halil İbrahim sofrasını kuruyoruz biz. Bu sofrada para, pul, ihtişam yok. Bu sofrada eşitlik var, adalet var, dayanışma, haysiyet var. Çocuklara sevgi, büyüklere saygı, hürmet var. Bu sofrada sadece karınlar doymuyor.

“Laf olsun diye söylemiyoruz”

Cömertlik, paylaşım, eşitlik, adalet gibi değerlerimiz de bu sofralarda yaşatılıyor. Bu zor günlerde her birimiz diğerimize omuz veriyoruz. Komşularımız açken tok yatmayız diyoruz. Ama bunun laf olsun diye söylemiyoruz.

Belediyelerimiz bunun için canla başla çalışıyor. Tek bir yurttaşımızın dahi dara düşmesine asla razı değiliz. Halkın hakkı olan zenginliği ihalelerle yandaşlara peşkeş çeken egemenlerin düzeni, sarsılmaz sanılan Babil kulesi gibi yıkılmaya mahkumdur ve mutlaka yıkacağız. Milletimizin, önündeki seçimlerde bunun ne demek olduğunu gösterecek, buna yürekten inanıyorum. Halktan çalınan 418 milyar doları kuruşu kuruşuna aldığımızda halkın sofrası şenlenecek, hak yerini bulacak. Evet biz bunu başaracağız ve birlikte başaracağız.

İmamoğlu’na destek

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın hakkını da teslim etmemiz gerekiyor. Metrosundan can dostlara kadar İstanbulluların yaşanabilir bir kentte yaşamaları için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. Evet engeller çıkarıldığını biliyorum. Bizim belediye başkanlarımız özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız bütün engelleri aşar ve halkına hizmet verir.

Bunu yapacağız. Allah nasip eder iktidar olduğumuzda göreceksiniz. Türkiye coğrafyasının her yerinde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek.  Aile destekleri sigortasıyla hiç kimsenin yoksulluğunu afişe  etmeden ve herkesi kucaklayarak bu ülkede barışı, huzuru sağlayacağız. Gençler  huzur içinde bu ülkede çalışacaklar. Umutlarımı dışarıda değil Türkiye’de yeşertecekler. Onların her birisi bu coğrafyanın güzel fidanları ve o fidanları büyüteceğiz.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’nun Altılı Masa Toplantısı Öncesi Partisinden Tam Yetki Alması Bekleniyor

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin PM toplantısında Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu gündeme getireceği, Saadet Partisi ev sahipliğinde 13 Şubat’ta düzenlenecek liderler zirvesi öncesinde PM’den “Altılı masaya, kendisi dahil, herhangi bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı olarak sunabilmek” adına tam yetki alması bekleniyor.

Altılı masada İYİ Parti dışında Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti’de parti kurulları, genel başkanlarını adaylık konusunda tam yetki ile yetkilendirmişti.

T24’ten Eray Görgülü’nün haberine göre, 9 Şubat Perşembe günü saat 12.00’de parti genel merkezinde toplanacak olan CHP PM’nin gündemi “Genel Başkanın sunuşu, 2023 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi hazırlık ve çalışmaları hakkında görüşme” olarak belirlendi.

Edinilen bilgiye göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PM toplantısında Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu gündeme getirecek. Kılıçdaroğlu’nun Saadet Partisi ev sahipliğinde 13 Şubat’ta düzenlenecek liderler zirvesi öncesinde PM’den “Altılı masaya, kendisi dahil, herhangi bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı olarak sunabilmek” adına tam yetki alması bekleniyor.

Yetki verilmesi beklenen İYİ Parti kaldı

Altılı masada İYİ Parti dışında Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti’de parti kurulları, genel başkanlarını adaylık konusunda tam yetki ile yetkilendirmişti. İYİ Parti’nin bu konudaki tutumunu Genel Başkan Meral Akşener’in parti kurulları ile değerlendirme yaptıktan sonra belirlemesi bekleniyor.

Adaylık meselesi konuşulacak

Kılıçdaroğlu, aynı gün sabah 09.30’da TBMM’de milletvekilleri ile basına kapalı bir grup toplantısı düzenleyecek. Kılıçdaroğlu’nun milletvekilleri ile de adaylık meselesini konuşması bekleniyor.

Paylaşın

Millet İttifakı’nın Gündemi ‘Cumhurbaşkanı Adayı’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı, 13 Şubat’ta ortak cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bir araya gelecek.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamolloğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşecek toplantı öncesi liderler partilerinin en üst karar organlarını topluyor.

14 Mayıs’ta yapılacağı duyurulan seçimlerde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ve ittifakın seçimlere nasıl bir yöntemle gireceği sorusu yanıt bekliyor.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderleri 13 Şubat tarihinde 12’nci kez bir araya gelecek. SAADET lideri Temel Karamolloğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşecek liderler zirvesinde cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi bekleniyor.

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberine göre, kritik toplantı öncesi liderler partilerinin en üst karar organları ve milletvekili grupları ile toplantılar yapmaya başladı. Toplantılarda parti yöneticilerinin cumhurbaşkanı adayı ve ittifak seçenekleri ile ilgili görüşlerini iletmesi, bu konularda istişare ve karar için de genel başkanlara yetki verilmesi gündemde.

CHP Meclis Grubu, liderler zirvesinden 4 gün önce, 9 Şubat saat 09.30’da Meclis’te bir araya gelecek. Aynı gün saat 12.00’de ise Parti Meclisi CHP Genel Merkezi’nde toplanacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunum yapacağı toplantılarda cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekili genel seçimi hazırlık çalışmaları hakkında görüşme yapılacak. Edinilen bilgiye göre CHP Meclis Grubu ve Parti Meclisi’nin cumhurbaşkanı adayı konusunda istişareleri yürütmek ve kararlar almak üzere CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yetki verilmesi bekleniyor.

İYİ Parti 11 Subat’ta toplanıyor

Millet İttifakı’nın bir diğer partisi olan İYİ Parti ise en üst yönetim organı olan Genel İdare Kurulu’nu liderler zirvesinden 2 gün önce, 11 Şubat tarihinde toplayacak. İYİ Parti GİK’te cumhurbaşkanı adayı konusunda parti yetkililerinin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le fikirlerini paylaşması ve partinin eğiliminin ortaya çıkması bekleniyor.

Saadet Partisi’nde cumhurbaşkanı adayı ile ilgili de konu gündeme geldi

13 Şubat’ta düzenlenecek liderler zirvesinde ev sahibi olan Saadet Partisi de bugün (3 Şubat) Genel İdare Kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Her ayın ilk haftası cuma günü yapılan bu toplantıda edinilen bilgiye göre seçim ve cumhurbaşkanı adayı ile ilgili de konu gündeme geldi. SAADET üst yönetimi aday ve seçim stratejisi konusunda Karamollaoğlu ile görüşlerini paylaştı.

Davutoğlu ve Babacan’a tam yetki

DEVA Partisi’nin en üst düzey yönetim organı olan Genel Merkez Başkanlık Kurulu seçim gündemiyle toplantısını 31 Ocak Salı günü gerçekleştirdi. Edinilen bilgiye göre parti üst yönetimi bu toplantıda ittifak görüşmesi yapma, bu konuda karar alma, cumhurbaşkanı adayı gibi konularda DEVA lideri Ali Babacan’a tam yetki verdi.

Gelecek Partisi Yönetim Kurulu da Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığında 31 Aralık Salı günü bir araya geldi. Parti Yönetim Kurulu, cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi ve partinin seçime gireceği ittifak modeli için partinin lideri Ahmet Davutoğlu’na tam yetki verdi.

Demokrat Parti’nin en üst yönetimi henüz bir toplantı gerçekleştirmedi

Millet İttifakı’nın bir diğer üyesi olan Demokrat Parti’nin en üst yönetimi ise seçim gündemiyle henüz bir toplantı gerçekleştirmedi. Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre 13 Şubat’tan önce Demokrat Parti üst yönetimi de bir toplantı gerçekleştirecek. Bu toplantıda da seçim ve cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal’a parti yetkililerinin görüşlerini aktarması bekleniyor.

Paylaşın

CHP’den Yeni Afiş: Ben Kemal, Geliyorum

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Seçimin ertesi gününde onların telefonları acı acı çalacak, açtıkları telefonların ucunda bir ses duyacaklar, ‘Ben Kemal, geliyorum’ “ifadeleri CHP Genel Merkezi’ne ‘Ben Kemal, geliyorum’ şeklinde yazılı afiş olarak asıldı.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında, konuşmasının son bölümünde yaptığı ‘Cüneyt Arkın’ göndermesi gündemdeki yerini koruyor.

CHP Genel Merkezi’ne “Ben Kemal, geliyorum” yazılı afiş asıldı.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, Twitter hesabından “CHP Genel Merkezi anlık, Ben Kemal geliyorum” diyerek afişin asıldığı genel merkezin fotoğrafını paylaştı.

Daha önce de yine parti genel merkezine Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafının yer aldığı “Yeter! Söz Milletin” yazılı afiş asılmıştı.

Kılıçdaroğlu ne demişti?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında, “Benim helalleşeceğim, haksızlık yapılanlardır. Kimse haksızlık yapıldıysa onunla oturup helalleşeceğim.

Roboski ile Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi ile Soma ile başı kapalı kızlarımıza haksızlık yapıldığı için, biz o dönemde suskun kaldığımızdan dolayı onlarla da helalleşeceğiz.

Liste uzun. Bizim arsız ve hırsıza muamelemiz açıktır; vuracağız neşteri, alacağız devlet malını geri.

Seçimin ertesi gününde onların telefonları acı acı çalacak, açtıkları telefonların ucunda bir ses duyacaklar, ‘Ben Kemal, geliyorum’.” ifadelerini kullanmıştı.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Adaylıkta Dayatma Yok

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin değerlendirmede bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Altı lider bir araya gelecek, mutabakat içinde adayımızı belirleyeceğiz. Dayatma yok, Türkiye’yi düşünüyoruz. Bizim temek hedefimiz var olan sistemi değiştirmektir. Bu sistem Türkiye için bir beka sorunudur. Bir devlet bir kişiye teslim edilemez.” dedi ve ekledi:

“Nasıl ekonomi, yargı, sağlık konusunda neleri düşündüğümüzü kamuoyuyla paylaştıysak aday konusunu da aynı şekilde paylaşacağız. Gerçekten temel hedefimiz ülkenin huzuru. Aday için mutabakat olması lazım. Bir adayın gelmesi diye bir şey yok. Benim itiraz etmeye hakkım yok. Diyelim ismim üzerinde mutabakat oldu, elbette bu görevi yapmak onurlu bir şeydir. ‘Siz neden benim adımı ileri sürüyorsunuz’ diye özel bir itirazım olmaz. İşin doğasına aykırı olur bu.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV’de İlker Karagöz ile Çalar Saat programına konuk oldu. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Ortak mutabakat metninin tümünü dikkate aldığınızda, artık yeni bir anlayışı inşa edeceğimizi görebilirsiniz. Bu belki de dünya demokrasi tarihinde bir ilk; altı lider bir araya geliyor ve ülkenin sorunlarını çözmek için çalışıyor. Baktığınızda her birimiz özveride bulunuyoruz. Altı liderin altına imza attığı mutabakat metnini hayata geçireceğimize söz veriyoruz.

Her şey burada var mı derseniz tabii ki hayır. Bu bir mutabakat metni. 6 liderin ‘Biz bunu yapacağız’ dediği güzel bir metin. Burada Türkiye’nin teknoloji devrimini, üniversitelerin özerkliğini, kimsenin yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi ön görüyoruz. Yolsuzluk defterini tamamen kapatmak için parlamentoda yasal bir düzenleme yapmayı ön görüyoruz. Gelir dağılımı konusunda, istihdam konusunda duyarlıyız. Birden fazla konumuz var. Elbette eksikler olabilir. Her değişim yeni sorunlar yeni krizler yaratabilir ama biz burada çözelim diye oturuyoruz. Devleti bir kişiye teslim ederseniz bu olmaz.

Savunma sanayiinin tarihini bilmezler. İlk kamuoyundan gizli Bakanlar Kurulu kararı ne zaman alındı bilmezler. Savunma sanayii hepimizin üzerine titremesi gereken bir alan. Damat İkitelli’de fabrika açtığında ilk ziyarete giden benim. Rahmetli babasıyla kahvaltı yapan, sorunlarını dinleyen benim. Niye kapatayım ben savunma sanayiini? Tank palet fabrikasının Katar’dan alınıp orduya verilmesini savunan kim?

“Yargı görevini yapmazsa, devlet organize suç örgütüne dönüşebilir”

rfan Fidan kimin talimatlarını yaptı? Erdoğan’ın talimatlarını yaptı. Yargıtay’dan yıldırım hızıyla AYM’ye çıktı. Beni asıl yaralayan, Yargıtay’ın o kişiyi seçmiş olması. 100 küsür yıllık, gelenekleri olması gereken bir kurum. Bir talimatla bu beyefendiyi AYM’ye atıyorlar. Niye atıyorlar, kendi geleceklerini kurtarmak için mi? Yargı görevini yapmazsa, devlet organize suç örgütüne dönüşebilir. Bürokrasinin bu kadar çürüdüğünü tarihimizde görmemiştik. AYM’deki yemin törenine de katılmadım. Yargıtay’dan atanacaksın, yıldırım hızıyla bu kez de AYM Başkanı olacaksın, akıl var mantık var. ‘Efendim beni Sayın Cumhurbaşkanı destekliyor, beni desteklemek zorundasınız…’ Neyse ki onurlu insanlar var.

Şimdi nasıl çalışıyorsak seçimden sonra yine öyle çalışacağız. Planlı, programlı çalıştık, her liderin kendi ekibi vardı onlar çalıştı. Akademik dünyadan, iş dünyasından katkı sunanlar oldu ve bir araya gelerek ortak metinler oluşturdu. Önemli olan şu, devlet bir kişiye teslim edilmeyecek. Sorun mu var, oturacağız, konuşacağız. Altı lider işin felsefesini oluşturacak. Bu işin oyu ve partisi yoktur. Sorun Türkiye’yi düzlüğe çıkarmaktır. Çürüyen bir yapıyı adalet ve ahlak üzerine yeniden inşa etmektir. Memleket elden gitmiş, A Partisi, B Partisi diye mi tartışacağız? Elbette hayır.

TÜİK bağımsız bir kurum değil, alınan emirler üzerine enflasyon rakamlarını oluşturuyor. Bunlar pazara mı çıkmıyor, hayatı mı bilmiyorlar? Tabii ki biliyorlar ama talimat geliyor. İşçiye, memura, emekliye yetime az para vereceksiniz demektir. Siyasi iktidar rahatsız olabilir. Zaten rahatsız olması için açıklaması gerekiyor. “İşsizlikte gerçek rakamlar budur diyebilmesi” lazım.

“Bu sistem Türkiye için bir beka sorunudur”

İki lider arasında yapılan görüşmenin kamuoyuna yansıtılmasını doğru bulmam. İki lider elbette oturduk konuştuk. Sıradaki toplantının gündemini belirleyecek olan Temel Bey. Bir tur daha görüşecek liderlerle. Gayet samimi bir görüşme oldu. Altı lider bir araya gelecek, mutabakat içinde adayımızı belirleyeceğiz. Dayatma yok, Türkiye’yi düşünüyoruz. Bizim temek hedefimiz var olan sistemi değiştirmektir.

Bu sistem Türkiye için bir beka sorunudur. Bir devlet bir kişiye teslim edilemez. Nasıl ekonomi, yargı, sağlık konusunda neleri düşündüğümüzü kamuoyuyla paylaştıysak aday konusunu da aynı şekilde paylaşacağız. Gerçekten temel hedefimiz ülkenin huzuru. Aday için mutabakat olması lazım. Bir adayın gelmesi diye bir şey yok. Benim itiraz etmeye hakkım yok. Diyelim ismim üzerinde mutabakat oldu, elbette bu görevi yapmak onurlu bir şeydir. ‘Siz neden benim adımı ileri sürüyorsunuz’ diye özel bir itirazım olmaz. İşin doğasına aykırı olur bu.

Cumhurbaşkanı adayının devlet yönetiminde de mutabakatı sağlaması lazım. Temiz birisi olması, yolsuzluklara adının bulaşmaması lazım. Adaylığının açıklandığı gün mal varlığını paylaşması lazım. Toplumun her kesimine sıcak mesajlar vermesi lazım. Devlet aklının olması lazım, devlet dediğiniz kurumu iyi tanıması lazım. Kısa süre içerisinde de güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmesi lazım.”

Paylaşın

İYİ Parti Kurmayları: Akşener’in Mesajı Kılıçdaroğlu’na Yönelik Değil

İYİ Parti Akşener’in grup toplantısındaki “Bu mücadele kaprise, koltuk hesabına feda edilemez” sözleri CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na “üstü kapalı” mesaj olarak yorumlandı. İYİ Parti kurmayları,  “Kemal Bey’e mesaj vermediğinin” altını çizdi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Bu mücadele kaprise, koltuk hesabına feda edilemez” dedi. Parti kurmayları, “Mesaj ne masaya ne de adaya yönelik. Genel siyasete ilişkin” yorumunu yaptı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün TBMM’de partisinin grup toplantısında gündemi değerlendi. Millet İttifakı’nın “milletle beraber” yol yürüyeceğinin altını çizen “sosyal medya operasyonlarına, sözde kulis bilgileriyle yapılan yönlendirmelere, tenha köşelerden kurgulanan abluka girişimlerine” kulaklarını tıkadıklarını söyledi.

Meral Akşener, “Yürüttüğümüz mücadele pazarlık siyaseti peşinde koşanların değil milletin selameti için sabredenlerin mücadelesidir. Bu kutlu mücadele hiçbir kaprise, hiçbir inada kurban edilemez. Hiçbir şahsi hırsa, hiçbir koltuk hesabına feda edilemez. Millet İttifakı’nı ferasetle, feragatle, fedakârlıkla kurduk. Kimse merak etmesin. Kazanana kadar da buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Akşener’in grup toplantısındaki bu sözleri kulisleri hareketlendirdi. Akşener’in sözleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “üstü kapalı” mesaj olarak yorumlandı.

“Önemli olan kazanacak aday çıkması”

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Akşener’in “Kemal Bey’e mesaj vermediğinin” altını çizen İYİ Parti kurmayları, “Hedef 6’lı masa da aday da değil. Bu mesaj genel siyasete yönelik” değerlendirmesini yaptı.

Kurmaylar, “Biz, masadan kazanacak aday çıksın diye uğraşıyoruz. Hiçbir şahsa karşı önyargımız yok. Masadaki genel başkanların aday olmak istemesine de itirazımız yok. İYİ Parti hiçbir adaya ‘Sen olma’ demez. Kazanacağını düşündüğümüz kendi adayımızı önerir, masanın gündemine getiririz. Kemal Bey ise Kemal Bey. Önemli olan kazanacak aday çıkması” açıklaması yaptı.

“Tek adayda” ısrarlı olduklarına vurgu yapan kurmaylar, “13 Şubat’ta seçim metodolojisinde bir mutabakat sağlanır. O gün aday gündeme gelebilir ancak açıklanmaz. Her parti konuşulan isimleri kendi yetkili kurumlarında mutlaka değerlendirecektir” dedi.

Paylaşın

Millet İttifakı’nda Tüm Gözler Ortak Adayda; Süreç Nasıl İşleyecek?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Gelecek Partisi, ve İYİ Parti’den oluşan Millet İttifakı’nın ortak hükümet programını da açıklamasının ardından artık gözler ortak adayda.

Ancak Millet İttifakı’nın en büyük oy potansiyeli olan iki partisi, CHP ve İYİ Parti arasında adaylığa dair farklı görüşler hâlâ ortadan kalkmadı. DW Türkçe’den Kıvanç El, ortak aday belirleme sürecine dair son bilgilere ulaştı.

CHP: Aday bizim için çok net

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”, “Anayasa” ve “Ortak Mutabakat Belgesi” olmak üzere üç ana belgeyi kamuoyuna açıklayan altılı masada artık altı liderin de kamuoyunun da AKP-MHP cephesinin de gözü adayın kim olacağında. Ancak aday belirleme süreci kolay olmayacak.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında 13 Şubat’ta adayın açıklanacağını yine aynı programda bu sözlerin hemen ardından da 13 Şubat’ta aday açıklanmasa bile belirleneceğini söyledi. Bu sözlere İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Adaylık açıklamasına yönelik bilgi bizde mevcut değil” sözleriyle itiraz etti. Bu açıklama her iki parti arasındaki tartışmanın da dışa yansıması oldu.

CHP kaynakları, “Aday bizim için çok net. Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin masaya taşıyacağı adaydır. Ayrıca kazanacak aday da Kılıçdaroğlu’dur Altı lider bunu konuşacak ama masa dışından bir aday doğru olmayacaktır” değerlendirmesini yaptı. CHP’de bu konuda tartışmalar kapanırken partide Kılıçdaroğlu’nun adaylığına dair çalışmalar dahi başlamış durumda.

İYİ Parti ne diyor?

İYİ Parti’de ise tablo o kadar net değil. İYİ parti cephesinde ilk günden bu yana Kılıçdaroğlu’nun adaylığına açıktan itiraz olmasa da diğer seçenekler hâlâ gündemde tutuluyor.  İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 13 Şubat’taki toplantıda ismi masaya gelmesi halinde Kılıçdaroğlu’na itiraz etmemesi ancak anket yapılması önerisini bir kez daha gündeme taşıması bekleniyor. Ancak süre darlığı nedeniyle yeni anketler yerine geçmiş anketler de masaya gelebilir.

İYİ Parti yetkilisi, “CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, henüz ‘Ben adayım’ demedi, ama şu ana kadar CHP’den yapılan tüm açıklamalarda ‘Kılıçdaroğlu aday’ denildi. Şu anki tabloda Kılıçdaroğlu ismi masaya zoraki kılınmış durumda. Başka isim gündeme getirilince hemen bir tepki atmosferi ortaya çıkıyor. O zaman neden ‘istişare’ deniyor” açıklaması yaptı.

İYİ Parti kurmayı, “Madem ‘istişare’ deniliyor, masa karar verecek’ deniyor. Kılıçdaroğlu adaylığını masaya söyler, masa değerlendirir. Elbette adaylık hakkıdır, biz adaylığına karşı değiliz ama ‘tartışalım’ diyoruz, bu kadar” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti’de “Aday 13’ünde açıklanacak ya da açıklanmalı” ifadelerinin de masaya baskı olduğu yorumları yapılıyor.

13 Şubat’ta ne olacak?

13 Şubat’taki toplantısı öncesi ev sahibi olarak Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, altı partiyi belki bir, belki de iki kez ziyaret edecek. Karamollaoğlu, partilerin adaya dair görüşlerini alacak. Bu süreçte partiler arasında ikili görüşmelerin de olabileceği ifade ediliyor. 13 Şubat’taki toplantıda isimler konuşulduktan sonra bir karar çıkmasının çok zor olduğu ifade edildi. Çünkü, İYİ Parti masaya Kılıçdaroğlu’nun adaylığına dair görüş ve endişelerini taşıyacak. Buna göre sürecin Şubat ayını aşmadan tamamlanması ve en kısa sürede yeni toplantı yapılması kararı da alınabilecek.

Akşener’in Kılıçdaroğlu harcinde diğer alternatif isimleri de tartışmaya açıp açmayacağı konusunda ise henüz netlik yok. Bu konu 13 Şubat’ta masadaki görüşlere göre netleşecek.

13 Şubat’a kadar giden süreçte ise hem İYİ Parti’den hem de CHP’den adaylıklara dair açıklamalar gelebileceği ve bu sürecin gergin geçebileceği de değerlendiriliyor. Bu nedenle liderlerin yakın kurmaylarını açıklamaların içeriği konusunda uyarıda bulunduğu da ifade ediliyor.

İmamoğlu’nun Anadolu turu

CHP ve İYİ Parti cephesinde adaylık kulisleri hareketli iken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir süre önce başlattığı Anadolu gezileri de sürüyor. O ziyaretlere dair İYİ Partili isimlerden sosyal medyada halkın ilgisine dair paylaşımlar da yapılması dikkat çekerken İmamoğlu’nun bu ziyaretlerini CHP’de azınlıkta da olsa bazı kurmaylar, “Aday belirleme süreci öncesi manidar” yorumu yaparken genel çoğunluk ise “Ciddi bir haksızlığa uğradı bu ziyaretler normal süreç” değerlendirmesi yapıyor.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada “Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet tarihimize kara bir leke olarak geçen hukuksuz mahkeme kararları ve soruşturma süreçleriyle karşı karşıya kaldı. İstanbul halkının verdiği yetki, talimatlı mahkemeler eliyle gasp edilmeye çalışıldı. Bu adaletsiz süreçler hala bitmiş değil. Dolayısıyla, Ekrem İmamoğlu yaptığı ziyaretlerde yaşadığı bu mağduriyeti anlatıyor ve adalet talebini dile getiriyor” açıklaması yaptı.

İmamoğlu’nun gittiği yerlerde de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin destek verdiği yatırımların temel atma törenlerini ya da açılışlarını yaptığını vurgulayan Torun, “Genel Başkanımızın bilgisi dahilinde, parti yönetiminden bir temsilci ve örgütümüzün eşliğinde bu ziyaretler gerçekleşiyor. CHP, Genel Başkanımızın liderliğinde bir bütündür, el birliği ile yaşanan tüm haksızlıkları, hukuksuzlukları milletimize anlatacağız. Hep beraber çalışarak ülkemizin geleceği için yeni bir sayfa açacağız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuz” dedi.

Ekrem İmamoğlu, 3 Şubat Cuma Giresun’da olacak.

Paylaşın