Kılıçdaroğlu’ndan “Aday” Açıklaması: 2 Mart’ta Belirleriz Ama…

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı, Saadet Partisi ev sahipliğinde 2 Mart’ta yeniden bir araya gelecek.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, toplantıya ilişkin, “Nasıl ki ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnini, Anayasa taslağımızı belirledik ve belirlediğimiz başka bir tarihte açıkladık, Cumhurbaşkanı adayını da belirledikten sonra başka bir tarihte açıklarız” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek‘e konuştu.

Deniz Zeyrek, yazısında şu bilgileri aktardı:

“AK Parti, CHP ve MHP kulislerinde seçimin ne zaman yapılacağına dair konuşmaları dinleme şansım oldu. Gördüm ki seçim tarihinde bir değişiklik yok: 14 Mayıs.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki odasında yaptığımız görüşmede YSK’nın bu tarihe “yetiştiremem, yapamam” gibi gerekçelerle itiraz etme hakkının olmadığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, YSK’dan böyle bir talep gelirse bunun kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı tespiti AK Parti’li ve MHP’li yetkili isimler de teyit etti. Ortak görüş şu: Cumhurbaşkanı veya TBMM seçimleri yenileme kararı alırsa YSK yasadaki takvime göre hazırlıklarını tamamlamak zorunda.

Depremzedeler için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak da YSK’nın ödevi.

Bu arada Kılıçdaroğlu’na Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı’nı da sorduk. Yarın yapılacak toplantıda adayın belirlenebileceğini ama hemen açıklanmayabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle dedi:

“Nasıl ki ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnini, Anayasa taslağımızı belirledik ve belirlediğimiz başka bir tarihte açıkladık, Cumhurbaşkanı adayını da belirledikten sonra başka bir tarihte açıklarız.”

“Cumhurbaşkanı adayını açıklamak için özel bir tören düzenler misiniz” sorumuza da Kılıçdaroğlu “Hepsini 2 Mart’ta belirleyeceğiz” karşılığını verdi.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 Mart’ta Parlamento’yu yenileme kararı almasının Millet İttifakı’nın aday belirleme takvimini etkilemeyeceğini söyledi.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: Halkın Hayatına Kast Etmenin Helalliği Olmaz

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,  “İlk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum” sözlerine tepki gösterdi.

Haber Merkezi / Kılıçdaroğlu, “Halkın hayatına kast etmenin helalliği olmaz. Hayata kast ediyorsunuz. TBMM’nin deprem raporları olmasaydı bilmiyordunuz diyecektim. Biliyordunuz, kast ettiniz, 50 bin yurttaşın ölümüne neden oldunuz. Büyük bir kısmı donarak öldü. İki gün geçecek ‘Ben sizden helallik istiyorum’ diyeceksin. Nasıl bir helallik anlayışı? Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin?” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Rahmetli Ecevit Marmara Depremi’nden sonra Ulusal Deprem Konseyi’ni kurdu. Başında da TÜBİTAK vardı. 2007’de bu kurulu kapattılar. Şimdi kurul açıyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bunlar ‘Devlet benimle başladı’ diyor. Devleti bir felaketle karşı karşıya getirdi” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Acı günler yaşıyoruz. Ciddi sorunlarla karşı karşıyayız, evet ama hiçbir vatandaşımın umutsuzluğa kapılmasına gerek yok. Güzel bir ülkeyiz. Güzel insanlarımız var. Bazen yanlış tercihler nedeniyle ülke krizlere girebiliyor. Bugün yaşadığımız gibi derin bunalımların içine milyonlar sürüklenebiliyor.

Ama kısa sürede toparlanmak hepimizin görevi. Millet olarak güçlüyüz. Birimizin burnu kanasa kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadan hemen yanına koşuyoruz. Siyaset kurumun ayrıştırıcı yönü milletimizde yok. Bu CHP olarak bizim en büyük güvencemiz.

Her belediye başkanı elinden geleni yaptı. CHP’li olmayan belediyelere de teşekkür ettim ve ziyaret ettim. AFAD ve Kızılay çalışanlarına, yöneticilerine değil, çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Yerel yönetimlere, her belediye başkanı elinden gelen çabayı gösterdi.

CHP’li olmayan belediyelere de teşekkür ettim, ziyaret ettim. Bizim tarihimizde ayrımcılık yoktur. Güvenlik güçlerimiz, zamanında askeri indirmediler ve bu büyük felaketin sorumlusu oldular. Daha sonra gelen güvenlik güçlerimize teşekkür ederiz. En büyük teşekkürümüz tırnaklarıyla bir kişiyi nasıl kurtarırım diyen gönüllülere.

Belediye başkanlarımız depremin olduğu her noktada olağanüstü başarılara imza attılar. Bütün belediye başkanlarıma teşekkür etmek benim görevim. Onlar 27 Şubat itibariyle deprem bölgesinde 8 bin 163 araç gönderdiler, 23 bin çalışan deprem bölgesindeydi. 6 bin 500 kamyonumuz gitti. 142 mutfak oluşturuldu, 16 fırın yapıldı. Çadır ihtiyacı hala var.

Nasıl olur da Cumhuriyetle yaşıt olan kurum Kızılay çadır satar? Kızılay yetkililerine sesleniyorum; deponuzda kaç çadır varsa getirin hepsini alacağız ve deprem bölgesine götüreceğiz. Nasıl olur da Kızılay çadır ticareti yapar? Bir yardım kuruluşunun ticarethaneye dönüşmesi ne demektir?

Devlet dediğiniz kurum bütün risklere önceden hazırlık yapan kurumdur. Ordumuz niye vardır? Bir savaş çıkarsa ordu harekete geçecek. Savaş çıkmazsa hiçbir sorunumuz yok ama ordu savaş karşısında her an hazırdır. Devlet hastaneleri niye yapar? Bir hasta çıkınca baksın diye. Devlet bütün risklere karşı hazırlık yapmak zorundadır.

Bu iktidar yani enkazın altında kalan bu iktidar deprem konusunda efendim tahminleri yanlış olmuş. İstanbul’da bekliyorlarmış… Hayatımda bu kadar devlet geleneğinden uzak, devleti tanımayan bir iktidarı ilk kez görüyoruz. Deprem raporlarında her şey söylenmiş. Hangi önlemlerin alınması gerektiği konusunda her şeyin altı çizilmiş. Bilmeyenler kim? Devleti yönetenler. Devleti yönetenlerin bunlardan haberi bile yok. Bunlar bir kısmı. Üniversitelere gidin dünya kadar görürsünüz.

Liyakat dediğiniz kavramı tamamen yok ederseniz devlette, devletin kolonlarını kestiler. Bu iktidar, sağlıklı, saat gibi çalışan devletin en temel kolonlarını kesti. Devletin direği adalettir, çürüttüler. Devletin kolonlarını keserseniz böyle bir tabloya mahkum olursunuz. En yetkin insanları kapının önüne koydular. Devlette liyakati değil, sadakati esas aldılar. Aksi düşünceyi mahkum ettiler, farklı düşünceye kulaklarını kapattılar.

Devleti yönetenler nerede? Onlar için 5 bin, 10 bin kişi ölmüş hiç önemli değil. Para ile insanın iradesi satın alınır mı? İnsanlıktan çıkanlar ancak bunu yaparlar. Nasıl bir devlet yönetimi, nasıl bir çürümüşlüktür? Anlamakta zorlanıyorum.

“Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin?”

Helallik istiyor. Halkına kastetmenin helalliği olmaz. Kastettiniz siz, bilerek yaptınız siz. AFAD’ın raporları olmasaydı, üniversite hocalarının raporları, bilimsel makaleleri olmasaydı ‘bilmiyordum’ diyeceksiniz. TBMM’nin defalarca yayınladığı deprem araştırma raporları olmasaydı ‘bilİyordum’ diyeceksiniz. Biliyordunuz! 50 bin yurttaşımızın ölümüne neden oldunuz.

Daha acı olanı, büyük bir kısmı donarak öldü! Güçlü silahlı kuvvetlerimiz var, bölgenin en önemli gücü. Düğmeye basıldığı anda en geç 6 saat içinde Türkiye coğrafyasında ulaşamayacakları hiçbir yer yoktu. Kutup çadırları soğuğa karşı, sahra hastaneleri, sahra mutfakları, her şeyi ilk 6 saat içinde tamamı yapılabilirdi. Yaptırmadılar? İnsanların ölümünü beklediler. Nasıl bir helallik anlayışı? Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin?

Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Deprem Kurulu oluşturulması kararı almışlar. Rahmetli Ecevit Marmara Depremi’nden sonra Ulusal Deprem Konseyi’ni kurdu. Başında da TÜBİTAK vardı. 2007’de bu kurulu kapattılar. Şimdi kurul açıyorlar. Devlette devamlılık esastır. Bunlar ‘Devlet benimle başladı’ diyor. Benden önce devlet yoktu diyor. Benden öncekileri tamamen sileceğim diyor. Devleti bir felaketle karşı karşıya getirdi.

Deprem olayı sadece siyasi iktidarların, partilerin, bürokrasinin gündeminde de değildi. Milli Güvenlik Kurulu’nun da gündemindeydi. Sen MGK Başkanısın, Kızılay’ın onursal başkanısın. Cumhuriyetin kurduğu tüm kurumların içini boşalttılar ve çürüttüler. Onların raporlarında da geçti. Sen Cumhuriyet’ten intikam mı almak istiyorsun, Cumhuriyet’in kurumlarını yok mu etmek istiyorsun? Açıkça söyleyeyim ne senin ne de senin dayandığın bütün varlıkların gücü buna yetmez.”

Paylaşın

İYİ Parti: Millet İttifakı Adayını 2 Mart’ta Belirleyecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını 2 Mart’ta belirleyeceği açıklandı.

İYİ Parti genel merkezinde gündemi değerlendiren ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayan parti sözcüsü Kürşad Zorlu, “2 Mart’ta Millet İttifakı 13’üncü cumhurbaşkanını belirleyecek. Bu iradeyi gösterecek ve en kısa zamanda da bu iradenin ortaklaşmasıyla bunu milletimizle paylaşacağız” dedi.

Zorlu, “Biz İYİ Parti olarak milletimizin neyi istediğini, neyi beklediğini biliyoruz. Bu sorumlulukla sayın Genel Başkanımız görüşmelerini gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı.

Kürşat Zorlu, açıklamasının devamında, “Biz istişareye çok önem veren bir siyasi partiyiz. Dün milletvekillerimiz ve başkanlık divanı üyelerimizle uzun bir toplantı gerçekleştirdi sayın Genel Başkanımız. Burada deprem konusundaki gelişmelerin yanı sıra elbette bu konular da konuşuldu” dedi ve ekledi:

“Tümüyle ilgili oy birliğiyle İYİ Parti TBMM Grubumuz, sayın Genel Başkanımız tam olarak yetkilendirmiştir 2 Mart’taki toplantı için… Yarın da grup toplantımızın ardından Genel İdare Kurulu toplantımız gerçekleşecek. Bu şekilde milletimizin istek ve iradesini masaya götürmek suretiyle nihai neticiye ulaşmanın gayreti içinde olacağız.”

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Zorlu, CHP, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’yle birlikte çalıştıkları Millet İttifakı’nın adayının 2 Mart’taki toplantıda belirleneceğini duyurdu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in dün gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin konuşan Zorlu, “Millet İttifakı’nın paydaşlarının zaman zaman yaptığı periyodik görüşmelerden biridir. Yaklaşık 1,5 saatlik bir görüşme gerçekleştirdiler. Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Genel Başkanımızı ziyaretleri sonrası adım adım 2 Mart’taki toplantıya tüm paydaşlar hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.

Zorlu, şöyle devam etti: “Dün görüşmeden sonra bazı yayınlarda aday üzerinde mutlak bir anlaşma olduğu ya da bize atfen kullanılan ve asla kabul etmeyeceğimiz ‘pazarlık’ gibi ifadeler, bunların hiçbirisi gerçeği yansıtmamaktadır.”

“2 Mart’ta Millet İttifakı 13’üncü cumhurbaşkanını belirleyecek”

Saadet Partisi ev sahipliğinde 2 Mart’ta düzenlenecek Millet İttifakı toplantısına ilişkin de konuşan Zorlu, “2 Mart’ta Millet İttifakı 13’üncü cumhurbaşkanını belirleyecek. Bu iradeyi gösterecek ve en kısa zamanda da bu iradenin ortaklaşmasıyla bunu milletimizle paylaşacağız. Biz İyi Parti olarak milletimizin neyi istediğini, neyi beklediğini biliyoruz. Bu sorumlulukla sayın Genel Başkanımız görüşmelerini gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı.

Zorlu, şunları kaydetti: “Biz istişareye çok önem veren bir siyasi partiyiz. Dün milletvekillerimiz ve başkanlık divanı üyelerimizle uzun bir toplantı gerçekleştirdi sayın Genel Başkanımız. Burada deprem konusundaki gelişmelerin yanı sıra elbette bu konular da konuşuldu.

Tümüyle ilgili oy birliğiyle İYİ Parti TBMM Grubumuz, sayın Genel Başkanımız tam olarak yetkilendirmiştir 2 Mart’taki toplantı için… Yarın da grup toplantımızın ardından Genel İdare Kurulu toplantımız gerçekleşecek. Bu şekilde milletimizin istek ve iradesini masaya götürmek suretiyle nihai neticiye ulaşmanın gayreti içinde olacağız.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Sert Mesajlar: Hepinizle Hesabımız Var

“Hükümet istifa” sloganı atan taraftarları tehdit eden organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’ya tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Beşli Çeteler, mafyalar, çantacılar, rantçılar… İnanın hiç fark etmez, hiç! Hepinizle hesabımız var” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Şimdi oturun bana tehdit mektupları yazın. Herkes olması gerektiği yere gidecek, bu da benim sözüm olsun.”

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından oynanan ilk Süper Lig karşılaşmalarında Fenerbahçe ve Beşiktaş tribünlerinde “hükümet istifa” sloganları atıldı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından “Türk futbolunu zillet ve rezalete mahkum etmek isteyenlere göz yummak, alttan almak, sessiz durmak geldiğimiz bu aşamada mümkün değildir” ifadelerini kullanarak taraftarları hedef gösterdi.

Devlet Bahçeli’nin girişimiyle çıkarılan infaz indirimi paketi kapsamında tahliye edilen organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı da muhalefeti ve hükümeti istifaya çağıran taraftarları sosyal medya hesabından tehdit etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yaptığı paylaşımda isim vermeden hedef gösterme ve tehditlere tepki gösterdi.

Alaattin Çakıcı’nın ‘tehdit mektubu’nu hatırlatan CHP Lideri Kılıçdaroğlu “Hepinizle hesabımız var” diyerek şunları kaydetti:

“Türk milletini, gençlerimizi hiçbir illegal oluşumun tehdit etmesine izin vermeyiz. Herkesin safı netleşsin. Depremde canla başla mücadele eden gençlerden mi yanasınız, yoksa sosyal medyadan tehdit mesajları yayınlayanlardan mı?

Beşli Çeteler, mafyalar, çantacılar, rantçılar… İnanın hiç fark etmez, hiç! Hepinizle hesabımız var. Şimdi oturun bana tehdit mektupları yazın. Herkes olması gerektiği yere gidecek, bu da benim sözüm olsun.”

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan “Aday” Açıklaması: Uzlaşmayla Belirleyeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı, 2 Mart’ta yeniden bir araya gelecek.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, toplantı öncesi açıklamalarda bulundu. Önceki gün partisinden seçimlerde Cumhurbaşkanı adayını belirleme dahil tam yetki alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Altılı Masa’nın adayı ilk turda kazanacak” dedi.

YetkinReport’a konuşan Kılıçdaroğlu, “Tek kişilik hükümet artık yönetemiyor. Devletin iyi yönetilmediğini deprem bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkardı. Altılı Masa adayı ilk turda cumhurbaşkanı seçilecek, buna inanıyorum” diye konuştu.

Bugün (27 Şubat) İYİ Parti lideri Meral Akşener’le ikili bir görüşme gerçekleştirecek olan Kılıçdaroğlu, “Altılı Masanın dağılacağı söylentileri asılsız, kopma ihtimali yok. Her ne kadar uyumsuz olduğumuz havası yaratılmak isteniyorsa da Masa uyumlu çalışıyor.

Elbette ki zaman zaman masada ya da belli alanlarda birlikte çalışan arkadaşlarımız arasında farklı görüşler dile getiriliyor. Ancak biz uygar insanlar gibi görüşüp, sorunları aşıyoruz. Adayımızı uzlaşmayla belirleyeceğimizi daha önce açıklamıştık” ifadelerini kulandı.

CHP lideri, HDP ve Kürt seçmen sorusu üzerine de “Altılı Masanın belirleyeceği cumhurbaşkanı adayı toplumun her kesiminden, yurdun her bölgesinden, her kimlikten, her inançtan ayırt etmeden oy isteyecektir. Bu da doğal. Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen herkesin de bunu göreceğine inanıyorum. 2 Mart toplantısında bütün bunları görüşme imkanımız olacak” ifadesini kullandı.

‘Deprem her şeyi ortaya çıkardı’

“Halkın tek kişilik hükümete tepkileri daha deprem felaketinden önce birikmeye başlamıştı” diye Kılıçdaroğlu, seçimin ilk turda kazanılacağından nasıl emin olduğu sorusu üzerinde şunları sıraladı:

“- Demokrasi söylemi, demokrasiye duyulan ihtiyaç toplumun dokusuna çoktan sirayet etmeye başladı,

– Ekonomideki olumsuzluklar mutfağı vurmuş vaziyette,

– Toplumda ciddi bir gelecek endişesi baş gösterdi, özellikle gençlerde bu çok belirgin olarak ortaya çıkıyor,

– Gelir dağılımındaki eşitsizlik uçurumu artıyor, açıkça ifade etmek gerekirse alt gelir gruplarından sınırlı sayıdaki üst gelir grubuna milyarlar akıtılıyor,

– Dış politika itibarsız ve güvenilmez bir çizgide,

– Yönetim yolsuzlukları önlemiyor, aksine devleti soyanlar ya da rüşvetçiler devlet katında itibar görüyor,

– Devlet kadrolarında liyakat yok, AFAD olayında bu çok net görüldü,

– Cumhuriyet kurumları çürütüldü; Kızılay’ın Türk Hava Kurumunun, üniversitelerin hali ortada.

– Deprem felaketi devletin iyi yönetilmediğini bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkardı.”

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener Masa’ya İsim Mi Götürecek?

Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakat Metni’ni imzalayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı yaklaşık 1 yıllık çalışmanın ardından ortak cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bir araya gelecek.

Gazete Duvar’ın Duvar Arkası bölümünde yer alan habere göre, 2 Mart’ta, Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılacak toplantıda 6 lider ilk kez yüz yüze aday ismi konuşacak. Toplantı gündemi için liderleri ziyaret eden Karamollaoğlu’nun görüşmelerde aday belirleme ile ilgili yöntemin yanı sıra isim önerilerini de aldığı, konuşulan isimlerle ilgili değerlendirmeleri de not ettiği biliniyor. Öneriler Karamollaoğlu tarafından ikinci liderler turunda bir kez daha değerlendirilecek.

Altılı Masa’da İYİ Parti dışında diğer partilerin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile ilgili büyük itirazı bulunmadığı kaydediliyor. Sık sık, “Noter değiliz, kazanacak aday gösterilmeli” çıkışı yapılan İYİ Parti’de ise durum farklı.

Partide, “Bizim Kemal Bey’e karşı olduğumuz algısı yanlış. Hiç kimsenin adaylığına veto koymayız ancak bizim de önerimiz olabilir. Siz adaysınız, ama şu isim de olabilir, hangisi daha iyi sonuç getirecekse bakalım, onu tercih edelim, diyebiliriz. Başka partiler de önerebilir. Masa’dan çoklu aday çıkmaz ama çoklu aday adayı neden konuşulmasın, tartışılmasın” değerlendirmesi yapılıyor.

Bu değerlendirme hafta başı toplanacak İYİ Parti kurullarından bir aday önerisi çıkabileceği ve Akşener’in de bu ismi Masa’ya götürebileceği anlamına geliyor.

İYİ Partili yetkililer Cumhurbaşkanı adaylarının sayısının artmasının birden fazla adayla seçime gidilmesi anlamına gelmeyeceğine dikkat çekerken, “İki ay sonra millete soracağımız aday için bugün neden yoklama yapılmasın?” diyerek kamuoyu anketi talebinden vazgeçmiyor. Şimdi gözler kritik zirve öncesinde İYİ Parti kurullarında yapılacak toplantılarda…

Liste pazarlığı mı?

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği toplantıdan 6 gün önce yaptığı, “Kazanacak aday gösterilmeli, noter değiliz” yönündeki açıklamaları kritik buluşma öncesi gerilimi yükseltti. Akşener’in sözleri Cumhurbaşkanı adayına dair olsa da kulislerde bu çıkışı parlamento seçimleri ile ilişkilendiren siyasetçiler de var.

Millet İttifakı’nın bir aday üzerinde mutlaka uzlaşacağını, masanın hiçbir şekilde dağılmayacağını savunan bazı siyasetçiler, “Akşener masadan daha çok şey almak istiyor olabilir. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi liderlerin konumu dışında Meclis aritmetiğine göre belirlenecek görünüyor. Akşener bunun için milletvekili sayısını artırmak zorunda. İttifak bileşenleri olarak ülkenin yarısında, yaklaşık 40 ilde ortak liste ile seçime girmeyi konuşuyoruz. Bu açıdan illerde belirlenecek listeler şimdiden pazarlık konusu olabilir” deniliyor.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na Partisinden Tam Yetki

Partisinin genel merkezinde yapılan toplantı sonrası konuşan CHP Grup Başkanvekili Özel, “Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bundan sonraki tüm süreçlerde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu yetkilendirmiştir” dedi.

Haber Merkezi / CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun 2 Mart’ta yapılacak Millet İttifakı toplantısı öncesi aday belirleme ve seçim ittifakı gibi konularda partisinin kurullarından tam yetki alması bekleniyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde milletvekilleriyle bir araya geldi. Toplantı sonrası grup başkanvekilleri Engin Özkoç, Engin Altay ve Özgür Özel açıklama yaptı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, tüm milletvekillerinin oy birliği ile cumhurbaşkanı adaylığı ve seçim sürecine dair tüm konularda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tam yetki verdiğini söyledi.

Özel, “milletvekillerinin Cumhurbaşkanı adayı ismi konusunda da uzlaştığını” belirtti.

Milletvekillerinin bir yetki belgesini de hazırladığını belirten Özel, üç grup başkanvekilinin imzasını taşıyan metne dair şunları söyledi:

“CHP TBMM grubu olarak 26 Şubat 2023 günü saat 10:00’da gerçekleştirdiğimiz toplantıda cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bundan sonraki tüm süreçlerde grubumuz adına karar almak üzere oy birliği ile Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu yetkilendirmiştir.”

Kılıçdaroğlu’nun 2 Mart’ta yapılacak Millet İttifakı toplantısı öncesi aday belirleme ve seçim ittifakı gibi konularda partisinin kurullarından tam yetki alması bekleniyor.

Kılıçdaroğlu ve Akşener görüşecek

Öte yandan CHP lideri Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yarın bir araya gelerek, başbaşa görüşme yapacakları öğrenildi. İki parti arasında son dönemde cumhurbaşkanı adaylığı üzerinde gerilim yaşanıyor. İki liderin cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki görüş ayrılığının giderilmesi konusunda görüş alışverişinde bulunması bekleniyor.

2 Mart’ta yapılacak toplantı öncesinde İYİ Parti Genel Başkanı Akşener de partisinin milletvekilleri, Genel İdare Kurulu üyeleri ile bir araya gelerek, cumhurbaşkanı adayı konusunda görüşlerini alacak.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu, Adaylık İçin Partisinden Yetki Alacak

Adaylık için sıkça adı geçen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, 2 Mart’taki ‘altılı masa’ toplantısı öncesi partisinin yetkili kurullarıyla bir araya gelecek. CHP liderinin, parti meclisi (PM) ve MYK’dan alacağı tam yetkiyle bu kritik toplantıya katılması bekleniyor.

CHP’li bir kaynak PM toplantısına ilişkin şunları söyledi: “Millet İttifakı toplantısında cumhurbaşkanı adaylığı görüşmeleri için tam yetki verilecek. ‘Cumhurbaşkanı adayı belirleme konusunda tam yetkilisiniz, bizim adayımız sizsiniz’ denilecek.”

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından genel seçimin tarihi konusunda halen tartışma sürerken, altı partiden oluşan Millet İttifakı henüz aday belirlemedi.

Milliyet’ten Mehtap Gökdemir’in haberine göre altılı masa, 2 Mart’ta ortak cumhurbaşkanı adayını ve seçim stratejini konuşmak için Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde toplanacak.

Adaylar konuşulabilir

Kulislerde, genel başkanların partilerinin sürece dair yaklaşımlarını paylaşacağı toplantıda her partinin kimi, neden cumhurbaşkanı adayı önerdiğini açıklayacağı konuşuluyor.

Adaylık için sıkça adı geçen Kılıçdaroğlu, toplantı öncesinde partisinin yetkili kurullarıyla bir araya gelecek. CHP liderinin, parti meclisi (PM) ve MYK’dan alacağı tam yetkiyle bu kritik toplantıya katılması bekleniyor.

CHP’li bir kaynak PM toplantısına ilişkin şunları söyledi: “Millet İttifakı toplantısında cumhurbaşkanı adaylığı görüşmeleri için tam yetki verilecek. ‘Cumhurbaşkanı adayı belirleme konusunda tam yetkilisiniz, bizim adayımız sizsiniz’ denilecek.”

Paylaşın

Millet İttifakı’nda Adayın Açıklanması Seçim Takvimine Bağlı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Gelecek Partisi’nden oluşan Millet İttifakı partilerinin kurmayları aday gündemiyle yapılacak toplantıda kararın hemen çıkmayabileceğine işaret ediyor.

Üst üste birkaç toplantı yapılabileceği kaydedilirken isim netleşse dahi aday ilanının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim takviminin açıklanmasından sonraya bırakılabileceği kaydediliyor.

Gazate Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre, Maraş merkezli 11 kentte büyük yıkım ve can kaybına yol açan depremlerin ardından siyaset gündemine verilen ara yaklaşan seçim takvimi nedeniyle bitiyor. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 2 Mart’ta yapacağı toplantı için hazırlıklar başladı. Toplantının ev sahibi Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, toplantıdan önce, ikinci bir liderler turu yapacak. CHP ve İYİ Parti’de de kritik zirve öncesi partilerin yetkili kurulları toplanacak.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26 Şubat Pazar günü sabah saatlerinde partisinin milletvekilleriyle bir araya gelecek. Milletvekilleri deprem bölgesinde olduğu için online olarak gerçekleşecek bu toplantıda bölgede yürütülen çalışmaların değerlendirilmesinin yanı sıra yaklaşan seçime yönelik değerlendirmeler yapılacak. Aynı gün CHP Parti Meclisi de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında bir araya gelecek. Bu toplantıda da 14 Mayıs’ta yapılma ihtimali güçlenen seçim çalışmaları masaya yatırılacak.

Her iki toplantıda da Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı ve geçiş sürecinin yönetim şekli gibi tartışmalar da gündeme gelecek. Toplantılarda aday belirleme, seçim ittifakları ve geçiş süreci yönetim şekli gibi konularda Kılıçdaroğlu’nun tam yetki alması ve 2 Mart toplantısına bu yetki ile katılması bekleniyor.

Akşener parti yetkililerini dinleyecek

İYİ Parti’de de 2 Mart toplantısı öncesi yoğun bir toplantı trafiği yaşanacak. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin en üst yönetim organı olan Genel İdare Kurulu’nun yanı sıra Başkanlık Divanı üyeleri ve milletvekili grubu ile bir araya gelecek. Toplantılarda Akşener, parti yetkililerinin cumhurbaşkanı adayı ve geçiş süreci yönetim şekli gibi konularındaki görüşlerini alacak.

Deprem nedeniyle ertelenen 13 Şubat toplantısı öncesi liderler turu gerçekleştiren Karamollaoğlu, bu ziyaretlerinde aday ismi ve geçiş süreci yönetim şekline ilişkin genel başkanların görüşlerini almıştı. Bu ziyaretlerde liderler Karamollaoğlu’na isim önerileri sunmuş, diğer liderin önerdikleri isimlere ilişkin değerlendirmelerini aktarmıştı. 2 Mart toplantısından önce liderleri tekrar ziyaret edecek olan Karamollaoğlu, hem toplantının gündemini belirleyecek hem de aday ve geçiş süreci yönetim şekli gibi konularda liderlerin son görüşlerini alacak, olası pürüzleri minimuma indirmeye çalışacak. Karamollaoğlu’nun liderler turuna pazartesi günü başlayıp ziyaretlerini iki gün içinde tamamlaması bekleniyor.

Adayın ilanı seçim takvimini bekleyebilir

Millet İttifakı partilerinin kurmayları aday gündemiyle yapılacak toplantıda kararın hemen çıkmayabileceğine işaret ediyor. Üst üste birkaç toplantı yapılabileceği kaydedilirken isim netleşse dahi aday ilanının YSK seçim takviminin açıklanmasından sonraya bırakılabileceği kaydediliyor.

Cumhurbaşkanı adayı konusunda “kazanacak aday” vurgusu devam eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Fox TV yayınında yaptığı açıklamaları Millet İttifakı’ndaki diğer partilerin de gündeminde. CHP’li kurmaylar, Akşener’in açıklamalarının ittifakta bir kırılmaya sebep olmayacağını, liderlerin bu seçimin öneminin farkında olduğunu ve itidalli davranacağını vurguluyor.

Masanın ilkeleri olduğunu ve bu ilkeler üzerinde yoluna devam ettiğini belirten CHP’li bir yetkili Akşener’in ‘kazanacak aday’ vurgusunun seçime giden süreçteki pazarlık kozunu yükseltme, milletvekili sayısını artırma amacı taşıyabileceğini ifade ediyor.

İYİ Parti Lideri Akşener ne demişti?

Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada ceza almasının ardından İmamoğlu’na destek vermek için İstanbul’a gitmesine yönelik eleştirilere Fox TV yayınında cevap vererek, “Almanya’ya gitmesinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir problem yok. Yanında bulunan muhteremler, beni ararlardı. Hani Hande Fırat’la Sayın Erdoğan 15 Temmuz’da yapmıştı ya. Sayın Kılıçdaroğlu beni arardı, ben onu halka gösterirdim. Bunu akıl eden kurmay zekadır. Sonuç, beceremediniz. Terbiyesiz, fırsatçı ben oldum” ifadelerini kullanmıştı.

HDP’de gündem deprem ve seçim

Halkların Demokratik Partisi (HDP) de Merkez Yönetim Kurulu toplantısını 27 Şubat Pazartesi günü yapacak. Bu toplantıda da deprem bölgesinde yürütülen ve yürütülecek çalışmaların değerlendirilmesinin yanı sıra yaklaşan seçime ilişkin faaliyetler de masaya yatırılacak. Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın toplantı tarihi ise netleşmedi. Bu toplantının da ‘cumhurbaşkanı adayı ve ittifak’ gündemiyle mart ayı başında gerçekleşmesi bekleniyor.

Paylaşın

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Yozlaşmış Ne Varsa Söküp Atacağız

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından, “Bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey, korkunun kendisidir.” notuyla bir video paylaştı.

Haber Merkezi / Bu akşam size birkaç konuda seslenme ihtiyacı duydum. Affınıza sığınarak, birkaç dakikanızı alacağım diyen Kılıçdaroğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Çok zor bir zaman sürecinden geçiyoruz. Ve hepimiz acımızı farklı şekillerde yaşıyoruz. Günlerdir depremi konuşuyoruz. Depremle yatıyoruz, depremle kalkıyoruz. Aklımız hep bölgede… Doğru düzgün uyuyamıyoruz. Boğazımızdan geçen her lokmanın vicdan azabını çekiyoruz.

Ne zaman işler daha da kötüye gidemez desek daha da kötüye gideceğini bize gösterdiler. Ya daha da kötüsü olur diye düşünüp duruyoruz. Ama açık konuşalım; sevdiklerimiz için de çok kaygılıyız. ‘Ya daha da kötüsü olursa’ diye düşünüp duruyoruz.. Evet, 84 milyonluk koca bir ülke, ruhsal olarak o enkazın altında kaldı.

Bakın unutuyoruz ama günlerdir bu yaşadığımız felaketin yükünü küçük çocuklarımızın omuzlarına da yükledik. Anne babalarının düştüğü hali gördüler, onların çaresizliğini gördüler. Genç anne ve babalara sesleniyorum; biliyorum, çok zor… Başta yapamadık ama en azından bu saatten sonra çocuklarımızın yanında ne konuştuğumuza, ne izlediğimize dikkat etmemiz lazım ki onların taze zihinlerinde daha büyük yaralar açmayalım.

Peki bütün bunlar olurken, Saraylılar ve karanlık propaganda başkanlığı ne yaptı? Ben söyleyeyim; oturup seçim kampanyasını nasıl değiştireceğini düşündü. 20 yıldır deprem konusunda hiçbir şey yapmayan bu iktidar, insanlar molozlar altında can çekişirken, yine acılardan siyasi rant devşirmenin, yani yine seçim stratejisinin telaşına düştü. 100 milyon tonluk moloz yığını varken, o molozların altında insanımız cansız yatarken, asbest varken, zehir varken, toz varken, onlar konut pazarlama işine giriştiler.

Çünkü tek dertleri seçim. Varsa yoksa seçim. ‘Türkiye yüzyılı’ sloganından, ‘Yüzyılın felaketi’ sloganına geçişleri emin olun göz kırpma süresinde oldu. Vallahi hiç de utanmadılar. Covid-19 sırasında beş maskeyi dağıtamadı. Orman yangınında uçak kaldıramadı. E doğal olarak ekonomiyi batırdı. Türkiye’nin yüzyılı oldu mu size felaketin yüzyılı? Evet, oldu…

Mesajımın herkes tarafından duyulamayacağını biliyorum; çünkü derinden bölünmüş bir ülkede yaşıyoruz. Ancak ben yine de anlatacağım. Aslında insanları, konut vaadi görüntüsü altında tehdit ediyorlar. ‘Bak biz gidersek, siz bize bir sene daha vermezseniz, evsiz barksız kalırsınız’ diyorlar. Açıkça söylüyorum; yalan söylüyorlar. En basit insan hakkı olan barınma hakkı üzerinden insanımızı tehdit ediyorlar, yaptıkları bu. Çünkü şantajcı bunlar.

Sevgili halkım, bu saatten sonra korkmamız gereken tek şey korkunun kendisidir. Hiç kimse korkuya teslim olmamalıdır. Unutmayın, kimse sizi barınma hakkı üzerinden tehdit edemez. Tabii ki barınma sorunu çözülecek. Tabii ki konutlar yapılacak. Tabii ki depremde evsiz kalmış her vatandaşımız yeni evine kavuşacak. O molozların altında aileler kaldı, binlerce aile… Erdoğan iki beton dökecek, bitecek; bu mu yani? Böyle kandırabileceğini sanıyor milletimizi.

Gelecek nesillerimiz için inşa edilen Türkiye’nin bu olmasına izin mi vereceğiz? Asla. Önce ölün, Saray her sorunda tümüyle sınıfta kalsın, sonra bu beceriksizler gelsin her yere beton döksün, olsun bitsin. Bunların kafası şunu almıyor; milletimizi barınmayla tehdit edecek kadar aciz bir duruma sürüklenmelerine asla izin vermeyeceğiz. Bu aziz milleti, acizliğe asla mahkum edemeyecekler. Bunun için gittim, dünyanın öbür ucuna gittim, dünyanın en iyi üniversitelerinde bilim insanlarıyla bunun için buluştum.

Teknolojiyi ve ekonomiyi konuştum. Dünyanın en büyük yatırım fonlarıyla çalışma toplantıları yaptım. Yüzlerce milyar dolarlık yatırım sözleri aldım. Kimse aziz milletime aciz muamelesi yapmasın diye. Türkiye’de ve dünyanın her yerinde alanında öncü yüzlerce bilim insanımızdan büyük bir kurul kurdum. Ekonomide şampiyonlar ligi kadrosunu bir araya getirdim. Sizi en temel hakkınız üzerinden hiç kimse tehdit edemesin, beklentilerinizi sıfırlamasın diye yaptım.

“Yozlaşmış olan ne varsa söküp atacağız”

Bilimle, temiz parayla yepyeni bir zihniyet dönüşümüyle ülkemizi bu kaygı, keder ve depresyon sarmalından hızla çıkarıp yepyeni bir yüzyıla yelken açacağız. Belki adı ‘Türkiye yüzyılı’ olmayacak ama Türkiye yaralarını sarıp, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında mutlaka ayağa kalkacak ve koşmaya başlayacak. İnanın, o da olacak. Bu çürümüş düzeni geride bırakmak için yozlaşmış olan ne varsa söküp atacağız.

Saygın bir ülke olma fırsatı dururken, bin odalı Saraylarından barınma hakkıyla milletimizi tehdit etmelerine asla izin vermeyeceğim. Onlar alçaldıkça unutmayın biz daha da yükseleceğiz. Merhametli, dirençli, nezih insanlarımızla birlikte yürüyeceğiz. Birlikte yükseleceğiz.

Bu şantajlarına, bu onurlu millet asla pabuç bırakmayacak. Dünyanın en iyi ekibi çalışıyor. Benim dedikodulara, magazine vaktim yok. Türkiye bizi bekliyor, birlikte yapacak çok işimiz var halkım. Barınmadan çok daha fazlasını hak ediyorsunuz ve hak ettiklerinizi alacaksınız.”

Paylaşın